Gıda ve uyarı…(Köşe yazısı 07.08.2018 Kayseri Star Haber Gazetesi)
DAVUT GÜLEÇ
GAZETECİ
davutgulec@hotmail.com
Artık ben ‘verimli arazilerin, yayla, mera, ormanlık alanların’ bu özelliklerinden çıkartılıp, hızla betonlaşmasını yazmaktan, sizlerde okumaktan bıktınız.
Ama ‘mutfakta, pazarda yangın var’ diye ağlayan, sızlayan sizlersiniz.
Bunun nedeni, sadece döviz fiyatları, kötü ekonomi değil.
Kayseri’nin şehir merkezindeki en verimli arazileri düşünün. Hangisi kaldı?
Erciyes sitelerinin ortasındaki, Caferbey bölgesi, Doğumevi çevresindeki, Çay bağları, Horsana, Kumarlı, son olarakta Şehir Hastanesi ve Şeker çevresindeki araziler mi hangisi hızla betonlaşmıyor. Zaten Erkilet tarafını konuşmaya gerek var mı?
Söz açıldı mı herkes Selçuklu’yu, Osmanlı’yı öve öve bitiremiyor. Ya eserleri gece yıkılıyor, yakılıyor ya da kayalık bölgeler barınma merkezleri olurken, şimdi bir ihanet ile verimli araziler betonlaşıyor, dağlık alanlarda taşları temizlenip tarım alanı yapılmaya çalışılıyor.
Büyükşehir’den sonra Kayseri’nin Bütünşehir’e dönüşmeye başlamasıyla ilçeler, eski köyler (şimdi mahalle) yerleşim merkezlerinde de en verimli, sulak alanlar hızla taş yığınlarına dönüşüyor, imar barışı ile de zaten çivisi çıkmış durumda.
Benim dikkatimi çeken bir başka olay ise, tarımda teknoloji ön plana çıkarken, ağır borç yükü altında ezilen çiftçi traktörünü satmaya ve neredeyse karasabana dönmeye başladı. Türkiye Ziraat Odaları Birliği Başkanı Şemsi Bayraktar ‘Gıdada israfı önleyemezsek gelecek karanlık’ uyarısında bulundu.
‘Her yıl üretilen 4 milyar tonluk gıdanın sadece 2,7 milyar tonu tüketilirken, 1,3 milyar tonu israf ediliyor’ diyen Bayraktar, Dünya nüfusunun 7,7 milyardan 2050’de 9,8 milyara yükseleceğini, su ve gıda savaşlarının gündeme geleceğini belirtti, şunları söyledi.
“Dünyada üretilen sebze meyvenin yüzde 46’sı sofraya ulaşmıyor. Açlık sorununu çözmenin yolu israfı önlemekten geçiyor. Gıda israfı konusunda halkı bilinçlendirecek kamu spotları hazırlanması ve israf konusunun medyada geniş yer alması toplumsal bilinç sağlanması için önemli bir ihtiyaçtır.
Halen küresel düzeyde tarımda kişi başına 4 bin 600 kalorilik üretim yapılıyor. Bu dünya nüfusunu doyurmaya rahatlıkla yeter. Ancak Birleşmiş Milletler verilerine göre 815 milyon insan açlık çekiyor. Bunlardan 124 milyonu ise açlıktan ölmek üzere.
Dünyada üretilen gıdanın yaklaşık üçte biri çöpe gidiyor. Bu rakam, 2,5 milyardan fazla insanı doyurmaya yetecek kadar çok. Dünyada üretilen sebze meyvenin yüzde 46’sı sofraya ulaşmıyor.
Ulusal Kaynakları Savunma Konseyi (NRDC) raporuna göre, ABD’de her yıl üretilen gıdanın yüzde 40’ı, meyve ve sebzenin yüzde 52’si, deniz ürünlerinin yüzde 50’si, tahıl ürünlerinin yüzde 38’i, et ürünlerinin yüzde 22’si atılıyor.
Diğer gelişmiş ülkelerin de ABD’den farkı yok. Ülkemizde de çok büyük israf var. Üretilen meyve sebzenin en az yüzde 25-30’u daha sofraya ulaşmadan çöpe gidiyor. Araştırmalara göre gıda israfının yüzde 42’si evlerde meydana geliyor. İsrafın yüzde 39’u üreticiler, yüzde 5’i perakendeciler, yüzde 14’ü de yemek sektöründe gerçekleşiyor.
Açlık sorununu çözmenin yolu israfı önlemekten geçiyor. Her yıl üretilen 4 milyar tonluk gıdanın sadece 2,7 milyar tonu tüketilirken, 1,3 milyar tonu israf ediliyor. 2050 yılına kadar gıda tüketimi en az 1,6 milyar ton artacak. Bunun en az yarısı israfın azaltılmasıyla karşılanabilir. İsrafı azaltamazsak üretmemiz gereken ek gıda, 2,4 milyar tonu bulacak. Üreticilerimiz üretim sırasında yanlış uygulamalar yapmamalı, hastalık ve zararlılarla mücadele konusunda dikkatli davranmalıdır.
Ürün olgunlaşmadan önce veya aşırı olgunlaşmış şekilde toplamamalı, bahçede uygun meyve ve sebze toplama kapları bulundurmalı, ürün güneşten korunmalı ve paketleme tesislerine teslimde veya pazara taşımada gecikilmemelidir. Hasat edilen ürünler uygun şekilde paketlenmeli, taşınmalı ve depolanmalıdır. Bu amaçla soğuk hava depolarının sayısı ve kapasitesi yükseltilmeli ve bu tesislere verilen destekler artırılarak devam etmelidir. Tüketici ürünü, kayba ve israfa uğratmayacak miktarda ihtiyacı kadar satın almalıdır. Başta sebze, meyve olmak üzere ürünleri uygun saklama ve kullanma şartlarına uymalı, zamanını geçirmeden değerlendirmelidir. Alışverişe gitmeden önce evdeki yiyecekleri gözden geçirerek bir alışveriş listesi yapmalı, ihtiyacından fazlasını almamalıdır.
Ülkemizde her gün 5 milyon ekmek israf edilmektedir. İhtiyacın üzerinde ekmek alınmamalı, bayatlayan ekmekler uygun bir şekilde değerlendirilmelidir.
Evde veya lokantalarda yemek küçük porsiyonlar halinde servis edilmeli, yenebilecek kadar alınmalı, tabakta yemek bırakılmamalıdır. Sipariş edilen yemeğin fazla gelmesi durumunda kalanların paketlenmesini talep edilmelidir. İsraf konusu dünyanın sorunu. 7’den 70’e herkes bu konuda bilinçlendirilmeli, sorumluluk içinde hareket etmesi sağlanmalı.”
Artık takdir sizin. Sonra ‘geçinemiyorum, açım, karnım doymuyor’ diye ağlayıp, sızlamayın.