Ekonomi-teknoloji haberleri, TUİK verileri (04.09.2022)
Ege Bölgesi ihracatının 12 dev adamı Afyon’da toplanıyor
Ege İhracatçı Birlikleri’nin Ege Bölgesi’nde ihracatçı firma sayısını artırmak, ihracatçı firmalarla bağlarını güçlendirmek amacıyla Dünya Gazetesi iş birliğinde düzenlediği “Ege İhracat Buluşmaları” isimli toplantılarının 5.’si mermer, termal ve gıdanın başkenti Afyonkarahisar’da, Afyonkarahisar Ticaret ve Sanayi Odası ev sahipliğinde gerçekleştirilecek.
Ege İhracatçı Birlikleri Eylül ayı Başkanlar Kurulu Toplantısını da Afyonkarahisar’da gerçekleştirecek. Ege Bölgesi ihracatının 12 dev adamı 6 Eylül’de tam kadro Afyon’da toplanacak.
Afyonkarahisar Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hüsnü Serteser, Afyonkarahisar Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı Dr. Mehmet Sıtkı Merdivenci, Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Alimoğlu ve Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, açılış konuşmaları bölümünde iş dünyasının ajandasındaki konuları gündeme getirecek.
“Ege İhracat Buluşmaları-Afyonkarahisar” etkinliği aynı zamanda 2021 yılında Afyonkarahisar’dan en çok ihracat yapan 5 firmanın ödüllendirileceği “Afyonkarahisar İhracatın Yıldızları Ödül Töreni”ne de sahne olacak.
Ege İhracatçı Birlikleri’nin Dünya Gazetesi iş birliğinde düzenlediği “Ege İhracat Buluşmaları”nda Dünya Gazetesi İstihbarat Şefi Aysel Yücel moderatörlüğünde, Dünya Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ, Dünya Gazetesi Genel Yayın Koordinatörü Vahap Munyar ve Dünya Gazetesi Yayın Kurulu Başkanı Şeref Oğuz, ülkemiz ve dünya ekonomisinin durumu, Rusya-Ukrayna çatışmasının ihracatımıza etkisini ve önümüzdeki dönemde ekonomimize ilişkin beklentileri masaya yatıracaklar.
Afyonkarahisar Ticaret ve Sanayi Odası Toplantı Salonunda düzenlenecek etkinlik 6 Eylül 2022 Salı günü saat 16:00’da başlayacak.
Balıkçılıkta av sezonu başlıyor
TZOB Genel Başkanı Bayraktar:“Balıkçılar ‘Vira Bismillah’ diyerek 1 Eylül’de denize açılacak”
-“2016 yılında 588 bin 715 ton olan su ürünleri üretimimiz, 2021 yılında yüzde 35,9 artarak 799 bin 851 ton olarak gerçekleşti”
-“Son 10 yıllık dönemde avcılık yoluyla elde edilen su ürünleri üretimimiz yüzde 36,2 azalırken yetiştiricilik yoluyla elde edilen su ürünleri üretimimizde yüzde 149,8 oranında arttı”
-“Su ürünleri ihracatımız 2021 yılında 1 milyar 376 milyon 291 bin 922 dolara çıktı”
-“Su ürünleri ticaretinde ülkemiz net ihracatçı bir ülkedir”
-“Son yıllarda avcılık üretim miktarları azalıyor. Sektörün geleceği açısından sürdürülebilir avcılığın sağlanması şarttır”
-“Sürdürülebilir su ürünleri üretimi için gerekli stratejilerle kısa, orta, uzun vadeli eylem planları ve hedefler belirlenmelidir”
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 1 Eylül’de başlayacak av sezonuna ilişkin açıklamalarda bulundu.
“Balıkçılar 1 Eylül’de ‘Vira Bismillah’ diyerek denize açılacaklar” diyen Bayraktar, av sezonunun bereketli olmasını diledi.
Su ürünlerinin insan sağlığı ve dengeli beslenmede önemli hayvansal protein kaynaklarından biri olduğunu belirten Bayraktar, balık avcılığının önemli bir gıda temin yöntemi olmakla birlikte ülkelerin ekonomisinde de ciddi bir yere sahip olduğunu söyledi.
Bayraktar, “Balıkçılarımız yeni av sezonuna umutla bakıyor. Yeni sezonun hem balıkçılarımız hem de vatandaşlarımız açısından verimli geçmesini bekliyoruz” temennisinde bulundu.
Su ürünleri üretimi
Ülkemizin uzun sahil şeridi, yaygın iç suları ve nehirleriyle önemli balıkçılık kaynaklarına sahip olmasının yanında su ürünleri yetiştiriciliğinde de ön plana çıktığını vurgulayan Bayraktar, “2021 yılında toplam su ürünleri üretimimizin yüzde 41’i avcılık, yüzde 59’u ise yetiştiricilik yoluyla elde edildi. Su ürünleri avcılığımızın toplam üretimdeki payı yetiştiriciliğin artmasıyla birlikte yıllar içinde azaldı” dedi.
Bayraktar, açıklamasına şöyle devam etti:
“TÜİK verilerine göre, 2016 yılında 588 bin 715 ton olan su ürünleri üretimimiz, 2021 yılında yüzde 35,9 artarak 799 bin 851 ton olarak gerçekleşti.
Son 10 yıllık dönemde (2011-2021) avcılık yoluyla elde edilen su ürünleri üretimimiz yüzde 36,2 azalırken yetiştiricilik yoluyla elde edilen su ürünleri üretimimiz yüzde 149,8 oranında arttı.
Su ürünleri ticaretinde ülkemiz net ihracatçı bir ülkedir. Yıllar itibarıyla ihracat miktarımızda önemli artışlar oldu. Son 5 yıllık rakamlara baktığımızda; 2016 yılında 790 milyon 303 bin 664 dolar olan su ürünleri ihracatı yüzde 74,1’lik bir artışla 2021 yılında 1 milyar 376 milyon 291 bin 922 dolara çıktı.
Artan üretim ve ihracata karşın su ürünleri tüketimimiz ne yazık ki çok düşük seviyelerde seyretmektedir. FAO 2019 yılı verilerine göre kişi başına tüketimimiz 6,3 kilogramla, 20,5 kilogram olan dünya ortalamasının oldukça altındadır.”
“Su ürünleri avcılığımız son 10 yılda yüzde 36,2 azaldı”
2011 yılında 514 bin 755 ton olan toplam su ürünleri avcılığımızın 2021 yılında yüzde 36,2 azalarak 328 bin 158 tona gerilediğinin altını çizen Bayraktar, “Su ürünleri avcılığımız ise 2021 yılında bir önceki yıla göre yüzde 9,9 azaldı” diyerek açıklamasını devam ettirdi:
“Deniz ürünleri avcılığı bir önceki yıla göre yüzde 11 azalırken iç su ürünleri avcılığında değişiklik yaşanmadı. Avcılıkta Karadeniz bölgesi yüzde 77’lik payla ilk sırada yer aldı. Denizlerimizde avlanan en önemli balık türü hamsidir. 2021 yılında hamsi balığı 151 bin 598 ton ve yüzde 46,2 payla en yüksek miktarda avlanan balık oldu. Hamsi balığını 28 bin 41 ton ile çaça, 19 bin 590 ton ile istavrit takip etti. Denizlerde balık harici en fazla avlanan su ürünü de kum midyesi oldu. Ülkemizde, dünyada olduğu gibi avcılıkta stok büyüklüğüne ulaşıldı. Avcılık yoluyla elde edilen su ürünleri üretiminin artması pek mümkün görülmüyor. Avcılığın korunması için denizlerimizin korunması gerekiyor.”
Hayvansal protein temininde önemli yeri olan balık avcılığının çevreye olumsuz etkilerinin en düşük seviyelerde tutulmasının önemine değinen Bayraktar, “Nitekim ekosistemdeki tahribatlar gelecek nesillerin refahını tehlikeye sokuyor. Ülkemizdeki su ürünleri avcılığı kıyı balıkçılığına dayanıyor. Yeterli altyapı oluşturulamadığı için açık deniz balıkçılığı yapılamıyor. Bu nedenle de av baskısı kıyı sularımızda yoğunlaşıyor” diyerek yapılması gerekenleri açıkladı:
“Son yıllarda avcılık üretim miktarları azalıyor. Sektörün geleceği açısından sürdürülebilir avcılığın sağlanması şarttır. Bu amaçla stokların korunmasını ve geliştirilmesini sağlayacak çalışmaların ve araştırmaların yapılması gerekiyor. Koruma kontrol çalışmalarına öncelik verilmesi de ayrıca önemlidir.
Denizlerde ve iç sularda yapılacak ticari ve amatör amaçlı su ürünleri avcılığına yönelik düzenlemeleri içeren tebliğlerle Tarım ve Orman Bakanlığı bu konuda önemli çalışmalar yaptı. Su ürünleri avcılığında yer, zaman, tür, boy, ışık kullanımı ve avlanma mesafesi gibi konularda getirilen yasaklar ve kontroller su ürünleri üretiminin sürdürülebilirliği açısından büyük önem taşıyor.
Balıkçılarımızın av yasaklarına ve tebliğ ile getirilen düzenlemelere titizlikle uyması sağlanmalıdır. Sürdürülebilir su ürünleri üretimi için gerekli stratejilerle kısa, orta, uzun vadeli eylem planları ve hedefler belirlenmelidir.
Kaynakların verimli kullanılabilmesi için su ürünleri eğitim merkezleri kurulmalı, yetiştiricilik, avcılık ve Ar-Ge çalışmaları daha fazla desteklenmeli, sektörde örgütlenme yapısı mutlaka güçlendirilmelidir.
Balıkçılıkta arz-talep dengesi oluşturularak, sürdürülebilir balıkçılığın sağlanması gerekir. Ülkemizde kişi başı su ürünleri tüketimi dünya ortalamasının altındadır. Bunun artırılması için fiyat istikrarı sağlanmalı, eğitim ve tanıtım çalışmaları yayınlaştırılmalıdır.
Balıkçılık sektöründe ürünlere yönelik dondurma, tuzlama, konserve, paketleme ve işleme tesislerinin sayılarının artırılması sektöre ekonomik katkı sağlayacaktır. Yeni av sezonu döneminin balıkçılarımıza bereketli kazançlar getirmesini diliyorum.”
E-Ticaretin Gözü 20 Milyar TL’lik Okula Dönüş Pazarında
1 milyonun üzerinde öğrenci okula ilk kez başlayacak olmanın heyecanını yaşarken; diğerleri ise yaz tatilinin bitmesinin burukluğu ile uzun süredir ayrı kaldıkları arkadaşlarına kavuşacak olmanın sevinci arasında karmakarışık duygular içinde gidip geliyorlar.
Öğrenci velileri ise bütçeyi fazla sarsmadan okul alışverişlerini yapmanın yollarını arıyor.
Her kente özgü ucuz alışverişlerin yapıldığı merkezler, kırtasiyeciler, marketler velilerin akınına uğruyor. İnternetteki sanal mağazalar da düzenledikleri cazip kampanyalarla okula dönüş pazarındaki pastadan olabildiğince büyük pay almak istiyor.
ÇANTAYI DOLDURMANIN MALİYETİ 500-2500 TL
500’e yakın sanal mağazadan alışveriş yapanlara nakit para ödeyen Avantajix.com’un Dijital Pazarlama Direktörü Sevda Köseibiş, her sektörde olduğu gibi okul malzemeleri olan kitap ve kırtasiyede de fiyatların yüzde 100’e yakın oranda arttığına dikkati çekerek, şunları söyledi:
“Geçen yıl bir okul çantasını doldurmak, alınacak ürünlerin kalitesine göre 300 ila 1000 TL arasında değişiyordu. Bu yıl en ucuz ürünlerle çanta 500 TL’ye doluyor, kaliteli ürünlerle doldurulduğunda ise cepten çıkan para 2500 TL’yi buluyor. Fiyatlardaki artış doğal olarak pazar hacmine de yansıyacaktır.
Geçen yıl birçok okul pandemi koşullarında eğitim yaptı. Uzaktan eğitim alan öğrencilerin, kitap ve kırtasiye için yaptığı alışverişler okula gitmedikleri için beklentilerin altında kaldı. Artık, pandemi koşulları ortadan kalktığından bu yıl öğrencilerin istekleri normalden biraz daha fazla olacaktır.
Sektör, Eylül ayında 20 Milyar TL’lik satış hedefliyor. Bunun 1 milyar TL’sini okul öncesi, 12,5 milyar TL’sini ilköğretim, 6,5 milyar TL’sini ise lise öğrencileri için yapılacak harcamalar oluşturacak.”
E-TİCARETİN HEDEFİ 4-5 MİLYAR TL
E-Ticaretin, cazip fiyatlar ve düzenlenecek kampanyalarla okula dönüş pazarından yüzde 20-25 aralığında pay alacağını vurgulayan Sevda Köseibiş, “E-Ticaretin okula dönüş pazarından alacağı pay 4-5 milyar TL civarında olacaktır. Geçen yıl bu rakam 2 milyar TL civarındaydı. İnternet üzerinden satışlarda geçen yıla göre yüzde 100-125 aralığında artış bekliyoruz” dedi.
İNTERNETTEN OKUL ALIŞVERİŞİ YAPMANIN AVANTAJLARI
Köseibiş’e göre, internetten okul alışverişi yapmanın avantajları şöyle:
Üründe Zengin Seçenekler: Bir dükkân ve mağaza içine sığmayacak kadar çok ürünü online mağazalarda bulmak mümkün. Öyle ki sadece kırtasiye malzemesi olarak internette 90 bin ürün satışa sunuluyor.
Güven Verici Olması-İade Kolaylığı: Ucuzluk merkezlerinde alışverişler genellikle kayıt dışı yapılıyor. Online alışveriş sitelerinde ise kayıtlı, şeffaf ve faturalı işlem yapmak kullanıcılara güven veriyor. İade işlemlerindeki kolaylık da online alışverişi cazip kılıyor.
Ürün ve Fiyat Karşılaştırma İmkanı: Oturduğu yerden birçok markanın mağazasını gezme fırsatı bulan kullanıcılar bu sayede aynı ürünün farklı modellerini karşılaştırabiliyorlar. Bununla birlikte fiyat karşılaştırmaları yaparak satın almaya karar verdikleri ürünün en ucuzuna ulaşabiliyorlar Ayrıca, sanal mağazalara Avantajix.com üzerinden giderek ve yaptıkları her alışveriş karşılığında nakit para iadesi toplayarak, okul alışverişleri karşılığında hiç hesapta olmayan ekstra paralar kazanabiliyorlar.
Ücretsiz Kargo İmkânı: Online alışveriş siteleri belli bir rakama ulaşılması halinde ücretsiz kargo hizmeti verebiliyor. Böylelikle, ucuzluk merkezine giderken kaybedilen zaman ve yol masrafı da ortadan kalkıyor.
Çalışanlar Uzaktan ve Hibrit Çalışmayı Sevdi: “Hibrit ve Uzaktan Çalışma Modelinde Geri Dönüş Yok”
Pandemi döneminde sık kullanılan tabirle, yeni normal çalışma düzenimiz uzaktan ve hibrit çalışma modeli oldu. İnsan kaynakları endüstrisinde lider bir güç olan Gi Group Holding’in global markası Grafton’un hazırladığı rapora göre; Uzaktan ve hibrit çalışma, iş arayanlar ve çalışanlar için çok önemli bir etken ve artık geri dönüşü olmayan bir trend. Raporu değerlendiren Grafton Direktörü Sancar Tok, İK liderlerinin %95’inin pandemi sonrasında çalışanlarının en azından bir kısmının uzaktan çalışmaya devam edebileceği konusunda hemfikir olduğuna dikkat çekti. Tok, Grafton’un yeni raporunun yetenek açığında rekabetçi kalmak isteyen şirketlere rehberlik edeceğinin altını çizdi.
Yeni çalışma biçimleri, çalışanlar için temel bir ölçü ve şirketlerin yetenekleri elde tutma ve cezbetme açısından önemli bir faktör haline geldi. Grafton tarafından hazırlanan Uzaktan ve Hibrit Çalışma ile ilgili hazırlanan yeni rapor, yetenek açığında rekabetçi kalmak isteyen şirketler için 4 temel faktörü ortaya koydu. Bu faktörleri, ‘Doğru araçları ve koşulları sunmak’, ‘Yöneticilerin desteklenmesi’, ‘Entegrasyon’ ve ‘Esneklik’ olarak sıralayan Grafton Direktörü Sancar Tok, “Günümüzde şirketlerin pazardaki rekabet gücü insanlara ve onların becerilerine dayanıyor. Şirketler artık bu konuda daha bilinçli. Aslında, iş birimleri ve İK arasında sürekli bir diyalog içinde yetenekleri çekme ve tutundurma stratejileri geliştiriyorlar. Yapılan araştırmalara göre; İK liderlerinin %95’i pandemi sonrasında çalışanlarının en azından bir kısmının uzaktan çalışmaya devam edebileceği konusunda hemfikir. Uzaktan ve hibrit çalışma, günümüzde iş arayanlar ve çalışanlar için çok önemli bir etken haline geldi ve geri dönüşü olmayacak bir trend olarak görünüyor. Grafton olarak bizler de bu teknik incelemeyle ve piyasadan elde ettiğimiz iç görüler ile, şirketlerin değişim süreçlerine yardımcı olmaya kararlıyız.” dedi.
Grafton’un yeni raporunda yeni çalışma düzeninin neden kalıcı olacağına dair dikkat çekici tespitler var:
· Yöneticilerin %63’ü ve çalışanların %74’ü genel olarak olumlu bir uzaktan çalışma deneyimine sahipler.
· Yeni modelin işyerlerindeki sirkülasyonu doğrudan etkilediği ve uzaktan çalışma modeline geçişin, çalışan devrini %12 oranında azalttığı görülüyor.
· Yapılan araştırmaları şirketlerin %89’unun esnek çalışma konusunda önlemler uyguladığını gösteriyor.
· Çalışanların %54’ünün daha fazla esneklik sunan bir iş bulmaları halinde işlerini değiştireceklerini söylemesi şirketlerin esnek çalışma önlemleri alarak doğru strateji uyguladıklarına işaret ediyor.
· Öte yandan LinkedIn’in verilerine göre; Şubat 2022’de yayınlanan uzaktan iş ilanlarının, tüm iş ilanlarının %20’sinden bile daha azken, yapılan tüm başvuruların %50’sini oluşturması değişimin neden kalıcı olduğunun altını çiziyor.
Grafton’un raporunda yer alan analizlerin, yeni çalışma yöntemlerini uygulayan kuruluşların daha büyük bir yetenek havuzuna erişim sağlayarak işe alım performanslarını iyileştirdiğini belirten Tok, işverenler açısından %32 maliyet tasarrufu, %34 daha iyi iş-yaşam dengesine bağlı olarak çalışanı elinde tutma oranı, %46 esneklik, %41 İşe gidip gelme – ulaşım sürelerinde azalma ve %30 verimlilik artışı gibi önemli faydalar sağladığını söyledi. Grafton Direktörü Sancar Tok, yeni modelin şirketlerin yetenekleri çekme ve tutundurmaları üzerinde de etkileri olduğuna dikkat çekti ve şöyle devam etti: Yakın tarihli bir araştırmaya göre, çalışanların %54’ü daha güçlü esneklik sunan bir fırsat bulursa işlerini değiştirebileceklerini söylüyorlar. Ve veriler, uzaktan çalışma kullanımının çalışan devrini %12 oranında azalttığını gösteriyor.”
Raporun, Uzaktan ve Hibrit Çalışma Modelini adayların ve çalışanların bakış açısından da değerlendirdiğini ifade eden Grafton Direktörü Sancar Tok, “Grafton tarafından tanımlanan üç makro fayda bulunuyor. Bunlar: ‘İş-yaşam dengesi’, ‘Güven oluşturma’ ve ‘Daha geniş bir fırsat havuzu”. Uzaktan çalışma çalışanların iş ve özel yaşamlarını dengelemeleri açısından daha iyi bir fırsat sunuyor, bu da genel olarak daha mutlu ve üretken çalışanlar kazanmamıza sebep oluyor. Uzaktan ve daha esnek çalışma koşulları, “herhangi bir yerden” çalışma fırsatları, adayların kariyer hedeflerini ve tutkularını karşılarken, başka şehirlerde, hatta ülkelerde bulunan şirketlerde kendileri için doğru işleri bulmalarına olanak tanıyor.” şeklinde konuştu.
2022 yılında 25 ülke genelinde yapılan OECD anketi, yöneticilerin yaklaşık %63’ünün ve çalışanların %74’ünün COVID-19 sırasında uzaktan çalışma deneyimlerini genel olarak olumlu değerlendirdiklerini ve çoğunun gelecekte de uzaktan çalışmaya devam etmek istediğini gösteriyor. Dünyanın dört bir yanındaki Grafton danışmanları da, birçok kuruluşun uzaktan ve hibrit bir çalışma yapısına geçtiğini ve geçmekte olduğunu teyid ediyor.
Beyaz yakalıların uzaktan veya hibrit olarak başarılı bir şekilde çalışmaya en elverişli konumda olduğu ilk beş alan: Finans / Sigorta: %86, Yönetim: %78, IT / Telco: %75, Toptan Ticaret: %52 ve Gayrimenkul: %44 olarak sıralanıyor. Bu dönüşüm özellikle finans, perakende / e-ticaret, hizmet, BT, ticari hizmetler, medya ve eğitim gibi radikal değişimlerden geçen temel sektörler için geçerli oldu. Ayrıca, idari işler, müşteri hizmetleri, satış, BT, finans ve muhasebe, işe alım başta olmak üzere İK’nın diğer fonksiyonları gibi çeşitli rollerde de daha fazla esnekliğe geçilerek büyük bir değişim yaşandı. Üretime dayalı sektörlerde faaliyet gösterenler gibi, bu yeni çalışma biçimine işin doğası gereği, tamamen geçiş yapamayan bazı şirketlerin de olduğu gerçek olmakla birlikte, bu senaryoda dahi birçok Grafton müşterisi ofise yarı zamanlı olarak gitmeyi (belki haftada 2 veya 3 gün) ve hatta bazen ofis alanının nasıl olması gerektiğini (örneğin daha küçük ofis gibi) düşünüyor.
Profesyonel işe alımda yeni mezun, uzman ve orta düzey yönetici rollerinde hizmet veren Grafton, insan kaynakları endüstrisinde lider bir güç olarak, 30 ülkede 20.000’den fazla şirkete hizmet veren Gi Group Holding çatısı altında yer alıyor. 2021 yılından bu yana Türkiye’de de faaliyet gösteriyor.
Restoranlarda Mevsiminde Yerel Ürün Kullanımı, Zorlukları ve Faydaları Paneli yapıldı
Üniversitemiz ve Slow Food Kapadokya tarafından düzenlenen etkinliklerin ilki 22-23 Ağustos tarihlerinde gerçekleşti. “Restoranlarda Mevsiminde Yerel Ürün Kullanımı, Zorlukları ve Faydaları” başlıklı panel Uçhisar Sanat Yerleşkemizde yapıldı.
Sağlıklı ve sürdürülebilir tarımsal yöntemlerin tartışıldığı ve yerinde incelendiği etkinliğe; Mütevelli Heyet Koordinatörümüz Funda Firuz Aktan, Rektörümüz Prof. Dr. Hasan Ali Karasar, Kayseri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kurtuluş Karamustafa, Nevşehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Semih Aktekin, Ürgüp Kaymakamı Mehmet Maraşlı, Slow Food Kapadokya Sözcüsü Kaan Aktan ile yerel üreticiler, turizm işletmecileri, turizm ve gastronomi alanında çalışan akademisyenler, şefler, Slow Food Aşçı Dayanışması Platformu’nun üyeleri ve yerel STK’lar katıldılar.
Restoranlarda mevsiminde yerel ürün kullanımının teşvik edilmesi bu sayede daha fazla değer yaratılmasıve yerel ürün kullanımında yaşanan zorluklara dikkat çekmek amacıyla yapılan etkinlikte, ürünler aynı zamanda yerlerinde incelendi. Yerelde sağlıklı ve sürdürülebilir yöntemlerle yapılan tarımsal üretimin yüksek katma değere dönüştürülebilmesi için kullanım alanlarının çeşitlendirilmesi ve artırılması konusuna dikkat çekildi. Yerel tarımsal üretimin turizm ve yeme-içme işletmelerinde etkili bir şekilde kullanılmasının tartışıldığı, üreticilerin emeğinin karşılığını bulması için üretim şekilleri kadar düzenli tedarik, lojistik, tüketim noktaları ile etkili iletişim gibi değer yaratma sürecinin kritik adımlarında yaşanan eksikliklerin giderilmesi için “Restoranlarda Mevsiminde Yerel Ürün Kullanımı, Faydaları ve Zorlukları” başlığıyla düzenlenen panelde konu her açıdan ele alındı.
Rektörümüz Prof. Dr. Hasan Ali Karasar
Turizmin en fazla döviz girdisi sağladığımız sektör olduğunu belirten Rektörümüz Prof. Dr. Hasan Ali Karasar, bu bilincin arttırılması gereğine işaret etti. Turizmin dinamik olarak dayandığı üçlü bir sacayağı olduğunu ifade eden Karasar, ulaşım, konaklama ve gastronomi konularına değindi. Karasar, bunlar arasında en geri kaldığımız sektörün katma değerli ve yüksek gelir grubu ziyaretçilere hitap eden gastronomi ürünleri olduğunu söyledi. Bu konuda eksikliği gidermek için de Kapadokya Üniversitesinin sadece Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü ile Aşçılık programı aracılığı ile sektöre insan kaynağı yetiştirmekle yetinmediğini belirtti. Kapadokya Üniversitesinin aynı zamanda Slow Food ağı ile yakın temaslar içinde, yerel üreticilerin ürünlerini mevsiminde yüksek değerli olarak yerel turizm faaliyetlerinin gastronomi ihtiyaçlarını karşılamak üzere sunmaları için gerekli faaliyetleri yaptığını ifade etti.
Türkiye’nin 2023 Turizm stratejisinde yüksek gelir grubu ziyaretçileri hedeflediğini belirten Karasar, “Eğer nitelikli bir turizm modeli istiyorsak, kitlesel turizmle ülkemizi yok etmek istemiyorsak, sürdürülebilir turizm anlayışıyla, sürdürülebilir gastronomi ve yerelde kurulan tedarik zincirlerinin hem üreticiyi hem bölgenin endemik veya endemik olmayan, üretimi olan her türlü tüketim maddesini en doğru tüketecek insanları mutlu etmesi lazım” dedi.
Slow Food Kapadokya Sözcüsü Kaan Aktan
Slow Food’un 25 yılı aşkın geçmişi olan uluslararası bir organizasyon olduğunu, Slow Food Kapadokya Sürdürülebilir Gastronomi ve Turizm Birliği’nin ise bu yapı içerisinden 3 ay önce kurulduğunu belirten Aktan, amaçlarının, mevsiminde yetiştirilmiş, mevsiminde toplanmış, temiz bir üretim ile üretim yaparken doğayı da tüketmeyen ve sürdürülebilirliği de ön planda tutan bir üretim biçimiyle adil bir şekilde tüketiciye ulaştırmak olduğunu ifade etti. Ekip olarak iki gün boyunca yerel üretici ziyaret ettiklerini belirten Aktan, zorlu şartlar altında yapılan üretime dikkat çekti. Kaan Aktan, “Slow Food’un bir alt inisiyatifi olarak Aşçı Dayanışması’nın amacı, bu bahsettiğim prensiplerle mesleğini icra etmek isteyen, sanatını icra etmek isteyen şeflerimize bu prensipleri nasıl uygulayabileceklerine dair bir yol haritası vermek, iyi örnekleri paylaşmak. Üretimden tüketime giden zincirde şeflerin rolü çok büyük. Hem tüketimin kalitesini oluştururken hem de hikayesini yazmak, bir yandan da hak ettiği değeri, üreticiden başlayarak gelen o zorlu yolda ürünün ve üreticinin hak ettiği değeri vermek gibi görevleri de var. Yeni bir organizasyon, sağ olsunlar ilk ziyaretlerini de şeflerimizle beraber Kapadokya bölgesine yaptılar. Biz de dünden bu yana çok sayıda üreticimizi dolaştık, ben çok faydalı bir ziyaret olduğunu düşünüyorum, ümit ediyorum tüm katılımcılar da aynı fikirdedir. Bundan sonra da bu prensipleri hayata geçirmek üzere biz çalışmalarımıza devam edeceğiz.” dedi.
Açılış konuşmalarından sonra Slow Food Tarsus Sözcüsü Yasmina Lokmanoğlu moderatörlüğünde panel yapıldı. Panele, Ahiler Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Bekir Varol, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Turizm Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bilgehan Gülcan, Köşe Yazarı-Degüstator Elvan Uysal Bottoni, Şef İşletmeci Duran Özdemir, Üretici Ayfer Kayaalp, Fide Türk Tarım Ürünleri’nden Murat Avcı ve Gastronometro Yönetici Eğitmen Şef Murat İlke Özipek katıldı.
Panel kapsamında yerleşkenin fuaye alanında kurulan demonstrasyon stantlarında bölgemize özel ürünler, üreticilerimiz tarafından sergilendi.
Eşsiz Mimaki Deneyimi için Promosyon Show İstanbul 2022’ye davetlisiniz
Doğrudan objeye UV-LED baskı, süblimasyon transfer baskı, 3D baskı ve kesim teknolojileri ile promosyon sektörüne yenilikçi çözümler sunan Mimaki Eurasia, Promosyon Show İstanbul 2022 fuarında, ziyaretçileri bu eşsiz deneyime ortak olmaya çağırıyor.
Geniş format inkjet baskı teknolojileri ve kesim plotterlarının lider markası Mimaki, 28 Eylül – 1 Ekim tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde (İFM) düzenlenecek olan Promosyon Show İstanbul 2022 fuarında en yeni ve gelişmiş baskı çözümlerini sergileyecek. Mimaki Eurasia 1. salondaki 1D05 numaralı standında, doğrudan objeye baskı, süblimasyon transfer baskı, 3D baskı makinelerini ve kesim plotterlarını sergilemenin yanı sıra, sert ve esnek birçok farklı promosyon malzemesine baskıda Mimaki’nin sağladığı avantajları gözler önüne serecek. Adeta bir görsel şölene dönüşecek olan Mimaki standında farklı türde birçok promosyon ürünü ziyaretçilerin ilgisine sunulacak. Fuar ziyaretçileri ayrıca 143 m2 büyüklüğündeki stantta özel bir yere konumlandırılan süblimasyon transfer baskı atölyesinde de kupa, bardak altlığı ve mousepad gibi birçok farklı malzemeye baskı sürecini deneyimleyebilecek.
Promotürk Derneği himayesinde gerçekleştirilen Promosyon Show İstanbul 2022 fuarının önemine dikkat çeken Mimaki Eurasia Bölge Satış Müdürü Hüseyin Şarerler, kurumsal hediye, pazarlama ve reklam ürünleri segmentlerinden profesyonellerle bir araya gelmek için heyecanla hazırlandıklarını söyledi. Farklı birçok tanıtım çalışması için yüzlerce promosyon ürünü olduğunu belirten Şarerler; “Kurumsal tanıtım ve pazarlamanın bir parçası olarak promosyon ürünleri, her geçen gün daha fazla önem kazanıyor. Kupalardan defterlere, kalem setlerinden mousepadlere, USB belleklerden anahtarlıklara kadar birçok yaygın veya özel üretim promosyon malzemesi markaların öncü gücü olarak müşterilerin ve kullanıcıların iş ve yaşam alanına dahil oluyor ve markayı görünür kılıyor. Dolayısıyla bu ürünlerden beklenen kalite de günden güne artıyor. Mimaki Eurasia’nın Türkiye pazarına sunduğu gelişmiş baskı çözümleri promosyon ürünlerinde istenilen renk ve çözünürlük kalite standartlarını sağlıyor. Üstelik fiyat/performans bağlamında oldukça avantajlı konumdaki çözümlerimiz yatırım sırasında olduğu gibi üretim boyunca da kazandırmaya devam ediyor” dedi.
Fuar boyunca Türkiye’nin yanı sıra çevre bölgelerden gelen promosyon profesyonelleriyle de buluşmayı beklediklerini ifade eden Şarerler, ziyaretçilere uygulamalarla sürprizler yapacakları bilgisini verdi.
Promosyon ürünlerinde yüksek baskı performansı; UJF-MkII e Serisi
Mimaki’nin küçük format UV-LED baskı serisi UJF, başta defter, telefon ve elektronik cihaz kılıfları, USB bellekler, kalemler ve anahtarlıklar olmak üzere küçük format promosyon, tabela ve POS ürünleri, kutu, ambalaj, şişe ve panel baskıları ve kişiselleştirme uygulamaları için pazarda son derece güçlü bir konumda bulunuyor. Serinin yenileri; yüksek performanslı küçük format UV-LED baskı makineleri UJF-6042MkII e ve UJF-3042MkII e fuar boyunca ziyaretçilere kapasitelerini gösterecek.
TS100-1600: Promosyon ürünlerinde süblimasyon transfer baskıyla yeni bir deneyim
Mimaki’nin geçen yıl pazarla buluşturduğu giriş segmenti süblimasyon transfer baskı makinesi TS100-1600 kısa sürede büyük ilgi çekmeyi başardı. Tekstil sektöründe hızla kabul gören model, yeni uygulama alanlarıyla kullanıcılarına yeni pazarlar da açıyor. Bu uygulamaların başında da süblimasyon transfer baskı ile dekore edilen promosyon ürünleri geliyor. Mimaki standında oluşturulan mini atölyede TS100-1600’de gerçekleştirilen baskıların, kupa, bardak, kutu ve benzeri promosyon ürünlerine nasıl uygulandığı birebir gösterilecek. Uygulama masasındaki bu deneyime ziyaretçilerini davet eden Mimaki Eurasia, ilham verici uygulama örnekleriyle görsel bir şölene hazırlanıyor.
3DUJ-2207 ile tam renkli 3D baskılı promosyon ürünleri
Mimaki’nin yenilikçi 3D baskı teknolojileri model ve maketlerde sadece kalıp ihtiyacını ortadan kaldırmakla kalmıyor, aynı zamanda tam renkli modeller üreterek fark yaratıyor. Mimaki’nin 10 milyon renkli giriş seviyesi çözümü olan 3DUJ-2207, kompakt tasarımı ile ofislerde minimum yer kaplıyor. Uygun maliyeti ile bu modelde hassas prototiplerin yanı sıra, küçük modeller ve biblolar gerçek renklerde ve yüksek çözünürlükte üretilebiliyor.
Yenilikçi promosyon ürünleri için yepyeni Mimaki CG-AR Serisi
Mimaki’nin en yeni kesim plotterı serisi CG-AR, promosyon endüstrisinin yenilikçi ürünler üretmeye dönük vizyonunu geliştirecek özellikleriyle dikkat çekiyor. Opsiyonel aksesuarlarla seriye eklenebilen yeni özellikler sayesinde sert malzemelerle çalışmak mümkün hale geliyor. A3 boyutuna kadar farklı tiplerdeki kartonlar kesilerek birbirinden çeşitli sanatsal ve ticari uygulamalar gerçekleştirilebiliyor. Paper craft (karton keserek model oluşturma), paper illustration (karton yüzeyde farklı derinliklerde ve boyutlarda kesim yaparak kompozisyon oluşturma), özgün tasarımlarda figürler ve kutular vb. uygulamalarla ürün portföyünün genişletilmesine olanak veren CG-AR Serisi, ambalaj ve promosyon endüstrisine esnek ve sert malzemelerle çalışmada ihtiyaç duyduğu çok yönlülüğü sağlıyor.
Mimaki, SIGN İstanbul 2022’de marka gücünü gösterecek
Mimaki Eurasia, Türk baskı ve reklamcılık endüstrisi ile bağlarını önemli etkinliklere ve fuarlara katılarak göstermeyi sürdürüyor. 8-11 Eylül tarihleri arasında TÜYAP’ta gerçekleştirilecek olan SIGN İstanbul 2022 fuarına katılacak olan Mimaki bayileri SDS ve İnka Teknik stantları, gelişmiş Mimaki baskı çözümleri ile ziyaretçilerin uğrak noktasına dönüşecek. Endüstriyel reklam ve tabela endüstrisi ile buluşmaya hazırlanan Mimaki bayileri fuarda; yeni 100 Serisi (JV100-160, UJV100-160, TS100-1600), UJF-MkII e Serisi, geniş format UV-LED baskı makinesi UJV55-320, 3D baskı makinesi 3DUJ-2207, CG-AR kesim plotterı serisi, eko-solvent bas/kes makinesi CJV330-160 ve UV-LED flatbed baskı makinesi JFX200-2513 EX ile yer alacak.
SIGN İstanbul 2022 ziyaretçileri SDS ve İnka Teknik stantlarında Mimaki baskı ve kesim makinelerini doğrudan deneyimleyerek, Mimaki çözümleri ve hizmetleri hakkında detaylı bilgi alabilecek.
Mimaki’nin gelişmiş baskı teknolojileri hakkında daha fazla bilgiye resmi web sitesinden ulaşabilirsiniz; http://www.mimaki.com.tr/
Okul dönemi başlamadan bu önerilere dikkat!
Uzun süren yaz tatilinin ardından okul hazırlıkları başladı. Aileler okul seçimi, okul alışverişi derken bir yandan da çocuklarının okul dönemi ile birlikte nasıl besleneceğini düşünüyor. Uzman Diyetisyen Yeşim Nurdan Özkorucuklu çocuklar için gün içinde enerji gereksinimlerini karşılayabilecek, aktivitelerini kısıtlamayacak aynı zamanda gereksinimlerinden çok fazla olarak onları aşırı yağlanma ve kilo almaya sevk etmeyecek şekilde menüler hazırlanması gerektiğini belirtiyor.
Eylül ayıyla birlikte okul rutini başlıyor. Özellikle bu dönem aileler ve çocukları için yaz tatilinin ardından yeni bir düzen demek. Aileler hem bu yeni düzene çocuklarını ve kendilerini hazırlamaya çalışırken bir yandan da çocuklarının beslenmelerini düşünüyorlar. Çocuklar günlerinin büyük çoğunluğunu okulda geçiriyorlar. Uzun süreli açlığın vermiş olduğu yorgunluk, halsizlik, derslerde dikkat eksikliğine neden olabiliyor. Moodist Psikiyatri ve Nöroloji Hastanesi’nden Uzman Diyetisyen Yeşim Nurdan Özkorucuklu, besin çeşitliliğini sağlamak, sağlıklı vücut ağırlığını korumak, makro besin öğelerinin (karbonhidrat, protein, yağ) dengeli dağılımı, vitamin ve minerallerin yeterli düzeyde alınması için şeker ve şekerli gıdaların sınırlandırılacak şekilde sağlıklı beslenme çantaları oluşturulabileceğini vurguluyor. Uzman Diyetisyen Yeşim Nurdan Özkorucuklu’dan çocukların beslenme çantası için şu önerilerde bulunuyor:
Haşlanmış kuru baklagiller ve mevsim yeşillikleri ile hazırlanmış salata + 1 dilim ekmek
1 simit arasına kaşar/beyaz peynir, domates
Tam tahıllı sandviç (içine ton balığı, hindi füme, beyaz peynir seçenekleri konulabilir) + 1 kutu ayran
Tam tahıllı tost + 1 kutu süt
Ara öğün seçenekleri olarak;
Evde yaptığınız havuçlu/portakallı kek + 1 kutu süt
1 porsiyon kuruyemiş + 1 porsiyon meyve
1 porsiyon meyve + 1 tatlı kaşığı fıstık ezmesi
Paketli gıdalar çocuklarda tat algısını köreltiyor
Çocukların paketli gıdaları çok fazla tüketmesi sonucu doğal olan gıdalara tat algılarının köreldiğini belirten Özkorucuklu; “Aşırı yağlı, tuzlu ve şekerli gıdalara alışan çocuklar ilk etapta saf gıdalardan çok hoşlanmayabilirler. Zamanla bu gıdaların tüketimini azaltarak damak zevklerini değiştirebilir, tat algılarını arttırabilirsiniz. Bu nedenle çocuklarınızı kantinden protein/kuruyemiş barlar, süt, ayran, kefir, yoğurt, sade çubuk kraker, grisini, galeta, kuruyemiş, tost ve simit gibi seçenekleri tüketmesi için teşvik edebilirsiniz” diyor.
Besine alışması önemli
Besinlerin kendine özgü tatlarına göre sunulmasını belirten Uzman Diyetisyen Yeşim Nurdan Özkorucuklu; “Çocuk besini tanıyabileceği şekilde gördüğünde ve besin elleri ile yiyebileceği şekilde olduğunda daha çok sevecektir. Çocuğun bir besine alışmasını sağlamak için yaklaşık 11 kez o besinin önüne sunulması gerekebilir. Bu nedenle aile çocuğun sevmediği yemekleri sofraya koyarak onun görmesini ve öğrenmesini sağlayabilir. Böylece çocuk ileri yaşlarda bu yemekleri severek tüketecektir. İştahsız çocuğa besinler ve yemekler farklı sunumlarla (süslenerek, farklı renk ve desende tabaklarla vb.) verilebilir. Öğünlerde hazırlanan besinler, çocuğa iki seçenek şeklinde sunularak çocuğun tercih yapması sağlanabilir. Sadece ev ortamında sabah erkenden kalkmasını gerektirecek şekilde değil, okulda arkadaşları ile birlikte yemesi için de pratik kahvaltılar hazırlanabilir” diyor.
Çocukların kahvaltıda sevebileceği basit birkaç tarif…
Omlet Tost
1 adet yumurta
2 dilim ince tam buğday ekmek
1 dilim hindi füme
Lavaş Dürüm
Tam tahıllı lavaş
Labne
Hindi füme
Kurutulmuş domates
İstenilen mevsim sebzeleri
Yulaf Krep
1 yumurta
1 su bardağı süt
3 yemek yulaf unu
1 tatlı kaşığı tarçın
1 tatlı kaşığı bal
Smoothie
1 adet muz
1 tatlı kaşığı tatlı kaşığı yer fıstığı ezmesi
1 su bardağı süt
1 tatlı kaşığı bal
2 tatlı kaşığı yulaf unu
Moodist Psikiyatri ve Nöroloji Hastanesi, Şubat 2016’dan bu yana, 10 bin 200 metrekare kapalı alana sahip, 8 katlı modern binasında hizmet veriyor. Moodist, 75 yatak kapasitesi, suit ve konforlu hasta odaları, erişkin ve çocuk poliklinikleri, bağımlılık, kadın ruh sağlığı, acil psikiyatri bölümleri ve tüm psikolojik tanı testleriyle ruh sağlığına yönelik bilim ve teknolojinin gerektirdiği koşulları sağlayan, insan odaklı, tam teşekküllü özel bir psikiyatri hastanesidir. Moodist’in akademik kimliğe sahip profesör, uzman hekim ve psikologlardan oluşan tedavi kadrosunda ayrıca; anestezi, iç hastalıkları, nöroloji uzmanı, diyetisyen ve tecrübeli sağlık personeli de bulunuyor.
GitmekLazım.com, İtalya’yı keşfetmeye davet ediyor
GitmekLazım.com, İtalya’yı uçtan uca keşfetmek isteyen gezginlere özel turlarını sunuyor. İtalya’yı yakından tanımak isteyen gezginlerin seyahat listelerinde yer alan Napoli ve Milano’ya konforlu ve keyifli bir tur 25 Eylül-2 Ekim tarihleri arasında GitmekLazım.com’u tercih edenleri bekliyor. Keşfetme ve aynı zamanda sosyalleşme imkânı sağlayan sosyal seyahat platformu GitmekLazım.com, 25 Eylül- 2 Ekim tarihleri arasında gerçekleştirilecek İtalya turu ile ülkenin tarihi değerleri yüksek şehirlerinden Napoli ve Milano’yu keşfetmeye davet ediyor. İtalya dünyanın sayılı tarihi yapılarına ev sahipliği yapıyor ve GitmekLazım.com tarafından gerçekleştirilecek olan tur kapsamında ise tarihi yapıların büyüsünü keşfetmek mümkün olacak. Şehrin nostaljisini, tarihi güzellikleri ve mimarisini keşfedin Gezginler için İtalya’nın en özel iki şehri arasında yer alan Napoli ve Milano, GitmekLazım.com’da uçtan uca keşfedilebilecek. İtalya’yı bu özel lokasyonlarında keşfetmek isteyenler için dünyanın en ünlü arkeolojik alanlarından biri olan Pompei, Hristiyanlığın merkezi olarak kabul edilen San Pietro Meydanı ve Bazilikası, Mussoli’nin halka seslenmiş olduğu Venedik Meydanı ve II. Vittorio Emmauele anıtı, Gladyatör savaşlarına ev sahipliği yapan Kolezyum, Tatlı Hayat filmiyle ünlenen Aşıklar Çeşmesi şehirde gezilecek tarihi yerler arasında bulunuyor. Sırlar ve masallar şehri olarak bilinen ve UNESCO dünya kültür mirası olarak da tanımlanan Siena’da gerçekleştirilecek tur ise gezginleri yüzyılı aşkın bir tarihte yolculuğa çıkaracak. San Domenico Kilisesi, Duomo Katedrali, Pisa Kulesi ile şehrin mistik yapısını görme fırsatı yakalanabilecek. ‘Papel’ sistemi ile gezerek indirim kazan Gezginlerin, keşfetme ve aynı zamanda sosyalleşme beklentilerine yanıt veren GitmekLazım.com “Papel” sistemi ile kullanıcılara ekonomik anlamda fayda sağlıyor. Papel uygulaması adı verilen puan sistemi ile gezginler topladıkları Papelleri satın alacakları sonraki turlarda indirim olarak kullanabiliyor. GitmekLazim.com 2019 yılında kurulan GitmekLazım.com, gezginlere yurt içinde ve yurt dışında birbirinden farklı tur seçenekleri sunuyor. Platform içinde bulunan araçlar ve “Papel Kazan” uygulamasıyla seyahat anlayışına yenilikçi avantajlar getiren GitmekLazim.com, gezginlerin hayalini kurduğu tatili gerçekleştirmesine yardımcı oluyor.İç ortamlarda bulunan havanın kalitesini arttırmak ve zararlı mikroorganizmaları insan yaşamının olduğu her alandan uzaklaştırmak üzere, uzman ekibiyle yürüttüğü çalışmalarını sürdüren Noor Technologies, en gelişmiş katalitik yüzeylerin formülasyonu için bilimsel ve endüstriyel araştırmalara dayanan Ar-Ge ve Ür-Ge çalışmaları sonucunda bu kez sprey fotokatalizör geliştirdi.
Noor Technologies tarafından geliştirilen sprey formunda oluşturulmuş fotokatalizör tanecikleri; uygulandığı alanlarda hava kalitesini arttıran, çevreyi temizleyen, kirliliklerin yüzeye tutunmasını engelleyen, kirleticilerin ve hastalık yapıcı mikroorganizmaların etkisini ortadan kaldıran bir çözüm sunuyor.
UZUN SÜRELİ HİJYENİN YENİ ADI SPREY FOTOKATALİZÖR
Noor Technologies’in bireylerin yaşam kalitesini arttırmak ve daha sağlıklı yaşam alanları inşa etmek üzere geliştirdiği ürünlerden sonuncusu olan sprey fotokatalizör, içerdiği bilim sayesinde gözle görülmeyen tanecikleri ortamlarda ve yüzeylerde hijyen sağlamak üzere görevlendiriyor. Hava kalitesini arttırmak, ortamı temizlemek, çeşitli kirleticilerin ve insan sağlığına zararlı mikroorganizmaların etkisini ortadan kaldırmak üzere geliştirilen fotokatalizör sprey, istenmeyen oluşumların yüzeylere tutunmasını da engelleyerek uzun süreli hijyeni insan yaşamına sunuyor. Hem de pratik ve taşınabilir sprey formuyla.
Noor Technologies tarafından geliştirilen fotokatalizör spreyin içerisinde bulunan titanyumdioksit ve gümüş nanopartikülleri, ortamlarda bulunan nemden yararlanarak güneş ışığı ve iç aydınlatma sayesinde organik ve inorganik malzemelere karşı yüksek oksitleyici ajanlar üreterek kirliliklere ve zararlı canlı formlarına karşı savaş açıyor. Böylece günlük yaşamın süregeldiği her alanda, anlık ve ileriye dönük hijyen sağlayabiliyor.
KENDİ KENDİNİ TEMİZLEYEN, SÜRDÜRÜLEBİLİR YÜZEYLER
Noor Technologies ekibi tarafından geliştirilen sprey fotokatalizör, içerisinde bulunan tanecikler sayesinde havada ve yüzeylerde bulunan kir ve zararlı mikroorganizmaların etkisini ortadan kaldırmanın yanı sıra yüzeylere tutunmalarını engelleyerek ortamları daha temiz ve daha kaliteli bir hale getiriyor. Fotokatalizör sprey, iç ortamlardaki duvarlara ve ahşap, kumaş, seramik, plastik yüzeylere uygulandığında kirin kolayca yok edilmesini sağlayan hidrofilik bir yüzey oluşturuyor. Yüzeyde kir ve biyoaktif bir film oluşumunu engelleyen sprey, bu sayede uygulanan yüzeyin kendi-kendini temizleyen ve sürdürülebilir bir malzemeye dönüşmesini sağlıyor. Aynı zamanda üzerine püskürtüldüğü yüzeylerin, ortamda bulunan kirli hava ile temasına engel olarak havadaki istenmeyen kirliliklerin kalıcı yuvalar edinmesine engel oluyor.
Ar-Ge ve üretim aşamaları tamamlanan spreyler, tüketici deneyimine sunulmak üzere pazara hazırlanıyor. Önümüzdeki günlerde kullanıma sunulması beklenen ürün, şimdiden temizlik ve hijyen pazarı ilgilileri tarafından tam puan aldı.
NOOR TECHNOLOGIES KİMDİR?
İtalyan girişimci CEO Giuliano Regonesi’nin yenilikçi fikirleri, uzman biyolog ve mühendis ekibinin tutkusu ve COO Gabriele Regonesi’nin yönetim becerilerinin birleşimi ile sürekli genişleyen Noor Technologies şirketi her bir bireyin sağlığını ve huzurunu garanti altına almak için sürekli araştırmaya dayanarak dezenfeksiyon ürünleri geliştiren ve üreten bir markadır.
Çok sayıda son teknolojiye sahip laboratuvarlar ve tanınmış uluslararası üniversitelerle iş birliği sayesinde sürekli olarak yeni teknolojilerin araştırılması ve geliştirilmesiyle meşgul olan şirket her zaman ürün kalitesine ve müşteri memnuniyetine odaklanmıştır. Çok sayıda faydaya sahip, kimyasal maddeler içermeyen, tüm mikroorganizmalara karşı işlevsel, insan ve çevre için güvenli olan etkili bir dezenfeksiyon yöntemi olan UV-C kullanımı yoluyla yenilikçi çözümlerin geliştirilmesi üzerine yoğunlaşan Noor Technologies, tüm dünyada tanınan üniversiteler ve önemli enstitülerle yaptığı iş birliği sayesinde, yönteminin ve sanitasyon cihazlarının etkinliğini garanti etmesini sağlayan sertifikalar almıştır.
NOOR Technologies, Dünya çapında 100’den fazla çalışanıyla, sağlam ve yenilikçi bir ekibin sürekli taahhüdü sayesinde, her ihtiyaç için özel olarak hazırlanmış geniş bir ürün yelpazesiyle İtalya ve Türkiye’de faaliyet gösteriyor.
Ali Kemal’in gerçek aşk yolunda dünya çapındaki fantastik yolculuğuna katılın!
Bir sene içerisinde ikinci oyununu yayınlayan The Pack Studios ekibinin Bamya Games ile piyasaya sürmeye hazırlandığı Under the Moon, Steam Next
Fest’te ilk açık demosunu yayınladı. Puzzle-Bulmaca türünde ki platform oyunda ana karakter Ali Kemal aşkının peşinden koştuğu yıllarda başından geçen olayları torunlarına anlatıyor ve oyuncular tam da bu noktada devreye giriyor. Türkiye/ İzmir’den başlayan ve birçok farklı ülkede geçen hikayede Ali Kemal’in sevgilisinin izini bulabilmesi için gerekli ipuçlarını takip ediyor ve Ali Kemal’i sevgilisi ile buluşturmak için çalışıyor.
The Pack Studios’u Tanıyın
Daha önce Ephesus oyunu ile ilk oyunlarının çıkışını yapan, 2021 Next Game Startup Oyun Girişimciliği Yarışmasında 2.lik, 2022 Kristal Piksel Ödüllerinde ‘’ En İyi Sinematik Jüri Özel Ödülü’’ ve 2021 The Game Development Championship Weekly Winner gibi birçok ödül ve başarıya sahip olan The Pack Studios, Under the Moon oyunu ile yeniden oyun severlerin karşısına çıkıyor.
Under the Moon Steam’de Satışta!
Under The Moon bilgisayar oyunlarının özlenen ve sıkça aranan “bulmaca” kategorisine farklı yaklaşımı ile birçok oyuncunun ilgisini çekiyor. Eski tarz bulmaca kültürünün yeni nesil oyunlarla birleşmesiyle yakalanan bu keyfi kaçırmayın! Oyunun demosunu erişmek ve oynamak için Under the Moon Steam sayfasına buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz. The Pack Studios ve diğer projeler için websitesini ziyaret edebilirsiniz.
İzmir’de İndie Oyun Stantı Başvuruları için Son Hafta
Bağımsız oyun geliştiricilerini sektörde hak ettiği konuma getirebilmek için desteğimizi eksik etmiyoruz! Bu sene de 7-11 Eylül 2022 tarihleri arasında İzmir Enternasyonal Fuarı’nda gerçekleştirilecek olan Digi Gaming Fest’te hem oyun severlere hem de oyun geliştiricilerine oyununu tanıtma imkanı yakalayabilirsin. Türkiye’de başarılı geliştirici, girişimci ve akademisyenlerden oluşan jüri kadromuza, yarışmaya katılan oyun geliştiricilerine ve alanı ziyaret eden oyun severlere oyununu tanıtarak hem kendini geliştirme fırsatı yakalayıp hem de oyununu sektöre ve oyun pazarına tanıtabilirsin.
Indie Oyun Standı Başvuru Koşulları
Oyun geliştirici, mali anlamında bağımsız olmalıdır; burada geliştirici stüdyonun şirket olup olmama şartı aranmamaktadır.
Oyunun oyuncular tarafından oynanabilir bir demosu olmalıdır.
Oyunun geçerli bir websitesi veya sosyal medya hesabı olmalıdır.
İçerisinde pornografik içerik, açık şiddet unsurları, telifli içerik, 18+ içerik bulunmamalıdır.
Oyun geliştiricileri sadece kendilerine ait materyalleri stantta sergileyebilirler.
Geliştiricilere stantta oyun ya da tanıtıcı videolarını sergilemeleri için bir adet ekran, masa, sandalye, elektrik ve internet altyapısı etkinlik organizatörleri tarafından sağlanacaktır.
Geliştiricilerin alana oyunlarını oynatabilecekleri en az bir adet bilgisayar ve gerekli bilgisayar ekipmanları geliştiriciler tarafından sağlanmak zorundadır.
Festival boyunca stantta en az bir kişinin bulunması zorunludur.
Konaklama ve ulaşım geliştirici tarafından sağlanacaktır.
Ham stantlar organizatör tarafından sağlanırken stantların giydirilmesi geliştiricinin sorumluluğundadır.
ŠKODA Yeni Tasarım Dilini 30 Ağustos’ta Sergileyecek
ŠKODA yeni marka kimliğini ve yeni tasarım dilini 30 Ağustos’ta tanıtmaya hazırlanıyor. Yeni tasarım dilinin hangi yönde evrileceğini gösteren VISION 7S konseptinin örtüsünü kaldıracak olan ŠKODA, yeni imajıyla marka değerlerini daha ileriye taşıyacak.
ŠKODA’nın yeni tasarım dilinde de markanın sağlamlık, fonksiyonellik ve özgün olma gibi özellikler korunurken geniş iç mekanda da teknoloji, sağlamlık ve sürdürülebilir materyaller öne çıkıyor.
Tam elektrikli 7 kişilik bir SUV olarak şekillenen VISION 7S konseptinin tasarımında güçlü bir ön bölüm yer alıyor. Dışa doğru konumlandırılmış dörtlü ışıklandırma grubu, T harfini oluşturacak şekilde tasarlandı. ŠKODA’nın yeni konseptinin ön panjuru ise geniş, siyah ve kapalı olarak şekillendirildi. Markanın kendine has çizgileri ise araç boyunca devam ediyor ve VISION 7S’e güçlü bir duruş kazandırıyor.
Markanın yeni kimliğini ve tasarım dilinin sergileneceği Explore More organizasyonu, canlı yayınla takip edilebilecek. 30 Ağustos’ta Türkiye saati ile 20:00’da başlayacak olan tanıtım, 360 derece kameralarla birlikte https://skoda-explore-more.com/ adresinden interaktif olarak izlenebilecek.
Ekonomik güven endeksi 94,3 oldu
Ekonomik güven endeksi Temmuz ayında 93,4 iken, Ağustos ayında %1,0 oranında artarak 94,3 değerini aldı. Bir önceki aya göre Ağustos ayında tüketici güven endeksi %6,1 oranında artarak 72,2 değerini, inşaat sektörü güven endeksi %1,5 oranında artarak 86,3 değerini aldı. Reel kesim (imalat sanayi) güven endeksi %1,1 oranında azalarak 101,4 değerini, hizmet sektörü güven endeksi %1,3 oranında azalarak 116,2 değerini, perakende ticaret sektörü güven endeksi %0,4 oranında azalarak 112,9 değerini aldı.
Linyit(1) satılabilir üretimi Haziran ayında bir önceki aya göre %5,1 bir önceki yılın aynı ayına göre %3,6 arttı.
Taşkömürü üretimi Haziran ayında 132 bin 158 ton olarak gerçekleşti
Taşkömürü satılabilir üretimi Haziran ayında bir önceki aya göre %11,6 bir önceki yılın aynı ayına göre %31,0 arttı.
Taşkömürü koku satılabilir üretimi ise Haziran ayında 399 bin 972 ton olarak gerçekleşti. Bu üretim bir önceki aya göre %0,5 azalırken bir önceki yılın aynı ayına göre %7,4 arttı.
Taşkömürü ithalatı Haziran ayında 3 milyon 97 bin 483 ton olarak gerçekleşti
Taşkömürü ithalatı Haziran ayında bir önceki aya göre %82,1 bir önceki yılın aynı ayına göre %10,7 arttı.
Taşkömürü koku ithalatı Haziran ayında bir önceki aya göre %67,4 bir önceki yılın aynı ayına göre ise %27,0 azaldı.
Haziran ayında üretimin teslimatları karşılama oranı en yüksek linyitte gerçekleşti
Üretimin teslimatları karşılama oranı(2) Haziran ayında %104,7 ile en yüksek linyitte gerçekleşti. Bu oran taşkömürü kokunda %84,3, taşkömüründe %5,1 olarak hesaplandı.
Taşkömürü ve linyit teslimatı en fazla termik santrallere yapıldı
Katı yakıtların teslimat yerlerine göre dağılımı incelendiğinde; Haziran ayında taşkömürü teslimatının %61,1’i termik santrallere, %16,0’ı kok tesislerine, %12,9’u demir-çelik haricindeki sanayiye yapılırken, linyit teslimatının %85,1’i termik santrallere ve %9,6’sı demir-çelik haricindeki sanayiye yapıldı. Taşkömürü kokunda ise en fazla teslimat %95,0 ile demir-çelik sanayine yapıldı.
Türkiye İstatistik Kurumu ile Ticaret Bakanlığı iş birliğiyle genel ticaret sistemi kapsamında üretilen geçici dış ticaret verilerine göre; ihracat 2022 yılı Temmuz ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre %13,4 artarak 18 milyar 551 milyon dolar, ithalat %41,4 artarak 29 milyar 240 milyon dolar olarak gerçekleşti.
Ocak-Temmuz döneminde ihracat %19,1, ithalat %40,7 arttı
Genel ticaret sistemine göre ihracat 2022 yılı Ocak-Temmuz döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre %19,1 artarak 144 milyar 331 milyon dolar, ithalat %40,7 artarak 206 milyar 508 milyon dolar olarak gerçekleşti.
Temmuz ayında enerji ürünleri ve altın hariç ihracat %7,4, ithalat %19,3 arttı
Enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç ihracat, 2022 Temmuz ayında %7,4 artarak 15 milyar 665 milyon dolardan, 16 milyar 820 milyon dolara yükseldi.
Temmuz ayında enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç ithalat %19,3 artarak 16 milyar 560 milyon dolardan, 19 milyar 763 milyon dolara yükseldi.
Enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç dış ticaret açığı Temmuz ayında 2 milyar 943 milyon dolar olarak gerçekleşti. Dış ticaret hacmi %13,5 artarak 36 milyar 582 milyon dolar olarak gerçekleşti. Söz konusu ayda enerji ve altın hariç ihracatın ithalatı karşılama oranı %85,1 oldu.
Dış ticaret açığı Temmuz ayında %147,0 arttı
Temmuz ayında dış ticaret açığı bir önceki yılın aynı ayına göre %147,0 artarak 4 milyar 329 milyon dolardan, 10 milyar 690 milyon dolara yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2021 Temmuz ayında %79,1 iken, 2022 Temmuz ayında %63,4’e geriledi.
Dış ticaret açığı Ocak-Temmuz döneminde %143,7 arttı
Ocak-Temmuz döneminde dış ticaret açığı %143,7 artarak 25 milyar 510 milyon dolardan, 62 milyar 177 milyon dolara yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2021 Ocak-Temmuz döneminde %82,6 iken, 2022 yılının aynı döneminde %69,9’a geriledi.
Temmuz ayında imalat sanayinin toplam ihracattaki payı %94,2 oldu
Ekonomik faaliyetlere göre ihracatta, 2022 Temmuz ayında imalat sanayinin payı %94,2, tarım, ormancılık ve balıkçılık sektörünün payı %2,5, madencilik ve taşocakçılığı sektörünün payı %2,9 oldu.
Ocak-Temmuz döneminde ekonomik faaliyetlere göre ihracatta imalat sanayinin payı %94,5, tarım, ormancılık ve balıkçılık sektörünün payı %3,0, madencilik ve taşocakçılığı sektörünün payı %1,9 oldu.
Temmuz ayında ara mallarının toplam ithalattaki payı %80,5 oldu
Geniş ekonomik gruplar sınıflamasına göre ithalatta, 2022 Temmuz ayında ara mallarının payı %80,5, sermaye mallarının payı %11,3 ve tüketim mallarının payı %8,1 oldu.
İthalatta, 2022 Ocak-Temmuz döneminde ara mallarının payı %81,9, sermaye mallarının payı %10,5 ve tüketim mallarının payı %7,6 oldu.
Temmuz ayında en fazla ihracat yapılan ülke Almanya oldu
Temmuz ayında ihracatta ilk sırayı Almanya aldı. Almanya’ya yapılan ihracat 1 milyar 490 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 1 milyar 315 milyon dolar ile ABD, 1 milyar 15 milyon dolar ile Birleşik Krallık, 1 milyar 2 milyon dolar ile Irak, 850 milyon dolar ile İtalya takip etti. İlk 5 ülkeye yapılan ihracat, toplam ihracatın %30,6’sını oluşturdu.
Ocak-Temmuz döneminde ihracatta ilk sırayı Almanya aldı. Almanya’ya yapılan ihracat 12 milyar 114 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 9 milyar 938 milyon dolar ile ABD, 7 milyar 501 milyon dolar ile Birleşik Krallık, 7 milyar 460 milyon dolar ile İtalya ve 7 milyar 355 milyon dolar ile Irak takip etti. İlk 5 ülkeye yapılan ihracat, toplam ihracatın %30,7’sini oluşturdu.
İthalatta Rusya Federasyonu ilk sırayı aldı. Temmuz ayında Rusya Federasyonu’ndan yapılan ithalat 4 milyar 374 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 3 milyar 804 milyon dolar ile Çin, 1 milyar 779 milyon dolar ile Almanya, 1 milyar 446 milyon dolar ile İsviçre, 1 milyar 389 milyon dolar ile ABD izledi. İlk 5 ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın %43,7’sini oluşturdu.
Ocak-Temmuz döneminde ithalatta ilk sırayı Rusya Federasyonu aldı. Rusya Federasyonu’ndan yapılan ithalat 32 milyar 116 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 23 milyar 887 milyon dolar ile Çin, 13 milyar 279 milyon dolar ile Almanya, 8 milyar 971 milyon dolar ile ABD, 7 milyar 956 milyon dolar ile İtalya izledi. İlk 5 ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın %41,7’sini oluşturdu.
Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ihracat %5,5 azaldı
Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre; 2022 yılı Temmuz ayında bir önceki aya göre ihracat %5,5 azalırken, ithalat %2,2 arttı. Takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ise; 2022 yılı Temmuz ayında bir önceki yılın aynı ayına göre ihracat %9,3, ithalat %36,0 arttı.
Yüksek teknolojili ürünlerin imalat sanayi ihracatı içindeki payı %2,2 oldu
Teknoloji yoğunluğuna göre dış ticaret verileri, ISIC Rev.4 sınıflaması içinde yer alan imalat sanayi ürünlerini kapsamaktadır. Temmuz ayında ISIC Rev.4’e göre imalat sanayi ürünlerinin toplam ihracattaki payı %94,2’dir. Yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ihracatı içindeki payı %2,2’dir. Ocak-Temmuz döneminde ISIC Rev.4’e göre imalat sanayi ürünlerinin toplam ihracattaki payı %94,5’tir. Ocak-Temmuz döneminde yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ihracatı içindeki payı %2,8’dir.
Temmuz ayında imalat sanayi ürünlerinin toplam ithalattaki payı %73,2’dir. Yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ithalatı içindeki payı %10,2’dir. Ocak-Temmuz döneminde imalat sanayi ürünlerinin toplam ithalattaki payı %69,8’dir. Ocak-Temmuz döneminde yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ithalatı içindeki payı %9,6’dır.
Özel ticaret sistemine göre ihracat 2022 yılı Temmuz ayında 16 milyar 989 milyon dolar oldu
Özel ticaret sistemine göre, 2022 yılı Temmuz ayında, ihracat bir önceki yılın aynı ayına göre %9,2 artarak 16 milyar 989 milyon dolar, ithalat %34,1 artarak 26 milyar 603 milyon dolar olarak gerçekleşti.
Temmuz ayında dış ticaret açığı %124,9 artarak 4 milyar 276 milyon dolardan, 9 milyar 614 milyon dolara yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2021 Temmuz ayında %78,4 iken, 2022 Temmuz ayında %63,9’a geriledi.
İhracat 2022 yılı Ocak-Temmuz döneminde 134 milyar 958 milyon dolar oldu
Özel ticaret sistemine göre ihracat, 2022 yılı Ocak-Temmuz döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine göre %17,3 artarak 134 milyar 958 milyon dolar, ithalat %38,0 artarak 194 milyar 740 milyon dolar olarak gerçekleşti.
Ocak-Temmuz döneminde dış ticaret açığı %129,6 artarak 26 milyar 38 milyon dolardan, 59 milyar 782 milyon dolara yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2021 Ocak-Temmuz döneminde %81,5 iken, 2022 yılının aynı döneminde %69,3’e geriledi.
Yıllık verilere dayalı olarak hesaplanan bağımsız yıllık gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH), zincirlenmiş hacim endeksiyle 2021 yılında bir önceki yıla göre %11,4 arttı.
Üretim yöntemine göre cari fiyatlarla GSYH, 2021 yılında bir önceki yıla göre %43,6 artarak 7 trilyon 248 milyar 789 milyon TL oldu. Gayrisafi yurt içi hasılada en yüksek payı 2021 yılında %22,2 ile imalat sanayi aldı. İmalatı, %13,0 ile toptan ve perakende ticaret; motorlu kara taşıtlarının ve motosikletlerin onarımı ve %8,8 ile ulaştırma ve depolama sektörü izledi. Yıllık gayrisafi yurt içi hasılada en düşük pay hanehalklarının işverenler olarak faaliyetleri için gerçekleşti.
Kişi başına gayrisafi yurt içi hasıla 2021 yılında 86 bin 144 TL oldu
Kişi başına GSYH, 2021 yılında cari fiyatlarla 86 bin 144 TL, ABD doları cinsinden 9 bin 592 dolar oldu.
Konaklama ve yiyecek hizmeti faaliyetleri %43,4 ile en çok büyüyen sektör oldu
I-Konaklama ve yiyecek hizmeti faaliyetleri %43,4, R-Kültür, sanat, eğlence, dinlence ve spor %30,1 ve J-Bilgi ve iletişim %21,8 ile 2021 yılında en çok büyüyen sektörler oldu. T-Hanehalklarının işverenler olarak faaliyetleri %13,5, K-Finans ve sigorta faaliyetleri %6,3, A-Tarım, ormancılık ve balıkçılık faaliyetleri %2,9 ile en çok küçülen sektörler oldu.
Yerleşik hanehalkı nihai tüketim harcamaları 2021 yılında bir önceki yıla göre %15,3 arttı
Yerleşik hanehalkı nihai tüketim harcamaları 2021 yılında bir önceki yıl zincirlenmiş hacim endeksine göre %15,3 arttı. Yerleşik hanehalkı nihai tüketim harcamalarının cari değerlerle GSYH içindeki payı %54,9 oldu. Hanehalkı harcamalarında en yüksek payı alan harcama grupları sırasıyla, %23,4 ile gıda ve alkolsüz içecekler, %16,2 ile ulaştırma ve %13,2 ile konut, su, elektrik, gaz ve diğer yakıtlar oldu.
Devletin nihai tüketim harcamaları 2021 yılında bir önceki yıla göre %2,6 arttı
Devletin nihai tüketim harcamalarının GSYH içindeki payı 2021 yılında %13,1 olurken, gayrisafi sabit sermaye oluşumunun payı %28,1 olarak gerçekleşti. Bir önceki yıl zincirlenmiş hacim endeksine göre, devletin nihai tüketim harcamaları %2,6 artarken, gayrisafi sabit sermaye oluşumu ise %7,4 arttı.
Mal ve hizmet ihracatı 2021 yılında %24,9, ithalatı ise %2,4 arttı
Mal ve hizmet ihracatı 2021 yılında zincirlenmiş hacim endeksi olarak %24,9, ithalatı ise %2,4 arttı. Harcama yöntemine göre cari GSYH ana bileşenleri içerisinde toplam mal ve hizmet ihracatının payı %35,3, ithalatının payı ise %35,5 oldu.
İşgücü ödemeleri 2021 yılında %31,7 arttı
Gelir yöntemiyle gayrisafi yurt içi hasıla hesaplamalarına göre işgücü ödemeleri, 2021 yılında bir önceki yıla göre %31,7 artarken, brüt işletme artığı/karma gelir %50,7 arttı.
İşgücü ödemelerinin gayrisafi katma değer içindeki payı %30,1 oldu
İşgücüne yapılan ödemelerin cari gayrisafi katma değer içindeki payı 2020 yılında %32,9 iken bu oran 2021 yılında %30,1 oldu. Net işletme artığı/karma gelirin payı ise 2020 yılında %49,4 iken 2021 yılında %52,5 oldu.
GSYH 2022 yılı ikinci çeyrek ilk tahmini; zincirlenmiş hacim endeksi olarak, bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %7,6 arttı.
Finans ve sigorta faaliyetleri 2022 yılı ikinci çeyreğinde %26,6 arttı
GSYH’yi oluşturan faaliyetler incelendiğinde; 2022 yılı ikinci çeyreğinde bir önceki yıla göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak; finans ve sigorta faaliyetleri %26,6, hizmet faaliyetleri %18,1, mesleki, idari ve destek hizmet faaliyetleri %11,0, sanayi %7,8, bilgi ve iletişim faaliyetleri %5,3, gayrimenkul faaliyetleri %4,1, diğer hizmet faaliyetleri %1,9 ve kamu yönetimi, eğitim, insan sağlığı ve sosyal hizmet faaliyetleri %1,7 arttı. Tarım, ormancılık ve balıkçılık %2,9 ile inşaat sektörü ise %10,9 azaldı.
Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış GSYH zincirlenmiş hacim endeksi, bir önceki çeyreğe göre %2,1 arttı. Takvim etkisinden arındırılmış GSYH zincirlenmiş hacim endeksi, 2022 yılı ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %7,3 arttı.
GSYH 2022 yılının ikinci çeyreğinde cari fiyatlarla 3 trilyon 418 milyar 967 milyon TL oldu
Üretim yöntemiyle Gayrisafi Yurt İçi Hasıla tahmini, 2022 yılının ikinci çeyreğinde cari fiyatlarla bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %114,6 artarak 3 trilyon 418 milyar 967 milyon TL oldu. GSYH’nin ikinci çeyrek değeri cari fiyatlarla ABD doları bazında 219 milyar 335 milyon olarak gerçekleşti.
Yerleşik hanehalklarının tüketim harcamaları 2022 yılı ikinci çeyreğinde %22,5 arttı
Yerleşik hanehalklarının tüketim harcamaları, 2022 yılının ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak %22,5 arttı. Devletin nihai tüketim harcamaları %2,3, gayrisafi sabit sermaye oluşumu %4,7 arttı.
Mal ve hizmet ihracatı 2022 yılı ikinci çeyreğinde %16,4, ithalatı ise %5,8 arttı
Mal ve hizmet ihracatı, 2022 yılının ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak %16,4, ithalatı ise %5,8 arttı.
İşgücü ödemeleri 2022 yılı ikinci çeyreğinde %66,4 arttı
İşgücü ödemeleri, 2022 yılının ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %66,4, net işletme artığı/karma gelir ise %134,7 arttı.
İşgücü ödemelerinin Gayrisafi Katma Değer içerisindeki payı %25,4 oldu
İşgücü ödemelerinin cari fiyatlarla Gayrisafi Katma Değer içerisindeki payı geçen yılın ikinci çeyreğinde %32,6 iken bu oran 2022 yılında %25,4 oldu. Net işletme artığı/karma gelirin payı ise %49,2 iken %54,0 oldu.
Wi-Fi ağ performansı özellikle birden fazla internet cihazının bağlı olduğu ağlarda oldukça ciddi bir konu. En yeni ekran kartları, oyun konsolları veya cep telefonları ve tabletlerle donatılmış süper hızlı PC’lerde oyun oynamanın kullanıcıların günlük yaşamlarında artan önemini Keenetic olarak anlıyoruz. En iyi oyun deneyiminde donanımın kalitesi hikayenin sadece bir bölümünü oluşturuyor. Ne kadar yetenekli bir oyuncu olursanız olun düşük gecikmeli, lagsız bir internet bağlantısı olmadan çevrimiçi ve rekabetçi oyunlarda başarılı olamazsınız. Ağ verimini optimize eden doğru yönlendiriciyi seçmek, e-spor alanındaki başarılarınız için çok önemli bir rol oynar.
Keenetic, Wi-Fi ağ performansı konusunu son derece ciddiye alıyor. Mutlu ve kesintisiz bir oyun deneyimi için gereken tüm ihtiyaçlarınızı sağlayan geniş bir Mesh Wi-Fi router cihaz, VDSL/ADSL ve 4G modem ailesine sahip.
Keenetic, minimum ping, lag (gecikme) süresi ile dikkat çeken ürünlere sahip. İnternet performansı sadece alabileceğiniz maksimum hızdan ibaret değildir. Aynı zamanda, daha kaliteli internet erişimi için lag (gecikme) performansı da oldukça önemlidir. Deneyimlerimize göre, çevrimiçi oyun, sesli ve görüntülü telefon ve konferans için gecikme, performansı ve son kullanıcı deneyimini hızdan çok daha fazla etkiler.
Ev ağınız 10 milisaniyelik boşta ping süresine sahip olabilir ki bu gidiş-dönüş için oldukça iyi bir süredir. Ancak çalışma koşulları ve yüksek yük altında 600 milisaniye veya daha fazla gidiş dönüş süreleri yaşayabilirsiniz. Sinir bozucu oyun performansı da dahil olmak üzere bu kötü kullanıcı deneyiminin temel nedeni 60 kat daha kötü olan ping süresidir.
Ayrıca, internet ağ altyapısı paketleri işleyen birçok cihaza sahiptir ve her cihazın içinde uygun paket iletme veya yönlendirmeyi sağlamak için arabellekler (buffer) bulunur. Ağdaki bu arabellekler çok büyük ve dolduğunda, verimi artırmazlar, bunun yerine gecikmeye neden olurlar. Bu olguya da Bufferbloat deniyor.
Aktif Kuyruk Yönetimi – Active Queue Management – AQM
Bufferbloat’ı düzeltmek için Keenetic, CAKE’e (Common Applications Kept Enhanced) dayalı tescilli Aktif Kuyruk Yönetimi (Active Queue Management – AQM) algoritmalarını uygular ve trafiği hattın mevcut kapasitesine göre şekillendirerek ağ gecikmelerini azaltır ve ağ arabelleklerini mümkün olduğunca etkili bir şekilde işlerken gecikmeyi en aza indirir. Hattın mevcut kapasitesini manuel olarak ayarlayabilirsiniz veya Keenetic hattı sizin yerinize izleyebilir ve mümkün olan en düşük gecikmeleri korumak için ayarları dinamik olarak ayarlayabilir.
Oyuna duyarlı IntelliQoS önceliklendirme yönetimi
Keenetic, gelen ve giden trafiğe öncelik vermek için düşük ile en yüksek trafik önceliğine kadar her yönde yedi öncelik sırası kullanır.
Örneğin; PC’nizde veya konsolunuzda en iyi oyun deneyimini sağlamanın en basit yolu, ağ ana bilgisayarını en yüksek öncelik sırasına atamaktır. Ancak bu durumda, belirtilen ana bilgisayardan gelen tüm trafik, oyun ve oyun dışı veriler de dahil olmak üzere maksimum önceliğe sahip olacaktır. Bu nedenle, bir oyun güncellendiğinde, en yüksek öncelik sırası aracılığıyla sunulan bir indirme, ağ performansını ciddi şekilde etkiler. Farklı trafik türlerini farklı öncelik sıralarına ayırmak daha iyi bir çözüm olabilir.
Uygulamaları ayırt etmek için Keenetic, benzersiz IntelliQoS özelliğine sahiptir. IntelliQoS’da, uygulama düzeyinde görünürlükle ağ trafiğine ilişkin ayrıntılı bilgiler sağlamak için bir Rohde & Schwarz R&S®PACE 2 trafik denetleme motoru entegre edilmiştir. IntelliQoS, performansı en iyi şekilde artırmak için en popüler oyunların ve çevrimiçi oyun platformlarının yaklaşık 150’sinin trafiğini algılar. Keenetic, IntelliQoS ayarlarına göre tanınan oyunların trafiğine ve kayıtlı cihaz öncelik sırasına göre kalan, kategorize edilmemiş trafiğe öncelik verir.
IntelliQoS sayesinde aynı anda yüksek verim ve düşük gecikme ile harika bir oyun deneyimi elde edebilirsiniz. Ek olarak, günlük terabaytlarca veriyi taşımadığınız sürece, gerçek hayatta oyunlarda, akışta veya evden çalışırken 50 Mbps ile 100 Mbps bağlantı arasında bir fark görmeyeceğiniz için Keenetic internet bağlantı tarifelerinde tasarruf etmenizi sağlayabilir.
Daha iyi verim için donanım boşaltma (hardware offloading)
Tüm gigabit Keenetic routerlar, IntelliQoS etkinleştirildiğinde bile kablolu bilgisayarların yönlendirme performansını artırmak için bir donanım ağ hızlandırıcı motoruna sahiptir. KeeneticOS’taki boşaltma, diğer görevler için işlem gücünü serbest bırakırken, kararları iletmek için CPU’ya bağlı kalmayarak verimi artırır. Boşaltma etkinleştirilmiş gigabit internet bağlantısı için kablolu yönlendirme verimi yaklaşık 950 Mbps olacaktır. Profesyonel çevrimiçi oyunlar için oyun makinenize bir gigabit ethernet kablosu bağlamak en uygun bağlantı seçeneğidir.
Eşzamanlı oyun ve VPN görevleri
Keenetic, konsollar ve akıllı TV’ler dahil olmak üzere sadece belirli cihazların VPN bağlantılarını kullanmasına olanak tanıyan eşzamanlı oyun ve VPN işlevlerini desteklerken, diğerleri VPN olmadan internet erişimini kullanabilir.
Özelleştirilebilir güçlü Wi-Fi Mesh Sistemi
Mobil cihazlarda oynuyorsanız (örneğin PUBG Mobile gibi) Keenetic, sizin için mükemmel bir Mesh Wi-Fi sistemi uygulamasına sahiptir. Ağınıza Mesh Wi-Fi genişleticiler ekleyin ve kablosuz performansı iyileştirmek için ev cihazlarını farklı Mesh noktaları ve Wi-Fi bantları arasında düzenleyin. Performansı daha da artırmak için ana router ve genişleticiler arasında kablolu bağlantılar kullanın. Keenetic Mesh Wi-Fi sistemi, tüm VDSL/ADSL, 4G ve Fiber modem/router cihazlarda çalışır. Bu tür bir entegrasyon, genel ağ gecikmesini en aza indirmeye yardımcı olur ve ev ağı ve internet bağlantıları üzerinde, harici modem gerektiren diğer ağ sistemlerinde imkansız olan tek bir kontrol noktası sağlar.
Multi-WAN ile durmadan daha ileriye
Keenetic, bağlantı türlerinden bağımsız olarak size birden fazla İSS (İnternet Servis Sağlayıcı) kullanma özgürlüğü verir. Keenetic’in öne çıkan önemli bir özelliği, 4G, VDSL, ADSL, Ethernet, Fiber ve Wi-Fi bağlantıları kullanarak yük devretme (failover) ve yük dengeleme (load balancing) için aynı anda birden fazla ISP’ye kolayca bağlanabilme kapasitesidir. Bir ISP’den hizmet kesintisi yaşarsanız, Keenetic yönlendiriciniz otomatik olarak ve sorunsuz bir şekilde çalışan farklı bir ISP’ye geçer, böylece oyun mümkün olduğunca sorunsuz devam eder.
Sürekli güncellemelerle hep önde olun
İnternet ve ağ iletişimi sürekli olarak geliştiğinden, tüm yeni Keenetic cihazları, akıllı telefonlarımız ve mobil cihazlarımıza alıştığımız gibi sürekli yazılım destek ve iyileştirmesi ile birlikte gelir. Satılan her Keenetic cihazı, en az üç yıl işletim sistemi güncellemelerine hak kazanır. Güncellemeler, hata düzeltmelerini ve güvenlik önlemlerini, heyecan verici yeni özellikleri içerir.
Her Keenetic cihazı, kullanıcı onayı ile kullanıcı tanımlı bir programa göre kendini otomatik olarak güncelleyebilir. İşletim sistemi yedeklemesi için çift flash bellek tasarımı, hatasız otomatik yükseltmeler sağlar. İşletim sisteminin yeni bir sürümü mevcut olduğunda, cihaz onu indirip flash belleğe kaydedecek ve işlemleri kesintiye uğratmadan arka planda doğrulayacaktır. Ardından Keenetic, yeni işletim sistemi sürümünü çalıştırmaya yeniden başlar ve yeniden başlatma yalnızca bir dakika sürer. Bu nedenle, otomatik güncellemeler, planlanan aralıkta ağınıza yalnızca bir dakikalık kesinti süresine mal olur.
Durak Tekstil konfeksiyon üretimine sanat ve güç katıyor
Konfeksiyon ve moda endüstrisine yönelik farklı özelliklerdeki nitelikli ipliklere sahip olan Durak Tekstil, katıldığı sektörel fuarlarda ürünleriyle olduğu kadar, çok renklilik, sanat ve tasarım yönleriyle de dikkat çekiyor. CNR KONFEK’i başarılı bir şekilde geride bırakan firma, IGM 2022 ve Fashion Tech İzmir fuarlarında sektörle tekrar buluşacak.
Endüstriyel dikiş ve nakış ipliklerinin önde gelen üreticilerinden Durak Tekstil, geliştirdiği ve ürettiği birbirinden renkli ve farklı özelliklerdeki ürünleriyle konfeksiyon ve hazır giyim endüstrisine değer katıyor. Sentetik, doğal ve geri dönüşümlü birçok farklı ipliği portföyünde barındıran Durak Tekstil, tasarım ve fonksiyonelliği buluşturan yeniliklere imza atıyor. Konfeksiyon endüstrisiyle bağlarını her geçen gün daha da güçlendiren firma, katıldığı fuarlarda sadece yenilikçi ürünlerini sergilemiyor aynı zamanda sürdürülebilirlik ve sanat odaklı vizyonunu da sunuyor.
3-6 Ağustos tarihleri arasında IFM’de düzenlenen CNR KONFEK 2022 fuarına katılan Durak Tekstil, 8-11 Eylül tarihlerinde TÜYAP’ta gerçekleştirilecek IGM 2022 fuarında ve ardından 12-15 Ekim arasında Fashion Tech İzmir fuarında sektörle buluşmaya devam edecek. Sürdürülebilirlik ve AR-GE odaklı çalışmalarıyla fark yaratan firma, doğal, teknik ve geri dönüşümlü iplik konseptleriyle donatılan stant konseptiyle ayrıca sanatsal yaratıcılığı da öne çıkarıyor. Yüksek potansiyele sahip bir pazara seslendiklerini söyleyen Durak Tekstil Yönetim Kurulu Üyesi ve Pazarlama Direktörü Yiğit Durak, konfeksiyon endüstrisinin bütün tedarik zinciriyle bir araya gelmenin markaları açısından büyük önem taşıdığını dile getirdi.
“Kendimizi sadece bir iplik üreticisi olarak görmüyoruz, yatak endüstrisinden ayakkabı endüstrisine, otomotiv iç dekorasyonundan teknik uygulamalara kadar hizmet verdiğimiz bütün segmentler için yaratıcı dikiş ve nakış çözümleri geliştirmeye odaklandık” diyen Durak, güçlü ürün portföyleri ve boyama kapasiteleriyle endüstriyel bir çözüm sağlayıcı olduklarının altını çizdi. Durak şunları söyledi; “Sektörde 50 yıllık deneyime ve küresel pazara ulaşan bir güce sahip olan Durak Tekstil, konfeksiyon sektöründeki büyüme potansiyelini her zaman dikkate almıştır. Polyester ve doğal elyaftan üretilen ipliklerimizin yanı sıra, teknik özellikli ipliklerimizle konfeksiyon sektörüne katma değeri yüksek ürünler sunabiliyoruz. Kurumsal olarak kalite odaklı bir firma olduğumuz için, pazardaki marka değerimizi kalite ile eşanlamlı hale getirmeyi ilke edindik ve başarılı sonuçlar aldık. Bu bağlamda hem yerli hem de uluslararası konfeksiyon endüstrisine cazip ürünler sunmayı sürdüreceğiz. Katıldığımız fuarlarda temelde kalitemizi, AR-GE gücümüzü ve tasarım/sanat kabiliyetimizi gözler önüne seriyoruz. Konfeksiyon tedarik zinciri ipliklerimizin sağladığı fonksiyonelliği ve tasarım gücünü büyük bir ilgiyle karşılıyor.”
“Hızlanan moda ve artan çeşitlilik talebi için iplikte en güvenilir partneriz”
Moda ve perakende sektöründe hem sezonların hızlandığına hem de kişiselleştirilmiş olan ürünlere talebin arttığına dikkat çeken Yiğit Durak, bir sezonda artık 2 değil 4 ve daha fazla koleksiyonun pazara sunulduğuna değindi. Durak; “Konfeksiyon sektörü çok büyük bir pazar talebi ile karşı karşıya. Hem üretim süreleri daraldı hem de daha fazla ürün çeşitliliğini, daha az miktarda üretmeleri gerekiyor. Tedarik zincirlerini de bu hızlanma ve çeşitlenmeye bağlı olarak tekrar organize etmeleri gerekiyor. O nedenle güvenilir partnerlere ihtiyaçları var. Durak Tekstil olarak kendimizi konfeksiyon endüstrisinin güvenilir bir partneri olarak konumlandırıyoruz. Gerek ürün çeşitliliğimiz gerekse boyama ve renk zenginliğimiz de bu gücümüzü ortaya koyuyor. Dolayısıyla müşterilerimizin bizden talep ettiği iplikleri onlara en kısa sürede ve istedikleri adette sağlayabiliyoruz, bunu yaparken kaliteden ödün vermiyor ve gerekli bütün standartları karşılıyoruz” dedi.
Sürdürülebilirlik ve fonksiyonellik tasarımda buluşuyor
Durak Tekstil’i sürdürülebilir bir tekstil firması olarak tanımlayan Yiğit Durak, ham madde tedarikinden üretim süreçlerine kadar bu çerçevede hareket edildiğini açıkladı. “İlk başta temiz su kaynakları olmak üzere doğal kaynakların korunması için gerekli yatırımlar yapıldı ve başarılı sonuçlar alındı” diyen Durak, karbon ayak izlerini her yıl daha da aşağıya çekildiği ve kullanılan doğal gaz miktarından %25 tasarruf sağlayan geri dönüşüm tesisinin de başarıyla çalıştığı bilgisini verdi.
AR-GE departmanının geliştirdiği yeni fonksiyonel ipliklerin farklı kullanım alanlarına hitap ettiğini belirten Durak sözlerini şöyle sürdürdü: “Sürdürülebilir bir tekstil firması olarak fonksiyonelliği öne çıkarmak stratejik bir adımdı ve biz bunu uzun yıllardır yapıyoruz. Bugüne kadar 19 AR-GE projemiz devlet desteği alarak başarıyla tamamlandı. Örneğin geç tutuşur aramid ipliklerimiz bu projelerden biriydi. İletken ipliklerimizle akıllı tekstil ve giyim ürünlerinde oldukça yenilikçi uygulamalar gerçekleştirebiliyoruz. Reflektör ipliklerimiz güvenlik amaçlı giysilerin yanı sıra dekoratif uygulamalar için de ideal bir çözüm oluşturuyor.”
Konfeksiyon endüstrisi için de cazip ürünler geliştirdiklerini anlatan Durak; “Özellikle hasta ve yaşlılardaki denge sorununun giderilmesine yardımcı olacak yeni ürünümüz için geliştirmeler son safhasında bulunuyor. Bunun yanı sıra tere, kokuya, mantar oluşumuna engel olan ipliklerimiz bulunuyor. Bu iplikler sayesinde giysiler daha güvenli ve konforlu hale geliyor. Üstün mukavemet güçlerine sahip ipliklerimiz, ayrıca üstün esneklikleri ve renk çeşitlilikleri ile konfeksiyon üretiminde her türlü nakış ve süsleme işleminde başarılı performans gösteriyor. Boyama konusunda ise bu yıl içinde yaptığımız yeni yatırım ile boya çeşitlilik ve üretim kapasitemiz artış elde etti. Ürettiğimiz boyalı iplik numunelerini özel kod plakalarıyla saklıyoruz ve müşterilerimiz daha sonra talep ettiğinde aynı renk ve teknik özelliklerde tekrar üretim gerçekleştiriyoruz. Bu marka ve üretim devamlılığı açısından konfeksiyon profesyonellerinin özellikle aradığı bir avantajdır. Bunun yanı sıra, renk eşleştirmeler ve renk uygunlukları için üreticilerden gelen talep doğrultusunda yeni gelişmeleri sektöre duyuracağız” diye konuştu.
“Önümüzdeki dönemde sektörle iş birliklerimiz artacak”
Hem Türkiye’de hem de uluslararası alanda düzenlenen önde gelen fuarlara katılmaya devam edeceklerini belirten Yiğit Durak, fuarlarda ciddi görüşmeler gerçekleştirdiklerini ve bunlardan olumlu dönüşler aldıklarını söyledi. Durak sözlerini şöyle tamamladı: “İlk defa düzenlenen CNR KONFEK fuarı sektörel buluşmayı sağlaması ve yoğun ziyaretçi sayısıyla bizleri memnun etti. Sektörün birçok bileşeni bu fuarda yer aldı. Eylül ayında sektör için çok büyük öneme sahip IGM 2022 fuarında 120 m2’lik standımızda ziyaretçilerimizi ağırlayacağız. IGM bizlerin de çok önem verdiği bir fuar. Yerel ve uluslararası endüstriye sunmak için bu platformda en yeni ürünlerimizi, uygulama olanaklarını ve sanatsal yaratıcılığımızı öne çıkaracağız. Konfeksiyon sektörüyle üçüncü buluşma adresimiz ise İzmir olacak. Fashion Tech 2022 yerel bir fuar olmasına karşın büyüme potansiyeli ile dikkat çekiyor. Geçen yıl sponsor olarak desteğimizi verdiğimiz fuara bu yıl da katılarak konfeksiyon ve moda üreticileriyle, tasarımcılarla buluşmak için sabırsızlanıyoruz.”