Politika

EŞİK: Emekçinin haftasını yedi günden on güne çıkaran yasa kabul edilemez

Eşitlik İçin Kadın Platformu ( EŞİK) Emekçinin haftasını yedi günden on güne çıkaran yasanın kesinlikle  kabul edilemez olduğunu belirterek şu açıklamayı yaptı.

TBMM’de yine bir torba yasa içerisine gizlenerek ve kamuoyundan kaçırılarak, işçilerin haftalık dinlenme hakkını budayan yeni bir yasa kabul edildi.
Çalışanların “7 günlük zaman diliminde kesintisiz en az 24 saat dinlenme” hakkı, anayasal ve yasal bir hak.
Yeni düzenleme ile çalışanların 10 güne kadar aralıksız çalıştırılmalarının önü açılıyor.
Bu değişiklik her ne kadar şimdilik turizm ve hizmet sektörü ile sınırlıymış gibi sunulsa da inşaat sektörü işverenleri ve diğer işverenler de aynı uygulamayı talep etmektedir. Bu hak gaspı durdurulmazsa, hafta kavramının, haftalık dinlenme hakkının ve anayasal angarya yasağının içi tamamen boşaltılmış olacaktır.
Turizm sektörü üzerinden başlatılan ve devamının geleceği çok açık olan bu düzenleme, sektörün en büyük işverenlerinden biri olan Kültür ve Turizm Bakanı’nın kendi sektörüne sağladığı açık bir ayrıcalıktır. Bu çıkar çatışması göz ardı edilemez. Yasal düzenlemenin yalnızca belirli bir sektöre, turizm sektörüne yönelik yapılması ise, eşitlik ilkesini ihlal ediyor denilerek tüm sektörlere yaygınlaştırılabilir.
Anayasa ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınmış bir hakkın bu şekilde esnetilmesi, emeğin ve insan sağlığının sistemli biçimde değersizleştirilmesidir.
🔹 Anayasa’nın 50. maddesi: “Dinlenmek, çalışanların hakkıdır.”
🔹 ILO 14 No’lu Sözleşme: Her çalışana haftada en az kesintisiz 24 saatlik dinlenme hakkı tanır. Türkiye bu sözleşmeye taraftır.
🔹 Anayasa’nın 90. maddesi: Usulüne uygun yürürlüğe konulan uluslararası sözleşmeler, iç hukukta kanun hükmündedir ve önceliklidir.
🔹 Anayasa’nın 2. maddesi (sosyal hukuk devleti ilkesi), 17. maddesi (yaşam hakkı) ve 18. maddesi (angarya yasağı) başta olmak üzere birçok anayasal hakkın bu düzenleme ile ihlal edilmesi söz konusudur.
Hafta tatili hakkı, yalnızca fiziksel dinlenme değil; aynı zamanda yaşam hakkı, sağlıklı çalışma, insan onuruna uygun bir yaşam açısından da vazgeçilmezdir. 10 günlük kesintisiz çalışmaya olanak tanıyan bu düzenleme, bireysel dinlenme hakkını sınırlamakta; işçileri zorla ve sürekli çalıştırmaya açık hale getirmektedir.
Turizm ve hizmet sektörlerinde yoğun biçimde çalışan kadın emekçiler, bu düzenlemeden en çok etkilenecek olanlar arasında yer almaktadır. Ev içi görünmeyen emeğiyle birlikte çifte yük taşıyan kadınlar açısından dinlenme hakkının gaspı, yaşamı doğrudan tehdit eden çok yönlü bir eşitsizlik yaratacaktır.
İşçinin kendi rızasıyla dahi haftanın 7 günü çalışması hukuken geçerli değildir. Çünkü rıza, temel hak ihlalini meşrulaştıramaz. Ayrıca bu tür dinlenmesiz ve yoğun çalışma biçimleri, iş kazalarını ve meslek hastalıklarını artırmakta; çalışanların fiziksel ve ruhsal sağlığını ciddi biçimde tehdit etmektedir. Bolu Kartalkaya otel yangını ile ilgili hiçbir sorumluluk üstlenmeyen Turizm Bakanının başka felaketlere yol açabilecek bu düzenlemeyi önermesi şaşırtıcı olmamıştır.
Hafta tatili düzenlemesi iktidarın yürürlükteki anayasayı parça parça ortadan kaldırma girişimlerinden biridir. Hem Anayasa’nın dinlenme hakkını düzenleyen 50. Maddesini, hem de hafta tatili fazla mesai ücretleri ve zorla çalışma yasağı bağlamında anayasanın 18. Maddesini açıkça ihlal etmektedir.
Yasa TBMM’den geçmiş ve şu anda onay için Cumhurbaşkanlığındadır. Cumhurbaşkanı, bu yasayı emekçilerin anayasal haklarını çiğnediği gerekçesiyle 15 gün içinde TBMM’ye geri gönderebilir. Ancak, uluslararası sözleşmeler, anayasa ve yasa ile kendini bağlı saymayan, emekten yana hiçbir icraatını görmediğimiz Cumhurbaşkanından bu yasayı geri göndermesini beklemiyoruz.
“Yeni anayasa” tartışmalarının yapıldığı bu günlerde, iktidara ve tüm ilgililere, bu yasa vesilesiyle bir kez daha hatırlatmak istiyoruz: Anayasaya uymayanlar, anayasa yapamaz. Önce Anayasa’ya saygı.
Ana muhalefet partisi CHP’yi, hukuk devleti ve sosyal devlet ilkelerine açıkça aykırı olan bu yasayı Resmi Gazete’de yayınlanır yayınlanmaz Anayasa Mahkemesi’ne götürmeye çağırıyoruz.
Çalışma süreleri ve ücretleri ile ilgili hakları tırpanlayan bir yasa daha sessiz sedasız geçmiş bulunuyor. Meclisteki tüm muhalefet partilerine, halkın ve doğanın hakları aleyhine yasa teklifleri geri çekilmediği, değiştirilmediği takdirde TBMM genel kurul oylamalarına katılmama çağrımızı bir kez daha hatırlatıyoruz.
Tüm emekçiler, sendikaları ve hukukçuları bu yasaya karşı direnecek, açılacak davalarda anayasaya aykırılık iddiaları ile AYM’ye götürüp iptal ettirmek için çalışacaktır.
Sosyal devletin görevi, emekçinin haklarını sermaye karşısında savunmak, güvencesizliği ve ayrımcılığı önlemek, çalışma yaşamında eşitliği ve insan onuruna yaraşır koşulları sağlamaktır.
Emekçilerin sağlığı, yaşamı ve hakları; sermaye çıkarlarına feda edilemez.
#Hafta7Gündür
#10günKesintisizÇalışmaOlmaz

Davut Güleç

Gazeteci, televizyoncu, Uzman polis-adliye muhabiri, Spor yazarı, Kayseri ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ile Küresel Gazeteciler Konseyi, TSYD, TİMEF, AVKON, ADD üyesi, TEMA’cı, Kızılay’cı, Dağcı, Trekkingci, Alp disiplini kayak milli hakemi, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü Basın sözcüsü, Kayseri Spor Adamları Derneği, Tüm Mücadele Sporları Derneği, Kayseri Spor Adamları Derneği, Kent Güvenlik konseyi üyesi, Halkla İlişkiler Tanıtım, Adalet, Kamu Yönetimi mezunu ----- Davut Güleç Kimdir ? -----

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Android Uygulama Popup
Logo

📲 Davut Güleç Haberler

Android cihazınızdan kolayca haberleri takip edin!

📥 Uygulamayı İndir
Android Uygulama Popup
Logo

📲 Davut Güleç Haberler

Android cihazınızdan kolayca haberleri takip edin!

📥 Uygulamayı İndir
Davut Güleç Panel İletişim Davut Güleç – Sağ Menü