Gıda fiyatları ve enflasyon düşecek
Merkez Bankası (TCMB) 20 Mayıs tarihli Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı özetinde;
yaz aylarında yeni sezon ürünlerinin pazara girmesiyle gıda fiyatlarında kayda değer bir düzeltme yaşanabileceği belirtildi. Bununla birlikte gıda fiyatlarının yüksek seyrini sürdürdüğü ve enflasyon üzerinde temel risk unsuru olmaya devam ettiği de not düşüldü.
Merkez Bankası (TCMB) 20 Mayıs tarihli Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı özetini yayınladı. Toplantı özetinde, Nisan ayında tüketici fiyatlarının yüzde 1,63 oranında arttığı ve yıllık enflasyonun 0,30 puan yükselerek yüzde 7,91 olduğu kaydedildi. Yıllık enflasyondaki artışın başta akaryakıt fiyatları olmak üzere enerji grubundan kaynaklandığı belirtilen toplantı özetinde enflasyon gelişmeleri konusunda şu bilgilere yer verildi:
“Gıda ve ilişkili hizmet fiyatlarında enflasyon yüksek seyrini sürdürmüş; gıda ve yemek hizmetleri dışı yıllık tüketici enflasyonu sınırlı bir artış kaydetmekle birlikte düşük seviyesini korumuştur.
Gıda ve alkolsüz içecekler grubunda yıllık enflasyon Nisan ayında 0,24 puan artarak yüzde 14,36 seviyesine ulaşmıştır. Bu gelişmede yıllık enflasyonu yüzde 18,88’e ulaşan işlenmemiş gıda fiyatları belirleyici olurken bu grupta taze sebze-meyve ve kırmızı et fiyatlarındaki olumsuz görünüm devam etmiştir.
İşlenmiş gıda grubunda ise yıllık enflasyon gerilerken ekmek dışında kalan alt kalemlerde aylık fiyat artışlarının yüksek olduğu gözlenmiştir. Gıda fiyatlarının yıllık enflasyona olumsuz katkısı Nisan ayında artarak sürmüş ve 3,51 puana ulaşmıştır.
Nisan ayında enerji fiyatları akaryakıt ve su fiyatlarındaki artışlara bağlı olarak yüzde 0,43 oranında artış kaydetmiş ve grup yıllık enflasyonu temelde baz etkisiyle yüzde 1,62’ye yükselmiştir.”
Toplam talep enflasyonu düşüş yönünde destekliyor
Dış talebin zayıf seyrini korurken, iç talebin büyümeye ılımlı düzeyde katkı verdiği belirtilen özette, küresel piyasalardaki belirsizlikler ve tüketici güveni ile yatırım eğilimindeki zayıf seyrin, iktisadi faaliyetin önümüzdeki dönemde de ılımlı seyredeceğine işaret ettiği ifade edildi. Bu görünüm altında, toplam talep koşullarının enflasyonu düşüş yönünde desteklediği değerlendirmesine yer verildi.
Temkinli yaklaşım sürdürülmeli
Küresel piyasalardaki oynaklığın devam ettiği kaydedilen toplantı özetinde, şu değerlendirmeye yer verildi:
“Sonuç olarak, küresel piyasalardaki belirsizlikler ve döviz kuru oynaklıklarının çekirdek enflasyon üzerindeki olumsuz etkileri ile enerji ve gıda fiyatlarındaki oynaklıklar dikkate alındığında, para politikasındaki temkinli yaklaşımın sürdürülmesi gerekmektedir. Önümüzdeki dönemde para politikası kararları enflasyon görünümündeki iyileşmenin hızına bağlı olacaktır. Enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer unsurlar yakından izlenecek ve enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar getiri eğrisini yataya yakın tutmak suretiyle para politikasındaki temkinli duruş sürdürülecektir.
Maliye politikasına ve vergi düzenlemelerine ilişkin gelişmeler enflasyon görünümüne etkileri bakımından yakından takip edilmektedir. Para politikası duruşu oluşturulurken, mali disiplinin korunacağı ve yönetilen/yönlendirilen fiyatlarda öngörülmeyen bir artış gerçekleşmeyeceği varsayılmaktadır. Maliye politikasının söz konusu çerçeveden belirgin olarak sapması ve bu durumun orta vadeli enflasyon görünümünü olumsuz etkilemesi halinde para politikası duruşunun da güncellenmesi söz konusu olabilecektir. 19. Açıklanan yapısal reformların uygulamaya geçirilmesinin büyüme potansiyelini önemli ölçüde artırabileceği düşünülmektedir. Mali disiplini kalıcı hale getirecek ve tasarruf açığını azaltacak her türlü tedbir makroekonomik istikrarı destekleyecek ve uzun vadeli kamu borçlanma faizlerinin düşük düzeylerde seyretmesini sağlayarak toplumsal refaha olumlu katkıda bulunacaktır.”