EkonomiMagazin-YaşamSanayi-Teknoloji

Ekonomi-teknoloji-magazin-yaşam haberleri (21.02.2021)

Türk doğal taş sektörü Ortadoğu pazarında işlenmiş ürün ihracatını arttıracak 

Türkiye’den blok doğal taş ithal eden Çin pazarında yaşanan daralmadan yara almak istemeyen Egeli doğal taş ihracatçıları işlenmiş ürün talep eden Ortadoğu ülkelerine yoğunlaşma kararı aldı.

Türkiye’nin 2020 yılında gerçekleştirdiği 1 milyar 58 milyon dolarlık işlenmiş doğal taş ihracatına 426 milyon dolarla en büyük katkıyı sunan Ege Maden İhracatçıları Birliği, 15-18 Şubat 2020 tarihlerinde Birleşik Arap Emirlikleri, Katar, Kuveyt, Bahreyn ve Umman’dan 43 doğal taş ithalatçısı firmayla, 20 Türk doğal taş ihracatçısını “Ortadoğu Sanal Doğal Taş Ticaret Heyeti”nde buluşturdu.

Ticaret Bakanlığı’nın desteğiyle 2020 yılının Kasım ayında Vietnam’a yönelik “Sanal Doğal Taş Ticaret Heyeti” organize ettiklerini ifade eden Ege Maden İhracatçıları Birliği Başkanı Mevlüt Kaya, bu sefer beş ülkeyi kapsayan “Ortadoğu Ülkeleri Sanal Doğaltaş Ticaret Heyeti” düzenledikleri bilgisini verdi.

Kaya; “Hedefimiz 85 milyon dolarlık ihracatımızı 150 milyon dolara çıkarmak”

“Ortadoğu Sanal Doğal Taş Ticaret Heyeti, Türk doğal taş sektörünün 2021 yılında gerçekleştirdiği ilk sanal ticaret heyeti organizasyonu oldu” diyen Kaya, “Ticaret heyetimiz 211 ikili iş görüşmesine zemin hazırladı. 5 ülkenin yıllık 700 milyon dolar doğal taş ithalatı var. Türkiye bu ülkelere yıllık 85 milyon dolar doğal taş ihraç ediyor. Amacımız bu beş ülkeye ihracat hacmimizi 150 milyon dolara çıkarmak. Ortadoğu Sanal Doğal Taş Ticaret Heyeti”mizin meyvelerini ihracat bağlantıları şeklinde önümüzdeki zaman diliminde görmeyi umuyoruz” dedi.

EMİB, Ocak ayında işlenmiş ürün ihracatını yüzde 11 arttırdı

İşlenmiş doğal taş ihracatına yoğunlaşarak 2020 yılında Türkiye’nin doğal taş ihracatında lider konuma yükseldiklerine değinen EMİB Başkanı Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü; “Doğal taş ihracatındaki başarımız 2021 yılının Ocak ayında da devam etti. Türkiye’nin doğal taş ihracatı Ocak ayında yüzde 4’lük gerileme yaşarken, EMİB’in doğal taş ihracatı yüzde 9’luk artışla 45,5 milyon dolardan 50,2 milyon dolara çıktı. Blok ihracatımız yüzde 5’lik artışla 15 milyon dolardan, 16 milyon dolara çıkarken, işlenmiş ürün ihracatımız yüzde 11’lik artışla 30,8 milyon dolardan 34,2 milyon dolara yükseldi. İşlenmiş ürün ihracatı için yaptığımız yatırımların semerelerini görmekten mutlu oluyoruz” şeklinde konuştu.

Ortadoğu ülkelerinde mega projelerin ardı ardına hayata geçtiğinin altını çizen Kaya sözlerini şöyle tamamladı: “Global Data raporlarına göre içinde bulunduğumuz salgın dönemine rağmen BAE’nde devam eden inşaat projelerinin 2021 yılında yüzde 3.8 büyümesi bekleniyor. Katar, 2022’de dünya kupasına ev sahipliği yapacak. Önümüzdeki on yıl boyunca 150 milyar dolar büyüklüğünde konaklama tesisleri, stadyumlar ve ulaşım terminalleri inşa edecek. Kuveyt doğaltaş sektöründe net ithalatçı bir ülke olup son yıllarda doğaltaş talebi artış göstermekte. Bahreyn’de inşaat sektörü yüzde 5,6’lık büyümeyle en çok büyüyen sektör. Doğal taşların inşaat sektörünün önemli bir girdisi olduğu düşünüldüğünde gelecek dönemde mega konut projeleri sayesinde ülkedeki doğal taş ticaretinin hareketleneceğini bekliyoruz. Hedefimiz bu pastadan büyük dilimi almak.”

Doğal taş sektörü ilk 10 ülkenin 8’ine ihracatını arttırdı 

Türkiye 2021 yılı Ocak ayında 145 milyon 750 bin dolarlık doğal taş ihraç etmeyi başardı. Bu ihracatın 76,2 milyon dolarlık dilimi işlenmiş ürünler oluşturdu.

Çin, doğal taş talebindeki düşüşe rağmen 54 milyon 886 bin dolarlık tutarla zirvedeki yerini korudu. Amerika Birleşik Devletleri yüzde 26’lık artışla 28 milyon 97 bin dolarlık Türk doğal taşı talep etti. İsrail, 7 milyon 101 bin dolarlık Türk doğal taşı aldı. Hindistan 7 milyon 94 bin dolarlık Türk doğal taşı alırken, 2020 yılı Ocak ayına göre talebini yüzde 58 arttırdı. Türkiye’nin doğal taş ihraç ettiği ülke sayısı 115 olurken, ilk 10 ülkenin 8 tanesine yapılan doğal taş ihracatında artış kaydedildi.

ORTADOĞU SANAL DOĞAL TAŞ TİCARET HEYETİ ÜLKELERİ DOĞAL TAŞ İTHALAT RAKAMLARI

ÜLKE ADIDOĞAL TAŞ İTHALATITÜRKİYE’DEN İTHALATI
BİRLEŞİK ARAP EMİRLİKLERİ328.738.000 USD44.287.000 USD
KATAR168.818.000 USD18.850.000 USD
KUVEYT126.214.000 USD14.112.000 USD
BAHREYN26.454.000 USD4.893.000 USD
UMMAN43.531.000 USD3.050.000 USD
TOPLAM693.755.000 USD85.192.000 USD

Mega Baza ile Depolama İhtiyacına En Şık Çözüm

Türkiye’nin yatakta kalite, konfor ve yenilik denince ilk akla gelen markası Yataş Bedding’in yeni ürünü Mega Baza; geniş iç hacmi, şık tasarımı ve sağlamlığıyla yatak odalarının vazgeçilmezi oluyor.

 Türkiye’nin yenilikçi markası Yataş Bedding koleksiyonuna eklediği yeni ürünü Mega Baza ile yatak odalarındaki depolama ihtiyacına şık ve pratik bir çözüm sunuyor. Yataş Bedding’in en geniş saklama alanına sahip bazası olan Mega Baza, özel olarak hazırlanmış tutma kulpları sayesinde kolayca açılıp kapanıyor. Mega Baza, orta kayıt kısmı olmadığı için ekstra saklama alanı, sağlamlığıyla da uzun yıllar kullanım avantajı sunuyor. 140×200, 150×200 ve 160×200 olmak üzere üç ayrı ölçüye sahip Mega Baza, beyaz, ceviz ve antrasit renk seçenekleri bulunan 12 cm yüksekliğindeki ayaklarıyla temizlikte kolaylık da sağlıyor.

Mega Baza ve Yataş Bedding’in zengin koleksiyonunda yer alan ürünlere, Yataş Bedding ve Enza Home mağazalarının yanı sıra www.yatasbedding.com.tr adresinden de ulaşılabiliyor.

Bırakmam Seni kampanyası Kartal Yuvaları’nda

Beşiktaş JK’nın ‘’Bırakmam Seni’’ kampanyası bütün hızıyla devam ediyor. Sekiz ay önce başlayan ve taraftarın yoğun desteğiyle süren kampanyaya Kartal Yuvaları’nda kolay bağış uygulaması getirildi.

Türkiye’nin ilk spor kulübü Beşiktaş JK’nın geçtiğimiz yıl Haziran ayında başlattığı “Bırakmam Seni’’ kampanyasına Kartal Yuvaları’ndan kolay bağış yapma imkanı sağlayan pos uygulaması geldi. Türkiye genelinde 71 mağazada başlatılan uygulama ile kampanyaya bağış yapan taraftarlar alışverişte indirim imkanına sahip olacak. Şubat ayının sonuna kadar devam edecek uygulamada  pos cihazlarından 50 TL bağış yapan taraftarlar 300 TL ve üzeri alışverişte 50 TL indirim hakkı kazanacak. 300 TL üzeri katlarda yapılan alışverişlerde ise yine her 300 TL için 50 TL’lik indirim hakkı doğacak.

Hayata geçirilen uygulama ile ilgili konuşan Beşiktaş JK Yönetim Kurulu Üyesi Enis Ulusoy;

‘’Bundan sekiz ay önce başlattığımız ‘Bırakmam Seni’ Kampanyamıza bugüne kadar destek veren taraftarımıza ve büyük Beşiktaş camiasına sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Sizlerden aldığımız destek ve güvenle yolumuza devam ediyoruz. Kartal Yuvalarımızda Şubat ayına özel başlattığımız kampanyamız ile taraftarlarımızı gönül verdikleri forma ve ürünlerini alırken kampanyamıza da destek olmaya davet ediyorum. Beşiktaş camiası zor zamanlarda sergilediği birlik ve beraberlik ile ülkemizde her zaman örnek bir camia olmuştur. Şubat ayı için Kartal Yuvalarımızda başlattığımız bu uygulamanın hem taraftarımıza indirim, hem de kampanyamıza destek verecek olmasından mutluluk duyuyor ve bütün Beşiktaş taraftarını Kartal Yuvalarımıza bekliyorum. Projenin pos cihazlarının temini, programlanması ve dağıtımında destek olan ETİSAN FİRMASI’na da teşekkür ediyorum” dedi.

Kampanyada taraftarlara yaptıkları alışveriş sırasında verilecek sliplerde yer alan barkod okutularak otomatik indirim sağlanacak ve kampanya e ticaret ve indirimli ürünler hariç bütün Kartal Yuvaları’nda geçerli olacak.

Klasik Tasarıma Modern Dokunuş Merida Koltuk Takımı

 Göz alıcı tasarımlarıyla her mekanda fark yaratan Enza Home’un yeni koleksiyonunda yer alan Merida Koltuk Takımı, klasik dekorasyon çizgisini günümüz anlayışıyla yeniden yorumluyor. Şıklığıyla olduğu kadar konforuyla da dikkat çeken Merida Koltuk Takımı, zarif detaylarıyla konfor ve estetiğin muhteşem uyumunu yaşam alanlarına taşıyor.

Bir mobilyadan daha fazlasını arayanlara benzersiz tasarımlar sunan Enza Home, yeni koleksiyonunda yer alan Merida Koltuk Takımı ile klasik dekorasyon çizgisine modern bir yorum getiriyor. İlhamını dinamik desenler ve yumuşak renk tonlarından alan Merida Koltuk Takımı, çoklu katmanlı hibrit sünger kullanımıyla tasarlanan yüksek konforlu oturumuyla rahatlıktan da ödün vermiyor. Merida Koltuk Takımı kadife kumaşıyla mekânlarda şık ve sıcak bir etki yaratırken, gold metal ayak tasarımıyla da özgün estetiğini taçlandırıyor.

Merida Koltuk Takımı’nın ergonomik tasarımı ve geometrik desenleriyle dikkat çeken döner metal ayaklı berjeri ise dekorasyona dinamik bir dokunuş katıyor. Metal destekli ahşap konstrüksiyonuyla uzun süreli kullanım imkanı sunan Merida Koltuk Takımı’nın 3’lü, 2.5’lu ve döner metal ayaklı berjerden oluşan üç farklı modül alternatifi bulunuyor.

Türk Zeytinyağı Ege Mutfağından Sağlıklı Tariflerle ABD Pazarında Tanıtıldı

Akdeniz’den dünyaya yayılan, uzun ve sağlıklı bir yaşamın iksiri zeytinyağı, ABD gıda sektöründeki öncü ithalatçılara, otel ve restoranların satın alma direktörlerine Hibrit Tadım etkinliğiyle tanıtıldı.

2020-21 sezonunda 33,5 milyon dolarlık tutarla ABD, Türkiye’nin zeytinyağı ihracatında yüzde 30’luk pay ile açık ara birinci ülke oldu. ABD’ye zeytinyağı ihracatımız 2020-21 sezonunun ilk çeyreğinde de yüzde 30’luk artışla 15 milyon dolara tırmandı.

Ege İhracatçı Birlikleri, Ticaret Bakanlığı desteğiyle yürüttüğü Turquality Projesi kapsamında ABD pazarında Türk lezzetlerinin tanıtım atağını Türk zeytinyağı ile sürdürdü.

Türk zeytinyağı, özellikle Covid-19 virüsüne karşı bağışıklık sisteminin güçlenmesinde oynadığı önemli rol sebebiyle dikkatleri üzerine çekti.

UNLV (University of Nevada-Las Vegas / Las Vegas Üniversitesi) ve Caesars Entertainment ortaklığında kurulan yenilikçi turizm teknolojileri ve mutfak laboratuvarı bulunan Black Fire İnovasyon Merkezi’nin mutfak etkinlik alanında tadım ve tanıtım etkinliği gerçekleştirilen Türk Zeytin ve Zeytinyağları katılımcılardan büyük beğeni topladı.

Amerika Birleşik Devletleri’nin yıllık 400 bin tona ulaşan zeytinyağı tüketiminin, 391 bin tonluk büyük dilimini ithalatla karşılağı bilgisini veren Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Başkanı Davut Er, hedeflerinin bu pazardan daha fazla pay almak olduğunu kaydetti.

Türkiye’nin zeytinyağı ihracatının yüzde 30’u ABD’ye gidiyor

Türkiye’nin zeytinyağı ihracatında ABD’nin 15 bin 265 ton karşılığı 33,5 milyon dolarlık tutarla açık ara birinci ülke olduğuna işaret eden Er, “ABD, 2020-21 sezonunda Türk zeytinyağı sektörünün ihracatında yüzde 30’luk paya ulaştı. İlk 3 ayını geride bıraktığımız 2020-21 sezonunda ABD’ye yaptığımız zeytinyağı ihracatı ise yüzde 30’luk artışla 11,4 milyon dolardan 15 milyon dolara yükseldi. Türkiye, zeytinyağı rekoltesinde önümüzdeki 5 yıllık süreçte 650 bin tonluk rekolteye ulaşmayı hedefliyor. Bu rekolteye ulaştığımızda yıllık 400 bin ton ihracat yapabilecek konuma yükselmemiz gerekiyor. Dünya genelinde zeytinyağı ihracatında en hızlı genişleme sağlayabileceğimiz birkaç ülkeden biri ABD. Bugünden önümüzdeki yıllar için çalışıyoruz, bu çabaların meyvelerini o zaman toplayacağız” diye konuştu.

Zeytin ağacının ana yurdunun Anadolu toprakları olduğunu söyleyen Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Levent Bilginoğulları, Türkiye’nin 120’den fazla ülkeye  zeytinyağı ihraç ettiği bilgisini verdi. Bilginoğulları, “Her biri kendine özgü tad ve karakteristiğe sahip 90’ın üzerindeki çeşidi ile Türk zeytini tüm damak zevklerine hitap ediyor. Bu da Türk zeytinyağının farklı mutfak zevklerine kolay uyum sağladığını gösteriyor. Türkiye öte yandan, dünyanın en büyük ikinci sofralık zeytin üreticisi” şeklinde konuştu.

Amerika Aşçılar Federasyonu ACF (American Culinary Federation) Las Vegas Bölümü YK üyesi Lucio Arancibia (CEC AAC), Mutfak Bölümü Eğitmeni Mark Sandoval, Bölüm Başkanı Prof. Dr. Joseph Lemanın yanı sıra Las Vegas otellerinin yönetici şefleri, satın alma direktörleri ve çevrim içi katılımcılardan oluşan tadım etkinliğinde Las Vegas’ın en prestijli otellerinde yönetici şeflik görevlerinin yanı sıra Uluslararası Aşçılık Okulu Direktörlüğü görevi de yapmış olan Şef Michelle Vietmeier, ABD’li tüketicilerin damak zevkine ve önemli bir sağlık trendi olan Akdeniz diyetine uygun bir menü hazırladı.

Şef Michelle; “Tereyağı yerine zeytinyağı tercih edin”

Sağlıklı bir beslenmenin Akdeniz ürünlerinden geçtiğinin altını çizen Şef Michelle, sağlıklı aile menüleri hazırlamak isteyen şeflere Türk zeytin ve zeytinyağı kullanmalarını tavsiye etti. Kullanılan zeytinyağı çeşidine göre farklı farklı çeşniler elde edilebileceğini vurgulayan ünlü şef, tereyağı yerine zeytinyağı tercih edilmesinin faydalarını belirtti.

Şef Lucio Arancibia; “Saç kremi yerine zeytinyağı kullanırdık”

2005 – 2007 yılları arasında Beyaz Saray Konuk Şefliği yapmış olan Şef Lucio Arancibia, Arjantin’de küçük bir çiftlikte geçen çocukluğu boyunca, zeytinyağını hem beslenme hem de cilt sağlığı için kullandıklarından bahsetti. Sağlıklı ürünlere karşı tüketici eğilimlerinin de son yıllarda arttığını belirten Şef Lucio, zeytinyağının kolesterolü düzenleyici etkisinden ve yaşlanmayı geciktiren antioksidanlar bakımından zenginliğinden bahsetti.

25 yıldır dünya mazlumlarının yardımına koşan dernek, Türkiye’nin çeşitli illerinde temsilcilikler açmaya devam ediyor.

Daha önce Kastamonu, Antalya, İzmir, Kocaeli, Erzurum, Afyonkarahisar, Şanlıurfa, Gaziantep ve Giresun’da temsilcilik açan Deniz Feneri Derneği Bursa temsilciliği ile birlikte 10’ncu ili hizmet kervanına eklemiş oldu.

Temsilciliğin açılışı dolayısıyla düzenlenen törene Ak Parti Bursa Milletvekili Osman Mestan, Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Murat Demir, Bursa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Ulaş Akhan, Bursa Yıldırım Belediyesi Başkan Yardımcısı Taner Taştekin, Bursa Kent Konseyi Başkanı Şevket Orhan Bursa Aile Sosyal Politikalar İl Müdürü Hasan Yılmaz, Eğitim Birsen Bursa İl Başkan Vekili Adil Yazıcıoğlu, ve çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisi gönüllüler ve Bursalı vatandaşlar katıldı.

Protokol konuşmalarından sonra söz alan Deniz Feneri Derneği Genel Başkanı Mehmet Cengiz,

Bir çok yerde temsilcilik açtıklarını hatırlatarak,

“Temsilciliklerin sadece idari ofis değil aynı zamanda bir giyim mağazası açıyoruz.

Yoksul ailelerimiz hem buraya gelip giyim mağazasında ihtiyaçlarını gideriyor, hem gıdalarını alıyor. Buradan yerinde hizmeti onlara ulaştırmış oluyoruz.” dedi.

Merkezdeki her şeyin sadece dua karşılığında muhtaç ailelere verildiğini vurgulayan Cengiz, “Burada belli bir sistem dahilinde, yardım olarak dağıtılan tüm ürünler, bağıştır. Bunların her biri, muhtaç ailelere yardım teslim makbuzu karşılığında verilir.” ifadesini kullandı. Cengiz, derneğin temsilciliğine gelip yardım talebinde bulunanların sosyal incelemesini yaptıktan sonra durumları uygunsa bu aileleri de sisteme kaydedip onlara da yardım ulaştırdıklarını aktardı. Yardımların tek bir merkezden tüm Türkiye’ye ulaştırılmasının zor olduğunu, bunun için büyük şehirlerden başlamak üzere temsilcilikler açtıklarını belirten Cengiz, şunları kaydetti:” Bursa, çok bereketli bir vilayet. Bursa’da yüzden fazla gönüllümüz var ve binlerle ifade edilen bağışçılarımız var. Bursa’da hem yardım yapacağız hem de bağışları artıracağız. Hem Türkiye hem de dünyanın dört bir yanındaki mazlum coğrafyalara Bursalıların merhametini ulaştıracağız.”

Deniz Feneri Derneği Bursa Temsilciliği Açıldı

Çırpan Mahallesi Stadyum Caddesi No 32/A Osmangazi Bursa adresinde temsilcilik binasının açılışına vatandaşlar gönüllüler büyük ilgi gösterdi. 25 yıl önce samimiyetle ve sadece iyilik için yola çıkan Deniz Feneri Derneği Bursa’da gönülleri fethetti

Bursa temsilciliği tarafından yoksul ailelere yapılan yardımların zamanında ulaşabilmesi ve bağışların en kolay şekilde yapılması için gerçekleştirilen projeler ile binlerce Bursalı hayırseverin gönlünü fethedecek.

Mübarek Ramazan ayının yaklaşmasıyla dernek temsilciliğinde yapılan hazırlıklar tamamlandı.

Merhamet sahibi binlerce gönüllü iyiliklerini Deniz Feneri eliyle ulaşması için seferber olacak.

Dernek, çeyrek asırdır binlerce aileye eşya, gıda, eğitim ve kırtasiye seti yardımı, giyim, sağlık-ilaç-medikal yardım, barınma, temizlik ve diğer yardımların yanında nakit desteğinde de bulundu.

Bu yılda yine ihtiyaç sahibi ailelere ve kişilere ulaşmayı hedeflediklerini belirten Derneğin Bursa temsilcisi Ali Duman, “hayırseverlerin kendilerine güvendikleri müddetçe onların iyilik köprüsü olmayı sürdüreceklerini belirtti.”

ÜCRETSİZ GİYİM MAĞAZASI

Bursalı ihtiyaç sahibi yoksulun bayram alışverişi yine Deniz Feneri’nden olacak

Deniz Feneri Derneği Giyim Mağazaları bu kesimin imdadına yetişecek

Mağazada, her gün desteğe muhtaç kişileri tepeden tırnağa giydirdiklerini belirten temsilci Duman, “bunu hiçbir ücret almadan yaptıklarını söyledi.”

Bursa Deniz Feneri Temsilcisi Ali Duman açıklamasını “Dünyada son yoksula ulaşıncaya kadar çalışacağız” diyerek noktaladı.x

TOYOTA’NIN GÜVENLİ SÜRÜŞ PROJESİNE MARTECH AWARDS’TAN BÜYÜK ÖDÜL 

Toyota Pazarlama ve Satış A.Ş. bu yıl dördüncü kez düzenlenen ve pazarlama konusunda faydalanılan teknolojilerin yaratıcı ve etkili kullanımının ödüllendirildiği MarTech Awards‘ın Otomotiv Sektöründe En İyi Teknoloji Kullanımı kategorisinde “Toyota Yandex Navi App Güvenli Sürüş Projesi” ile büyük ödüle layık görüldü.

Toyota’nın, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de trafik kazalarını önleme konusunda Yandex Navigasyon işbirliği ile başlattığı proje ile sürücülerden güvenli sürüş ve trafik kurallarına harfiyen uymaları beklendi. Böylelikle 11 milyon kilometre boyunca sürücülerin araç kullanırken cep telefonlarını kullanmama ve hız limitlerini aşmamaları sağlanmış oldu. Proje kapsamında “İnsan Hayatına” verdiği önemle bugüne kadar trafik kazalarını önleme konusunda araçlarında en yeni teknolojilere yer veren Toyota, Türkiye’de hala kanayan bir yara olmaya devam eden sürücü kaynaklı trafik kazalarını minimuma indirmeyi amaçladı.

Toyota bu tür projelerin yanında trafik kazalarını sıfıra indirme hedefi için çalışmalarını ara vermeden sürdürüyor. Bu amaçla geliştirdiği kaza önleyici ve kazaların şiddetini azaltan ileri teknoloji sistemi Toyota Safety Sense’i ilk kez 2015 yılında kullanıma sunan Toyota,  bu sistemiyle kazaları neredeyse sıfıra indirecek gelişmiş özellikleri otomobillerine taşıyor.

SAHTE RULMANLARIN ÖNÜNE GEÇMEK İÇİN…

Sahte rulmanlar ve güç aktarım ürünleri fabrikalar için büyük bir tehdit oluşturuyor.

İkinci kalite ve sahte güç aktarım ürünleri üretim hatlarına zarar veriyor ve makinalarda büyük hasarlara hatta hatlarda durmalara neden olarak işletmelerde yüksek mali kayıplara sebep oluyor.

Sahte güç aktarım ürünlerinin önüne geçmek isteyen Silkar Endaş, satışını gerçekleştirdiği ürünlerin takip ve garantisine yönelik olarak tüm ürünlerini Silkar Endaş hologramı ile müşterilerine sunuyor. Silkar Endaş hologramı, ürünlerin yüzde yüz orijinal ve garanti altında olduğunu belirtiyor.

SCHAEFFLER, FAG & INA, NSK, KG, GBM, HRB, MGM gibi çok çeşitli markaların temsilciliğini yapan Silkar Endaş, rulmanın ömrünü etkileyen; yağlama, sızdırmazlık, sökme takma ve güç aktarım, zincir, kayış, kaplin, kasnak gibi ürün gruplarında da OKS, SIMRIT, NAK, FENIX, REXNORD, MEGADYNE, OPTIBELT markalarıyla endüstriye çözümler sunuyor.

Hazır giyim ve tekstil sektörü öngörülebilir döviz kuru istiyor

Ege Giyim Sanayicileri Derneği’nin (EGSD) pandemide tedarik sektörünü ele aldığı panele Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi ve Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (EHKİB) Başkanı Burak Sertbaş katıldı. Toplantının moderatörlüğünü ise EGSD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Okay Şimşek yaptı.

Toplantının açılışında bir konuşma yapan EGSD Yönetim Kurulu Başkanı Hayati Ertuğrul, EGSD’nin 29 yıldır sektörün nabzını tutmaya devam ettiğini söyledi. Bu dönemde tedarik sektörümüz ile bir araya gelmek istediklerini söyleyen EGSD Başkanı Ertuğrul, korona virüs nedeniyle etkinliklerin sanal ortama taşındığı bu süreçte, sanal ticaret heyetleri, sanal ortamda gerçekleştirilecek ticari faaliyetler ve fuarların yeni fırsatlar doğurduğunu söyledi.

2020 yılının Pandeminin etkisi ile tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de hazır giyim ve tedarik sektöründe beklenmedik etkiler yarattığını söyleyen Ertuğrul, “Haziran ayından sonra ihracatımız olumlu yönde ivme göstermiş olsa da ekosistem içerisindeki bir alanda yaşanan sorunlar sektörün geneline yansımaktadır. Pandemi sürecinde Pazarda yaşanan daralma, döviz hareketliliğinin sektörümüze yansımaları ve iplik fiyatlarındaki artışın tedarik zincirindeki etkisini konuşacağımız bugün de sektörümüzün önemli temsilcilerini ağırlamaktan ve bu konulardaki düşüncelerini öğrenmekten memnunuz” diye konuştu.

Teknik tekstil ihracatı 3 milyar dolara ulaştı

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, Türkiye geneli teknik tekstil ihracatının 2020 yılı Ocak – Aralık döneminde yüzde 76 artarak 3 milyar dolara ulaştığını, Ege Bölgesi’nde ise teknik tekstil ihracatının yüzde 98 artarak 194 milyon dolara yükseldiğini açıkladı.

“Teknik tekstil ihracatımız ve bu konudaki alt yapı çalışmalarımız artarken 2014 yılında kurduğumuz ve öncelikli çalışma alanları koruyucu, medikal ve sportif teknik tekstiller olan Teknik Tekstiller Araştırma ve Uygulama Merkezi’nin bu süreçte önemi daha da arttı. TEKSMER’in öncelikli alanlarının pandemi sürecinde öne çıkan ürün grupları ile kesişmesi Bölgemiz teknik tekstil üretim ve ihracatı için avantaj sağladı.”

EİB sürdürülebilirlik ve dijitalleşmeyle yükseliyor

Tekstil ve konfeksiyon sektörlerinde pandeminin de etkisiyle teknik tekstil dışında yükselen diğer iki önemli trendin sürdürülebilirlik ve dijitalleşme olduğuna değinen Eskinazi, Ege İhracatçı Birlikleri’nin 2020 yılını “Sürdürülebilirlik Yılı” ilan ettiğini hatırlattı.

“Ege İhracatçı Birlikleri Sürdürülebilirlik Komitemiz, korona virüse rağmen dijital ortamda yoğun bir mesai yaptı ve “Ege İhracatçı Birlikleri Sürdürülebilirlik Manifestosu”nu oluşturdu. Manifestomuz bundan sonraki süreçte sürdürülebilirlik ilgili çalışmalarımız için bir yol haritası niteliğinde olacak. Sürdürülebilirlik ile ilgili ulusal ve uluslararası ağlara dahil olarak aktif görevler almayı planlıyoruz. Bu amaçla 2019 yılında Birleşmiş Milletler’in Sürdürülebilirlik ile ilgili en büyük inisiyatifi Global Compact’a Ege İhracatçı Birlikleri olarak üye olduk. Dijitalleşme alanındaki gelişmeler ise uzak pazarları yakın hale getirdi. 2020 yılında düzenlediğimiz sanal fuarlar ve sanal ticaret heyeti organizasyonlarıyla yeni ticari bağlantılar gerçekleştirdik. İhracatçılarımız, 2020 yılı başında akıllarından bile geçirmedikleri ülkelere dijitalleşme sayesinde ihracat yapar hale geldi.”

Türk pamuğu GDO’suzdur – GMO Free olarak markalaşmıştır

Hammadde fiyatlarına da değinen Jak Eskinazi, pamuk fiyatlarının artmaya devam ettiğini, iplik ve kumaş temininde ciddi sıkıntılar yaşandığını sözlerine ekleyerek “Örneğin, Amerikan pamuğuna uygulanan %3 verginin bu süreçte kaldırılması isabetli bir karar olacaktır.” şeklinde sözlerini noktaladı.

Öngörülebilir döviz kuru beklentileri olduğunu söyleyen Eskinazi, “Sürdürülebilirliği gündemimize aldığımızda bir adım öne çıkarız, Avrupa’da karbon ayak izi vergileri başlayacak. Tedbirimizi şimdiden almalıyız. Türk pamuğu tamamen GDO’suzdur – GMO Free olarak markalaşmıştır, bunu tüm dünyaya tanıtıyoruz, İzmir’den açılan roro seferleri mesafeleri kısaltıyor, navlun konusunda sektörümüz için büyük avantaj sağlayacaktır. Ürün tedariğinin zorlaştığı bu dönemde sanayicilerimizin işbirliği içerisinde çalışacağına ve süreçten güçlenerek çıkacağımıza inanıyorum” diye konuştu.

Tüketicilerin yüzde 60’ından fazlasının tercihi çevre dostu ürünler

Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Burak Sertbaş, pandemiyle birlikte küresel hazır giyim perakende devlerinin tedarik zincirlerini yeniden gözden geçirmeye başladığını söyledi.

“Bu yeniden değerlendirme neticesinde hâlihazırda Uzak Doğu ülkelerinin domine ettiği tekstil ve hazır giyim üretiminin Türkiye’ye kayması beklentisi de oluştu. Bu beklentide Türkiye’nin stratejik konumu ve üretimdeki yetkinliğinin payı büyük. Burada karşımıza çıkan kapasite sorunu olabilir. Bu sorunu aşmanın tek yolu ise yatırım. Öngöremediğimiz kurlar, bizleri yatırım konusunda karar verme konusunda da sıkıntıya düşürüyor. Pandemi sürecinde pazarda yaşanan daralmayla ilgili değinmek istediğim bir diğer konu değişen tüketim alışkanlıkları. En büyük ihracat pazarımız olan Avrupa’da da durumun aynı şekilde olması, kapanmaların olması, insanların evden çalışması gibi sebeplerle, giyime olan talep azalmış durumda. COVID-19 sürecinde tüketicilerin tekstil ve hazırgiyim ürünlerinde sürdürülebilirlik konularına daha sıkı şekilde entegre olduğu gördük. McKinsey & Company tarafından yapılan araştırma tüketicilerin %60’ından fazlasının çevre dostu ürünleri tercih ettiklerini gösteriyor. Tüketiciler biz üreticileri sürdürülebilir, çevre dostu ürünler yapmamız yönünde zorluyor.”

Hammadde ve navlun fiyatları ihracatçıları zorluyor

Bütün hazır giyim ihracatçılarının ortak probleminin düşük kur ve bunun karşısında yükselmeye devam eden iplik ve kumaş fiyatları olduğunun altını çizen Sertbaş şöyle devam etti:

“Özellikle organik kumaş olmak üzere, her türlü pamuklu, polyester, bambu ve viskon içerikli örme kumaşların temininde ciddi zorluk yaşamaktayız. Hammadde fiyatlarındaki artış bazı firmalarda üretimi durma noktasına getirdi. Bazılarında ise müşterilerden sipariş iptalleri gelmeye başladı. Navlun fiyatlarında yaşanan artışlar firmaların maliyetini artırıyor. Diğer taraftan işçilik ve enerji giderleri gibi temel girdi maliyetlerimiz de arttı. Ama bu artışları fiyatlarımıza yansıtamıyoruz. Alıcılar bunu kabul etmiyor. Hammadde fiyatlarında görülen artışlar tedariki zorlaştırırken, doların düşüş trendinde olması ise fiyatta rekabetçiliği zorlar hale geldi. Hem ihracatta hem de iç piyasada fiyat istikrarı sağlanamamaktadır. Kurlar yüksekken hammadde alan üreticiler, şu anda ürettikleri ürünleri düşük kurla ihraç etmek zorunda. Ocak ayı ihracat rakamlarımız artış gösterdi, ancak kur oynaklığı ve hammadde fiyatlarındaki artış devam ederse, 2021 ihracat hedefimizi gerçekleştirme konusunda sıkıntı yaşayacağız.”

Hazırgiyim ve konfeksiyon sektörü pandemiye rağmen ihracatta ilk üçte

Hazırgiyim ve konfeksiyon sektörünün pandemiye rağmen Türkiye genelinde 17,1 milyar dolar ihracat yaparak otomotiv ve kimya sektörlerinin ardından üçüncü büyük sektör olduğunu açıklayan Burak Sertbaş, “Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği olarak ise 1,3 milyar dolar ihracat gerçekleştirerek geçen yılki ihracat seviyemizi koruduk. Bunda özellikle medikal ürünlerin payı büyük. En fazla artış pandeminin etkisiyle medikal teknik tekstil ürünlerinde gerçekleşti. Türkiye geneli medikal tekstil ihracatımız yüzde 2.204 artarak 1,4 milyar dolar olarak gerçekleşti, bu süreçte Ege’den yaptığımız medikal teknik tekstil ihracatı ise 92 milyon dolar oldu. Medikal teknik tekstil ihracatının artışında cerrahi elbiseler ve maskeler asıl payı oluşturdu. Maske ve cerrahi elbise ihracatındaki hibe şartının kaldırılmasıyla medikal tekstil ihracatımızı daha yukarılara çekebiliriz.” diye konuştu.

Panelde İZTO Meclis Başkan Yardımcısı İrfan Erol, EBSO Meclis Üyesi Fatih Güven ve Konfeksiyon Yan Sanayicileri Derneği (KYSD) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Özpehlivan da görüşlerini dile getirdi.

Vertiv’in Uzaktan İzleme ve Kontrol Teknolojileriyle Kusursuz E-Ticaret Deneyimi

Türkiye’de normal şartlarda yılda yüzde 35 oranında büyüyen e-ticaret, 2020 yılında pandeminin etkisiyle yüzde 65 büyüdü. Alışveriş hızla online’a yönelirken, şirketlerin müşterilerine kusursuz bir e-ticaret deneyimi sunabilmesi için izleme ve kontrol teknolojilerine önem vermesi gerekiyor

İstanbul, Türkiye [19 Şubat 2021] Pandemiyle birlikte e-ticaret hızla büyürken müşterilerine online kanallardan ulaşmaya çalışan şirketler için uzaktan izleme ve kontrol oldukça önem kazanıyor. Küresel bir kritik dijital altyapı ve süreklilik çözümleri sağlayıcısı olan Vertiv (NYSE:VRT), kullanıcılarına online platformlardan ulaşmaya çalışan şirketler de dahil olmak üzere veri merkezi müşterilerine güçlü bir uzaktan izleme ve kontrol altyapısı sunuyor.

İzleme, verimliliği artırıyor

E-ticarette izleme en kritik süreçlerden biri olarak karşımıza çıkıyor. Vertiv Türkiye ve Orta Asya Kanal Satış Müdürü Hakan Yaran, bu teknolojinin e-ticarette nasıl kullanılabileceğini şöyle paylaşıyor: “VertivTM EnvironetTM Alert gibi güçlü bir izleme yazılımı, IT altyapı ağlarında güvenli ve uzaktan izleme sağlıyor. Bu da kullanıcıların çalışma verimliliklerini kontrol etmelerini mümkün kılıyor. Bu şekilde şirketler, maliyet oluşturan ve işleri aksatan kesintiler gibi sorunların önüne geçebilir, müşterilerin satın alma süreçlerinden memnun kalmalarını sağlayabilirler. Merkezi yönetim yazılımı, büyük perakendeciler için önemli iş kararları alırken ihtiyaç duyulan bütünsel ve gerçek zamanlı bilgiyi sunuyor.”

Türkiye’de e-ticaret büyümeye devam ediyor

Elektronik Ticaret İşletmecileri Derneği (ETİD) verilerine göre Türkiye’de yılda ortalama yüzde 35 oranında büyüyen e-ticaret sektörü, pandeminin etkisiyle 2020 yılını yüzde 65’lik rekor bir büyüme ve 250 milyar TL’lik bir hacimle tamamladı. Aynı araştırmaya göre sektörün büyüme hızı 2021 yılında da devam edecek. Pandemi öncesi yapılan hesaplara göre 2023’te 300 milyar TL’lik büyüklüğe ulaşacağı tahmin edilen e-ticaretin 2021’de 400 milyar TL’yi geçmesi bekleniyor.

2020’de yaşanan küresel salgının en önemli çıktılarından birisi hem tüketici hem işletmeler bakımından hızlanan dijitalleşme çalışmaları oldu. Mastercard’ın verilerine göre Türkiye’de sadece 2020’de pandemi ile birlikte 5 milyon 600 bin kişi online alışverişle tanıştı ve ödeme sistemleri son 5 yıl baz alındığında en çok 2020 yılında dijitalleşti. 2019’da alışverişlerin sadece yüzde 17’si online yöntemlerle yapılırken 2020’de bu oran yüzde 29’a yükseldi. Beklenti 3 yıl içinde bu oranın yüzde 38’e çıkması yönünde.

Kritik veriye sahip olmanın en iyi yolu izleme

Alışveriş hızla online’a kayarken, çok kanallı (omnichannel) satın alma işlemi de giderek yaygınlaşıyor. Tüketiciler online kanallardan satın alma yaparken mağazalardan ürünü temassız teslim alıyor ya da mağazadan alıp online kanallar üzerinden iadesini gerçekleştiriyor. Birçok perakendeci de e-ticaret siparişlerini karşılamak için bir dağıtım yöntemi olarak gölge mağazaları (dark store) kullanıyor.
Özellikle 2021’de e-ticaret hızla büyürken daha çok satın alma kanalı ve teslimat modelinin kullanılması bekleniyor. Müşteriler hangi kanaldan ve nasıl alışveriş yaparlarsa yapsınlar her durumda en temel beklentileri sorunsuz bir deneyim yaşamak oluyor. Bu nedenle içinde bulunduğumuz dönemde şirketlerin müşterilerinin alışveriş yaptığı her kanalı desteklemesi gerekiyor. Uzmanlara göre alışveriş yapılacak bütün lokasyonlarda ihtiyaç duyulacak kritik veriye sahip olmanın bir temel yolu var: izleme.

Altyapı izleme sorunsuz müşteri deneyimi sağlıyor

Özellikle e-ticaret satışlarını artırmak isteyen şirketler için sağlam bir BT altyapısına sahip olmak her zamankinden daha önemli. Bu noktada ortam kontrol ve izleme teknolojisi öne çıkıyor. Sensörler stok odasındaki aktivitelerle ilgili anlık bilgi sağlarken, tehdit oluşturabilecek durumlarda ilgili birimlerin harekete geçmesini sağlıyor.

Vertiv Türkiye ve Orta Asya Kanal Satış Müdürü Hakan Yaran, “Stok odasındaki IT sistemleri ısı değişikliğine karşı hassastır ve ısıda birkaç derecelik bir artış bile IT sistemlerinin performansına zarar verebilir. Bu nedenle sıcaklık, hava akışı ve nem sensörleri birlikte çalışarak olası sorunlara karşı şirketleri gerçek zamanlı olarak uyarabilir. Proaktif olarak bu sorunların önüne geçmek, müşteriler için sorunsuz bir alışveriş deneyimi sunmaya yardımcı olabilir”, diyor.

Anadolu Yakası’nın yükselen değeri DoubleTree By Hilton İstanbul Ümraniye

Pandemi sürecini fırsata dönüştürerek, focus servis ve limitli hizmet sistemini beş yıldızlı full servis hizmeti sistemine taşıyan ve yoluna DoubleTree By Hilton markası ile devam eden DoubleTree By Hilton İstanbul Ümraniye, Anadolu Yakası’nın parlayan yıldızı olmaya devam ediyor.

İstanbul’un finans ve ticaret merkezinde yer alan DoubleTree By Hilton İstanbul Ümraniye, özellikle sağlık turizmi için gelen ve uzun dönem konaklama yapan misafirlerine ev sahipliği yapıyor.

DoubleTree By Hilton İstanbul Ümraniye Genel Müdürü Alp Atilla, “Bu yılın ilk çeyreğinde başlanan aşı uygulamasının tüm dünyada yaygınlaşmasıyla birlikte, belirsizliğin azalmasını ve finansal şartların yükselmesini bekliyoruz. Covid-19 salgın riskinin azalması ile yeniden dünyanın dört bir yanından iş ve tatil amaçlı gelecek misafirlerimizi konuk edeceğiz. Kurumsal şirketlerin ofislere dönüşü ile birlikte, konaklama ve toplantı talepleri, ertelenen kına, nişan, düğün organizasyonlarının artışı, sağlık turizmi ile yerli ve yabancı turist sayısındaki artışların bahar ve yaz aylarında yükseleceğini düşünüyoruz. 2021 daha çok toparlanmanın olacağı umut veren bir yıl olacak. 2022 yılında ise, yükseliş trendini yakalarız diye öngörüyoruz. İstanbul, yalnızca turistik bir destinasyon olmaktan öte, birçok yerli ve yabancı şirketin konumlandığı bir ticaret merkezi ve kongre merkezidir, aynı zamanda. Her şeye rağmen, biz İstanbul’un dinamizmini kısa sürede yakalaması konusunda umutluyuz ve DoubleTree By Hilton İstanbul Ümraniye olarak hazırlıklıyız” dedi.

Misafirlerimiz tarafından yoğun talep gören AVM ve Otel karmamız, en büyük avantajımız

DoubleTree By Hilton İstanbul Ümraniye Hotel’in Canpark AVM ile aynı kompleks içinde olmasının yerli ve yabancı misafirlerin yoğun ilgisini çektiğini anlatan Alp Atilla, konuşmasına şöyle devam etti:

Canpark AVM ile aynı komplekste olmamız ve konumumuz nedeniyle, turistlerin ve iş insanlarının tercih ettiği marka otel olduk. Hepimizin bildiği üzere pandemiden en çok etkilenen sektörlerin başında turizm geliyor. Bu noktada geçtiğimiz yıl otelimize, sağlık turizmi için Kuzey Avrupa, Rusya ve Doğu Avrupa ülkelerinden gelen misafirlerimiz oldu. Kısa süreli seyahatlerde bulunan iş insanları ve uzun süreli konaklama yapan yabancı misafirlerimiz ile pandemi süresince öngördüğümüz planların üzerinde bir başarı elde ederek, geçtiğimiz seneyi %50’nin üzerinde bir doluluk ile tamamladık. 2021 yılı ilk çeyreğinin toparlanma süreci olarak geçeceğini biliyoruz. Kurumsal şirketlerin ofislere dönüşü ile birlikte konaklama ve toplantı talepleri, ertelenen kına, nişan ve düğün organizasyonlarının artışı, sağlık turizmi, yerli ve yabancı turist sayısında da artış bahar ve yaz aylarında yükseleceğini düşünüyoruz” diye konuştu.

Dünyaca ünlü FPS oyunu Warface Türkiye’ye geliyor!

Uluslararası yayıncı ve oyun geliştiricisi MY.GAMES, dünya çapında 100 milyondan fazla kayıtlı oyuncuya sahip Warface’in Türkiye sunucularını resmi olarak açtığını duyurdu. Aksiyon dolu modern çevrimiçi FPS oyunu Warface’in yeni özelleştirilmiş sunucusu İstanbul’da yer alacak. Yeni sunucuyla Türk oyuncular için daha iyi bir bağlantı, çevrimiçi performans, kısa bekleme süresi ve sorunsuz eşleştirme sağlanması hedefleniyor.

Fragmanı buradan izleyebilirsiniz: Warface. Ücretsiz oyna. Tamamen Türkçe.

MY.GAMES Franchise Yöneticisi Ivan Pabiarzhyn “Warface’in Türkiye’deki varlığını genişletmekten heyecan duyuyoruz. Warface, uzun yıllardır bilgi birikimimizi aktardığımız çok özel bir yapım. Artık Türk oyuncuların da oyunun keyfini sonuna kadar çıkarabilecek olmalarından çok memnunuz.” dedi.

MY.GAMES, Warface’i daha erişilebilir ve ilgili çekici hale getirmek için Türkçe dil desteği ve dublaj ile Türk oyuncuların beğenisine sunuyor.

            2013’te dünya çapında piyasaya sürülen ve PC, PlayStation 4, Xbox One’dan ücretsiz olarak indirilebilen Warface, popüler bir çevrimiçi FPS oyunu. Warface’te oyuncular, askeri birliğin bir mensubu olarak kendilerini özel bir askeri şirket olan Blackwood’un kötü planlarını alt edecekleri devasa bir çevrimiçi savaşın ortasında buluyor.

        Yenilikçi ve kendine has yapısını geleneksel bir oynanış şekliyle aynı potada eriten Warface, oyuncuları egzotik ve zorlu PVE görevleriyle ve çeşitli dinamik PVP modlarıyla başbaşa bırakan Co-Op modlarına sahip.

Hangi mod oynanırsa oynansın Warface’te başarı, benzersiz ekipmanların ve karakter sınıflarının ekip çalışmasında doğru kullanımından geçiyor.

          Eleştirmenlerce beğenilen oyun, Tüfekçi, Sniper, Sıhhiyeci, Mühendis gibi geleneksel sınıflar ve SED (Synthetic Engineered Double) adı verilen özel bir insansı robot türü ile toplam 5 oynanabilir sınıf sunuyor. Zafere ulaşmak için her sınıf, kendi beceri ve araçlarıyla birlikte geliyor.

Warface cephaneliği, 400’den fazla gerçekçi askeri silah ve ek yetenekler sunan donanımın yer aldığı modern silahlar için etkileşimli bir rehber niteliğinde. Ayrıca Warface, yüzlerce ekipman öğesi ve silah görünümü ile oyuncuların teçhizatlarını diledikleri gibi özelleştirmesine olanak tanıyor.

Anahtar Noktalar

  • Oyun adı: Warface
  • Geliştirici ve yayıncı: MY.GAMES
  • Platformlar: PC, PS4, Xbox One, Nintendo Switch*, PS5 ve Xbox Series X | S (Geriye dönük uyumluluk aracılığıyla)
  • Sınıflar: Tüfekçi, Sniper, Sıhhiyeci, Mühendis ve SED (Synthetic Engineered Double)
  • Silahlar: 400’den fazla gerçekçi silah ve ek donanım
  • Mevsimsel güncellemeler: Her şey ücretsiz olarak mevcuttur. (Yeni PvE görevleri, yeni görevler ve yeni haritalar, yeni silahlar ve başarımlar, teknik ve oynanış iyileştirmeleri)

* – yerel Nintendo eShop’un mevcut olduğu ülkelerde geçerlidir.

Tüketici karşısında “gerçek” marka görmek istiyor

Akdeniz moda endüstrisinde tasarım ve markalaşmanın konuşulduğu online gerçekleştirilen Akdenı̇z Tekstı̇l Forumu – Meditex 2021’in “Ulusal Vizyon” isimli ilk oturumunda Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi markalaşma ve Türkiye’nin markalaşma stratejisini, “Akdeniz ve Uluslararası Vizyon” isimli ikinci oturumda ise Akdeniz ülkeleriyle iş birliği ve Akdeniz havzasındaki ticaret hacmini değerlendirdi.

Marka imajı; izlenebilirlik, şeffaflık ve gerçeklik

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı ve Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Jak Eskinazi, “Zamanın bizi ezmemesi için biz yarın’ı bugünden inşa etmeliyiz. Yolun en başında kendimize sormamız gereken soru şu: “Küresel markanın hedeflediği küresel tüketiciler olduğuna göre; beklentiler, alışkanlıklar, algılar, ihtiyaçlar aynı mı?” Markalaşma sürekli ve uzun soluklu bir süreç. Bütün markalaşma sürecini anlatan, marka imajını oluşturmayı anlatan üç kelime; izlenebilirlik, şeffaflık ve gerçeklik. Daha sürdürülebilir ve kapsayıcı bir tüketim arayışı günümüzün en büyük gerçekliği. Buna yol açan en büyük faktör ise toplumsal duyarlılıktaki değişimler. Artık tüketiciler küresel sorunlar üzerinde ciddi bir şekilde kafa yorması gerektiğini biliyor. Hepsi etik ilkelere sahip, satın aldığı ürünün arkasındaki hikayeyi merak ediyor. Tüketiciyle doğrudan bağ kurarsanız, markanızı sahiplenirsiniz. Bu şekilde gerçek fayda ve gerçek değer ortaya çıkar.” dedi.

Eşitsizlik, yetersiz büyüme ve iklim krizine “Büyük Reset”

Eskinazi, “Toplumları tümüyle değiştirecek, çevresel sürdürülebilirliği toplumsal sürdürülebilirlikle birleştirecek yeni bir küreselleşmenin içindeyiz. Yuval Noah Harari’nin dediği gibi “Global düzen, herkesin içinde oturduğu ama kimsenin kırık dökük yerlerini onarmadığı bir ev gibi. Birkaç yıl daha dayanır. Bu şekilde devam edersek çöker.” Bu yüzden Büyük Sıfırlama (Great Reset), Dünya Ekonomik Forumu’nun kurucusu Klaus Schwab tarafından açıklandı. “Büyük Sıfırlama” fikri temelini 3 durumdan alıyor; gelir ve servet dağılımındaki eşitsizlikler, dünya ekonomilerindeki yetersiz büyüme ve üçüncüsü de ekolojik kriz yani iklim değişikliği. Dünya Ekonomik Forumu’nun 2021 yılıyla ilgili yayımladığı “Küresel Riskler Raporu”nda iklim değişikliği politikalarındaki başarısızlık ikinci sırada.” diye konuştu.

“İnovasyon Geliştirme Programları”na ihtiyacımız var 

Dünyanın net sıfır emisyon hedefi olduğunu söyleyen Eskinazi, marka olmak için önce döngüsel ekonomi şartlarının yerine getirilmesi ve dijitalleşmeye yatırım yapılması gerektiği görüşünde.

“Sürdürülebilirlik tüm tedarik sürecini kayıt altına alan, izlenebilir, şeffaf yönetim sistemini hedefler. Denklemin bir ayağını toplumun uzun vadeli çıkarları ve küresel çözümler oluşturursa katma değeri yaratırsınız. Tüketici karşısında “gerçek” marka görmek istiyor. Bu yüzden insana/tüketiciye dokunan, kitleye değerli olduğunu hissettiren, alt metni doğru okuyan, dünyadaki algıyı bilen “marka” kazanıyor. Ar-Ge teşvikleri karşımıza çıkan ve konuşulması gereken en önemli konu. OECD ülkeleri içerisinde Ar-Ge için ayırdığımız bütçeyle diğer birçok üye ülkenin gerisindeyiz. Aynı zamanda Küresel İnovasyon Endeksi Raporu’na göre; 2019 yılında 131 ülke arasında 49’uncu sırada yer alan ülkemiz, 2020’de 51’inci sıraya geriledi. “İnovasyon Geliştirme Programları”na ihtiyacımız var.”

Yaratıcı zekaların, statükoya meydan okuyan fikirleriyle yolumuza devam etmeliyiz

Küresel ihtiyaçlar doğrultusunda markaların yeniden yorumlanması ve konumlandırılmasının önemine değinen Jak Eskinazi’ye göre marka imajının güçlendirilmesinde; iklim krizi ve pandemi gibi tek tek ülkelerin çözme kapasitesini aşan sorunların içinde, paydaşların iş birliğine daha fazla ihtiyaç var.

“Rüzgarı arkanıza alarak, sadece kar odaklı düşünerek bir yere varamazsınız. Markalaşma; bütün paydaşların sorumluluğunu taşıyan, refahını önceleyen bir sosyal sorumluluk işidir.  Ana pazarda yada pazara girişte tam potansiyele; çağımızın inovasyon, ilerleme, yenilik, dönüşüm misyonlarıyla örtüşen stratejilerle, temkinli, iyi düşünülmüş, sağlam adımlarla erişebiliriz. Cesur yarınlar için hamleler yapan yaratıcı zekaların, yenilikçi ruhların, statükoya meydan okuyan fikirleriyle yolumuza devam etmeliyiz. Marka sınırlarımızı, her daim güncel kalabilen, gündemini ve sürekliliğini canlı tutan, zamansız içerikler kullanarak, farklı düşünerek, öğrenerek, cesur adımlarla, dinamik ve girişimci ruh ile hareket ederek genişletebiliriz.”

Küresel trafiğin yüzde 25’i Akdeniz Havzası’nda 

Akdeniz Havzası’nın dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 11’lik kısmını kapsadığını açıklayan Jak Eskinazi, “Bölge; 20,4 trilyon dolarlık toplam hasılasıyla dünya ekonomisinin yüzde 23’ünü, dünya ticaretinin ise yüzde 35’ini oluşturuyor. Avrupa, Afrika ve Ortadoğu bölgeleriyle diğer uluslararası pazarlara erişim açısından vazgeçilmez bir öneme sahip. Akdeniz’e kıyısı olan ülkelerle ticaret hacmimiz 82 milyar dolar civarında. İkili ticaretimizde demir çelik, taşıt araçları, tekstil, hazır giyim ve konfeksiyon, kimyevi maddeler sektörleri öne çıkıyor. Küresel trafiğin yüzde 25’inin yaşandığı Akdeniz havzası; 87 limana ev sahipliği yapıyor. Şu anda bizim ihtiyacımız olan bölgesel istikrarı artıracak, ticari ilişkilerimizi daha da ileriye taşıyacak kapsayıcı bir yaklaşım.” diye konuştu.

Gümrük Birliği e-ticaret gibi yeni alanları kapsamalı

Jak Eskinazi, Türkiye’nin de içinde olduğu Barselona Süreci’nin devamı Avrupa-Akdeniz Ortaklığı olarak bilinen, Akdeniz için Birlik’in 40’ın üzerinde ülkenin oluşturduğu bölgesel ve uluslararası bir platform olduğunu açıkladı.

“Bu sayede oluşan Avrupa-Akdeniz Serbest Ticaret Alanı’nın sağladığı olanakları daha da geliştirip, bir iş birliği havzası haline getirmeliyiz. Özellikle AB ile 25 yıldır süren Gümrük Birliği artık günümüzün değişen koşullarına göre yetersiz, ihtiyaçlara cevap vermiyor. Anlaşmanın tarım, hizmetler, yatırımlar, e-ticaret ve kamu alımları gibi yeni alanları da kapsaması gerekiyor. Vize serbestisinin hayata geçmesi ve Gümrük Birliği’nin güncellenmesi müzakere konusu değil artık bir zorunluluk halini almıştır.  Ayrıca dijitalleşme, otomasyon ve yeni nesil tedarik teknolojilerine odaklı lojistik yatırımlarını, Akdeniz Havzası’nda büyümenin anahtarı olarak görüyoruz. Afrika Kalkınma Bankası ile Afrika İşbirliği Teşkilatlarının desteğiyle bölge ülkeleri, 2040’a kadar lojistik bağlantılarını güçlendirmeyi amaçlıyor.”

Anlık stok kontrolü, artırılmış gerçeklik, B2B görüşmeler, QR barkodlar

Eskinazi, birçok ülkenin artık limanlarda blockchain teknolojisiyle tedarik zinciri bilgilerini dijital ortama aktardığına, böylelikle teslimat aşamasına kadar bütün sürecin kontrol edildiğine ve izlendiğine değindi.

“Stok durumlarını anlık olarak görebildikleri, B2B olarak ürünleri canlı sorabildikleri, artırılmış gerçeklikle geliştirilmiş, tüm tedarik sürecini kayıt altına alan ve izlenebilirliği hedefleyen bir süreç. Aynı zamanda şeffaflığı da temel alarak bu bilgiler QR barkodlar aracılığıyla müşterilerle paylaşılıyor. Bölge ülkelerinin ve ülkemizin lojistikte dijitalleşme çalışmalarını artırması, taşımacılığın ve diğer lojistik işlemlerin çok daha hızlı, sorunsuz ve güvenli gerçekleşmesini sağlayacaktır. Lojistik sözleşmelerin yüzde 41’ini e-ticaret oluşturuyor. Yeni yatırımları da buna göre planlamak gerekiyor. 2020’de lojistik yatırımlar yüzde 17 artışla 520 milyon euro tutarında gerçekleşti. Müşteriler artık sabah verdikleri siparişin akşam eline ulaşmasını istiyor. Dünyanın en iyi ürününü de yapsanız profesyonel bir servis ağınız yoksa ürününüzü satamazsınız.”

MIT: Akdeniz Havzası’nda yüzde 40’a kadar yağışta azalma tehlikesi

Ticaret Bakanlığı’nın lojistik merkezleri desteğinin Türkiye’nin dünyaya hizmet sunan bir e-ticaret merkezi haline gelmesi yolundaki süreci hızlandırdığından bahseden Jak Eskinazi, Türk ürünlerinin yeni pazarlara daha kolay, hızlı ve uygun maliyetlerle ulaşmasını sağlayacağını da sözlerine ekledi.

“Günümüzde iklim değişikliği, doğal kaynakların hızlı ve kontrolsüz tüketimi belki de hiç tahmin edilmediği şekilde etkilerini gösteriyor. Tehlikede olan ve acilen önlem alınması gereken bir bölge de MIT’nin araştırmasına göre Akdeniz Havzası. Araştırmada önümüzdeki birkaç 10 yıl içerisinde Akdeniz Havzası’nın kuraklaşacağı ve yağmurlu dönemlerde yüzde 40’a kadar yağışta azalma olacağı yer alıyor.  Türkiye, etkilenecek ülkelerden biri olarak geçiyor. Önümüzde duran tüm sorunlar küresel boyutta ve bu nedenle küresel çözümler gerekiyor.  İklim krizi ve pandemi gibi küresel çapta çözüm bekleyen sorunların varlığına bakarak hazırlık ve iş birliği içerisinde ilerlememiz şart.”

Türk moda endüstrisi sürdürülebilir üretime odaklanıyor

İhracatının yüzde 80’ini Avrupa ülkelerine yapan Türk Moda Endüstrisi, 2022 yılında AB ülkelerinde hayata geçecek olan karbon vergisi öncesinde ihracatçı firmaların çevresel sürdürülebilirlik yetkinliklerini arttırmak için kolları sıvadı.

Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği tarafından Ticaret Bakanlığı desteğiyle yürütülen “Hazır Giyim Sektöründe Sürdürülebilir Rekabetin Geliştirilmesi Projesi” çevresel sürdürülebilirlik faaliyetlerine yoğunlaştı.

EHKİB, URGE Projesi kapsamında proje katılımcısı 12 firmaya yönelik olarak kurgulanan çevresel sürdürülebilirlik danışmanlık faaliyetine başladı.

Çevresel sürdürülebilirlik danışmanlık sürecinin Şubat – Mayıs ayları arasında tamamlamayı planladıklarını dile getiren Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Burak Sertbaş, planlanan danışmanlık programı ile firmaların çevre mevzuatı kapsamında yasal gerekliliklerinin tespit edileceğini, çevresel risk ve fırsat analizlerinin yapılacağını ve sera gazı emisyonlarının envanterlerinin çıkarılacağını kaydetti.

“Sürdürülebilirlik konusunun tekstil ve hazır giyim sektörleri açısından önemi gün geçtikte artmakta” diyen Sertbaş, “Özellikle ihracatımızın yüzde 80’den fazlasını yaptığımız Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri’nde faaliyet gösteren markalar ve müşteriler konuya özel bir önem veriyorlar. 2022’den itibaren karbon vergisi hayata geçecek. Proje kapsamında kurgulanan bu danışmanlık faaliyeti ile firmalarımızın yeşil üretime odaklanmaları, doğaya daha az karbon salınımı yaparak üretim yapmalarını hedefliyoruz. Sürdürülebilirlik öncelikli konumuz. Girdilerin sürdürülebilirlik modellerine uygun tedarik edilmesi, ürünlerin döngüsel modellere uygun olarak tasarlanabilmesi için çalışıyoruz. Dijitalleşmenin sunduğu olanaklarla firmalarımızın sürdürülebilirlik yetkinliklerini ve üretimlerini arttrımayı amaçlıyoruz” diye konuştu.

Türk Moda Endüstrisi’nin Avrupa pazarına yakınlık avantajı olduğunu hatırlatan Sertbaş, bu avantajı sürdürülebilir çevre dostu üretimle taçlandırmak istediklerini sözlerine ekledi.

Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği tarafından Ticaret Bakanlığı desteğiyle yürütülen “Hazır Giyim Sektöründe Sürdürülebilir Rekabetin Geliştirilmesi Projesi” kapsamında çevresel sürdürülebilirlik danışmanlığını aşağıdaki firmalar alacak; “Demirışık Tekstil Konfeksiyon San. Tic. A.Ş., Demoteks Tekstil San. Ve Tic. Ltd. Şti., Eco Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş., Enra Tekstil Konf. San. Tic. Ltd. Şti., İya Tekstil San. Tic. Ltd. Şti., Merger Tekstil San. İç ve Dış Tic. Ltd. Şti., Mergü Tekstil Konf. San. Tic. Ltd. Şti., Orimpex Tekstil A.Ş., Seyfeli Tekstil Dış Tic. Tur. İnş. Taah. Gıda Mad. San. Tic. Ltd. Şti., Tayra Tekstil Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti., Version Tekstil Turizm Sanayi ve Dış Ticaret A.Ş. ve Zaroteks Tekstil İnş. İth. İhr. Paz. San. Tic. Ltd. Şti.”

Davut Güleç

Gazeteci, televizyoncu, Uzman polis-adliye muhabiri, Spor yazarı, TEMA’cı, Kızılay’cı, Dağcı, Trekkingci, Alp disiplini kayak milli hakemi, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü Basın sözcüsü, Kayseri Spor Adamları Derneği yönetim kurulu üyesi, Kent Güvenlik konseyi üyesi, Halkla İlişkiler Tanıtım, Adalet, Kamu Yönetimi mezunu ----- Davut Güleç Kimdir ? -----

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Davut Güleç Panel İletişim Sağ Menü
Davut Güleç Logo Ana Sayfa Davut Güleç Kimdir? Galeri Köşe Yazıları Site Haritası