Politika

Erbakan: İncirlik ve Kürecik kapatılsın, Demokratikleştirilmiş Başkanlık Sistemi önerisi

Erbakan’dan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a çağrı: İncirlik ve Kürecik kapatılsın!

Yeniden Refah lideri Erbakan, ABD’nin CAATSA yaptırım kararına ilişkin, ” Sözde stratejik ortağımız bir kez daha  gerçek yüzünü ortaya koymuş ve  Türkiye aleyhine hareket ettiğini göstermiş oldu.” ifadelerini kullandı.

Erbakan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a  çağrıda bulunarak İncirlik ve Kürecik Üslerinin kapatılmasını istedi.

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan, Türkiye’nin Rusya’dan S-400 füze sistemi alımına ilişkin ABD’nin yaptırım kararı almasına parti olarak şaşırmadıklarını belirtti.

ABD’ye karşısında alttan almak çözümsüzlük üretiyor

Erbakan skandal kararla ilgili şu ifadeleri kullandı:

“Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Türkiye’nin Batılı karakterini ortaya koymaya çalışarak AB ve ABD ile yakınlaşma adına dile getirdiği “ortak çıkarlar”, “ortak değerler” ve “stratejik ortaklık” söylemleri karşısında sözde müttefikimiz olan ABD, Türkiye’ye karşı tek taraflı olarak aldığı CAATSA yaptırım kararıyla gerçek yüzünü bir kez daha ortaya koymuş ve bir kez daha Türkiye aleyhine hareket ettiğini göstermiş oldu.

2003 Irak Savaşı sonrasında ABD güçlerinin askerlerimizin başına çuval geçirerek tutuklaması, Suriye’nin kuzeyinde terör örgütü YPG, PYD ve PKK’nın ana gövdesini oluşturduğu SDG ile işbirliğine girmesi, bu terör unsurlarını ağır silahlarla teçhiz etmesi, Pandemi sürecinde Türkiye tarafından gönderilen maskeleri adeta bizimle alay edercesine PYD-YPG’ye göndermesi, sözde müttefik ABD’nin bu olumsuz politikaları karşısında alttan almanın çözümsüzlükten başka bir durum ortaya koymadığının ispatıdır.”

Erbakan Hoca İncirlik Üssü’nü kapatmış ve Çekiç Gücü kovmuştu

‘ABD’nin 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı sonrasında Türkiye’ye karşı uyguladığı ambargo karşısında Erbakan Hocamız’ın İncirlik Üssü’nü kapatması son derece önemlidir.’ diyen Erbakan,  “Benzer şekilde, 54. Hükümet’in Başbakanı Erbakan Hocamız’ın ‘Çekiç Güç’ün faaliyetlerine son vermesi büyük önem arz etmektedir.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a çağrı: ‘İncirlik ve Kürecik kapatılsın’

Erbakan, İncirlik ve Kürecik Üssü’nün kapatılması çağrısında bulunarak, ” Yeniden Refah Partisi olarak, Sayın Cumhurbaşkanı’nın geçen yıl 12 Aralık 2019’da 1915 olaylarını “Ermeni Soykırımı” olarak tanımlayan karar tasarısını kabul eden ABD Senatosu’nun bu kararından sonra dile getirdiği; “”Yeri geldiği zaman otururuz bütün heyetlerimizle beraber, kapatılması gerekiyorsa İncirliği de kapatırız, Kürecik’i de kapatırız” ifadesini hatırlatır bir an önce İncirlik ve Kürecik’i  kapatmasını ve aynen Erbakan Hocamızın ifade ettiği gibi: ‘ Bana ne Amerika’dan’ duruşunu sergilemesini bekliyoruz.” dedi.

Erbakan’dan ‘Demokratikleştirilmiş Başkanlık Sistemi’ önerisi

Yeniden Refah lideri Fatih Erbakan, sistem tartışmalarına ilişkin yaptığı açıklamada, Parlamenter Sisteme dönmek yerine bağımsız yargının, Kuvvetler Ayrılığı ilkesinin tesis edildiği ve aynı zamanda güçlendirilmiş Meclisin hayata geçirildiği ‘Demokratikleştirilmiş Başkanlık Sistemi’nin daha uygun olacağını ifade etti.

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan, partisinin genel merkezinde gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.

Kıbrıs’ta Siyonist planları adım adım işliyor

Genel Başkan Yardımcılarının eşlik ettiği basın toplantısında Erbakan, ilk olarak ecdadımızın ve şehitlerimizin emaneti Kıbrıs üzerinde Siyonist planlarının devam ettiğini ve Hükümetin acilen tedbir alması gerektiğini söyledi.

 Erbakan konuyla ilgili şunları kaydetti:

“Doğu Akdeniz’in her yönüyle en stratejik noktası hiç şüphesiz Kıbrıs’tır. Kıbrıs’ın Akdeniz’deki belirleyici konumu birçok ülkenin Kıbrıs’la ilgili strateji oluşturmasına sebep olmaktadır. Kıbrıs özellikle de Arz-ı Mevud hayalleri taşıyan İsrail için büyük öneme sahiptir. İşte bu sebeplerden ötürü son yıllarda İsrail tarafından KKTC’ye yönelik planlı bir arazi, toprak edinme ve yerleşme planlaması olduğu görülmektedir. Bölgede çalışmalar yürüten birçok Sivil Toplum Kuruluşu, medya ve siyasiler bu duruma dikkat çekmektedirler.

Bu noktada İsrailliler şunu yapmkatadır; Kıbrıs’ta yasalara göre yabancıların mülk edinmesi en fazla iki dönüm arazi ve bir adet konut olarak sınırlandırılmasına rağmen, İsrailliler KKTC’deki bazı avukatlar üzerinden paravan şirketler kurup, büyük araziler toplamaktadırlar.

* Bazı Kıbrıs’lı avukatlar onlarca şirket kurmuş durumdalar ve bunların her biri İsrail’li iş adamlarına arazı satın alan paravan şirketler konumundadır. Özellikle Büyükkonuk, Bahçeli, Tatlısu, Karpaz, Dipkarpaz, Yenierenköy ve Sadrazamköy bölgelerinde İsrailliler tarafından çok büyük çapta arazi alınmakta ve lüks yapılaşmalar yapılmaktadır.

Yeniden Refah Partisi olarak; bu tablo karşısında KKTC yetkililerini ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni acilen gereken tedbirleri almaya, Kıbrıs üzerindeki Siyonist planları bertaraf etmeye davet ediyoruz. Kıbrıs milli davamızdır, şehitlerimizin ve ecdadımızın emaneti Kıbrıs Adası manevi, siyasi ve stratejik açıdan vazgeçilmezdir.”

‘Demokratikleştirilmiş Başkanlık Sistemi öneriyoruz’

Türkiye’de son dönemdeki sistem tartışmalarına da değinen Erbakan ”Hepimizin bildiği gibi Muhalefet ‘bütün kötülükler anası Başkanlık Sistemidir. İktidar kanadı bütün dertlerin dermanı Başkanlık sistemidir.’ diyor. Muhalefet yeniden Parlamenter sisteme dönersek bütün sıkıntılarımızdan kurtulacağız. Aynı aktarlarda satılan ‘her derde deva’ ilaçlar gibi. İktidar da ‘şu Başkanlık sistemine bir geçelim Türk lirası uçacak, ekonomi uçacak, terör bitecek, her türlü sıkıntımızdan kurtulacağız.’ demişti. Her ikisinin de bilimsel olmadığı, mantıklı olmadığı apaçık bir şekilde ortadadır. Başkanlık sistemine geçerek nasıl ki bütün dertlerimizden kurtulamadıysak yeniden sadece Parlamenter sisteme geçmekle de bütün dertlerimizden kurtulmak mümkün değildir. Çünkü her zaman ifade ettiğimiz gibi sistemler birer araçtır. Bu aracı kimin ne maksatla, hangi zihniyetle, ne için kullanacağına bağlı olarak bu aracın iyi veya kötü olması değişir. Aynen keskin bir bıçağı bir marangozun eline verdiğinizde ortaya bir sanat eseri çıkarıyor. Ama o keskin bıçağı 3-4 yaşında bir çocuğun eline verirseniz elini kolunu keser. Bıçağın kabahati yok. O bıçağı kim hangi maksatla kullanıyor? Mesele burada bitiyor. Dolayısıyla biz başından beri bu konularda sabahlara kadar canlı yayınlarda tartışmanın bir manası yok. Asıl olarak ne uygulanacak? Hangi yönde, hangi istikamette adım atılacak? bu önemlidir. İşin başındaki insan hangi zihniyetle hangi hedefleri kendisine belirlemiş insan olacak bu önemlidir diye ifade ettik. Bizim dışımızdaki muhalefet partilerinin Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem önerisi yerine biz Demokratikleştirilmiş Başkanlık Sistemi olarak adlandırılabileceğimiz bir sistemin uygun olacağını ifade ediyoruz. Neymiş Demokratikleştirilmiş Başkanlık Sistemi? Bir defa bağımsız yargının, bağımsız medyanın, kuvvetler ayrılığı ilkesinin tesis edildiği, şeffaflık, denetlenebilirlik ve aynı zamanda güçlendirilmiş meclisin hayata geçirildiği, yani kanunları Meclisin millet adına aldığı yetkiyle yapması. Kanunların tek bir kişinin yazıp imzalamasıyla değil, meclis çatısı altında milletvekillerinin tercihiyle oyuyla çıkartılması. Eğer bu adımlar atılırsa Başkanlık Sistemiyle devam edilmesi daha da uygun olacaktır” değerlendirmesini yaptı

Erbakan GDO tehlikesine dikkat çekti

Toplum sağlığını tehlikeye atan GDO konusuna da değinen Erbakan;  “Gıda güvenliği ve halk sağlığı tüm dünyada büyük önem arz etmektedir. GDO’lu tarımsal ürünlerin 1996 yılında dünya ticaretine girmesinden sonra bu konu değişik çevreler tarafından tartışılmaya ve araştırılmaya başlanmıştır.

“Tarım üretiminde verimliliğin artırılması ve açlığa çözüm” olarak başlatıldığı ifade edilen bu teknolojinin ekonomik faydalarından çok, ortaya çıkaracağı sağlık sorunları üzerinde ciddiyetle durmamız gereklidir. Yapılan çalışmalarda GDO’lu ürünlerin kısırlık ve sakat doğum riskini artırdığına yönelik bulgular elde edilmiştir. Halkımızın sağlığıyla, yeni nesillerimizin sağlıklı bir nesil olarak yetişmesiyle ilgili, ayrıca zor zamanda dışa bağımlı olmadan kendi mahsulümüzü kendimizin yetiştirebilmesi ile ilgili böyle bir konuda, asıl beka meselelerimizden bir tanesi olan böyle hayati bir konuda Hükümeti, tüm yetkilileri ve ‘Biyogüvenlik Kurulu’nu göreve davet ediyoruz. Kanser ve kısırlık başta olmak üzere çok sayıda felakete yol açan GDO’lu tohum, gıda ve hayvan yemlerine karşı; bunların ithalinin tamamen yasaklanması da dahil olmak üzere gereken tedbirlerin bir an evvel belirlenmesi ve uygulanması gereklidir.” şeklinde konuştu.

Davut Güleç

Gazeteci, televizyoncu, Uzman polis-adliye muhabiri, Spor yazarı, Kayseri ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ile Küresel Gazeteciler Konseyi, TSYD, TİMEF, AVKON, ADD üyesi, TEMA’cı, Kızılay’cı, Dağcı, Trekkingci, Alp disiplini kayak milli hakemi, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü Basın sözcüsü, Kayseri Spor Adamları Derneği, Tüm Mücadele Sporları Derneği, Kayseri Spor Adamları Derneği, Kent Güvenlik konseyi üyesi, Halkla İlişkiler Tanıtım, Adalet, Kamu Yönetimi mezunu ----- Davut Güleç Kimdir ? -----

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Android Uygulama Popup
Logo

📲 Davut Güleç Haberler

Android cihazınızdan kolayca haberleri takip edin!

📥 Uygulamayı İndir
Android Uygulama Popup
Logo

📲 Davut Güleç Haberler

Android cihazınızdan kolayca haberleri takip edin!

📥 Uygulamayı İndir
Davut Güleç Panel İletişim Davut Güleç – Sağ Menü