Hanehalkı Tüketim Harcaması (Köşe yazısı 04.11.2016 Kayseri Star Haber Gazetesi)
DAVUT GÜLEÇ
GAZETECİ-HİSF KAYSERİ TEMSİLCİSİ
davutgulec@hotmail.com
Türkiye’de geçim şartları giderek zorlaşıyor.
Özellikle çocuklu, çalışan anne-babalar ve çocuk okutanlar için yaşam ağırlaşıyor.
Halen çalışma hayatındaki ‘güvencenin’ tam oturmaması, çalışanların üzerindeki baskılar, ücretlerin yetersizliği, emeklilerin perişan durumunu bilmeyen yok.
Pembe tablolar çizilmeye devam ediyor.
‘Mutsuz’ çoğunluk katlanırken, ‘mutlu ve kriz fırsatçısı’ azınlık ise kazanmaya devam ediyor.
Tabi savaş senaryoları, artan terörden de beslenenler tüketim harcamalarını etkiliyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) Kayseri Bölge Müdürlüğü ‘Hanehalkı Tüketim Harcaması’ verilerini açıkladı. Buna göre; Türkiye’de konut ve kira harcaması payının en yüksek olduğu bölge İstanbul.
Kayseri, Sivas, Yozgat illerini kapsayan bölgede, hanehalkı tüketim harcamalarında en yüksek payı % 24,5 ile konut ve kira harcamaları aldı.
Hanehalkı Bütçe Araştırması’nın 2013, 2014 ve 2015 yıllarına ait verilerinin birleştirilmiş sonuçlarına göre; toplam tüketim harcamalarının en büyük bölümünü konut ve kira, gıda ve alkolsüz içecekler ile ulaştırma harcamaları oluşturdu.
Konut ve kira harcamalarına en yüksek payı ayıran bölge %29,8 oranıyla İstanbul iken en düşük payı ayıran bölgeler %22,8 ile Doğu Karadeniz ve Ortadoğu Anadolu Bölgeleri.
Tüketim harcamaları içinde gıda ve alkolsüz içecek harcaması payının en yüksek olduğu bölge %26,8 ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi iken, en düşük olduğu bölge %15,8 ile İstanbul.
Ulaştırma harcamalarına en yüksek payı %19,9 oranıyla Batı Anadolu Bölgesi ayırırken, en düşük payı ayıran bölge ise %14,7 ile Ortadoğu Anadolu.
Tüketim harcamaları içinde eğitime %3,2 oranıyla en yüksek payı İstanbul ayırırken, Batı Marmara ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri %1,2 ile en düşük payı ayıran bölgeler. Sağlık harcamalarına en yüksek payı %2,4 ile İstanbul, en düşük payı ise %1,1 ile Kuzeydoğu Anadolu Bölgesi ayırdı.
Hanehalkı tüketim harcamalarının dörtte biri İstanbul’da gerçekleşti
Araştırma sonuçlarına göre; Türkiye’deki toplam tüketim harcamalarının %25,3’ü İstanbul’da oturan hanehalkları tarafından gerçekleştirildi. İkinci sırada %14,6 ile Ege Bölgesi yer alırken, bunu izleyen Akdeniz Bölgesi’nin payı %12,2.
Türkiye’deki toplam hanehalkı tüketim harcamalarında en düşük payı %1,7 ile Kuzeydoğu Anadolu Bölgesi aldı. Bu bölgeyi, %3 oranıyla Doğu Karadeniz ve Ortadoğu Anadolu Bölgeleri izledi.
TÜİK’in daha önce açıkladığı ‘Yaşam Memnuniyeti Araştırması’na göre aylık geliri ile “çok kolay” geçindiğini söyleyenlerin oranı yüzde 1.2, kolay geçindiğini söyleyenler ise yüzde 9.3. Araştırma sonuçlarına göre halkın yüzde 20.1’i ’çok zor’, yüzde 32.4’ü ise ’zor’ geçindiğini söylüyor. Kırsalda geçim zorlaşırken, aylık gelirde memnuniyette kalmadı. En mutsuz olanlar kadınlar. Küçük aileler biraz rahat.
Türkiye en borçlu ülkeler liginde 38’inci. “En borçlu gelişmekte olan ekonomiler” sıralamasında da12’nci.
Dünya borç raporunda gelişmekte olan ülkelerde borcun ortalama yüzde 22’sinin yabancı yatırımcılar tarafından finanse edildiği belirtilirken “Macaristan, Endonezya, Peru ve Türkiye’de yabancı yatırımcılar ödenmemiş bonoların yüzde 40’ından fazlasına sahip. Bu, yabancı yatırımcıların fonlarını, ABD’de faiz oranlarının artması gibi dış olaylara tepki olarak çekmeleri durumunda daha fazla risk oluşturabilir. Dış kreditörlerin borcu yeniden yapılandırmaları da daha zor olabilir” denildi. Türkiye’nin yükselen ekonomilerde hanehalkı borç/gelir artış sıralamasında 5’inci sırada olduğu da belirtildi. McKinsey Küresel Enstitüsü’nün “Borç ve Ödemeler” başlıklı raporunda yer alan borçlu ülkeler endeksine göre, dünyanın en borçlu ülkesi borç/GSYL rasyosu yüzde 400 olan Japonya.
2007-2014 yılları arasında Türkiye’deki reel ekonomide borç yüzde 28 arttı. Kamu kesimi borcu yüzde 4 azalırken, şirketler sektörünün borcu yüzde 22, hanehalkının borcu yüzde 10 arttı. Türkiye’de finansal sektörde ise borç artışı yüzde 11 oldu. Bu süre içinde örneğin; İrlanda’nın borcu yüzde 172, Portekiz’in borcu yüzde 100, Yunanistan’ın borcu yüzde 103 arttı. Gelişmekte olan ekonomiler borçluluk sıralamasında Türkiye 12’nci sırada yer aldı. Bu kategoride birinci sırada bulunan Macaristan’ın borç/GSYH rasyosu yüzde 225, Malezya (222), Çin (217), Tayland (187), İsrail (178), Şili (136), Polonya (134), Güney Afrika (133), Çek Cumhuriyeti (128), Brezilya (128), Hindistan (120), Türkiye (104), Romanya (104), Endonezya (88), Meksika (73), Rusya (65).
Gelişmekte olan ekonomilerde ortalama borç/GSYH rasyosu yüzde 121 olarak belirlendi. Türkiye’nin borç oranı bu ortalamanın altında bulunuyor. “Gelişmiş ekonomiler” borç rasyo ortalaması ise yüzde 280 olarak belirlendi.
Raporda, “Gelişmekte olan ülkeler için artan dış kredi edinilebilirliğine karşın bu ülkelerin borcunun büyük bölümü hala o ülkelerdeki banka ve yatırımcılarca finanse ediliyor. Gelişmekte olan ülkeler örneğimizde, yabancı yatırımcılar toplam ödenmemiş bonoların yüzde 22’sine sahip. Ancak Macaristan, Endonezya, Peru ve Türkiye olmak üzere örneğimizdeki dört ülkede yabancı yatırımcılar ödenmemiş bonoların yüzde 40’ından fazlasına sahip durumda. Bu, yabancı yatırımcıların fonlarını, ABD’de faiz oranlarının artması gibi dış olaylara tepki olarak çekmeleri durumunda daha fazla risk oluşturabilir. Dış kreditörlerin borcu yeniden yapılandırmaları da daha zor olabilir” denildi.