Kültürel istihdamda olanların %40,2’sini yükseköğretim mezunları oluşturdu
Kültürel istihdamın %60,4’ü ücretli, maaşlı veya yevmiyeli olarak çalıştı
El sanatları çalışanlarının payı %40,0 oldu
Mimarlık ve uzmanlaşmış tasarım faaliyetlerinin payı %10,7 oldu
11.ATHİB Dokuma Kumaş Tasarım Yarışması için Geri Sayım Başladı
Akdeniz Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (ATHİB) tarafından düzenlenecek Dokuma Kumaş Tasarım Yarışması 11. yılında büyülü ve heyecanlı bir geceye imza atmaya hazırlanıyor.
Dokuma kumaşın değerini ortaya koyan, tasarımcı adayları ve tasarımcılar için özgür ve yaratıcı bir ruh oluşturmalarını sağlayan ATHİB Dokuma Kumaş Tasarım Yarışması’nın 11. finali 2 Aralık 2022 tarihinde Hilton Adana Otel’de gerçekleşecek. AKİB 2021 yılı Adana İhracat Şampiyonları ile ATHİB 2021 yılı İhracat Şampiyonları Ödül Töreni’nin ardından düzenlenecek defile ve ödül töreniyle Dokuma Kumaş Tasarım Yarışması’nın kazananları jüri üyeleri tarafından belirlenecek. Yarışmanın final sunumu öncesinde gerçekleşecek İhracat Şampiyonları Ödül Töreni’yle AKİB üzerinden Adana ilinde 2021 yılının en fazla ihracat yapan ilk 10 firması ile ATHİB üzerinden 2021 yılının en fazla ihracat yapan ilk 10 firması açıklanarak firmalara plaket takdim edilecek.
T.C. Ticaret Bakanı Dr. Mehmet Muş, Adana Valisi Dr. Süleyman Elban, TİM Başkanı Mustafa Gültepe, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, ATHİB Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Doğan, ATHİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı & ATHİB Dokuma Kumaş Tasarım Yarışması Yürütme Kurulu Başkanı Zeki Kıvanç ve sektör temsilcileri katılım sağlayacak.
Büyük emeklerle geleceğe yön verecek, birbirinden değerli ve gösterişli tasarımların podyumda sergileneceği yarışmanın Koordinatörlüğünü ve Danışmanlığını Nuray Er Bıyıklı, Proje Tasarım Koordinatörlüğünü Özlem Kaya, Sanat Yönetmenliği ve Koreografisini Yasin Soy üstleniyor.
Büyük Ödülün Sahibi Kim Olacak?
Tasarımcıların hayallerinin yarıştığı final gecesi ve ödül töreninde jüri üyeleri tarafından dereceye layık görülen finalistlerden 1.’ye 100.000 TL, 2.’ye 75.000 TL, 3.’ye 50.000 TL para ödülü ve Ticaret Bakanlığı tarafından yapılacak değerlendirme sonrası 2 yıl yurtdışında eğitim imkânı verilecektir.
Dereceye girmeye hak kazanan tüm finalistlere Masaüstü Armürlü Dokuma Tezgâhı ve öğrenim gördüğü üniversiteden birer öğretim üyesi ile birlikte Uluslararası bir Tekstil Fuarı’na katılım sağlama hakkı kazanacaktır.
Bilişimden sağlığa, finanstan sigortacılığa kadar geniş bir sektörel yelpazedeki müşteri portföyüne 360 derece iletişim hizmetleri sunan bir “purpose” ajansı olarak faaliyet gösteren Marjinal Porter Novelli, Türkiye’nin en büyük şirketleri arasında yer alan Petrol Ofisi Grubu’nun stratejik iletişim ajansı oldu.
Petrol Ofisi Grubu, ülke geneli ve yakın coğrafyaya hava, deniz ve kara araçlarında ihtiyaç duyulan tüm yakıt çeşitlerini sağlayabilen tek grup olarak Türkiye’nin en büyük şirketleri arasında yer alıyor. 1941’den bu yana faaliyet gösteren, akaryakıt, madeni yağlar ve kimyasallar pazarının geleneksel lideri olan Petrol Ofisi Grubu, günümüzde on binlerce kişiye istihdam sağlayan, Türk mühendisliğini gururla ihraç eden dev bir enerji altyapı grubu konumunda. Attığı her adımda ülke ekonomisine sürdürülebilir değer sağlamaya odaklanan Grup, Türkiye’nin en geniş akaryakıt istasyon ağı, 8 akaryakıt terminali, 18 havaalanı ikmal ünitesi, 1 LPG terminali, 120 bin metrekareye kurulu madeni yağ üretim tesisi, yılda çeyrek milyon uçağa yakıt ikmali, 1 milyon metreküplük deniz yakıtı depolama kapasitesi ile sektöre liderlik ediyor; 4 kıtada 30’dan fazla ülkeye madeni yağ ihracatı gerçekleştiriyor. Teknoloji odaklı yenilikçi ekosistem girişimleriyle finansal teknoloji, elektrik tedariki, yenilenebilir enerji, e-oyun ve tüketici finansmanı gibi alanlarda fark yaratan oluşumlara imza atan Petrol Ofisi Grubu özellikle spor ve girişimcilik alanlarındaki çalışmalarıyla toplumsal katılımcılığa ve kapsayıcılığa odaklanıyor.Yiğit Yaman, AstraZeneca Türkiye Kardiyovasküler Pazarlama Müdürü oldu
Yiğit Yaman, AstraZeneca Türkiye’de Kardiyovasküler Pazarlama Müdürü pozisyonunda yeni görevine başladı. 2020 yılında AstraZeneca Türkiye’ye Biyofarma İş Birimi’ne bağlı Kıdemli Ürün Yöneticisi olarak katılan Yiğit Yaman, 1 Kasım 2022 tarihi itibarıyla Kardiyovasküler Pazarlama Müdürü görevine başladı. İstanbul Amerikan Robert Koleji mezunu olan Yiğit Yaman, 2007 yılında başladığı Yeditepe Üniversitesi’nde Eczacılık ve Anadolu Üniversitesi’nde İşletme Yönetimi programlarını eş zamanlı olarak tamamlamasının ardından, 2015 yılında Bahçeşehir Üniversitesi’nde Stratejik Pazarlama ve Yeditepe Üniversitesi’nde İlaç Ekonomisi alanlarında yüksek lisans eğitimi aldı. Halen Yeditepe Üniversitesi’nde Farmakoloji alanında sağlık ekonomisi uzmanlığında doktora eğitimini sürdürmektedir. Kariyer hayatına 2010 yılında Illinois Üniversitesi Şikago’da Biyoteknoloji araştırma görevlisi olarak başlamasının ardından 2011-2012 yılları arasında sırasıyla Biofarma İlaç, Novartis ve Servier İlaç firmalarında Pazarlama Departmanlarında çalıştı. 2012 yılında Milli Savunma Bakanlığı’na bağlı Askeri İlaç Fabrikası’nda Fabrika Müdür Yardımcısı, 2013 – 2015 yıllarında Servier İlaç’ta Satış Temsilcisi, sonrasında CSL Behring Biyoterapi’de Kilit Hastaneler Müdürü görevlerini üstlendi. 2016 -2017 yıllarında Boehringer Ingelheim’da Bölgesel Medikal Müdür sorumluluğu alarak çalışan Yaman, daha sonra aynı kurum içerisinde sırasıyla Ürün Yöneticisi ve Kıdemli Ürün Yöneticisi olarak görev aldı. 2020 yılında AstraZeneca Türkiye’ye Kıdemli Ürün Yöneticisi olarak katılan Yaman, 1 Kasım 2022 tarihi itibarıyla Kardiyovasküler Pazarlama Müdürü ve ayrıca eş zamanlı olarak Pazara Erişim Rotasyoneri olarak kariyerine devam edecektir.BAŞKAN GÜLSOY “EKİM’DE 319 MİLYON 852 BİN DOLAR İHRACAT YAPTIK”
Kayseri Ticaret Odası (KTO) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gülsoy, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Ekim Ayı İhracat rakamlarını değerlendirdi. Kayseri’de Ekim ayında 319 milyon 852 bin dolarlık ihracat gerçekleştirildiğini belirten Başkan Gülsoy, “Küresel resesyon kaynaklı yavaşlamalar olsa da ülke ekonomimiz ihracat öncülüğünde, büyümeye ve yükselmeye devam ediyor. Yıl sonu hedeflerimize ulaşacağımıza inanıyorum. Tüm ihracatçı üyelerimizi ve emektar çalışanlarını yürekten kutluyorum.” dedi.
Başkan Gülsoy, Ekim ayı ihracat rakamlarına ilişkin yaptığı değerlendirmede, “TÜİK verilerine göre 2021 yılı Kayseri İhracat rakamları Ekim Ayı 326 milyon 484 bin dolar iken 2022 yılı Ekim ayında 319 milyon 852 bin dolar olarak gerçekleşmiştir. Ocak – Ekim döneminde artış oranı ise geçtiğimiz yıla kıyasla yüzde 11,6 oranında artmıştır. Kayseri ili olarak İthalatımız ise Ekim ayında 113 milyon 841 bin dolar olmuştur. Azalış oranı geçen seneye oranla yaklaşık yüzde 18,5 oranında gerçekleşmiştir. 2022 yılı Ekim döneminde 1’inci ihracat pazarımız Irak, Almanya, Romanya, ABD, Polonya, Rusya Federasyonu, İsrail, İtalya, Birleşik Krallık, Kanada’dır. Rusya Federasyonu ile olan ihracatımız Ekim Ayı içesinde yüzde 190 oranında artış sağlamıştır.” İfadelerini kullandı.
Kayseri ihracatının sektörler bazında analizini yapan Başkan Gülsoy, “Türkiye İstatistik Kurumu’nun belirlediği sektörlerden Demir ve Demir Dışı Metaller, Elektrik ve Elektronik, Kimyevi Maddeler ve Mamülleri, Çimento Cam Seramik ve Toprak Ürünleri, İklimlendirme Sanayi gibi sektörlerde artış yaşanırken Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri, Çelik, Tekstil ve Hammaddeleri gibi sektörlerinde azalış gerçekleşmiştir.“ dedi.
“KAYSERİ’DEN 10 AYDA 3 MİLYAR 254 MİLYON DOLAR İHRACAT”
Başkan Gülsoy, ihracatta rekor üstüne rekor kırıldığını belirterek şunları söyledi:
“Küresel ekonominin içinden geçtiği süreçte finansmana ulaşımdaki zorluklar, rekor seviyelere ulaşan enflasyon, Taksitli ve uzun vadeli kredilerde yaşanan sorunlar üyelerimizin yaşadığı sıkıntıların başında yer alıyor. İhracatçılarımızın varlıklarını sürdürebilmesi için pazar yönetimi ve alternatif pazarlara yönelmeleri her zamankinden daha önemli bir hal almış durumda. Bu sebeple katma değerli ürünlerle piyasada yer edinmeliyiz. Ülke olarak gelişmek, büyümek istiyorsak; yeni yatırımlar yapmalı, üretmeli, istihdam sağlamalı ve ürettiklerimizi ihraç etme becerisine sahip olmalıyız. Üretimin, istihdamın ve ihracatın yara almadan devam edebilmesi için işletmelerimizin daha çok desteklenmeye ihtiyacı bulunmaktadır. Kayseri olarak 2022 yılı için 4,2 milyar dolar hedefimizi geçeceğimize inanıyorum. Bunu da mücadeleci ihracatçı üyelerimizin enseyi karartmadan, önce ülkem önce devletim diyerek çalışma azimlerinde görüyoruz. Şehrimizde ilk 10 ayda ihracatımız geçen seneye kıyasla yüzde 11,6 oranında artarak 3 milyar 254 milyon dolara çıktı.
Bu şehir başarı hikâyeleri yazıyor. Bizlerde başarı hikâyelerinin devam etmesini sağlamak için üyelerimizin dile getirdiği her sorun ve her konunun yakından takipçisiyiz. Her fırsatta üyelerimizin sıkıntılarını dile getiriyor, çözüm önerilerimizi ardı ardına sıralıyor, hazırladığımız raporlar ile her kademede girişimlerde bulunuyor, bulunmaya da devam ediyoruz. Her şeyden önce bu tablonun mimarı tüm üyelerimizi, iş insanlarımızı ve emektar çalışanlarını can-ı gönülden kutluyor, her zorluğa rağmen azimle çalışmalarından dolayı da teşekkür ediyorum.”
Kayseri’nin İhracatı İlk 10 Ayda Yüzde 11,6 Arttı
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ekim ayı ihracat rakamlarını açıkladı. Açıklanan verilere göre Kayseri ihracatı ilk 10 ayda yüzde 11,63 oranında arttı.
TÜİK 2022 yılı ekim ayı ihracat verilerini değerlendiren Kayseri Sanayi Odası (KAYSO) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Büyüksimitci: “Ekim ayında ihracatımız 319 milyon 852 bin dolar olarak gerçekleşti. İlk 10 aylık ihracatımız ise geçen yılın ilk 10 ayına göre yüzde 11,63 oranında artarak, 3 milyar 254 milyon dolara ulaştı. 12 aylık ihracatımız ise yüzde 13,07 artarak 3 milyar 948 milyon dolar oldu. Dünya piyasalarından kaynaklı Bir önceki aya göre ihracatımızda yüzde 6’ya yakın bir düşüş olsa da, yeni pazarlarla bu düşüşü telafi etme gayretinde olacağız” dedi.
2022 yılı ekim ayında en çok ihracat yapılan sektörlerin başında mobilya, elektrikli ev aletleri ve kablo geldiğini açıklayan Başkan Büyüksimitci, ihracat yapılan ülkeler sıralamasında ise Irak, Almanya ve ABD’nin ilk üç sırayı aldığını söyledi.
Başkan Büyüksimitci, “Son 12 aylık ihracatımıza baktığımızda 4 milyar doları yakalamış durumdayız. Bizim hedefimiz 4.3 milyar dolardı. Ama gerek Amerika gerekse Avrupa ülkelerinde yaşanan durgunluktan kaynaklı ihracat rakamlarımızda bir miktar yavaşlama var. İthalatın ihracatı karşılama oranında her zaman olduğu gibi Türkiye’ye göre daha iyiyiz. Biz ihraç ettiğimizin yarısı kadar ithal ediyoruz. Dolayısı ile cari fazla veren bir iliz. Ama inşallah önümüzdeki dönemde daha çok çalışıp yeni pazarlar keşfederek bu durgunluğu aşma gayretinde olacağız. Her şeye rağmen çalışıp üreten ve ihracat yapan tüm ihracatçı firmalarımıza teşekkür ediyor, çalışmalarında başarılar diliyorum” şeklinde sözlerini tamamladı.
İnşaat Sektörünün Yapı Taşları BETON 2023’te Buluşacak
Türkiye Hazır Beton Birliği ve TG Expo ortaklığı ile düzenlenen “BETON 2023 Hazır Beton Kongresi ve Fuarı”, hazır beton, çimento, agrega ve inşaat sektörlerini bir araya getirecek. BETON 2023 Hazır Beton Kongresi 15-17 Mart 2023 tarihlerinde; BETON 2023 Hazır Beton, Çimento, Agrega, İnşaat Teknolojileri ve Ekipmanları Fuarı ise 15-18 Mart 2023 tarihlerinde Yeşilköy’de İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilecek.
Hazır beton sektörü, 2021 yılı resmî verilerine göre 4 milyar doları aşan cirosu, 35 bini aşan istihdam hacmi ve yıllık 105 milyon metreküpü bulan üretimiyle Türkiye ekonomisi ve inşaat sektörü açısından çok önemli bir yere sahiptir. Türkiye’nin ve yakın coğrafyanın en önemli fuar ve kongresine ev sahipliği yapacak olan “Beton 2023”sektörün tüm paydaşlarını aynı çatı altında buluşturacak.
Türkiye Hazır Beton Birliği ve TG Expo ortaklığı ile düzenlenen “BETON 2023 Hazır Beton Kongresi ve Hazır Beton, Çimento, Agrega, İnşaat Teknolojileri ve Ekipmanları Fuarı” sektörü İstanbul’da bir araya getirecek. Fuar, Yeşilköy’de İstanbul Fuar Merkezi 9, 10 ve 11’inci salonlarda, 15-18 Mart 2023 tarihlerinde yapılacak.
Ülkemizde üretilen ve kullanılan betonların niteliğinin ve kullanım miktarının artırılması konusunda çalışmalar yapan THBB, 1995 ve 2015 yıllarında ERMCO Avrupa Hazır Beton Kongreleri’ni; 2004-2017 yılları arasında da hazır beton kongreleri düzenlemişti. Sektörün karşılıklı görüş alışverişi ile gelişeceğine inanan THBB, bu sebeple 2023 yılında yeniden bir kongre düzenleme kararı aldı.
Hazır Beton Kongresi Sektöre Değer Katacak
BETON 2023 Kongresi’nde; betonda döngüsel ekonomi ve sürdürülebilirlik; hazır beton sektöründe endüstri 4.0 ve dijitalleşme; beton özelikleri, bileşenleri, tasarımı ve testler; özel betonlar ve uygulamaları; beton yollar ve kara yolu beton güvenlik yapıları; betonda yenilikçi yaklaşımlar ve ürünler; üretim aşamasında ve yerindeki betonda nitelik denetimi; betonun dayanıklılığı (dürabilitesi) ve iç yapı özellikleri; hazır beton sektöründe güncel konular ve yapısal uygulamalar başlıkları altında sektörümüzün gelişimine katkı sağlayacak bildiriler sunulacak.
AKÇANSA, ÇİMBETON ve ÇİMSA’nın Ana Sponsorluğunda; MONOANALYTICS, TOPSİT, MASTERCHEM, PASCAL, LYKSOR, MOBİLİZ, CHRYSO, TÜRKÇİMENTO ve İNOSEL’in Resmî Sponsorluğunda düzenlenecek olan BETON 2023 Hazır Beton Kongresi’nin çalışmaları devam ediyor. Kongre’ye gönderilen 130 bildiri özeti Bilim Kurulu tarafından değerlendirilerek, sunulacak bildirilere karar verilecek. 500’den fazla delegenin katılacağı ve 60’ı aşkın bildirinin sunulacağı Kongre’yi akademisyenler ve araştırmacıların yanı sıra hazır beton sektörünün ve yan sanayi firmalarının temsilcileri de yakından takip edecek.
YILIN EN ÖNEMLİ SEKTÖREL BULUŞMASI: BETON 2023 FUARI
BETON 2023 Hazır Beton Kongresi’nin yanı sıra THBB ve TG Expo ortaklığı ile düzenlenen “BETON 2023 Hazır Beton, Çimento, Agrega, İnşaat Teknolojileri ve Ekipmanları Fuarı”, hazır beton sektörüyle ilgili en önemli ortak platform olacak. 15-18 Mart 2023 tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi 9, 10 ve11’inci salonlarda düzenlenecek fuarda, inşaat, hazır beton, çimento ve agrega sektörleri ile ilgili son teknolojik ürünler, araç, makine ve ekipmanlar, hizmet ve donanımlar sergilenecek. Fuar’da hazır beton ve çimento ekipmanlarının yanı sıra beton santralleri, iş makineleri, kamyon ve çekiciler, transmikserler, pompalar, kalıp sistemleri, vinçler, çeşitli beton kimyasalları, otomasyon sistemleri, lastik ve akaryakıt ürünleri, sektörel makineler başta olmak üzere çok geniş bir ürün yelpazesi hazır beton, agrega üreticileri ve inşaat yapımcılarına sunulacak.
İstanbul Fuar Merkezi’nde toplam 15.708 metrekarelik alanda düzenlenecek olan BETON 2023, Avrupa Hazır Beton Birliği (ERMCO), Beton Sürdürülebilirlik Konseyi (CSC), İstanbul Sanayi Odası (İSO), Ankara Sanayi Odası (ASO), Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği (ÇEDBİK), Türkiye Deprem Vakfı(TDV), Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD), Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası (İNTES), İnşaat Mühendisleri Odası (İMO), Türkiye Müteahhitleri Birliği (TMB), Yapı Denetim ve Deprem Mühendisliği Derneği, Yapı Ürünleri Üreticileri Federasyonu (YÜF) tarafından destekleniyor. Fuar, ekonominin lokomotifi inşaat ve onun en temel kolu hazır beton ile ilgili sektörlerden 100’ün üzerinde katılımcısı ile Avrupa, Asya, Afrika ve Orta Doğu’dan 3.000’i yabancı olmak üzere toplamda 12.000’den fazla sektör profesyonelini ağırlayacak.
Beton 2023 Fuarı ve Kongresi ilgili gelişmeleri www.betonfuarivekongresi.com adresinden takip edebilirsiniz.
Ege’de tarım ihracatı 6,6 milyar dolara yükseldi
Türkiye’de tarım ihracatının zirvesindeki Ege İhracatçı Birlikleri, son bir yıllık dönemde tarım ihracatını yüzde 17 artışla 6,6 milyar dolara taşıdı.
Türk tarımını 24-27 Kasım’da yaklaşık 40 ülkeden 500’e yakın firmanın katıldığı 9’uncu İslam İşbirliği Teşkilatı Helal Expo Fuarı’nda tanıtan Ege İhracatçı Birlikleri, Fuara 36 m2’lik info stantla katılım sağladı.
Ege İhracatçı Birlikleri bünyesindeki 12 ihracatçı birliğinin 7 tanesinin tarım ürünleri ihracatçılarının kümelenmesi olduğunu söyleyen Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Bedri Girit, “Ege Bölgesi, Türkiye’nin tarım ürünleri ihracatının yaklaşık yüzde 25’ini tek başına gerçekleştiriyor. Su ürünleri, kuru üzüm, kuru incir, zeytin, zeytinyağı, meyve sebze mamulleri, baharatlar, odundışı orman ürünlerinde Türkiye’nin ihracat lideriyiz. 168 ülkeye gerçekleştirdiğimiz tarım ihracatımızda Almanya, ABD ve Birleşik Krallık ilk üçte yer alıyor. Helal Expo, MENA (Ortadoğu ve Kuzey Afrika) ülkeleri ile dış ticaretimizi artırmada kilit bir rol üstleniyor. 7 tarım birliğimizle Helal Expo Fuarı’na ikinci kez katılıyoruz.” diye konuştu.
Girit, Ege Bölgesi’nin organik üretim ve ihracatta, sürdürülebilirlikte öncü olduğunu vurgulayarak, EİB’nin bünyesindeki 6 tarım birliğinin Sürdürülebilirlik UR-GE projesine başladığını açıkladı.
“Helal pazarın dünyada 7 trilyon dolarlık hacmi var. Dünyada helal pazarı domine eden 39 ülkeden gelen yabancı alıcılara Türkiye’nin üretiminde ve ihracatında dünya lideri olduğu tarım ürünlerinin hem tadımını gerçekleştirdik hem de sürdürülebilirlik projelerimizle ilgili bilgi verdik. EİB’nin son bir yıllık verilerine göre tarım ihracatımız yüzde 17 artışla 6,6 milyar dolara yükseldi. Fuarda karşılaştığımız yoğun ilgi 10 milyar dolarlık tarım ihracatı hedefimize çok yaklaştığımızı gösterdi.”
Fuarda Ege İhracatçı Birlikleri’ni Türkiye Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçı Birlikleri Sektör Kurulu Başkanı Sinan Kızıltan, Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Bedri Girit, Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Melih İşliel temsil etti.
TECHXTILE START-UP CHALLENGE’DA YARI FİNAL HEYECANI
TÜRKİYE’NİN ÖRNEK GİRİŞİMCİLİK PROGRAMINDA FİNAL İÇİN YARIŞACAKLAR
TÜRKİYE’NİN ÖRNEK GİRİŞİMCİLİK PROGRAMINDA FİNALİSTLER BELLİ OLDU
UTİB’in tekstil ve hazır giyim sektörüne yeni girişimciler ve faydalı projeler kazandırmayı hedeflediği TechXtile Start-Up Challenge’da yarı final heyecanı yaşandı. Tekstil sektöründe Ar-Ge ve inovasyon kültürünün yaygınlaştırılması amaçlanan programın finalistleri belli oldu.
Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği (UTİB) himayesinde bu yıl dördüncüsü gerçekleştirilen Türkiye’nin en önemli girişimcilik programı TechXtile Start-Up Challenge maratonunda, finale bir adım daha yaklaşıldı. Toplam 74 projenin başvurduğu programda tüm elemeleri geçen 16 proje, 21 Aralık’ta yapılacak finalde yarışmaya hak kazandı.
Katılan tüm girişimcilere network imkânı ve dereceye girenlere değerli ödüller sunan dev organizasyonda; başvuruların sona ermesiyle birlikte adaylar için yoğun bir eğitim süreci başladı. Tüm katılımcılara yönelik genel girişimcilik eğitimlerinin ardından, toplamda 74 proje başvurusunun olduğu Level-Up ve Scale-Up kategorilerinden ön elemeyi geçen 29 aday, yarı final için gerekli eğitimleri almaya hak kazandı. Müşteri Doğrulama, Pitching, Pazar ve Rakip Analizi, Fikri ve Sınaî Mülkiyet Hakları, Uygulamalı Patent Araştırması ve Şirket Kurma Süreçleri konularının yer aldığı ve 8 Kasım’da başlayıp 22 Kasım’da sona eren eğitimlerde projelerini tamamlayan adaylar sunumlarını, sektörün önde gelen isimleri ve üniversite öğretim üyelerinin yer aldığı çevrimiçi toplantıda Değerlendirme Kurulu’nun beğenisine sundu.
‘SÜREKLİ YAŞAYAN BİR GİRİŞİMCİLİK PLATFORMU’
Toplantının açılışında konuşan UTİB Yönetim Kurulu başkanı Pınar Taşdelen Engin, “Tekstil ve hazır giyim sektörüne yeni girişimciler kazandırmak ve girişim kültürünü yaygınlaştırmak amacıyla 2019 yılında TechXtile Start-Up Challenge programını hayata geçirdiklerini, geçen yıl atılan yeni ve büyük adımla programın girişimcilik ile ilgili tüm faaliyetleri tek çatı altında toplayan bir girişimcilik platformuna dönüştüğünü hatırlattı. Başkan Engin, “Sürekli yaşayan bir girişimcilik platformu haline gelen ve birden fazla etkinliği bünyesinde barındıran ‘TechXtile Platform’ ile hem bireysel girişimcilerin hem de firmaların girişimcilik ve inovasyon odaklı çalışmalarını ön plana çıkarmayı hedefliyoruz” dedi. Programa gösterilen yoğun ilgiden mutluluk duyduklarını da dile getiren Başkan Engin, “Programımıza 22 farklı ilden başvuru geldi. Başvuran projelerin büyük bölümü; yapay zeka, akıllı tekstiller, ekolojik tekstiller, tasarım, tıbbi tekstiller, sürdürülebilirlik gibi alanlardan oluşuyor. Başvuruların illere göre dağılımına baktığımızda ise ağırlığın İstanbul, İzmir ve Bursa’dan yapıldığını görüyoruz. Adaylarımızın dünya gündemini yakalamış olmaları ve bu konuda proje üreterek katıldıklarını görmek sevindirici bir tablo” diye konuştu.
21 ARALIK’TAKİ BÜYÜK FİNALDE TER DÖKECEKLER
Proje Koordinatörü Ufuk Batum moderatörlüğünde gerçekleştirilen toplantıda daha sonra proje sunumlarına geçildi. Adaylar belirlenen süre içerisinde projelerini anlatırken, Değerlendirme Kurulu üyelerinin projeler hakkındaki sorularını cevapladı. Jüri üyelerinin yaptığı değerlendirme sonucunda, Level-Up ve Scale-Up kategorilerinden 8’er olmak üzere toplamda 16 proje finale yükseldi. 21 Aralık’taki büyük final için ter dökecek olan adaylar, 25 Kasım’da Program Koordinatörü Ufuk Batum moderatörlüğünde ‘Mentorluk Süreci’ eğitiminin ardından 25 Kasım’da başlayarak 1 Aralık’ta sona erecek final eğitimlerine katılacaklar.
LEVEL-UP KATEGORİSİ FİNALE KALAN PROJELER:
- Amazon Bra
- Elma Artıklarından Vegan Deri Üretimi
- Materix Clean Textile Antibakteriyel, Hidrofobik& Fotokatalitik Nano Tekstil Kaplama
- Moda- Yapay Zeka Temelinde Alışveriş Aplikasyonu
- Sanal giyim Aynası
- Swatchloop: Yapay Zeka Tabanlı Sürdürülebilir Atık Yönetimi Dijital Platformu
- Taggle
- Yetkili Terzi
SCALE-UP KATEGORİSİ FİNALE KALAN PROJELER:
- Activewear 2.0- Performans Bazlı, Yeni Nesil akıllı Spor Kıyafetleri
- Giyilebilir Ateş Ölçer ve Sağlıklı Takip Uygulaması
- Isıtmalı Ceket
- Mavi Yakıt
- Phoenix Enerji
- ProMeta
- Star
- Wear’s
Teknoloji yenileme döngüleri sürdürülebilirlik için kırılıyor
Yeni modüler mobil bilişim tasarımları ve genişletilmiş destek programları, dört yıllık teknoloji yenileme döngülerini kırma fırsatı sunuyor.
Panasonic TOUGHBOOK’un yeni araştırmasına göre, Avrupalı BT Alıcıları, artan sürdürülebilirlik baskılarına rağmen mobil çalışanların kullandığı bilişim cihazlarını yenilemek için dört yıllık bir döngünün içinde yer alıyor. BT Alıcıları mobil bilişim teknolojilerini ortalama her dört yılda bir yenilediklerini ve üreticilerin ürün lansmanından sonra üç yıldan fazla bir süre boyunca cihazları desteklemelerini beklediklerini bildiriyor.
Panasonic TOUGHBOOK Avrupa Pazarlama Başkanı Lisbeth Lashmana, konuyla ilgili şunları söylüyor: “Sürdürülebilirlik konularında artan farkındalığa ve cihazları daha uzun süre kullanma yönündeki genel arzuya rağmen, endişe verici bir şekilde Avrupa’daki kuruluşların dört yıllık teknoloji yenileme döngüsünde kaldığını görüyoruz. Ancak mobil bilişim cihazlarının yeni modüler tasarımı ve en yeni güçlü cihazlar için mevcut genişletilmiş desteği sayesinde şirketler mobil çalışanların kullandığı teknolojinin ömrünü uzatması, yönetimi basitleştirmesi ve toplam sahip olma maliyetini iyileştirmesi için gerçek bir fırsata sahip oluyor.” İngiltere, Fransa ve Almanya’da kamu hizmetleri, acil durum hizmetleri, sağlık, lojistik, üretim ve inşaat sektörlerinde 50’den fazla çalışanı olan şirketlerdeki 750 mobil teknoloji alıcısı, Panasonic TOUGHBOOK tarafından yaptırılan araştırmalar için Opinion Matters tarafından bağımsız olarak incelendi. Mobil çalışanlar için bilişim cihazları satın alırken BT Alıcıları için en önemli 5 husus Güvenlik (%23,7), Güvenilirlik (%23,7), Performans (%22,9), Pil Ömrü (%19,3), Sağlamlık (%18,7) ve Başlangıç Maliyeti (%18,3) oldu. BT alıcılarının yarısı, satın almadan önce kullanıcılarla yenibilişim cihazlarını hala pilot olarak kullanmıyor. Öte yandan şirketler de dizüstü bilgisayarlar ve tabletlerden mobil iş istasyonlarına ve giyilebilir cihazlara kadar çok geniş bir yelpazede ortalama 2-3 farklı mobil bilişim cihazını destekliyorlardı. Güvenlik konusundaki farkındalığın arttığını kabul eden katılımcıların yaklaşık yüzde 70’i düzenli BIOS, Ürün Yazılımı ve Sürücü güncellemelerini önemli olarak görüyor ve ortalama güncellemeler yılda 2,5-3 kez gerçekleşirken uygulanması da yılda ortalama 4 gün sürüyor. Lisbeth Lashmana, sözlerine şu şekilde devam ediyor: “Şirketlerin mobil çalışanlar için teknoloji satın alma yaklaşımlarını sıfırlamaları ve Sürdürülebilirlik Açığını kapatmaları için büyük bir fırsat var. Alıcılar, satın almadan önce çalışanlarını pilot projelere dahil ederek, cihazların kullanıcıların ihtiyaçlarını çok daha iyi şekilde gidermesini sağlayabilir. İkinci olarak da en son modüler tasarımlı cihazları satın alarak, teknoloji sahadaki kullanıcılar tarafından farklı gereksinimlere göre değiştirilebiliyor ve özelleştirilebiliyor veya daha sonra işletme içinde başka bir amaç için yeniden kullanılabiliyor. En yeni nesil cihazlarda bulunan yüksek CPU ve bellek performansı, ihtiyaca göre yükseltme imkanı ve Panasonic gibi üreticiler tarafından sunulan uzun vadeli genişletilmiş destek ile bir araya geldiğinde ortaya olumlu bir tablo çıkıyor. Şirketlerin mobil bilişim ekipmanlarını kullandığı süreyi çoğu durumda daha da uzatabilmeleri için gereken tüm unsurlar artık mevcut.” Panasonic, kısa bir süre önce güncellenmiş TOUGHBOOK 55 ile TOUGHBOOK G2 dayanıklı tabletin tanıtımı ve savunma sanayisi için tasarlanmış, kolluk kuvvetleri ve kamu hizmetleri için ideal olan en gelişmiş 14 inç modüler dayanıklı dizüstü bilgisayar TOUGHBOOK 40’ın lansmanı ile dayanıklı modüler dizüstü bilgisayar ve tablet yelpazesini genişletti. Panasonic TOUGHBOOK, cihazların güvenliğini ve uzun süre kullanılabilmesini sağlamak için ürünlerini satıştan kaldırdıktan sonra beş yıl daha destekliyor. Panasonic TOUGHBOOK ProTect Garantileri tüm cihazlar için beş yıla kadar uzatılabiliyor.Türkiye Kalite Derneği (KalDer) tarafından TÜSİAD iş birliğiyle 31’inci kez düzenlenen Kalite Kongresi, “Riskin Ötesi: Bilim, Sektör ve Toplumda Adalet” temasıyla yapıldı. Kongrede iki gün boyunca gıdadan enerji krizine, savaşın yarattığı ekonomik dalgalanmalardan göç problemlerine, teknolojik gelişmelerden istihdama kadar dünyanın gündeminde olan birçok kritik konu ele alındı. Etkinliğin sonunda bu yıl bir ilke imza atılarak yayınlanan KalDer Kongre Bildirgesi ile de tüm bu risklere karşı geliştirilebilecek çözüm önerileri ortaya konuldu.
Mükemmellik kültürünü bir yaşam biçimine dönüştürmeyi hedefleyen Türkiye Kalite Derneği (KalDer), TÜSİAD iş birliğiyle 31’incisini düzenlediği Kalite Kongresi ile yine Türkiye’nin alanında uzman isimlerini bir araya getirdi. Bu yıl bir ilke imza atarak oturumu yapılan konulardan elde edilen çıktılar sonucunda KalDer Kongre Bildirgesi yayınladı. Risklere karşı çözüm önerilerinin yer aldığı bildirgeyi, KalDer Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Bayraktar ve KalDer Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Filiz Öztürk kamuoyuyla paylaştı.
Yaşam şekli ve iş anlayışındaki dönüşümün bir değişimden ibaret olmadığına dikkat çeken KalDer Kongre Bildirgesi, küresel hedeflerin çevresel, sosyal ve ekonomik alandaki başarı ölçütlerini de değiştirdiğini ortaya koyuyor. Bu noktada karşı karşıya olunan riskleri aşmanın temel koşulunun, insanlık olarak hep birlikte bu dönüşüm çabasına destek vermekten geçtiğine vurgu yapılan bildirgede, herkesin katılabileceği sürdürülebilir dünya çabasında başarıya ulaşmanın bilimde, sektörlerde ve toplumda özgür olmamıza ve bu özgürlüğü sağlayacak bir adalet zemini oluşturmamıza bağlı olduğu savunuldu.
Bildirgenin titiz bir çalışma sonucunda ortaya çıktığına değinen KalDer Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Bayraktar; “Bu seneki temamızı belirleyen risk konusunun sonucunu kongremize katılan herkesin içinde bulunduğu ortak bir akılla değerlendirmek istedik. Bildirgemizi; binlerce kişinin katıldığı anket sonucu ile alınan bilgiler ışığında akademisyenlerimiz, iş profesyonelleri ve KalDer yönetim kurulunca değerlendirerek hazırladık. Ortak aklın çalışması olan kapanış bildirgemizde, riskler karşısında sürdürülebilir bir dünya yaratmak için gereken eşitlik, etik değerler ve bunların tümünü tek bir çatı altında toplayan adalet kavramının önemi vurgulandı. Kongre boyunca ele alınan gıda, enerji, istihdam, göç, teknoloji ve daha fazlası için riskin ötesine odaklanıp konuları bütünüyle değerlendirerek bildirge komitemizle birlikte değerli çıktılara ulaştık. Bu çıktıların yaşamın içinde karşılık bulması, hayatımızı düzenleyen politikalarda yol gösterici olması ve dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek için ilham vermesi en önemli temennimiz” şeklinde konuştu.
Risklere karşı ortak akıl, insanlığa yaşanabilir bir gelecek sunacak
Bildirgede “Bilimsel Temelli Akılcı Yaklaşım” başlığı altında işlenen ‘Riskleri Görmek ve Anlamak’ konusu kapsamında, riskleri görebilmek için insanlığın hemen her alanda, çok daha doğru ve kanıta dayalı bilimsel temelli tespitlerde bulunabildiği ve hedefler koyabildiğine dikkat çekildi. Bu yetkinliğin, yaşanabilecek riskleri de aynı kesinlikte görebilmeyi sağlayacağı ortaya konuldu. Riskleri çözümlemek, anlamak, gerçek kök nedenlerini analiz etmek ve bilimsel dayanakları olan akılcı çözümler üretmek noktasında insanlığın başarılı olacağının savunulduğu bildirgede, ortak aklın riskler karşısında galip geleceğinin ve insanlığa yaşanabilir bir gelecek sunacağının altı çizildi.
Enerji, gıda, kaynak ve tedarik sorununun anahtarı sürdürülebilir politikalar
“Yaşadığımız Riskler” başlığı kapsamında enerji, gıda, kaynak ve tedarik konularına da değinilen KalDer Kongre Bildirgesi, bu üç konu özelinde önemli çıktılar sunuyor. Bildirgede, ‘Enerjide Dönüşüm ve Erişilebilirlik’ konusunda enerjinin daha temiz ve sürdürülebilir olma zorunluluğu vurgulanırken, bu noktada insanlığın temel meselesinin temiz enerji çözümlerini küresel ölçekte yaygınlaştırmak ve ortak geleceğimizde herkes için erişilebilir kılmak olduğu belirtildi. ‘Gıda Sisteminin Güvenliği’ ile ilgili olarak ise sistemin gözden geçirilmesi gerekliliğine değinilen bildirgede, doğru üretim ve dağıtım ile eşitlikçi tüketimin önemine vurgu yapıldı. Buna göre insanoğlu günlük olarak ihtiyacının yaklaşık 2,5 katı daha fazla kalori üretiyor, üretilen gıdanın ise sadece dörtte biri tabağa geliyor. Gıda krizinin önlenmesi ve sağlıklı bir gıda sistemine sahip olunması ise ancak doğru bir planlama ile mümkün. “Yaşadığımız Riskler” başlığının üçüncü maddesi olan ‘Kaynak ve Tedarik Sürekliliği’ konusunda ise ihtiyacımız olanı geleceği düşünerek kullanmanın gerekliliğine dikkat çekildi. Bu kapsamda kaynaklarımızın küresel ortak değerimiz olduğunu algılamanın, daha verimli kullanmanın, adil bir şekilde paylaşmanın ve bu paylaşım için gerekli olan altyapıyı her türlü riske karşı dirençli ve küresel hedeflerimiz ile uyumlu bir altyapı üzerine tesis etmenin önemi üzerinde duruldu.
Eşit teknoloji, herkes için ulaşılabilir imkanlar, eşitlikçi büyüme anlayışı
KalDer Kongre Bildirgesi’nde “Kapımızdaki Riskler” başlığı altında teknoloji, sosyal değişimler ve istihdam konularına da yer verildi. ‘Teknolojik Eşitsizliğin Azaltılması’ konusunda teknolojik gelişimin tüm insanlığın erişebileceği bir değer olarak kabul edilmesi gerektiğinin vurgulandığı bildirgede, bu noktada yapılması gerekenin her bölgede ve herkes için bu erişime olanak sağlayacak altyapıyı tesis etmek, yetenekleri yaygınlaştırmak, desteklemek ve korumak olduğu yönünde ortak karara varıldı. Bu konu ile ilgili toplumsal yapılara ışık tutan ‘Sosyal Değişimlerin Yönetimi’ konusunda ise 2050 yılına ulaştığımızda iklim değişikliği kaynaklı nedenlerden dolayı 200 milyon insanın yaşadığı coğrafyadan ayrılmak zorunda olacağı bilgisine yer verildi. Olası senaryonun gerçekleşmesi halinde hem doğayı hem de insan yaşamını korumak için ülkeler arası çatışmaların ve antidemokratik uygulamaların topluca önlenmesi adına herkesin samimi çaba göstermesi gerektiği belirtildi. 2050 yılında 10 milyar kişiye ulaşması beklenen insan nüfusunun istihdamı sorununa değinilen ‘Herkes İçin İstihdam Yaratmak’ konusunda ise herkesin çalışma olanağına ve eşit ücret hakkına sahip olduğu bir iş dünyası için akılcı ve eşitlikçi bir büyüme anlayışının yaygınlaşması ve yeteneklerin desteklenmesi gerektiği belirtildi.
Riskin ötesini aydınlatacak çözüm önerileri paylaşıldı
Bildirgenin en önemli kısmını oluşturan “Riskin Ötesi İçin Çözümler” başlığı altında ‘İklim Uyumlu ve Dirençli Ekonomi’, ‘Riskleri Aşmak için Kaliteli Düşünce’ ve ‘Yönetim ile Eşitlik, Kapsayıcılık ve Adaletin Önemi’ alt konu başlıkları yer aldı. ‘İklim Uyumlu ve Dirençli Ekonomi’ çıktılarına göre; gezegen ile uyumluluğu merkeze alan, paydaşlarının varlığını önemseyen, iklim değişikliğine karşı dirençli, kaynakları verimli kullanan, doğru planlama yapabilen, akılcı hedeflere tutku ile bağlı bir ekonomi oluşturulması gerekliliğinin altı çizildi. ‘Riskleri Aşmak için Kaliteli Düşünce ve Yönetim’ konusunun çıktılarına göre ise karşı karşıya olunan tüm risklerin, bir KalDer önermesi olan kaliteli düşünce ve yönetim anlayışı ile anlaşılması, tüm boyutlarıyla değerlendirilmesi ve bu riskleri bertaraf edecek yetkinlikte çözümlerin iş anlayışının odağına yerleştirilmesi gerektiği görüşünde hem fikir olundu. Bildirgede son olarak ‘Eşitlik, Kapsayıcılık ve Adaletin Önemi’ konu başlığının çıktılarına yer verildi. Bu çıktıya göre, sekiz milyarlık nüfusa sahip olan dünyamızın riskleri aşabilmesinin yine bu sekiz milyarın ortak çaba göstermesine, bu çabayı gösterebilmek içinse eşit koşullara, haklara ve güce sahip olmasına bağlı olduğu kararlaştırıldı. Bildirgenin temel düşünce ve söylemi ise “topyekûn kurtuluş, topyekûn eşitliğe ve adalete ulaşmaya bağlıdır” oldu.
Avrupa Birliği üye ülkeleri Ankara Büyükelçileri ile TÜSİAD, dijital dönüşüm çalışmaları konusunda bir toplantı düzenleyecek
Avrupa Birliği üye ülkeleri Ankara Büyükelçilerinden oluşan heyet 29 Kasım Salı günü, TÜSİAD’ın ev sahipliğinde İstanbul’a “Dijital Dönüşüm” temalı bir ziyaret gerçekleştirecek.
Bu çerçevede, TÜSİAD Genel Merkezi’nde, TÜSİAD Yönetim Kurulu ve ilgili Yuvarlak Masa üyelerinin katılımıyla TÜSİAD’ın dijital dönüşüm çalışmalarına ve iş dünyasının dijital dönüşüm tecrübesine odaklanılacak bir toplantı düzenlenecek. Toplantının açılış konuşmaları TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Murat Özyeğin ve AB Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer – Landrut tarafından yapılacak.
Ekonomik güven endeksi Ekim ayında 97,1 iken, Kasım ayında %0,2 oranında azalarak 96,9 değerini aldı.
Bir önceki aya göre Kasım ayında reel kesim (imalat sanayi) güven endeksi %0,7 oranında azalarak 101,3 değerini, hizmet sektörü güven endeksi %1,0 oranında azalarak 118,1 değerini aldı. Tüketici güven endeksi %0,6 oranında artarak 76,6 değerini, perakende ticaret sektörü güven endeksi %2,1 oranında artarak 121,9 değerini, inşaat sektörü güven endeksi %1,2 oranında artarak 91,6 değerini aldı.
Ocak-Ekim döneminde ihracat %15,4, ithalat %39,4 arttı
Genel ticaret sistemine göre ihracat 2022 yılı Ocak-Ekim döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre %15,4 artarak 209 milyar 394 milyon dolar, ithalat %39,4 artarak 300 milyar 443 milyon dolar olarak gerçekleşti.
Enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç ihracat, 2022 Ekim ayında %1,0 artarak 19 milyar 568 milyon dolardan, 19 milyar 766 milyon dolara yükseldi.
Ekim ayında enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç ithalat %12,8 artarak 16 milyar 527 milyon dolardan, 18 milyar 637 milyon dolara yükseldi.
Enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç dış ticaret fazlası Ekim ayında 1 milyar 129 milyon dolar olarak gerçekleşti. Dış ticaret hacmi %6,4 artarak 38 milyar 402 milyon dolar olarak gerçekleşti. Söz konusu ayda enerji ve altın hariç ihracatın ithalatı karşılama oranı %106,1 oldu.
Dış ticaret açığı Ekim ayında %421,7 arttı
Ekim ayında dış ticaret açığı bir önceki yılın aynı ayına göre %421,7 artarak 1 milyar 509 milyon dolardan, 7 milyar 874 milyon dolara yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2021 Ekim ayında %93,2 iken, 2022 Ekim ayında %73,0’a geriledi.
Dış ticaret açığı Ocak-Ekim döneminde %168,3 arttı
Ocak-Ekim döneminde dış ticaret açığı %168,3 artarak 33 milyar 933 milyon dolardan, 91 milyar 49 milyon dolara yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2021 Ocak-Ekim döneminde %84,3 iken, 2022 yılının aynı döneminde %69,7’ye geriledi.
Ekim ayında imalat sanayinin toplam ihracattaki payı %94,7 oldu
Ekonomik faaliyetlere göre ihracatta, 2022 Ekim ayında imalat sanayinin payı %94,7, tarım, ormancılık ve balıkçılık sektörünün payı %3,1, madencilik ve taşocakçılığı sektörünün payı %1,7 oldu.
Ocak-Ekim döneminde ekonomik faaliyetlere göre ihracatta imalat sanayinin payı %94,7, tarım, ormancılık ve balıkçılık sektörünün payı %2,9, madencilik ve taşocakçılığı sektörünün payı %1,8 oldu.
Ekim ayında ara mallarının toplam ithalattaki payı %79,3 oldu
Geniş ekonomik gruplar sınıflamasına göre ithalatta, 2022 Ekim ayında ara mallarının payı %79,3, sermaye mallarının payı %11,5 ve tüketim mallarının payı %9,1 oldu.
İthalatta, 2022 Ocak-Ekim döneminde ara mallarının payı %81,2, sermaye mallarının payı %10,8 ve tüketim mallarının payı %8,0 oldu.
Ekim ayında en fazla ihracat yapılan ülke Almanya oldu
Ekim ayında ihracatta ilk sırayı Almanya aldı. Almanya’ya yapılan ihracat 1 milyar 688 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 1 milyar 418 milyon dolar ile Irak, 1 milyar 308 milyon dolar ile ABD, 1 milyar 146 milyon dolar ile Rusya Federasyonu, 1 milyar 107 milyon dolar ile Birleşik Krallık takip etti. İlk 5 ülkeye yapılan ihracat, toplam ihracatın %31,3’ünü oluşturdu.
Ocak-Ekim döneminde ihracatta ilk sırayı Almanya aldı. Almanya’ya yapılan ihracat 17 milyar 463 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 14 milyar 55 milyon dolar ile ABD, 11 milyar 302 milyon dolar ile Irak, 10 milyar 908 milyon dolar ile Birleşik Krallık, 10 milyar 229 milyon dolar ile İtalya ve takip etti. İlk 5 ülkeye yapılan ihracat, toplam ihracatın %30,5’ini oluşturdu.
İthalatta ilk sırayı Rusya Federasyonu aldı
İthalatta Rusya Federasyonu ilk sırayı aldı. Ekim ayında Rusya Federasyonu’ndan yapılan ithalat 4 milyar 989 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 2 milyar 850 milyon dolar ile Çin, 2 milyar 384 milyon dolar ile İsviçre, 1 milyar 963 milyon dolar ile Almanya, 1 milyar 215 milyon dolar ile ABD izledi. İlk 5 ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın %45,9’unu oluşturdu.
Ocak-Ekim döneminde ithalatta ilk sırayı Rusya Federasyonu aldı. Rusya Federasyonu’ndan yapılan ithalat 49 milyar 626 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 34 milyar 591 milyon dolar ile Çin, 19 milyar 327 milyon dolar ile Almanya, 13 milyar 22 milyon dolar ile ABD, 11 milyar 456 milyon dolar ile İtalya izledi. İlk 5 ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın %42,6’sını oluşturdu.
Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ihracat %2,9 azaldı
Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre; 2022 yılı Ekim ayında bir önceki aya göre ihracat %2,9, ithalat %4,6 azaldı. Takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ise; 2022 yılı Ekim ayında bir önceki yılın aynı ayına göre ihracat %2,6, ithalat %29,6 arttı.
Yüksek teknolojili ürünlerin imalat sanayi ihracatı içindeki payı %3,9 oldu
Teknoloji yoğunluğuna göre dış ticaret verileri, ISIC Rev.4 sınıflaması içinde yer alan imalat sanayi ürünlerini kapsamaktadır. Ekim ayında ISIC Rev.4’e göre imalat sanayi ürünlerinin toplam ihracattaki payı %94,7’dir. Yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ihracatı içindeki payı %3,9’dur. Ocak-Ekim döneminde ISIC Rev.4’e göre imalat sanayi ürünlerinin toplam ihracattaki payı %94,7’dir. Ocak-Ekim döneminde yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ihracatı içindeki payı %2,9’dur.
Ekim ayında imalat sanayi ürünlerinin toplam ithalattaki payı %74,8’dir. Yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ithalatı içindeki payı %9,8’dir. Ocak-Ekim döneminde imalat sanayi ürünlerinin toplam ithalattaki payı %70,9’dur. Ocak-Ekim döneminde yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ithalatı içindeki payı %9,7’dir.
Özel ticaret sistemine göre ihracat 2022 yılı Ekim ayında 19 milyar 504 milyon dolar oldu
Özel ticaret sistemine göre, 2022 yılı Ekim ayında, ihracat bir önceki yılın aynı ayına göre %1,3 azalarak 19 milyar 504 milyon dolar, ithalat %27,3 artarak 27 milyar 498 milyon dolar olarak gerçekleşti.
Ekim ayında dış ticaret açığı %332,7 artarak 1 milyar 847 milyon dolardan, 7 milyar 994 milyon dolara yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2021 Ekim ayında %91,4 iken, 2022 Ekim ayında %70,9’a geriledi.
İhracat 2022 yılı Ocak-Ekim döneminde 194 milyar 417 milyon dolar oldu
Özel ticaret sistemine göre ihracat, 2022 yılı Ocak-Ekim döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine göre %12,9 artarak 194 milyar 417 milyon dolar, ithalat %36,6 artarak 283 milyar 163 milyon dolar olarak gerçekleşti.
Ocak-Ekim döneminde dış ticaret açığı %152,3 artarak 35 milyar 177 milyon dolardan, 88 milyar 746 milyon dolara yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2021 Ocak-Ekim döneminde %83,0 iken, 2022 yılının aynı döneminde %68,7’ye geriledi.
Linyit(1) satılabilir üretimi Eylül ayında bir önceki aya göre %3,7 bir önceki yılın aynı ayına göre %3,3 arttı.
Taşkömürü üretimi Eylül ayında 129 bin 410 ton olarak gerçekleşti
Taşkömürü satılabilir üretimi Eylül ayında bir önceki aya göre %2,6 azalırken bir önceki yılın aynı ayına göre %5,6 arttı.
Taşkömürü koku satılabilir üretimi ise Eylül ayında 409 bin 929 ton olarak gerçekleşti. Bu üretim bir önceki aya göre %0,5 bir önceki yılın aynı ayına göre %0,8 arttı.
Taşkömürü ithalatı Eylül ayında 3 milyon 225 bin 543 ton olarak gerçekleşti
Taşkömürü ithalatı Eylül ayında bir önceki aya göre %10,1 bir önceki yılın aynı ayına göre %3,8 azaldı.
Taşkömürü koku ithalatı Eylül ayında bir önceki aya göre %57,4 bir önceki yılın aynı ayına göre %22,4 azaldı.
Eylül ayında üretimin teslimatları karşılama oranı en yüksek linyitte gerçekleşti
Üretimin teslimatları karşılama oranı(2) Eylül ayında %106,2 ile en yüksek linyitte gerçekleşti. Bu oran taşkömürü kokunda %91,9, taşkömüründe %3,9 olarak hesaplandı.
Taşkömürü ve linyit teslimatı en fazla termik santrallere yapıldı
Katı yakıtların teslimat yerlerine göre dağılımı incelendiğinde; Eylül ayında taşkömürü teslimatının %60,8’i termik santrallere, %15,0’ı kok tesislerine, %10,5’i demir-çelik haricindeki sanayiye yapılırken, linyit teslimatının %81,9’u termik santrallere ve %10,4’ü demir-çelik haricindeki sanayiye yapıldı. Taşkömürü kokunda ise en fazla teslimat %96,2 ile demir-çelik sanayine yapıldı.
GSYH 2022 yılı üçüncü çeyrek ilk tahmini; zincirlenmiş hacim endeksi olarak, bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %3,9 arttı.
Finans ve sigorta faaliyetleri 2022 yılı üçüncü çeyreğinde %21,6 arttı
GSYH’yi oluşturan faaliyetler incelendiğinde; 2022 yılı üçüncü çeyreğinde bir önceki yıla göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak; finans ve sigorta faaliyetleri %21,6, bilgi ve iletişim faaliyetleri %13,9, mesleki, idari ve destek hizmet faaliyetleri %12,6, kamu yönetimi, eğitim, insan sağlığı ve sosyal hizmet faaliyetleri %7,6, hizmet faaliyetleri %6,9, diğer hizmet faaliyetleri %4,9, gayrimenkul faaliyetleri %4,1, tarım, ormancılık ve balıkçılık %1,1 ve sanayi %0,3 arttı. İnşaat sektörü ise %14,1 azaldı.
Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış GSYH zincirlenmiş hacim endeksi, bir önceki çeyreğe göre %0,1 azaldı. Takvim etkisinden arındırılmış GSYH zincirlenmiş hacim endeksi, 2022 yılı üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %3,6 arttı.
GSYH 2022 yılının üçüncü çeyreğinde cari fiyatlarla 4 trilyon 258 milyar 168 milyon TL oldu
Üretim yöntemiyle Gayrisafi Yurt İçi Hasıla tahmini, 2022 yılının üçüncü çeyreğinde cari fiyatlarla bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %120,5 artarak 4 trilyon 258 milyar 168 milyon TL oldu. GSYH’nin üçüncü çeyrek değeri cari fiyatlarla ABD doları bazında 241 milyar 523 milyon olarak gerçekleşti.
Yerleşik hanehalklarının tüketim harcamaları 2022 yılı üçüncü çeyreğinde %19,9 arttı
Yerleşik hanehalklarının tüketim harcamaları, 2022 yılının üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak %19,9 arttı. Devletin nihai tüketim harcamaları %8,5 artarken gayrisafi sabit sermaye oluşumu %1,3 azaldı.
Mal ve hizmet ihracatı 2022 yılı üçüncü çeyreğinde %12,6, ithalatı ise %12,2 arttı
Mal ve hizmet ihracatı, 2022 yılının üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak %12,6, ithalatı ise %12,2 arttı.
İşgücü ödemeleri 2022 yılı üçüncü çeyreğinde %96,2 arttı
İşgücü ödemeleri, 2022 yılının üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %96,2, net işletme artığı/karma gelir ise %123,0 arttı.
İşgücü ödemelerinin Gayrisafi Katma Değer içerisindeki payı %26,3 oldu
İşgücü ödemelerinin cari fiyatlarla Gayrisafi Katma Değer içerisindeki payı geçen yılın üçüncü çeyreğinde %29,5 iken bu oran 2022 yılında %26,3 oldu. Net işletme artığı/karma gelirin payı ise %54,1 iken %54,8 oldu.
2022 yılı Ekim ayında H-ÜFE (2017=100) bir önceki aya göre %2,05, bir önceki yılın Aralık ayına göre %75,79, bir önceki yılın aynı ayına göre %104,28 ve on iki aylık ortalamalara göre %84,03 artış gösterdi.
Ulaştırma ve depolama hizmetleri yıllık %132,35 arttı
Bir önceki yılın aynı ayına göre, ulaştırma ve depolama hizmetlerinde %132,35, konaklama ve yiyecek hizmetlerinde %102,21, bilgi ve iletişim hizmetlerinde %69,01, gayrimenkul hizmetlerinde %63,28, mesleki, bilimsel ve teknik hizmetlerde %85,62, idari ve destek hizmetlerde %97,74 artış gerçekleşti.
Ulaştırma ve depolama hizmetleri aylık %0,83 arttı
Bir önceki aya göre, ulaştırma ve depolama hizmetlerinde %0,83 artış, konaklama ve yiyecek hizmetlerinde %1,03 artış, bilgi ve iletişim hizmetlerinde %5,26 artış, gayrimenkul hizmetlerinde %0,49 azalış, mesleki, bilimsel ve teknik hizmetlerde %7,21 artış, idari ve destek hizmetlerde %0,54 artış gerçekleşti.
Yıllık H-ÜFE’ye göre 17 alt sektör daha düşük, 10 alt sektör daha yüksek değişim gösterdi
H-ÜFE sektörlerinden telekomünikasyon hizmetleri %41,68, hukuk ve muhasebe hizmetleri %47,22, gayrimenkul hizmetleri %63,28 ile endekslerin en az arttığı alt sektörler oldu. Buna karşılık hava yolu taşımacılığı hizmetleri %155,38, kara taşımacılığı ve boru hattı taşımacılığı hizmetleri %135,22, programcılık ve yayıncılık hizmetleri %123,33 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.
Aylık H-ÜFE’ye göre 10 alt sektör daha düşük, 17 alt sektör daha yüksek değişim gösterdi
H-ÜFE sektörlerinden konaklama hizmetleri %8,43, seyahat acentesi, tur operatörü, diğer rezervasyon hizmetleri ve ilgili hizmetler %7,93, hava yolu taşımacılığı hizmetleri %5,64 ile endekslerin en fazla azalış gösterdiği alt sektörler oldu. Buna karşılık programcılık ve yayıncılık hizmetleri %23,96, bilimsel araştırma ve geliştirme hizmetleri %20,59, bilgi hizmetleri %11,47 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.