Ekonomi-teknoloji, magazin-yaşam haberleri (15.03.2021)
İç Mimar Eda Tahmaz’dan Pandemi Döneminde Yaşam Alanlarında Değişim Yaratacak Öneriler
Pandemi süresince zamanımızın büyük çoğunluğunu geçirdiğimiz evlerimizde daha önce eksikliğini hissetmediğimiz detayları da fark etmeye başladık. EDDA Architecture Kurucusu İç Mimar Eda Tahmaz, evlerini daha fonksiyonel ve konforlu yaşam alanlarına dönüştürmek isteyen ev sahipleri için, küçük dokunuşlarla yapılabilecek yenililikleri ve farklı dekorasyon önerilerini aktardı.
Koronavirüs sebebiyle sosyal etkileşimin neredeyse olmaması, dışarı ile olan bağlantımızın birden kesilmesi, boş zaman aktivitelerinin ve sosyalleşme aktivitelerinin yapılamaması gibi hayatımıza giren zorunluluklar, kendimize, iç dünyamıza ve yaşadığımız mekana daha fazla odaklanmamıza neden oldu. Ödüllü konut ve ofis projeleri ile yurt dışında ve yurt içinde faaliyetlerine devam eden EDDA Architecture Kurucusu İç Mimar Eda Tahmaz, pandeminin dekorasyona etkisi üzerine görüşlerini dile getirdi. Evini değiştirmek isteyenler için dikkat edilmesi gereken kriterleri aktaran Eda Tahmaz, evini değiştirme imkanı olmayanlar için ise küçük dokunuşlarla yapılabilecek yenilikler için farklı önerilerde bulundu.
Pandemi sürecinde evde kaldığımız bugünlerde yaşadığımız mekanlarda yapacağımız küçük değişikliklerin bile daha konforlu alanlar yaratmak için önemli bir adım olacağını belirten Tahmaz, toprak tonları ve beyazın sakinliğini evlerimize taşıyarak, içe gömüleceğimiz rahat puf koltuklar edinerek veya yün, pamuk battaniyeler kullanarak bile eskisinden daha çok vakit geçirdiğimiz evlerimizde büyük değişikler yaratabileceğimizi vurguluyor. Spor salonu, ofis, kütüphane gibi alanları barındırmaya yetecek büyüklükte evleri olmayanlar için evlerde oluşturabilecek boşluk alanları ile her türlü ihtiyaca göre dönüştürülebilir alanlar yaratılabileceğini düşünen Tahmaz’a göre spor salonu yerine, havalandırabileceğimiz bir odada matımızı atıp spor yapabilir; bir kafeye gitmek yerine, rahat bir koltuk yerleştirip kahvemizi alıp kitap okuma alanı ya da bir hobi köşesi yaratabiliriz. Ya da bu boşluk alanlarımızı, çalışma masası ve ergonomik bir sandalye koyarak ofis alanı yaratmak için kullanabiliriz.
“Evlerimizde daha rahat ortamlar yaratmak için dikkat etmemiz gereken konular var…”
Bej tonları, toprak tonları, gri, nude, krem ve kahverengi gibi çok baskın olmayan, doğadan gelen renklerin daha rahat bir atmosfer yarattığını belirten iç mimar bunlara belli oranlarda maviler ve yeşiller eklenerek dengeli bir dekorasyon yaratılabileceğini aktarıyor.
Ayrıca evden çalışmanın yaygın hale gelmesi ile çevrim içi toplantıların çalışma süremizde ağırlıklı bir yer tutmaya başlaması, bu görüşme alanlarının da ihtiyaca göre kurgulanmasını gerektiriyor. Arka fon, gün ışığı ya da aydınlatma düzeyi gibi unsurların önem kazanması ile arkamızdaki kompozisyonda yer alacak mobilyadan tutun da duvar kağıtlarına ve boyaya kadar birçok unsur ön plana çıkmaya başlıyor.
Aydınlatma tercihinin her zaman gün ışığından maksimum düzeyde faydalanmak üzerine olması gerektiğini önemle vurgulayan iç mimar, gün ışığının aplikler, mumlar ve lambaderler ile desteklenebileceğini belirtiyor. Mobilya seçimlerinde ise estetiğin yanında konfor ve fonksiyonelliğe önem verilmesi gerektiğini, özellikle evde çalışırken kullandığımız mobilyaların ergonomisi ve rahatlığının ön planda olması gerektiğini de ekliyor.
Ancak bu süreçte en çok ihtiyacımız olan doğaya dönüş özlemimizi gidermek için ise atıl durumda olan ufak balkonumuzu yeniden düzenleyerek bahçe ve parkları kendi evimize taşıyabiliriz. Evimizde balkon yok ise yarattığımız her boşluk alanını ufak bir botanik bahçe yaratmak için kullanabiliriz.
“Her şeyi kendi düzenimiz ve tercihlerimiz doğrultusunda şu an ve gelecekle bağ kurarak minimum zararla çözmeliyiz!”
Şehrin göbeğinde bir evimiz ve buna bağlı bir düzenimiz varsa, hayatımızda köklü bir değişiklik yapmayı planlamıyorsak ve evden çalışıyorsak, bu dönemden sonra ofisimize geri döneceksek büyük riskler alınıp şehirden uzaklaşmaya gerek duyulmaması gerektiğini ifade eden Eda Tahmaz, evini değiştirmek isteyenler için bu değişimin belli bir amaç doğrultusunda planlanması gerektiğini aktarıyor. Örneğin, çok yemek yapan bir aileden bahsediyorsak,bu doğrultuda geniş mutfaklı evler tercih edilebilir. Belki bu mutfaklarda kiler gibi depolama alanlarının bulunması da uzun süren izolasyonlar süresince kullanışlı olacaktır.
Pandemi süresinde işe gidip gelen aile üyelerinin olması elbette ki hijyen açısından korkuları göz önüne sereceğinden birden fazla banyoya ihtiyaç duyulabilir. Odaların kendine ait banyo ve tuvaletleri olabilir. Ayrıca mahremiyeti kısıtlamadan tasarlanan oldukça geniş pencere, balkon ve teraslı evler tercih edilebilir. Bu evler sadecepandemidönemindeki kısıtlamalar nedeniyle değil hayatımız boyunca kullanabileceğimiz işlevselliğe sahip olacaktır.
Toyota Yeni Elektrikli SUV’unun Ön Gösterimini Şangay’da Yapacak
Toyota, 19 Nisan’da başlayacak 2021 Şangay Otomobil Fuarı’nda tamamen elektrikli yeni SUV modelinin ön gösterimini gerçekleştirecek.
İlk olarak geçtiğimiz aylarda Avrupa’da düzenlenen Kenshiki forumunda iletişimi yapılan elektrikli SUV, Toyota’nın çok yönlü ve farklı ürün tiplerine kolayca adapte edilebilen yeni e-TNGA platformu üzerine inşa edilecek.Toyota’nın e-TNGA mimarisinde temel unsurlar sabit kalırken diğer unsurlar ise ihtiyaca göre değiştirilebiliyor. Bu yaklaşım sayesinde araç uzunluğu, genişliği, aks aralığı ve yüksekliği ayarlanabiliyor.e-TNGA araç tipine ve kullanım profillerine göre önden çekişli, arkadan itişli, dört çeker sürüşlü olarak kullanılabiliyor. Aynı zamanda farklı batarya boyutları ve elektrik motoru kapasiteleri de bu platforma adapte edilebiliyor.Toyota’nın çok yönlü ve esnek e-TNGA teknolojisi sayesinde aynı zamanda otomobillerin sürüşü heyecan verici ve tasarımı da daha etkileyici hale geliyor.Yeni elektrikli SUV aracın sergileneceği 2021 Şangay Otomobil Fuarı, 19 ve 20 Nisan’daki basın günleriyle başlayacak ve 28 Nisan’a kadar devam edecek.
GENÇ, DİNAMİK VE MULTİFONKSİYONEL: ANANAS WOODWORKING’DEN YENİ EDGE SERİSİ
Endüstriyel tasarımcılar Altuğ Toprak ve Çağdaş Cantürk liderliğinde çalışmalarına devam eden ahşap atölyesi Ananas Woodworking, son olarak renkli, sade ve aynı zamanda dinamik Edge serisini sundu. Tüm yaşam alanları düşünülerek hazırlanan seride yer alan ürünler, çok amaçlı bir kullanım sağlayan multifonksiyonel tasarımları ile ön plana çıkıyor.
Geleneksel ürünlere ahşap ile kattıkları modern yorum ile ön plana çıkan Ananas Woodworking, sehpa veya saksılık olarak kullanılabilecek multifonksiyonel ürünlerden oluşan Edge serisini dekorasyon severler ile buluşturdu. Tamamen el işçiliğiyle üretilen seri, ahşabın tüm doku ve desenlerini zarif ve bir o kadar da dinamik bir şekilde sunuyor.
Tüm yaşam alanlarına uygun olarak çok amaçlı kullanımlar için tasarlanan Edge serisi, zarif ve kullanışlı görünümü ile her konsepte ayak uydurabilecek nitelikte bir tasarım çizgisine ve dokuya sahip. Tek bir gövdede buluşan kare veya dikdörtgen tabla seçeneği ile alt kısmındaki metal rafı sayesinde pek çok eşyanın yerleştirilebileceği ürünleri ister güneş alan yerlerde saksılık, ister kapı girişinde dresuar, ister yaşam alanlarında sehpa olarak pek çok farklı şekilde değerlendirmek mümkün.
Çağdaş formunun yanı sıra kullanıcıya birçok farklı renk seçeneğinin de sunulduğu serinin Aged versiyonunda bir farklılığa gidilerek ceviz tabla ve altın sarısı satineye eskitme işçiliği uygulanmış metal ayaklar kullanılarak, hem metal hem de ahşabın uzun süreli olarak korunması sağlanıyor. Tamamen el işçiliğiyle üretilerek ahşabın tüm doku ve desenlerinin hissedilebileceği bir deneyim sunan seride ağacın doğallığı göz önünde bulundurulduğunda, her bir ürün farklılık gösterebileceği gibi dört farklı boy seçeneği ve tekli ya da çoklu kullanım alternatifleri ile de hayallerin sınırları zorlanıyor.
Dünyada yük taşımasının %70’i, Türkiye’de %90’ı karayolları ile yapılıyor
Türkiye’nin en büyük dijital lojistik platformu Tırport, lojistik sektörünü uçtan uca dijitalleştirirken, sahip olduğu dijital varlıkları ve ulaştığı iş hacmiyle Avrupa’daki sayılı lojistik teknolojilerinden birisi haline geldi. 2021 yılına umutla giren Türk lojistik sektörü, uçtan uca dijital dönüşümünü sağlayıp doğru yatırımlarla desteklenirse, gelecek 10 yıl içinde 1 trilyon dolara ulaşacak bir potansiyele sahip.
Lojistik sektöründe karayolu taşımacılığı, globaldeki liderliğini sürdürüyor. Ürünlerin bir noktadan diğer bir noktaya transferinde, globalde de karayolları hala baskın sektör olarak yer alıyor. Dünya ortalamasında yük taşımasının %70’i karayolları ile yapılıyor. Avrupa Birliği ortalaması %75 civarındayken, bu oran ABD’de %70, İngiltere’de %60 olarak gerçekleşiyor. Türkiye’de ise, taşımanın %90’ı karayollarıyla yapılıyor.
Devreye aldıkları dijital teknolojiler ile global ölçekte lojistik platformlardan birisi haline geldiklerini ifade eden Tırport Pazarlamadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Burcu Kale, konum tabanlı ve gerçek zamanlı olarak lojistik operasyonunu uçtan uca dijital dönüşümle yönetiklerini açıkladı. Lojistik bilgi servisi olarak Tırport Insights’ı da bu yılın başında hayata geçirdiklerini anlatan Burcu Kale, bu platformda sektöre ilişkin canlı ve güncel veriler, raporlar, analizler ve öngörülerin yayınlandığını kaydetti.
Tırport Pazarlamadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Burcu Kale, Tırport Insights’taki verilere ilişkin değerlendirmede bulunarak şunları söyledi:
*Tırport’un 2020 yılsonu verilerine göre, ülkemizde bir günde gerçekleşen yaklaşık 450 bin FTL taşımanın, sadece 1/3’ü kontratlı taşımalardan oluşuyor. Günlük 300 bin kamyona yakın taşıma, tamamen spot pazarda gerçekleşiyor ve kontratlı lojistik olmadığı için lojistik firmaları bu pastadan pay alamıyor. Bu taşımaların büyük çoğunluğu, belirli bölgeler içinde kapalı döngülerle gerçekleşen taşımalardır. Aliağa-İzmir, Gebze-Derince, Sakarya-Derince, İnegöl-Bursa, Merzifon-Samsun, Tarsus-Mersin gibi kısa hatlarda gerçekleşiyor. Yük verenleri, çoğunlukla kobi kategorisindeki üreticiler oluşturuyor. Spottan çıkan yükün yarısı, 326 organize sanayi bölgesinden, limanlardan ve ambarlardan çıkıyor.
*Ülkemizde, iller arasında gerçekleşen en yoğun karayolu yük taşıma trafiği “Kocaeli-İstanbul” arasında gerçekleşiyor. Bunu, İstanbul-Ankara, Bursa-Kocaeli, Ankara-Adana, Bursa-İstanbul, İstanbul-İzmir, Mersin-Adana, Antalya-Mersin, Antalya-İstanbul, Çanakkale-Balıkesir, Konya-Ankara, Konya-Adana, Samsun-Trabzon, Çorum-Samsun, Adana-Gaziantep aksları takip ediyor. Yine, ülkemizdeki en yoğun kamyon trafiği ise, Gebze-Kocaeli arasında gerçekleşiyor ve bu hattı Gebze-İstanbul, Adana-Mersin, Tarsus-Adana, Ankara-Polatlı, Nilüfer-Gemlik, Bursa-Balıkesir, Çorlu-İstanbul, Çumra-Konya hatları takip ediyor.
*Türkiye’de en yoğun karayolu taşıma trafiği, haftanın ilk günlerinde gerçekleşiyor. Yük trafiği hafta sonuna doğru kademeli olarak azalıyor ve pazar günü toplam hacmin %30’larına kadar düşüyor.
*Kamyonların yük boşaltmak için ortalama bekleme süresi yaklaşık 11 saat olarak gerçekleşiyor. Yük alım işleminde de, ortalama bekleme süresi 13 saati buluyor. Bu bekleme süreleri halen çok yüksek ve Tırport’un akıllı çağrı merkezine kamyoncular tarafından yapılan aramaların %64’ü indirme-bindirme süreçlerindeki beklemeler ile ilgilidir. Tırport’un geliştirdiği akıllı yükleme-indirme randevu sistemlerinin yaygın kullanımıyla, önümüzdeki günlerde bu sürelerin hissedilir şekilde azaltılması gerçekleşecektir.
*Tırport kullanıcısı bir kamyonun, aylık ortalama sefer sayısı 7,7 olarak gerçekleşiyor. Sefer-başına yükle ortalama 344 km yol yapıyor. Ülkemizdeki kamyonların boş dönme oranı yaklaşık %37 iken, Tırport’lı kamyonlarda bu oran %24 seviyesinde kalıyor. Bir başka veriye göre, ülkemizde bir kamyon yeni yük bulmak için 2,5 gün beklerken, Tırport’lu kamyoncularda bu oran maksimum 1,5 gün olarak gerçekleşiyor.
*2020 yılı içinde yurtiçinde yollardaki kamyonların 1/3’ü boş seyrediyor. Avrupa’ya giden tırlarımızın ise, %82’si boş dönüyor En yüksek boş dönme oranı %90 ile Irak’tan gerçekleşiyor.
*Ekonomik koşullara bağlı olarak, lojistik şirketlerinin özmal oranları hızla düşüyor. Türkiye’de yollardaki 858 bin kamyonun %95’i şahıslara ait. Bu ciddi bir oran ve dünyada hiçbir ülkede bu kadar yüksek bireylerin kamyon sahipliği oranı yok. Günde 2 binin üzerinde FTL taşıma yapmasına rağmen tek bir özmal kamyonu olmayan büyük hacimli lojistik firmaları da bulunuyor. Kısaca, irili ufaklı 8 bin civarında lojistik ve nakliye firmasının olduğu ülkemizde, pazardaki en büyük 5 şirketin toplam pazar payı %2 değil.
*Türkiyeki kamyonların genel yaş ortalaması 16 yaştır. En yoğun ihracat yaptığımız Almanya ve İngiltere gibi ülkelerde, kamyon filolarının neredeyse %70’nin 0-5 yaş aralığında olduğu belirtiliyor. Türkiye’deki kamyon filosu, Avrupa ile kıyaslama yapıldığında oldukça yaşlı kalıyor. Ülkemiz toplam ihracatının %50.5’ni Avrupa Birliği ve Birleşik Krallık ülkelerine yapıyor ve önümüzdeki yıllarda kamyonlardaki artan yaşın, Avrupa’ya girişte sorun oluşturabileceği öngörülüyor.
THODEX’ten Yeni Üyelere 2.000.000 Dogecoin Hediye
Türkiye’nin lider kripto para borsası THODEX, 2.000.000 Dogecoin (DOGE) hediye ediyor. Piyasa değeri 1.4 milyar doları aşan son günlerin en popüler kripto para birimi Dogecoin sahibi olmak isteyenlerin yapması gereken ise, THODEX’e üye olmak. Kampanya kapsamında THODEX’e 3. seviye üyeliği onaylanan kullanıcıların hesabına, 150 Dogecoin yatırılacak. Sen de THODEX üyesi ol, sen de Dogecoin’den payını al.
Aylık 100 milyar TL’lik işlem hacmi ve yurt içi ile yurt dışında 500 bine yaklaşan üyesiyle Türkiye’nin lider kripto para borsası THODEX, kullanıcı dostu kampanyalarına bir yenisini ekledi. THODEX, 15 Mart-15 Nisan tarihleri arasında yeni üye olan kullanıcılarına, kripto para borsasının son ayların gözde coin cinsinden para birimi olan Dogecoin’i hediye edecek. Son bir yıl içinde hem ABD’den hem de Estonya’dan aldığı lisanslarla yurt dışındaki büyümesini de sürdüren ve bu alanda dünyanın en önemli kripto para borsalarından biri olmak için çalışan THODEX’in sloganı ise ‘THODEX 2.000.000 Dogecoin dağıtıyor! Sen de üye ol, 2 milyon Dogecoin’den 150’si senin olsun.’
En Geç 24 Saat İçinde Hesapta
Kampanya şartlarına göre THODEX’e yeni kayıt yaptırıp, 3. seviye üyeliği tamamlanan kullanıcıların hesabına, işlem yoğunluğuna göre en geç 24 saat içinde 150 Dogecoin aktarılacak. Böylece toplam 2.000.000 Dogecoin, THODEX’in yeni üyelerinin olacak. Kampanya, THODEX’e üye olmayan kullanıcıların yanı sıra kripto para borsalarına ilgi duyan tüm yatırımcıların katılımına açık.
ABD’li Zenginler Dogecoin’i Tercih Ediyor
Elon Musk ve Snoop Dogg gibi ünlüler tarafından ön planda tutulan kripto para cinsi olarak bilinen Dogecoin, ABD’nin NBA liginin ünlü basketbol takımı Dallas Mavericks tarafında da ödeme aracı olarak kullanılıyor. Takımın sahibi ünlü milyarder Mark Cuban’ın da işaret etmesinin ardından her geçen gün yatırımcı sayısını artıran Dogecoin’in şu andaki piyasa değeri ise 1.4 milyar dolar.