Ekonomi, teknoloji, magazin-yaşam haberleri (15.03.2020)
Koronavirüs hem tehdit hem fırsat
Tüm dünyaya dalga dalga yayılan koronavirüs, başta salgının sıfır noktası Çin’de olmak üzere birçok sektöre milyar dolarlarca kayıp yaşattı.
Ege Giyim Sanayicileri Derneği’nin Ege İhracatçı Birlikleri’nde düzenlediği panelde koronavirüsün ulusal ve uluslararası pazarda tekstil ve hazır giyim sektörüne yansımaları tartışıldı.
Panelin moderatörlüğünü Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Burak Sertbaş yaparken, Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Toygar Narbay, Hugo Boss Genel Müdür Yardımcısı Nurgül Şahin, LC Waikiki Tedarik Müdürü Şenol Dallı, LC Waikiki Deniz aşırı Tedarik Müdür Yaşar Bozkurt, Söktaş Genel Müdür Yardımcısı Seyhan Aktemur panele konuşmacı olarak katıldı.
Koronavirüs bilançosu ağırlaşıyor
Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Burak Sertbaş, koronavirüs bilançosunu açıkladı.
“İlk olarak Çin’de görülen ve daha sonra Güney Kore, İran’da yayılan ve bu hafta sonu itibariyle 16 milyon kişinin yaşadığı İtalya’nın Lombardiya bölgesi karantina altına alınmıştı. 10 Mart itibariyle de karantina uygulamasının tüm ülkede uygulanmasına karar verildiği haberini aldık. Dünyanın dört bir yanında bu sabah itibariyle vaka sayısı 130 bine yaklaşmış durumda. 81 bin vakayla Çin ilk sırada, İtalya’da vaka sayısı 13 bine ulaştı. Bu ülkeleri 9 bin ile İran, 8 bin ile Güney Kore takip ediyor. Şu ana kadar virüs nedeniyle dünya genelinde 4 bin 700 kişi hayatını kaybetti. 11 Mart itibarıyla virüs ülkemizde de görüldü.”
Dünya piyasalarında domino etkisi
Sertbaş, salgının insanların sağlığını etkilenmesinin yanı sıra küresel ekonomiyi de sekteye uğrattığını sözlerine ekledi.
“Koronavirüs krizi son 2 aylık dönemde dünya ekonomisini, tedarik ve değer zincirlerini ve dolayısıyla hazır giyim ve tekstil sektörünü de derinden etkiledi. Dünya ekonomisinin en büyük ikinci oyuncusu Çin’de üretimin durma noktasına gelmesi ve Çin genelinde lojistikte yaşanan sıkıntılar birçok sektörde küresel çapta ciddi sıkıntılara neden oldu. Çin’in birçok bölgesinde fabrikalar kapalı veya düşük kapasitede çalışıyor. Birçok yabancı marka Çin genelinde mağaza sayısını azaltma yoluna gitmektedir. Çin ekonomisinin büyüme oranının önümüzdeki dönemde %6’dan %4’lere düşeceği öngörülüyor.”
Hem tehdit hem fırsat
Burak Sertbaş, Çin’de taleplerde görülen düşüşün kısa vadede Türk hazır giyim sektörüne sipariş ve ihracat artışı olarak döneceği görüşünde.
“Salgının ve neden olduğu sorunların devamı durumunda bu yıl hazır giyim sektörümüzün ihracatında 2-3 milyar dolarlık bir artış görülmesini bekliyorduk. Mevcutta yüzde 85 düzeylerinde olan sektördeki kapasite kullanım oranının önümüzdeki dönemde daha da artması beklenmekteydi. Sektörün ihracatındaki asıl artışın Nisan’dan sonra ortaya çıkacağı öngörüyorduk. Ancak Avrupa’da özellikle de ülkemiz ihracatında 3.sırada olan İtalya’daki gelişmeler sonrası hazır giyim ihracatının ana pazarı olan Avrupa ve ABD pazarı ile Ortadoğu ülkelerinde yeni koronavirüs vakalarının günden güne artmasının tüketimi azaltabileceği ve bu ülkelere hazır giyim ihracatında gerçekleşecek olan artışları yavaşlatabileceği görüşündeyim.”
Ege Giyim Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Hayati Ertuğrul, Çin’den başlayan şu anda 120 ülkede baş gösteren koronavirüsün gerek ekonomi gerek sağlık tüm dünyanın kabusu haline geldiğini söyledi.
Bağışıklık sistemi güçlü olanları etkilemeyecek
Enfeksiyon hastalıkları ve klinik mikrobiyoloji uzmanı Dr. Ahmet Tuncay Batur, koronavirüs salgınına karşı alınacak önlemlerden bahsetti.
“Virüsler dünyada her zaman görülür. Biz böyle zamanlara hem bireysel hem de ekonomik açıdan hazırlıklı olmalıyız. Korkak davranarak bir yere varamayız. Sosyal medyadaki dezenformasyon içerikli paylaşımlara itibar etmeyin. Bağışıklık sistemi iyi olan birinin koronavirüsten etkilenme ihtimali yok. Sağlık Bakanlığı sıkı tedbirler aldı. Bakanlık bürokratları, akademisyenler ve uzmanların yer aldığı bir Koronavirüs Bilim Kurulu oluşturuldu. Eğitimler veriliyor, vatandaşlar bilgilendiriliyor.”
Siparişler teslim edilemiyor, tazminat kapıda
Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Toygar Narbay ise hazır giyim sektöründe ihracat ve ithalatın genel durumu ile Çin’in küresel pozisyonu hakkında bilgi verdi.
“Çin Sanayi Bakanlığı’na mücbir sebep belgesi için başvurular bin 600 firmayı geçmiş durumda. Çinli tedarikçilerin müşterilere malı yükleyememeleri tazminat konusu olacak. Bu malların bedellerini ya tahsil ettiler ya edecekler. Alacak kişilerin elinde bu mallar nasıl sezonu geçtikten sonra satılacak, bu kayıplar kimin tarafından karşılanacak? Bu büyük bir problem. Yüzde 7-8’lerle büyüyen Çin’in yüzde 4’ün altında büyüme gerçekleştirmesi bekleniyor. Washington-Pekin arasında yapılan birinci faz ticaret anlaşmasına göre Çin, 2017’yi baz alarak ABD’den ithal ettiği mal ve hizmet tutarını 2020 ve 2021 yıllarında en az 200 milyar dolar artıracak. Bu anlaşma Çin’in mevcut durumundan dolayı nasıl işleyecek? ABD tarafında nasıl kullanılacak? Takip etmemiz gereken önemli konulardan biri.”
Hazır giyim ihracatında Çin’in payı 170 milyar dolar
Narbay, Baltık Kuru Yük endeksine göre global büyümenin iyi senaryoda yarım puan kötü senaryoda ise 1,5 puan gerileyeceğini söyledi.
“Yüzde 85’i tekstil hazır giyime bağlı Bangledeş’te koronavirüs salgını yaşansaydı ülke iflasın eşiğine gelmişti. Çin’in sektörel bağımlılığı yüzde 7,7. Türkiye’nin ise 10,4. Dünya hazır giyim harcamaları toplamda 480-490 milyar dolar hazır giyim ihracatı ve 1,4 milyar dolar seviyesinde perakende harcamamız var. Dünya ihracatından hazır giyimin aldığı pay ise yüzde 2,7’ler civarında. Hazır giyimde ilk 40 ihracatçıya bakarsak Çin’in payı 158 milyar dolar Hong Kong’u da eklersek 170 milyar dolar civarında toplamda bir payı var hazır giyim ihracatında. Türkiye’nin ise 17,6 milyar dolar.”
Artış bekleniyor
Çin’in yüzde 10 küçüldüğünde Türkiye kadar daha kapasiteye ihtiyacı olacağına değinen Narbay bunu hiçbir ülkenin karşılamasının mümkün olmadığını sözlerine ekledi.
“Yüzde 85 kapasiteyle doluluk oranıyla bütün makineleri aynı anda kullanmamız mümkün olmadığına göre yeni yatırım yapmadan yeni bir kapasite yaratmak büyük oyuncular siparişlerini içeri çekmişken bütün tedarik zincirleri neredeyse 1 yıllık siparişleri bloke etmişken ihracatçının kolay kolay siparişi üretecek yer bulması kolay olmayacak. Mutlaka artış olacak ama Türkiye’nin kaldırabileceğinin ötesinde olacak. Alıcıların ciddi anlamda siparişlerini risk yönetimi çerçevesinde tekrar planlayacağını düşünüyorum.“
COROLLA, RAV4 VE CAMRY SEGMENTLERİNİN EN ÇOK SATILAN MODELLERİ
Toyota 2019 yılını dünya otomotiv pazarında markalar bazında 8 milyon 683 bin 49 adetlik satış ile lider olarak bitirirken, Corolla, RAV4 ve Camry modelleri de segmentlerinde yılı ilk sırada tamamladılar. Dünyanın en çok tercih edilen otomobili unvanını elinde bulunduran Corolla, geçtiğimiz yıla göre satışlarını yüzde 5.1 oranında artırarak 1 milyon 247 bin 589 adetlik satış adediyle bir kez daha “zirvede” yer aldı. Tüm dünyanın tercihi olan Corolla, üretildiği 1966 yılından bu yana 45 milyon adeti aşan satışları ve segmentindeki yüzde 11.2’lik daralmaya rağmen 10.2’lik pazar payıyla liderlik apoletini kimseye bırakmadı. Corolla’nın bu başarısında modelin hibrit versiyonunun da bulunması büyük katkı sağladı.
RAV4’de Zirvede
SUV segmenti 2019 yılında global olarak yüzde 0.1 artış ile stabil bir pozisyonda kalırken, dünyanın en çok satan SUV modeli RAV4, yüzde 13.9 artış göstermeyi başardı. 2019 yılında 947 bin 919 adetlik satış elde eden RAV4, zirveye bir kez daha ambargo koydu. Dünyadaki çapında sunulan ilk SUV modeli olan RAV4, ilk kez 1994 yılında tanıtıldı ve şu anda hibrit versiyonuyla birlikte beşinci nesliyle satışa sunuluyor.
Lüks Sınıfta da Camry
2019 yılında Camry’nin de yer aldığı segment yüzde 3.1 azalarak 9.1 milyon olarak gerçekleşti. Camry ise, yüzde 4.3 artış elde ederek 698 bin 721 adetle ilk sırayı elde etti.
Corolla Türkiye’de de Lokomotif Model
Toyota, Türkiye’de 2019 yılını 24 bin 301 adetlik satış gerçekleştirerek tamamlarken Corolla 19 bin 146 adetlik satışla lokomotif oldu. Hibrit versiyonuyla birlikte Türkiye’de üretilen Corolla 2020 yılının ilk 2 ayında da 4 bin 514 adetlik satışa ulaştı.
Toyota’dan 261 HP’lik Yeni GR Yaris İçin Ön Satış
Toyota, ralli parkurlarından esinlenerek üretilecek olan yeni GR Yaris’e ilk sahip olmak isteyen spor otomobil tutkunları için gelişmiş bir rezervasyon sistemi kurdu. Ön satışların devreye alınmasıyla birlikte müşteriler, online platformdan, offline kontak yollarıyla ve Toyota showroomlarıyla rezervasyon yaptırabilecekler. Bu adımı tamamlayan kullanıcılara otomobili satın almak için öncelik tanınacak. Yeni GR Yaris’in ilk teslimatlarının 2020’nin sonunda yapılması planlanıyor.
261 HP ve 360 Nm tork üreten 1.6 litrelik turbo GR Yaris, yüksek performansı, hafif ağırlığa sahip mimarisi, dinamik dengesi ve yeni GR-FOUR akıllı dört çeker sistemiyle gelecekte yarışacak WRC yarış aracının yol versiyonu olarak öne çıkıyor.
Ülkelerin kendi pazar stratejilerine göre satılması planlanan GR Yaris, “Circuit” ve “Convenience” olmak üzere, yüksek donanım seviyesine sahip iki opsiyon paketiyle sunulacak. Bu paketler yüksek hızda sürüş yapanlar için daha performans odaklı veya yol performansında daha konforlu sürüş arayanlar olmak üzere ikiye ayrılıyor.
Toyota GR Yaris’in satış fiyatı Avrupa pazarlarında vergilere göre değişim gösterebiliyor.
Uluslararası İzmir Mobilya Fuarı Modeko sona erdi
Papatya Mobilya yeni koleksiyonlarıyla sektörel gücünü bir kez daha ortaya koydu
Global pazarda 450 milyar dolarlık pazar payı bulunan mobilya sektörü, 31. Uluslararası İzmir Mobilya Fuarı Modeko’da bir araya geldi. Papatya Mobilya, 04-08 Mart 2020 tarihleri arasında gerçekleştirilen fuar kapsamında yeni ürün serilerini sektör profesyonelleri ve katılımcılarla buluştururken, dünya standartlarındaki gücünü bir kez daha ortaya koydu.
Türkiye’nin en önemli mobilya platformu 31. Uluslararası İzmir Mobilya Fuarı Modeko sona erdi. Profesyonel kullanıma yönelik ürünleri ve proje bazlı yatırımlarıyla bilinen Papatya Mobilya’nın 154 m²’lik standında dünya standartlarını yansıttığı ürünleri büyük ilgi görürken, sektörü hareketlendiren 5 günlük bir fuar süreci yaşandı. 200’ün üzerinde ulusal ve uluslararası firmayı ağırlayan fuar, sektörün ihracat kanalında da önemli gelişmelere sahne oldu.
Birinci sınıf malzeme güvencesi ve ilham veren tasarım
Papatya Mobilya, 31. Uluslararası İzmir Mobilya Fuarı Modeko’da tüm ürün gruplarının yanı sıra Opal ve X-Treme koleksiyonlarının yeni kumaş alternatifleriyle oluşturulan soft versiyonları ile Wave Şezlong’u ziyaretçilere sundu. Opal Wox Koltuk, markanın tasarıma odaklanan vizyonunu en iyi biçimde yansıttı. Özenle seçilmiş çoklu renk alternatifleri, minimal detayları ve özgün tasarımıyla Opal Wox Koltuk, Papatya Mobilya’nın en gözde ürünlerinden biri olarak hem iç hem de dış mekanlarda kullanılabiliyor. Fuarda Papatya Mobilya tarafından sunulan bir diğer ürün X-Treme Pro ise ergonomik tasarımı ile büyük ilgi gördü. Polipropilen gövde ve metal ayağın mükemmel birleşiminden oluşan ürün, birinci sınıf malzemenin güvencesini tüm katılımcılara hissettirdi. Papatya Mobilya’nın fuarda ziyaretçilerin beğenisine sunduğu Wave Şezlong ise polipropilen gövde ve alüminyum çerçevenin uyumunu sunarken, yeni nesil tasarım anlayışıyla yaz esintisini fuar alanına taşıdı. Nefes alabilen file yüzey ve vücudu saran geniş sırt bölümüyle konforlu ve keyifli dinlenme imkanı sunan Wave Şezlong, estetik görünümü ve dayanıklılığıyla benzersiz tasarımın farkını ortaya koydu.
“Başarımızı koleksiyonlarımızdaki sürekliliğe ve satış sonrası hizmetlerimizdeki titizliğimize bağlıyorum”
Papatya Mobilya Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Özbakar, fuarla ilgili yaptığı açıklamada “Geçtiğimiz yıl fuarla birlikte bölgesinde yetkin yeni satış noktaları oluşturmuştuk. Proje satış yönünden de verimli bağlantılar kurulmuştu. Bu yıl anlık sipariş ve sıcak satış anlamında daha verimli bir fuar süreci geçirdik. Bu durumu hem fuarın başarısına hem de turizm sektörünün canlanmasına bağlıyoruz. Her zaman olduğu gibi Papatya Mobilya kalitesiyle ve oluşturduğu değerle dikkat çekti. Mevcut müşterilerimiz kalite ve tasarım odaklı ihtiyaçlarını karşılamak adına bizi ziyaret ettiler. Kurulan yeni bağlantılar her iki tarafı da pozitif yönde etkiliyor. Yeni koleksiyonlarımız ihtiyaca yönelik çözümler olduğundan müşterilerimiz fuardan memnun biçimde ayrıldılar. Başta Suudi Arabistan, Libya, Filistin, Kosova olmak üzere birçok farklı ülkeden ziyaretçimiz oldu. Bu doğrultuda, ihracat yönünden de verimli bir süreç geçirdik. Fuardaki başarımızı koleksiyonlarımızdaki sürekliliğe ve satış sonrası hizmetlerimizdeki titizliğimize bağlıyorum.” dedi.
Korona, Konfeksiyon Sektörünün Radarında
Şubat ayında Türkiye genelinde en fazla ihracat yapan ikinci, Ege Bölgesi’nde ise birinci sektör olan Hazırgiyim ve Konfeksiyon Sektörü, Koronavirüsün ihracata etkilerinin sınırlı kalacağına, koronavirüs sonrasında Türk konfeksiyon sektörünün en çok tercih edilen tedarikçi konumuna yükseleceğine inanıyor.
Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Burak Sertbaş, Türk hazır giyim sektörünün, güçlü üretim ve hammadde altyapısı, uzun yıllardır Avrupa’ya- küresel markalara üretim ve ihracat yapmaktan kaynaklanan deneyim ve know-how’ı, hızlı teslim, her şeyi üretebilme yetisi ve özgün tasarımları ile Avrupa Birliği başta olmak üzere tüm dünyanın en iyi tedarikçisi olma özelliğini sürdüreceğini dile getirdi.
Kriz Türkiye’de üretimin önemini gösterdi
Koronavirüs nedeniyle konfeksiyon üreticisi ve ihracatçısı firmaların aldıkları siparişlerde son dönemde özellikle bu hafta İtalya’daki gelişmeler sonrasında dalgalanmalar olduğunu gözlediklerini anlatan Sertbaş, “Bu durumun geçici olduğunu görüyoruz. Çin’de vaka sayılarındaki artış eğilimi düştü. Avrupa’nın kısa sürede koronavirüs ile baş edeceğine inanıyoruz. Kısa vadede ana pazarımız AB’ndeki görülen dalgalanmanın ihracatımıza etkisini öngörmekle birlikte gelişmiş pazarlarda uzun dönemde ortaya çıkması muhtemel yeni tedarik modelleri nedeniyle ülkemizin daha güçlü bir tedarikçi olarak öne çıkacağını düşünüyoruz. Dünya artık sadece maliyet odaklı üretim yapısını terk ederek artık pazara daha yakın bölgelerde üretim yapması gerektiğinin farkına varıyor. Biz de bu süreçte üretmeye ve ihracata devam ediyoruz” şeklinde konuştu.
T.C. Sağlık Bakanlığı’nın çok koordineli bir çalışma yürüttüğünü Türkiye’de koronavirüs tanısı konulmuş hasta sayısının sadece bir olduğunu hatırlatan Sertbaş, Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca’ya insanüstü gayreti nedeniyle teşekkür ettiklerini, T.C. Sağlık Bakanlığı’nın bu süreçteki performansının tüm dünyada takdirle izlendiğini ifade etti.
Kamu’dan tekstil sektörüne yeni destekler
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın tekstil sektörü için imalatta 60 ay vadeli sabit yüzde 9 faizli, ticarette ise 9 aya kadar anapara ödemesiz kredi imkânı sunulacağı yönündeki açıklamasının tekstil sektöründe önümüzdeki dönemde finansmana erişim kolaylaştıracağını işaret eden Sertbaş sözlerini şöyle tamamladı; “Finansal olarak her zaman güçlü ve krizlere karşı esnekliği yüksek olan Hazırgiyim ve Konfeksiyon Sektörü olarak bu ortamdan en az etkilenen ve belirsizlik ortamı sona erdiğinden avantajlı sektörlerden biri olacağına eminiz.Ticaret Bakanlığımızın ve Türk Eximbank’ın her zaman olduğu gibi bu süreçte yanımızda olacağını biliyor olmak bize güç veriyor. Sonuç olarak dünyada işler normalleştiği anda Türk konfeksiyon sektöründe üretim ve ihracat her zamankinden çok daha yoğun bir tempoya kavuşacak.”
Hazırgiyim ve Konfeksiyon sektörü ihracatı 2020 yılı Ocak-Şubat döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 6,7 oranında artışla 3 milyar dolara ulaşırken, Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği ise aynı dönemde ihracatını yüzde 11 geliştirerek 233,5 milyon dolara taşıdı.
İhtikar; karaborsa, haksız kazanç dinimizce men edilmiştir
Çin’den başlayıp bütün dünyaya yayılan koronavirüs Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi kapsamına alınmıştır. Koronavirüs dün itibariyle ülkemizde bir kişide tespit edilmiştir. Şu an itibariyle ülkemizdeki koronavirüs salgın haline dönüşmemiştir. Sağlık Bakanlığımız ilk andan itibaren tedbirleri almaktadır. Bize düşen koronavirüsle ilgili Sağlık Bakanlığının yaptığı açıklamalara itibar edip, ilgili kurumların belirlediği kurallara titizlikle uymak, bireysel tedbirlilerimizi almak; paniğe kapılmadan rutin işlerimize devam etmektir.
İGİAD Başkanı Ayhan Karahan
İhtikar; karaborsa, haksız kazanç dinimizce men edilmiştir
Türkiye İktisadi girişim ve iş ahlakı Derneği (İGİAD) Başkanı Ayhan Karahan, virüs fırsatçılığına karşı şu açıklamayı yaptı.
Koronavirüsten kaynaklı sağlık ürünleri ve gıda ihtiyaçlarımızın karşılamasında alışverişimizi ihtiyacımız kadar yapalım; kanaatkâr olalım. Bu zamanda ihtiyacı fırsat bilen ihtikarcılara, karaborsacılara, haksız kazanç elde edenlere, fiyat artışları yapanlara meydan vermeyelim.
İhtikar; karaborsa, haksız kazanç dinimizce men edilmiştir. Kim bu yollara tevessül ediyorsa şikayetlerimizi ilgili makamlara bildirelim.
Koronavirüsle mücadele edelim derken kendimizi hayattan soyutlamayalım, kendi elimizde hayatımızı zindana çevirmeyelim. Karşılaştığımız zorlukları milletçe birlikte aşacağız, birbirimize yardımcı olacağız, birbirimizle elimizdekini paylaşacağız. Yaşadığımız zorluklara vakarla yaklaşıp tedbirimizi alıp tevekkül ederek sabredersek; her zorluğun ardından mutlaka bir kolaylığın geleceğine, Allah’ın taktir ettiğinden başkasının bize ulaşmayacağına inanalım.
Mobilya ezber bozan tasarım yarışmasıyla katma değer kazanacak
Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı Cahit Doğan Yağcı, İzmir ekonomi basınıyla buluştu, mobilya, tekstil ve doğaltaşın bir arada kullanılacağı tasarım yarışmasının yapılacağını ilk kez burada açıkladı.
Toplantının diğer gündem maddeleri ise Modeko Fuarı, mobilya sektöründe Ur-Ge çalışmaları, üniversite-sanayi işbirliğini arttırmak için yapılan çalışmalardı.
Tasarımın buluşma noktası EİB’nin fuarda açtığı stantta
Türk ihracatçı firmaları, 30 ülkeden gelen ithalatçılarla beş gün boyunca 31. Uluslararası İzmir Mobilya Fuarı Modeko’da bir araya geldiğini anlatan Yağcı, fuarın üniversiteler ile iş birliği örneği olduğunu da söyledi.
“Mobilyada en çok konuştuğumuz konu tasarım. Bunun için Ege Üniversitesi Mobilya Dekorasyon yüksekokulu, Ekonomi Üniversitesi, Yaşar Üniversitesi ve İzmir Yüksekteknoloji Enstitüsünü’nün tasarım bölümleriyle irtibata geçtik. Bu üniversitelerin tasarım hocalarıyla birlikte çalışarak fuarda stant açtık ve tasarımı ön plana çıkaran çalışmalar yaptık. En iyi stant tasarım yarışması düzenledik. Akademisyenler Yankı Göktepe, Can Özcan ve Selçuk Demirci ile tasarım sohbetleri organize ettik. Öğrencilere büyük bir motivasyon kaynağı oldu. Modeko fuarında sergilenen Ege Üniversitesi Mobilya Dekorasyon Yüksekokulu öğrencilerinin yaptığı tasarımları Birliğimizde sergileyeceğiz. Üniversitelerle yapılan bu iş birliğini önümüzdeki dönemde gerçekleştirilecek projeler ve üye buluşmaları ile artırarak devam ettireceğiz. Sanayici ve tasarımcıyı bir araya getireceğiz.”
Ahşap, mermer ve tekstil ilk kez bir arada
Sektörler içinde mermerden tekstile tüm alanlarda birlik olunması gerektiğini söyleyen Yağcı, “İsmi “Ezber bozan” olan bir tasarım yarışması düzenleyeceğiz. Dışarıdan katılım da olacak. Dereceye girenlerin tasarımları ürettirilecek ve EİB’te sergileyeceğiz. Ege Üniversitesi’nde o kadar güzel işler yapmışlar ki bazı firmalar ürünlerin patentlerini satın almak istemişler. Üniversite sanayi işbirliği devreye girecek. Tasarım yarışmasında ahşap, mermer ve tekstil bir araya gelecek. Ezber bozan çalışmalar olacak. Tasarım denince Ege İhracatçı Birlikleri akla gelecek. Tasarım sadece mobilya için değil kağıtta ambalaj, gıdada paketlemede tüm sektörler için katma değerli ihracatta en önemli kriter.” dedi.
İZFAŞ’tan yeni fuar
Modeko Fuarı’nı değerlendiren Yağcı, Çin’de başlayıp tüm dünyaya yayılan coronavirüs nedeniyle birçok fuarın iptal olduğunu, Türkiye’nin ön plana çıktığını açıkladı.
“Bu fuar diğerlerine göre yabancıların daha çok katılım sağladığı, sipariş verdiği bir fuar oldu. Fuara 30 ülkeden alım heyetleri geldi. Bizde Fas, Özbekistan, Bosna Hersek’ten gelen alım heyetleriyle ikili iş görüşmeleri gerçekleştirdik. Katılımcılarımız güzel siparişler aldılar, verimli geçti. Ayrıca İZFAŞ’ın da yabancı bir fuar organizatörü ile değişik sektörler için işbirliği planı var. Fuarda her sektör yer alacak.”
Sektöre birlik beraberlik çağırısı
Cahit Doğan Yağcı, Ege mobilya sektörüne “Herkes elini taşın altına koysun” diyerek seslendi.
“Ege mobilya sektörü tarafından Modeko fuarına maalesef katılım düşük. Yeteri sayıda yabancı ziyaretçinin gelmemesine neden olarak İzmir’e direk uçuş olmaması gösteriliyor. Almanya’da düzenlenen Hannover Sanayi Fuarı ve Nürnberg’deki organik gıda fuarıyla ilgili bu şehirlere son yıllara kadar yabancı ülkelerden direk uçak var mıydı? Mazeretlerin arkasına sığınıyoruz. Fuara katılıp desteklemiyoruz. Yabancılar kendi fuarlarına katılıyor, destek oluyor. Geçen sene Modeko fuarına 307 firma, İnegöl fuarına ise 184 firma katıldı. İnegöl fuarına gelen ziyaretçi sayısı 16 bin 480 Modeko’ya ise 14 bin 800 civarında idi. Böyle giderse İnegöl’lüler havaalanıda yapar, yaptırır. Çok güzel bir birliktelikleri var. Biz İzmir’de bu birlikteliği yakalayamıyoruz. İnsanlar kendi üzerine düşeni yapmıyor.”
İtalya’dan ikinci alım heyeti planı gündemde
Cahit Doğan Yağcı, geçtiğimiz ay İtalya’dan gelen mobilya alım heyeti ile Ege Bölgesi’nde faaliyet gösteren 20 firmanın ikili iş görüşmeleri yaptığından bahsetti.
“İtalya üretimini işçilik maliyetlerinin yüksekliği nedeniyle Polonya, Romanya, Slovenya gibi ülkelere kaydırdı. O ülkeleri yan sanayi olarak kullanıyor. Bizde mobilya alım heyeti getirdik. Heyette mobilya sektörüyle ilgili üretim kapasitesi, kalite gibi konularda rapor hazırlayan bir danışman da vardı.İlk geldikleri gün düşüncelerini sorduğumuzda “düşük fiyat düşük kalite” demişti. Görüşmeler, firma ziyaretleri sonunda söylem değişti “düşük fiyat yüksek kalite” oldu. Ege bölgesinde yüksek kalitede üretim yapılıyor. İtalya içinde biz pazar olarak son derece önemli konumdayız.İtalya’dan biralım heyeti daha getirmeyi planlıyoruz. Alım heyetiyle ilgili çalışmalarımız devam ediyor, daha da ilerleyeceğiz.”
UR-GE projesi ihracatı katlayacak
30 firmanın başvurduğu bir UR-GE projesi yapma hazırlıklarına değinen Yağcı, firmaları ihracata hazırlamak için belli eğitimlerin alınmasının önemli olduğunu, şirketlerin logosundan ürün geliştirmeye kadar ihtiyaçlarının tespit edilmesini UR-GE projesi kapsamında masaya yatıracaklarını söyledi.
Yağcı, 2020’yi Ege İhracatçı Birlikleri olarak sürdürülebilirlik yılı ilan ettiklerini, özellikle gelişmiş ülkelerin çevre, karbon ayak izi, emisyon miktarına dikkat ettiğini sözlerine ekledi, “Bizden sonraki nesillerin refahı için çaba sarfediyoruz.” dedi.
Cahit Doğan Yağcı, “E-Ticaret ile ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Birlik olarak bir online platform kurulması ve e-ticaret yol haritası oluşturma konusunda çalışıyoruz. İzmir kalkınma ajansının desteğiyle yürüttüğümüz MOBİNT projemiz var. Projeye en az 10 firmayla başlayıp genele yaymak istiyoruz. Bütün firmalar bu dönüşümün içinde yer almalı.” diye konuştu.
Hyundai Elantra “Parametrik Dinamik” Bir Tasarımla Geliyor.
- Hyundai, en çok satan modeli Elantra’yı Parametrik Dinamik tasarım felsefesiyle hazırlıyor.
- Yeni platform, Elantra’yı daha uzun, daha alçak ve daha geniş bir görünüme kavuşturmuş.
- Dört kapılı coupe formundaki araç, sade ve sportif çizgileri en iyi şekilde harmanlıyor.
- Elantra, 1990 yılındaki ilk tanıtımından bu yana toplam 13.8 milyon adet sattı.
Hyundai Motor Company, 2021 Yeni Elantra’nın ilk görüntülerini paylaştı. Markanın en çok satılan modellerinden biri olan Elantra, yedinci nesliyle tüm zamanların en iyisi olarak lanse ediliyor. CN7 kodlu Yeni Elantra, sıradışı şekillere ve dokulara dayanan, Hyundai’nin Parametrik Dinamik adını verdiği yeni tasarım kimliğini yansıtıyor. Otomotiv dünyasında tüm araçların neredeyse birbirine benzediği bir dönemde daha agresif, daha sportif ve aynı zamanda daha farklı bir tasarım felsefesi benimseyen Güney Koreli Hyundai, aracın dünya lansmanını ise 17 Mart’ta Hollywood’daki The Lot Studios’ta yapacak.
Yeni Elantra’nın tasarımı, geleneksel Hyundai modellerinin karakteristik özelliklerine sahip. Fakat, her zamankinden daha egzotik bir şekilde vurgulanıyor. Gelişmiş dijital tasarım teknolojisi olan Parametrik Dinamik tasarım dili, tek bir noktada üç çizginin buluşması anlamına geliyor. Araç üzerinde üç ana hat bulunurken, özellikle kapılarda ve arka çamurluklarda yer alan sert geçişler aracın tüm dinamizmini ön plana çıkarıyor.
Otomobilin fütüristik iç mekanı da en az dış tasarımı kadar iddialı. Sürücü odaklı kokpit, sürüş hissiyatını ve heyecanını zirveye taşırken sadelikle gelen zariflik de bir diğer önemli unsur olarak dikkat çekiyor. Yeni tip direksiyon simidi ve dijital ekrandan oluşan göstergeler de bu yapıyı destekliyor.
Fiziki fuarlara “Sanal Fuar” çözümü
Korona virüs sadece insan sağlığını değil, ekonomik anlamda da şirketlerin ekonomilerine virüs niteliğinde giriş yaptı. Dünyanın çoğu ülkesinde borsa eksiden güne başlarken piyasalar neredeyse durma noktasına geldi. Dünya ekonomisini bu denli etkileyen virüs global fuarlarında iptal olmasına neden oldu. Dolayısı ile fiziki fuarlara bir alternatif görevi olan Sanal Fuar yazılımlarına talep artışı dikkat çekiyor. Endless Fairs CEO’su Gökmen Özdemir, “Sana Fuarlar, fiziki fuarlara aşı niteliğinde bir alternatif sunuyor. son 1 ayda korona virüs sebebiyle Sanal fuarlara yüzde 70-80 oranında bir talep artışı gözlemliyoruz.” açıklamalarında bulundu.
Dünyada her yıl milyarlarca dolarlık fuar ticareti gerçekleştiriliyor. Ve Çin’de yaşanan olaylardan önce 2022’ye kadar dünya fuarcılık ticaretinin 5 ile 7 kat büyüyeceği konuşuluyordu. Bu oran, küresel gayri safi hasıla için yapılan yıllık ortalama büyüme tahmininin üzerinde. Ancak günümüze gelindiğinde neredeyse dünyanın tüm ülkelerindeki fiziki fuarlar iptal edilmiş ya da ertelenmiş durumda. Virüsler ekonomik sıkıntılar çeken günümüz dünyasının şirketleri için dijitalleşme artık mecburi bir durum.
Türkiye’nin ilk ve tek yerli yazılımı olan Endless Fairs Sanal Fuar yazılımı iptal olan fiziki fuarlara aşı gibi bir alternatif sunuyor. Endless Fairs CEO’su Gökmen Özdemir, “ Sanal Fuarlara son bir ayda yüzde 80 talep artışı gözlemliyoruz. Ayrıca 2020 hedeflerimizi hedeflerimizi 2 katına çıkarmış durumdayız. Sanal fuar çözümleri, bu olumsuz ekonomik koşullarda avantaja dönüştürülebilir bir seçenek olarak değerlendirilmeli. Günümüzde şirketler Data için milyonlarca lira para ödüyor. Sanal fuarlarda bu dataların 10 katını elde ettiğinizi düşünmenizi istiyorum. Dolayısı ile fiziki fuarların ayakta kalması ve pazarını genişletmesi için daha çok dijitalleşmesi gerekiyor. Ve bu sayede fiziki fuarlara oranla ticaret hacimlerini daha 2-3 katına çıkarabilirler.” açıklamalarında bulundu.
Sanal fuar nedir?
Sanal fuar fiziki fuarlarla aynı konsepte ait yalnızca web ve mobil olarak tek tıkla dünyanın öbür ucundaki fuarı gezme imkanı bulan bir konsept. Bu konsept içerisinde yazılı, görüntülü iletişim, seminerler, tanıtım filmleri, broşürler akla Fiziki fuarlarla ilgili ne geliyorsa sanal fuarlarda da aynısı organize ediliyor. Sanal fuar konseptinin fiziki fuarlarla eş zamanlı olarak organize edildiği gibi bağımsız olarak da organize ediliyor. Aynı zamanda network açısından stant sahipleri standını kaç kişi ziyaret etmiş yaş ortalaması nedir, ne kadar süre stant da kalmış, kartvizit bırakmış mı gibi soruların yanıtını data olarak elde edebiliyor. Bu datalar sayesinde iş ağı genişliyor ve kayıtlar dijital olduğu için gözden kaçan bir fırsat olmuyor. Sanal fuar takvimini incelemek için https://www.endlessfairs.com/ tıklayabilirsiniz.
Toyota ile Birlikte 10 Özel Şirket Hidrojen Kullanımını Yaygınlaştırmak Adına bir Çalışma Grubu Kurdu…
TOYOTA’DAN HİDROJEN TOPLUMU İÇİN DEV BİR ADIM DAHA
Toyota hidrojen teknolojisini kullanarak sıfır emisyon hedefiyle başlattığı çalışmalarına ara vermiyor. Bu amaçla; Toyota’nın da dahil olduğu 10 özel şirket, hidrojen kullanımını desteklemek adına Çubu Bölgesi’nde Hidrojen Kullanımı Çalışma Grubu’nu kurdu. Bu sayede hidrojene olan talebi artırmak ve Çubu Bölgesi’nde hidrojen kullanımı için bir tedarik zinciri oluşturulması amaçlanıyor.
Toyota’nın yanı sıra grupta Air Liquide Japan G.K., Chubu Electric Power Co. Inc., Idemitsu Kosan Co. Ltd., Iwatani Corporation, JXTG Nippon Oil & Energy Corporation, Mitsubishi Chemical Corporation, Sumitomo Corporation, Sumitomo Mitsui Banking Corporation ve Toho Gas Co., Ltd’nin şirketleri yer
Hidrojen Kullanımı Çalışma Grubu, enerji (petrol, gaz ve elektrik), petrokimya, otomobil ve finans gibi çeşitli endüstriler üzerinde çaprazlama çalışmalarla ilk olarak Japonya’da gerçekleştirecek. İklim değişikliği ile mücadele için sürdürülebilir ve düşük karbonlu enerji kullanımını teşvik etmek şirketlerin uzun zamandır arzuladığı bir mesele şeklinde değerlendiriliyoSürdürülebilir enerji için hidrojeni kilit unsurlardan biri olarak gören Japonya hükümeti, bu amaçla “Hidrojen ve Yakıt Hücreleri için Yol Haritası”nı hazırladı.
Bu yol haritası, ticari ölçüde gelişerek, uluslararası hidrojen tedarik zincirinin 2030 yılında yıllık yaklaşık 300 bin ton hidrojen olmasını hedefliyor.
Belirlenen yol haritasının gerçekleşmesi adına teknolojik gelişimin ve endüstrideki maliyet azaltma çalışmalarının yanı sıra hükümetin önderliğinde teşviklerin tasarlanması, yönetmeliklerin düzenlenmesi ve finansal kurumlarla işbirliği içerisinde fonlama planlarına ihtiyaç duyuluyor. Toyota’nın dahil olduğu grup, bu çabaların gerçekleştirilmesi için kilit rol oynayacak. Çalışmaların diğer bölgelere de yaygınlaştırılması amaçlanıyor.
Mobil Reklamın En Başarılıları Best Practice Raporu Yayınlandı
AdColony’nin yayınladığı ve içeriğinde 2019 yılının en başarılı mobil kampanyalarına yer verdiği Best Practice Raporunda aynı zamanda pazarlamacıların kendi ülkeleri hakkında yaratıcı yollarla düşünmelerine ve stratejilerini belirlemelerine yardımcı olacak ve dünya çapında neler olduğunu göstermek için AdColony platformundaki çeşitli sektörleri, fikirleri ve performansları da vurguluyor. Best Practice 2020 raporu, AdColony nin 2019’da sunduğu iyi yürütülen ve etkileşimli mobil video kampanyaları hakkında yararlı veriyor.
Bu, tüm ürünlerin yerel mobil katılım özelliklerinin yanı sıra farklı uygulama yöntemine ihtiyaç duyduğunu gözler önüne seren raporda, eşleşen AdColony ürün tekliflerinin yanı sıra en iyi çalışan uygulamalara yer veriyor. Aurora Interactive Video’dan Nielsen sertifikalı optimizasyonlarla mobil reklam sektöründe AdColony farkını bir kez daha gözler önüne seriyor.
Raporda yaratıcı kampanya uygulamalarının yanı sıra olağanüstü performansları ile de dikkat çeken Teknoloji, Telekomünikasyon, Otomotiv, Eğlence, Finans ve FMCG endüstrileri oluyor.
Telekomünikasyon endüstrisinde Orta Doğu bölgesinde gerçekleştirilen ve Smarties ‘den En İyi Mobil Video ödülü ile dönen Etisalat – Mr.Bean kampanyası ikonik Mr.Bean karakterini kullanarak %84 tekil izlenme oranı ve %158 etkileşim oranıyla 2019 yılının en başarılı telekomünikasyon kampanyalarından biri oldu.
Otomotiv sektörüne geldiğimizde ise Türkiye’de gerçekleştirilen Hyundai ve Nissan, Kona ve Micra kampanyaları ile kullanıcılara aracı 360 derece açıdan istediğin şekilde inceleme ve renk seçeneklerini deneme şansı sundu. 360 derece video özelliğinin kullanıldığı yaratıcı kampanyalarda Hyundai Kona kampanyası ile %84 etkileşim oranı ve %82 tekil izlenme oranına imza atarken Nissan, micra kampanyası ile %84 tekil izleme oranına erişti ve Nielsen araştırmasına göre Nissan bu kampanya ile %91.2lik bir uplift elde etti.
Eğlence sektörüne geldiğimizde ise Yunanistan’da Disney’in geçtiğimiz yılın en merakla beklenen animasyonu Toy Story 4 ve DC ‘nin yeni süper kahramanı Aquaman filminin kampanyası öne çıkıyor.Toy Story 4 %82, Aquaman ise %75 tekil izlenme oranı elde ederek Yunanistan’da 2019’un en başarılı mobil kampanyalarına imza atmayı başardılar.
Belki de mobil reklama en fazla para harcayan sektör olan FMCG’de ise Cheetos’ un Türkiye’de yaptığı Cheetos Museum Kampanyası ilk göze çarpan kampanyalardan biri oluyor. Oyun ve reklamı iç içe geçiren kampanyada kullanıcılar Cheetos’lar ile istedikleri “sanat eserini” yaratma imkanı sağlayarak kullanıcıları reklamla etkileşime geçirdi. Yaratıcı fikir sayesinde Cheetos %130 etkileşim oranı elde ederek müthiş bir başarıya imza attı.
Geçtiğimiz on yılda reklamcılığa olan talebin durmaksızın büyüdüğü inkar edilemez bir gerçek. Zenith Media’ya göre 2020 yılında global reklam harcamasının %4,3 büyümesi bekleniyor ve sürekli gelişen akıllı telefonlarla mobil oyunların endüstride çok büyük bir artış göstermesi de kaçınılmaz oluyor.
Dünya çapında 2.2 milyar mobil oyuncunun geçirdikleri zaman ve tercihleri de pazarda çeşitlilik doğuruyor. Reklam verenler için hem etkileşim hem de geçirilen zamanın diğer dijital ortamlara göre daha ölçülebilir olması mobil oyunları ilk tercihleri arasına sokuyor. Aynı zamanda marka güvenliği ve ilk elden dataların elde edilmesi de bu duruma çok büyük bir katkı sağlıyor.
Bu yıl Unicera’da teknoloji var!
E.C.A. ve SEREL markalı ürünleriyle sektörün köklü markası Elmor, hayatı kolaylaştıran yeni nesil teknolojilerle Unicera’da!
Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Dr. Nureddin Nebati “Unicera 2020 ülkemizdeki net ihracat rakamlarını etkileyeceği için Türkiye’ye katkı sağlayacak”.
CNR Holding kuruluşlarından İstanbul Fuarcılık tarafından Türkiye Seramik Federasyonu (TSF) ve Tesisat İnşaat Malzemecileri Derneği (TİMDER) iş birliğinde düzenlenen Unicera Fuarı kapılarını açtı. Elginkan Topluluğu’nun köklü markaları E.C.A. ve SEREL ile yapı sektöründe faaliyet gösteren Elmor da, 750 m2’lik standında “Hayatı Kolaylaştıran Teknolojiler” konseptiyle 10-14 Mart tarihleri arasında 2020 Unicera’da ziyaretçilerini karşılıyor.
Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Dr. Nureddin Nebati; 21.yy bu ülkenin yüzyılı olacak
Seramik, banyo ve mutfak sektörünün dünyadaki en büyük fuarlardan biri olan 2020 Unicera Fuarı, ulusal ve uluslararası sektör profesyonelleri ve tüketicileri ağırlamaya başladı. Açılışına katılan Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Dr. Nureddin Nebati; “Unicera 2020, ülkemizdeki net ihracat rakamlarını etkileyeceği için Türkiye’ye katkı sağlayacak. Geçen sene toplam ihracat rakamımız 181 milyar dolardı. Bu sene ise ilk iki ayda 15 milyar dolar ihracat rakımımız bulunuyor. 1’in 0’dan büyük olduğuna inanıyoruz. Sıfırın üzerindeki her rakam ülkeye katkıdır. 21.yy bu ülkenin yüzyılı olacak. Daha iyi sonuçlarla buluşacağız ”dedi.
Elmor Tesisat Malzemesi Ticaret A.Ş. Genel Müdürü Enver Öz; Talepler Türkiye’ye kayacak
69 yıldır sektördeki öncülüğünü sürdüren E.C.A. SEREL markaları ile yapı sektöründe faaliyet gösteren Elmor Tesisat Malzemesi Ticaret A.Ş. Genel Müdürü Enver Öz ise, fuar hakkında yaptığı açıklamada; ”Elginkan Topluluğu olarak her zaman ilklere imza atmak ve sektörün öncü markası konumunda olmak bizler için büyük bir onur. Türkiye’nin en kıymetli fuarlarından biri olan Unicera’ya bu yıl çok daha teknolojik ürünler ile katılıyoruz. Tüm dünyanın ekonomik ve sağlık problemleri ile uğraştığı böylesi bir dönemde, bu fuar sektörümüze bir can suyu olacak. Sektör verilerine bakacak olursak Türkiye, seramik sağlık gereçleri sektörünün birinci üreticisi konumunda. Biz de SEREL markamız ile yerli üretim gücünü en çok hissettiren markalardan biri olarak pazarın taleplerine cevap vermeye hazırız. 60 milyar dolarlık büyüklüğe ulaşan dünya seramik pazarı içindeki yerimizin 2020’de daha da genişleyeceğini ve taleplerin Türkiye’ye kayacağını düşünüyoruz” dedi.
Fuarın en dikkat çeken ürünü; E.C.A. Wise!
Dijitalleşmenin etkisiyle dönüşen ürün gelişimi süreçlerine hızla adapte olan E.C.A.’nın yeni nesil banyo teknolojisi çözümleri E.C.A. Wise, Unicera’da dikkatleri üzerine topladı. 2021’de raflarda olacak ürünlerin içinde dokunmatik ayna, sesli komutla çalışan armatürler, bataryadaki su sızıntısını haber verecek kontol sistemleri yer alıyor. Akıllanma kavramını armatür teknolojilerinde şekillendiren E.C.A’nin diğer tüm ürünleri üzerindeki teknoloji ve yenilik etkisi de fuarda gözlemlenebiliyor. Armatürlerinde hijyen teknolojisi uygulayan ve mix bataryalarına 20 yıl garanti veren tek marka olan E.C.A.’nın yeni nesil armatür tasarımları ve eviye bataryalarındaki serileri yine 2020 Unicera Banyo, Mutfak ve Seramik Fuarı’ nda sergileniyor.
E.C.A. Concept ile yerli üretimde bir ilk
2020 Unicera Fuarı, E.C.A. Concept ile kişiye ve kuruma özel armatür serilerine sahne oluyor. 3D yazıcıyla üretilen inovatif armatür üretimi ile Türkiye’de bir ilki gerçekleştiren E.C.A., söz konusu ürünleri kullanıcının estetik ve fonksiyon arayışına uygun olarak tasarlayarak butik üretime geçtiğini müjdeliyor.
Mimarların hayatını kolaylaştıran yepyeni bir teknoloji
Ankastre serilerde özellikle mimarların hayatını kolaylaştıracak tek tip sıva altı çözümler üreten E.C.A., bu yepyeni hizmeti ve farklı formlardaki armatür tasarımlarını görücüye çıkartıyor. Mimar ve mühendislerin uygulamalarına katkı sağlayacak bir yenilik olan bu teknoloji, E.C.A.’nın fonksiyonellik misyonunu da vurguluyor. Mimarlar ve mühendisler, çok sayıda ve çeşitteki ankastre ürün ve model seçeneği içinde farklı arayışlara girmeden E.C.A.’nın tek tip sıva altı çözümüyle tanışıyor.
Thermo Safe bataryalar ile banyolarda güvendeyiz
E.C.A.’nın özellikle evde yaşlı ve çocukların güvenliğini sağlayacak, otel gibi toplu kullanım alanlarında yaralanma riskini minimize eden ürünü Thermo Safe armatürler 2020 Unicera Banyo, Mutfak ve Seramik Fuarı’nda kendine yer buluyor. Türkiye’de ilk kez E.C.A. tarafından üretilen Thermo Safe bataryalar, su sıcaklığını maksimum 45 C°’de tutuyor. Ani basınç değişikliklerinden kaynaklanan sıcaklık değişimlerinden koruyan bu sistem sayesinde kullanıcıların sıcak su şoklarına maruz kalmaları önleniyor.
Fonksiyonellik ve kontrastın mükemmel uyumu
SEREL Rita ve Sapphire serileri 2020 Unicera’da öne çıkan ürünler arasında yer alıyor. Dikdörtgen formlar ile yuvarlak çizgileri birleştiren Rita serisi tezgah üzeri lavabo, farklı stiliyle zıtlıklar arasındaki dengeyi sağlıyor.
Banyo mobilyaları Serel konforuyla Unicera’da
SEREL’in 2019 Unicera’da sergilemiş olduğu banyo mobilyası koleksiyonları bu yıl yenilenmiş olarak karşımıza çıkıyor. Mobilya çözümleriyle birlikte trend olan ince kenarlı ürünler ve mat renk koleksiyonlarına atıfta bulunan Cool Mat ve Slimline serileri bu yıl pazara sunulacak yeni ürünler olarak ziyaretçilerin beğenisine sunuluyor.
LIFE SOLUTIONS HACKATHON’DA PROJELER YARIŞTI, BİRİNCİLİĞİ EKAREM TAKIMI KAZANDI…
ÖĞRENCİLER GELİŞTİRDİ,LIFE SOLUTIONS HACKATHON İNOVATİF PROJELERİ ÖDÜLLENDİRDİ…
Sektörünün yenilikçi ve lider kuruluşu Panasonic Life Solutions Türkiye’nin, öğrencilerin teorik bilgilerini pratiğe dönüştürmelerine destek olmak üzere, Idema iş birliğinde hayata geçirdiği Life Solutions Hackathon’u gerçekleştirdi. ”Daha İyi Bir Yaşam, Daha Bir Dünya” için insan hayatına değer katacak projelerin yer aldığı Life Solutions Hackathon’unda birincilik ödülünü Erciyes Üniversitesi öğrencilerinden oluşan Ekarem, ikincilik ödülünü Mekathon ve üçüncülük ödülünü ise Iceberg takımları kazandı.
12 Takım, 27 Saat Boyunca Proje Geliştirmek İçin Çalıştı…
Üniversitelerde elde edilen teorik bilgi ve becerilerin uygulamaya dönüştürülmesine önemli katkılar sağlayan, sektörünün yenilikçi ve lider kuruluşu Panasonic Life Solutions Türkiye, bu kapsamda fark yaratan uygulamalar gerçekleştirmeye devam ediyor. İnsan odaklı yaklaşımlarla daha iyi ve konforlu bir ‘yaşam’ sunmayı hedefleyen Panasonic Life Solutions Türkiye’nin Idema iş birliğinde İnogarArt’ta düzenlediği ve birbirinden değerli proje çıktılarının elde edildiği Life Solutions Hackathon’u başarı ile tamamlandı. Ortak fikre sahip insanların belirli bir süre içerisinde, belirlenen temalarda, takım çalışması halinde ve aynı ortamda inovatif fikirlerini projelere yansıtması olarak özetlenebilecek Life Solutions Hackathon’una 29 farklı üniversiteden 60 kişi katılım sağladı. Proje mentorlarının desteği ile oluşturulan 12 takım yaklaşık 27 saat boyunca insan hayatına değer katacak projeler ortaya koymak üzere çok yoğun bir süreçten geçti.
Hava Kalitesini Ölçme Projesi Ekarem Takımına Birincilik Getirdi!
Panasonic Life Solutions Türkiye Şirket Başkanı Tatsuya Kumazawa, İcra Kurulu Üyesi Orhan Ünal, İcra Kurulu Üyesi Mutlu Kutlu, Türkiye Pazarlama Genel Müdürü Aysel Özaltınok, AR-GE Genel Müdürü Oktay Nak, AR-GE Müdürü Semavi Akın ve Idema Genel Müdür Yardımcısı Evren Aydoğan’dan oluşan jüri üyeleri, Hackathon proje sunumlarını kapsamlı şekilde değerlendirdi. Değerlendirme sonucunda; Erciyes Üniversitesi öğrencileri Arif Çakı, Fatih Kaya, Feryal Sıngın, Nihan Sagah Çakar ve Salih Koşak’ın oluşturdukları Ekarem takımı birinci oldu. Ekarem takımına birinciliği, akıllı saate entegre edilmiş mini sensörler ile konumdaki hava kalitesini ölçümlemek ve uygulama aracılığıyla hava kalitesi hakkında kullanıcılara bilgi vermek için geliştirdikleri proje getirdi. Panasonic Life Solutions Türkiye Şirket Başkanı Tatsuya Kumazawa ve Idema Genel Müdür Yardımcısı Evren Aydoğan’ın da hazır bulunduğu kapanış programında, Ekarem takımı 5.000 TL tutarındaki birincilik ödülünü aldı. İkincilik ödülü Mekathon ve üçüncülük ödülü ise Iceberg takımlarının oldu.
60 Üniversite Öğrencisi, Deneysel Bir Eğitim ve Öğrenme Organizasyonuna Dahil Oldu.
Katılımcı takımlar, program sonunda, “Hackathon Life Solutions” ile iki gün boyunca deneysel bir eğitim ve öğrenme organizasyonuna dahil olma fırsatı yakalamaktan ötürü çok mutlu olduklarını ifade ederken, yaşadıkları bu deneyimin akademik ve iş yaşamında önemli katkılar sağlayacağını belirttiler. İnsan odaklı yaklaşımlarla daha iyi ve konforlu bir ‘yaşam’ sunmayı hedefleyen Panasonic Life Solutions Türkiye, sürdürülebilir kalkınmanın insana yatırımla gerçekleşeceğine inanan bir anlayışla, geleceğimizin teminatı gençlerimizin ufkuna aydınlık katmayı sürdürüyor. Panasonic Life Solutions Türkiye bu kapsamda, üniversitelerde elde edilen temel ve teorik bilgilerin uygulamaya dönüştürülmesine önemli katkılar sağlarken, gerçekleştirdiği iş birlikleri sayesinde öğrencilerin hayat başarılarına ve iş yaşamına değer katmayı hedefliyor. Bugüne kadar birçok üniversite öğrenci kulübünü tesislerinde ağırlayan ve şirket yöneticilerini de çok sayıda üniversite organizasyonunda konuşmacı olarak konumlandıran Panasonic Life Solutions Türkiye, bu kapsamdaki örnek uygulamamalarını kararlılıkla yürütüyor.
TOYOTA KAZALARI EN AZA İNDİRMEK İÇİN YANDEX İLE GÜVENLİ SÜRÜŞ PROJESİ BAŞLATTI
Toyota, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de trafik kazalarını önleme konusunda başlattığı yeni proje ile sosyal sorumluluk yaklaşımına sürücüleri de ortak ediyor. Toyota’nın Yandex Navigasyon işbirliği ile gerçekleştirdiği proje kapsamında güvenli sürüş ve trafik kurallarına harfiyen uyan sürücüler teşvik edilecek ve 15 Mayıs’ta bitecek projenin sonunda bir şanslı kişi, çekilişle Yeni Toyota Corolla Hatchback’in sahibi olacak.
“İnsan Hayatına” verdiği önemle bugüne kadar trafik kazalarını önleme konusunda araçlarında en yeni teknolojilere yer veren Toyota, Türkiye’de hala kanayan bir yara olmaya devam eden sürücü kaynaklı trafik kazalarını minimuma indirmeyi amaçlıyor. Toyota, meydana gelen bu kazaların yüzde 60’ının da, sürüş sırasında cep telefonu ile “konuşmaktan” kaynaklanıyor olmasından hareketle; hayati önem taşıyan bu konuya en ileri düzeyde dikkat çekmeyi amaçlıyor. Sürüş sırasında karşılaşılabilecek tehlikeli bir durum meydana geldiği esnada sürücü cep telefonu ile sıradan bir görüşme yapıyorsa yüzde 20, zihni yoran bir görüşmedeyse yüzde 29 oranında bu tehlikenin varlığını fark edemiyor. Bu da araç kullanırken cep telefonu ile konuşmanın ne kadar tehlikeli olduğunu net bir şekilde ortaya koyuyor.
Bu doğrultuda Toyota ve Yandex Navigasyon işbirliği ile düzenlenen projede sürücülerden seyir esnasında başka bir uygulamaya geçmemeleri veya uygulamayı arka planda tutmamaları isteniyor. Böylece bildirimler ve benzeri uyarılardan etkilenmeyen sürücülerin, sadece yola ve trafik kurallarına odaklanarak güvenli sürüş alışkanlığı edinmeleri hedefleniyor.
Kampanya kapsamında trafikte Yandex Navigasyonu kullananlar, ilk bilgilendirmenin ardından sürüş boyunca hız limitlerini aşmamaya dikkat edecekler. Sürücüler, en az 15 dakika süren sürüş ile minimum 1 kilometre yol alarak çekilişe 1 kez katılım hakkı elde edecekler. Kampanyaya katılmak isteyen sürücüler, Toyota bayilerinde katılacakları test sürüşü için kayıt oluşturdukları takdirde çekiliş haklarını iki katına çıkarıp daha fazla şans elde edebilecekler. Sürücülerin 1 gün içinde en fazla 3 katılım hakkı kazanabildiği kampanyada hız limitlerine dikkat eden ve kriterleri yerine getiren sürücüler, büyük ödül olan Yeni Corolla Hatchback çekilişine katılabilecekler.
Toyota trafik kazalarını sıfıra indirme hedefi için çalışmalarını da ara vermeden sürdürürken, bu amaçla geliştirdiği kaza önleyici ve kazaların şiddetini azaltan ileri teknoloji sistemi Toyota Safety Sense’i kısa bir süre içerisinde 11 milyon araçta sunmayı başardı. İlk kez 2015 yılında kullanılmaya başlanan sistem, kazaları neredeyse sıfıra indirecek gelişmiş özellikler taşıyor.
TOYOTA İDDİASINI MEKSİKA RALLİ’SİNDE ORTAYA KOYACAK
TOYOTA GAZOO Racing Dünya Ralli Şampiyonu takımı, İsveç Rallisi zaferinin ardından 12-15 Mart tarihleri arasında Meksika Rallisi’nde mücadele edecek. 2020 Dünya Ralli Şampiyonası’na (WRC) güçlü bir başlangıç yapan Toyota, burada bir yine iddialı sonuçlar elde etmeyi hedefliyor.
İsveç Rallisi’ni kazandıktan sonra Meksika’ya Pilotlar Şampiyonası lideri olarak gelen Elfyn Evans; liderin sadece beş puan ardında yer alan beş kez Meksika Rallisi galibi Sébastien Ogier ve önceki yarışta podyuma çıkarak WRC tarihinin en genç pilotu unvanını alan Kalle Rovanperä, Yaris WRC ile yeni başarılara imza atmayı planlıyorlar.
Monte-Carlo ve İsveç Rallisi’ndeki kış koşullarının ardından Meksika Rallisi, pilotlar ve takımlar adına tamamen farklı bir atmosfer sunacak. Genel olarak sezonun en sıcak yarışlarından biri olarak, ortam sıcaklığı zaman zaman 30 °C’ye yükselirken, deniz seviyesinden 2 bin 737 metre yüksekliğe çıkan etaplarıyla aynı zamanda takvimin en yüksek rakımlı ayağı olarak öne çıkıyor. Böylesine yüksekliklerde, oksijen oranının daha az olmasıyla incelen havanın, motor güçlerini yüzde 20’ye kadar azalttığı biliniyor.
Meksika Rallisi, her zaman olduğu gibi Perşembe akşamı renkli görüntülerle Guanajuato şehrinde başlayacak ve ralli fanları araçları şehrin caddelerinde ve tünellerinde takip edecekler. Cuma günü toplam 10 etap gerçekleştirilecek ve öğleden sonra yapılacak bölümlerde yerel yarış pisti ve kısa bir cadde etabı da yer alacak. Cumartesi günü de yarış pisti ve farklı etaplar ralliye dahil edilirken ralli, Pazar günü El Brinco Güç Etabı’yla sona erecek.
Sezona harika bir başlangıç yaptıklarını ifade eden takım kaptanı Tommi Mäkinen, yeni yarışı değerlendirerek, “Bu performansı Meksika’da da sürdürmek istiyoruz. Burası yüksekliğin ve sıcaklığın araçları zorlayacak şekilde fazla olmasıyla biliniyor. Çok sıkı çalıştık ve en başıntan itibaren bu alanda kendimizi çok fazla geliştirdik. Geçen yıl bu rallide herhangi bir soğutma sorunu yaşamadık ve hızımız oldukça iyiydi. Üç aracımızla birlikte bir başka iyi sonuç elde edeceğimiz konusunda kendimize güveniyoruz”dedi.
Toyota Gazoo Racing geçtiğimiz yıl Ott Tänak ile ikinci olarak takıma ilk Meksika podyumunu getirmişti. Kris Meeke ise lastiği patlamadan önce yarışa bir süre liderlik etmişti.
İHRACATTA YENİ HEDEF AFRİKA PAZARI AFRİKA PAZARI MERCEK ALTINDA
Uludağ İhracatçı Birlikleri (UİB), üyelerinin global arenadaki rekabetçiliğini artırma amacıyla düzenlediği faaliyetlerine bir yenisini daha ekledi.
UİB Konferans Salonu’nda gerçekleşen ‘Afrika İle İş Yapmak Seminerleri’nin ilkinde Kıta’nın 2 önemli ülkesi olan Güney Afrika ile Kenya hedef ülke olarak belirlendi. Etkinlikte; Kenya Ankara Büyükelçisi Johnson Mogoa Kimani Ondieki, Kenya İstanbul Fahri Konsolosu Abdullah Yeşil, Güney Afrika Ankara Maslahatgüzarı Tshepo Ranamane ve Güney Afrika İzmir Fahri Konsolosu Tamer Taşkın katılımcılara detaylı sunumlar gerçekleştirdi.
Dünyanın her yeri pazar anlayışı
Etkinliğin açılışında UİB adına konuşma yapan Uludağ Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Senih Yazgan, “Özellikle alternatif pazar arayışında olan ihracatçılarımız için büyük fırsatlar sunan Afrika konusunda bilgi edinmek ve Afrika’ya ihracat stratejimizi geliştirmek için yapılan bu semineri önemsiyoruz. Birliğimiz çeşitli ülkelerle, milli katılım, fuarlar, ticaret alım heyetleri gibi organizasyonlar yaparak ihracatçılarımızın yeni pazarlara ulaşabilmesini sağlamaktadır. Birliğimiz, ticaret hacmimizin artması, iş olanaklarını gelişmesi konusunda yoğun bir çaba sarf etmektedir. İhracatçılarımız artık sadece tek bir pazarla değil dünyanın her yerini pazar kabul edip, bu anlayışla çalışıyor” diye konuştu.
“Kenya ve Türkiye arasındaki ticari hacim 240 milyon dolar”
Yazgan’ın ardından geçilen seminer bölümünde ilk olarak Kenya ile ilgili bilgiler verildi. Kenya Ankara Büyükelçisi Johnson Mogoa Kimani Ondieki, Türkiye ve Kenya’nın yatırım ve iş potansiyeli anlamında iyi durumda olan iki ülke olduğunu ifade etti.
Özellikle son yıllarda büyüyen bir ticaret hacminin olduğuna dikkat çeken Büyükelçi Ondieki, “İki ülke arasında 240 milyon dolarlık bir ticaret hacmi mevcut. Enerji, inşaat, altyapı, gıda ve sağlık alanında Kenya’da çok fırsatlar var. Afrika ve Kenya ile ilgili yapılan olumsuz algılar gerçeği yansıtmıyor. Tarım ve telekomünikasyon anlamında ciddi bir gelişim içerisindeyiz. İnsanlarımızın hayat kalitesi de git gide artıyor. Dolayısıyla Kenya, yabancı ülkeler, özellikle de Türkiye için yatırım anlamında çok cazip bir ülke durumunda şu an. Kenya’nın keşfedilmemiş, dokunulmamış bir potansiyeli var. Özellikle orta sınıfın gelirleri artıyor. Bunlar da konut ihtiyacını doğuruyor. 500 bin yeni konuta ihtiyacımız var. Destek ve teşviklerin de uygunluğunu düşünürsek Kenya yatırımcının yeni gözdesi” dedi.
Güney Afrika genç ve enerjik nüfusuyla iş gücünde parlıyor
Güney Afrika Ankara Maslahatgüzarı Tshepo Ranamane de, Güney Afrika ve Türkiye’nin denize kıyısı olan ülkeler olduklarından deniz ticareti konusunda şanslı olduklarını belirtti. İki ülkenin deniz dışında stratejik konum gibi daha birçok benzer yönü olduğunun da altını çizen Ranamane, “Ülkemizde orta sınıfın ticari talepleri artmaya başladı. Tekstil, inşaat, üretim, madencilik ve enerji gibi sektörlerde potansiyeller var. İşgücü olarak da enerjik ve genç nüfusumuz var. Ancak ülkemizde altyapı anlamında bir eksiklik var. Hastane, okul, havalimanı ihtiyacı mevcut” diye konuştu.
Kenya İstanbul Fahri Konsolosu Abdullah Yeşil ve Güney Afrika İzmir Fahri Konsolosu Tamer Taşkın da ülkelerle ilgili deneyimlerini konuklarla paylaştı. Etkinlik soru-cevap bölümü ile sona erdi.
Akıllı binalar akıllı çözümler ister
Yapı ve inşaat sektörünün yanı sıra renovasyon faaliyetleriyle pazarın en güçlü oyuncularından olan Knauf Türkiye, sunduğu 77 dB üzeri ses yalıtımı ve 120 dakikaya kadar yangın yalıtımı ile Kanal 7 tarafından tercih edildi. 90’dan fazla ülkede 250 üretim tesisi ve satış ofisi, dünya genelinde 35,000 çalışanı ve 10 milyar Euro’nun üzerindeki cirosu ile pazarın en büyük oyuncularından olan Knauf; global bilgi birikimini inovatif ürünleriyle buluşturarak en iyi çözümleri üretiyor.
Knauf, Kanal 7’ nin İstanbul Eyüp’te bulunan haber stüdyosunu deneyimli ve büyük ekibiyle bambaşka bir yüz haline getirdi. Haber stüdyolarının tüm duvar sistemlerini yenileyen Knauf, stüdyoların yalıtım ve dayanım materyallerini güncelleyerek güvenlik ve performans niteliklerini optimize etti.
Haber stüdyoları arasında 77 dB üzeri ses yalıtımı
Haber stüdyoları arasında yüksek değerlerde ses yalıtımı elde etmek için çift taraflı 3 er kat Vidipan® duvar sistemlerini uygulayan Knauf, 77 dB üzeri ses yalıtımı sağladı. Aynı zamanda haber stüdyolarında ve stüdyolar arasında, akustik dengeyi oluşturmak üzere ahşap yün esaslı kendine özgü lifli bir yüzeye sahip olan Heradesign® ürünleri kullanıldı. Stüdyolar ve ofisler arası bölme duvarlara ise yüksek darbe dayanımı ve ses yalıtımı özelliğinden dolayı Diamant® bölme duvar sistemleri uygulaması yapıldı.
120 dakikaya kadar yangın donanımı ve radyasyon kalkanı
Knauf, tamamen akıllı bina sistemleri ile donatılmış olan Kanal 7 binasında yer alan yüksek teknolojik cihazların ürettiği radyasyon problemini de sistemleriyle minimize etti. Safeboard® ile kurşun kullanımına gerek kalmadan radyasyon kalkanı oluşturan Knauf, insan sağlığını tehdit eden unsurlara karşı da yeni teknolojiler geliştirdiğinin örneğini verdi. Kanal 7 stüdyoları Knauf sistemleriyle pasif yangınlara karşı da donanımlı hale getirilerek yangına karşı A1 sınıfı yanmaz malzeme Flameboard® ürünleri ile 120 dakikaya kadar yangın dayanımlı bir yapıya sahip oldu.
Global yapı malzemeleri ve renovasyon pazarındaki yeniliklerde lider marka Knauf; yüksek teknolojili, inovatif ve sürdürülebilir ürünleriyle en iyi ve güvenilir sistemleri sunarak Türkiye pazarında da iddiasını korumaya devam ediyor.
Hazır giyim sektörünün yıldızları ödüllerini aldı
Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği, 2019’da 1,3 milyar dolarlık ihracatın yüzde 89’unu gerçekleştiren Ege bölgesindeki üretici firmaları İhracatın Yıldızları Ödül Töreni’nde bir araya getirdi.
Ege İhracatçı Birlikleri’nde düzenlenen, “Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatının Yıldızları” ödül töreninde 2 milyon dolar ve üzeri ihracat yapan 81 firma Platin, Altın, Gümüş ve Bronz kategorilerinde ödüllerin sahibi oldu.
İstihdam 1 milyonu aştı
Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Burak Sertbaş, 2019’da hazır giyim ve tekstil ihracatının 25,6 milyar dolara ulaştığını, istihdam sayısının da 1 milyonu aştığını söyledi.
“Hazır giyim sektörü olarak 2019’da 17,7 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdik ve 2018’e oranla yüzde 0,4 oranında artış kaydettik. 2019’da küresel ekonomide meydana gelen tüm olumsuz gelişmeler karşısında geçen yılki ihracat seviyemizi yakalamayı başardık. Ancak bu durumu asla yeterli göremeyiz bu sebeple 2020 yılında dış pazarlarda aktif olmayı sürdüreceğiz. Bu ihracat tutarı ile otomotiv ve kimya sektörlerinden sonra Türkiye’nin 2019 yılındaki 180,5 milyar dolarlık ihracatına en fazla katkı yapan 3. sektör olmayı başardığımızı söyleyebilirim. Bölgemizin 2019 yılı konfeksiyon ihracatı 1,3 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.”
Fransa, İsveç, Almanya, İspanya ziyaretleri
Sertbaş, Egeli ihracatçıların İspanya’ya 2019’da 348 milyon dolarlık konfeksiyon ihracatı gerçekleştirdiğini, bu ülkeyi Almanya ve İngiltere’nin takip ettiğini sözlerine ekledi, birliğin 2019’daki yurt dışı faaliyetlerine değindi.
“PV Manufacturing Paris fuarına Şubat ve Eylül aylarında olmak üzere 2 defa milli katılım organizasyonu gerçekleştirdik. Bu organizasyona toplam 58 firmamız katılım sağladı. Eylül ayında Munich Fabric Start Sourcing fuarına ilk kez milli katılım sağladık. “Hazır Giyim İhracatını Geliştirme” URGE projemiz kapsamında 11 firmamızın katılımıyla İsveç’te B2B organize ettik. 14-17 Mayıs 2020 tarihlerinde Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliğimiz ile birlikte Almanya’nın Frankfurt şehrine yönelik 16 firmanın katılımıyla bir sektörel ticaret heyeti düzenledik. Heyet ile eş zamanlı düzenlenen Frankfurt Techtextil fuarını da ziyaret ettik. 22-26 Haziran 2020 tarihlerinde dünyanın en büyük tekstil makinaları fuarları arasında yer alan ITMA 2019 fuarına Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliğimiz ile birlikte inceleme gezisi düzenledik.”
ABD mercek altında
Önemli ihraç pazarları arasında yer alan Amsterdam’a Kasım’da ikinci kez sektörel ticaret heyeti gerçekleştirdiklerini anlatan Sertbaş, 21 konfeksiyon firmasının organizasyona katıldığını anlattı.
“Ayrıca önemli ihraç pazarlarımız arasında yer alan ABD’ye yönelik pazarı daha iyi anlama, müşterilerin üretici firmalarımıza uygunluğunun tespit edilmesi amacıyla bir pazar araştırması raporu hazırlatıyoruz. Raporun sonucunda üreticilerimize uygun en az 101 firma listesi alacağız. Çalışmada son aşamaya geldik. Raporun çıktılarına göre önümüzdeki dönemde bu pazara yönelik bir faaliyet organize etmeyi planlıyoruz.”
Öğrencilere tam destek
Burak Sertbaş, EİB Moda Tasarım Yarışması’nı geçen yıl 14. kez organize ettiklerini, yarışmayı bu yıl TECH-TILITY Temasıyla Nisan’da 15. kez düzenlemek için hazırlıklara tüm hızıyla devam ettiklerini anlattı.
“2019 yılında firmalarımıza yönelik eğitim programları kurgulamaya devam ettik. 2019 yılı kasım ayı sonunda İstanbul Moda Akademisi ile işbirliğinde “EHKİB Moda Gelişim Akademisi” eğitimlerine başladık. 16 eğitimden oluşan, ihracat, trend ve stil, marka ve pazarlama konularını içeren bu programı Haziran ayında tamamlamayı planlıyoruz. Eğitimlerimizle ilgili çok olumlu geri dönüşler alıyoruz. Tekstil Mühendisliği mesleğine yönelik azalan ilginin tekrar artırılması, başarılı öğrencilerin tekrar Tekstil Mühendisliğini tercih etmelerini sağlamak için 2019 yılında da yoğun bir tanıtım kampanyası yürütüldü. Bölgemizden başlayan bu proje ülke geneline yayıldı.”
Kontenjanlarda doluluk oranı yüzde 92’ye ulaştı
Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçı Birlikleri olarak ilk 80 bine girecek öğrencilere burs verilmesiyle ilgili YÖK ile protokol imzaladıklarını anlatan Sertbaş sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu seneki YKS tercih sonuçlarına bakıldığında yapılan kampanyanın ilk senesinde sonuç verdiğini, bölüm kontenjanlarında doluluk oranının yüzde 92’ye ulaştığını görüyoruz. Tekstil Mühendisliği projemiz çok başarılı oldu projemizin tanıtım faaliyetlerine 2020 yılında da devam edeceğiz. 2020 yılında bir başka projemizin ise Meslek liselerine yönelik olacağını burada ifade etmek istiyorum. Ortaokul öğrencilerinin Meslek Lisesinde bölüm tercihlerini ilk yıl yapmalarından dolayı tekstil ve hazır giyim sektörleri ile ilgili bölümleri tercih etmeleri amacıyla İzmir’de bulunan birçok ilgili okul ziyaret edilip tanıtım yapılacak.”
Hazır giyimde ekolojik dönüşüm
Ege İhracatçı Birlikleri’nin 2020’yi sürdürülebilirlik yılı ilan ettiğini söyleyen Burak Sertbaş, “Öncü Birlik olarak faaliyetlerimizi gerçekleştiriyor sektörümüz ile ilgili farkındalığı arttırmayı hedefliyoruz. 2019 yılında firmalarımıza yönelik “Hazır Giyim Sektöründe Sürdürülebilir Rekabetin Geliştirilmesi” URGE projemize başladık. Firmalarımızın ihtiyaç analizleri tespit edildi. Projeyle verimlilikte gelinebilecek son noktanın neresinde oldukları ortaya konulacak. Firmalarımızın bu alandaki durumu tespit edilerek sürdürülebilir ve döngüsel moda uygulamalarının artırılması için firmalarımıza destek sağlanacak. Firmalarımızın sürdürülebilirlikle ilgili karneleri hazırlanacak.” dedi.
Sürdürülebilir Moda Devrimi sergisi
Sertbaş, Ege İhracatçı Birlikleri’nin Birleşmiş Milletler’in ana gündemi “Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi” olan 160 ülkede dünyanın en kapsayıcı girişimi Global Compact’a üye olduğundan bahsetti.
“Global Compact dünya çapındaki şirketlerin stratejilerini ve operasyonlarını insan hakları, çalışma standartları, çevre ve yolsuzlukla mücadele alanlarındaki 10 İlkeye uyumlu hale getirmeleri için desteklemektedir. Birlik olarak İzmir’deki sektör paydaşlarının ve tüketicilerin sürdürülebilirlik alanındaki farkındalığını arttırmak için İsveç Enstitüsü, İzfaş ve Ege İhracatçı Birlikleri olarak güçlerimizi birleştirdik ve daha önce dünyada birçok şehirde gerçekleşen Moda Devrimi Sergisi’ni İzmir’de IF Wedding fuarında sergiledik.”
Küresel ekonomi ‘coronavirüs’ riski altında
110 bin kişiyi etkileyen coronavirüsün küresel ticarete etkisinin önümüzdeki aylarda daha yoğun hissedileceğini söyleyen Sertbaş, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD)’nin, “Coronavirüs: Dünya Ekonomisi Risk Altında” başlıklı Ekonomik Görünüm ara değerlendirme raporuna değindi.
“2019’da zaten zayıf olan yıllık küresel GSYİH yüzde 2,9’dan, 2020 yılının ilk çeyreğinde yüzde 2,4’e düştü. Sektör şu an yüzde 85 kapasiteyle çalışıyor ve kısa dönemde Çin’de kaybedilen siparişlerin yüzde 1-2’sinin Türkiye’ye kaymasını bekliyoruz. Firmalarımızın artan talebi karşılayacağını düşünüyorum. OECD’nin son açıklanan raporunda salgının Asya Pasifik, Avrupa ve Kuzey Amerika gibi bölgelerde uzun sürmesi durumunda küresel ekonomik büyümenin yüzde 1,5’a kadar gerileyebileceği uyarısı yapılıyor. Bu değerlendirmeler ışığında virüsün sektör üzerindeki uzun dönem etkilerini ise şimdiden öngörmenin oldukça zor olacağını söyleyebilirim.”
Türkiye bu krizden en az zarar görecek ülkelerden biri
Coronavirüs nedeniyle dalgalanan küresel piyasalara değinen Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, “Petrol fiyatlarının düşmesi, parite, yurtdışı alışverişinde durma noktasınagelinmesi, uçuşların iptal edilmesi bir kriz senaryosunu akıllara getiriyor. Programımızı, hesabımızı doğru yaparsak en az etkilenen ülkelerden biri olacağız. Karanlık bir tablo çizmek istemem ama herkesin konjonktürü bilmesinde fayda var.” dedi.
.“B planınızı hazırlayın” uyarısı
Ekonomik gelişmeler ve beklentiler konusunda sunum yapan Dr. Can Fuat Gürlesel de dünya ekonomisindeki coronavirüs etkisinden bahsetti, Merkez Bankası’nın çözüm olarak görüldüğünü, ABD, Avrupa, Çin, İngiltere ve Kanada gibi bir çok ülkenin faiz indirme trendinde olduğunu söyledi.
“Coronavirüs öyle bir noktaya geldi ki Fed ani bir toplantı yaptı 0,50 puan faizi düşürdü. ABD tahvil faizleri tarihinin en düşük seviyesinde, Japonya tahvil faizleri negatife geçti. Küresel koşullar Merkez Bankası’nın kontrollü para politikasını etkiliyor. Coronavirüs diğer etkilerin önüne geçti. FED bir kez daha faiz indirimine giderse coronavirüs yüzünden parite 1,14-1,15’lerde kalacak gibi gözüküyor. O etki ortadan kalkarsa 1,12’lere gelir. İki hafta önce ABD’de coronavirüs yokken Fed faiz indirmemişken İtalya’da coronavirüs başladığında parite 1,07 noktasına kadar geldi. Coronavirüste, ölü sayısı, virüsten etkilenenlerin sayısı, karantina pariteyi etkiliyor. Herkes coronavirüse karşı B planını hazır tutsun. İyileşmeyi 3. veya 4. çeyrekte görmeye başlayacağız.”
Ödül törenine Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Birol Celep, Eximbank Ege Bölge Müdürü Gülom Timurhan ve firma temsilcileri katıldı.
Ödül alan firmaların listesi şu şekilde;
Platin
SUN TEKSTİL SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
ÜNİTEKS TEKSTİL GIDA MOTORLU ARAÇLAR SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
MENDERES TEKS.SAN.VE TİC.A.Ş.
Altın
ROTEKS TEKSTİL İHR.SAN.TİC.A.Ş.
AKAR TEKSTİL GIDA VE TURİZM SANAYİ TİCARET A.Ş.
SPOT TEKSTİL SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
İŞBİR SENTETİK DOKUMA SAN.A.Ş.
MASEKSPORT GIDA VE İHT.MAD.TEKSTİL TARIM İHR. İTH.SAN.VE TİC.A.Ş.
FG TEKSTİL KONFEKSİYON SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
FARBE TEKSTİL TURİZM İNŞAAT ENERJİ SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
YAVUZÇEHRE TEKSTİL SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
F.B TEKSTİL İHRACAT VE TURİZM SANAYİ TİCARET LTD. ŞTİ.
Gümüş
CU TEKSTİL SAN.VE TİC.A.Ş.
MOSİ TEKSTİL SAN.VE TİC.LTD. ŞTİ.
ERA TEKSTİL SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
NARKONTEKS TEKSTİL İHR.İTH.SAN VE TİC.A.Ş.
BETA KONF.TEKSTİL İHR.İTH.SAN. VE TİC.LTD.ŞTİ.
MD TEKSTİL KONFEKSİYON TURİZM SAN. VE TİC. A.Ş.
EGEDENİZ TEKSTİL SAN.VE TİC.A.Ş.
FIRATTEKS TEKSTİL SAN.VE TİC. LTD.ŞTİ.
EKPEN TEKSTİL SAN.VE TİC.A.Ş.
GNT TEKSTİL BİLİŞİM SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
İYA TEKSTİL SANAYİ VE TİCARET LTD. ŞTİ.
EROS TEKSTİL KONFEKSİYON SAN. VE TİC.LTD.ŞTİ.
CASA TEKSTİL SAN.VE TİC.A.Ş.
SINA TEKSTİL VE KONF.SAN.TİC.LTD.ŞTİ.
TULİNE TEKSTİL SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
ERTUĞRUL TEKSTİL SAN.VE TİC. LTD.ŞTİ.
LEANA TEKSTİL SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
VERSİON TEKSTİL TURİZM SANAYİ VE DIŞ TİC.A.Ş.
TAYRA TEKSTİL SAN.VE TİC.LTD.ŞTİ.
GMC ULUSLARARASI DERİ KİMYA TEKSTİL İNŞAAT GIDA SAN. VE TİC. LTD.ŞTİ.
ECO TEKSTİL SANAYİ VE TİC. A.Ş.
MODA BRAVO TEKSTİL KONFEKSİYON SAN. VE TİC.LTD.ŞTİ.
Bronz
SEYFELİ TEKSTİL DIŞ TİCARET TURİZM İNŞAAT TAAHHÜT GIDA MADDELERİ SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
MEBA GİYİM SAN.VE TİC.LTD.ŞTİ.
TRENDTEX KONFEKSİYON ÜRÜNLERİ TEKSTİL İTH. İHR. SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
BARTATEKS TEKSTİL KONFEKSİYON İNŞAAT SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
ORİMPEX TEKSTİL A.Ş.
PASTEKS TEKSTİL SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
BARSE TEKSTİL SANAYİ VE TİCARET LTD. ŞTİ.
MAYTEKS ÖRME SAN.VE TİC.A.Ş.
ARMEY TEKSTİL SANAYİ VE TİCARET LTD.ŞTİ.
DEMİRIŞIK TEKS.KONF.SAN.A.Ş.
J.O.Y.TEKSTİL SAN.VE TİC.LTD.ŞTİ.
YILMAZ KONFEKSİYON TİC. VE SAN A.Ş.
ERBA TEKS.TAS.SAN.İÇ VE DIŞ TİC.LTD.ŞTİ.
ENRA TEKSTİL KONFEKSİYON SAN. VE TİC.LTD.ŞTİ.
BELGÜ TEKSTİL ÜRETİM TİC.SAN. LTD.ŞTİ.
BENAP TEKS.TİC.A.Ş.
Y.D.S TEKSTİL SANAYİ TİCARET LTD.ŞTİ.
RUBA FERMUAR VE PRES DÖKÜM SANAYİ A.Ş.
MEYTEKS TEKS.SAN.VE TİC.A.Ş.
S.R.S.TEKSTİL SAN.VE DIŞ TİC. LTD.ŞTİ.
AS KONFEKSİYON SAN.VE TİC.LTD. ŞTİ.
ELİF CEREN DAĞITAN CKL TEKSTİL
DEMOTEKS TEKSTİL SAN.VE TİC. LTD.ŞTİ.
BAF TEKS.SAN.VE TİC.LTD.ŞTİ. Bronz
CPR TEKSTİL KONFEKSİYON TURİZM GIDA İNŞAAT SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.Bronz
HF TEKSTİL İNŞ.DEK.SAN.VE TİC. LTD.ŞTİ.
ERİŞ GİYİM SANAYİ VE DIŞ TİCARET LTD. ŞTİ.
MERGÜ TEKSTİL KONF.SAN.VE TİC. LTD.ŞTİ.
FORM KORUYUCU AMBALAJ SANAYİ VE TİCARET LTD. ŞTİ.
DURAZ TEKSTİL SANAYİ VE TİCARET LTD. ŞTİ.
TEPAŞ TEKSTİL PAZ.VE SAN.A.Ş.
AYDIN SCV TEKSTİL GİYİM A.Ş.
YOTOTEKS TEKSTİL ÜRÜNLERİ SAN. VE TİC.LTD.ŞTİ.
BEOTEKS TEKSTİL SANAYİ VE TİCARET LTD. ŞTİ.
FELS DIŞ TİCARET LTD. ŞTİ.
İMEKS TEKSTİL ÜRÜN.SAN.VE TİC. LTD.ŞTİ.
IMT DANIŞMANLIK DIŞ TİCARET VE TEKSTİL ÜRÜNLERİ SAN.TİC.LTD.ŞTİ.
MASCULINI TEKSTİL GİYİM SANAYİ VE TİCARET LTD. ŞTİ.
KİĞILI GİYİM TİC.A.Ş.
TYH ULUSL. TEKS. PAZ. SAN. VE TİC. A.Ş.
EGEMTEKS TEKSTİL LTD. ŞTİ.
GERMATÜRK SPOR GİYİM SANAYİ VE TİCARET LTD. ŞTİ.
PIRILTEKS TEKSTİL MAKİNA SANAYİ VE TİCARET LTD. ŞTİ.
SÜREÇ TEKSTİL SAN.İÇ VE DIŞ TİC.LTD.ŞTİ.
MOBY MARİNE TUR.TİC.İTH.İHR.LTD.ŞTİ.
DERİN KUMAŞ TEKS.SANAYİ VE TİC. LTD.ŞTİ.
ALNER TEKS.BOYAMA TURİZM VE İNŞ.SAN.TİC.LTD.ŞTİ.
E-Ticarette en iyi müşteri deneyimini sunan marka 2019 yılında da yine Morhipo.com oldu
Müşterilerle iletişimini ve müşteri memnuniyetini her zaman en önde tutan Morhipo.com, 2019 ŞikayetVar A.C.E Awards Mükemmel Memnuniyet Başarı Ödülleri’nde online ticaret kategorisinde bir kez daha birinciliğe layık görüldü.
Müşteri mutluluğunu odağına alarak hayata geçirdiği projelerle moda dünyasında farkını ortaya koyan Morhipo.com, Şikayetvar.com’un 400 bin kullanıcısı üzerinde gerçekleştirdiği anketten elde edilen veriler doğrultusunda hazırlanan Müşteri Deneyim Endeksi’ne göre online ticaret kategorisinde müşteri memnuniyetini en iyi sağlayan marka seçildi. 2019 yılında da birinciliği elde eden Morhipo.com, bu yılla birlikte ikinci defa birinci oldu.
“Şikayet olmasın, olursa da hemen çözülsün, müşterilerimizin yüzü gülsün” mottosuyla çalışmalarını yürüten Morhipo.com, 2018 yılında da aynı kategoride birincilik ödülünü kaldırdı ve bu alanda iki yıl üst üste birincilik ödülünü almaya hak kazanan marka oldu
Düzenlenen törende ŞikayetVar A.C.E (Achievement in Customer Excellence) Awards 2019 Mükemmel Müşteri Memnuniyeti Başarı Ödülü’nü Morhipo.com Müşteri Deneyimi Müdürü Hasan Uzmanoğlu aldı.
Porter Novelli’nin yeni CEO’su David Bentley oldu
Şirketlerin gelişmek için amaçlarını bulmaları, o amacı yaşaması ve anlatmaları gerektiği inancıyla iletişim faaliyetlerini farklılaştıran Porter Novelli bundan böyle David Bentley’e emanet.
Elli yıl önce Jack Porter ve Bill Novelli'nin klasik pazarlama disiplinlerinin dünya üzerinde olumlu bir sosyal etki yaratmak için halkla ilişkiler iletişimine yeniden uygulanabileceğini fark etmesiyle kurulan ve davranış değişikliği yaratarak iletişime öncülük eden Porter Novelli bugünden itibaren yeni CEO'su David Bentley tarafından yönetilecek.
Kariyeri boyunca birçok reklam ve dijital ajans yöneten David Bentley daha sonra McKinsey & Company ile kıdemli ortak olarak çalıştı. Hem ajans hem de danışmanlık modelleri konusunda derinlemesine uzmanlığı olan David Bentley, aynı zamanda başarılı iş dönüşümünü sağlama konusunda güçlü bir geçmişe sahip. Bugün bir amaç ajansı olarak faaliyet gösteren ve küresel bir danışmanlık şirketi olan Porter Novelli, David Bentley ile müşterilerine akıllı ve çevik iletişim hizmeti sunmayı sürdürecek.
Porter Novelli ve “Amaç”
Kurumların mali hedeflerinin ötesinde belli bir “Amaç” için çalışmasının büyük resmi değiştirebileceğini gören Porter Novelli bugün tüm dünya genelinde “Amaç Danışmanı” olarak faaliyet gösteriyor. Amacın sadece bir misyon ifadesinden veya değer taahhüdünden daha fazlası olduğuna, bir kuruluşun toplumdaki özgün rolünü ve değerini tanımladığına ve aynı anda işini büyütmesine ve dünyayı olumlu yönde etkilemesine olanak tanıdığına inanıyor.
Türkiye'de Marjinal Porter Novelli ile çalışan ajans, konusunda uzman yüzlerce profesyonel ve dünya çapında 80 yıllık işbirliklerine dayanan deneyimleri ve fark yaratma tutkusu ile sağlıklı ve başarılı iletişimin örneklerini sergiliyor.
TCL Katlanabilir ve Esnek Mobil Ekran Teknolojisindeki Yeniliklerini Tanıttı
TCL Communication, mobil ekran inovasyonlarını dünyanın ilk içe doğru katlanabilen ve büyütülebilen ekranı akıllı telefonun yanı sıra üçlü katlanabilen tablet konseptleriyle tanıttı. TCL’in tanıttığı en yeni dinamik esnek ekran konseptlerinin kullanıldığı iki ürün, 30’dan fazla farklı ürün tasarımlarının yer aldığı TCL-CSOT’un da bulunduğu TCL’in ekran üretim uzmanlığından faydalanılan geniş kapsamlı geliştirme programının bir parçası olarak yer alıyor.
TCL Communication Global Ürün Merkezi Genel Müdürü Shane Lee, konuyla ilgili şunları söyledi: “BU en yeni konsept cihazlarımızla esnek ve katlanabilir ekran teknolojilerinde yeni fikirlerin geliştirilebileceğini gösteriyoruz. Alışılmışın dışına çıkmak ve inovasyonla öncülük etmek bizim için çok önemli. Tamamen entegre TCL ekosisteminde mevcut olan ekran ve çerçeve teknolojilerinden faydalandığımız bu yeni konseptlerle sürekli çalışan Ar-Ge programımız sayesinde mobil cihaz geliştirmenin geleceğini yeniden oluşturuyoruz.”
TCL, dünyanın ilk içe doğru katlanabilen ve büyütülebilen akıllı telefon konseptini geliştirerek katlanabilir cihazların da ötesine geçiyor ve esnek AMOLED ekran teknolojisinden avantaj kazanmanın yeni yollarını keşfediyor. Sadece 9 mm kalınlığa sahip bu portatif konsept, standart akıllı telefon tasarımını içe doğru katlanabilen ve içindeki motorları kullanarak ekran büyüklüğünü bir tuş ile 6.75 inçten 7.8 inçe yükseltebilen AMOLED ekranla yeniden oluşturuyor. Bu teknoloji, TCL’in özelleştirdiği ayrı ekran ve birden çok işi aynı anda yapmak için kullanıcı arayüzü iyileştirmeleriyle yepyeni bir kullanıcı deneyimi sunuyor. Daha büyük eksen ve içe doğru katlanabilen ekran sayesinde cihazda katlanabilir AMOLED’lerde sıkça görülen kırışıklık veya buruşukluk bulunmuyor. Motor bulunan kaydırılabilir panel, kullanılmadığı zaman esnek ekranı gizlemek için gelişmiş mekanikleri kullanıyor. Şu anda TCL’in içe doğru katlanabilen ekranlarıyla ilgili herhangi bir fiyat veya erişilebilirlik bilgisi bulunmuyor.
Katlanabilir ekran gelişimi ağırlıklı olarak akıllı telefonlar üzerinde ilerliyor. Ancak TCL, bu teknolojinin daha büyük ekranlarda da kullanılabileceğini düşünüyor. Şirket bu yüzden üçlü katlanabilen tablet konseptiyle yeni bir kategorinin öncülüğünü yapıyor. Üzerinde çalışılan bu konseptte, 20:8:9 görüntü oranına ve 3K çözünürlüğe sahip 10 inç büyüklüğündeki bir tableti 6.65 inç büyüklüğüne getirmek için şirketin DragonHinge ve ButterflyHinge teknolojileri kullanılıyor. Bu tarz bir ürün tasarımını gerçekleştirmek için çift çerçeve teknolojisi kullanılan ve katlanabilen ilk büyük ekranlı tablet olan bu cihaz, küçük bir boşlukla içe ve dışa doğru sorunsuz bir şekilde katlanabiliyor ve 3D holografik tasarımla farklı seviyelerde parlaklığı bir arada sunuyor. Şu anda TCL’in üçlü katlanabilen tablet konseptiyle ilgili herhangi bir fiyat veya erişilebilirlik bilgisi bulunmuyor.
Hyundai SUV Ailesine Taze Kan Geliyor.
- Hyundai Assan, Tucson modeline N Line ve N Line Plus donanım seviyelerini ekledi.
- Farklı donanım ve görünüme sahip Tucson N Line’da 4×2 çekiş seçeneği de var.
- B-SUV sınıfının yıldızı KONA da 1.6 lt T-GDI benzinli motor ve 7DCT şanzımanla satın alınabiliyor.
- Bilgisayarınız 2020 yılına ayak uyduracak
Vatan Bilgisayar, hızla değişen teknolojiye ayak uydurmak isteyen bilgisayar sahipleri için yeni bir kampanya başlattı. Teknolojide 2020 yılına transfer olmak isteyenler, eski bilgisayarını Vatan Bilgisayar mağazalarına götürdüğünde 2020 TL’ye sayıyor. Bu indirim hakkı, her türlü ihtiyaca cevap verecek özelliklere sahip notebook bilgisayarları alırken kullanılabiliyor. Üstelik teknolojiyi yakalamanızı sağlayacak bu bilgisayarlar, dijital yaşamın vazgeçilmez bir parçası olan Microsoft Office programıyla birlikte geliyor
Stoklarla sınırlı
2020 liralık indirime hak kazanmak isteyenlerin bilgisayarının çalışır durumda olması ve eğer notebook ise adaptörünün de bulunması yeterli oluyor. Bir Vatan Bilgisayar mağazasına başvurarak kampanyadan yararlanacak teknoloji meraklıları, stoklarla sınırlı olan bilgisayar modelleri arasından istediğini seçerek alabiliyor. Modellerle ilgili ayrıntılı bilgi Vatan Bilgisayar mağazalarında ya da www.vatanbilgisayar.com sitesinde yer alıyor.
KROS OTOMOTİV ile VOLTRUN’dan STRATEJİK ORTAKLIK
Elektrikli araç şarj çözümleri alanında Türkiye’nin önde gelen markalarından Voltrun’a, otomotiv sektöründen ortak geldi. Otomotiv sektörünün ülkemizdeki önemli oyuncularından Kros Otomotiv, elektrikli araç şarj pazarına Voltrun’a ortak olarak giriş yaptı.
Otomotiv sektöründe yaşanan global değişim dalgası, elektrikli araçlara geçişi hızlandırdı. Tüm otomobil üreticileri, üretim rotalarını, elektrikli araçlara çevirmeye başladılar. İhracatımızın lokomotifi otomotiv sektörünün oyuncuları, bu trende yönelik çalışmalarını sürdürüyor. Yerli otomobilimizin elektrikli olarak piyasaya çıkmaya hazırlanması sektöre dinamizm ve heyecan katıyor.
Öte yandan şarj altyapısı konusunda da hareketlilik başladı. Türkiye’nin önde gelen otomotiv şirketlerinden Kros Otomotiv, Voltrun şarj istasyonları markasıyla bilinen Zebra Elektronik’e stratejik ortak ve yatırımcı olarak katıldı.
Zebra Elektronik Genel Müdürü Berkay Somalı; “Yaklaşık 10 yıldır elektrikli araç şarj teknolojileri alanında ar-ge ve üretim faaliyetlerinin yanı sıra Voltrun markasıyla şarj operatörlüğü yapan firmamız, sektörün gelişimine paralel olarak, yurtiçi ve yurtdışında hızlı büyümesini sürdürebilmek adına Kros Otomotiv ile ortaklığa gitmiştir” dedi. Otomotiv sektörünün ülkemizdeki en köklü firmalarından olan Kros Otomotiv ve iştiraki Renkler Makina ile, şarj istasyonu üretim kabiliyetlerini artırarak, tüm dünya pazarlarından gelecek taleplere cevap verebileceklerini anlatan Berkay Somalı, “Bu stratejik ortaklığın, şirketlerimize katacağı değerin ötesinde, ülkemizin global otomotiv endüstrisindeki teknoloji dönüşümünü yakalaması açısından önemli bir adım olduğunu düşünüyoruz.” dedi.
Otomobil üreticilerinin e-mobiliteye verdiği önemi vurgulayan Kros Otomotiv Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu üyesi Hikmet Demir ise, “Elektrikli mobilite alanındaki gelişmeler, üretim yapmakta olduğumuz tüm firmaların bir numaralı önceliği haline geldi. Biz de Kros Otomotiv grup şirketleri olarak bu değişim sürecinde yer almak istedik. Zebra Elektronik ile yaptığımız bu ortaklık ile ailemizi büyütüyoruz ve biz de elektrikli araçlar konusunda yerli teknolojilerin desteklenmesi adına elimizi taşın altına sokuyoruz.” şeklinde sözlerine devam etti.
Zebra Elektronik A.Ş., 2011 yılından bu yana yerli elektrikli araç şarj çözümleri geliştirmekte ve satışını yapmaktadır. Ayrıca VOLTRUN (voltrun.com) markasıyla, şarj istasyonu ağı da kuran Zebra, tamamen Türk mühendisleri tarafından geliştirilen donanım ve yazılımlarını yurtiçi ve yurtdışındaki müşterilerine ulaştırmaktadır. Bireysel kullanıcılardan apartman yönetimlerine, girişimcilerden enerji devlerine kadar herkese yönelik şarj istasyonu donanımı ve istasyon işletme yazılımları sağlayan firma, operatörlük faaliyetleri ile birlikte uçtan uca şarj çözümleri sunmaktadır.
Kökleri 1990 yılına dayanan Kros Otomotiv, otomotiv sektöründe başta Volkswagen grup olmak üzere OEM müşterileri için akışkan iletim sistemleri üretimi yapmaktadır. Kütahya’da 12.500 m2’lik üretim tesisinde faaliyet gösteren ve üretiminin neredeyse tamamını ihraç eden firmanın ayrıca Almanya’nın Kuzey Ren Westfalya eyaletinde lojistik merkezi bulunmaktadır. Kros Otomotiv grup şirketleri bünyesinde İzmir ve Manisa’da toplam 21.000 m2’lik üretim ve lojistik tesislerinde metal kesim ve şekillendirme alanında faaliyet gösteren, elektromekanik, ısıtma sistemleri, beyaz eşya, otomotiv ve telekomünikasyon sektörlerine ürün ve hizmetler sunan Renkler Makina da yer almaktadır.
Hyundai’nin birçok pazarda önemli başarılara imza atan modeli Tucson, geçtiğimiz yıl satışa sunulan N Line versiyonuna bir seviye daha ekledi. Hyundai Tucson, 1.6 litrelik dizel motoruyla öne çıkarken ayrıca N Line ve N Line Plus gibi oldukça sportif bir gövde kitiyle de görsel bir ziyafet sunmuş oluyor. Hyundai’nin motorsporları kolu olan N Departmanı, dış tasarımda yaptığı sportif dokunuşlar haricinde, kabin içindeki aksesuar değişiklikleriyle de araca müthiş bir ambiyans katıyor.
Tucson N Line ile özellikle yüksek performans tutkunlarını hedefleyen Hyundai, Türkiye’de sadece 1.6 litrelik CRDI dizel motoru kullanıyor. Hem ekonomi hem de yeterli performans sunabilen 136 beygirlik dizel ünite aynı zamanda 7 ileri DCT şanzımanla dikkat çekiyor.
Tucson N Line’ın Türkiye’de iki farklı versiyonu bulunuyor. N Line ile kullanıcılar daha sportif bir Tucson’a sahip olurken aynı zamanda sağladığı fiyat avantajıyla ulaşılabilirliğini artırmış olacak. Tucson N Line sadece 4×2 çekiş sistemi ile satışa sunulurken daha fazla donanım ve konfor isteyenler ise 4×4 HTRAC çekiş sistemine sahip N Line Plus donanım seviyesini tercih edebilecekler.
Donanım seviyesi olarak N-Line Plus’ın altında konumlandırılan giriş seviyesi, 19 inç’lik parlak siyah jantlar, N Line spor süspansiyon, açılabilir panoramik cam tavan, 7 inç dokunmatik ekran, ısıtmalı ön koltuklar ve N Line gövde kitiyle dikkat çekiyor.
N Line Plus’da ise ek olarak 4×4 HTRAC çekiş sistemi, LED farlar, 8 inç ekran, navigasyon, ısıtmalı ön-arka koltuklar, akıllı bagaj kapağı ve kablosuz şarj sistemi sunuyor. Tucson N-Line; Türkiye’de mevcut bir donanım seviyesinin gövde kiti olmak yerine, alternatif bir model olarak öne çıkıyor. Güncel versiyondan farklı olarak, dış tasarımdaki petek tarzı ön ızgara, siyah eklentilere sahip ve bumerang şekilli gündüz sürüş farları ile süslenen ön tampon ve 19 inç’lik parlak siyah jantlarla sunuluyor.
Tucson’un geniş iç mekanında da siyahın asaleti ile bezenmiş sportif öğeler sunuluyor. Ortaları nubuk ve kenarları deri, kırmızı dikişli özel tasarım siyah döşeme ile sunulan Tucson N Line, Hyundai’nin yüksek performanslı ürün yelpazesinden esinleniyor. Kırmızı dikişli ve deri döşemeli kokpitin yanı sıra perfore deri direksiyon simidi, sportif alüminyum pedal seti, N logolu vites topuzu ve mat gri plastik aksamlar da sportif bir ambiyansa katkıda bulunuyor. N-Line modelinde özel kırmızı renk detayları, perfore delikli deri direksiyon, N-Line vites topuzu ilk etapta dikkat çekiyor. Süet/Deri uygulaması ise sportif imajı pekiştiriyor.
KONA’ya yeniden 1.6 lt 177 beygirlik benzinli turbo motor.
Hyundai Assan’ın 2020 model yılı bir diğer SUV yeniliği ise KONA’daki benzinli turbo motor seçeneği. Dizel motorla beraber askıya alınan benzinli seçenek, yeniden ithal edilmeye başlanıyor. Benzinli 177 beygirlik güçlü motoruyla oldukça beğenilen KONA 1.6 T-GDI, aynı zamanda 7 ileri çift kavramalı DCT şanzımanıyla da üsr düzey bir konfor vaad ediyor. Mevcut Elite Smart donanım seviyesinin üzerine “Kararan iç dikiz aynası” ve “Ön park sensörü” eklenen bu seçenek de tıpkı dizel kardeşi gibi sadece 4×2 çekiş sistemiyle satın alınabiliyor.
Murat Berkel; SUV satışlarımızdaki hedefimiz yüzde 50.
Yeni modelle ilgili olarak görüşlerini dile getiren Hyundai Assan Genel Müdürü Murat Berkel, “Tucson, Hyundai’nin Türkiye’deki en popüler modellerinden birisi ve satışlarımız içinde oldukça önemli bir yere sahip. Müşterilerimizden bu konuda çok fazla talep alıyoruz. Dolayısıyla, N Line ve N Line Plus versiyonları SUV pazarındaki gücümüzü daha da artıracak. Ayrıca, dizel motorunun eklenmesiyle satışlarını iki katına çıkaran KONA modelimizde de benzinli T-GDI motorun satışına tekrar başladık. KONA ve Tucson’la beraber Hyundai’nin SUV satış oranını yüzde 50’ye çıkarmak istiyoruz” dedi.
YAPAY ZEKAYA SAHİP BASKETBOLCU CUE, DÖRDÜNCÜ NESLİYLE PROFESYONEL SPORCULARI ALT EDİYOR
Toyota çalışanları tarafından geliştirilen yüzde 100 sayı isabetiyle oynayan yapay zekaya sahip robot basketbolcu CUE, şaşırtmaya devam ediyor. Geliştirme ekibi bu özel robotu bir adım daha ileriye taşıyarak, dördüncü nesil CUE’yi ortaya çıkardılar.
CUE3, sahanın ortasından attığı şutlarla profesyonel NBA oyuncularını kıskandıracak performansıyla dikkatleri üzerine çekmişti. Daha da geliştirilen 2,09 m’lik CUE4, koşarak tek başına topu alıp atış yapabiliyor ve atışın ardından yeniden koşmaya devam edebiliyor.
Levanga Hokkaido takımı ile Basketbol Ligi All-Star maçında sahaya çıkan geliştirme aşamasındaki CUE4, selefi CUE3’ün başarısını daha da ileriye taşıyarak üç sayı yarışmasında yaptığı 11 üçlük denemesinde de başarılı oldu.
Parkede tüm açıları ve hızı hesaplayarak atışlarını yapan robot basketbolcu CUE4, yapay zekaya sahip robotların insanlar gibi hareket edebileceğini de en güzel şekilde ortaya koyuyor.
2019’da arka arkaya 2020 serbest atışı gerçekleştirerek Guinness Dünya Rekoru kıran CUE, artık yeni elleri ve karbon fiber çerçevesiyle topu kendi kavrayıp kusursuz atışlar gerçekleştirebiliyor. CUE3’ün güç kabloları yerine küçük ve güçlü motorlar kullanan geliştirme ekibi, şut mekanizmasını iyileştirmek adına yapay zekayı da geliştirdi.
Yapay zekalı basketbolcunun transferi
İlk nesil CUE’den bu yana, Alvark Tokyo kulübünde yaklaşık iki yıl geçiren yapay zekaya sahip basketbolcu kariyerinin devamı için süpriz bir şekilde geçici olarak Levanga Hokkaido’ya transfer oldu.
28 Aralık 2019’da Hokkaido Spor Merkezi’nde ilk antrenmanına çıkan CUE4, yeni yeşil formasıyla takım arkadaşları tarafından sıcak bir şekilde karşılanarak ilgi odağı oldu. Daha ilk maçında Levanga taraftarlarının ilgisini toplamayı başaran robot, All-Star maçında ise tüm seyircileri etkilemeyi başardı. Levanga’daki kiralık süresi dolan CUE4, 25 Şubat’ta Alvark’a geri döndü.
Balık fotoğrafı yarışmasında kazananlar belli oldu
Türkiye’ye yıllık 1 milyar dolar kazandıran ve kişi başı balık tüketimini 15 kg’a çıkarmayı hedefleyen su ürünleri sektörünün 8 Ağustos’ta başlattığı fotoğraf yarışması sonuçlandı.
Türkiye Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçı Birlikleri Sektör Kurulu Başkanı Sinan Kızıltan, Türkiye’de önemli bir balık rezervi olduğunu, bu nedenle kaliteli balığa en uygun fiyatla erişilebildiğini anlattı.
“Türkiye su ürünleri yetiştiriciliğinde dünyada en hızlı büyüyen üçüncü, Avrupa’da ise ikinci ülke. Hollanda, İtalya ve Rusya’nın da aralarında bulunduğu 80’den fazla ülkeye ihracat yapıyoruz. 170 milyon tonluk dünya akuakültür üretiminde en büyük kapasiteye ve ihracata sahip ülkelerden biriyiz. Buna karşın kişi başı balık tüketimi yıllık ortalama 7 kg ile en düşük ülkeler arasında yer alıyoruz. İç piyasada balık tüketimini artıracak sürdürülebilir politikaları hayata geçirmeye çalışıyoruz. Bu amaca uygun olarak yürüttüğümüz çalışmalarımızdan biride ödüllü fotoğraf yarışmamızdı. Yarışmayla sağlıklı nesiller için elimizde bulunan balık üretiminin büyük bir şans olduğu mesajını verdik.”
Kızıltan, yarışmayla balığın işlenerek pazara ve sofraya sunulmasına kadarki olan tüm sürecin fotoğraflandığını söyledi.
“Fotoğraflarda kimisi balık avlıyor, ağ çekiyor, kimisi ağ temizliyor, istif yapıyor. Birbirinden yetenekli fotoğrafçılar emeğin yolculuğuna bizi ortak etti. Yarışmaya Türkiye’nin dört bir yanından amatör ve profesyonel 364 katılımcı başvurdu. Kategorimiz ise su ürünleri ihracatının 735 milyon dolarını oluşturan levrek, çipura ve alabalıktı. 19 Şubat’ta jüri 1153 eser arasından en iyi 20 fotoğrafı seçti ve ödül alacak 4 fotoğrafa karar verdi. Birinciliği su altı fotoğrafıyla Antalya’dan Adnan Büyük kazandı. İkincilik ödülü İzmir’den drone ile balık çiftliğini görüntüleyen Mahmut Serdar Alakuş’un oldu. Üçüncü ise Aydın’dan Berkant Akbacak. Şeref ödülüne ise İstanbul’dan Münevver Ulusoy layık görüldü.”
Türkiye Fotoğraf Sanatı Federasyonu işbirliğiyle düzenlenen fotoğraf yarışmasının birincisi 5 bin TL, ikincisi 3 bin TL, üçüncü yarışmacı ise 2 bin TL’lik hediye çeki kazandı.
Jüri arasında ise Türkiye Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçı Birlikleri Sektör Kurulu Başkanı Sinan Kızıltan, Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçı Yönetim Kurulu Üyesi Ufuk A. Demir, İsmail Aksoy, Osman Özpek, Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Fotoğraf Bölümü Öğretim ÜyesiDoç.Dr. A. Beyhan Özdemir, Doç.Dr. Gökhan Birinci, İzmir Fotoğraf Sanatı Derneği Fotoğraf Sanatçısı Oktay Atilla, Türkiye Fotoğraf Sanatı Federasyonu Temsilcisi Zafer Gazi Tunalı vardı.
San Francisco girişimci gençleri bekliyor
Google Türkiye ve Girişimcilik Vakfı; BTK desteği ile Türk Hava Yolları, General Mobile ve İTÜ Arı Teknokent sponsorluğunda, üniversitede okuyan öğrenciler için Android Akademi’yi ikinci kez hayata geçiriyor. Programa son başvuru tarihi 12 Mart!
Android Akademi programıyla; Google ürünleri ve Android teknolojisiyle eğitim, tarım, siber güvenlik ve afet konularında yaşanan toplumsal sorunlara teknolojik çözümler üreten uygulamaların geliştirilmesi hedefleniyor.
Yaklaşık üç ay sürecek olan program; girişimcilik ve yazılım eğitimleri, mentorluk, sunum eğitimi ve Demo Day aşamalarından oluşacak.
Hem San Francisco’ya uçma şansını yakalamak hem de İTÜ ARI Teknokent’te verilecek inkübasyon ödülünün sahibi olmak isteyenler www.androidakademi.com adresinden 12 Mart’a kadar başvuru yapabiliyor.
Kimler katılabilir?
Toplumsal sorunları çözmek için motivasyonu olan ve yeni çözümler sunmayı hedefleyen tüm gençlere açık olan programa, üniversitelerin mühendislik bölümlerinde okuyan ya da teknik altyapısı olan, kullanıcı deneyimine ilgi duyan ve mobil uygulama geliştirmekle ilgilenen öğrenciler 3-4 kişilik takımlar halinde başvurabiliyor.
Xerox’dan, Lidya Grup’a ödül yağdı
Xerox İş Ortakları Buluşması’nda, dijital baskı sektörünün lideri Lidya Grup’a ödül yağdı. Xerox tarafından, 18-19 Şubat 2020 tarihleri arasında, Sapanca’daki Ricmond Nua Wellness Spa Hotel’de, “Xerox İş Ortakları Buluşması” etkinliği yoğun bir katılım ile düzenlendi.
Xerox’un önemli iş ortaklarından Lidya Grup, ödül töreninde, “2019 Ofis Ekipmanları En İyi Satış Performansı” ile “2019 Sarf Malzeme En İyi Satış Performansı” ödüllerin sahibi oldu. Törene katılan Lidya Grup Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Öz, Lidya Grup Grafik Sanatlar Satış Direktörü Adem Öz ve Lidya Grup Kurumsal Satış Direktörü Betül Kayacık, Xerox Türkiye Üst yönetiminin elinden ödüllerini aldılar. Kurumsal Satış Direktörü Betül Kayacık, Lidya Grup ailesi adına aldıkları ödülün haklı gururunu yaşadıklarını açıkladı.
Lidya Grup, hedeflerini gerçekleştirmeye devam ediyor
Bu yılın ilk 2 ayının oldukça hareketli geçtiğini kaydeden Lidya Grup Başkanı Bekir Öz, şunları söyledi:
“Lidya Grup olarak, enerjimiz her zamanki gibi yüksek ve hedeflerimiz büyük, 2020’ye başarılı bir sayfa açarak girdik. Geçtiğimiz yıllarda ötelenen yatırım talepleri, bu yıl itibariyle hayata geçmeye devam ediyor ve 2020’nin hedeflerin tutacağı bir yıl olacağını öngörüyoruz. Yılın ilk 2 ayı oldukça hareketliydi ve bölge hakimiyetimizi arttırarak hedeflerimize ulaşmak adına faaliyetlerimizi geliştiriyoruz. Uzun yıllardır sektörde öncü olmamız, verimli, hedef odaklı ve etkili çalıştığımız için Türkiye’de 5 bölge ve 23 ilde Xerox olarak yaptığımız çalışmalar, Xerox tarafından 2 dalda ödüle layık görülmüştür. Nitekim bildiğiniz üzere, Lidya Grup kurulduğu ilk günden itibaren, daima teknoloji odaklı oldu ve ülkemiz yatırımcılarını dijital baskı sektöründeki teknoloji ile buluşturdu. Sadece satan değil, aynı zamanda teknoloji konusunda danışmanlık yapan ve müşterilerimiz için gerçek anlamda bir iş ortağı olma gayreti içerisindeyiz. Müşterilerimize yeni iş fikirleri verirken, yatırımlarının doğru yönlendirilmesine katkılar sağlıyoruz. Lidya Grup, çözüm sunan bir iş ortağıdır. Bu nedenle, temsil ettiğimiz Xerox, Epson, Efi ve Sutec markalarında, bulunduğumuz coğrafyanın en etkin ve sayılı distribütörlerinden birisi olarak, çalışmalarımıza devam ediyoruz” dedi.
Xerox ConnectKey teknolojisi, yoğun talep görüyor
Xerox ConnectKey teknolojisinin pazarda yoğun talep gördüğünü ifade eden Lidya Grup Kurumsal Satış Direktörü Betül Kayacık, şunları anlattı:
“Xerox ConnectKey teknolojisi, markanın tüm ofis ürünlerinde bulunan bir yazılımdır ve ürünler bu yazılım tabanı ile çalışmaktadır. Bu yazılım, rakiplerin henüz ekipmanlarında yakalayamadığı bir teknolojiye sahiptir. Özellikle kurumsal pazardan, Xerox’un B7030, C7025, B405, C405 ve yeni ürünü C9070’e yoğun bir talep gözlenmektedir. Bilindiği gibi günümüzün en hassas konularından birisi, güvenlik ve kişisel verilerin korunmasıdır. Baskı süreçlerinde dataların korunuyor olması, büyük önem kazanmıştır. Tüm kurum ve kuruluşlar, kişisel verilerin korunmasından baskıların güvenliğine kadar tüm konularda etkin çalışmalar yapmaktadırlar. Nitekim, donanım ve yazılımla zenginleşen dijital baskı makineleri de yeni iş modellerini ortaya çıkarmıştır. Verimlilik, maliyet, güvenlik ve çevresel sürdürülebilirlik, yeni nesil dijital baskı makinelerinde ön plana çıkmaktadır. Özetle, bugünün kurumsal firmaları, baskı süreçlerini kontrol altına alma, güvenliği sağlama, kotalar koyma, renkli baskı için yetki sınırlandırması yapma gibi birçok maddeyi iş sürecinde uygulamaya geçirmektedir” diye konuştu.
Lidya Grup olarak, pazara derinlik kazandırıyoruz
Lidya Grup olarak dijital baskı sektörü pazarının büyümesine odaklandıklarını anlatan Lidya Grup Grafik Sanatlar Satış Direktörü Adem Öz, firmaların teknolojik üstünlüklere sahip olan dijital baskı makineleri ile daha karlı işler yapmakta olduklarını söyledi.
Lidya Grup’un pazara derinlik kazandırdığının altını çizen Adem Öz, konuşmasına şöyle devam etti:
“Lidya Grup olarak, 100 kişiyi aşkın ekibimiz ve işbirliği yaptığımız iş ortaklarımızla, farklı kategorilerde sahip olduğumuz dijital baskı makineleri ürün gamımızla, ülkemiz geneline en üst düzeyde hizmet vermeye devam ediyoruz. Kurumsal vizyonun, doğru stratejilerin, yetişmiş insan kaynağının ve yeterli sermayenin, işletmeleri başarıya götüreceğini biliyoruz ve bu noktada sahip olduğumuz bilgi birikimimizi ve deneyimlerimizi eko-sistemimizde yer alan bayilerimiz ve müşterilerimiz ile paylaşmayı sürdürüyoruz. İşbirliği yaptığımız tüm müşterilerimizin ihtiyaçları olan makineleri satın alması yönünde bilgimizi aktarırken, daha karlı işler yapmaları noktasında tecrübelerimizi paylaşıyoruz. Özetlersek, dijital baskı sektörünün standartlarını yükselterek pazara derinlik kazandırıyoruz ve müşterilerimizin daha karlı işler yaparak sürdürülebilir olmalarına önderlik ediyoruz. Lidya Grup olarak, bulunduğumuz coğrafyada dijital baskı sektörünün birkaç lider firması arasındayız” şeklinde konuştu.
TÜRKİYE’DE YILIN OTOMOBİLİ FİNALİSTLERİ BELLİ OLDU
Otomotiv Gazetecileri Derneği (OGD), tarafından bu yıl beşincisi düzenlenen “Türkiye’de Yılın Otomobili” yarışmasının finalistleri belli oldu. İki aşamalı olarak düzenlenen yarışmanın ilk etabında otomotiv konusunda uzman gazetecilerden oluşan 75 OGD üyesinin oylarıyla 7 finalist otomobili belirledi. Aday olan 17 yeni model arasından BMW 3 Serisi, Citroen C5 Aircross, Mercedes-Benz A Serisi Sedan, Nissan Micra, Opel Corsa, Peugeot 2008 ve Renault Clio finale kalmaya hak kazandı.
Yarışmanın ikinci etabında finale kalan 7 otomobil için 8 Nisan tarihinde Intercity İstanbul Park’ta test sürüşü düzenlenecek ve ardından ikinci oylamaya geçilecek. 7 finalist otomobili son bir kez daha test etme şansı bulacak olan OGD üyelerinden oluşan her jüri üyesi sahip olduğu 250 puanı adaylar arasında dağıtacak. En fazla puan alan finalist, “Türkiye’de Yılın Otomobili” seçilecek. Birinci olan otomobil, 14 Nisan 2020’de düzenlenecek ödül töreninde açıklanacak. OGD üyeleri oylarını “tasarım, yol tutuş, ergonomi, yakıt tüketimi, emisyon oranları, güvenlik, donanım seviyesi ve fiyat/değer oranı” kriterlerini göz önüne alarak kullanacaklar.
“Türkiye’de Yılın Otomobili 2020” Hassan Tekstil ana sponsorluğunda, Bridgestone, Intercity ve Shell Helix Motor Yağları co-sponsorluğunda gerçekleşiyor.
Türk kekiğine rakip çıkarmayalım
Dünya mutfaklarında yemeklere müthiş lezzet katan, kalp sağlığı, kanser, sindirim sistemi ve solunum yolu rahatsızlıklarında tedavi edici özelliği olan, Türkiye’nin üretim ve ihracatında lider olduğu kekikte yabancı ot tehdidini bertaraf etmek için Tarım ve Orman Bakanlığı, ihracatçılar ve üreticiler harekete geçti.
Yunanistan’ın, 2019 yılında uzun yıllar sonra bin ton kekik ihraç etmeyi başardığını belirten Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Nurettin Tarakçıoğlu, üreticilerin üretim ve hasat sırasında yabancı ot ile mücadele etmesi gerektiğini aksi takdirde Türk kekiğinin dünya pazarlarındaki payının düşebileceğini ifade etti. Tarakçıoğlu, tedbir alınmadığı takdirde Yunanistan ve diğer kekik üreticisi ülkelerin Türk kekiğine rakip haline geleceğini dile getirdi.
Türkiye’nin kekik üretiminin yüzde 90’ının yapıldığı Denizli’de düzenlenen “Kekik Tarımının Sorunları ve Çözüm Yolları” isimli toplantıda üreticilere kekikte yabancı ot kalıntısı nedeniyle ortaya çıkan PA sorununun ortadan kaldırılması için yapılması gerekenler anlatıldı.
Kekikten 60 milyon dolar kazanıyoruz
Türkiye’de her yıl 20 bin ton civarında kekik üretildiğini dile getiren Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Nurettin Tarakçıoğlu, sağlıklı ürün olduğu için kekiğin dünya genelinde tercih edilen bir ürün olduğunu, yıllık 60 milyon dolarlık ihracatın sürdürülebilir olması için kekik üretimi sırasında ve hasadında yabancı otla doğru mücadele edilmesi gereğinin altını çizdi.
Kekik ihracatının Avrupa Birliği başta olmak üzere tüm dünyaya ihracatının devamlılığı için PA sorununun çözümünün hayati önem taşıdığına işaret eden Tarakçıoğlu, “Bu üründen üreticilerimiz başta olmak üzere hepimiz kazanç sağlıyoruz, ekmek yiyoruz ve ülkemize döviz kazandırıyoruz. Türk kekiğinin kalitesini ve üretim miktarını arttırmak ortak hedefimiz olmalı ve bu sayede dünyadaki kekik talebinin arttırılmasını sağlamalıyız. Tüketiciler her üründe tarımsal ilaç kalıntısı analizi istiyor. Bu konuda maksimum hassasiyet ile üretimlerimize devam etmeliyiz. Gelişigüzel yapılan gübreleme de ilaç kalıntısı kadar sorun yaratmakta ve sizlerin maliyetini artırmaktadır. Sonuç olarak toprak analizlerine uygun yapılacak gübreleme ve gerektiği takdirde zamanındauygun dozda kullanılacak tarım ilacı haricinde ürüne zarar verecek her türlü kimyasalın kullanımından kaçınılmalıdır. Yunan kekiğinin Türk kekiğinin yerine geçmesinin önüne birlikte geçebiliriz” diye konuştu.
PA sorununu aşmak için yabancı ot ile mücadele şart
“PA sorununu yabancı ot ile mücadele etmez isek aşamayız” uyarısında bulunan Tarakçıoğlu şöyle devam etti: “Aksi durumda bu ürünün tüketimi azalır, alıcı ülkeler ülkemizden ürün almak yerine diğer rakip ülkelerden ürün almayı tercih eder ve hep birlikte ülke olarak kaybeden biz oluruz. Hepimiz aynı gemideyiz, bu nedenle, kekik üretimine devam edip bu üründen kazanç sağlamak istiyorsak elimizden gelenin en iyisini yapmak zorundayız. Unutmayalım ki; On kişi bir işi doğru yapar, bir kişi üzerine düşeni yapmazsa, o bir kişi yüzünden diğer dokuz kişi, ihracatçı firma ve ülkemiz zarar görebilir, ülke ve ürün imajı zedelenir. Tüm sektör zorlanır.”
Erkaya; “Denizli’de 145 bin dekar alanda kekik üretiliyor”
Denizli Tarım ve Orman İl Müdürü Yılmaz Erkaya, Denizli’de 1992 yılında kekik üretiminin başladığını, 2000’li yıllarda kekik tohumu dağıtımı yaptıklarını, Denizli genelinde Pamukkale, Güney, Buldan, Çal, Tavas ilçelerinde 2019 yılı sonunda 145 bin dekar alanda kekik üretildiğini anlattı.
Kekik üretiminde 2019 yılında Denizli’nin 16 bin ton üretim rakamına ulaştığı bilgisini veren Erkaya, “Serbest piyasada kekiğin kilogramı 8-9 TL aralığında satıldı, kekik üreticimiz 125 milyon TL gelir elde etti. Denizli’yi Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Merkezi yapmak için projeler geliştiriyoruz. Kekikte Denizli Ticaret Borsası ile lisanslı depoculuk kurmak için çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
Denizli Tarım ve Orman İl Müdürlüğü Ziraat Mühendisi Şahin Şentürk, “Türkiye’de Kekik Sektörünün Durumu” isimli sunum yaparken,Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Ulvi Zeybek, “Kekik Tarımında Yabancı Ot Mücadelesi”ni anlattı. Bornova Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü Ziraat Yüksek Mühendisi Hakan Örnek ise; “Pestisit Kalıntıları ve Kekikteki Durumu”nu özetledi.
Türkiye 108 ülkeye kekik ihraç etti
Türkiye, 2019 yılında 108 ülke ve serbest bölgeye 54 milyon 40 bin dolarlık kekik ihraç ederken, Amerika Birleşik Devletleri 10 milyon 522 bin dolarlık Türk kekiği tercihi ile zirvede yer aldı.
Almanya’ya 5 milyon 39 bin dolarlık kekik ihraç eden Türkiye, Hollanda’ya 1 milyon 557 bin dolarlık kekik gönderdi.