
Ekonomi-teknoloji haberleri
SOSYAL MEDYA KULLANIMI ARTIYOR
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, sosyal medya kullanıcılarının 58,5 milyona ulaştığını bildirdi. Bakan Uraloğlu, günde ortalama 2 saat 43 dakikanın sosyal medyada geçirildiğini belirterek, Türkiye’de en çok kullanıcısı olan platformun 58,4 milyon kişi ile Instagram olduğunu söyledi. Uraloğlu, “İnternet kullanıcıları ayda ortalama 32 saat 36 dakika ile en çok Instagram’da zaman geçiriyor.” dedi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, We are Social ve Meltwater tarafından hazırlanan Dijital 2025 Türkiye Raporu’nda yer alan sosyal medya kullanım verilerini değerlendirdi. Söz konusu rapora göre Türkiye’de internet kullanan kişi sayısının 77,3 milyon olduğunu söyleyen Bakan Uraloğlu, sosyal medya kullanıcılarının son bir yılda yüzde 1,7 artarak 58,5 milyona ulaştığını ifade etti.
Günde Ortalama 2 Saat 43 Dakika Sosyal Medyada Geçiyor
Bakan Uraloğlu, toplam sosyal medya kullanıcıları içerisinde kadınların oranının yüzde 46,6 olduğunu belirterek erkek kullanıcıların oranının ise yüzde 53,4 olduğunu belirtti. Uraloğlu, internet kullanıcılarının günlük ortalama 7 saat 13 dakikayı internette geçirdiğini de söyleyerek “Her gün ortalama 2 saat 43 dakikayı sosyal medyada geçiriyor, aylık ortalama 7,6 sosyal medya platformu kullanıyoruz.” dedi.
En Çok Arkadaş ve Aileler Takip Ediliyor
Bakan Uraloğlu, kullanıcıların sosyal medya hesaplarından en çok arkadaşlar, aileler ve tanıdıklarını takip ettiğini belirterek bunu satın alınan markaların hesapları ile kullanıcıların satın almak istediği markaların hesaplarının takip ettiğini ifade etti. Uraloğlu, “Sosyal medya kullanıcıları en çok haber hikayelerini okumak, arkadaşlar ve aile iletişim kurmak ve boş zaman doldurmak için platformları kullanıyor.” açıklamasında bulundu.
Instagram’ı Kullanan Kişi Sayısı 58,4 Milyona Ulaştı
Uraloğlu, Türkiye’de en çok kullanıcısı olan platformun 58,4 milyon kişi ile Instagram olduğunu belirterek, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Instagram’ın ardından 57,5 milyon kişi ile YouTube, 40,2 milyon kişi ile TikTok geliyor. Facebook’un kullanıcı sayısı 34,8 milyon kişiyken X platformunu 19,7 milyon kişi kullanıyor. 2024 yılına göre ise Instagram’ın kullanıcı sayısı yüzde 8,5 artarken, TikTok’un yüzde 2,9, Facebook’un yüzde 1,3, X’in yüzde 1 arttı. YouTube’un kullanıcı sayısında ise yüzdesel bir değişiklik olmadı.”
32 Saat 36 Dakika ile En Çok Instagram’da Zaman Geçiriliyor
Bakan Uraloğlu, kullanıcıların platformlar özelinde aylık ortalama geçirdiği süreler hakkında da açıklamada bulundu. Uraloğlu, “İnternet kullanıcıları ayda ortalama 32 saat 36 dakika ile en çok Instagram’da zaman geçiriyor. Bu süre TikTok’ta 26 saat 26 dakikayken, YouTube’da geçirilen aylık ortalama süre 23 saat 31 dakika. Facebook’ta geçirilen süre ise 9 saat 45 dakika, X’te ise 5 saat 4 dakika.” dedi.
Toyota’nın “Hayalimdeki Araba” Resim Yarışmasıyla Çocukların Hayalleri Yola Çıkıyor
Toyota’nın her yıl büyük ilgiyle düzenlediği ve çocukların yaratıcı fikirlerini özgürce ifade edebildikleri “Hayalimdeki Araba” resim yarışması bu yıl 13. kez gerçekleştiriliyor. Yarışmaya katılım için başvurular başladı ve çocuklar hayallerindeki arabayı resmederek 26 Mayıs 2025 tarihine kadar eserlerini gönderebilecekler.
4 farklı kategoride düzenlenen yarışma; 7 yaş ve altı, 8-11 yaş, 12-15 yaş ve Özel Eğitim Kategorisi’nden katılımcılara açık olacak. Çocuklar, istedikleri resim malzemelerini kullanarak hayallerindeki otomobili A4, A3 veya tabloid boyutlarındaki kağıtlara çizebilecekler.
Yarışmaya katılım için, çocukların hazırladıkları resimleri, Toyota Türkiye Pazarlama ve Satış A.Ş.’nin web sitesinden temin edilebilecek başvuru formuyla birlikte “Toyota Türkiye Pazarlama ve Satış A.Ş. Cumhuriyet Mahallesi D-100 Kuzey Yan Yol No:5 Yakacık 34876 Kartal/İstanbul” adresine göndermeleri yeterli olacak.
Başvuruların tamamlanmasının ardından, alanında uzman jüri üyeleri orijinallik ve yaratıcılık kriterlerine göre resimler üzerinde değerlendirmeler yapacak. Her kategoride ilk üçe giren çocuklar elektrikli katlanır bisiklet, elektrikli scooter, elektro market hediye çeki, elektrikli kaykay, dağ bisikleti, longboard veya paten gibi ödüllerin sahibi olacak. Dereceye giren eserler, 2 Haziran 2025 tarihinde açıklanacak.
“Hayalimdeki Araba” resim yarışması ile ilgili tüm detaylara ve başvuru formuna hayalimdekiaraba.toyota.com.tr adresinden ulaşmak mümkün.
Türkiye’nin en büyük tren feribotu seferlerine başlıyor
Türkiye’nin önde gelen deniz taşımacılığı firmalarından olan Negmar, 198 metre uzunluğundaki Erdeniz Tren Feribotu ile Bandırma’dan Tekirdağ’a tren vagonu taşıyacak. Türkiye’nin en büyük tren feribotu olma unvanına sahip Erdeniz Tren Feribotu, 198 metrelik boyu, 807 metre ray uzunluğu ve 60 vagon kapasitesi ile özellikle ihracat yapan firmaların mallarını hızlı ve güvenli şekilde Avrupa’ya ulaştıracak.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) tarafından ihale edilen, Tren Ferry taşımacılığı ihalesini kazanan Negmar Denizcilik, Bandırma-Tekirdağ arasında Erdeniz Tren Feribotu ilk seferine bugün başlayacak. Erdeniz Tren Feribotu, Anadolu’dan ve Ege’den gelen vagonların Marmara Denizi’ni tren feribotu ile geçip Avrupa’ya ulaşımını sağlıyor.
Çelebi Bandırma Limanı’nda düzenlenen törenle ilk seferine uğurlanacak olan Erdeniz Tren Feribotu, ulaşım süresini yüzde 60 oranında azaltacak. Böylelikle hem zamandan hem de maliyetten tasarruf sağlayacak. Bu sayede özellikle ihracat yapan firmalar, mallarını çok daha hızlı ve güvenli şekilde Avrupa’ya ulaştıracak.
Erdeniz Tren Feribotu, 198 metrelik boyu, 807 metre ray uzunluğu ve 60 vagon kapasitesi ile Türkiye’nin en büyük tren feribotu olma unvanını taşıyor.
İlk sefer için Çelebi Bandırma Limanı’nda bugün (9 Mayıs Cuma) 11.00’da tören düzenlenecek. Negmar Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Koç’un ev sahipliğindeki törene, Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Osman Boyraz, Balıkesir Milletvekili İsmail Ok, Balıkesir Valisi İsmail Ustaoğlu, TCDD Taşımacılık Genel Müdür Yardımcısı F. Şinasi Kazancıoğlu ve sektör temsilcileri katılacak.
BYD’nin Elektrikli Sportif Sedanı SEAL, Türkiye’ye Özel Üretilen 160 kW’lık Versiyonuyla Yollara Çıkıyor
Dünyanın bir numaralı elektrikli araç üreticisi BYD, Türkiye pazarındaki ürün gamını genişletmeye devam ediyor. Markanın D segmentindeki yüzde 100 elektrikli sportif sedan modeli SEAL, Türkiye pazarı için özel olarak geliştirilen, 160 kW’lık yeni güç ünitesi ile Türkiye yollarına çıkıyor.
Dünyanın bir numaralı elektrikli araç üreticisi BYD, Türkiye pazarındaki ürün gamını genişletmeye devam ediyor. SEAL modelinin “Excellence” versiyonu ile büyük beğeni toplayan BYD, şimdi aynı sportif tasarımı 160 kW’lık yeni güç ünitesine sahip arkadan itişli “Design” donanım seviyesiyle kullanıcılarına sunuyor. Sadece Türkiye pazarı için özel olarak geliştirilen yeni SEAL Design, Mayıs ortası itibarıyla BYD showroom’larında yerini alacak. Yeni BYD SEAL Design, lansman dönemine özel 1.850.000 TL’lik tavsiye edilen satış fiyatıyla müşteriler ile buluşacak.
Segmentinin ötesine geçen donanımları ve ileri teknolojisiyle öne çıkan BYD SEAL Design, Türkiye pazarında yoğun ilgi görmeye hazırlanıyor. Hem tasarım hem de teknolojisiyle beklentileri fazlasıyla karşılayan bu özel versiyon, elektrikli otomobil dönüşümünü daha erişilebilir hale getiriyor.
Mobil Oyun Endüstrisinde Yapay Zeka Odaklı Yeni Dönem
Kişiselleştirme, Monetizasyon ve Pazarlamanın Geleceği
Yapay zeka, mobil oyun sektöründe oyun geliştirmeden kullanıcı etkileşimine, gelir modellerinden pazarlamaya kadar her alanı kökten dönüştürüyor. Giderek daha merkezi bir rol üstlenen yapay zeka, hem geliştirici hem de pazarlama ekipleri için vazgeçilmez bir araç haline geliyor.
Yapay zeka, yalnızca daha akıllı ve etkileyici oyun deneyimleri sunmakla kalmıyor; aynı zamanda kişiselleştirilmiş kampanyalar ve kullanıcı edinme (UA) süreçlerinde daha yüksek başarı oranları sağlıyor. Ekiplerin analiz yetkinliklerini güçlendirerek, operasyonel verimliliği de artırıyor.
Adjust’ın yayınladığı, Mobil Oyun Uygulamaları İçgörüleri 2025 raporuna göre, yapay zekanın mobil oyun dünyasında yarattığı dönüşümün öne çıkan alanlarını derinlemesine inceledik.
Toyota’nın Popüler SUV Modeli Corolla Cross Hybrid Yenileniyor
Toyota, ilk kez 2022 yılında tanıtılan ve kısa zamanda oldukça popüler bir model haline gelen Corolla Cross Hybrid’in yenilenen makyajlı versiyonunu tanıttı. Güncellenen tasarımı, modern ve zarif tarzıyla Yeni Corolla Cross Hybrid, 2025 yılının ikinci yarısı itibarıyla Türkiye’de de satışa sunulacak. Yeni Corolla Cross Hybrid ile birlikte Toyota, Land Cruiser Prado, RAV4 Hybrid, Toyota C-HR Hybrid ve Yaris Cross Hybrid’den oluşan SUV ürün gamını daha da güçlendirecek.
Çok yönlü kullanımıyla öne çıkan Yeni Corolla Cross Hybrid, yüksek pratikliği, Toyota’nın beşinci nesil hibrit sistemi de dahil olmak üzere ileri teknolojiler ve Toyota T-Mate güvenlik fonksiyonları ile birleştirmeye devam ediyor. Toyota’nın üst düzey kalite, dayanıklılık ve güvenilirlik özelliklerini taşıyan Corolla Cross Hybrid, yenilenen tasarım özellikleriyle iddiasını daha da artırıyor.
Goodyear, Auto Bild tarafından Yaz Lastiklerinde Yılın En İyi Üreticisi seçildi
Goodyear, Avrupa’nın en çok okunan otomobil dergisi Auto Bild1 tarafından 2025’in En İyi Yaz Lastiği Üreticisi seçildi. Bu seçimin temelinde Goodyear Eagle F1 Asymmetric 6 da dahil olmak üzere bu sezon yapılan lastik testlerinde elde edilen örnek sonuçlar yer alıyor.
Bu prestijli ödül ile Goodyear’ı dört yıl içinde üçüncü kez taçlandıran 2 Auto Bild’in editör ekibi, 2025’te gerçekleştirdiği dört yaz lastiği testinin sonuçlarını değerlendirdi. Bu testte Good year, iki test galibiyeti ve Eagle F1 Asymmetric 6 için bir ikinciliğin yanı sıra EfficientGrip 2 SUV için prestijli bir ödül kazandı.
Goodyear’ın önde gelen UHP yaz lastiği Eagle F1 Asymmetric 6, Auto Bild’in Eco-Master unvanına, EfficientGrip 2 SUV ise Auto Bild tarafından ‘Yeşil Lastik’ ödülüne layık görüldü. Bu sonuçlar Auto Bild’in Goodyear’ı yaz lastikleri kategorisinde ‘Yılın En İyi Üreticisi’ olarak seçmesini sağladı.
BES’te Küçük Birikimlerle Büyük Hedeflere
Bireysel Emeklilik Sistemi (BES), Türkiye’de en çok tercih edilen tasarruf araçlarından biri olarak büyüyor. Katılım Emeklilik, BES’teki yüzde 30 devlet katkısının yanı sıra, en çok faizsiz fon seçeneği sunan şirket olarak küçük katkılarla büyük birikim fırsatı sunuyor. Şirket, son dönemde özellikle altın ve kıymetli maden fonlarındaki başarılı performansıyla dikkat çekiyor.
Bireysel Emeklilik Sistemi’nde (BES) küçük katkılarla bile uzun vadede güçlü bir birikim oluşturmak mümkün. Katılım Emeklilik olarak faizsiz yatırım fonları ve sistemin yüzde 30 devlet katkısı gibi cazip fırsatlarla tasarruf süreci çok daha avantajlı ve erişilebilir hale geliyor. Katılım Emeklilik, bu yaklaşımıyla daha geniş kitlelerin BES’e katılımını teşvik etmeyi ve Türkiye’nin tasarruf oranlarının artmasına katkıda bulunmayı hedefliyor.
Katılım Emeklilik Genel Müdürü Ayhan Sincek, konu ile ilgili şu yorumda bulundu: “BES’in sadece büyük birikim sahipleri için değil, küçük adımlarla tasarruf yapmak isteyen herkes için güçlü bir finansal araç olduğuna inanıyoruz. Faizsiz yatırım prensiplerimiz, çeşitli fon seçeneklerimiz ve devlet katkısı avantajıyla müşterilerimizin finansal hedeflerine ulaşmalarını destekliyoruz.
Türkiye, İtalya’ya 1 milyar dolarlık çelik ihracatı hedefliyor
Çelik sektörü 2025 yılının ocak-nisan döneminde ihracatını yüzde 3,5’luk artışla 5 milyar 148 milyon dolardan 5 milyar 332 milyon dolara çıkarırken, İtalya’nın Türk çeliğine talebi yüzde 25’lik artışla 298 milyon dolardan 374 milyon dolara yükseldi. İtalya, Türkiye’nin çelik ihracatında en büyük iki pazardan biri oldu.
Ege İhracatçı Birlikleri çatısı altında 8 yıldır ihracatın zirvesinde yer alan Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği, 6–8 Mayıs 2025 tarihleri arasında İtalya’nın Milano şehrinde düzenlenen Made in Steel 2025 Fuarı’na info standıyla katılım sağlayarak demir-çelik sektörünün Avrupa’daki nabzını tuttu, İtalya’ya çelik ihracatındaki başarılara yeni halka eklemek için sektörün potansiyelini İtalyan ve dünyanın dört bir tarafından gelen ithalatçılara aktardı.
TÜBİSAD Plus’ta scale-up’lar konuşuldu
TÜBİSAD Plus’ın 66’ncı bölümünde, Sistem Global Danışmanlık COO’su Ülkü Şengül TÜBİSAD Scale-Up Gelişim Programı Koordinatörü Özlem Atan’ın sorularını yanıtladı.
Sistem Global açısından scale-up’ların öneminden bahseden Ülkü Şengül, “Kuruluşumuzdan bugüne kat ettiğimiz mesafede geriye dönüp baktığımızda, bilişim sektörü ve katma değerli üretim yapan şirketler, Sistem Global’in asıl odaklandığı, değer yaratmak ve önünü açmak istediği firmalar oldu. Dolayısıyla bilişim sektörü bizim için çok kıymetli. Çünkü ülkemiz için çok kıymetli. Aslında teknolojinin dönüşümü, ekonomiye sağladıkları ve sağlayacakları katkı, globalde alacakları roller açısından baktığımızda bu sektörü çok önemsiyoruz. Bu ekosistemin içinde olmayı çok önemsiyoruz. Dolayısıyla sizlerin burada yürüttüğünüz faaliyetler, firmalara sağladığınız destekler çok kıymetli. Bu paydada TÜBİSAD’la çok net buluştuğumuzu düşündüğümüz için de programın içinde yer almak ve katkı sağlayabilmek bizim için çok keyifli” dedi.
Yalıtım sektöründe 60 yıllık köklü geçmişiyle öne çıkan İzocam, 2025 yılına “Biz Geleceğiz” mesajıyla girerken, sadece üretim gücüyle değil, Çevre, İş Sağlığı, İş Güvenliği ve Sürdürülebilirlik (EHS&S) alanındaki liderliğiyle de dikkat çekiyor. 4-10 Mayıs İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası kapsamında kurumsal EHS&S vizyonunu bir kez daha güçlü biçimde vurgulayan İzocam, tüm tesislerinde “sıfır iş kazası, sıfır çevre kazası ve sıfır meslek hastalığı” hedefiyle hareket ediyor. “Güvenlik Seninle Başlar” anlayışını kurum kültürüne dönüştüren şirket, çalışanlarının katılımıyla yürüttüğü farkındalık etkinlikleri, saha uygulamaları ve eğitimlerle güvenli yarınlara yatırım yapmayı sürdürüyor.
Ankara’da 600 milyon dolarlık ‘Deniz Havası’
2’nci Deniz Araçları, Ekipmanları ve Aksesuarları Fuarı Artı Boat Show Ankara, Ankara Altınpark ANFA Fuar Merkezi’nde kapılarını açtı. Türkiye Yat Kaptanları ve Çalışanları Derneği’nin (TYKÇD) ve Ankara Yelken Kulübü’nün desteklediği fuarda 60 katılımcı firmanın 250’ye yakın modeli sergileniyor. 11 Mayıs’ta sona erecek fuarda yaklaşık 600 milyon dolarlık ticaret hacmi beklentisi var. Fuar açılışında konuşan Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Durmuş Ünüvar, “ Ülkemizde iç denizciliğin gelişmesi için önemli çalışmalar yapıyoruz. Bu bağlamda bu fuarın Ankara ve çevre iller için önemi büyük” dedi.
2’nci Deniz Araçları, Ekipmanları ve Aksesuarları Fuarı Artı Boat Show Ankara, Altınpark ANFA Fuar Merkezi’nde kapılarını açtı. Türkiye Yat Kaptanları ve Çalışanları Derneği’nin (TYKÇD) ve Ankara Yelken Kulübü’nün desteklediği ve Artı Fuarcılık’ın organize ettiği fuarda 60 katılımcı firma 250’ye yakın modelini denizseverlerle buluşturdu.
Fuarın açılışına Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Durmuş Ünüvar, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Tersaneler ve Kıyı Yapıları Genel Müdürü Salih Tan, Ankara Ticaret Odası Başkanı Gürsel Baran, Türkiye Yat Kaptanları ve Çalışanları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Ziya Karagöz, Ankara Yelken Kulübü Yönetim Kurulu Üyeleri ve Artı Boat Show CEO’su Murat Arslan katıldı.
Türkiye katma değerli üretim, tasarım ve markalaşmayla mobilyada 6 dolar ortalama ihraç fiyatına ulaşacak
Türk mobilya sektörü 3 dolar seviyesindeki ortalama ihraç fiyatını 6 dolara çıkarmak için kaliteli üretim ve tasarıma odaklanacak.
Ege Mobilya Kâğıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği, mobilya sektöründe tasarım odaklı, katma değerli mobilya üretim ekosistemini kurmak için üniversitelerin mimarlık, orman endüstri mühendisliği, endüstriyel tasarım bölümü öğrencileri, mobilya sektöründe malzeme üreticileri, tasarımcılar ve katma değerli üretim yapan mobilya firmalarını “Kaliteli ve Katma Değerli Mobilya” panelinde buluşturdu.
Panelin açılışında konuşan Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, Türk sanayisinin geleceği, ihracatın niteliği ve sürdürülebilir büyüme perspektifi için kaliteli ve katma değerli üretimin zorunluluk olduğunu dile getirdi.
Mobilya sektörünün, Türkiye’nin en güçlü üretim kalemlerinden biri olduğunu bunun yanında istihdam yaratan, yenilik üreten ve yerli katma değeri yüksek olan stratejik bir sektör olduğunun altını çizen Eskinazi, “Ancak, sadece mobilya üretmekle sınırlı kalırsak, küresel rekabette geri düşeriz. Bizi geleceğe taşıyacak olan şey; hammaddeden son ürüne kadar değer zincirinin her halkasında katma değere odaklanmaktır. Katma değerli üretim demek; tasarımın, fonksiyonun ve çevreye duyarlılığın buluşmasıyla ihracatta kilogram başına düşen geliri artırmak demektir. Düşük hacimde yüksek gelir sağlayan bir ürün grubuna sahip olmak, Türkiye ekonomisinin dış ticaret açığını azaltacak temel taşlardan biridir” diye konuştu.
“ZARARLI İÇERİKLERE KARŞI DAHA GÜÇLÜ DENETİM MEKANİZMALARI OLUŞTURMAYI VE DİJİTAL PLATFORMLARIN SORUMLULUKLARINI ARTIRMAYI HEDEFLİYORUZ”
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, ByteDance/TikTok Devletlerle İlişkiler ve Kamu Politikaları Türkiye ve Levant Bölge Başkanı Fatih Kafadar’ı kabul etti. Bakan Uraloğlu, “Çocuklarımızı ve gençlerimizi dijital dünyanın risklerinden korumak ve onları bilinçli dijital vatandaşlar olarak desteklemek için çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz.” dedi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, ByteDance/TikTok Devletlerle İlişkiler ve Kamu Politikaları Türkiye ve Levant Bölge Başkanı Fatih Kafadar’ı kabul etti. Bakan Uraloğlu ve Kafadar görüşme kapsamında sosyal medya alanında yürütülen önemli çalışmaları değerlendirdi. Uraloğlu, “Sosyal medyada yaş sınırlamaları başta olmak üzere, gençlerimizin dijital dünyada daha güvenli, bilinçli ve verimli bir şekilde yer alabilmelerini sağlamak amacıyla platformların sorumluluklarını ve iş birliği alanlarını kapsamlı şekilde ele aldık.” ifadelerini kullandı.
“Çocuklarımızın ve Gençlerimizin Dijital Mecralarda Güvenliğini Sağlamak Öncelikli Konularımızdan Biri”
Dijital dünya ve sosyal medya kullanımının hem büyük fırsatlar hem de ciddi riskler barındırdığını ifade eden Uraloğlu, siber zorbalığın, çevrimiçi taciz ve uygunsuz içeriklere maruz kalmanın, gençleri en çok etkileyen riskler arasında olduğunu da söyleyerek “Bu, hepimizin ciddiyetle ele alması gereken bir mesele ve AK Parti hükümetleri olarak, çocuklarımızın ve gençlerimizin dijital mecralarda güvenliğini sağlamak en öncelikli konularımızdan biri. Çocuklarımızı ve gençlerimizi dijital dünyanın risklerinden korumak ve onları bilinçli dijital vatandaşlar olarak desteklemek için çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz.” dedi.
“Dijital Platformların Sorumluluklarını Artırmayı Hedefliyoruz”
Uraloğlu, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile gerçekleştirdikleri görüşmede de özellikle 16 yaşın altındaki gençlerin sosyal medya kullanımına yönelik düzenlemeler üzerine kapsamlı istişarelerde bulunduklarını anımsattı. Bakan Uraloğlu, sosyal medya kullanımında yaş sınırına ilişkin kademeli bir düzenleme üzerinde çalıştıklarını ifade ederek “13 yaşa kadar olan çocuklar için ayrı, 13-16 yaş grubu için ayrı düzenlemeler planlıyoruz. Bu çalışmalarla, zararlı içeriklere karşı daha güçlü denetim mekanizmaları oluşturmayı ve dijital platformların sorumluluklarını artırmayı hedefliyoruz.” şeklinde konuştu.
Sertrans Logistics, Benelüks bölgesine yönelik lojistik yatırımlarını güçlendiriyor
Türkiye’nin dış ticaret hacmi 2025 Mart ayında 54 milyar 36 milyon dolara ulaşırken, Benelüks ülkeleri bu tabloda stratejik bir konumda yer aldı. Ocak-Mart döneminde Türkiye’nin Benelüks ülkelerine yaptığı toplam ihracat 3,1 milyar dolar, bu bölgeden yapılan ithalat ise 2,2 milyar dolara ulaştı. Sertrans Logistics Yönetim Kurulu Başkanı Nilgün Keleş, özellikle Belçika ve Hollanda ile yürütülen ticaretin, ihracatın çeşitlenmesi ve büyümesi açısından kritik önemde olduğunu vurgulayarak, bu bölgeye yönelik lojistik altyapılarını güçlendirdiklerini; ihracatçılara daha hızlı, güvenilir ve entegre hizmet sunduklarını belirtti.
Türkiye’nin dış ticaret hacmi, 2025 yılı mart ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 2,7 oranında artarak 54 milyar 36 milyon dolara ulaştı. Bu dönemde ihracat 23 milyar 385 milyon dolar olarak gerçekleşirken, ithalat ise 30 milyar 652 milyon dolar seviyesinde kaydedildi.
Türkiye’nin dış ticaretinde Benelüks ülkeleri, özellikle Belçika ve Hollanda, önemli bir pay almaya devam etti. Ocak-Mart döneminde Türkiye’nin Benelüks ülkelerine yaptığı toplam ihracat 3,1 milyar doları bulurken, bu bölgeden yapılan ithalat ise 2,2 milyar dolar oldu.
İhracatta öne çıkan sektörler arasında yaklaşık 2 milyar dolarla hazır giyim, 2,5 milyar dolarla otomotiv ve 1,8 milyar dolarla mineral yakıtlar ile yağlar yer aldı. Öte yandan ithalat kalemlerinde en yüksek payı yaklaşık 1,5 milyar dolarla demir-çelik alırken, onu 700 milyon dolarla plastik ve mamulleri ile 500 milyon dolarla kazanlar ve makinalar takip etti.
Merkez Bankası’nın kur dönüşüm desteğini artırması olumlu ancak yetersiz
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB), ihracat gelirlerinin Türk Lirası’na dönüşümünü teşvik amacıyla uyguladığı kur dönüşüm desteği yüzde 2’den yüzde 3’e çıkarıldı. 3 Mayıs 2025 itibarıyla yürürlüğe giren bu düzenleme, ihracat gelirlerinin yüzde 35’inin Türk Lirası’na çevrilmesini zorunlu kılıyor. Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Yeminli Mali Müşavir ve Eski Vergi Müfettişi Bekir Güneş, kur dönüşüm desteğinin artırılmasının olumlu bir adım olduğunu ancak ihracatçının artan maliyetleri karşısında bunun yetersiz kalabileceğini vurguladı.
“Dönüşüm desteği rezervleri destekliyor, TL’yi cazip kılıyor”
Kur dönüşüm desteğinin hem Merkez Bankası rezervlerine katkı sağladığını hem de Türk Lirası’nı teşvik edici bir unsur olarak öne çıktığını belirten Güneş, şunları söyledi:
“Kur dönüşüm desteği, ihracatçılar ve döviz kazanan şirketler için teşvik niteliğinde. Türk Lirası’nın cazibesini artırmayı ve döviz tevdiat hesaplarındaki ağırlığı azaltmayı amaçlıyor. Aynı zamanda Merkez Bankası’nın rezervlerini artırarak piyasadaki döviz arzını güçlendiriyor.”
“Yüzde 3 destek ihracatçı için yetersiz, yüzde 10 civarında destek şart”
Desteğin artırılmasının olumlu bir gelişme olmakla birlikte, ihracatçının küresel ölçekte rekabet edebilmesi için daha güçlü bir finansman desteğine ihtiyaç duyduğunu vurgulayan Güneş, “Bu adımlar kısa vadede piyasada istikrar sağlamak açısından işlevsel. Ancak yüzde 3’lük destek, ihracatçının artan maliyetleri ve finansman ihtiyacı göz önüne alındığında yetersiz kalıyor. Cari açığı kapatmak için ihracatçıya yüzde 10 civarı kur dönüşüm desteği verilmesi zorunlu” dedi.
“Dövizini bozduran firma aynı gün tekrar döviz alabiliyor”
Zorunlu dönüşüm uygulamasının bazı firmalar üzerinde baskı oluşturduğuna dikkat çeken Güneş, özellikle ithal girdiye dayalı üretim yapan ihracatçıların kur riskiyle karşı karşıya kaldığını ifade etti:
“Zorunlu dönüşüm uygulaması, özellikle ithalata dayalı üretim yapan firmalar için ek kur riski ve maliyet yaratabiliyor. Bu firmalar döviz gelirini bozdurduktan sonra tekrar döviz almak zorunda kalabiliyor. Bu da kur farkından kaynaklı zararlar doğurabiliyor.”
“Yapısal politikalarla desteklenmezse geçici bir çözüm olur”
Türkiye’nin ekonomik dönüşüm sürecinde bu tür teşviklerin tek başına yeterli olamayacağına işaret eden Güneş, uzun vadede piyasa dostu yapısal politikaların önemine dikkat çekti:
“Piyasa güvenini artıran, öngörülebilirliği yükselten yapısal politikalar ihracatçının önünü görmesini kolaylaştırır. Kur destekleri faydalı olabilir ama bunlar teşvik edici şekilde uygulanmalı. Zorunluluk haline geldiğinde firmaların finansal esnekliğini azaltabiliyor.”
Trend Micro’dan Yüksek Karlılık Sunan Proaktif Güvenlik Hizmetleri
Platform, iş ortaklarının gelirlerini artırmasını ve müşterilere sundukları değeri yükseltmesini sağlıyor
Kanal iş ortakları arasında dünya genelinde 1 numarada* yer alan Trend Micro, bayrak taşıyıcı platformu Trend Vision One™ ile yönetilen hizmet sağlayıcılar (MSP’ler) ve yönetilen güvenlik hizmeti sağlayıcılar (MSSP’ler) için müşterilere her zamankinden daha fazla değer sunma imkânı sağlıyor. Yapay zekânın iş süreçlerini dönüştürdüğü ve siber tehditlerin karmaşıklığını artırdığı bu dönemde, iş ortakları platformun kapsamlı yeteneklerini kullanarak proaktif güvenlik sonuçları üretiyor ve gelir artışı sağlıyor.
Trend Micro Kurumsal Platform Direktörü Rachel Jin, ” Hızla değişen teknoloji çağında ve giderek karmaşıklaşan siber tehdit ortamında, iş ortaklarımızı proaktif güvenlik sunmaları ve riski gelire dönüştürmeleri için güçlendiriyoruz. Yönetilen güvenlik hizmetlerinin yeni dönemine liderlik etmeleri adına, MSP’lere ihtiyaç duydukları araçları ve kaynakları kararlılıkla sunuyoruz” dedi.
İSTANBUL-KAYSERİ ARASI KADAR TÜNEL İNŞA EDİLDİ
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, 2002 yılı sonunda 50 kilometre uzunluğunda 83 adet tünel olduğunu belirterek “23 yılda 740 kilometre uzunluğunda 430 yeni tünel inşa ettik. Toplam tünel sayımız 513’e, uzunluk ise 790 kilometreye çıktı. Eğer bu tüneller arka arkaya sıralansaydı, İstanbul’dan Kayseri’ye kadar kesintisiz bir şekilde tünelle ulaşmak mümkün olurdu.” dedi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, hayata geçirilen tünel projelerine ilişkin açıklamada bulundu. Uraloğlu, son 23 yılda ulaşımda fiziki engellerin birer birer ortadan kaldırıldığını ve bu dönemde yapılan yapılarla ülkenin dört bir yanının yeniden birbirine bağlandığını söyledi.
“23 Yılda 740 Kilometre Uzunluğunda 430 Yeni Tünel İnşa Ettik”
Bakan Uraloğlu, 2002 yılı sonunda 83 adet tünel olduğunu ve bunların toplam uzunluğunun 50 kilometre olduğunu belirterek “23 yılda 740 kilometre uzunluğunda 430 yeni tünel inşa ettik. Toplam tünel sayımız 513’e, uzunluk ise 790 kilometreye çıktı. Eğer bu tüneller arka arkaya sıralansaydı, İstanbul’dan Kayseri’ye kadar kesintisiz bir şekilde tünelle ulaşmak mümkün olurdu.” dedi.
“Zigana Tüneli Avrupa’nın En Uzun Çift Tüplü Karayolu Tüneli Oldu”
Tünellerle; vadileri aştıklarını, şehirleri birleştirdiklerini belirten Uraloğlu, Türkiye’nin yalnızca ulaşımdaki fiziksel engelleri değil, mühendislik sınırlarını da aştığını vurguladı. Uraloğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Dünyada ilkleri başardık, uluslararası arenada ödüller aldık. Zigana Tüneli 14,5 kilometrelik uzunluğuyla Avrupa’nın en uzun çift tüplü karayolu tüneli oldu. Kuzey Marmara Otoyolu bünyesindeki 10 tünel ise dünyanın en geniş kesit alanına sahip tünelleri.” ifadelerini kullandı.
Bakan Uraloğlu, Ovit, Eğribel, Ilgaz 15 Temmuz İstiklal, Cankurtaran ve Sabuncubeli gibi tüneller ile ulaşımı kolaylaştırdıklarını, daha güvenli hale getirdiklerini ve bölgedeki trafik akışını hızlandırarak ekonomik faaliyetlerin önünü açtıklarına da dikkati çekti.