EkonomiSanayi-Teknoloji

Ekonomi-teknoloji haberleri, TUİK verileri (15.12.2021)

Ücretli Çalışan İstatistikleri, Ücretli çalışan sayısı yıllık %8,6 arttı
Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında ücretli çalışan sayısı 2021 Ekim ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %8,6 arttı. Ücretli çalışan sayısı bir önceki yılın aynı ayında 12 milyon 796 bin 011 kişi iken, 2021 yılı Ekim ayında 13 milyon 896 bin 250 kişi oldu.
Ücretli çalışanların alt detaylarına bakıldığında; 2021 yılı Ekim ayında ücretli çalışan sayısı yıllık olarak sanayi sektöründe %7,2, inşaat sektöründe %8,2 ve ticaret-hizmet sektöründe %9,6 arttı.
Ücretli çalışan sayısı aylık %0,5 arttı
Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında ücretli çalışan sayısı 2021 Ekim ayında bir önceki aya göre %0,5 arttı.
Ücretli çalışanların alt detaylarına bakıldığında; 2021 yılı Ekim ayında ücretli çalışanlar aylık olarak sanayi sektöründe %0,3 arttı, inşaat sektöründe %0,3 azaldı ve ticaret-hizmet sektöründe %0,7 arttı.
Kayseri’de 2021 yılı Kasım ayında 3 808 adet konut satıldı
Türkiye İstatistik Kurumundan alınan verilere göre, 2021 yılı Kasım ayı itibarıyla Kayseri ilinde toplam konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre %67,5 artarak ve bir önceki aya göre %36,5 artarak 3 808 adet oldu. Kayseri ili 3 808 konut satışı ile Türkiye genelindeki toplam konut satışlarından %2,1 pay aldı.

Türkiye genelinde Kasım ayında ipotekli konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre %61 artarak 39 366 oldu. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı %22 olarak gerçekleşti.
2021 Kasım ayında Kayseri’de diğer satış türleri sonucunda 3 061 konut el değiştirdi. 2021 yılı Kasım ayında Kayseri’deki ipotekli konut satışları 747 adet olarak gerçekleşti. 2021 yılı Kasım ayında Kayseri ilinde satılan konutlardan ipotekli olarak satılanların oranı %19,6 oldu. İpotekli satılan konutların oranı geçen yılın aynı ayına göre %82,6 artarak 747 adet olmuştur. Türkiye genelinde 2021 yılı Kasım ayı itibarıyla toplam konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre, %59 artarak ve bir önceki aya göre %30,1 artarak 178 814 adet oldu. Kayseri ilinde 2021 yılı Kasım ayı itibarıyla toplam konut satışları içindeki diğer konut satış payı (%80,4) olurken Türkiye genelinde bu oran (%78) olarak gerçekleşti.
Konut Satış İstatistikleri, Türkiye genelinde Kasım ayında 178 bin 814 konut satıldı
Türkiye genelinde konut satışları Kasım ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %59,0 artarak 178 bin 814 oldu. Konut satışlarında İstanbul 31 bin 706 konut satışı ve %17,7 ile en yüksek paya sahip oldu. Satış sayılarına göre İstanbul’u 17 bin 117 konut satışı ve %9,6 pay ile Ankara, 11 bin 116 konut satışı ve %6,2 pay ile İzmir izledi. Konut satış sayısının en az olduğu iller sırasıyla 36 konut ile Hakkari, 65 konut ile Ardahan ve 98 konut ile Bayburt oldu.
Konut satışları Ocak-Kasım döneminde %9,2 azaldı
Konut satışları Ocak-Kasım döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre %9,2 azalışla 1 milyon 265 bin 353 olarak gerçekleşti.
İpotekli konut satışları 39 bin 366 olarak gerçekleşti
Türkiye genelinde ipotekli konut satışları Kasım ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %61,0 artış göstererek 39 bin 366 oldu. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı %22,0 olarak gerçekleşti. Ocak-Kasım döneminde gerçekleşen ipotekli konut satışları ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %55,4 azalışla 249 bin 270 oldu.
Diğer satış türleri sonucunda 139 bin 448 konut el değiştirdi
Türkiye genelinde diğer konut satışları Kasım ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %58,4 artarak 139 bin 448 oldu. Toplam konut satışları içinde diğer satışların payı %78,0 olarak gerçekleşti. Ocak-Kasım döneminde gerçekleşen diğer konut satışları ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %21,7 artışla 1 milyon 16 bin 83 oldu.
İlk el konut satış sayısı 55 bin 706 olarak gerçekleşti
Türkiye genelinde ilk el konut satış sayısı, Kasım ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %52,0 artarak 55 bin 706 oldu. Toplam konut satışları içinde ilk el konut satışının payı %31,2 oldu. İlk el konut satışları Ocak-Kasım döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %11,1 azalışla 384 bin 776 olarak gerçekleşti.
İkinci el konut satışlarında 123 bin 108 konut el değiştirdi
Türkiye genelinde ikinci el konut satışları Kasım ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %62,4 artış göstererek 123 bin 108 oldu. Toplam konut satışları içinde ikinci el konut satışının payı %68,8 oldu. İkinci el konut satışları Ocak-Kasım döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %8,3 azalışla 880 bin 577 olarak gerçekleşti.
Yabancılara Kasım ayında 7 bin 363 konut satışı gerçekleşti
Yabancılara yapılan konut satışları Kasım ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %48,4 artarak 7 bin 363 oldu. Toplam konut satışları içinde yabancılara yapılan konut satışının payı %4,1 oldu. Yabancılara yapılan konut satışlarında ilk sırayı 2 bin 922 konut satışı ile İstanbul aldı. İstanbul’u sırasıyla bin 917 konut satışı ile Antalya, 428 konut satışı ile Ankara izledi.
Yabancılara yapılan konut satışı, Kasım 2021
Yabancılara yapılan konut satışları Ocak-Kasım döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %39,4 artarak 50 bin 735 oldu.
Ülke uyruklarına göre en çok konut satışı İran vatandaşlarına yapıldı
Kasım ayında İran vatandaşları Türkiye’den bin 406 konut satın aldı. İran vatandaşlarını sırasıyla bin 75 konut ile Irak, 836 konut ile Rusya Federasyonu vatandaşları izledi.
Tarım ürünleri üretici fiyat endeksi (Tarım-ÜFE) yıllık %24,35, aylık %4,57 arttı
Tarım-ÜFE’de (2015=100), 2021 yılı Kasım ayında bir önceki aya göre %4,57, bir önceki yılın Aralık ayına göre %21,22, bir önceki yılın aynı ayına göre %24,35 ve on iki aylık ortalamalara göre %22,36 artış gerçekleşti.
Sektörlerde bir önceki aya göre tarım ve avcılık ürünleri ve ilgili hizmetlerde %4,29, balık ve diğer balıkçılık ürünlerinde %5,73, ormancılık ürünleri ve ilgili hizmetlerde %12,09 artış gerçekleşti. Ana gruplarda bir önceki aya göre canlı hayvanlar ve hayvansal ürünlerde %2,37 artış, tek yıllık bitkisel ürünlerde %8,34 artış, çok yıllık bitkisel ürünlerde %1,81 azalış gerçekleşti.
Yıllık Tarım-ÜFE’ye göre 9 alt grup daha düşük, 5 alt grup daha yüksek değişim gösterdi
Yıllık artışın düşük olduğu alt gruplar sırasıyla, %4,67 ile çeltik ve %5,07 ile üzüm oldu. Buna karşılık, yıllık artışın yüksek olduğu alt gruplar ise sırasıyla, %105,21 ile lifli bitkiler, %43,03 ile tahıllar (pirinç hariç), baklagiller ve yağlı tohumlar ve  %36,63 ile canlı kümes hayvanları ve yumurtalar oldu. Bir önceki yılın aynı ayına göre en fazla azalış gösteren alt grup ise %14,19 ile turunçgiller oldu.
Aylık Tarım-ÜFE’ye göre 7 alt grup daha düşük, 7 alt grup daha yüksek değişim gösterdi
Bir önceki aya göre azalış gösteren alt gruplar sırasıyla, %18,99 ile tropikal ve subtropikal meyveler ve %0,57 ile yumuşak çekirdekli meyveler ve sert çekirdekli meyveler oldu. Buna karşılık, aylık artışın yüksek olduğu alt gruplar ise sırasıyla, %25,32 ile lifli bitkiler, %8,58 ile diğer ağaç ve çalı meyveleri ile sert kabuklu meyveler ve %7,40 ile tahıllar (pirinç hariç), baklagiller ve yağlı tohumlar oldu.
Kasım 2021’de, endekste kapsanan 90 maddeden, 25 maddenin ortalama fiyatında azalış olurken 6 maddenin ortalama fiyatında değişim olmadı. 59 maddenin ortalama fiyatında ise artış gerçekleşti.

Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası’ndan (TKYB) İşletmelere yönelik yeni AB hibeleri ve teknik yardım desteği

 Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası (TYKB) geçtiğimiz yıl, Türkiye’de kayıtlı istihdamın artırılmasına yönelik olarak Hazine ve Maliye Bakanlığı garantisi ile Dünya Bankası’ndan 316 milyon Avroluk bir kredi temin etti. Şimdi bu kredinin yardımıyla,  Avrupa Birliği tarafından fonlanan hibe bileşeni, işletmelerle buluşuyor.

“Kayıtlı İstihdam Yaratma Projesi” hibe bileşeni, Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası ile Dünya Bankası tarafından 14 Aralık 2021 tarihinde düzenlenen çevrim içi açılış toplantısında tanıtıldı.

Türkiye’nin kalkınması için farklı finansman imkânları sunmakta olan Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası, şimdi de işletmelere bir hibe imkânı sunuyor. Hibe projesi Avrupa Birliği (AB) tarafından, Türkiye’deki Mülteciler için Mali Yardım Programı kapsamında 80 milyon Avroluk bir bütçe ile finanse ediliyor. Dünya Bankası hibe fonlarını yönetirken aynı zamanda TKYB’ye teknik destek de veriyor. Ekonomik açıdan katma değer sağlamak üzere fonlar, KOBİ ve büyük işletmelere hibe ve teknik yardım olarak sunulacak. Cumhurbaşkanlığı onayı ile yürütülen bu hibe programı kapsamında, işlerini büyütmek ve kayıtlı istihdamı artırmak isteyen KOBİ ve büyük işletmeler, başvuru yaptıkları projenin büyüklüğüne göre 15 bin Avro ile 300 bin Avro arasında değişen hibe desteğinden faydalanabilecek.

Projelerin yüzde 70’ine kadar hibe desteği

Hibe programından Türkiye’de mülteci akınından en çok etkilenen İstanbul, Gaziantep, Hatay, Şanlıurfa, Adana, Mersin, Bursa, İzmir, Kilis, Konya, Ankara, Kahramanmaraş, Mardin, Kayseri, Kocaeli, Osmaniye, Diyarbakır, Malatya, Adıyaman, Batman, Sakarya, Manisa, Tekirdağ ve Denizli illerinde (24 il) faaliyet gösteren KOBİ ve daha büyük ölçekli işletmeler yararlanabilecek. Hibeler, işletmelerin proje maliyetlerinin yüzde 50 ila 70’ine varan kısmını karşılayacak. Dünya Bankası Çevresel ve Sosyal Standartları’na uyumlu olarak yürütülecek hibe programında, Türk vatandaşlarının istihdamının yanı sıra, mülteci istihdamı ve kadın istihdamı da teşvik edilecek.

Çalışan sayısı 49 kişiye kadar olan küçük işletmeler 15 bin ile 45 bin Avro, çalışan sayısı 50 ile 249 arasında olan orta büyüklükteki işletmeler 25 bin ile 125 bin Avro ve çalışan sayısı 250’den fazla olan daha büyük işletmeler ise 40 bin ile 300 bin Avro arasında bir hibe desteğinden yararlanabilecek.

Hibe programı kapsamında mali destek almaya hak kazanan işletmelerden, yeni istihdam sağladığı personelin en az yarısının Türk vatandaşı olması ve yaratılan istihdamı 18 ay boyunca koruması beklenecek. Program çerçevesinde, istihdam verileri aylık olarak takip edilecek ve SGK verileriyle de doğrulanacak.

AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer Landrut bu konuda şunları söyledi:Küçük, orta ve büyük işletmelere yatırım yapılması ve kayıtlı istihdam yaratılmasına yönelik toplam 80 milyon Avroluk AB desteğine sahip üç farklı hibe programını duyurmaktan mutluluk duyuyorum. AB’nin Dünya Bankası ile uzun süredir devam eden işbirliği temelinde ve Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası ile kurulan ortaklık yoluyla, ekonomik büyümeyi teşvik ederek, becerileri pekiştirerek, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini ele alarak ve insanların daha iyi yaşam sürmelerine yardımcı olarak değerli yardımlar sağlayacağız.

Bu fırsattan yararlanarak, Dünya Bankası ve Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası’ndan bu projenin tasarımında ve uygulanmasında yer alan tüm çalışma arkadaşlarımı kutlamak; Türkiye’deki iş dünyası için bu fırsatın yaratılması amacıyla kaynakların hızlı bir şekilde harekete geçirilmesi dolayısıyla da takdirlerimizi dile getirmek istiyorum.”

“Türkiye’nin elinde ciddi bir kaynak”

Dünya Bankası öncülüğünde Türkiye’nin alacağı bu finansman kaynağının lansmanı, TKYB’nin ev sahipliğinde tüm proje paydaşlarının katıldığı cevrim içi toplantıda yapıldı. Etkinlikte Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası Genel Müdürü İbrahim Öztop, Dünya Bankası Türkiye İnsani Kalkınma Programı Yöneticisi Heba Elgazzar ve Dünya Bankası Uygulama Yöneticisi Cem Mete birer konuşma yaptı.

Bu ölçekte bir hibe desteğini Türkiye’ye kazandırdıkları için son derece memnun olduklarını ifade eden Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası Genel Müdürü İbrahim Öztop, bu tür hibelerin Türkiye’nin kalkınma hedefleriyle beraber arz ettiği önemi vurgulayarak şunları söyledi: “İşletmelere hibe biçiminde kullandırılacak bu önemli kaynak, Türkiye’de yeni istihdam yaratılması ve işsizliğin azaltılmasında rol oynayacaktır. Bu nedenle bu hibe kaynağını ülkemizin sürdürülebilir ekonomik kalkınmasına yönelik değerli bir katkı olarak görüyoruz. Ayrıca, hibenin bir kısmı teknik yardım şeklinde dağıtılacak olup teknik ve kurumsal becerileri ve kapasiteyi geliştirme yoluyla işletmelere fayda sağlama ve onları güçlendirme amacıyla eğitimler de düzenlenecektir.” dedi.

Yaptığı açılış konuşmasında, Heba Elgazzar ise şunları ifade etti: Projenin zamanlaması, özellikle yoğun işgücü gerektiren sektörlerdeki KOBİ’ler başta olmak üzere işletmelerin sürdürülebilirliğinin ve kırılgan işçiler, kadınlar ve geçici koruma altındaki Suriyeliler için iş imkânı yaratılmasının, kapsayıcı ve eşit bir iyileşme sağlamak açısından elzem olduğunu süregelen pandemi ve artan ekonomik dalgalanma bağlamında özellikle yerindedir. Proje ayrıca, yaratılan istihdamın uzun vadede sürdürülebilir olmasını sağlamaya yardımcı olacak önemli bir beceri ve kapasite geliştirme bileşenini de içeriyor. Son olarak proje, Türkiye’de istihdam yaratmak suretiyle kapsayıcılığın artırılmasına yönelik olarak Dünya Bankası ile AB arasındaki işbirliği kapsamında kalkınma odaklı büyük finansman kaynaklarının harekete geçirilmesine güzel bir örnek teşkil etmektedir.”

Turquality İş Modeli Başarı Ödülü Progroup’un oldu

Türk markalarının yurtdışında global marka olmalarına liderlik eden Progroup, “Turquailty İş Modeli Başarı Ödülü”nün sahibi oldu. Ödülü, Progroup Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Salim Çam aldı.

20 yıldır Turquality alanında faaliyet gösteren Progroup, bugüne kadar 51 firmaya yaklaşık 500 milyon TL’nin üzerinde hibe Turquality desteği aldırırken, Turquality sürecini yönettiği bu firmaların global pazarlarda büyümesinin ekonomiye katkısının minumum 5.5 – 6 milyar TL’yi geçmesine öncülük etti.  

Turquality İş Modeli Başarı Ödülü’nü almaktan duydukları gururu ve mutluluğu anlatan Progroup Uluslararası Danışmanlık A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Salim Çam, şunları söyledi:

Ülkemizin devlet destekli ilk marka programı olan Turquality, işletmelerde bütçe yönetiminde stratejik planlamaya, marka yönetiminde satış pazarlamaya, dijitalleşmeden tedarik zincirinin yönetilmesine kadar uçtan uca tüm konuları kapsıyor. Progroup olarak, 20 yıldır Turquality ve yönetim danışmanlığı alanlarında, Türk markalarımızın dünyaya açılmasına rehberlik ediyoruz. 20’yi aşkın profesyonel danışman kadromuz ve 120’nin üzerindeki eğitmenimiz ile müşterilerimize entegre çözümler üretiyoruz. Alanında uzman ekibimiz ve yüzlerce firmaya verdiğimiz hizmetimizle, bugüne kadar elde ettiğimiz tecrübeler toplamı ve yaşam miktarının 200 yılı geçtiğini söyleyebilirim. Turquality yönetim danışmanlığı alanında aldığımız ödüllere bir yenisini daha eklemiş olmanın, ekip olarak haklı gururunu ve mutluluğunu yaşıyoruz.” dedi.

19. Yılın Starları Ödülleri sahiplerini buldu

Ekovitrin Medya Grubu tarafından, 8 Aralık tarihinde, Vadistanbul Radisson Blu Hotel’de düzenlenen törende, 19. Yılın Starları Ödülleri sahiplerini buldu.

1-Siyaset Onur Ödülü – Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Köksal TOPTAN

2-Milli Savunma Sanayii Üstün Başarı Ödülü- Milli Savunma Sanayii Başkanı Prof.Dr. İsmail DEMİR

3-İletişim Başarı Ödülü – T.C. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof.Dr. Fahrettin ALTUN

4-Yılın En İyi Bankası – Halkbank

5-Yılın Sosyal Sorumluluk Projesi – Opet Kadın Gücü Projesi

6-Yılın Üniversitesi – İstanbul Aydın Üniversitesi

7-Yılın Sanatçısı – Kerem ALIŞIK

8-Avrupa’da Yılın İşadamı – GASI GMBH Yönetim Kurulu Başkanı Zeydan ÖNCÜ

9-Avrupa’da Yılın Katılım Bankası – KT Bank AG

10-Türkiye’nin Global Markası – İGA İstanbul Havalimanı

11-Yılın İlçe Belediye Başkanı – Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi TÜRKMEN

12-Yılın Diplomatı – Kazakistan Ankara Büyükelçisi Abzal SAPARBEKULY

13-Yenilenebilir Temiz Enerji Yatırımı ve Çevreye Saygı Ödülü – Sanko Enerji

14-İnşaat ve Konut Sektöründe Yılın Markası – Artaş İnşaat

15-Gayrimenkul Sektöründe Yılın İş Adamı – BEYTTÜRK Yönetim Kurulu Başkanı Muhammet Uğurcan BARMAN

16-Turquality İş Modeli Başarı Ödülü – PROGROUP Uluslararası Danışmanlık

17-Yılın Genç Girişimcisi – Gönül Kahvesi Ceo’su Kemal YARDIMCI

18-Orta Asya’da Bankacılık Onur Ödülü – Avni DEMİRCİ

19-Yılın Sağlık Kurumu – AVICENNA Hastaneler Grubu

20-Yılın İnovatif Tasarım Markası Ödülü – Giovane Gentile

21-Balıkçılık Sektörü Onur Ödülü- Kenan BALCI 

2022’DE ANTALYA’YI DAHA YOĞUN BİR SEZON BEKLİYOR!
Pandemi ile geçen 2 yaz sezonunun ardından 2022 yılında turizm sektöründe büyük bir hareketlilik bekleniyor. Dolayısıyla Antalya ülkemizde bu hareketliliğin en fazla yaşanacağı şehir olacak. Antalya’nın oluşacak talepleri karşılayabilmesi için çalışmalar başladı. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Antalya Valisi Ersin Yazıcı ile birlikte 2022 turizm sezonuna yönelik beklenen yoğunluğa hazırlık için turizm sektörü paydaşlarının katılımıyla koordinasyon toplantısı yaptı. Tüm dünyanın uzun süredir pandemi süreciyle karşı karşıya olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Turizmde bundan en çok etkilenen sektörlerden biri ama her şeye rağmen 2021 sezonu özellikle Antalya bölgesi için yoğun geçti. Bu açıdan sevinçliyiz ama sonuçta pandemi süreci tüm dünyada olduğu ülkemizde de devam ediyor. 2022’de Antalya’yı daha yoğun bir sezon bekliyor ve gerekli koordinasyon toplantılarına başladık” dedi.
“2022 YILINDA 2019’A YAKIN BİR PERFORMANSI SERGİLEYECEĞİZ”
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TURSAB) Başkanı Firuz Bağlıkaya, 2022 yılında, 2019 rakamlarına ulaşılabileceği düşüncesinde. Bağlıkaya, “İç turizmde 2019 rakamlarını bekliyoruz. Yurt dışından gelen turistin de 2019 rakamlarına yaklaşacağını ümit ediyorum. biz 2022 yılında 2019’a yakın bir performansı sergileyeceğiz diye düşünüyorum. Yurt dışındaki muadil kuruluşlarla yaptığımız görüşmelerde de akan rezervasyonlarda da gördüğümüz bu.” dedi.
SEKTÖR PROFESYONELLERİ ANFAŞ’TA BULUŞUYOR
Turizm sektörü yoğun geçecek 2022 yılı için hareketlilik oldukça arttı. Özellikle rakamların 2019 yılını yakalaması beklenirken, bu durum oldukça yoğun bir ihtiyaç tablosu yaratıyor. Turizm sektörünün tüm ihtiyaçlarını karşılayabileceği Türkiye’nin en büyük HORECA fuarı için geri sayım başladı. 18 – 21 Ocak tarihleri arasında Anfaş Fuar Merkezi’nde eş zamanlı gerçekleşecek olan 32. Uluslararası Konaklama ve Ağırlama Ekipmanları İhtisas Fuarı ve 28. Uluslararası Gıda ve İçecek İhtisas Fuarı turizm sektörünün tüm profesyonellerinin çözüm noktası olacak.

ASAŞ PROJESİNDE ARTECH ÇÖZÜMLERİNİ KULLANIYOR

ASAŞ, DigitALL projesinde ARTECH çözümlerini kullanıyor. ASAŞ Bilgi Teknolojileri Yöneticisi Coşar Mert, Çizgi Teknoloji ile iş birliklerini ve proje sürecini anlattı.

ASAŞ Bilgi Teknolojileri Yöneticisi Coşar Mert, Artech Endüstriyel Bilgisayar çözümlerinin ASAŞ Fabrikası’nın Endüstri 4.0 entegrasyon sürecine katkılarını ve DigitALL projelerini anlattı.

SEKTÖRE VE EKONOMİYE DEĞER KATMAYI HEDEFLEYEN PROJE

Kocaeli Gebze’de 1990 yılında kurulan ASAŞ; Akyazı, Sakarya bölgesinde yer alan son teknoloji ile donatılmış 5 üretim tesisi ve 2750 çalışanı ve 90’dan fazla ülkeye yaptığı ihracatla Türkiye’nin en önemli sanayi kuruluşları arasında yer almaktadır. Kurulduğu yıldan beri istikrarlı büyüme trendi ile 2020 yılında Türkiye’de İSO 500’de 63. sırada yer alan, aynı zamanda Avrupa’daki lider üreticilerden biri olan ASAŞ; yenilikçi ürünleri, teknolojisi, sektörün onaylı ilk Ar-Ge Merkezi ve sunduğu hizmetlerle bulunduğu her sektöre çözüm üretmekte ve değer katmaktadır.

ASAŞ; Akyazı ve Karapürçek yerleşkesinde, 300 bin metrekaresi kapalı, toplam 923 bin metrekarelik alana kurulu Alüminyum Profil, Kompozit Panel, Alüminyum Yassı Mamul, PVC Profil ve Panjur üretim tesislerinde müşterilerine hizmet vermektedir. ASAŞ, 2018 yılında Avrupa dağıtım ağında stratejik bir konum olan Frankfurt ve Köln havaalanlarına 1 saatlik mesafede Koblenz’e komşu Neuwied şehrinde Thyssen Krupp Rasselstein’a ait 72 bin 793 metrekarelik kapalı alana sahip 880 bin 28 metrekarelik araziyi satın alarak firma bünyesine dahil etti. İçinde limanı ve demiryolu ulaşım olanakları da bulunan alanda, bölgenin lojistik imkanlarından da faydalanacak olan ASAŞ, Orta ve Batı Avrupa ülkelerine direkt hizmet sunabilmektedir.

ASAŞ, DigitALL sayesinde her verinin, atılan her mailin, yapılan her aktivitenin mutlaka dijital bir izinin oluşturulması ve kayıt altına alınmasını, bu verilerden bilgi ve değer üretecek sistemler yardımıyla verimliliğini artırmayı ve iş ortaklarına sunduğu hizmeti daha da geliştirerek sektöre ve ülke ekonomisine değer katmayı hedefliyor.

PROJE NASIL BAŞLADI, NASIL DEVAM ETTİ?

ASAŞ Fabrikasında kullanılan otomasyon sistemlerindeki ekipmanların endüstriyel dönüşümü ile başlayan süreç, DigitALL projesi ile dijitalleşme ve Endüstri 4.0 dönüşümü ihtiyaçlarıyla devam etti. Bu durum tedarikçi araştırmaları ve belirli kriterlerin değerlendirilmesi sonucunda gelişim gösterdi.

“Fiyat – Performans – Satış Sonrası Destek” gibi konular ön planda tutularak çözüme yönelik sektörde bilinen neredeyse tüm tedarikçiler ile ürün denemeleri yapıldı. Yaşayan süreçler olduğu için seçilecek ürün ve tedarikçi değerlendirmelerinde gelişime açıklık, problem çözüm kolaylığı ve maliyet gibi kriterler ön planda tutuldu. Çizgi Teknoloji ve Artech Endüstriyel Bilgisayar çözümleri ile çalışmayı seçmemizdeki en önemli faktörler; yerli firma olması, satış sonrasında hızlı destek ve özelleştirilebilir yapıda müşteri isteklerine açık olmasıdır.

ÇÖZÜM SÜRELERİ KISALDI, MALİYETLER AZALDI

İlk olarak üretim hattımızda bulunan yurt dışı menşeili bir panel PC’nin yerine Artech Panel PC kullanıma aldık. Önceki ürünün yurt dışı kaynaklı olması nedeni ile arıza anında çözüm süreleri çok uzun ve maliyetli olmaktaydı.

Çizgi Teknoloji ekibi ile isteklerimiz doğrultusunda mevcut Artech ürünleri üzerinde, gereksinimlerimize göre geliştirmeler yapılarak DigitALL projemize özel yeni bir ürün ortaya çıkmıştır. ASAŞ fabrikası için özel olarak geliştirilen Artech Endüstriyel Bilgisayar çözümü DigitALL kapsamında MES ekranları olarak üretim teyitlerini vermekte ve yine Artech Andon ekranlar ile dashboard’larımızı yayınlamaktayız.

PROJE EKİBİNİN İSTEKLERE VE İNOVASYONA AÇIK OLMASI

Çizgi Teknoloji ekibinin proje hedeflerimize yönelik isteklerimize ve mevcut üründe inovasyona açık olmaları proje sürecimizin karşılıklı olarak verimli geçmesini sağladı. Proje süresince aklımıza takılan her konuda, Çizgi Teknoloji’ye beklentilerimizi belirterek kolayca çözüme ulaştık. Proje esnasında ilgili satış yöneticilerinin çözüm odaklı ve empati kurarak vermiş olduğu destek sayesinde ortaya çok güzel bir ürün çıkması ve projede değerlendirilmesi kurmuş olduğumuz sisteme katma değer katmaktadır.

Çizgi Teknoloji ile yürüttüğümüz proje ekipman satın alımı dışında, üretim alanına kurulumlar dahil olarak tamamlanmıştır. Burada Çizgi Teknoloji Satış Sonrası Hizmetler ekibinin en başından beri projeye dahil olması ve bu projeyi sahiplenmesiyle satış sonrası gereken desteklerde maliyetlerimiz ve çözüm sürelerimizin azaldı.

Çizgi Teknoloji’nin proje hedeflerimiz ve beklentilerimize uygun, kolay entegre edilebilecek bir ürün ortaya çıkartmasıyla proje isteklerimiz karşılanmıştır.

Yeni yılda e-Defter’e geçecek mükellefler için sayılı günler kaldı e-Defter’de geri sayım başladı

On binlerce işletme, 1 Ocak 2022 tarihinde e-Defter uygulamasına geçmeye hazırlanıyor. 2020 hesap döneminde cirosu 5 milyon TL’yi geçen firmalar, 2021 yılının Temmuz ayında e-Fatura uygulamasına geçti ve bu firmalar 1 Ocak 2022 itibariyle e-Defter kullanmaya başlıyor.

Bunun yanında, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ile sözleşme imzalayan, bilanço esasına göre defter tutan veya defter tutacak sağlık hizmeti sağlayıcıları ile medikal malzeme ve ilaç, etken madde temin eden tüm mükellefler (Hastane, tıp merkezleri, dal merkezleri, diyaliz merkezleri, Sağlık Bakanlığı’ndan ruhsatlı diğer özelleşmiş tedavi merkezleri, tanı, tetkik ve görüntüleme merkezleri, laboratuvarlar, eczaneler, tıbbi cihaz ve malzeme tedarikçileri, optisyenlik müesseseleri, işitme merkezi, kaplıcalar, ecza depoları, beşeri tıbbi ürün sunan ve/veya üreten özel hukuk tüzel kişileri ve bunların tüzel kişiliği olmayan şubeleri) bu yılın Temmuz ayında (Temmuz 2021) e-Fatura uygulamasına geçtiler ve ciroları 5 milyon TL’nin altında kalsa dahi, yeni yıl ile birlikte e-Defter uygulamasına geçiyorlar. Yine, 2021 yılında bağımsız denetime tabi olan firmalar, ciroları ne olursa olsun, yeni yılda e-Defter uygulamasına geçecek firmalar arasında yer alıyor.

Özel Tüketim Vergisi I sayılı listedekileri (EPDK Lisanslı Şirketler) imal, ithal edenler (bayilik lisansı dahil), Özel Tüketim Vergisi III sayılı listedekileri (Motorlu Taşıtlar) imal, ithal edenler, aracı hizmet sağlayıcıları, internet reklamcılığı hizmet aracıları, internet ortamında reklam yayınlayanlar komisyoncu ya da tüccar olarak sebze meyve ticaretiyle iştigal edenlerden yıl içerisinde e-Fatura’ya geçmiş olanlar, yeni yılda e-Defter uygulamasına geçecekler.

Mükellef işletmeler, e-Defter’e nasıl geçiyor?

e-Defter tanım olarak, işletmelerin daha önce kağıt ortamda düzenledikleri yevmiye ve kebir defterlerinin, elektronik ortamda “e-Defter” olarak düzenlenmiş halidir. Elektronik ortamda hazırlanan e-Defter uygulamasında, oluşturulan tek sayfa halinde şifrelenmiş firma bilgilerinin olduğu beratlar, Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB)’e gönderiliyor. Aynı zamanda, elektronik ortamda oluşturulan e-Defter’ler, elektronik ortamda saklanıyor.

e-Defter uygulamasına geçecek bir şahıs firması ise e-imza;limited veya anonim şirket ise mali mühür alması gerekiyor. Mükellef firmalar, bilgisayarlarında e-imza veya mali mühür takılı iken, önce GİB tarafında e-Defter başvurusunu yapıyor. Mükellefler GİB’de e-Defter başvurusunu tamamladıktan sonra, lider özel entegratör Uyumsoft ile e-Defter aktivasyonunu gerçekleştiriyor. Burada mükellefin kullandığı yazılım ile e-Uyum arasında entegrasyon sağlanıyor ve firma e-Defter kullanımına hazır hale geliyor. Nitekim mükellefler, kullandıkları muhasebe programı ile e-Uyum entegrasyonu sağlanırken ek bir modül satın almadığı için ilave bir maliyet de bulunmuyor. Sadece kullandıkları defter sayfasına göre, özel entegratör tarafında bir maliyet oluşuyor.

e-Defter sürecinde uyumYEDEK desteği

e-Defter sürecinde uyumYEDEK mükelleflere büyük kolaylık sağlıyor. uyumYEDEK oluşturulan e-Defter’in birincil kopyasını saklıyor ve ikincil saklanmanın GİB’e otomatik gönderimini sağlıyor. Özellikle günümüzde, mali müşavirlerin büyük bölümünün birden fazla e-Defter kullanan firması bulunuyor. uyumYEDEK kullanan mali müşavirler, tek bir platform üzerinden hizmet verdikleri müşterilerinin e-Defter süreçlerini kolay bir şekilde yönetebiliyorlar. Mali müşavirler uyumYEDEK’te sadece e-Defter’lerini değil, tüm ticari belgelerini de yedekleyebiliyorlar. Tüm belge ve verileri güvenli bir şekilde yedekleyebilen ve her yerden erişilebilir kılan bulut tabanlı bir veri depolama çözümü uyumYEDEK sayesinde bilgisayarlarda bulunan iş dosyaları tek bir platformda toplanıyor, yedekleme süreçlerinde operasyonel yönetim kolaylığı sağlanıyor.

e-Defter oluşturma ve gönderim sürecinde destek ihtiyacı olan firma ve mali müşavirler ise, Uyumsoft e-Defter VIP hizmetinden yararlanıyor. Mükellef firmanın mali müşaviri veya muhasebecisi kullandığı muhasebe programında defter kayıtlarını oluşturuyor ve ardından Uyumsoft’un dijital dönüşüm uzmanı firmaya bağlanarak oluşturulan defter kayıtlarını e-Defter’e dönüştürüyor, beratını GİB’e gönderme sürecinde destek vermektedir. 

Toyota 2030’a Kadar 30 Bataryalı Elektrikli Model Sunacak

Toyota önümüzdeki döneme damga vuracak yeni bataryalı elektrikli araç planlarını açıkladı. Toyota Başkanı Akio Toyoda’nın düzenlediği basın toplantısında, tüm dünyaya duyurulan stratejiyle birlikte önemli bir elektrikli araç atağı başlıyor.

Toyota yaptığı basın toplantısında 2030 yılına kadar binek ve ticari segmentinde 30 bataryalı elektrikli araçtan oluşan bir ürün gamı oluşturacak. Toplantıda ise, tamamen yeni bZ4X dahil olmak üzere önümüzdeki dönem araçları temsil eden ve pazara sunulmaya hazırlanan 16 tam elektrikli model gösterildi.

Başkan Akio Toyoda aynı zamanda 2030’da global olarak yıllık 3.5 milyon adetlik bataryalı elektrikli araç satışı gerçekleştirmeyi hedeflediklerini açıkladı.Toyota uzun zamandır elektrik motorlu araçlara yatırım yaparak müşterilerine en uygun çözümleri sunmaya devam ediyor.

Global olarak 100’ün üzerinde sadece içten yanmalı motorlu, hibrit, plug-in hibrit ve yakıt hücreli elektrikli model sunan Toyota, 170 ülke ve bölgede faaliyet gösteriyor. Geçtiğimiz 26 yılda yaklaşık 1 trilyon yen yatırım yapan Toyota, 19 milyon adetten daha fazla batarya üretimi gerçekleştirdi. Toyota, daha gelişmiş, yüksek kaliteli ve daha ulaşılabilir bataryalar için yatırımı da 2 trilyon yene çıkarma kararını açıkladı.

Toyota bataryalı elektrikli araçların yanı sıra yakıt hücreli hidrojen motorlu araçları ve hidrojenli içten yanmalı motor gibi alternatif çözümleri de geliştirmeye devam ediyor. Basın toplantısında sergilenen araçlar giderek genişleyen bZ (beyond Zero) ürün gamı hakkında ipuçları verdi. bZ4X ile başlayan ürün gamı global olarak giderek genişleyecek. bZ4X’e katılacak yeni bZ serisi modelleri bZ’nin kompakt crossover modeli, bZ kompakt SUV, bZ Sedan ve bZ büyük SUV gibi seçeneklerden oluşacak ve bZ ürün yelpazesini her alanda genişletecek.

Toyota aynı zamanda tam elektrikli ürün gamını life style ürünleriyle de genişletecek. Bunlar içerisinde elektrikli spor otomobiller, arazi araçları, pick-up modeller ve ticari araçlar yer alacak. Tüm bu strateji kapsamında Toyota, Batı Avrupa’da 2035’e kadar yeni araç satışlarında CO2 emisyonunu yüzde 100 oranında düşürmeyi planlıyor.

İhracatçı kredi limitlerinin acil artırılmasını istiyor

Döviz kurları 80 günde Türk Lirası karşısında yüzde 65-70 artış gösterince Türk Lirasına endeksli döviz kredisi kullanan ihracatçılar kredi limitlerinde eksiye düştü.

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, ihracatçıların kullandığı kredilerde limitler belirlenirken döviz kurunun Eylül ayında kurdaki ani yükseliş öncesindeki seviyeden hesaplanması ya da kredi limitlerinin acilen artırılması talebinde bulundu.

Döviz kurlarında son aylarda yaşanan astronomik artışlar sonrasında bankaların ihracatçılara,  “Kredi limitinizi aştınız” diyerek kredi vermediği bilgisini paylaşan Eskinazi, “Örnek vermek gerekirse 1 milyon TL kredi limiti olan bir ihracatçı Eylül ayındaki döviz kurlarına göre 116 bin dolar kredi kullanabiliyordu. Bu ihracatçımız Eylül ayına kadar 75 bin dolar kredi kullandıysa 41 bin dolar limiti olduğunu düşünüp kredi başvurusunda bulunurken, bugün bankadan “Kredi limitinizi aştınız kredi kullanamazsınız” diye cevap alıyor. Bu yaklaşım tek başına ihracatı durdurmaya yeterken, daha da kötüsü yaşanabilir, ihracatçı firmaların ihraç ettiği ürünlerin bedelleri geldiğinde kredi limitinizi aştınız denilerek ihracatçılara ihracat gelirleri ödenmeyebilir. İhracatçılarımız iki yönlü mağdur olabilir” diye konuştu.

Türk Eximbank ve diğer bankaların kredi limitlerini döviz kurundaki değişime göre bir an önce artırması talebinde bulunan Eskinazi sözlerini şöyle tamamladı; “Türk ekonomisinin her zamankinden daha çok dövize ihtiyacı olan bir süreçte ihracatçının finansmana erişiminin önündeki engeller kaldırılmalı. İhracatçı döviz kurlarındaki aşırı dalgalanma nedeniyle öz kaynaklarında ciddi bir erime yaşadı. Bankalar da limitlerinizi aştınız diye kredi vermezse ihracatımızın sürdürülebilirliği ortadan kalkar. Bankalar, ihracatçılara tanıdıkları kredi limitlerini yeni yılı beklemeden hemen artırmalı.”

AstraZeneca iklim değişikliği mücadelesinde CDP’nin A Listesi’nde yer aldıAstraZeneca iklim değişikliğinin getirdiği tehditlerle mücadele ve su kaynaklarının korunması alanlarında attığı adımlarla, çevresel etkilerin ana standardı olarak tanımlanan CDP A Listesi’nde üst üste altıncı kez yer aldı.AstraZeneca, ikim değişiminin getirdiği sonuçlara karşı mücadele ve su kaynaklarının korunması alanındaki katkılarıyla küresel çevresel etki alanında kar amacı gütmeyen bir kuruluş olan CDP (Carbon Disclosure Project)’nin iklim değişikliği kategorisindeki prestijli ‘A Listesi’nde üst üste altıncı kez yer alma başarısını gösterdi.Şirketlerin iklim değişikliğine yönelik stratejilerini uluslararası kurumsal yatırımcıların bilgisine sunabileceği bir platform sağlayan CDP, dünyanın en prestijli ve yaygın çevre girişimi olarak kabul ediliyor. CDP, şirketleri değerlendirmek için ayrıntılı ve bağımsız bir metodoloji kullanıyor ve çevresel liderlikle ilişkili en iyi uygulamalarına göre A’dan D’ye puanlıyor. 2021 yılında 110 doların üzerinde değerdeki varlığa sahip olan 590’dan fazla yatırımcı ve 5,5 trilyon doların üzerinde satın alma harcaması yapan belli başlı 200 kurumsal tüketici, şirketlerden çevresel etkilerini, risklerini ve fırsatlarını CDP platformu aracılığıyla açıklamalarını istedi. 13.000 şirket rekor seviyedeki bir katılımla bu çağrıya yanıt verdi. Yaşama değer katan yenilikçi ilaçları keşfetmek için bilimin sınırlarını zorlayan AstraZeneca, faaliyetlerini, toplumun ihtiyaçları, gezegenin doğal kaynaklarının sınırlamaları ve hedefleri arasındaki ilişkinin bilincinde olarak sürdürüyor. Şirket, bilimi erişilebilir hale getirerek, doğal kaynakları korumak ve çevre üzerindeki etkilerini en aza indirmek için yeni yaklaşımlar geliştiriyor. AstraZeneca, karbon salınımını azaltma, iklim risklerini yönetme ve su kaynaklarının sürdürülebilir yönetimi alanlarında yaptığı çalışmalar sayesinde CDP tarafından iki kategoride de A listesine alındı. Şirket, ayrıca ilk kez üçüncü bir puan alarak ormanların ve ekosistemlerin restorasyonu konusundaki şeffaflığı ve adımlarıyla da CDP tarafından tasdik edilmiş oldu.2020’de İsviçre’nin Davos kentinde gerçekleşen Dünya Ekonomik Forumu (WEF) Yıllık Toplantısı’nda ‘Sıfır Karbon Taahhüdü (Ambition Zero Carbon)’ stratejisini açıklayan AstraZeneca, bu kapsamda 50 milyon ağaçlık yeniden ormanlaştırma projesi olan ‘AZ Ormanı’ inisiyatifini dünya genelinde başlatmış ve geçtiğimiz günlerde Financial Times’ın her yıl sera gazı salınım yoğunluğunu* en yüksek oranda azaltan Avrupa şirketlerini belirleyen “Avrupa’nın İklim Liderleri: 2021” listesinde yer alan 300 şirketten biri olmuştu.Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan AstraZeneca Türkiye Ülke Başkanı Ecz. Serkan Barış şunları söyledi: “AstraZeneca olarak sürdürülebilirliği, toplumun ihtiyaç duyduğu yerde en anlamlı etkiyi yaratmak için yeteneklerimizi kullanmak olarak tanımlıyoruz. Geçtiğimiz yıllarda sağlık hizmetlerine erişimi artırma, çevreyi koruma ve etik ve şeffaflığa olan bağlılığımızı gösterme olmak üzere üç sürdürülebilirlik odağımızda büyük ilerleme kaydettik. Sıfır Karbon Taahhüdümüz kapsamında da iklim kriziyle mücadelede aktif olarak üzerimize düşeni yapmaya devam ediyoruz. İnsanların, gezegenin ve işimizin sağlığının birbirine bağlı olduğunu ve her birinin diğerini etkilediğini çok iyi biliyor, CDP’nin bu duyarlılığa sahip şirketler listesinde üst üste altıncı kez yer almaktan gurur duyuyoruz.”

İhracatçı kredi limitlerinin acil artırılmasını istiyor

Döviz kurları 80 günde Türk Lirası karşısında yüzde 65-70 artış gösterince dövize endeksli Türk Lirası kredisi kullanan ihracatçılar kredi limitlerinde eksiye düştü.

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, ihracatçıların kullandığı kredilerde limitler belirlenirken döviz kurunun Eylül ayında kurdaki ani yükseliş öncesindeki seviyeden hesaplanması ya da kredi limitlerinin acilen artırılması talebinde bulundu.

Döviz kurlarında son aylarda yaşanan astronomik artışlar sonrasında bankaların ihracatçılara,  “Kredi limitinizi aştınız” diyerek kredi vermediği bilgisini paylaşan Eskinazi, “Örnek vermek gerekirse 1 milyon dolar kredi limiti olan bir ihracatçı Eylül ayındaki döviz kurlarına göre 8,6 milyon TL kredi kullanabiliyordu. Bu ihracatçımız Eylül ayına kadar 5 milyon TL kredi kullandıysa 3,6 milyon TL limiti olduğunu düşünüp kredi başvurusunda bulunurken, bankadan “Kredi limitinizi aştınız kredi kullanamazsınız” diye cevap alıyor. Bu yaklaşım tek başına ihracatı durdurmaya yeterken, daha da kötüsü yaşanıyor, ihracatçı firmaların ihraç ettiği ürünlerin bedelleri geldiğinde kredi limitinizi aştınız denilerek ihracatçılara ihracat gelirleri ödenmiyor. Kullandığı krediye sayılıyor. İhracatçılarımız iki yönlü mağdur ediliyor” diye konuştu.

Türk Eximbank ve diğer bankaların kredi limitlerini döviz kurundaki değişime göre bir an önce artırması talebinde bulunan Eskinazi sözlerini şöyle tamamladı; “Türk ekonomisinin her zamankinden daha çok dövize ihtiyacı olan bir süreçte ihracatçının finansmana erişiminin önündeki engeller kaldırılmalı. İhracatçı döviz kurlarındaki aşırı dalgalanma nedeniyle öz kaynaklarında ciddi bir erime yaşadı. Bankalarda limitlerinizi aştınız diye kredi vermezse ihracatımızın sürdürülebilirliği ortadan kalkar. Bankalar, ihracatçılara tanıdıkları kredi limitlerini yeni yılı beklemeden hemen artırmalı.”

Yılbaşı İçin En Güzel Hediyeler TCL’de Dünyanın en hızlı büyüyen tüketici elektroniği üreticilerinden biri olan ve 160’ı aşkın ülkede ürün ve çözümlerini tüketicilere ulaştıran TCL’in geniş ürün ekosistemindeki tablet ve kulaklıklar, sevdikleriniz için en uygun yeni yıl hediyesi olarak öne çıkıyor.  TCL TAB 10S – Güvenli ve Sağlıklı Teknoloji DeneyimiEbeveynlerin çocuklarına alabileceği en güzel hediyelerden biri olan TCL TAB 10S tablet, 10.1 inç ekrana, sekiz çekirdekli işlemciye ve 8000mAh bataryaya sahip. TCL TAB 10S 8 saat boyunca video oynatabiliyor ve 2 hafta boyunca bekleme modunda durabiliyor. TCL TAB 10S’te bulunan özellikler sayesinde ebeveynler, çocuklarının online dünyada geçirdiği zamanı ve erişilebilir içerikleri yönetebiliyor. TAB 10S’de yer alan Çocuk Modu, çocukların ders çalışma ve dinlenme zamanını yönetirken, cihaza yüklenen üçüncü parti uygulamaları da kontrol etme imkânı sunuyor. TCL TAB 10S’in ekranı, entegre parlaklık ve ton kontrolü sayesinde gün ışığında ve düşük ışıklı ortamlarda bile akıllı göz koruması sunuyor. Mavi ışığı engelleyen ve titreme yaratmayan ekran, Çocuk Modu’nda iken kullanıcıyla arasındaki mesafe 25 santimetrenin altına indiğinde uyarıda bulunuyor. TCL 20E – Büyük Bellekle Vazgeçilmez Bir Deneyim TCL 20E’nin 32GB dahili hafızası tüm dosyaları, fotoğrafları ve videoları sık sık temizlemeye gerek kalmadan saklamak için cihaz içinde yeterli alan sağlıyor. 3GB RAM ile donatılan sistem, aynı anda birden fazla uygulama çalıştığında bile performansından ödün vermiyor. TCL 20E’nin 13MP Yapay Zeka destekli üçlü kamerasıyla kullanıcılar en iyi ayarları, en iyi fotoğrafı ve en iyi filtreyi hızlıca seçerek anın tadını çıkarabiliyor. Tek dokunuşla mükemmel çekimler sağlayan Faz Algılamalı Otomatik Odaklama (PDAF) özelliği, yeniden çekim yapma veya odaklama ihtiyacını ortadan kaldırıyor. Doğa çekimleri için ideal olan 2MP Makro Kamera ile ayrıntıların güzelliği, karelere de yansıyor. TCL 20E’deki Yapay Zeka Yüz Tanıma ile insanlar hareket ederken bile en iyi şekilde odaklanmak ve pozu yakalamak için yapay zekanın derin öğrenme teknolojisi kullanılıyor. Kullanıcılar, 5MP ön HDR kamera ile kendi fotoğrafını en iyi şekilde ve en yüksek ayrıntıda çekebiliyor. TCL 20E kullanıcılarının, telefonun kilidini açması için parmak izi okuyucuya dokunması veya ön kameraya bakması yeterli oluyor. Google Assistant Düğmesi de bir sesli komutla işleri halletmeye ve önceden plan yapmaya yardımcı oluyor. TCL L7 – Geniş Ekranıyla Kolay KullanımTCL L7’nin 5.5 inç HD+ 18:9 ekranıyla kullanıcılar geniş ekranın keyfini çıkarıyor. Video içeriklerini sinema gibi bir ekranla izlemenin yanı sıra yüz kilidi ile verileri güvende tutma imkanı sunuyor. TCL L7’deki dört çekirdekli işlemci ve çoklu görev için optimize edilmiş ultra hızlı Android™ 10 (Go sürümü), kullanıcı deneyimini üst seviyelere çıkarıyor. Akıllı Yönetici ile bir dokunuşla performansı daha da artırmak mümkün oluyor. Uzun ömürlü 3000 mAh pil de kullanıcılara gün boyu enerji sağlıyor. Android™ 10 (Go sürümü) ile telefonlar artık her zamankinden daha sade, daha hızlı ve daha güvenli. TCL L7’de özelliklere kolayca erişebilmek için özel bir Google Asistan Tuşu bulunuyor.TCL MOVEAUDIO S200 – Uygun fiyatıyla kablosuz kulaklık kategorisini yeniden tanımlıyorTCL, yeni MOVEAUDIO S200 gerçek kablosuz kulaklıkla gelişmiş ses deneyimi, konfor ve tüm cihazlarla kolay bağlantı imkânı sunuyor. Kulaklıklarda dış gürültüyü ortadan kaldırmak ve kullanıcının sesine odaklanmak için beamforming teknolojisi kullanan dört dahili mikrofon bulunuyor. Çift Bluetooth aktarımına sahip Bluetooth 5.0’ın yüksek hızı sayesinde kullanıcılar film izlerken ya da oyun oynarken üstün bir ses deneyiminin tadını çıkarabiliyor. Süper elips tasarımı sayesinde tüm gün konforlu bir deneyim sunan kulaklıklar, IP54 derecesi sayesinde suya, toza ve tere karşı dayanıklı bir yapıya sahip. Smart Wear adı verilen akıllı kullanım özelliği sayesinde kulaklık takıldığında veya çıkarıldığında otomatik olarak müziği başlatıyor ya da durduruyor. TCL MOVEAUDIO S200 gerçek kablosuz kulaklıklar tek kullanımda 3,5 saate varan ya da şarj kutusuyla birlikte kullanıldığında 23 saate varan batarya ömrü sunuyor. Şarj kutusu da ultra ince tasarımı sayesinde avuç içine veya kıyafetlerin ceplerine kolaylıkla sığabiliyor. Kulaklık, siyah ve beyaz olarak iki renk seçeneğiyle kullanıcılarla buluşuyor. TCL MOVEAUDIO S600 – Üstün Müzik Keyfi için Aktif Gürültü EngellemeTCL MOVEAUDIO S600’ün altı mikrofonlu Aktif Gürültü Engelleme (ANC) özelliğiyle telefon aramalarının netliği üst seviyelere çıkıyor. Bu mikrofonlar aynı zamanda kullanıcının sesini artırıyor ve arka plandaki gürültüyü azaltıyor. Böylece iki taraf da söylenenleri net bir şekilde duyabiliyor. Sadece bir tuşa basarak Şeffaflık Modu’na geçiş yapmak ve kulaklığı çıkarmadan etraftaki sesi de duymak mümkün. Akıllı kullanım özelliğine sahip TCL MOVEAUDIO S600’ün Smart APP kontrolü sayesinde batarya ömrünü gösteren kişiselleştirme imkânı bulunuyor. Ek olarak tuşların kontrolü de değiştirilebiliyor, ANC (Aktif Gürültü Engelleme) ve Şeffaflık modları arasında geçiş yapılabiliyor. 32 saate varan batarya ömrü sunan bu kulaklıklar, kablolu veya kablosuz şarjda 8 saate varan müzik dinleme süresi sunuyor. Bluetooth 5.0 ve Google Fast Pair özelliklerine sahip TCL MOVEAUDIO S600, diğer cihazlarla sorunsuz bir şekilde eşleşiyor ve Google Assistant uyumluluğu ile kullanıcılar, hareket halindeyken telefona dokunmadan istediğini yapabiliyor. Konuyla ilgili açıklamada bulunan TCL Communication Ülke Müdürü Serhan Tunca, “TCL Türkiye olarak gelişmiş özelliklere sahip teknolojileri erişilebilir fiyatlarla kullanıcılarımızla buluşturma stratejimize hız kesmeden devam ediyoruz. Yeni yıla yaklaşırken alınacak hediyeleri de belirleme zamanı geldi. Bu noktada TCL olarak uygun fiyatlı ve birbiriyle entegre çalışabilen akıllı cihazlarımız sayesinde keyifli zamanların merkezinde bulunuyoruz. Ürün yelpazemizde yer alan farklı segmentler sayesinde kullanıcıların akıllı cihaz, müzik dinleme ve video izleme gibi birçok ihtiyacında üstün deneyimler sunuyoruz. Türkiye’de yatırımlarımıza hız kesmeden devam ederken, ekosistemimizi her geçen gün geliştiriyoruz ve kullanıcılarımıza sunduğumuz deneyimleri geliştiriyoruz” dedi.

Yılbaşında on hediyeden dokuzunun sahibi aile üyeleri olacakGelişen teknolojiler sayesinde araştırma dünyasında öne çıkan online anketlerin daha fazla kişiyle, daha kısa sürede ve daha az maliyetle yapılmasını sağlayan Havucum.com, yılbaşı kutlamalarıyla ilgili bir anket gerçekleştirdi. Ankete göre katılımcıların yüzde 71’i yılbaşını ailesiyle geçirmeyi planlarken yüzde 94’ü de alacağı hediyeyi aile üyesine verecek. Online anketlerle daha geniş bir kitleye ulaşarak araştırmaların daha kısa sürede ve daha az maliyetle gerçekleşmesini sağlayan Havucum.com, tüm dünyada merakla beklenen yılbaşı planlarına dair anket gerçekleştirdi. Kullanıcıların yüzde 60’ı yılbaşını kutlayacağını belirtirken, yüzde 64’ü de yılbaşında sevdiklerine hediye almayı planlıyor. Katılımcılara yılbaşını kimlerle geçireceği sorulduğunda ailesi ile birlikte geçirmeyi planlayanların oranı yüzde 71, arkadaşları ile plan yapanların oranı yüzde 10, sevgilisi/eşi ile birlikte kutlama planı yapanların oranı ise yüzde 14 oldu. Yüzde 6’lık bir kesim ise yeni yıla yalnız gireceğini paylaşıyor. Hediyelerin neredeyse tamamı aile üyeleri içinKatılımcıların büyük çoğunluğu (yüzde 94) ailesine hediye almayı tercih ederken, eşine/sevgilisine hediye almayı düşünenlerin oranı yüzde 42, arkadaşlarına hediye almayı düşünenlerin oranı ise yüzde 33 oldu. Yılbaşı ağacı ve süslemeleri için alışveriş yapanların oranı yüzde 48 olurken, ağaç ve süslemelere harcanan ortalama bütçe ise 50-200 TL arasında değişiyor. Her üç yılbaşı hediyesinden bir tanesi 250-400 TL değerinde Katılımcılara hediye için ne kadar bütçe ayırdıkları sorulduğunda yüzde 33’ü 250-400 TL, yüzde 4’ü 100-250 TL, yüzde 22’si 400-650 TL, yüzde 21’i de 650 TL ve üzeri cevabını verdi. Katılımcıların yüzde 69’u yılbaşını kendi evinde, yüzde 11’i arkadaşlarının evinde, yüzde 20’si ise dışarıda yılbaşı etkinliğinde kutlamayı planladığını aktarıyor. Oyunlar, yılbaşı etkinliklerinin olmazsa olmazıKatılımcıların yüzde 66’sı yılbaşı gecesinde oyun oynamayı tercih ediyor. En çok tercih edilen oyunların başında ise yüzde 87 ile tombala geliyor. Tercih edilen diğer oyunlar sırası ile Jenga (yüzde 33), Monopoly (yüzde 25), Cranium (yüzde 12) ve Scrabble (yüzde 12) oluyor. Konuyla ilgili görüşlerini aktaran Havucum.com Kurucu Ortağı Deniz Alpay, “Yılbaşını kutlayan herkesin farklı planları oluyor. Gerçekleştirdiğimiz bu anketimiz yılbaşında etkinlik planlama ve hediye alma faaliyetlerinin merkezinde ağırlıklı olarak aile üyelerinin yer aldığını gösteriyor. Ankete katılan üyelerimizin ve tüm Türkiye’nin yeni yılını kutluyoruz!” diyor.

Davut Güleç

Gazeteci, televizyoncu, Uzman polis-adliye muhabiri, Spor yazarı, TEMA’cı, Kızılay’cı, Dağcı, Trekkingci, Alp disiplini kayak milli hakemi, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü Basın sözcüsü, Kayseri Spor Adamları Derneği yönetim kurulu üyesi, Kent Güvenlik konseyi üyesi, Halkla İlişkiler Tanıtım, Adalet, Kamu Yönetimi mezunu ----- Davut Güleç Kimdir ? -----

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Davut Güleç Panel Sağ Menü
Davut Güleç Logo Ana Sayfa Davut Güleç Kimdir? Galeri Köşe Yazıları Site Haritası