Ekonomi-teknoloji haberleri (19.05.2022)

Atatürk Havalimanı ‘Milletin’ Kalmaya Devam Edecek

Türkiye’ye havacılık sektöründe büyük hizmetler sunarak kapasitesini doldurmuş; şimdi de İstanbul’a ihtiyaç duyduğu yeşil alanları sunarak milletin hizmetinde kalmaya devam edecek Atatürk Havalimanı ile ilgili kamuoyuna söylenen yalanları bir kez daha düzeltme görevi, milletimizden aldığımız onayla Yeni Türkiye’yi inşa eden bizlere düşmektedir.

İlk hâli 1912 yılında inşa edilen, 1953 yılında günümüzdeki havalimanları fonksiyonları ile kullanılmaya başlayan Atatürk Havalimanı;

• 4 milyonluk nüfus yoğunluğunun olduğu yoğun yerleşim yerlerinin tam ortasında kalmış,

• Konumu ve çevresindeki yoğun yerleşim nedeniyle kullanım kapasitesini artırılamamış,

• Günlük 1.100 uçağa varan hava trafiği nedeniyle kapasitesinin kaldıramayacağı bir noktaya ulaşmış,

• Kapasite aşımı nedeniyle uçakların inişi öncesinde havada saatlere varan turlar atmasına yol açan yoğunluğa sahip,

• Havadaki yoğunluğun yerdeki hareketliliğe de yansıdığı; böylece zaman, yakıt kayıplarının artan biçimde yerde de devam eden,

• Şehrin araç trafik yoğunluğunu ciddi biçimde etkileyen,

• Yüksek karbon salınımı ve gürültü nedeniyle çevreye olumsuz etkileri üst düzeyde olan,

bir havalimanına dönüşmüştü.

Bizler, gençlerimize, ekonomi başta olmak üzere her açıdan daha güçlü bir Türkiye emanet edebilmek için var gücümüzle çalışırken, birileri hep yaptıkları gibi iftira ve yalanlarla dolu haberleriyle milletimizi kandırabileceklerini düşünüyorlar.

Milletimizin bu yalanlara kanmayacağına eminiz. Ancak yalancının yalan söylemekten vazgeçmeyeceğine de artık emin olduk. Bu nedenledir ki, Atatürk Havalimanı bugün hâlâ ‘havalimanı olarak’ kullanılsaydı yaşanabilecek sıkıntıları milletimizin takdirine sunmak isteriz:

• İstanbullular trafikte saatler kaybedecekti…

29 Ekim 2018’de dünyanın hizmetine sunulan İstanbul Havalimanı’nın açılışı ile birlikte D100 Topkapı – Yenibosna, İstoç – Kuyumcukent (Basın Ekspress) D100 Sefaköy – Ambarlı güzergâhlarında, trafik sıkışıklığından kaynaklı zaman kaybında yüzde 30’a varan iyileşmeler elde edildi.

• THY sıradan bir havayolu markasına dönüşecekti…

Türkiye’nin hedeflerine ulaşmasında çok önemli roller üstlenen, dünya çapında tanınan ve tercih edilen ülkemizin en değerli markalarından Türk Hava Yolları (THY), istikrarlı büyümesini sürdürebilmek için 2010’lu yılların ilk yarısında uçuş sayıları, taşıdığı transit yolcu ve kargo miktarını artırmak için harekete geçti.

Ülkeye döviz girdisini sağlama ve kargo taşımacılığı ile küresel krizlere direncini artırma stratejileri ile THY, büyüyerek dünyanın en iyi havayolu şirketlerinden biri olmayı, dünyanın en çok noktasına uçabilmeyi başardı. THY’nin gelişimi, turizmden lojistiğe birçok sektöre, dolayısıyla da ülke ekonomisine doğrudan ve dolaylı etki etmektedir. THY’nin bu gelişimini de destekleyen yatırımlar, Türkiye’nin, milletinin yararınadır. Gelişen sektörlerin, markaların önünü kesmek akıl dışıdır.

• Türkiye, havacılıkta küresel bir merkeze dönüşemeyecekti…

Türkiye’nin bayrak taşıyıcılarından THY’nin bu stratejisi, İstanbul’u daha sık kullanılan bir havacılık merkezine dönüştürürken,

• 4,5 milyon ton ile Türkiye’nin toplam hava kargo kapasitesinin 3 katına tek başına sahip,

• Şuan yıllık kapasitesi 120 milyon olan, 200 milyona çıkarılabilmesi mümkün olan

İstanbul Havalimanı ile ülkemiz, küresel bir havacılık merkezine dönüşmüştür.

• Bölge gürültü kirliliğinde boğulacak, İstanbul nefes alamayacaktı…

Türkiye’nin havacılıkta vites yükseltmesi, THY’nin havacılık sektöründe küresel bir marka olmanın ötesindeki hedefleri, Atatürk Havalimanı’ndaki yoğunluğu, kapasitenin üzerine taşımıştır. Her gün bin 100 uçağın inip kalkabildiği, yılda 460 binin üzerinde uçağı ağırlayan Atatürk Havalimanı, bu yoğunluğu ile;

• 1 milyon ton karbon emisyonunu, İstanbul’da nüfusun en yoğun olduğu bölgeye vermekte idi,

• muazzam bir gürültü kirliliğine sebep oluyor,

• şehrin 4 milyonluk nüfusun bulunduğu bölge nefes alamıyordu.

305 bin ağaca eş değer olan karbon salınımı bugün ortadan kalkarken, her gün bin 100 uçağın sebep olduğu gürültü kirliliği de sona erdi.

Yerine inşa edilecek Millet Bahçesi ile şehrimiz ve bölgemiz devasa ölçekte bir yeşil alana kavuşacak. Böylece Atatürk Havalimanı, fonksiyonu değiştirilerek ‘yeşil alan’ olarak milletimize hizmet sunmaya devam edecektir.

• Havada beklerken saatler kaybedilecekti…

Türkiye’nin sivil havacılıkta büyümek için, dünyada sözü geçen bir havacılık ülkesi olabilmek için attığı adımlar, dönemin mevcut fiziki koşulları çerçevesinde yetersiz kalmaktaydı. Atatürk Havalimanı’ndaki yoğun hava trafiği uçakların havada 15 ila 60 dakika boyunca tur atmalarına, bu da zaman, çevre ve yakıt maliyetlerinde önemli oranda bir artışa sebep olmaktaydı.

Yerde yaşanan yoğunluk ise İstanbul’da Atatürk Havalimanı’na inmek için uçakların kalkış izinlerinin vaktinde verilememesine, dolayısıyla uçuşlarda saatler süren rötarlara da yol açmaktaydı. İstanbul Havalimanı sayesinde uçakların uçuş sayısı nedeniyle havada bekleme süresi ortadan kalkarken, rötar sürelerinde de uçuş yoğunluğu nedenli rötarlar tamamen ortadan kalkmıştır.

Milletimizin Huzuru Kaçıramayacak, Türkiye’nin Büyümesini Engelleyemeyeceksiniz…

Türkiye’miz, 20 yıllık AK Parti hükûmetleri boyunca ulaştırma ve altyapı alanına yapılan 1 trilyon 337 milyar lirayı aşan yatırım sayesinde, 100 yıllık gelişmeyi 20 yılda sağlamıştır.

Sadece havacılık alanında 20 yılda 147 milyar lirayı aşan yatırımla Türkiye’yi küresel havacılık sektöründe bir markaya, havayolunu ise halkın yoluna dönüştürdük. 26 olan havalimanı sayısını, 14 Mayıs’ta açtığımız Rize-Artvin Havalimanı ile 58’e yükselttik.

100’üncü kuruluş yıl dönümüne gün sayan Türkiye Cumhuriyeti, Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olabilmek için kutlu yürüyüşüne inanç, kararlılık ve ilk günkü heyecan ile devam etmektedir.

Milletimizden aldığımız onay ve takdir ile yatırımlarımızı bir bir hayata geçiriyor, sivil havacılık dâhil olmak üzere ulaştırma ve altyapısı alanında Türkiye’nin 30 yıl sonra nerede olacağına göre planlarımızı güncelliyoruz.

İstiyoruz ki; ana muhalefetin temsilcileri başta olmak üzere, 84 milyon yararına bir çivi dahi çakmayanlar, yalan üretmek yerine proje üretsinler.

İstiyoruz ki; muhalefet etmeyi devletine düşmanlık etmekle eş tutanlar, varsın bu hatalarından dönsün, 84 milyonun saygı duyacağı bir proje geliştirsinler, bizimle hizmette yarışsınlar.

İstiyoruz ki; millete giden hizmetin önünü kesmeye çalışmakla harcadıkları vakti, aklı, daha iyisini vaat edebilmek için harcasınlar.

Onlar ise Atatürk Havalimanı üzerinden milletin gündeminde olmayan bir tartışmayı üretmek istiyorlar. Asıl sormak istedikleri ise şunlar:

• “İstanbul Havalimanı’nı neden yaptınız?”

• “Neden ülkemizi havacılıkta Avrupa birinciliğe yükselttiniz?”

• “Neden yaklaşık %75’i dış hatlardan olmak üzere 107 milyon yolcu taşıdınız?”

• “Millete neden hizmet götürüyorsunuz; Hazine’ye neden kazandırıyorsunuz?”

Asıl dertleri bu… Onlar yapamadı, hayal bile edemedi; o zaman biz de yapmayalım istiyorlar.

siyaseti milletin huzurunu kaçıracak eylemlerle siyaseti kirletiyorlar…

Atatürk Havalimanı, bu ülkeye yıllarca hizmet verdi. Bu sırada da Türkiye, özellikle de son 20 yılda, onların istediği gibi yerinde saymadı. Ekonomisi, turizmi, ticareti, nüfusu gelişti. Öyle olunca da yeni ve kapasitesi büyük bir havalimanına ihtiyaç doğdu. Ardı ardına başarılarıyla ülkemizi gururlandıran İstanbul Havalimanı çalışmaya devam ederken

• Atatürk Havalimanı’nın Kuzey Güney pistleri İstanbul Havalimanı’nın Kuzey Güney Pistleri ile aynı eksende bulunduğundan, havacılık kuralları gereği kullanılamaması sonucu iniş pisti hüviyetini kaybetmiş olup beton bir alana dönüşmüştür.

Halihazırda kullanılmaya devam edilen Doğu Batı pistleri ise acil durumlarda kullanılmak üzere açık tutulmaya devam edilecektir.

• Atatürk Havalimanında bulunan 3 adet pistten;

05-23 Pisti halen genel havacılık uçuşları için aktif olarak kullanılmaktadır. 2 adet 17-35 Paralel pistleri ise Nisan 2019 tarihinde Notam ile kullanım dışı bırakılmış olup 16 Temmuz 2020 tarihinde de Havacılık Enformasyon Yayını (AIP) ile uluslararası olarak havacılık sektörüne duyurulmuştur.

Atatürk Havalimanı sahası içerisinde yer alan taşınmazlar, Millet Bahçesi çalışmaları kapsamında 13.05.2019 tarihi itibari ile Milli Emlak Genel Müdürlüğüne devredilmiştir.

Atatürk Havalimanı kuzey Güney pistlerinin olduğu bölge bundan böyle milletimize başka bir şekilde; Millet Bahçesi’yle hizmet edecek.

Doğu batı pisti acil durumlarda kullanılmak üzere açık tutulacak.

Atatürk Havalimanı, milletin kalmaya devam edecek. Bu kadar açık, bu kadar net.

Maalesef karşımızdakiler, yalanı, iftirayı, karalamayı bir ideoloji olarak benimsemiş bu kişiler, boşa çıkan her iddialarından sonra yeni bir tanesine sarılarak ‘muhalefet yapıyormuş’ gibi görünmeye çalışmaktan vazgeçmiyor.

Daha önce de söylemiştik, yeniden tekrar edelim: Biz ne milletimize hizmet etmekten vazgeçeriz ne de bu müfterilerle mücadele etmekten.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

56 ÜLKEYE İHRACAT YAPAN AKANSU GROUP’A EN İYİ GROUP ŞİRKET ÖDÜLÜ

ŞİRKETİ 56 ÜLKEYE İHRACAT YAPAN İŞ ADAMI AKANSU: KAYSERİ MARKASINI TÜM DÜNYAYA DUYURUYORUZ

Kayseri’nin ve Türkiye’nin bir asırlık çınar Akansu Group, 2021 Kayseri’nin En’leri ödül törenine damga vurdu. Bünyesindeki 5 şirketle 56 ülkeye ihracat yapan dev firma En İyi Grup Şirketi ödülünü aldı. Şirketin yönetim kurulu başkanı Yılmaz Akansu, konuşmasında Kayseri’yi düm dünyada marka haline getirme yolunda olduklarını ve bunun için çok çok çalışıp ileri adımlarının devam edeceğini söyledi.

2021 Kayseri’nin En’leri Ödül Töreni dün akşam saatlerin çok sayıda iş adamı, sivil toplum kuruluşu ve şehrin önde gelenleriyle birlikte gerçekleştirildi. 2021 Yılının En’leri ödül töreninde 107 yıllık geçmişiyle öne çıkan Akansu Group Yılın En İyi Grup Şirketi Ödülü’ne layık görüldü. Ödül kurum adına Akansu Group Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Akansu tarafından teslim alındı.

56 ÜLKEYE İHRACAT

Ödülü teslim alan Yılmaz Akansu, 1915 yılında kurulduktan sonra şu anda 5 şirketiyle tüm dünyada 56 ülkeye ihracat yaptıklarını belirterek kendilerinden sadece Kayseri’de değil küresel çapta tüm dünyada söz ettirdiklerini söyledi.

“KAYSERİ’Yİ TÜM DÜNYADA MARKALAŞTIRIYORUZ”

Akansu Group’un bir asırlık geçmişine vurgu yapan Akansu, Kayseri şehrinin, Kayseri markasının tüm dünyada duyulmasına etki ettiklerini de bildirdi.

“BİZ BÜYÜK BİR AİLEYİZ”

Biz Büyük Bir Aileyiz sloganı ile 107 yıllık tarihinde önceliğinin ülkeye ve millete hizmet etmek olduğunu her fırsatta dile getiren ve bundan da gurur duyduğunu belirten Akansu Group Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Akansu, törendeki teşekkür konuşmasında bu konuya yine vurgu yaparak ödülünü teslim aldı.

AKANSU GROUP KİMDİR?

Bir asırı geçen sürede birçok başarılara imza atan Akansu Group başta cam olmak üzere, altyapı üstyapı polietilen ve pvc boru imalatının yanı sıra pencere, kapı profil sektörlerinde de dünya kalite standartları çerçevesinde üretim faaliyetlerinde bulunmaktadır.

Akansu Group, bünyesinde toplamda 150 kişiden fazla kişiyi istihdam ederek ve bu sene sadece plastik boru sektöründe 15 milyon dolara yakın ihracat hedefleyerek, ticari menfaatlerinin ötesinde 4 kuşak boyunca ülke ekonomisine yaptığı katkılar ile ön plana çıkmaktadır.

UTİB’DE GÜNDEM EKOLOJİK TEKSTİL KARBON AYAK İZİ PROJESİ KALİTEYİ ARTIRACAK

UTİB’in Ticaret Bakanlığı destekleri ile gerçekleştirilen Ekolojik Tekstiller Ur-Ge Projesi’nin kapanış toplantısında karbon ayak izi danışmanlığının üretim ve ihracat hedeflerine büyük katkılar sağladığı vurgulandı.

Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği (UTİB), Ticaret Bakanlığı destekleri ile gerçekleştirilen Ekolojik Tekstiller Ur-Ge Projesi’nin kapanış toplantısını gerçekleştirdi.

İHRACATA İVME KAZANDIRILMASI AMAÇLANIYOR

Sürdürülebilir üretim, döngüsel ekonomi ve karbon ayak izi konusunun son yıllarda tüm dünyanın gündeminde olduğu bir dönemde, yaklaşık 8 aydır yürütülen Karbon Ayak İzi Projesi kapsamında, tekstil sektörüne öncülük eden küme firmaların faaliyetlerine büyük katkılar sağlandı. Sektördeki diğer firmalara da örnek olan çalışmayla, üretim kalitesinin artırılması, aynı zamanda ülke ihracatına ciddi oranda ivme kazandırılması amaçlandı. Uludağ İhracatçılar Birliği (UİB) Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Ayşe Mehtap Ekinci’nin de bulunduğu birlik yetkilileri ve üye firmaların katılımıyla online olarak gerçekleştirilen kapanış toplantısında, Karbon Ayak İzi Projesi ile ilgili danışmanlık hizmeti veren Semtrio Sürdürülebilir Çevre Yönetimi Danışmanlığı firması Genel Müdürü Bekir Çetin, süreçlerle ilgili önemli bilgiler verdi.

SERA GAZI AZALTIMI İÇİN 5 VE 10 YILLIK PLAN

Semtrio Sürdürülebilir Çevre Yönetimi Danışmanlığı Genel Müdürü Bekir Çetin, projenin tüm aşamalarında verileri ile destek olan küme firmalarının önemli çalışmalara imza attığını kaydederek “Ekolojik Tekstiller Ur-Ge Projesi’nin ‘Kurumsal Karbon Ayak İzi’ danışmanlığı ayağı çok faydalı, verimli bir proje oldu. Katılımcılarımız, çok büyük operasyonlar yürüten tekstil sektörümüzün önemli firmaları arasında yer alıyor. Proje kapsamında, online ve birebir görüşmeler yaparak hazırladığımız karbon ayak izi sonuçları doğrultusunda, firmalarımıza özel karbon ayak izi azalım planları oluşturduk. ‘Karbon Ayak İzi Yönetim Planı’ ile sera gazı emisyonlarının azaltımına yönelik küme firmaların 5 ve 10 yıllık hedeflerinin belirlenmesine katkı sağladık” ifadelerini kullandı. Ekolojik Tekstiller Ur-Ge Projesi üyesi firmaların temsilcileri de çalışmalar sonucunda ekolojik tekstil konusunda farkındalık kazandıklarını ve ciddi ilerlemeler kaydettiklerini dile getirdi.

Ege İhracatının kare ası belirlendi

Ege İhracatçı Birlikleri’nde 1 Nisan 2022 tarihinde başlayan genel kurul maratonu Koordinatör Başkanlık seçimiyle sonuçlandı. Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Jak Eskinazi EİB Koordinatör Başkanlığına tekrar seçildi. Eskinazi, EİB bünyesindeki 8 bin 500 ihracatçının önümüzdeki dört yıl temsilcisi olacak.

Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği Başkanı Yalçın Ertan ve Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak 2022-26 döneminde EİB Koordinatör Başkan Yardımcısı olarak görev yapacaklar. Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık ise; EİB Sürdürülebilirlik ve Organik Ürünler Başkanı olarak belirlendi.

Eskinazi: “Hedefimiz 25 milyar dolar ihracata ulaşmak”

EİB’de 2018-22 döneminde çok uyumlu bir dönem geçirdiklerini, 4 yıllık süreçte EİB’nin ihracatını yüzde 35’lik artışla 13 milyar dolardan 17,5 milyar dolara taşıdıklarını dile getiren Jak Eskinazi, “Aynı uyumu 2022-2026 döneminde de sürdürme kararlılığındayız.  İnovasyon, Ar-Ge, Tasarım, Sürdürülebilirlik, Mesleki Eğitim, Dijitalleşme önümüzdeki dört yıl yoğunlaşacağımız konu başlıkları olacak. 4 yıl boyunca yürüteceğimiz çalışmalarla 2026 yılında EİB’nin ihracatını 25 milyar doların üzerine çıkarma çabası içinde olacağız” diye konuştu.

Yalçın Ertan: “Yeni pazarlara ve ticaret heyetlerine yoğunlaşacağız”

Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği’nin son 4 yılda ihracatını yüzde 110 artırarak 2,5 milyar doları aşmasında özverili çalışmaları bulunan Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği Başkanı Yalçın Ertan 2022-26 döneminde EDDMİB Yönetim Kurulu Başkanlığı yanında, EİB Koordinatör Başkan Yardımcılığını da üstlenecek.

Türkiye’nin ekonomik açıdan zor bir dönemden geçtiğine vurgu yapan EİB Koordinatör Başkan Yardımcısı Yalçın Ertan, “1980 yılından bu yana ülkemizin ihracatına katkı yapma çabası içerisindeyim. Yaşanan pandemi ve Rusya-Ukrayna savaşı dünyanın ekonomik dengelerini bozduğu gibi ülkemizi de etkiledi. Ancak, Rusya’nın hammadde ve yarı mamul ihracatındaki Avrupa, Amerika ve diğer ülkelerin getirdiği kısıtlar sebebiyle son 1 aydır ülkemiz Rusya’dan daha uygun fiyata hammadde ve yarı mamul temin etme şansına sahip oldu. Rusya’ya yönelik bu kısıtmalar ve Ukrayna’nın demir ve çelik üretimindeki ve ihracatındaki zorunlu azalmalardan dolayı Türk demir ve çelik ürünlerine yurtdışı piyasalardan talep artışı oldu. Biz de bunu en iyi şekilde değerlendirmeye çalışıyoruz. Pandemiyi geride bıraktık. Pandeminin bitmesiyle birlikte fuarlar, sektörel ticaret heyetleri ve alım heyetleri daha da hız kazanacak. Bizi yoğun bir dört yıl bekliyor, sektörümüz kapasite artırımı süreci içerisinde. Önümüzdeki 4 yıl içerisinde yaklaşık 13-15 milyon ton kapasite artışı devreye girecek. Bu süreçte ihracatçılarımıza yön veren ve onlara destek olacak bir konumda olmaktan dolayı çok mutluyum” dedi.

Ege Bölgesi’nin tarım ihracatı Uçak’a emanet

Geçtiğimiz dört yıllık dönemde Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı olarak Ege Bölgesi’nde yaş meyve sebze ve mamulleri sektörlerinden sorumlu olduğunu vurgulayan EİB Koordinatör Başkan Yardımcısı Hayrettin Uçak, önümüzdeki dönemde 7 tarım birliğinin sorumluluğunu taşıyacak olmanın heyecanını ve mutluluğunu yaşadığını, kendisini bu göreve layık gören Ege İhracatçı Birlikleri Yönetim Kurulu Başkanlarına teşekkür ettiğini aktardı.

Ege Bölgesi’nin yıllık 6 milyar doları aşan tarım ürünleri ihracatıyla Türkiye lideri konumunda olduğu bilgisini paylaşan Uçak, “Meyve sebze mamulleri, su ürünleri ve hayvansal mamuller, kuru meyve, zeytin ve zeytinyağı, tütün, odundışı orman ürünleri, baharatlar, haşhaş tohumu başta olmak üzere pek çok üründe dünya genelinde güçlü oyuncuyuz. Hedefimiz 4 yıl sonunda tarım ürünleri ihracatında 10 milyar doları yakalamak olacak” şeklinde konuştu.

Sürdürülebilirlik ve Organik Ürünler Başkanı Mehmet Ali Işık

Türkiye’nin organik ürün ihracatının yüzde 75’ini Ege İhracatçı Birlikleri üyeleri gerçekleştiriyor. Türkiye’de ihracatçı birliklerinin 83 yıllık tarihinde organik sektöründen ilk birlik başkanı seçilen Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık, 2022-26 döneminde EİB Başkanlar Kurulu’nda EİB Sürdürülebilirlik ve Organik Ürünler Başkanı olarak görev yapacak.

Organik sektöründen bir temsilci olarak önce birlik başkanı sonrasında, Ege İhracatçı Birlikleri Sürdürülebilirlik ve Organik Ürünler Başkanı seçilmesinin Egeli ihracatçıların sürdürülebilirliğe ve organik sektörüne verdiği değeri göstermesi bakımından kıymetli olduğunu anlatan EİB Organik Ürünler Başkanı Mehmet Ali Işık, “Ege İhracatçı Birlikleri olarak 2020 yılını “Sürdürülebilirlik Yılı” ilan etmiştik. EİB bünyesinde Sürdürülebilirlik departmanını kurduk. Birliklerimizin karbon ve su ayak izini hesapladık. Geçtiğimiz günlerde “Sürdürülebilirlik Raporu”nu açıklayan ilk ihracatçı birliği olduk. Önümüzdeki dönemde sürdürülebilirlik eksenli URGE Projelerimizle ihracatçı firmalarımızın sürdürülebilirlik yetkinliklerini artırdığımız gibi, URGE Projelerine katılan firmalarımızın sera gazı emisyonu envanterini çıkaracağız. Sektörlerimizi AB Yeşil Mutabakatı kriterlerine hazırlayacağız. Benim EİB Sürdürülebilirlik ve Organik Ürünler Başkanı olmam Türk organik sektörü için de itici güç olacak. Günümüzde 500 milyon dolar seviyesinde olan organik ürünler ihracatını, 4 yıllık görev sürem sonunda 1 milyar dolara taşımak için organik sektörüyle yoğun bir çalışma içinde olacağız. Dünya genelinde sağlıklı gıdalara olan yönelişte bizim güçlü yanımız olacak. EİB Organik Ürünler Başkanlığına seçilmem noktasında destek olan birlik başkanlarımıza teşekkürlerimi sunuyorum” diye görüşlerini özetledi.

Girişimcilik Vakfı, girişimcilik potansiyeline sahip gençleri arıyor
Türkiye’de girişimcilik ekosistemini geliştirmek ve gençlere ilham vermek üzere kurulan Türkiye Girişimcilik Vakfı’nın Fellow 2022 Programı için başvurular başladı. 17 Haziran’a kadar programa başvuran üniversite öğrencileri, bir yıl boyunca her ay 750 TL burs alma, girişimcilik alanında ilham kaynağı olan rol modellerle tanışma, girişim elçileri olarak farklı etkinlik ve projelerde yer alma ve uluslararası girişim ağına katılma şansına sahip olacak.
Fellow Programı fellow ve challenger olarak iki ayrı alt program şeklinde girişimcilik potansiyeli yüksek olan gençler için özel olarak hazırlandı. Fellow Programına katılmak ve GİRVAK fellow’u veya challenger’ı olabilmek için başvuru süreci başladı. Fellow 2022 Programına katılmak isteyen öğrenciler, 17 Haziran’a kadar https://girvak.bonapply.com/  adresindeki başvuru formunu doldurarak başvurularını gerçekleştirebilecek.
Programın seçim süreci
Dünyada ve Türkiye’de eşi benzeri olmayan, bilimsel ve yenilikçi seçim süreci beş aşamadan oluşuyor. Önce online doldurulan CV’ler puanlanıyor, ikinci aşamada Girişimcilik Vakfı Fellow Programına dâhil olmak için “Motivasyonun ne?”, “Neden bu programda olmalısın?” sorularının cevaplarının anlatıldığı, maksimum üç dakikalık bir YouTube veya TikTok videosu hazırlanıyor. Ardından adaylar ön seçim komitesiyle online olarak mülakat yapıyor. Sonrasında bir kişilik envanteri testi dolduruyor ve ardından yönetim kurulu üyeleriyle yüz yüze mülakat gerçekleştiriyor.
Fellow Programına kimler başvurabilir?
Fellow Programına, Türkiye’de ikamet edip T.C. vatandaşı olan, bir üniversiteye girmeye hak kazanmış ve kayıt yaptırmış, üniversitelerin hazırlık, 1, 2, 3 ve 4. sınıflarında okuyan 17-24 yaşları arasındaki tüm gençler katılabiliyor.
Başvuran adayların üniversitelerinde eğitim gördükleri sınıflarına göre challenger ve fellow olarak ayrı programlara yerleştirilecekleri süreç sonunda hazırlık, 1. ve 2. sınıflar Challenger Programına dahil olurken; 3. ve 4. sınıflar Fellow Programına dahil olacaklar. Challenger Programı burs desteği olmadan çevrimiçi eğitimler, atölyeler ve networking etkinliklerinden oluşurken, Fellow Programı burs desteği ile yüz yüze eğitimlerin, atölyelerin, networking etkinliklerinin ve mentorluk desteklerinin yer aldığı modüllerle ilerleyecek.
Gençleri neler bekliyor?
Fellow Programı’na katılma şansı bulan gençler, program kapsamında ulusal ve uluslararası bir ağın parçası oluyor. Her iki ayda bir rol model alabilecekleri başarılı girişimcilerle bir araya gelerek onların hikâyelerinden ilham alma fırsatını yakalayacak olan girişimci adayları, üniversitelerinde girişim elçileri olarak görev alıyor. Seçilen fellow ve challenger’ların en önemli misyonları arasında kendi çevrelerinde girişimcilik kültürünü yaymak, çarpan etkisi yaratmak ve Girişimcilik Vakfı’nın “giveback” felsefesi doğrultusunda toplumdan aldıkları destekle kazandıkları deneyimi yine toplumla paylaşarak başarıyı çoğaltmak bulunuyor. Seçim sürecini başarıyla tamamlayan fellow’lar aynı zamanda program kapsamında bir yıl boyunca aylık 750 TL burs almaya hak kazanıyor.
FellowUp ve ChallengerUp etkinliklerinde tematik içerikler üzerine alanında uzman kişiler misafir ediliyor. Uzmanların çalışma alanlarındaki başarıları ve kendi öğrendiklerini gençler birinci elden dinliyor. Programa katılan gençler, istedikleri alanlarda kendilerini geliştirebilmeleri için çeşitli uzaktan eğitim araçlarına ve programlarına katılabiliyor. Ayrıca Fellowların kendi girişimlerini hayata geçirebilmeleri için ihtiyaç duyabilecekleri çeşitli hizmetlerden ücretsiz veya indirimle yararlanabilecekleri destekleri içeren GBOX da program boyunca erişime açık oluyor. Gençlerin girişimcilik ekosistemi içerisinde farklı etkinliklere katılabilmeleri ve farkındalık yaratıp kendi dünyalarına olumlu etki edebilmeleri için fuar, kongre ve atölyelere davet ediyoruz. GİRVAK, kurumsal iş birlikleri geliştirerek Fellowlarının inovasyon takımlarına, staj programlarına ve girişimcilik yarışmalarına katılımlarını kolaylaştırıyor.

Centilmenlerin sürüşünde kahveler sağlık için demlenecek

Üçüncü nesil kahve dünyasının öncüsü olan Coffee Manifesto, şık giyimli binlerce klasik motosiklet severi prostat kanseri ile mücadele için bir araya getiren sürüş etkinliği ‘The Distinguished Gentleman’s Ride’ın destekçilerinden oldu. Coffee Manifesto, 22 Mayıs’ta Setur Kalamış Marina’da başlayacak etkinlikte kahveleri sağlık için demleyerek kahve ve motosiklet meraklılarıyla buluşacak…

Türkiye’de üçüncü nesil kahve dünyasının öncüsü olan Coffee Manifesto, şık kıyafetleriyle klasik veya klasik görünümlü motosikletlerini süren motorcuların prostat kanseri mücadelesi için bilinirlik yaratmayı hedeflediği sürüş etkinliği ‘The Distinguished Gentleman’s Ride’ın destekleyicilerinden oldu. Cognitiwe’nin ana sponsorluğunda ve Coffee Manifesto’nun desteğiyle 22 Mayıs Pazar günü Setur Kalamış Marina’da düzenlenecek etkinlik, Türkiye’de prostat kanseri ve erkeklerin yaşadıkları ruhsal problemlerle ilgili farkındalık yaratarak, dünya çapındaki araştırmalara maddi destek sağlamayı hedefliyor.

Elde edilecek karı bağışlıyor

The Distinguished Gentleman’s Ride, pandeminin sona ermesiyle birlikte bu yıl 100’den fazla ülkedeki yaklaşık 800 şehir ile birlikte İstanbul’da da gerçekleştirilecek. 200’den fazla motosiklet tutkunu kadın ve erkek sürücünün en şık kıyafetleri ile katılacağı etkinlikte Coffee Manifesto da kahve satışından elde edilecek karı kampanyaya bağışlayacak.

Coffee Manifesto Genel Müdürü Emel Eryaman Usta, etkinlik hakkında şöyle konuşuyor: “2014 yılından bu yana İstanbul’da da düzenlenen etkinliğe bu yıl ilk kez destek vermekten dolayı mutluluk duyuyoruz. Klasik ve klasik görünümlü motosikletler ve scooter sürücülerinin katılabileceği bu etkinlikte biz de Türkiye’nin en iyi kahve çekirdeklerini en iyi demleme yöntemleriyle sunacağız.”

OİB, ABD ile iş birliğini geliştirmek için sektörel ticaret heyeti düzenledi

Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB), Türk otomotiv sektörünün ihracatta artış grafiği sergilediği Amerika Birleşik Devletleri’ne (ABD) heyet gezisi düzenledi. OİB öncülüğünde ABD’nin Michigan eyaletine 9-13 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşen Otomotiv Sektörel Ticaret Heyeti organizasyonuna Türkiye’den 19 otomotiv firması katıldı.

Organizasyonda Türk ve Amerikan otomotiv firmaları, otomotivde karşılıklı iş birliği imkanları ve ticaretin artırılmasına yönelik önemli toplantılar gerçekleştirdi. Beş gün süren heyet gezisinde, Türk otomotiv firmaları, ABD’li ithalatçı ve toptancı firmaların satın alma yetkilileri ile ikili görüşmeler yaptı.

Türk firmaları, gezi kapsamında dünyanın en büyük otomotiv şirketlerinden General Motors’un Detroit’teki merkezini ziyaret etti. General Motors üst düzey yöneticilerine sunum yapan heyet, tesisleri gezme şansı buldu. Türk otomotiv heyeti, ayrıca İllinois Ticaret Bürosu ve Detroit Bölgesel Partnerlik Ajansı ile bir araya gelerek bilgilendirme sunumu da yaptı. Heyet gezisinde firmalar, Autozone, Manfield, Auto Value Dearborn Heights firmalarını da ziyaret etti.

ABD’ye otomotiv ihracatı geçen yıl 1,2 milyar dolar oldu

Türkiye’nin ABD’ye geçen yıl kaydettiği otomotiv ihracatı bir önceki seneye göre yaklaşık yüzde 30 artışla 1,2 milyar dolar oldu. ABD’nin Türk otomotiv ihracatından aldığı pay ise yüzde 4,2 olarak gerçekleşti.

Türkiye’nin ABD’ye otomotiv ihracatı bu yıl da artan bir grafik sergiliyor. Türk otomotiv sektörünün nisan ayında ABD’ye ihracatı bir önceki senenin aynı ayına göre yüzde 92 gibi yüksek bir oranda arttı. Geçtiğimiz ay dünyanın dev pazarı, Türk otomotiv ihracatından ise yüzde 7 pay aldı. ABD’ye nisan ayındaki ihracat artışında tedarik endüstrisinin payı etkili oldu. Otomotivin en büyük ürün grubu olan tedarik endüstrisinin geçen ay ABD’ye ihracatı yüzde 85 oranında arttı.

Türkiye otomotiv endüstrisinin ABD’ye bu yıl ocak-nisan dönemindeki ihracatı ise geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 34 artışla 545 milyon dolar oldu.

Hindistan’a İhracatı Yasak Ürünler için Hindistan Uluslararası Ticaret Odası ile işbirliği yapılacak

Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği, Taze Kiraz, Üzüm ve Nar Ürünlerinde Hedef Pazarlar URGE Projesi kapsamında 7-14 Mayıs 2022 tarihleri arasında Hindistan’a Yeni Delhi ve Mumbai şehirlerini kapsayacak ticaret heyeti gerçekleştirdi.

URGE Projesi kapsamında 9 Mayıs’ta Yeni Delhi’de Hintli yaş meyve sebze ithalatçılarıyla çok verimli geçen 200’den fazla ikili iş görüşmesi gerçekleştiren EYMSİB, ticaret heyetinin 12 – 14 Mayıs tarihlerini kapsayan ve Mumbai’de gerçekleşen bölümünde ise ilgi ikiye katlandı.

Hindistan ticaret heyetine Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Cengiz Balık, Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyeleri Sadık Demircan, Vural Güleç, Vildan Akgedik’in de aralarında bulunduğu 11 firmadan 18 ihracatçı katıldı.

İhracatı yasak olan taze üzüm, nar ve kiviye büyük talep

Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, Novi Mumbai’de gerçekleştirilen B2B görüşmelerine 53 ithalatçı firma katıldığını ve 300’ün üzerinde iş görüşmesi gerçekleştirildiğini açıkladı.

“Ülkenin en büyük ithalatçılarının da katıldığı görüşmelerde Türk ürünlerinin kalitesi ön plandaydı. Hindistan’a en fazla ihracatı yapılan ürünümüz elmaya her geçen gün ilgi artıyor ve önümüzdeki yıllarda ihracatı daha da yükselecek. Elmanın yanında özellikle kiraz, narenciye ve çekirdekli meyvelerin de pazara girişte önemli bir potansiyeli var. Ayrıca ülkeye ihracatı yasak olan taze üzüm, nar ve kivide de büyük bir talep olduğunu gözlemledik.”

İyi Niyet Anlaşması imzalandı

Uçak, söz konusu ürünlerde pazara girişte yaşanan sorunların çözümü için yetkili merciler tarafından yürütülen çalışmalara destek olması amacı ile iş dünyasının da katkı sunmasının gerekliliğinin altını çizdi.

“Bu doğrultuda Hindistan Uluslararası Ticaret Odası başkanı Manpreet Singh ile yapılan görüşmelerin ardından, iki ülke ticaretinin önündeki engellerin kaldırılmasında birbirlerine destek vermeyi de kapsayan bir İyi Niyet Anlaşması (MOU) imzalandı. Aynı zamanda ülkenin ve Asya Kıtasının en büyük meyve hallerinden olan AP’nin Başkanı Sanjay Pansere ile bir toplantı gerçekleştirildi.”

Hindistan’dan alım heyeti gündemde, sonraki hedef Kanada ve İsrail

Hindistan’da gerçekleştirilen iş görüşmeleri, kurumsal ziyaretler ve başlatılan işbirlikleri ile verimli bir heyeti geride bıraktıklarını ifade eden Başkan Hayrettin Uçak, ülkeden bir alım heyeti organize ederek ilişkilerin pekiştirilmesinin planlandığını ifade etti.

Uçak, Pandemi sonrasında hızlı bir başlangıç yaptıklarını ancak devamının da aynı şekilde geleceğini belirterek, URGE projesinin sonraki hedeflerinin Kanada ve İsrail olduğunu açıkladı.