AK Parti Grup Başkanvekili ve Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş, 10 Ağustos tarihinde halkın seçeceği Cumhurbaşkanlığı ile ilgili ilginç açıklama yaptı. Elitaş, dayatmalar sonucunda referandumla birlikte yapılan anayasa değişikliği sonucu halkın cumhurbaşkanını seçeceğini belirterek, “Bundan sonraki süreçte açıkça söylüyorum. Yapılan işin sonucunda Türkiye’nin ya başkanlık sistemini, ya şu anki mevcut anayasa sürecinde yarı başkanlık sistemini yada partili cumhurbaşkanı sistemini seçme zorunluğu ortaya çıkıyor” dedi.
Kayseri Ekonomisi Sempozyumu programına katılan AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, burada yaptığı konuşmada cumhurbaşkanlığı ile ilgili açıklamalarda bulundu. 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonunu ülkenin huzurunu bozmak isteyenler olarak nitelendiren Elitaş, milletin 30 Mart seçimlerinde buna karşı istikrar için oy verdiğini söyledi.
“Ağustos ayında yapacağımız Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde millet ilk kez kendi başkanını seçecek” diyen Mustafa Elitaş, “Bundan önce 367 krizi yaşandı. Gurur duyduğumuz ve Kayseri’mizin başını dik tutan 11 Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül’ün seçim sürecinde bizlerin yaşadığı ıstırabı, sıkıntıları biliyoruz. 358 milletvekilinin evet oyunu almasına rağmen seçilemeyen bir cumhurbaşkanının 2007 tarihinde bu millet ona karşı yapılan haksızlığı gördü ve partisini 341 milletvekili ile meclise geri gönderdi. 367 garabetinin sonucunda çıkan kriz neticesinde bu millet, “anayasa değişikli ile siz mecliste cumhurbaşkanı seçtirmiyorsunuz” diye derin, gizli iradeye referandumda cevabını verdi. Vatandaş “cumhurbaşkanının ben seçmek istiyorum” dedi ve ilk örneğini 10 Ağustos gerçekleştireceğiz” diye konuştu.
Mustafa Elitaş, 10 Ağustos tarihinde yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili değerlendirmesinde ise 3 aynı alternatiften birisinin seçilmesinin zorunluluğunu göstererek, şunları söyledi; “Bundan sonraki süreçte açıkça söylüyorum. Yapılan işin sonucunda Türkiye’nin ya başkanlık sistemini, ya şu anki mevcut anayasa sürecinde yarı başkanlık sistemini yada partili cumhurbaşkanını sistemini seçme zorunluğu ortaya çıkıyor. Halkın iradesi ile büyük bir oyla seçilecek cumhurbaşkanının mevcut anayasanın kendisine verdiği yetkiler doğrultusunda, bakanlar kurulunu atama yetkisi var. Eğer halkın seçtiği cumhurbaşkanı, başbakan olarak görevlendirdiği kişinin oluşturacağı bakanlar kurulunu beğenmediği takdirde, kişilerin yerine başka kişileri bakanlar kurulu üyesi yaptırma yetkisi var. Başbakanın “hayır ben bunu yapmıyorum” dediğinde 45 gün sonra cumhurbaşkanının seçime götürme yetkisi var. Böyle olağanüstü yetkilerle donatılmış, ama kağıt üzerinde yetkisi üzerinde olmayan fiilen yarı başkanlık sistemine Ağustos 2014 tarihinde geçeceğimiz sistemin de artık hukuki eksiklikleri giderilmelidir. Bu ne zaman olur. 24’üncü parlamenter dönemde olur. 3 siyasi parti başkanı bu üç sistemden birini seçecek. Bugünün şartlarından hangisi iyi olur onu tespit edecek. Eğer 24’üncü parlamenter dönemde yapılmazsa, 2015 yılında oluşacak 25’inci parlamenter dönemde yani meclisinde bu yapılır. Bu millet neyi gösteriyorsa onu o dönemki meclis yapacaktır.”
