Ekonomi, teknoloji, sağlık, spor, kültür-sanat haberleri
EİB’de 4 birlik 100 milyon dolar barajını geçti
Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) Eylül ayında 1 milyar 223 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi. EİB, 2019 yılı Eylül ayında 1 milyar 158 milyon dolar ihracata imza atmıştı. EİB’nin ihracatı 2019 yılı Eylül ayına göre yüzde 6 artış kaydetti.
EİB’nin ihracatı 81 yıllık tarihinde Eylül ayı rekoru olarak kayıtlara geçti.
Eylül ayında Türkiye’nin ihracatı ise; yüzde 4,8 artarak 15 milyar 273 milyon dolardan, 16 milyar 13 milyon dolara ulaştı.
Ocak-Eylül döneminde 9 milyar 299 milyon dolarlık ihracata imza atan Ege İhracatçı Birlikleri, son 1 yıllık dönemde ise; 12 milyar 793 milyon dolar dövizi Türkiye’ye kazandırdı.
EİB bünyesindeki 12 ihracatçı birliğinin 8 tanesi Eylül ayında ihracatını arttırmayı başarırken, 4 tanesi geçen yılki ihracat performansının gerisinde kaldı.
Maden ihracatı yüzde 39 arttı
Eylül ayında Ege İhracatçı Birlikleri’nden yapılan maden ihracatı yüzde 39’luk artışla 75 milyon 369 bin dolardan, 104 milyon 613 bin dolara yükseldi. Sanayi ürünleri ihracatı yüzde 4’lük gelişimle 627 milyon dolardan, 650 milyon dolara gelirken, tarım ürünleri ihracatı yüzde 3’lük yükselişle 454 milyon dolardan 468 milyon dolara ulaştı.
4 birlik 100 milyon dolar barajını geçti
Ege İhracatçı Birlikleri bünyesindeki 4 ihracatçı birliği Eylül ayında 100 milyon dolar barajını ilk kez geçmeyi başardı.
Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği, Eylül ayında ihracatını yüzde 21 arttırarak, 135 milyon 666 bin dolara ulaştı ve dört aydır üst üste en fazla ihracat yapan birlik oldu.
Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği, 122 milyon dolarlık dövizi Türkiye’ye kazandırırken, ihracatını yüzde 2 geliştirdi ve zirve ortağı oldu.
Ege Maden İhracatçıları Birliği, Eylül ayında ihracatını, 2019 yılı Eylül ayına göre yüzde 39’luk artışla 104 milyon 613 bin dolara tırmandı. Ege Maden İhracatçıları Birliği, 9 aylık dönemde 678 milyon dolarlık ihracata ulaştı ve 2020 yılındaki ihracat düşüşünü yüzde 1’e kadar eritti ve pandeminin yaralarını sardı.
Taze meyve sebze ve mamulleri ihracatı 1 milyar dolar hedefine ulaştı
Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği, Eylül ayında 102 milyon 210 bin dolarlık ihracatla 100 milyon dolar barajını geçen birlikler arasına adını yazdırdı. Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği, son bir yıllık dönemde ise; 1 milyar 3 milyon dolarlık ihracat rakamına ulaştı ve 1 milyar dolar barajını aşmış oldu.
Eylül ayında, Ege Tütün İhracatçıları Birliği 89 milyon dolar, Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği 88 milyon dolar ihracata imza attı.
Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği’nin ihracatı Eylül ayında yüzde 15’lik artışla 74 milyon dolardan, 85 milyon dolara tırmanırken, Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği 55,4 milyon dolarlık ihracatı hanesine yazdırdı.
Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği yüzde 18’lik ihracat gelişimiyle 36,6 milyon dolar ihracat gerçekleştirdi. Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği 23 milyon dolar dövizi Türkiye’ye kazandırdı.
Ege Deri ve Deri Mamulleri’nin Eylül ayı ihracatı 11,7 milyon dolar olurken, Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği 9,3 milyon dolarlık ihracatı kayda aldı.
Eskinazi: İhracatımız yılsonunda 2019 rakamlarını yakalayacak
Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, Eylül ayında başarılı bir performans gösterdiklerini, 2020 yılının son çeyreğine moralli girdiklerini kaydetti.
Ege İhracatçı Birliklerinin son 4 aylık periyotta 4 milyar 458 milyon dolar ihracat rakamına ulaştığı bilgisini veren Eskinazi, “2019 yılının Haziran-Temmuz-Ağustos-Eylül aylarıyla karşılaştırdığımız zaman ihracatımız yüzde 10’luk artış hızı yakaladı ve 401 milyon dolar ihracat gelişimi gösterdi. Eylül ayında 4 birliğimiz 100 milyon dolar barajını geçmeyi başardı. Kuru incir ilk ihraç tarihi bu yıl iklim koşullarından dolayı geçen yıla göre 4 gün geç ilan edildi. Kuru incir ilk ihraç tarihi geçen yılla aynı olabilseydi, Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliğimiz de, 100 milyon dolar barajını aşacaktı. 2020 yılının son çeyreğinde bu çizgimizi koruyup, yıl sonunda 2019 yılındaki 13,3 milyar dolarlık ihracat rakamımızı yakalamayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu.
ULAK Yazılım Teknoloji A.Ş.’nin şirket değeri 10 Milyon TL’ye ulaştı
Son yılların popüler sektörü lojistik konusunda yazılım geliştirerek yazılımını kullanan işletmelere kurye kaynağı sağlayan ve şu ana kadar kendi kaynakları ile ilerleyen ULAK Yazılım Teknoloji A.Ş., ilk yatırımını aldı. Bu yatırımla şirket değeri 10 Milyon TL’ye ulaşan ULAK App, yatırım ile birlikte Kokteyl Bilgi Teknolojisi A.Ş’den yazılım desteği alacak. ULAK, kendi yazılım ekibine Kokteyl şirketinin bilgi birikimini de ekleyerek stratejik bir yatırım turu tamamlamış görünüyor.
Lojistik konusunda yazılım geliştiren ve yazılımını kullanan işletmelere kurye kaynağı sağlayan ULAK Yazılım Teknoloji A.Ş. ilk yatırımını aldı. Sabri Sami Toker tarafından 2015 yılı şubat ayında kurulan ve aynı yılın sonunda şirketleşen ULAK App, şu ana kadar kendi kaynakları ile ilerliyordu. İlk yatırım turunu Erdem Yurdanur, Tarkan Onar, Bülent Bahadır, İbrahim Sakallıoğlu ve Kokteyl Bilgi Teknolojisi A.Ş.’den tohum yatırım alarak tamamlayan ULAK, bu yatırımla şirket değerini 10 Milyon TL’ye taşıdı. Yatırım ile birlikte Kokteyl Bilgi Teknolojisi A.Ş.’den yazılım desteği de alacak olan ULAK, kendi yazılım ekibine Kokteyl şirketinin bilgi birikimini de katarak stratejik bir yatırım turu kapatmış durumda. Yatırım öncesine kadar yazılım ve teknolojiye 2 Milyon TL üzerinde yatırım yapan ULAK App, restoran paket servis, e-ticaret ve bölgesel kargo dağıtımı konusunda İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere birçok şehirde hizmet veriyor.
Akıllı teknolojilerle bütünleşik yaratıcı iş fikirleri
ULAK App, 2 bin adet üzerinde kuryeden oluşan kurye havuzu ve 400’ün üzerinde anlık aktif kuryesi ile gerçek zamanlı bilgi akışı sunarak Türkiye’nin birçok şehrinde aynı gün teslimat hizmeti ve paket servis alt yapısı sunuyor. İTO kuruluşu olan Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi’nin girişimcilik programı ile Technolera Ventourage Diversity programında en ölçeklenebilir yaratıcı iş fikri birinciliğini alarak mezun olan ULAK, aynı zamanda Türk Telekom girişim hızlandırma programı PİLOT 6. dönem mezunu. “Smart Delivery” sloganı ile last mile delivery konusunda akıllı teknolojisi ile ön plana çıkan kuruluş, en geç 45 dakika içerisinde teslim edilmesi gereken sıcak yemek teslimatlarında birçok rakibinin aksine çoklu taşıma ve teslimat algoritması ile dikkat çekiyor. Yemek teslimatlarına özel bir yazılım üzerine çalışan ULAK, çok yakında “Kolay Paket” adlı Saas ürünü ile paket servis problemine çözüm olacağı iddiasında. ULAK App, aynı zamanda e-ticaret teslimatlarında kurumsal şirketlere çözüm ortaklığı yaparak 14 şehirde gün içi hızlı teslimat gerçekleştiriyor.
Hedef; yılsonunda 9 Milyon TL’lik ciro
Sektörde farklı bakış açısı getirerek uygulanabilir ilkleri yapma hedefi ile ilerlediklerini belirten ULAK Yazılım Teknoloji A.Ş. Kurucusu Sabri Sami Toker, uzun süredir yürüttükleri AR-GE çalışmaları ile drone taşımacılığı konusunda Eylül ayı başında yaptıkları faydalı yük taşıma testini de yayınladıklarını ifade ediyor. Sabri Sami Toker, https://www.youtube.com/watch?v=QL31VU7kSsA linki üzerinden de görülebilen 16 kg uçuş ağırlığı ile 6 kg’lık faydalı yükü 20 dk havada kalma süresi ve 5 bin metre menzilde taşımayı başarılı bir şekilde gerçekleştirdiklerini söyleyerek yine bir inovasyon çalışması yaparak 2018 yılında elektrik motoru ve pili haricinde yüzde yüz yerli üretim olan iki tekerlekli elektrikli kargo bisikleti ile şu an Anadolu yakasında kargo dağıtımına geçtiklerini söylüyor. Mikro dağıtım konusunda doğru çözüm ve ekolojiye destek olan bu kargo bisikletlerinin yayılması için öncü olma misyonunu üstlenen ULAK App ile 2021 yılı sonunda şirketin ilk global adımının Londra’da başlatılması planlanıyor. Kuruluş, 2020 yılsonunda 9 Milyon TL’lik ciro hedefliyor.
PAZAR KAHVALTISININ TADI, KAŞIBEYAZ’DA ÇIKAR
Kebabın marka ismi Kaşıbeyaz Lezzet Grubu, kebapta olduğu kadar kahvaltıda da iddiasını sunuyor. Nohut dürümden menemene, zeytin peynir çeşitlerinden sıcacık simitlere, poğaçalara kadar yaklaşık 100 çeşit açık büfe Kaşıbeyaz kahvaltısıyla, ailenizle pazar gününe mutlu bir başlangıç yapacaksınız.
Pazar gününü ailecek bir keyif gününe dönüştürmek isteyenler, soluğu Kaşıbeyaz Lezzet Grubu’nda alıyor. Çünkü güne mutlu bir başlangıç yapmak için yaklaşık 100 çeşit kahvaltı, Kaşıbeyaz misafirlerini bekliyor. Gözünüzün önünde açılan gözlemelerden fırından tazecik çıkan simit, poğaça çeşitlerine, Antep’in meşhur lezzetleri Beyran çorbası, nohut dürümden menemene, zeytin, peynir, reçel gibi lezzetlere kadar hem göze hem de mideye hitap edecek kahvaltı, Kaşıbeyaz şubelerinde! Ücretsiz internet, çocuk oyun alanı, vale/otopark hizmetiyle tüm konforu bir arada sunan Kaşıbeyazlarda, bol köpüklü bir Türk kahvesi veya taze demlenmiş çay eşliğinde Antep’in bol fıstıklı tatlısı katmeriyle kahvaltınızı bitirebilirsiniz. Sadece pazar günleri sunulan, kişi başı 90 TL olan açık büfe kahvaltı için Kaşıbeyaz Florya, Kaşıbeyaz Akvaryum, Watergarden Kaşıbeyaz Ataşehir, Yeniköy Kaşıbeyaz Bosphorus, Kaşıbeyaz Vadistanbul ve AOÇ Kaşıbeyaz Ankara sizleri bekliyor.
EZGİ DEMİR İMZALI SONSUZLUKTAKİLER’LE ZAMANDAN BAĞIMSIZ BİR YOLCULUĞA DAVETLİSİNİZ
Yaşamak için son bir şans verilse geçmişi düzeltmek mi ağır basardı yoksa geçmişi hiç düşünmeden yeni bir gelecek yaratmak mı? Ezgi Demir, yaşamın görmezden gelinen yüzüne bambaşka bir pencereden baktığı Sonsuzluktakiler adlı eseriyle olasılıkları, gözden kaçanları ve kendi haline bırakılınca yok olmaya yüz tutan bir aşkı sorguluyor. Sonsuz bir yaşam ihtimalinin aslında sadece dile kolay geldiğinin ve bunun; bir şans mı yoksa gerçekleri apansız ortaya seren bir düş mü olduğunun arayışını son ana dek okurla konuşarak bulmaya çalışıyor.
“Yarım kalan aslında hayatlar ya da yaşanmışlıklar değil de birikimler gibi geliyor bana. Koleksiyonundakileri, bazen de biriktirdiklerini atamadığın için yarım kalıyorsun… Sırtında koca bir yükle. Ne düşünceyi ne duyguyu içinde tutmayacaksın. Gelsin ve gitsin, uzaktan seyredeceksin.”
Bu Kitapta Tüm Sayfa Numaraları 7
Sonsuzluktakiler, zamansızlığın kaygısını ve tam anlamıyla sonsuzluğun içindeki sorgulamayı, Ezgi Demir’in birbirinden çarpıcı resimleriyle anlatıyor. Sürreal bir ahiret kavramıyla herkesin süresiz bir bir varoluşsal yolculukta olduğunu her fırsatta dile getiren eserde, tüm sayfa numaraları 7. Bunu yaparak yedi sayısının kutsal göndermelerini vurgulamanın yanı sıra aslında sayfaların numaralandırılmasındaki sınırı da aşan yazar, okurlarını eserin okuduktan sonra aynı sonsuzlukta buluşmaya davet ediyor. Aylen’in notlarında, bir gece yarısı yağan yağmurun getirdiği iyilik ve kötülüğün izinde, ‘Adam’ın umursamaz çaresizliğinde ve birbirinden tanıdık isimlerin hiç bilinmeyen sırlarında çıkılan bu gezinti; aslında en çaresiz anların bile müjdesini yedeğinde sakladığını söylüyor.
Yazardan Direkt Yayınevi’nden yayımlanan ve Macarcaya da çevrilen Ezgi Demir imzalı Sonsuzluktakiler, görsel ve düşsel bir serüveni keşfetmek isteyenleri bekliyor.
‘Beyaz altın’ pamuk için büyük iş birliği
Ulusal Pamuk Konseyi, İzmir Ticaret Borsası, Ege İhracatçı Birlikleri, Söke Ticaret Borsası, Ege Giyim Sanayicileri Derneği ve İyi Pamuk Uygulamaları Derneği, 7 Ekim Dünya Pamuk Günü kapsamında düzenlenecek etkinlikle pamuğun Türk ekonomisine katkılarını ve sektörün geleceği için atılması gereken adımları kamuoyu ile paylaşacak.
Türkiye’ye 2019 yılında 26 milyar dolar döviz kazandıran, toplam 2 milyon çalışan sayısıyla istihdam lideri olan tekstil ve konfeksiyon sektörlerinin ana hammaddesi; bitkisel yağ, hayvan yemi, sağlık, kağıt, optik başta olmak üzere pek çok sektörde hammadde olarak kullanılan, Ege Bölgesi’nin en önemli tarım ürünlerinden, ‘beyaz altın’ olarak tanımlanan pamuğun Türk ekonomisi için önemi, 7 Ekim 2020 Çarşamba günü Dünya Pamuk Günü’nde konunun tarafı kurumlarca düzenlenecek üç farklı online toplantı ile kamuoyu ile paylaşılacak.
Ana teması “Pamuk Hakkında Gerçekler” olan Dünya Pamuk Günü etkinliği Ulusal Pamuk Konseyi, İzmir Ticaret Borsası, Ege İhracatçı Birlikleri, Söke Ticaret Borsası, Ege Giyim Sanayicileri Derneği, İyi Pamuk Uygulamaları Derneği iş birliği ile düzenlenecek.
Pamuk rekoltesinde düşüş bekleniyor
Türkiye’de Güneydoğu Anadolu Bölgesi, Ege Bölgesi ve Akdeniz Bölgesi’nde pamuk üretimi yapılırken, Ulusal Pamuk Konseyi verilerine göre 2019/20 sezonunda 591 bin 302 hektar alanda, 818 bin 511 ton pamuk üretimi gerçekleştirildi. 2020/21 sezonunda pandemi ve diğer etkenler nedeniyle pamuk üretim alanlarının 352 bin 535 hektara, pamuk rekoltesinin ise 626 bin 690 tona gerileyeceği öngörülüyor.
7 Ekim Çarşamba günü saat 10:30’da açılış oturumu ile başlayacak etkinlik boyunca üretimden tüketime pamuk, pamuk ekonomisi ve ticareti ile pamuğun gelecek vizyonu konunun uzmanı isimler tarafından ortaya konulacak.
Pamuklu tekstil ve konfeksiyon ihracatı 6,6 milyar dolar
Türkiye, 2019 yılının Ocak-Ağustos döneminde 14,7 milyar dolarlık tekstil ve konfeksiyon ürünleri ihraç etmişken, pamuklu tekstil ve konfeksiyon ihracatı ise 6,6 milyar dolar olarak gerçekleşti.
‘Beyaz altın’ pamuğun tarafları, Türk ekonomisinin lokomotiflerinden tekstil ve konfeksiyon sektörünün ihtiyacı olan 1,6 milyon ton pamuğun Türkiye’de üretilmesi, bu yıl 2 milyar dolara ulaşması beklenen pamuk ithalatının azaltılması, pamuk üretimindeki düşüşün önüne geçilmesi için alınması gereken tedbirler konusunda Ankara’ya seslerini duyurmaya çalışacaklar.
“Pamuk Türkiye için neden önemlidir?” başlıklı açılış oturumunda Ulusal Pamuk Konseyi Başkanı Bertan Balçık’ın moderatörlüğünde; Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürü Dr. Mehmet Hasdemir, Ticaret Bakanlığı İhracat Genel Müdür Yardımcısı Musa Demir, İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, Şanlıurfa Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kaya, Söke Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Nejat Sağel, Aydın Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Fevzi Çondur, Ege Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı Hayati Ertuğrul ve İyi Pamuk Uygulamaları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Leon Piçon, pamuğun ülke ekonomisi için öneminin altını çizecekler.
Türkiye’de Üretilen Tercihli Pamuklar ve İzlenebilirlik
Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi’nin moderatörlük yapacağı; “Türkiye’de Üretilen Tercihli Pamuklar ve İzlenebilirlik” başlıklı oturumda, İzmir Ticaret Borsası Meclis Başkanı Ş. Barış Kocagöz, “Tercihli pamukların Dünya ve Türkiye’deki Üretim Durumu ve Türkiye’de Üretimini Arttırmak için Atılması Gereken Adımlar”ı irdeleyecek. “Dünya ve Türkiye Genelinde Tercihli Pamukların Sanayide Kullanım Alanları ve Türk Pamuğunun Tercih Nedenleri”ni ise İyi Pamuk Uygulamaları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Leon Piçon aktaracak.
Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Aydın Ünsal, “Sürdürülebilir Tekstil ve Hazırgiyim Üretiminde Better Cotton ve Organik Pamuğun Önemi”nin altını çizerken, Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Muzaffer Turgut Kayhan, “Pamukta izlenebilirliğin önemi ve yeni trendler” hakkında bilgi verecek.
Pamukta Yüksek Lif Kalitesi ve Pamuk Ticareti
Ulusal Pamuk Konseyi Genel Sekreteri Prof. Dr. Ünal Evcim’in moderatörlük görevini üstlendiği, “Pamukta Yüksek Lif Kalitesi ve Pamuk Ticareti” başlıklı oturumda, “Pamukta lif kalitesini etkileyen faktörler” başlığını İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Üyesi Şeref İyiuyarlar irdeleyecek. “Pamukta Lif Kalitesinin Sanayide ve Ekonomide Önemi”ne ise Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Nuri Uz değinecek. İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Bülent Uçak da “Pamuk Ticareti ve Pamuk Piyasalarını Etkileyen Faktörler” isimli sunumunda pamuk pazarlamasında yaşanan sorunları işleyecek.
7 Ekim Dünya Pamuk Günü’nün son konuşmasında Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Tolga Uskuç, “Uluslararası Pamuk Ticareti ve Türkiye” konulu sunumunu katılımcılarla paylaşacak.
Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) ev sahipliğinde ilk defa 07 Ekim 2019’da gerçekleştirilen Dünya Pamuk Günü kutlaması, pamuğun tanınırlığını artırmak, üreticiler, sanayiciler ve ilgili tüm diğer taraflar arasındaki ilişkiyi ve iş birliğini güçlendirmek, pamuk üzerine daha fazla araştırma ve geliştirme yapılmasını sağlamak ve pamukla ilgili teknolojik gelişmeleri teşvik etmeyi amaçlamaktadır.
7 Ekim 2020 tarihinde Dünya Pamuk Günü’nü, pamuk üretiminin önemli merkezlerinden Söke’de fiziki bir toplantıda kutlamak için yola çıkan Ulusal Pamuk Konseyi, İzmir Ticaret Borsası, Ege İhracatçı Birlikleri, Söke Ticaret Borsası, Ege Giyim Sanayicileri Derneği, İyi Pamuk Uygulamaları Derneği, pandemi nedeniyle bu yılki etkinliği dijital ortamda gerçekleştirme kararı aldı. “Pamuk Hakkında Gerçekler” ana başlığıyla gerçekleştirilecek programda, pamuğun Türk ekonomisindeki öneminin altı çizilecek.
Ana teması “Pamuk Hakkında Gerçekler” olan Dünya Pamuk Günü etkinliğinin açılış konuşmaları 7 Ekim 2020 Çarşamba günü saat 10:30’dan, Türkiye’de Üretilen Tercihli Pamuklar ve İzlenebilirlik isimli birinci oturum saat 13:00’ten ve Pamukta Yüksek Lif Kalitesi ve Pamuk Ticareti isimli ikinci oturum ise saat 15:00’ten itibaren aşağıdaki Youtube linkinden takip edilebilecek.
“Egeli ihracatçılar pandemideki çalışmalarının meyvelerini topluyor”
TİM Başkanı İsmail Gülle, Egeli ihracatçıların pandemi dönemindeki yoğun mesailerinin ihracat rakamlarına olumlu yansıdığını, EİB’nin Haziran-Temmuz-Ağustos döneminde ihracatını yüzde 8’lik artışla 3 milyar 229 milyon dolara taşıdığını, Egeli ihracatçıların pandemi dönemindeki çalışmalarının meyvelerini toplamaya başladıklarını dile getirdi.
Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin pandemi döneminde ihracatçılarımız arasındaki güçbirliğini arttırmak amacıyla düzenlediği, İstişare Toplantılarının dokuzuncusunda TİM Başkanı İsmail Gülle ve Türk Eximbank Genel Müdürü Ali Güney, Ege İhracatçı Birlikleri Yönetim Kurullarıyla bir araya geldi.
Online düzenlenen TİM-EİB İstişare Toplantısında konuşan TİM Başkanı İsmail Gülle, “Egeli ihracatçılarımız, Haziran-Temmuz-Ağustos döneminde ihracatını yüzde 8’lik artışla 3 milyar 229 milyon dolara taşıdı. Pandemiye rağmen, EİB Genel Sekreterliğimizin ihracatı, Yılın ilk sekiz ayında 8 milyar 78 milyon dolara ulaştı. Yaş Meyve ve Sebzede yüzde 43, Hububatta ise yüzde 40 artırdı” dedi.
Egeli ihracatçılarımız pazar çeşitlendirmesinde örnek olmaya devam etti
2020 yılının sekiz aylık döneminde, EİB bünyesindeki firmaların Pazar çeşitlendirmesinde de örnek olduğuna vurgu yapan Gülle sözlerine şöyle devam etti: “EİB bünyesindeki firmalarımız, Önceki yılın aynı dönemine göre, Uganda’ya yaptıkları ihracatı 32 katına çıkarırken, Madagaskar’a ihracat yüzde 220, Cibuti’ye ihracat yüzde 87, Filipinler’e ihracat yüzde 59 artış sağladı. Ocak-Ağustos döneminde, Bölgemizin en çok ihracat gerçekleştirdiği ülkeler ise; 897 milyon dolarla Almanya, 592 milyon dolarla ABD, 488 milyon dolarla Birleşik Krallık, ve 439 milyon dolarla İtalya oldu. Pandeminin en çok etkilediği ülkelere Böylesi yüksek rakamlarla ihracat gerçekleştiren birliğimiz alkışların en büyüğünü hak ediyor!”
TİM Başkanı İsmail Gülle, ihracat rakamlarındaki başarıda, Ticaret Bakanlığı’nın pandeminin döneminin ruhuna uygun adımların ve Türk Eximbank’ın ihracatçımızın finansmana erişimi için attığı adımların olumlu katkıları olduğunun altını çizdi.
Eskinazi; “2019 yılı ihracat rakamlarını yakalayacağız”
Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, pandeminin en yoğun yaşandığı Mart-Nisan-Mayıs aylarında ihracatlarında yüzde 24’lük düşüş yaşadıklarını, 2019 yılının Mart – Nisan – Mayıs aylarında 3 milyar 545 milyon dolar olan ihracatlarının, 2020 yılının aynı döneminde 2 milyar 707 milyon dolara gerilediğini, Haziran-Temmuz-Ağustos döneminde ise; ihracatta yüzde 8’lik artış hızı yakaladıklarını ifade etti.
EİB’nin ihracat artışının Eylül ayında da devam ettiği bilgisini veren Eskinazi, “2020 yılının son çeyreğinde de, pandemi nedeniyle dünya genelinde ikinci dalga yaşanmadığı takdirde ihracatımızdaki toparlanmanın devam etmesini bekliyoruz. Son çeyrekte yakalayacağımız ivme ile ihracatta 2019 yılında gerçekleştirdiğimiz 13,3 milyar dolar ihracat rakamını yakalayacağımızı hatta geçeceğimize inanıyoruz” şeklinde konuştu.
Pandemide EİB’nin tarım ürünleri ihracatı arttı
Ege İhracatçı Birlikleri çatısı altındaki 12 ihracatçı birliğinin 7 tanesinin tarım ürünleri ihraç ettiğinin altını çizen Eskinazi tarım sektörünün ihracat performasını ise şöyle özetledi; “2020 yılının ilk sekiz aylık diliminde tarım ürünleri ihracatımız yüzde 5’lik artışla 3 milyar 24 milyon dolardan, 3 milyar 171 milyon dolara yükseldi. Tarım ürünleri ihracatında son bir yıllık dönemde ise; 5 milyar 70 milyon dolara ulaştık. Dikili’de kurulma çalışmaları hızla devam eden Dikili Tarım İhtisas Organize Sanayi Bölgesi benzeri Tarım İhtisas Organize Sanayi Bölgeleri, Ege Bölgesi’nde tarım ve hayvancılık potansiyeli yüksek bölgelerde kurulacak. Bu OSB’ler sayesinde yıllık 5 milyar dolar seviyesindeki tarım ürünleri ihracatımızın orta vadede 10 milyar dolara çıkacağını düşünüyoruz. Ege Bölgesi’nde bu potansiyel var.”
Güney; “2020 yılında ihracata 30.5 milyar dolar destek sağladık”
Türk Eximbank Genel Müdürü Ali Güney, 2020 yılının Ocak – Ağustos döneminde Türk ihracatçısına 20 milyar dolar kredi, 10.5 milyar dolar sigorta olmak üzere 30.5 milyar dolar destek sağladıklarını söyledi.
Sigortanın çok önemli bir ürün olduğuna vurgu yapan Güney, “İhracatçılarımızın farklı pazarlara mal satabilmesi için özellikle tahsilat riskini ortadan kaldırmak adına çilingir bir ürün. Pandemi global bir belirsizliğe yol açtı. Biz burada alıcılarda ciddi sıkıntılar yaşanacağını bilmemize rağmen hiçbir alıcının limitini askıya almadık, tam tersine alıcılara tahsis ettiğimiz limitleri yüzde 5 arttırdık. Bundan sonra da sigorta tarafında büyümeye devam edeceğiz. Ekim ayından itibarin sigorta süreçleri hızlanacak. Limit tahsisleri çok hızlı cevaplanacak” dedi.
Eximbank KOBİ’leri ihracatla tanıştıracak
İhracatçılara pandemi döneminde tahsis ettikleri uzun vadeli kredilerde yüzde 336’lık artış sağladıkları bilgisini veren Güney, 2020 yılında devreye aldıkları hizmetleri aktardı. Güney, önümüzdeki süreçte bugüne kadar hiç ihracat yapmamış, ihracat yapma potansiyeli olan KOBİ niteliğindeki işletmeleri ihracatçı yapmaya odaklanacaklarını sözlerine ekledi.
TİM-EİB İstişare Toplantısında; Ege İhracatçı Birlikleri Yönetim Kurulu Başkanları, birliklerinin son dönemde gerçekleştirdiği dijital pazarlama faaliyetlerini paylaşırken, TİM Danışmanı Dr. Can Fuat Gürlesel, pandemi döneminde dünya ekonomisindeki gelişmeleri özetlerken, TİM Danışmanı Metehan Demir, dış politikadaki güncel gelişmeleri özetledi.
Turquality’deki firmalar, pandemide dünyada bir adım önde
Turquality, pandemi döneminde Türk markalarını dünyada bir adım öne çıkardı.
Bir teşvik programından öte, işletmeler için bir iş ve değer modeli olan “Turquality iş modeli”nde, stratejik planlama, insan kaynakları yönetimi, performans yönetimi, bütçe yönetimi, marka yönetimi, satış-pazarlama yönetimi, bilişim yönetimi, risk yönetimi, tedarik zinciri yönetimi gibi tüm konular yer alıyor.
İşletmesini “Stratejik Yol Haritası” ile yöneten Turquality’deki firmaların global pazarlarda bir adım önde olduğunu kaydeden Progroup Uluslararası Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Salim Çam, şunları söyledi:
“Ülkemizin devlet destekli ilk marka programı olan Turquality iş modelini benimseyen işletmeler, iş süreçlerini etkin yönetir, farklılaşır, markalaşmayı hızlandırır, global rekabete hazırdır ve kilogram başına ihracatını 3 kat ve üzeri artırır. Turquality için, bir karne ve bir akreditasyon da diyebiliriz. Turquality karnesi pekiyi olan bir Türk işletmesi de, global pazarlarda karşıdaki uluslararası şirketlere daima güven vermektedir. Nitekim, pandemi nedeniyle dünya ekonomisinde daralmanın yaşandığı bu yıl, Turqualiyt’deki Türk markaları dünyada bir adım öne çıktılar ve tercih edilen oldular. Bir diğer konu, Turquality’deki firmaların risk yönetim planları olduğu için, ilgili planlarını hızlıca devreye alarak bu konuda da bir adım önce çıktılar. Aynı zamanda, Turquality kapsamındaki firmaların, hedef pazar desteklerinin 6 ay uzatılması da bir adım öne çıkmalarını sağladı” dedi.
Turqualiyt’nin, işletmelere sağladığı değer nedir?
Turquality iş modelinin işletmelere sağladığı değeri anlatan Dr. Salim Çam, şunları kaydetti:
–*Mevcut verimlilik artışına katkısı: %17
*Mevcut ihracat artışına katkısı: %15
*Mevcut iç piyasa artışına katkısı: %10
*Mevcut karlılığın artışına katkısı: %14
*Mevcut yeni ürün geliştirmeye katkısı: %12
*Mevcut marka bilinirliğine katkısı: %7
*Müşteri memnuniyet seviyesi: %97
*İsraf ve maliyetleri azaltmaya katkısı: %14
TÜRKİYE’NİN YENİ DEĞERİ: FINISH SU ENDEKSİ
Finish’in su konusundaki sosyal sorumluluk girişimleri arasındaki yerini alan Finish Su Endeksi, suyun sınırlı bir kaynak olması nedeniyle olası su sıkıntısı riskine dikkat çekerken, konuyu gündemde tutmayı da amaçlıyor. TSKB uzmanlarından oluşan bir ekiple birlikte geliştirilen ve ülkemizde suyun değeri ve tasarrufu için duyarlılık oluşturmayı hedefleyen Finish Su Endeksi; Borsa İstanbul’da düzenlenen gong töreniyle kamuoyunun dikkatine sunuldu.
Türkiye’nin en çok eve giren markalarından Finish, Yarının Suyu girişimi kapsamında yeni bir adım daha atıyor. Ülkemizdeki gerçek zamanlı kullanılabilir su miktarını ortaya koyan ve su sıkıntısı olasılığına karşı duyarlılık oluşturmayı hedefleyen Finish Su Endeksi, Türkiye Sınai Kalkınma Bankası (TSKB) uzmanlarından oluşan bir ekiple gerçekleştirilen ortak çalışmanın ürünü.
Finish’in su konusundaki sosyal sorumluluk girişimleri arasındaki yerini alan Finish Su Endeksi, suyun sınırlı bir kaynak olması nedeniyle olası su sıkıntısı riskine dikkat çekerken, konuyu gündemde tutmayı da amaçlıyor. Endeksin haftalık olarak güncellenmesiyle de bu sınırlı kaynak konusunda ölçülebilir bir gösterge oluşturulması hedefleniyor.
Haftalık olarak güncellenen Finish Su Endeksi, ülkemizdeki su varlığı ile su tüketimi arasındaki olumlu ya da olumsuz durumu sayısal olarak ifade ediyor. Dünya ve Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilen ve Borsa İstanbul’da düzenlenen gong töreniyle kamuoyuyla paylaşılan endeks, kamu kuruluşlarına ait veri tabanlarıyla, küresel ve akademik kaynaklardan alınan verilerin işlenmesi sonucunda oluşturuluyor.
Finish Su Endeksi; tarım, sanayi, hizmetler, barajların doluluk oranı ve hane tüketim verilerinden yararlanarak her bir alan için ayrı referans oluştururken, iklim değişikliği gibi etkenlerin su kaynaklarına etkisi ve Türkiye’deki su sıkıntısı ile ilgili farkındalığın durumunu da sayısal olarak ifade edecek. Benzer şekilde, evlerde bulaşık makinesi kullanımı gibi hane tüketimini etkileyen faktörler de Finish Su Endeksi’nin ortaya koyduğu verilerde projeksiyon olarak yer alacak.
Finish Su Endeksi’nin bu yıl içerisindeki en önemli başlıkları olduğunu vurgulayan Reckitt Benckiser Ev ve Hijyen Pazarlama Direktörü Tarık Bayar şunları söyledi: “Marka iletişimimize yeni bir boyut getirdik, artık yalnızca ürünü değil ürünümüzün en önemli bileşeni suyun küresel boyuttaki değerini de konuşmak zorundayız. Su artık ekonominin kalbinde. Yarının Suyu kampanyamızla suyun tasarrufundan kaybolan su kaynaklarına dek pek çok detaydaki sosyal sorumluluk çalışmaları ile duyarlılığı artırma ve tutum değişikliği sağlamak istedik. Sadece bulaşık makinesine yerleştirmeden önce sudan geçirme işlemi bırakıldığında 57 litre su tasarruf ediliyor ve bu toplamda Türkiye’nin bir yıllık içme suyu ihtiyacına denk düşüyor. Bu küçük değişiklikle yılda 204 milyon litre suyu korumak mümkün. Ürünümüzün performansının sudan geçirme işlemine ihtiyacı kaldırdığını da tüketicilerimize aktardık. Son bir yılda su konusunda yaptıklarımızı var olduğumuz her platformda dile getirdik, yenilikçi uygulamalarla tüm paydaşlarımıza aktarmaya çalıştık. Ortak hedeflerimiz olması gerektiğini her zaman söyledik ve bu hedefler için çok paydaşlı çözümler üretmek üzere harekete geçtik. TSKB ile gerçekleştirdiğimiz çalışma, işimizdeki herkesin su ayak izini azalttığı, hep birlikte çözüme odaklandığımız bir manifestonun parçalarından biri. Finish Su Endeksi ile ülkemizdeki suyun değer olarak ifade edilmesini hedefledik. Bu endeksle Türkiye’nin gelecekteki suyunu korumamın önemini, geleceğin en büyük ekonomik değeri suyu herkese anlatmak istiyoruz. Böylece nasıl her gün döviz ve borsa verilerini takip ediyorsak, ülkemizin en önemli kaynaklarından suyun durumunu da Finish Su Endeksi aracılığıyla öğreneceğiz.”
TSKB Genel Müdürü Ece Börü de şu değerlendirmelerde bulundu: “Reckitt Benckiser’in su farkındalığına yönelik yaptığı çalışmalardaki iş birliğimiz TSKB Danışmanlık Hizmetleri’nin Stratejik Danışman olarak yer almasıyla devam ediyor.
2020-2021 dönemini kapsayan bu iş birliğimiz dahilinde TSKB olarak Türkiye’deki su riskini sayısallaştırıyor ve haftalık olarak gelişimini gösteriyoruz. Finish Su Endeksi isimli bu çalışmada hem ulusal hem uluslararası veri tabanları ve akademik çalışmalardan faydalanıyoruz. İktisadi Kalkınma ve İşbirliği Örgütü, Avrupa Çevre Ajansı, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü gibi küresel veri kaynaklarının yanı sıra kamu kuruluşlarına ait veri tabanlarından da akış sağlıyoruz. Sonra da belirli ekonometrik yöntemler ve kabuller çerçevesinde yenilenebilir su miktarını, tarım, hane halkı ve sanayi tüketimlerini dikkate alarak hesaplıyor, Türkiye’nin su ile ilgili riskini sayısallaştırıyoruz. Ülkemizdeki su stresinin şiddetini gösteren “Finish Su Endeksi”, “Su Varlığı” ve “Su Tüketimi” bileşenlerinden oluşuyor. “Su Varlığı” bileşeni ülkemizdeki toplam yenilenebilir su kaynağını gösterirken, “Su Tüketimi” her bir sektörde tüketilen su miktarını dikkate alıyor. Endeks ayrıca her bir tüketim kalemi için ayrı bir tahmin ve an görü çalışması içeriyor. Böylece haftalık frekansta tarımda, sanayide ve hanelerdeki su tüketimi trend raporlamalarını ayrı ayrı yapabiliyoruz.
Endeksin diğer bir özelliği kendisinin uzun vadeli eğilimi, alt bileşenlerin ise kısa vadeli eğilimleri gözler önüne sermesi. Tüm bunlar Finish Su Endeksi’ni, mevcut tabloyu ortaya koyması ve alınması gereken önlemlerin hızlıca hayata geçirilmesi konusunda oldukça kıymetli bir rehber haline getiriyor.”
Türkiye’nin ilk dijital fuarı Shoedex2020 ikinci kez kapılarını açıyor
Ticaret Bakanlığı desteğiyle Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği organizasyonuyla Türkiye’nin ve dünyanın ayakkabı, çanta, deri saraciye ve deri konfeksiyon sektörlerine yönelik ilk dijital fuarı Shoedex2020, 13-15 Ekim 2020’de ikinci kez gerçekleşecek.
Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Erkan Zandar’a göre Türkiye’nin krizi başarılı yönetmesinde dijitale hızlı adaptasyonun payı büyük.
“OECD tahminlerine göre Çin ve Güney Kore’den sonra pandemiden en az etkilenecek üçüncü ülkeyiz. Stratejik muhakememiz ve yol haritamızın aynı zamanda küresel ölçekli olması gerektiğinin bilinciyle, Türkiye ve dünyada bir ilki başararak diğer bütün sektörlerde dijital dönüşümü tetikleyen sürükleyici bir etki yarattık. Haziran ayında ayakkabı ve saraciye sektörlerine yönelik ilk sanal fuarımız Shoedex2020’yi gerçekleştirdik. Fuarımızın dört günlük periyodunda 31 katılımcı firma ile 59 ülkeden 300’ü aşkın alıcı www.shoedex.events adresinde buluştu. Toplamda 1000’nin üzerinde B2B görüşmesi gerçekleşti. Bu kez katılımcı cephesinde 4 kat artış var. Shoedex dijital bir fuar markası ve biz gün geçtikçe ürün gamımızı genişletiyoruz. Bu yüzden bu kez fuarımıza deri konfeksiyon sektörünü de ekledik. 13-15 Ekim 2020’de ikinci kez www.shoedex.events adresinde gerçekleştireceğimiz fuarımıza 59 ülkeden bin 200 ziyaretçi ve 120 katılımcı öngörüyoruz. Aynı zamanda fuarda her gün sürdürülebilirlik konulu bir webinarımız olacak. Bize destek temelinde kanallarını açık tutarak, taleplerimizin rahatlıkla karşılanacağı zemini inşa eden Ticaret Bakanımız Sayın Ruhsar Pekcan’a ve Bakanlık çalışanlarımıza teşekkürlerimizi sunuyoruz.”
Zandar, Endüstri 4.0’ın yerini Endüstri 5.0 çağına bıraktığı şu zamanlarda doğru bir strateji ve teknolojiyle hareket eden firmaların yeni dünyanın öncüleri olacağı görüşünde.
“Önümüzdeki dönemde global ticaret yollarının yüzde 90’ı değişecek. Tüketicilerin beklentileri ve yönelimleri zaten değişmişti. Pandemi mevcut temeldeki işleyişi hızlandırdı. Çin’de hayatın durmasını engelleyen e-ticaret devleriydi. Nitekim sadece Çin özelinde değil, tüm dünyada bu böyle. Örneğin; McKinsey’nin yeni raporuna göre ABD’de dijital ticaretin 10 yıllık gelişimi 3 ayda gerçekleşti. Türkiye’nin e-ticaret hacmi ise yılın ilk 6 ayında 92 milyon liraya ulaştı. Geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 64 artarak ciddi bir ivme kazanmış durumda. Ticaretin her aşaması artık dijitalleşme ekseni üzerinde şekilleniyor. Dijitalleşme artık Toplum 5.0’ın gerçekleşmesi için inşa edilmesi gereken en önemli bariyerlerden biri ve gittikçe kökleşiyor. Dijitalleşme çalışmalarımız 2020 yılı sonu için belirlenen yüzde 30’luk ihracat artışı hedefimize de büyük katkı sağlayacak. Bizim yenilikçi zihinlere ihtiyacımız var. Bütün sektörlerin önceliklerini Ar-Ge ve inovasyon odaklı bir iş modeline göre belirlemesi ve her detayı en ince ayrıntısına kadar hesaplaması gerekli.”
Android Akademi’de San Francisco için yarışan 17 takım sürece online eğitimlerle devam ediyor
Google Türkiye ve Girişimcilik Vakfı; BTK desteği ile Türk Hava Yolları, General Mobile ve İTÜ Arı Teknokent sponsorluğunda, üniversitede okuyan öğrenciler için ikinci kez hayata geçirilen, gençlerin toplumsal sorunlara yenilikçi ve dijital çözümler geliştirmelerini hedefleyen Android Akademi’de seçilen 17 takım, online eğitimler alarak programa devam ediyor.
Google ürünleri ve Android teknolojisiyle; eğitim, tarım, siber güvenlik, afet ve sağlık konularında yaşanan toplumsal sorunlara teknolojik çözümler üreten uygulamaların geliştirilmesi hedeflenen Android Akademi programına 431 takım başvurdu. Programın ilk ayağının kazananlarından Bluedot.co, Car4Future ve Sensgreen girişimlerini ve ekiplerini büyütmeye devam ediyor. Bluedot.co, Growth Circuit’tan ön yatırım aldı; Car4Future, Avrupa’da çalışmalarını yaygınlaştırdı; Sensgreen ise EPDK ve ELDER tarafından düzenlenen Utility Day Girişimcilik Programında ilk üçe girdi ve ödüle layık görüldü.
Bu seneki başvuruların arasından ise üçü COVID-19 sorunlarına çözüm olmak adına sağlık, afet, siber güvenlik, tarım ve eğitim kategorilerinde toplam 17 takım seçildi.
Pandemi süreciyle birlikte tüm eğitim süreçleri dijital platformlara taşınan Android Akademi programında Ankara, Antep, Eskişehir, İstanbul, İzmir, Kayseri, Kocaeli, Konya, Maraş ve Sakarya’dan seçilen 17 takım, fikirlerini iş modeline dönüştürme yolculuğunda kendilerine destek olacak eğitimleri online olarak alıyor. Google eğitmenleri tarafından Android yazılımı ve Google ürünleri hakkında mayıs ayında online teknik eğitimlerini tamamlayan katılımcılar, temmuz ayı içinde yalın girişim eğitimleri, iş modeli üretimi, müşteri görüşmeleri, prototipleme, deneyim doğrulama, sunum eğitimleri olmak üzere online girişimcilik eğitimlerini tamamladılar. Sonraki sürece mentorluk desteği ve sunum eğitimi alarak devam eden katılımcılardan finale kalanlar ekim ayında yapılacak Demo Day’de iş fikirlerini büyük jüriye sunma şansı elde edecekler.
Kazanan takımlar, hem San Francisco’ya gidecek hem de İTÜ ARI Teknokent’te verilecek inkübasyon ödülünün sahibi olacak.
Bu yıl ikincisini hayata geçirmekten mutluluk duyduklarını söyleyen Türkiye Girişimcilik Vakfı Genel Müdürü Mehru Aygül; “Android Akademi ile amacımız girişimcilik heyecanı ile yola çıkmak isteyen, tarım, eğitim, sağlık, ciber güvenlik ve afet konularında öne çıkan sorunları çözmek için kendi girişimlerini kurmak isteyen gençleri desteklemek. Android Akademi sadece bir girişimcilik programı değil. Katılımcılarının hem yeni networkler edinebilecekleri hem de girişimcilik yolculukları boyunca desteklenecekleri bir destek mekanizması. Hem Girvak olarak biz hem de program ortaklarımız, gençlerin desteklenmesi ve girişimcilik ile toplumsal sorunları dönüştürmeleri için onlarla ile birlikte çalışmaktan çok mutlu ve heyecanlıyız. ” dedi.
“İçinde bulunduğumuz pandemi dönemi iş gücünün ve ekonominin dijitalleşmesinin gerekliliğini ve teknolojik araçların önemini bir kez daha bizlere gösterdi. Android Akademi sayesinde gençlerimiz, değişen dünyanın yeni sorunlarına Google ürünleri ve Android teknolojileriyle yenilikçi çözümler bulurken, Google olarak ülkemizdeki girişimcilik kültürünü desteklemek için çalışıyoruz” diyen Google Türkiye Kamu İlişkileri Müdürü Pelin Kuzey, akademinin ikinci ayağında kullanıcılar için kolay ve erişilebilir ürünler, uygulamalar geliştirmenin bu yılın ana teması olacağının altını çizdi.
Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı M. İlker Aycı, “Ülkemizin milli bayrak taşıyıcı havayolu olarak, birincisi 2017 yılında gerçekleşen ve toplumsal sorunlara yenilikçi ve dijital çözümler geliştirmelerini amaçlayan Android Akademi’ye bu yıl da destek vermeye devam ediyoruz. Pandemi dönemi ile birlikte önemi giderek artan baştasağlık olmak üzere birçok sektörde, girişimciliğe olan ihtiyaç da artıyor. Artık hijyen,havacılık sektöründe yolcularımızın tercihlerini etkileyen en önemli faktörlerden biri haline geldi. İnanıyorum ki gençlerimiz bu girişimcilik ruhuyla birbirinden önemli sektörlerde toplumsal sorunların çözümüne büyük katkı sağlayacaklar” açıklamasında bulundu.
General Mobile Genel Müdürü Muzaffer Gölcü, “General Mobile olarak Android Akademinin kurulduğu ilk günden itibaren orjinal ve cesur fikirleri olan gençlerimize elimizden gelen desteği vermekten çok mutluyuz. Bu yıl online gerçekleşen ve çalışmalarını bir adım daha ileriye götürerek geleceği yazmaya başlayan yeni takımlara başarılar dilediğini belirtti.
İTÜ ARI Teknokent Pazarlama ve İş Geliştirme Direktörü Arzu Eryılmaz ise; “Türkiye’ye girişimcilik kültürünü yayma ve ülkemizden çıkacak teknolojik girişimleri destekleme konusunda üstlendiğimiz misyonun bir parçası olarak Android Akademi’nin paydaşları arasında yer almaktan mutluluk duyuyoruz. Bugüne kadar binlerce girişimin başarı hikayesine şahitlik ettiğimiz İTÜ Çekirdek Kuluçka Merkezimizde, kazanan takımlara destek olmak için sabırsızlanıyoruz” dedi.
Herbalife Nutrition Kadınlar Basketbol Süper Ligi heyecanı başlıyor
Dünya çapında 200’den fazla spor etkinliği, takım ve sporcuya destek veren global beslenme şirketi Herbalife Nutrition’ın isim sponsoru olduğu Herbalife Nutrition Kadınlar Türkiye Basketbol Süper Ligi’nde heyecan 3 Ekim’de başlıyor.
Geçen yıl Türkiye Basketbol Federasyonu ile üç yıl boyunca Kadınlar Basketbol Süper Ligi’nin isim sponsorluğunu üstlenmek üzere anlaşma imzalayan Herbalife Nutrition yeni sezonda da spora destek vermeye devam ediyor.
“Daha sağlıklı ve mutlu bir dünya için” sloganını benimseyen global beslenme şirketi Herbalife Nutrition, öğün yerine geçen gıdalar, takviye edici gıdalar ve sporcu beslenmesi ürünlerindeki uzmanlığıyla dünya çapında 200’den fazla spor organizasyonu ve sporcuya destek veriyor. Herbalife Nutrition Genel Müdürü Ediz Haksal, spora ve kadınlara desteklerini bu yıl da sürdürmekten mutlu olduklarını ifade etti. Kadınların gücüne inandıklarını, kadın girişimciliğini teşvik etmeye çalıştıklarını kaydeden Haksal “İsim sponsorluğumuzun ikinci yılında Herbalife Nutrition Kadınlar Basketbol Süper Ligi’nde tüm takımlarımıza başarılar diliyoruz. Türkiye’nin farklı bölgelerinden takımların mücadelesini heyecanla izlerken biliyoruz ki hangi takım kazanırsa kazansın sağlık, spor ve kadınlar da onlarla birlikte kazanmış olacak.”
İlk hafta dev derbi
Herbalife Nutrition Kadınlar Basketbol Süper Ligi’nde ilk karşılaşma 3 Ekim’de OGM Ormanspor – Hatay Büyükşehir Belediyespor arasında saat 14.00 Ankara M. Sait Zarifoğlu Spor Salonu’nda gerçekleşecek. Ligin ilk haftası Fenerbahçe-Galatasaray arasındaki dev derbiye de sahne olacak. Fenerbahçe Öznur Kablo ve Galatasaray kadın basketbol takımları 4 Ekim Pazar saat 14.00’te İstanbul’da Metro Enerji Salonu’nda karşılacak.
KARDİYOLOJİ UZMANI PROF. DR. ÖZLEM ESEN: “EVCİL HAYVAN BESLEYİN, KALBİNİZİ KORUYUN”
4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü dolayısıyla minik dostlarımıza ne kadar iyi davrandığımız yine gündeme geldi. Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Özlem Esen, Amerikan Kalp Cemiyeti (American Heart Association)’nin de belirttiği gibi evcil hayvan sahibi olarak kalp damar rahatsızlıklarından korunabileceğini belirtiyor. Özellikle kedi ya da köpek beslemek, kalp rahatsızlığının iki önemli nedeni olan hareketsizliğin ve stresin önüne geçiyor. Böylece kalbin ömrü uzuyor.
Dünya Hayvanları Koruma Federasyonu tarafından 1931 yılında kabul edilen 4 Ekim Hayvanları Koruma Günü, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizdeki bir dizi etkinliklerle gündeme taşınıyor. Evcil dostlarımızın hayatımızdaki yeri, yaşam hakları irdelenirken, yapılan birçok araştırma da hayvan beslemenin ruh sağlığımıza iyi geldiğini söylüyor. Son yapılan araştırmalar ise hayvan beslemenin sadece ruh sağlığımıza iyi değil, kalp ve damar rahatsızlıklarına da iyi geldiğini belirtiyor. Konuyla ilgili açıklama yapan Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Özlem Esen, “En saygın kardiyoloji bilim derneklerinden biri olan Amerikan Kalp Cemiyeti (American Heart Association), yayınladığı bilimsel bir beyanname ile evcil hayvan sahibi olma ile kalp sağlığı arasındaki olumlu ilişkiyi ilan etti. Özellikle kedi ya da köpek sahibi olanların fiziksel aktivitelerinin arttığı, kan lipid değerlerinin normalleştiği, strese karşı daha dayanıklı oldukları, aşırı kilolu bireylerde zayıflama süreçlerinin pozitif etkilendiği, kalp krizi geçirenlerde ölümlerin azaldığı belirtildi. İlaç ve teknoloji desteği dışında, evcil hayvan sahibi olmak gibi doğal yöntemlerin kal, damar hastalıklarından korunma ve tedavi etmede etkili olması, yeni tedavi yöntemlerine ışık tutacaktır.” açıklamalarında bulunuyor.
Kalbinizin ömrü uzasın
Yapılan araştırmalar sonucunda; özellikle köpek sahibi olanların köpekleriyle beraber yürümekten duygusal olarak haz aldıkları ve bu aktivitenin bir süre sonra vazgeçilmez bir alışkanlık haline geldiğini belirten Esen, “Zayıflama programına alınan hastalardan köpek sahibi olanların daha kolay zayıfladıkları ve programda kendilerinden istenilen egzersiz süresine ve sıklığına daha iyi adapte oldukları görüldü. Bunun önemli nedenlerinden birinin köpekle yürüyüş yapmanın kişinin kendisini daha güvende hissettirdiği özellikle yalnız yürümekten çekinen yaşlı ve kadın bireylerin köpekleri sayesinde bu korkularını yendikleri anlaşıldı” diyor. Köpeğin yürüyüş temposuna uygun yürümenin, orta egzersiz derecesine karşılık geldiği ve bunun da kalp sağlığı açısından yeterli olduğunun vurgulandığını dile getiren Esen, evcil hayvan besleyenlerin kalp ömürlerinin uzadığını da sözlerine ekliyor.
Amerikan Kalp Cemiyeti öneriyor
Evcil hayvan beslemenin yaşam süreleri üzerinde de olumlu etkileri olduğunu dile getiren Prof. Dr. Özlem Esen, önemli bir bilimsel çalışmanın alt grup analizinde, köpek sahibi olmanın kalp damar hastalıkları ölümlerini anlamlı ve diğer faktörlerden bağımsız bir şekilde azalttığını söylüyor. Başka önemli bir çalışma da kalp krizi geçiren ve köpek sahibi olan hastaların kalp krizi geçiren ve köpek sahibi olmayan hastalara göre daha fazla hayatta kalıyor. Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Özlem Esen, “Tüm bu bilimsel veriyi dikkate alan Amerikan Kalp Cemiyeti, evcil hayvan özellikle köpek sahibi olmayı kalp damar hastalık riskini azaltan faktörlerden biri olabileceğini açıkladı. Ancak aynı cemiyet kalp damar hastalık riskini azaltmak için evcil hayvan bakılmasını bir gereklilik olarak ilan etmedi. Bu sebeple, hayvanları gerçekten seviyor ve sorumluluk almayı kabul ediyorsanız, o zaman sahiplenin ki en sadık dostunuz ile keyif ve sağlık içinde bir hayatı paylaşın” açıklamalarında bulunuyor.