Ekonomi

“2025 Türkiye Ekonomisi ve BRICS’in Rolü” paneli, Ekonomi-teknoloji haberleri, TUİK verileri

KTO’DA 2025 TÜRKİYE EKONOMİSİ İLE BRICS’İN ROLÜ KONUŞULDU, GÜLSOY: TÜRKİYE BATIYI KÜSTÜRMEDEN BRICS İLE İŞ BİRLİĞİNİ GÜÇLENDİRMELİ

Kayseri Ticaret Odası (KTO) tarafından “2025 Türkiye Ekonomisi ve BRICS’in Rolü” başlıklı panel düzenlendi. Ekonomi Gazetesi yazarlarının katıldığı panelde, BRICS’in uluslararası ekonomik sisteme etkileri, Türkiye’nin bu platformdaki olası rolü ve 2025 Türkiye ekonomisinin görünümü detaylı şekilde ele alındı. KTO Başkanı Gülsoy, Türkiye’nin dengeli bir dış politika ile BRICS içinde yer almasının, ekonomik ve ticari fırsatları artıracağını belirterek, “Türkiye, Batıyı küstürmeden BRICS’le iş birliğini güçlendirmeli. 2025 yılı, zorlukların ve fırsatların iç içe geçtiği bir yıl olacak.” dedi.

Kayseri Ticaret Odası (KTO) gündemdeki önemli konular hakkında iş dünyasını bilgilendirmeye devam ediyor.

Küresel ekonomideki dalgalanmalar ve bölgesel işbirliklerinin giderek önem kazandığı bu dönemde, Kayseri Ticaret Odası tarafından “2025 Türkiye Ekonomisi ve BRICS’in Rolü” başlıklı panel düzenlendi.

Kayseri Ticaret Odası Rifat Hisarcıklıoğlu Konferans Salonunda düzenlenen panele, Başkan Ömer Gülsoy’un yanı sıra Kayseri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kurtuluş Karamustafa, Abdullah Gül Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erk Hacıhasanoğlu, Türkonfed Yönetim Kurulu Üyesi, ORSİFED Yönetim Kurulu Başkanı Soner Türküm, Kayseri Sanayi Odası Meclis Başkanı Abidin Özkaya, MÜSİAD Kayseri Şube Başkanı Ferhat Akmermer, İl Müdürleri ile Panalistler Ekonomi Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ, Genel Koordinatör Vahap Munyar, Yayın Kurulu Başkanı Şeref Oğuz ve Yayın Danışma Kurulu Üyesi Alaattin Aktaş, iş dünyası temsilcileri katıldı. 

KTO Başkanı Ömer Gülsoy, panelde Türkiye ekonomisinin geleceğine dair güçlü öngörülerini, BRICS ülkeleriyle iş birliği fırsatlarını ve Türkiye ekonomisine etkisini, ülkemizin gelecekteki ekonomik gücünü ve küresel sahnede nasıl bir yer edinebileceğini Ekonomi Gazetesinin yazarlarının analizleriyle konuşacaklarını ifade etti.

BRICS hakkında merak edilen çok soru olduğunu belirten Gülsoy, BRICS, resmi bir organizasyon mu?, Uluslararası bir iş birliği platformu mu? Şu anki finansal sisteme özellikle 2. Dünya savaşından sonra ABD öncülüğünde kurulan uluslararası ekonomik sisteme alternatif olabilecek mi? Batıya karşı bir ekonomik güç müdür? Siyasi açıdan nasıl görünüyor? BRICS üyelerinin kendi içlerinde bir uyum var mı? Çin ile Hindistan rekabeti? Mısır, Etiyopya, Nil nehri konusu gibi sorunlar Son yapılan Kazan toplantısında davetli olduğu halde katılmayan ülkeler? Şeklinde soruları panelistlere yöneltti.

Panelin ana gündemini oluşturan 2025 Türkiye Ekonomisi nasıl olacağını soran Gülsoy, sözlerini şöyle sürdürdü:

“ABD Başkanı seçilen Trump ile beraber yeni bir dünya düzeni mi kuruluyor? ABD’nin yeni yönetimi bize başka bir bakış açısı sağlayacak mı? Küresel gelişmeler, Yerel dinamikler, Enflasyon, Jeopolitik belirsizlik, Finansal istikrar, Yeşil ve Dijital Dönüşüm, Sürdürülebilir Ekonomi gibi gelişmelerin bizim ihracatımızı nasıl etkiler?”

Türkiye olarak Batıyı küstürmeden dengeli bir şekilde politika üretmemiz gerektiğini altını çizen Gülsoy, “2025 yılı, hem zorlukların hem de fırsatların iç içe geçtiği bir yıl olacak. Türkiye ekonomisi, dış ticaretin çeşitlendirilmesi, dijitalleşme ve sürdürülebilirlik konularında ilerleme kaydederken, BRICS ile işbirliklerini artırarak küresel arenada daha güçlü bir oyuncu haline gelebilir. Bu süreci doğru yönetmek, yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda diplomatik bir vizyon gerektiriyor. Umarım bugün burada yapılacak konuşmalar bu vizyonun şekillenmesinde önemli katkılar sağlar diye düşünüyorum. “ ifadelerini kullandı.

Panelin birinci oturumda Türkiye ve BRICS ilişkileri konusunda Ekonomi Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ, Genel Koordinatör Vahap Munyar, görüşlerini paylaştı.

Enflasyon belasından Türkiye’nin kurtulması gerektiğine vurgu yapan Ekonomi yazarları, “Enflasyondan beslenenler var. Zadeleri zedelemedikçe enflasyonu çözemeyiz. Yüksek enflasyonla yaşamaya devam edeceğiz. “ ifadelerini kullandılar.

İki ayrı oturumda 4 saat süren panelde Ekonomi yazarları izleyicilerin sorularını da yanıtladılar. Panel, KTO Başkanı Gülsoy’un, Ekonomi yazarlarına plaket takdimi ve hatıra fotoğrafı çekimiyle son buldu.

Dolaylı Ar-Ge Teşvikleri, 2023 Dolaylı Ar-Ge teşviki 59 milyar 332 milyon TL oldu

“Kahverengi kokarca zararlısı stratejik öneme sahip fındıkta son yılların en önemli sorunu haline geldi”

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, kahverengi kokarcanın fındık ve diğer tarımsal ürünlere verdiği zararları ve yapılması gerekenleri yaptığı görüntülü basın açıklamasıyla değerlendirdi.

 “Dünya fındık üretiminden aldığımız pay giderek azalsa da ülkemiz dünya fındık üretiminin yüzde 64’ünü gerçekleştirerek hala liderliğini sürdürüyor” diyen Bayraktar, açıklamasını şöyle sürdürdü;

 “Fındık ürününde dünyada tekel konumundayız. Ürettiğimiz fındığın yüzde 85’ini ihraç ederek küresel fındık ihracatının yüzde 50’sini karşılıyoruz. Bu durum ülkemizi dünya fındık üretiminde ve ihracatında ilk sıralara taşıyor. Ancak üreticilerimizin çilesi bitmiyor.

Kahverengi kokarca zararlısı stratejik öneme sahip fındıkta son yılların en önemli sorunu haline geldi. 2017 yılında Gürcistan’dan yayılarak Borçka ilçesinde görülen kahverengi kokarca zararlısı bugün tüm Karadeniz bölgesinde tarımsal üretimi tehdit ediyor.

Yeşil aksama sahip 300’den fazla ürüne zarar veren bu zararlı geçim kaynağı fındık olan çiftçilerimizin gelirini doğrudan etkilemeye başladı. Dünyada muadili olmayan ve küresel pazarda eşsiz bir konuma sahip olan Türk fındığının geleceği bu zararlının kontrol altına alınmaması halinde tehlikeye girecektir. Bu durumdan sadece üreticilerimiz değil sanayicilerimiz, ihracatçılarımız kısacası ülke ekonomimiz etkilenecek, ağır bir bedel ödeyecektir.”

“Kahverengi kokarcanın verdiği zarar üreticilerimizi mağdur ediyor. Piyasada üretici fiyatları aşağı çekildi”

“2017 yılından buyana Tarım ve Orman Bakanlığımız, Birliğimiz ve Odalarımız başta olmak üzere diğer sektör temsilcileri tarafından her türlü uyarı yapılıyor olmasına rağmen tehlikenin ciddiyeti tam anlamıyla kavranmadı ve ülkemiz büyük bir felaket ile karşı karşıya kaldı.

Geçen yıl kahverengi kokarcanın fındığa verdiği zarar yüzde 25’i buldu. Verimin yanında randımanı da düşürdüğü için giderek artan zararın boyutları üreticilerimizi mağdur ediyor. Bu zararlının neden olduğu kayıplar nedeniyle bu yıl randımanda yüzde 30-35 oranında düşüşün yanı sıra küflü ve çürük oranlarında da yüzde 40’a varan oranda artış oldu. Bu kayıplar nedeniyle pek çok üreticimiz fındığını satamadı.

Tedbir alınmadığında kahverengi kokarcanın vereceği zararın yüzde 50 ila 75 arasında olacağı tahmin ediliyor. Bu durum 2 milyar doların üzerinde ihracat geliri sağlayan fındık sektöründe telafisi imkansız zararlara yol açabilir.

Rekolte düşük olmasına rağmen kokarca zararlısı bahane edilerek fındık alım fiyatları düşürülüyor. Piyasada teşekkül eden fiyatlar Toprak Mahsulleri Ofisinin açıkladığı fındık fiyatının çok altındadır.”

 “Kahverengi kokarca ekonomik tehdit haline geldi”

“Kahverengi kokarca yalnızca tarımsal üretimi değil, aynı zamanda Türk tarımının ekonomik istikrarını da tehdit eder hale geldi. Nisan ayında kışladıkları yerden çıkarak yayılan bu zararlı karanfil oluşumundan başlayarak fındığa zarar veriyor, çürümeye ve dökülmelere neden oluyor.

Hasat aşamasına kadar yaptığı zararlar ile fındıkta iç çürüklüğüne, tadında acımaya, küflenmeye ve depolamada firenin artmasına kadar pek çok ekonomik kayba neden oluyor.

Giderek yayılan bu istilacı tür yok edilmediği takdirde önümüzdeki yıllarda ülkemiz geneline yayılarak fındık ve diğer tarımsal ürünlere daha fazla zarar verecektir.

Turunçgil uzun antenli böceği ve kahverengi kokarcanın neden olduğu zararın telafisi amacıyla üreticilerimize tazminat ödenmesi amacıyla 2019 yılında Bakanlık nezdinde talepte bulunduk. Talebimiz dikkate alınarak turunçgil uzun antenli böceği için Bitki Karantinası Tazminat Desteği çiftçilerimize sağlandı. Kahverengi kokarca için de bahçe ilaç desteği ve feromon tuzak desteği verilmelidir.

Kahverengi kokarca zararlısına karşı Tarım ve Orman Bakanlığı, Birliğimizin de dâhil olduğu 2023-2025 yıllarını kapsayan Kahverengi Kokarca Eylem Planı hazırlayarak uygulamaya koydu. Eylem planı kapsamında zararlıyla mücadele için Tarım ve Orman Bakanlığı ve bölgedeki Ziraat Odaları başta olmak üzere Karadeniz bölgesindeki borsalar, üniversiteler fındıkla alakalı kurum ve kuruluşlar seferber oldu.

Bölgedeki Ziraat Odalarımız, Tarım ve Orman il/ilçe müdürlükleri ile koordineli bir şekilde yayılım alanlarını belirlemek için 3 bin 500’e yakın feromon tuzak dağıtıldı. Bu tuzaklar belirli aralıklarla kontrol edilerek zararlının yayılımı kontrol altına alınmaya çalışılıyor. Son olarak Tarım ve Orman Bakanlığı mücadele için faydalı böcek olan samuray arısının üretimini gerçekleştirerek doğaya salınımını sağladı. Bugüne kadar 35 ilde 207 bin 286 samuray arısı üretimi yapılarak salım yapıldı. Samuray arısı üretimi artırılarak daha fazla alana salımı yapılmalıdır.” 

“Çiftçilerimiz ilaç fiyatlarının yüksekliği nedeniyle mücadele edemiyor”

“Tarımsal üretimde kullanılan girdilerdeki yüksek artışlar üreticilerimizi zorlarken bir de kahverengi kokarca ile mücadelenin eklenmesi fındık üretiminin sürdürülebilirliğinin önünde engel oluşturuyor.

Bölge genelinde coğrafi şartların zor olmasının yanı sıra ilaç fiyatlarının yüksekliği üreticilerimizin kendi imkânlarıyla ilaçlı mücadele yapmasına engel oluyor. Zararlı ile mücadelede ilaç temini ve uygulanmasında diğer kurumların yanında belediyelerin de maddi ve ekipman desteği çok önemlidir.”

“Kahverengi kokarca sadece fındıkta değil 300’den fazla üründe zarar yapıyor”

“Sadece Karadeniz bölgesinde değil ülkemizin birçok bölgesinde meyve, sebze üretimini tehdit eden, 300’den fazla bitki türüne zarar veren kahverengi kokarca, başta fındık olmak üzere elma, armut, turunçgiller, şeftali, ceviz, Trabzon hurması, mısır, fasulye, domates, biber, patlıcan ve benzeri ürünlere hatta orman ağaçlarında da zarara yol açıyor. Bu zararlı ile mücadelede tüm kurum ve kuruluşlar gereken desteği vererek bu problemin çözümüne katkı sağlamalıdır.

Zararlı ile mücadelede yaşanan diğer bir sıkıntı ise bölgedeki fındık bahçe sahiplerinin bir kısmının başka illerde yaşamakta olup hasattan hasada bölgeye gelmesidir. Bu durum zararlının tarım alanları dışında boş mesken, ahır ve benzeri yerlerde toplu olarak kışlaması nedeniyle bu alanlarda yapılacak topyekün ilaçlı mücadelede zaafiyete yol açıyor. Mücadelede bu husus da gözden kaçırılmamalıdır.”

“Kahverengi kokarca yok olana kadar bu mücadele devam etmeli”

“Kahverengi kokarca ile mücadelede üreticilere yapılan bilinçlendirme çalışmaları bu zararlı yok olana kadar tüm kurum ve kuruluşlar tarafından kesintisiz sürdürülmelidir. Bu konuda İl ve ilçe Ziraat Odalarımız yıl boyunca bilgilendirme faaliyetlerini devam ettirmektedir.

Sadece üreticilerimiz değil bölge insanımız da evinde, deposunda, samanlığında ve benzeri yerlerde bu zararlıyı gördüklerinde imha etmelidir.

Nisan ayına kadar evlerde, depolarda, samanlıklarda kışlayan bu zararlı havaların ısınmasıyla birlikte tarımsal alanlara yayılarak önümüzdeki sezon da üretimi tehdit edecektir. Bu sebeple özelikle kış aylarında köylerde boş bırakılan bu mekânlar kontrol edilmeli, bu zararlı böcek ile karşılaşılması halinde Tarım ve Orman il/ ilçe Müdürlükleri veya Belediyelerle irtibata geçilerek imha edilmeleri sağlanmalıdır.

Kahverengi kokarcanın hareketli olduğu Nisan ayı sonu ve Mayıs ayında Tarım ve Orman Bakanlığı’nın ruhsatlandırdığı ruhsatlı bitki koruma ürünleri ile tarımsal alanlarda ilaçlı mücadele yapılmalıdır.

Kimyasal mücadelenin yanında çevreye zarar vermemek adına biyolojik mücadele daha da önem kazanıyor. Bu nedenle biyolojik ve biyoteknik mücadelede Bakanlık daha fazla inisiyatif almalıdır.

Kokarcadan zarar gören üreticilerimizin Ziraat Bankalarına ve Tarım Kredi Kooperatiflerine olan borçları faizsiz veya çok düşük faizle uzun vadede ödenmesi sağlanmalı, yeniden kredi kullanabilmelerinin önü açılmalıdır.

İlgili kurum ve kuruluşların çiftçilerimizle el ele vererek bu zararlıya karşı mücadelesinin başarıya ulaşması en büyük dileğimizdir.”

Ekim ayında trafiğe kaydı yapılan taşıtların %50,9’unu motosiklet, %35,6’sını otomobil, %8,2’sini kamyonet, %2,8’ini traktör, %1,4’ünü kamyon, %0,7’sini minibüs, %0,3’ünü otobüs ve %0,1’ini özel amaçlı taşıtlar oluşturdu.Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı bir önceki aya göre %1,4 azaldı
Ekim ayında trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı bir önceki aya göre otomobilde %19,1, özel amaçlı taşıtta %6,3, kamyonette %1,6, otobüste %0,3 artarken minibüste %18,4, kamyonda %14,5, motosiklette %11,7 ve traktörde %5,6 azaldı.
Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı geçen yılın aynı ayına göre %13,3 arttı
Ekim ayında geçen yılın aynı ayına göre trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı motosiklette %31,0, minibüste %20,9, otobüste %19,6, kamyonette %10,0 artarken özel amaçlı taşıtta %18,3, kamyonda %16,9, traktörde %15,5 ve otomobilde %1,1 azaldı.
Trafiğe kayıtlı toplam taşıt sayısı Ekim ayı sonu itibarıyla 30 milyon 883 bin 668 oldu
Ekim ayı sonu itibarıyla trafiğe kayıtlı taşıtların %51,9’unu otomobil, %19,8’ini motosiklet, %15,1’ini kamyonet, %7,3’ünü traktör, %3,2’sini kamyon, %1,7’sini minibüs, %0,7’sini otobüs ve %0,3’ünü özel amaçlı taşıtlar oluşturdu.
Ekim ayında 1 milyon 6 bin 9 adet taşıtın devri yapıldı
Ekim ayında devri(1) yapılan taşıtların %67,7’sini otomobil, %15,0’ını kamyonet, %10,0’ını motosiklet, %3,0’ını traktör, %1,9’unu kamyon, %1,7’sini minibüs, %0,5’ini otobüs ve %0,2’sini özel amaçlı taşıtlar oluşturdu.
Ekim ayında 74 bin 636 adet otomobilin trafiğe kaydı yapıldı
Ekim ayında trafiğe kaydı yapılan otomobillerin %11,6’sı Renault, %10,5’i Volkswagen, %8,0’ı Hyundai, %7,7’si Fiat, %5,4’ü Toyota, %4,6’sı Skoda, %4,5’i Peugeot, %4,4’ü Nissan, %4,4’ü Opel, %3,7’si Mercedes-Benz, %3,4’ü Citroen, %3,2’si BMW, %3,1’i Audi, %2,8’i Dacia, %2,8’i Ford, %2,4’ü Honda, %2,3’ü Kia, %2,0’ı Chery, %1,2’si Seat, %1,2’si MG ve %10,8’i diğer(2) markalardan oluştu.
Ocak-Ekim döneminde 2 milyon 170 bin 857 adet taşıtın trafiğe kaydı yapıldı
Ocak-Ekim döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı %13,7 artarak 2 milyon 170 bin 857 adet olurken, trafikten kaydı silinen taşıt sayısı da %6,9 artarak 26 bin 806 adet oldu. Böylece Ocak-Ekim döneminde trafikteki toplam taşıt sayısında 2 milyon 144 bin 51 adet artış gerçekleşti.
Ocak-Ekim döneminde trafiğe kaydı yapılan otomobillerin %62,6’sı benzin yakıtlıdır
Ocak-Ekim döneminde trafiğe kaydı yapılan 821 bin 231 adet otomobilin %62,6’sı benzin, %15,2’si hibrit, %12,1’i dizel, %9,0’ı elektrikli ve %1,1’i LPG yakıtlıdır. Ekim ayı sonu itibarıyla trafiğe kayıtlı 16 milyon 38 bin 61 adet otomobilin ise %34,4’ü dizel, %32,2’si LPG, %30,1’i benzin, %2,2’si hibrit ve %1,0’ı elektriklidir. Yakıt türü bilinmeyen(3) otomobillerin oranı ise %0,2’dir.
Ocak-Ekim döneminde en fazla 1300 ve altı silindir hacimli otomobil kaydı yapıldı
Ocak-Ekim döneminde trafiğe kaydı yapılan 821 bin 231 adet otomobilin %32,8’i 1300 ve altı, %22,3’ü 1401-1500, %16,2’si 1301-1400, %12,7’si 1501-1600, %6,3’ü 1601-2000, %0,7’si 2001 ve üstü motor silindir hacmine sahiptir.
Ocak-Ekim döneminde kaydı yapılan otomobillerin 316 bin 985’i gri renklidir
Ocak-Ekim döneminde trafiğe kaydı yapılan 821 bin 231 adet otomobilin %38,6’sı gri, %26,0’ı beyaz, %13,0’ı siyah, %11,1’i mavi, %5,9’u kırmızı, %2,9’u yeşil, %0,8’i sarı, %0,8’i turuncu, %0,5’i kahverengi ve %0,4’ü diğer renklidir.

KTO’DA 2025 TÜRKİYE EKONOMİSİ VE BRICS’IN ROLÜ KONUŞULACAK GÜLSOY : PANELİMİZE TÜM İŞ DÜNYAMIZI BEKLİYORUZ

Kayseri Ticaret Odası tarafından Türkiye ekonomisin 2025 yol haritası, Orta Vadeli Programın hedefleri ve BRICS ülkeleri ile iş birliği fırsatlarını tartışmak için “2025 Türkiye Ekonomisi ve BRICS’in Rolü” konulu bir panel düzenlenecek. Kayseri Ticaret Odası (KTO) Başkanı Ömer Gülsoy, 20 Kasım Çarşamba günü saat 13:00’te başlayacak panele Ekonomi Gazetesi yazarlarının katılacağını ve tüm iş dünyasını beklediklerini söyledi.

Kayseri Ticaret Odası gündemdeki önemli konuları tartışmak için yine önemli bir etkinliğe imza atacak.

20 Kasım 2024 Çarşamba saat 13:00’te KTO M. Rifat Hisarcıklıoğlu Konferans Salonunda, “2025 Türkiye Ekonomisi ve BRICS’in Rolü ” başlıklı bir panel gerçekleştirilecek.

Panelde Ekonomi Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ, Ekonomi Gazetesi Genel Koordinatörü Vahap Munyar, Ekonomi Gazetesi Yayın Kurulu Başkanı Şeref Oğuz, Ekonomi Gazetesi Yayın Danışma Kurulu Üyesi Alaattin Aktaş, Türkiye ekonomisinin geleceğine dair güçlü öngörülerini, Orta Vadeli Program (OVP) hedeflerinin ve BRICS ülkeleriyle iş birliği fırsatlarının Türkiye ekonomisine etkisini paylaşacak.

Ülkemizin gelecekteki ekonomik gücünü ve küresel sahnede nasıl bir yer edineceğinde konuşulacağı program iki bölümden oluşacak.

Birinci bölümde Hakan Güldağ ile Vahap Mumyar Türkiye ve BRICS ilişkilerine ışık tutacak. Panelin ikinci bölümünde ise Türkiye Ekonomisi ve Orta Vadeli Program hakkında Alaattin Aktaş ve Şeref Oğuz görüşlerini paylaşacak.Panele Kayseri protokolü ile iş dünyası katılacak.

Yurt Dışı Üretici Fiyat Endeksi (YD-ÜFE) yıllık %30,70 arttı, aylık %0,09 arttı
YD-ÜFE 2024 yılı Ekim ayında bir önceki aya göre %0,09 artış, bir önceki yılın Aralık ayına göre %23,45 artış, bir önceki yılın aynı ayına göre %30,70 artış ve on iki aylık ortalamalara göre %47,62 artış gösterdi.
YD-ÜFE imalat ürünlerinde yıllık %30,65 arttı
Sanayinin iki sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında %33,52 artış, imalatta %30,65 artış olarak gerçekleşti.
Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara mallarında %28,23 artış, dayanıklı tüketim mallarında %36,56 artış, dayanıksız tüketim mallarında %31,09 artış, enerjide %4,74 artış, sermaye mallarında %38,71 artış olarak gerçekleşti.
YD-ÜFE imalat ürünlerinde aylık %0,08 arttı
Sanayinin iki sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında %0,23 artış, imalatta %0,08 artış olarak gerçekleşti.
Ana sanayi gruplarının aylık değişimleri; ara mallarında %0,06 artış, dayanıklı tüketim mallarında %1,08 artış, dayanıksız tüketim mallarında %0,10 azalış, enerjide %3,59 artış, sermaye mallarında %0,49 azalış olarak gerçekleşti.

Tarımsal girdi fiyat endeksi (Tarım-GFE) yıllık %31,83 arttı, aylık %1,77 arttı
Tarım-GFE’de (2020=100), 2024 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre %1,77 artış, bir önceki yılın Aralık ayına göre %24,50 artış, bir önceki yılın aynı ayına göre %31,83 artış ve on iki aylık ortalamalara göre %42,52 artış gerçekleşti.
Ana gruplarda bir önceki aya göre, tarımda kullanılan mal ve hizmetler endeksinde %1,58 artış, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetler endeksinde %2,87 artış gerçekleşti. Bir önceki yılın aynı ayına göre tarımda kullanılan mal ve hizmetler endeksinde %29,71 artış, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetler endeksinde %45,28 artış gerçekleşti.
Yıllık değişimin en yüksek olduğu alt grup %74,12 artış ile veteriner harcamaları, aylık değişimin en yüksek olduğu alt grup %6,10 artış ile tohum ve dikim materyali oldu.

TABLO KORKUTUCU! TÜRKİYE’DEKİ GELİR EŞİTSİZLİĞİ YENİ POLİTİK SORUNLARA GEBE

Araştırmacı Nihat Yıldırım, Bağımsız düşünce kuruluşu Toplum Çalışmaları Enstitüsü’nde yayınlanan “Gelir Eşitsizliği Radikalleşmeye Sebep Olur mu?” başlıklı yazısında Türkiye’deki mevcut gelir eşitsizliğinin yeni politik sorunlara neden olabileceğinin altını çizdi. Yıldırım yazısında, “Gelir eşitsizliğinin önemli ölçüde arttığı dönemlerde radikal politikalara olan desteklerde artış gözlemliyoruz. Bu radikalleşmenin sebebi, aslında politik çoğunluğa sahip olan zümrenin sistemi temelinden değiştirecek nitelikte alternatifler aramaları olarak düşünülebilir” ifadelerini kullandı.

Gelir dağılımında eşitsizlik, sosyal adalet ve toplumsal barışın önündeki en büyük engellerden birisi. Türkiye’de son yıllarda ekonomik durum nedeniyle yoksul daha da fakirleştirirken zenginler servetlerini hızla artırdı. Öte yandan işçilerin milli gelirden aldığı pay azalırken şirketlerin payı artıyor. Gini katsayısı gelir dağılımı eşitsizliği ölçmek için kullanılan en temel göstergelerden biri. Gini katsayısına göre Avrupa’da gelir dağılımı eşitsizliğinde Türkiye ilk sırada yer alıyor. Söz konusu duruma ilişkin bir yazı kaleme alan Araştırmacı Nihat Yıldırım, Türkiye’nin durumunun tahmin edilenden daha kötü olduğunu vurguladı.

Yıldırım, Toplum Çalışmaları Enstitüsü’nde yayınlanan köşe yazısında “Sağlıklı ve güvenilir veri eksikliği, durumun doğru bir şekilde analiz edilmesini ve uygun politikaların geliştirilmesini zorlaştırıyor. Ayrıca artan enflasyon, döviz kurlarındaki dalgalanmalar, düşük gelirli grupların yaşam standartlarının düşmesi gibi faktörler gelir dağılımında dengesizliklere yol açarak toplumun geniş kesimlerini olumsuz etkiliyor” ifadelerini kullandı.

AZINLIKTAKİ KESİM SERVETİNE SERVET KATTI

Gelir dağılımı analizinde kullanılan verilerin önemli bir bölümünün anket yoluyla elde edildiğini, verilerin tutarlılığının ön koşulunun ise beyanların doğru verilmesi olduğunu söyleyen Yıldırım, “Anket kullanılmayan bölümde idari kayıtlar ve vergi verileri esas alınmaktadır. Ancak kaçırılan vergiler, kayıt dışı ekonomi ve eksik gelir beyanları bu verilerin güvenilirliğini ciddi şekilde zedelemekte ve ülkenin ekonomik durumunu tam anlamıyla yansıtan doğru bir tablo çizmemizi zorlaştırmaktadır. Bu nedenler dolayısıyla Türkiye’nin bu konuda tam bir röntgenini çekemiyoruz fakat son yıllarda uygulanan politikaların gelir eşitsizliğini nasıl etkilediği hakkında çıkarımda bulunabiliriz. Merkez Bankası verileri esas alındığında Türkiye, Temmuz 2018’den Mayıs 2024’e kadarki dönemde dünyada eşi benzeri olmayan bir negatif reel faiz politikası izledi. Bunun sonucu olarak, nominal faiz üzerinden krediye ulaşabilen kesim, yıllar süren, bir nevi ‘dolaylı gelir transferi’ politikasından servetlerine servet kattılar” ifadelerine yer verdi.

Gelir eşitsizliğinin öngörülen etkilerini “doğrusal ilişkiler” ve “tetiklenen ilişkiler” üzerinden değerlendiren Yıldırım, yazısının devamında şunları kaydetti:

“Doğrusal ilişkiler baz alındığında, gelir eşitsizliğindeki artışın ülkedeki polarizasyonu artırması, eğitimde yetersiz yatırıma neden olup ülkedeki beşeri sermaye seviyesini düşürmesi ve bu dönemlerde elindeki gücü konsolide etmek isteyen şirketlerin lobicilik harcamalarını artırıp demokratik kurumları baltalamaları gibi iktisat literatürüne geçmiş önemli çalışmalar örnek gösterilebilir. İşin karmaşık ve öngörülmesi güç kısmı, gelir eşitsizliğinin tetikleyebileceği politik gelişmelerin iktisadi dolaylı etkileridir.

RADİKAL POLİTİKALARA YÖNELİK DESTEK ARTIYOR

Gelir eşitsizliğinin önemli ölçüde arttığı dönemlerde radikal politikalara olan desteklerde artış gözlemliyoruz. Bu radikalleşmenin sebebi, gelir dağılımından beklediğini alamayıp diğer insanların zenginlik içinde yaşamalarını gören, aslında politik çoğunluğa sahip olan zümrenin sistemi temelinden değiştirecek nitelikte alternatifler aramaları olarak düşünülebilir. Halktaki radikal değişim talebi, politikacılar tarafından sömürülerek safsata çözüm hikâyeleri ile daha büyük problemlere sebep olmalarının modern tarihte birçok örneği vardır.

Buradaki önemli soru, Türkiye’nin gelir eşitsizliği seviyesinin bu tarz problemleri tetikleyip tetiklemeyeceğidir. Yüksek gelir eşitsizliğinin geçmişte neden olduğu politik sorunlar ve dünyadaki çoğu ülkenin gelir eşitsizliği seviyelerinin tarihi zirvelere ulaşması, beklentisel olarak sorun teşkil etse de ilave bir politik tetiklenme kesinlik taşımamaktadır. Bunun nedeni, iktisadi problemler nedeniyle tetiklenebilecek politik unsurların dönemsel olarak değişiklik göstermesidir. Ancak gelir dağılımındaki olumsuz trendin sürmesiyle birlikte toplumsal kutuplaşma, radikalleşme ve genel anlamda politik istikrarsızlığın netlik kazandığı bir dönem, ilave politik sorunlara gebe olduğumuzun göstergesi olabilir.”

Destek Çolakoğlu Metalurji’den, Başarı Dilovası’ndan!

Kurulduğu günden bu yana sadece ekonomik değil, toplumsal kalkınma konusunu da kendisine misyon edinen Çolakoğlu Metalurji, gençlik ve spor alanında önemli bir projeye imza attı. Dilovası’nda faaliyet gösteren bütün spor kulüplerini desteklemek amacıyla düzenlenen Dilovası Amatör Spor Kulüpleri Malzeme Desteği Dağıtım Töreni, geniş katılımla gerçekleşti.

Dilovası Amatör Spor Kulüpleri Malzeme Desteği Dağıtım Töreni’ne; Çolakoğlu Metalurji Yönetim Kurulu Başkan Vekili Haydar Çolakoğlu, Kocaeli Valisi İlhami Aktaş, Dilovası Kaymakamı Metin Kubilay, Dilovası Belediye Başkanı Ramazan Ömeroğlu, İl Gençlik ve Spor Müdürü Gökhan Yavaşer’in yanı sıra Çolakoğlu Metalurji üst düzey yöneticileri ile bölgedeki amatör spor kulüplerinin temsilcileri ve çok sayıda davetli katıldı. Tören, TRT Spor Spikeri Erdoğan Arıkan’ın sunuşu ile gerçekleştirildi.

“Enerji sektöründe önemli bir birlikteliğe onay verildi”

Rekabet Kurulu’nun, Zeren Group Holding’e ait olan Altınbaş Petrol ve Ticaret AŞ (Alpet) ve Zülfikarlar Holding arasındaki TP Petrol Dağıtım AŞ’nin (TP) paylarının satışını onayladığını, büyük bir gururla paylaşmak isteriz.

4 kıtada, 8 farklı sektörde, 23 marka ile faaliyetlerini sürdüren Zeren Group Holding, bu onayla birlikte büyüme stratejisinin temel odağında yer alan enerji sektöründe önemli bir atılım daha gerçekleştirmiş oldu. 800’den fazla bayisiyle faaliyet gösteren TP’nin satın alımı ile Zeren Group Holding, yeni dönemde şirketi yeni yatırımlarla büyütmeye ve geliştirmeye devam edecektir.

Zeren Group Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Mustafa Yiğit Zeren, alınan karar üzerine Rekabet Kurulu’na ve tüm Rekabet Kurumu çalışanlarına teşekkürlerini iletirken; “Bu karar, yerli ve milli sermayenin stratejik öneme sahip olan enerji sektöründe büyüme iradesinin desteklenmesi bakımından büyük önem taşıyor. Zeren Group Holding olarak, tüm süreci kolaylaştıran ve her konuda iş birliği gösteren, Zülfikarlar Holding’e çok teşekkür ediyoruz. Ülkemizin en büyük değerlerinden Türkiye Petrolleri’nin gücüne güç katıp, geliştireceğimizden herkesin emin olmasını istiyoruz. Enerji sektöründe büyümeyi; ülkemiz açısından stratejik bir alanın korunması ve tüketicilerimize sunulan hizmet çeşitliliği ve kalitesinin arttırılması olarak değerlendiriyoruz” ifadelerini kullandı.

GIDA FEDERASYONU DEMİR ŞARMAN İLE GÜVEN TAZELEDİ

Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu (TGDF) Olağan Genel Kurulu gerçekleştirildi. Bir önceki dönemde TGDF Yönetim Kurulu Başkanı olan Demir Şarman, yeni dönemde de katılan delegelerin geçerli oylarının tamamını alarak güven tazeledi. Seçim sonrası konuşan Demir Şarman, gıda ve içecek sektörünün gelecekteki hedeflerine ulaşması için yönetim olarak çalışmalarına kararlılıkla devam edeceklerini vurguladı.

Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu (TGDF) Olağan Genel Kurulu, sektör paydaşlarının geniş katılımıyla gerçekleşti. Mevcut TGDF Yönetim Kurulu Başkanı Demir Şarman ve yönetimi, tek liste ile girip geçerli oyların tamamını aldı.

‘SORUMLULUĞUMUZ BÜYÜK, İNANCIMIZ TAM’

Sonuçların tüm sektör paydaşlarına hayırlı olmasını temenni eden Demir Şarman, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çağdaş Türkiye; Cumhuriyetimizin ilk yıllarında başlayan kalkınma hamleleri ile bugün, batı ile yarışır bir seviyeye gelen gıda sanayimizle gurur duymaktadır.Gıda sanayimiz; yalnızca ülkemizin üretim gücünü artırmakla kalmayıp, sağladığı istihdam, tarım ekonomisi ile birlikte yarattığı çarpan etkisi, devlet bütcesine aktardığı vergiler ve yükselttiği yaşam standartlarıyla da vatandaşlarımıza önemli katkılarda bulunmaktadır. Sektör olarak, bu büyüme ve gelişme ivmesini sürdürecek, milletimize ekonomik ve sosyal anlamda daha iyi bir gelecek sağlamak adına var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.”

YENİ DÖNEMDE HEDEF DAHA FAZLA KATKI SAĞLAMAK

Federasyon olarak sektöre değer kazandıran pek çok projeye birlikte imza attıklarına dikkat çeken Demir Şarman; “Şimdi daha güçlü, daha planlı ve daha tecrübeli bir şekilde ilerlemeye devam edeceğiz. Başladığımız projeleri geliştirerek sürdürecek, bunlara yenilerini ekleyerek sektörümüze daha fazla değer katacağız. Önümüzdeki dönemde, geçen dönemde başlattığımız stratejik projeleri ve çalışmaları devam ettireceğiz. Kurumsallaşmayı daha da ileriye taşıyarak, sektörümüzün temellerini daha sağlam hale getirmek istiyoruz. ‘Bilgi kirliliği ile mücadele ve gıda okuryazarlığının yaygınlaştırılması’ ile ‘kamu ilişkilerinin geliştirilmesi’önceliklerimiz arasında olmaya devam edecek. Başta, Tarım ve Orman Bakanlığımız olmak üzere, diğer bakanlıklarımız ve tüm düzenleyici ve denetleyici kurumlarla sanayimiz arasında köprü olma misyonumuzu sürdürmeye ve geliştirmeye kararlıyız. Bu dönemde ayrıca, uluslararası kurumlar ve eşdeğer organizasyonlarla ilişkilerimizi güçlendirmeyi, dünya ile daha yakın bir bağ kurmayı hedefliyoruz. Türk gıda sanayinin kalite, sürdürülebilirlik ve üretim standartlarını uluslararası platformlarda tanıtarak, ülkemizi ve sektörümüzü en iyi şekilde temsil etmeye çalışacağız.” diye konuştu.

Demir Şarman; “Yeni dönemde de TGDF Yönetim Kurulu olarak sürdürülebilir bir gıda geleceği için çalışmalarımıza ara vermeden devam edeceğiz. Sektörümüzün ana gündem maddelerinden olan sürdürülebilirlik alanında çalışmalarımızı tüm hızıyla sürdürerek sektörümüzün rekabet gücünü artırmaya devam edeceğiz. Bu başarıyı birlikte tesis etme yolunda; sorumluluğumuz büyük, inancımız tam! Sektörümüze güveniyoruz, her geçen gün firmalarımızı geliştiriyor, birlikte büyüyoruz.” dedi.

YÖNETİM KURULU ASİL ÜYELER:

1. M. DEMİR ŞARMAN
2. EBRU AKDAĞ – BİTKİDEN
3. ESRA İREN – MEDER
4. FARUK KAYAR – ETBİR
5. FATİH TİRYAKİOĞLU – SÜGİD
6. HAKAN TURAN – SALKONDER
7. MELİH ŞAHİNÖZ – ETÜDER
8. METİN AKMAN – YÜSAD
9. NACİ KAPLAN – BESDBİR
10. ÖZEN ALTIPARMAK – BALDER
11. S. TARIK TEZEL – SETBİR

YÖNETİM KURULU YEDEK ÜYELER:

1. SÜLEYMAN FERRUH GÜÇLÜ – SİRKEDER
2. ZEYNEP SUNGU – BİTKİDEN
3. ALİ SÖZEN – ASÜD
4. R. MURAT TARAKÇIOĞLU – NİSAD
5. NECATİ GÖKSU – SUTHER
6. BORA AKIN – GIDABİL
7. MEHMET ÖMER KIZIL – MESUDER
8. ALİ BAŞMAN – ŞARAPDER
9. HOOMER BALAZADEH – BYSD
10. AYKUT GÖYMEN – TMSD
11. MELTEM MANAV – TÜGİDER

Destek Çolakoğlu Metalurji’den, Başarı Dilovası’ndan!

Kurulduğu günden bu yana sadece ekonomik değil, toplumsal kalkınma konusunu da kendisine misyon edinen Çolakoğlu Metalurji, gençlik ve spor alanında önemli bir projeye imza attı. Dilovası’nda faaliyet gösteren bütün spor kulüplerini desteklemek amacıyla düzenlenen Dilovası Amatör Spor Kulüpleri Malzeme Desteği Dağıtım Töreni, geniş katılımla gerçekleşti.

Dilovası Amatör Spor Kulüpleri Malzeme Desteği Dağıtım Töreni’ne; Çolakoğlu Metalurji Yönetim Kurulu Başkan Vekili Haydar Çolakoğlu, Kocaeli Valisi İlhami Aktaş, Dilovası Kaymakamı Metin Kubilay, Dilovası Belediye Başkanı Ramazan Ömeroğlu, İl Gençlik ve Spor Müdürü Gökhan Yavaşer’in yanı sıra Çolakoğlu Metalurji üst düzey yöneticileri ile bölgedeki amatör spor kulüplerinin temsilcileri ve çok sayıda davetli katıldı. Tören, TRT Spor Spikeri Erdoğan Arıkan’ın sunuşu ile gerçekleştirildi.

Çolakoğlu Metalurji Yönetim Kurulu Başkan Vekili Haydar Çolakoğlu, törende yaptığı açılış konuşmasında: “Dilovası’nda faaliyet gösteren tüm amatör spor kulüplerine katkı sağlayarak, 450 sporcumuza 1808 parça spor malzemesi desteği sağladık. Spor gençlerimizin yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda sosyal ve kültürel gelişimlerine de önemli katkılar sağlayan bir araçtır. Bugün hayata geçirdiğimiz bu anlamlı proje, sporun birleştirici ve kapsayıcı gücüyle sadece bugünün değil, geleceğin başarılı bireylerini desteklemek adına atılmış bir adımdır. Geçtiğimiz yıl kuruluşunu tamamladığımız Çolakoğlu Metalurji Spor Kulübümüz, Dilovası ilçemiz başta olmak üzere Kocaeli’de yaşayan gençlerimizin, özgüvenli ve motivasyonu yüksek, topluma örnek bireyler olarak yetişmeleri için çalışmalarına hız kesmeden devam etmektedir” dedi.

Bu projeyle, sadece bugünün gençlerine değil, geleceğin başarılı sporcularına, kendine güvenen bireylerine sporun toplumsal birleştirici gücünü ve kapsayıcı yönünü ulaştırarak daha hoşgörülü bireyler olmaları yönünde teşvik ettiklerini vurgulayan Sayın Haydar Çolakoğlu sözlerine şöyle devam etti: “Bu vesileyle, Kocaeli Valimiz Sayın İlhami Aktaş’a, Dilovası Kaymakamımız Metin Kubilay’a, projenin hayata geçirilmesinde emeği geçen Belediye Başkanımız Sayın Ramazan Ömeroğlu’na ve Kocaeli Gençlik ve Spor İl Müdürümüz Gökhan Yavaşer’e teşekkürlerimi sunuyorum. Gençlerimize “Destek bizden, başarı sizden” diyorum. Bu projelerin artarak devam etmesi en büyük temennimizdir.”

450 sporcuya, 1800’ün üstünde spor malzemesi desteği sağlanan proje kapsamında Dilovası’ndaki Dilovası Belediyespor, Diliskelesispor, Çerkeşlispor, Tavşancılspor, Dilovası Yıldızlar Spor ve Dilovası Gençlik Spor kulüplerinin yanı sıra okul spor kulüplerine ve bölgedeki çocuklara anlamlı destek sağlandı.

Dilovası’nda sporu daha erişilebilir hale getirme hedefiyle atılan bu adım, yerel spor kulüplerinin güçlendirilmesine yönelik önemli bir katkı olarak öne çıkıyor. Çolakoğlu Metalurji, bu tür projelerle sosyal sorumluluk bilincini pekiştirmeye ve gençleri sporla buluşturmaya devam edecek.

Törende konuşan Kocaeli Valisi Sayın İlhami Aktaş şunları söyledi: “Bugün malzemelerini dağıttığımız bu sporcu gençlerimizin, ileride kazanacakları başarılarla gururlanmak istiyoruz. Öncelikle bu anlamlı projede desteklerini esirgemeyen Çolakoğlu Metalurji’nin değerli yöneticilerine ve emeği geçen tüm paydaşlara teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.

Günün anısına Çolakoğlu Metalurji Yönetim Kurulu Başkan Vekili Haydar Çolakoğlu, Kocaeli Valisi İlhami Aktaş’a Çolakoğlu Metalurji Spor Kulübü’nün 41 numaralı formasını hediye etti.

Konuşmaların ardından, Çolakoğlu Metalurji Yönetim Kurulu Başkan Vekili Haydar Çolakoğlu, Kocaeli Valisi İlhami Aktaş, Dilovası Kaymakamı Metin Kubilay, Dilovası Belediye Başkanı Ramazan Ömeroğlu ve İl Gençlik ve Spor Müdürü Gökhan Yavaşer törende malzemeleri dağıtılan gençlerle hatıra fotoğrafı çektirdi.

Türkiye Enerjide Tam Bağımsızlığa “Yeşil Dönüşüm” ile Ulaşacak!

Bu yıl ilk olarak ”Gaziantep’in Enerjisi Türkiye’nin Gücü” sloganıyla gerçekleşen “2024 Gaziantep Enerji Zirvesi” enerjinin yıldızlarını bir araya getirdi. Gaziantep Enerji Zirvesi’nde Türkiye’nin enerji vizyonu sektörün tüm paydaşları, kamu ve özel sektörümüzün en değerli temsilcileri ve STK’larımızın katılımları ile ele alındı.

Enerjide “Yeşil Dönüşüm” ve yenilenebilir enerjinin gücünü kurduğu yenilenebilir enerji santralleriyle yansıtan ve ülkemizin en önemli EPC firmalarından biri olan “Win Solar”, ”Gaziantep’in Enerjisi Türkiye’nin Gücü” sloganıyla gerçekleştirilen 2024 Gaziantep Enerji Zirvesi’nde Platin Sponsor olarak yer aldı.

Zirvede değerli destekleriyle T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı sayın Dr. Alparslan Bayraktar’ın yanı sıra, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu Başkanı Mustafa Yılmaz, Gaziantep Valisi Kemal Çeber, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, GTO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Tuncay Yıldırım’ın katılımıyla gerçekleştirilen zirvede, Win Solar Yönetim Kurulu Başkanı Sarper Cengiz, Win Solar Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Burak Günay ve Win Solar Yönetim Kurulu Üyesi Ergun Atasoy da yer aldı.

Win Solar Yönetim Kurulu Başkanı Sarper Cengiz, “Bu güzel organizasyonda, standımızı ziyaret ederek bizleri onurlandıran Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız Sayın Alparslan Bayraktar başta olmak üzere kamu ve iş dünyasının tüm değerli yöneticilerine teşekkürlerimizi sunarız. Bu zirve, Türkiye’nin yenilenebilir enerji alanındaki büyüme hedefleri ve Gaziantep’in enerji yatırımlarındaki stratejik önemini ortaya koyması bakımından büyük bir önem taşıyor. Win Solar olarak biz de güneş enerjisi santrallerinde anahtar teslim hizmet vermekteyiz. Türkiye’nin ekonomisinde “Türkiye 2035 Enerji Yol Haritası” hedefleri yenilenebilir enerji sektörü olarak ülkemizde öncü ve kilit rolü üstlendiğimizi göstermekte. Biz de “Win Solar” olarak tüm dünyada kurduğumuz enerji santrallerinde ileri mühendislik kabiliyetlerimizi ortaya koymaktayız. Enerjide hedeflere hep birlikte kapasite artış hızını dünya sıralamasında maksimuma yükselterek ulaşacağız. Türkiye’nin tam bağımsız enerji hedeflerinde yenilenebilir enerji sektörü olarak tüm gücümüzle varız.” dedi.

M-Future Uzun Dönem Staj Programı’nın Yeni Dönemi Başladı!

Menarini Türkiye, M-Future Uzun Dönem Staj Programı ile genç yeteneklerin kariyer hayallerine ulaşmalarına destek olmayı sürdürüyor.

Genç yetenekler, Menarini Türkiye’de M-Future Uzun Dönem Staj Programı ile ilaç sektöründe iş hayatını yakından gözlemleyerek yeni başlayan kariyer yolculuklarında deneyim sahibi oluyor.

Program başlangıcında tüm fonksiyonlar ile oryantasyon eğitimleri alan gençlerin sektöre dair geniş bir perspektif kazanması da hedefleniyor. Kapsamlı eğitim ve destek programları ile zenginleştirilen staj sürecinde, proje ekiplerinde takım çalışması ile yaratıcı, keyifli ve dinamik bir iş ortamını deneyimliyorlar. Staj programı sonunda projelerini Menarini Türkiye Yönetim Takımına sunma olanağı yakalayan gençler, mezuniyetleri sonrasında başarıları doğrultusunda Menarini’de tam zamanlı çalışma fırsatı yakalayabiliyor.

Üniversite son sınıf veya yüksek lisans öğrencisi olan, gerçek bir çalışma ortamını gözlemlemek isteyen tüm öğrenciler 9 ay süren bu programa başvurabiliyor. M-Future Uzun Dönem Staj Programı’nın başvuru değerlendirme süreci; video mülakat, insan kaynakları mülakatı, genel yetenek testi ve yetkinlik envanteri uygulaması, iş birimi mülakatı ve İngilizce sunum aşamalarından oluşuyor.

Staj programının bu yıl Ekim’de başlayan 5. döneminde, 11 genç yetenek Menarini Türkiye’de profesyonel çalışma ortamını deneyimleme fırsatı bulacak. 2019 yılından bu yana toplam 54 öğrencinin katıldığı staj programında, öğrencilerin %60’ı mezuniyet sonrası tam zamanlı çalışma fırsatı elde etti.

10 AYDA 1,7 MİLYON KRUVAZİYER YOLCU

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, 2024 yılı Ocak-Ekim döneminde Türk limanlarına uğrak yapan kruvaziyer gemi sayısının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 3,7 artışla bin 112, yolcu sayısının ise yüzde 26,8 artışla 1 milyon 766 bin 323 kişi olduğunu duyurdu. Söz konusu dönemde Kuşadası Limanı’nın 501 gemi ile en fazla kruvaziyer geminin uğrak yaptığı liman olduğunu vurgulayan Bakan Uraloğlu, “Kuşadası, 791 bin 300 yolcu ile en fazla kruvaziyer yolcuya ev sahipliği yapan liman oldu.” dedi.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Denizcilik Genel Müdürlüğü tarafından açıklanan 2024 yılı Ocak-Ekim dönemi kruvaziyer gemi istatistiklerini değerlendirdi. Bakan Uraloğlu, Türkiye’nin kruvaziyer gemi turizminin önemli destinasyonlarından olduğunu ifade ederek, “Bir yarımada olan ülkemizin turizm potansiyelini en üst seviyede kullanabilmek için çalışmaya devam ediyoruz. Ulaşım ve turizm, ülkemizin ekonomik ve sosyal kalkınmasında birbirini tamamlayan iki temel sektördür. Bu anlamda limanlarımız da aynı zamanda kültürel ve turistik zenginliklerimizin dünya çapında tanıtılması için kritik öneme sahip.” dedi.

“Limanlarımıza Gelen Kruvaziyer Yolcu Sayısı Yüzde 26,8 Artışla 1 Milyon 766 Bin 323 Kişi Oldu”

Bakan Uraloğlu, 2024 yılı Ekim ayında Türk limanlarına uğrak yapan kruvaziyer gemi sayısının 195’e ulaştığını bildirerek, “Gemilerle limanlarımıza gelen yolcu sayısı ise bu ayda 295 bin 892 kişi oldu. Yılın ilk 10 ayında ise limanlarımıza uğrak yapan kruvaziyer gemi sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 3,7 artışla bin 112 adet, limanlarımıza gelen kruvaziyer yolcu sayısı ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 26,8 artışla 1 milyon 766 bin 323 kişi oldu.” dedi.

Davut Güleç

Gazeteci, televizyoncu, Uzman polis-adliye muhabiri, Spor yazarı, TEMA’cı, Kızılay’cı, Dağcı, Trekkingci, Alp disiplini kayak milli hakemi, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü Basın sözcüsü, Kayseri Spor Adamları Derneği yönetim kurulu üyesi, Kent Güvenlik konseyi üyesi, Halkla İlişkiler Tanıtım, Adalet, Kamu Yönetimi mezunu ----- Davut Güleç Kimdir ? -----

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu