Güncel…(Köşe yazısı 17.05.2017 Kayseri Star Haber Gazetesi)
DAVUT GÜLEÇ
GAZETECİ
davutgulec@hotmail.com
Çoğu zaman güvenlik güçleri, özellikle telefon ve internet dolandırıcılığına karşı sizleri uyarıyor. Bu konuda tuzağa düşmemeniz için iletişimin tüm yollarını kullanıyor. Ama dolandırıcıların yeni yöntemleri insanları ister istemez tuzağa düşürüyor. Bende buna güncel örnek ve uyarıları seçtim.
*Bugün dolandırıldım. İnternet ve telefon dolandırıcılığıyla ilgili birçok uyarı mesajı okumama rağmen maalesef ben de bugün bu tuzağa düştüm. Lütfen sizde dikkatle okuyun. Özellikle paylaşıyorum. Karakola gittiğimde aynı şekilde dolandırılan kişilerle karşılaştım.
Olay şöyle gelişti. Bu gün beni 0850… numaralı hattan cep telefonumu arayan kişi “Bankanızdan arıyorum, adım Gizem her şeyden önce güvenliğiniz için konuşmamız kayıt altına alınacaktır” dedikten sonra, banka kredi kartımın kayıp ve çalınmaya karşı sigorta süresinin sona erdiğini, yıllık sigorta işlemini yinelemem gerektiğini, bu gün son gün olduğunu, istemiyorsam iptal edebileceğimi söyledi. Ben de böyle bir sigorta işlemini hatırlamadığımı, ayrıca istemediğimi ifade ettim. Önce sigorta yaptırmam konusunda ısrar etti, ikna edemeyince “siz bilirsiniz iptalini gerçekleştirelim o zaman” dedi.” Ben size nasıl güveneyim, her gün bir sürü dolandırıcılık haberi duyuyoruz” dedim.
“Haklısınız, sizden hiç bir bilgi istemeyeceğim güvenliğiniz için ben size bankamızdaki sistemde kayıtlı bilgilerinizi okuyacağım siz sadece teyit edeceksiniz” dedi. Bu arada sık sık güvenliğiniz için ifadesini kullanıyordu, gerçekten de kartımın ön ve arka yüzündeki tüm bilgileri eksiksiz okudu, ev adresim bile vardı elinde ama maalesef uyanmadım ve bankadan aradığına ikna oldum. Son olarak telefondaki kişi “bankanızdan cep telefonunuza bir mesaj gönderiyorum şimdi mesajı aldınız” dedi ve mesaj telefonuma geldi. Sizden sadece telefonunuza gelen kodu okumanızı rica ediyorum” dedi.
Evet tahmin ettiğiniz gibi saf saf okudum. “Sigorta iptaliniz gerçekleştirilmiştir, iyi günler” dedi ve kapattı. (Meğer o esnada kredi kartı bilgilerimle bir alışveriş yapmış ve bana banka tarafından gönderilen Onay kodunu benden istemiş) Tam bir dakika sonra 0212 kodlu bir numaradan arayarak “kredi kartınızdan Ukrayna’dan yüklü miktarda alışveriş yapıldı, bilginiz var mı” diye uyaran banka yetkilisi bile işlemin iptalini gerçekleştiremedi. Banka kartımı hemen kapattılar.
Bu durumda en yakın polis merkezine başvurulması gerekiyormuş ve öyle yaptık ve öğrendik ki bizimle birlikte orada 3-4 kişi daha aynı numaradan aynı yöntemle aranarak dolandırılmışlar. Kredi kartını alışveriş yaptığımız post cihazlarında kopyalayabildikleri gibi ATM lerden de fotoğraflarını çekip kopyasını yapıyorlarmış. Anlaşılan sayısız yöntemle dolandırılıyoruz.
Ben hiç olmazsa sizleri uyarabilirim diye detaylarıyla paylaştım. Sizde dost ve yakınlarınızla paylaşın ki en azından onları uyandırmış olalım. (Selçuk Salcan)
*Ne idik, ne olduk. Seher vakti teheccüde kalkmak için yatsı namazını kılıp hemen uyuyan dedelerimizin, sabah namazına kadar internet sayfalarında gezen sonra uykusu gelip sabah namazını kılmadan uyuyan torunları olduk.
Evlerimiz islamlaşsın diye cihad meydanından cihad meydanına koşan ecdadın, evim geniş olsun diye bankadan bankaya koşup uygun kredi arayan torunları olduk.
Katık bulamayıp ekmeğin içerisine ekmek katan geçmişlerimizin, hangisini yemeye şaşırdığımız sofralara oturup sonra israf eden nesli olduk.
Sabah namazını kaçırdığı için ağlayan dedelerimizin, dizi kaçırdığı için ağlayan torunları olduk.
Sokaklarda bidonlar ile su tankerlerinde sıra bekleyen büyüklerimizin, sıcak su gelmesi için bidonlarca su akıtan çocukları olduk.
İki yamalı şalvarından birisini günlük diğerini de cuma ve bayramda giyinen dedelerimizin, bir bayram giydiğini diğer bayram giyinmeyen nesli olduk.
Kur’an-ı Kerim’i okumayan namaz kılmayanı ayıplayan dedelerimizin, kirada oturmayı, halk otobüsü kullanmayı ayıplayan torunları olmuşuz.
Tek odalı evlerde on kişi yaşayıp namaz kaçırmayan şükür abidesi büyüklerimizin, geniş geniş ayrı odaları bulunan evlerde namaz kılmayan nimetlere şükretmeyen torunları olduk. (Mehmet Nilkalı)
*Ve diyorum ki: Hayat gerçekten karanlıktır istek olmadıkça..
Ve tüm istekler kördür irfan olmadıkça..
Ve tüm irfan boşunadır, bir işin meşgalen olmadıkça…
Ve tüm uğraşlar boşunadır aşk olmadıkça…
Eğer aşk ile çalışırsanız bağlanırsınız birbirinize ve Tanrıya…
Aşk ile çalışmak nedir mi diyorsunuz?
Kumaşı yüreğinizden çekilmiş iplikle dokumaktır; sevgiliniz giyecekmiş gibi! (Halil Cibran)
*Bazen dayanmaktır sevmek; hayat nerden vurursa vursun ayakta durabilmek.
Bazen yaşamaktır sevmek; soluksuz ciğer gibi sevgisiz kalbin duracağını bilmek.
Bazen ağırdır sevmek; sevdiğine layık olabilmek. Ve bazen hayattır sevmek; birini çok uzaktayken bile yüreğinde taşıyabilmek. (Selda Yalçın)
Rest çek(e)mediğin sürece konuştuklarının bir anlamı yok. Katil amerikadan vazgeç. Fetullah gülen abd’de yaşıyor, işid’i o doğurdu büyütüyor, pyd’ye ağır silahları o veriyor! Bu ne demek? Tüm terör örgütlerinin üst aklı senin muttefikin olan abd demek. Rest çekmediğin sürece konuşmanın bir anlamı var mı? Herşey apaçık ortada işte. Unutmaki, ülkemizde abdye (nato) ait 63 askeri üs var! (Tolga Yılmaz)