
Ekonomi-teknoloji, eğitim, magazin-yaşam, kültür-sanat haberleri
TBV ve Vector Institute iş birliği meyvelerini vermeye başlıyor: Çevre için yeni umut, yapay zeka
Türkiye Bilişim Vakfı’nın Vector Institute iş birliğiyle hayata geçirdiği “Çevre İçin Yapay Zeka” projesi kapsamında geliştirilen iklim çözümleri, gelecek adına umut verdi. Çözümlerin tanıtımı için Vector Institute’nin Toronto’daki merkezinde düzenlenen konferansın açılış konuşmasını yapan TBV Başkanı Faruk Eczacıbaşı, iklim krizinin ancak uluslararası iş birlikleriyle çözülebileceğine dikkat çekti
Türkiye Bilişim Vakfı Başlangıç Noktası platformu (Be Node) ve 2024 Nobel Fizik Ödülü’nün sahibi Geoffrey Hinton’un kurduğu Vector Institute iş birliğiyle hayata geçirilen “Çevre için Yapay Zeka” projesi kapsamında geliştirilen iklim çözümleri, Vector Institute’nin Toronto’daki merkezinde tanıtıldı.
“Yapay Zeka Tabanlı Elektrik Mikrogrid Yönetimi”, “Biyoçeşitlilik Verisi Toplamayı Ölçeklendirme” ve “Aşırı Hava Koşullarının Tahmini için Yapay Zekâ: Yüksek Çözünürlüklü Sıcak Hava Dalgası Tahmini” başlıklarını taşıyan çözümlerle, gelecekte toplulukların can sağlığının korunması, karbon emisyonunun azaltılması ve biyoçeşitliliğin korunması daha kolay mümkün olacak. İklim krizine karşı geliştirilen her üç çözüm de çevreye net pozitif katkı sağlayan teknolojilere sahip.
Konferansın açılış konuşmasını yapan TBV Başkanı Faruk Eczacıbaşı, dünyanın önde gelen yapay zeka araştırmaları merkezi Vector Institute’nin ilk ve tek uluslararası ortağı olduklarını belirterek, iklim krizinin ancak uluslararası iş birlikleriyle çözülebileceğini vurguladı. Vector Institute’yi dünyanın dört bir yanındaki iklim uzmanlarıyla bağlantıya geçirecek veri setleri getirdiklerini ve iklim araştırmaları alanında teknoloji geliştirip fark yaratmalarını kolaylaştırdıklarını ifade eden Faruk Eczacıbaşı, “TBV olarak Hindistan ve İngiltere merkezli Khemka Foundation ile iş birliği yaparak bu iklim çözümlerinin dünyanın dört bir yanında uygulanmasını hedefliyoruz” dedi.
Yapay Zeka Tabanlı Elektrik Mikrogrid Yönetimi Projesi
Konferansta, Vector Institute Yapay Zeka Kürsü Başkanı Prof. Pascal Poulpart, İsviçre merkezli iklim çalışmaları STK’sı Cleantech21 ile hayata geçirdikleri “Yapay Zeka tabanlı Elektrik Mikrogrid Yönetimi” projesini tanıttı. Pekiştirmeli öğrenme (reinforcement learning) tekniği kullanılarak yenilenebilir enerji kaynaklarının optimum seviyede yönetilmesinin mümkün olduğunun altını çizen Prof. Poulpart, bu iklim çözümüyle güneş enerjisi kapasitesinin maksimuma çekilebileceğini ve maliyetlerin düşebileceğini belirtti.
Fenoloji Verisi Toplamayı Ölçeklendirme Projesi
Vector Institute Yapay Zeka araştırmacısı Dr. Graham Taylor da, ABD Fenoloji Ağı (USA Phenology Network) ile yürüttükleri “Fenoloji Verisi Toplamayı Ölçeklendirme” projesinde, biyoçeşitliliğin korunması için daha iyi veri toplanması gerektiğini ve yeni geliştirilen modelde yapay zeka tekniğiyle bunun çok daha kolay olduğunun altını çizdi. Yapay zeka ile Fenoloji Ağı’nın 40 milyon girdiye sahip veri setinden değer yaratmayı amaçladıklarını belirten Taylor, bu iklim çözümünün nesli tükenmekte olan canlıların önceden teşhisini mümkün kılabileceğini söyledi.
Aşırı Hava Koşullarının Tahmini için Yapay Zekâ: Yüksek Çözünürlüklü Sıcak Hava Dalgası Tahmini Projesi
“Aşırı Hava Koşullarının Tahmini için Yapay Zekâ: Yüksek Çözünürlüklü Sıcak Hava Dalgası Tahmini” projesini tanıtan Vector Institute Yapay Zeka araştırmacısı Prof. Yalda Mohsenzadeh ise sıcak hava dalgalarının yılda 500 bin insanın hayatını kaybetmesine neden olduğuna dikkat çekerek, geliştirilen yapay zeka temelli çözümle aşırı hava koşullarının önceden tahmin edilmesinin mümkün hale geldiğinin altını çizdi.
Yaz tatiline giderken aklınız evde kalmasın: Akıllı interkomlarla huzurlu tatiller!
Yaz mevsiminin keyfini çıkarırken evinizi güvende tutmak artık çok kolay! Türkiye’nin % 100 yerli teknoloji üreticisi Multitek’in akıllı interkom sistemleri sayesinde, tatildeyken bile evinizin kontrolü tamamen sizin elinizde olacak.
Yaz aylarının gelmesiyle birlikte tatile çıkma planları yapan milyonlarca kişi için en büyük endişelerden biri, evlerinin güvenliği oluyor. Multitek’in geliştirdiği akıllı interkom teknolojileri, bu endişeleri ortadan kaldırarak huzurlu bir tatil imkanı sunuyor.
İster plajdan ister yayladan evinize hakim olun
Multitek akıllı interkom sistemleri sayesinde, tatildeyken bile kapınıza gelen misafirleri veya kargo görevlilerini cep telefonunuz üzerinden görüntüleyebilir ve onlarla iletişim kurabilirsiniz. Dilerseniz kapı kilidini uzaktan açabilir, dilerseniz de yetkisiz girişlere karşı anında bildirim alabilirsiniz.
Güvenliğinizi tek tuşla kontrol edin!
Multitek’in akıllı interkomları sadece kapı güvenliğiyle sınırlı değil. Ev otomasyon sistemleriyle entegre edilebilen bu teknoloji sayesinde, tatildeyken de evinizin ışıklarını kontrol edebilir, panjurlarınızı açıp kapatabilir ve hatta alarm sisteminizi aktif hale getirebilirsiniz. Böylece evinizi hırsızlığa karşı korurken, olası su baskını veya yangın gibi durumlarda da erken müdahale imkanı bulabilirsiniz. Multitek IP interkomları ile ister plajdan ister yayladan, evinize uzaktan erişim sağlayarak huzurlu ve güvenli bir tatil geçirebilirsiniz.
Akıllı ev DiafonBOX ile artık çok kolay
Multitek’in geliştirdiği ve sektörde çığır açan DiafonBox teknolojisi sayesinde, evinizi akıllı hale getirmek artık çok kolay. Hem yazılımı hem donanımı Multitek mühendisleri tarafından geliştirilen DiafonBOX mevcut analog interkom sistemlerine entegre edilerek hiçbir kablolama ve tadilata gerek kalmadan mobil kontrollü bir interkom sistemine dönüşüm sağlıyor. Böylelikle DiafonBOX ile apartman içi haberleşme sistemine sahip her türlü konutu kolayca akıllı yaşam alanına çevirebilirsiniz. Üstelik yeni veya eski tüm interkom sistemlerine uygun yapısıyla, minimum maliyetle evinizi geleceğe taşıyabilirsiniz.
Yazlık sahiplerine özel güvenlik çözümleri
Multitek’in IP interkom çözümleri, yazlıklar için de özel güvenlik sağlıyor. Özellikle villalar gibi geniş yaşam alanlarına sahip, birden fazla giriş noktası bulunan müstakil konutlarda, güvenlik daha kapsamlı çözümler gerektiriyor.
Multitek’in villalar için özel olarak geliştirdiği interkom setleri, hem estetik hem de işlevsel çözümler sunuyor. Geniş bahçeleri, çok sayıda kapı ve pencereyle donatılmış bu yapılar için güçlü ve entegre bir güvenlik sistemi sağlayarak, kullanıcılarına huzurlu ve güvenli bir yaşam alanı vadediyor.
Geçmişin Birikimiyle, Geleceğe Yelken Açan Arvento 20 Yaşında
Türkiye’nin lider araç takip sistemi Arvento, başarılarla dolu yolculuğunun 20. yılını kutluyor. 2005 yılında tamamen yerli sermaye ve güçlü Ar-Ge yatırımlarıyla kurulan Arvento, bugün 3 kıtada faaliyet gösteren, Türkiye’nin pazar lideri ve global ölçekte sektöre yön veren markalardan biri olarak öne çıkıyor.
20 yıl, kilometrelerce yol, sayısız başarı…
Arvento, kuruluşunun 20. yılını, 17. İş Ortakları Toplantısı kapsamında Yunan Adaları’na uzanan özel bir cruise seyahatiyle kutladı. Bugüne kadar elde edilen başarıların ve gelecek vizyonunun paylaşıldığı bu özel organizasyonda; değerlendirme sunumları, ödül törenleri ve sürpriz içeriklerle zenginleştirilmiş kapsamlı bir program sunuldu. Toplantı boyunca, 2025 yılına yön veren stratejik başlıklar ve ürün geliştirme odaklı çalışmalar da iş ortakları ile paylaşıldı. Yeni ürün ailesi ile ilgili gelişmelerin ele alındığı oturumlar, Arvento’nun teknolojiye dayalı büyüme stratejisini iş ortaklarına aktardığı değerli bir buluşma niteliği taşıdı.
KORAY ARİŞ’İN İÇİNDE YAŞADIĞIMIZ DERİ BAŞLIKLI KİŞİSEL SERGİSİNE EŞLİK EDEN KİTAP YAYIMLANDI!
Koray Ariş’in Arter’de devam eden İçinde Yaşadığımız Deri başlıklı kişisel sergisi, sanatçının farklı dönemlere ve serilerine ait heykellerini, atölyesindeki üretim süreçlerini belgeleyen nesneler ve malzemelerle mekâna özgü bir kurgu içinde bir araya getiriyor. Küratörlüğünü Selen Ansen’in üstlendiği sergiye, Arter Yayınları aracılığıyla okurlarla buluşan bir kitap da eşlik ediyor. Sergiyle aynı başlığı taşıyan yayında Selen Ansen, Francesco Albano, Sevinç Çalhanoğlu, Necmi Sönmez ve Yaşam Şaşmazer’in kaleme aldıkları yeni metinlerin yanı sıra Ali Akay ve Antonio Antonio Del Guercio’nun sanatçının üretiminin farklı katmanlarına odaklanan arşivsel yazıları yer alıyor. Koray Ariş: İçinde Yaşadığımız Deri başlıklı yayın, Arter Kitabevi’nden ve kitabevi@arter.org.tr e-posta adresi üzerinden sipariş edilebilir.
Koray Ariş’in altmış yıla uzanan heykel pratiğine figür, ten, tını, hareket ve denge gibi yapıtlarındaki merkezi temaların merceğinden bakan İçinde Yaşadığımız Deri başlıklı sergide, sanatçının farklı dönemlere ve serilerine ait heykelleri, mekâna özgü bir kurgu içinde, atölyesindeki üretim süreçlerini belgeleyen çeşitli nesnelerle bir araya geliyor. Arter’in 2. kat galerisinde sergiyi oluşturan 300’e yakın yapıt ve nesne, formların dönüşümlerine tanıklık ederken aynı zamanda heykel, nesne ve beden arasında kurulan ezeli ayrımların kırıldığı ve heykelin tene büründüğü bir ortaklık alanını deneyime sunuyor.
İçinde Yaşadığımız Deri sergisi bağlamında yayımlanan ve sergiyle aynı ismi taşıyan kitap ise, Koray Ariş’in altmış yıla uzanan heykel pratiğine derinlemesine bir bakış sunuyor. Ahşap ve bronzun hâkim olduğu malzeme yelpazesine 1969 senesinden itibaren deriyi ekleyen, heykel sanatına duyumsal bir yaklaşım geliştiren, 1990’lardan sonra denge, devinim ve tını kavramlarına odaklanarak izleyiciyi deneyimin bir parçası olmaya davet eden Ariş’in yapıtı, kitapta tüm dönemlerini yansıtan görseller ve metinlerle temsil ediliyor.
SAHA İstanbul Milli Test ve Sertifikasyon Çalıştayı (MİLTES) Gerçekleştirildi
Türkiye’nin ve Avrupa’nın en büyük sanayi kümelenmesi olan SAHA İstanbul tarafından hayata geçirilen Milli Test ve Sertifikasyon Çalıştayı (MİLTES), savunma, havacılık ve denizcilik başta olmak üzere birçok sektörde test ve sertifikasyon süreçlerinin geliştirilmesini odağına alan önemli bir buluşmaya sahne oldu. T.C. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı’nın destekleriyle Teknopark Ankara’da düzenlenen etkinlikte, kamu ve özel sektörden çok sayıda uzman ve yönetici bir araya geldi. Katılımcılar, gün boyunca gerçekleştirilen teknik sunumlar ve panel oturumlarıyla sektörün karşılaştığı zorluklara birlikte çözüm aradı.
Üretimin Kalbinde: Test ve Sertifikasyon
Çalıştayın açılışında konuşan SAHA İstanbul Genel Sekreteri Levent Kerim Uça, test ve sertifikasyonun üretim süreçlerinin ayrılmaz bir parçası haline geldiğini vurgularken, bu alandaki ulusal kapasitenin artırılmasının sektörün rekabetçiliği açısından kritik önem taşıdığını dile getirdi.
SAHA İstanbul bünyesindeki 10 teknik komite ile savunma, havacılık ve uzay sanayi alt sektörlerini yakından takip ettiklerini dile getiren Uça, “Bu çalıştay, komite çalışmalarımızın da bir devamı niteliğinde. Daha önce gerçekleştirdiğimiz Milli Havacılık Endüstrisi (MİHENK) ve Milli Mühendislik Yazılımları çalıştaylarının ardından, bugün de test, sertifikasyon ve uygunluk değerlendirme sektörümüzdeki gelişmeleri değerlendirecek, konuyla ilgili tüm tarafların katkısıyla sektörün ihtiyaçlarına çözüm arayacağız. Birlikte öğrenmek, fikir üretmek ve yön vermek için buradayız.” dedi.
Açılışta ayrıca T.C. Savunma Sanayii Başkanlığı Kalite Test ve Sertifikasyon Daire Başkanı Tolga Sayın, T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Otomotiv Sanayi Daire Başkanı Hasan Semiz ve T.C. Millî Savunma Bakanlığı Bakan Yardımcısı Şuay Alpay da söz alarak test ve sertifikasyonun sektörel gelişim içindeki stratejik rolüne dikkat çekti.
Test ve Sertifikasyonun Geleceği Panel Oturumlarında Masaya Yatırıldı
Çalıştay, test ve sertifikasyon konularının farklı açılardan ele alındığı dört ayrı panel oturumuyla devam etti. İlk olarak düzenlenen “Millî Havacılıkta Test ve Sertifikasyon: Mevcut Durum ve Geleceğe Bakış” panelinde, havacılık sektöründeki uygulamalar, uçuşa elverişlilik kriterleri ve üretim organizasyonlarına yönelik standartlar değerlendirildi.
İkinci oturumda denizcilik sektörü gündeme alındı. “Deniz Teknolojileri: Test ve Sertifikasyon Yaklaşımları” başlıklı panelde, Türk Loydu ve ilgili kurumlar deniz platformlarında kalite güvencesi sağlama yöntemlerini paylaştı.
Üçüncü panelde ise daha geniş bir perspektifle ilerleyen çalışmalara odaklanıldı. “Geleceğe Hazırlık: Test ve Sertifikasyon Alanında Ulusal Stratejiler” başlığı altında, ASELSAN, ROKETSAN, MKE ve TUSAŞ gibi kuruluşların temsilcileri, Türkiye’nin yerli test altyapısına dair vizyonunu ortaya koydu. Yerli çözümler, millîleşme oranı ve koordinasyon ihtiyacı öne çıkan başlıklar arasında yer aldı.
Günün son panelinde ise “Eğitimle Güçlenen Test ve Sertifikasyon Ekosistemi” konusu masaya yatırıldı. Savunma Sanayii Akademisi, TSE, TÜRKAK, Sabancı Üniversitesi ve TRtest temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşen oturumda, nitelikli insan kaynağı ihtiyacı, akredite eğitim sistemleri ve yaşam boyu öğrenme kültürü üzerinde duruldu.
Ortak Akılla Güçlenen Yerli Kapasite
Türkiye’nin savunma ve havacılık sektörlerinde artan test ve sertifikasyon ihtiyaçlarına kalıcı çözümler üretmeyi hedefleyen MİLTES, “Kaliteli Üretim, Güvenilir Sertifikasyon, Küresel Rekabet” ilkeleri çerçevesinde şekillendi. Etkinlik boyunca, farklı kurumlardan gelen temsilciler hem bilgi ve deneyimlerini paylaştı hem de yeni iş birliklerinin temelini attı.
Platform düzeyinde test süreçleri, yapay zekâ destekli doğrulama sistemleri, insan kaynağı ihtiyaçları ve akreditasyon mekanizmaları gibi konuların ele alındığı çalıştay, aynı zamanda bir “ortak akıl” buluşması niteliği taşıdı. SAHA İstanbul, bu alanda sürdürülebilir bir ekosistem oluşturmak adına çalışmalarını tüm paydaşlarla iş birliği içinde sürdürmeye devam edecek.
AHBİB BAŞKANI VEYSEL MEMİŞ: FAS SEKTÖREL TİCARET HEYETİMİZ, 140’TAN FAZLA İTHALATÇI FİRMA İLE GÖRÜŞTÜ
Akdeniz Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (AHBİB) Yönetim Kurulu Başkanı Veysel Memiş, nisan ayında 138,7 milyon dolarlık ihracata imza attıklarını açıkladı. Yılın dördüncü ayında en fazla ihracat yaptıkları ülkelerin başında Irak, Suriye ve İtalya’nın geldiğini belirten Başkan Veysel Memiş, ihracat hacminde Kuveyt pazarında 41 katı aşan performansa ulaştıklarını, Çin, Güney Kore, Tayland ve Endonezya gibi uzak pazarlarda da güçlü ivmelenmeler yakaladıklarını bildirdi.
“Fas pazarında yeni ticaret kapıları araladık”
Türk ürünlerinin kalitesini ve lezzetini potansiyel alıcılarla buluşturma hedefiyle pazarlama faaliyetlerine büyük önem verdiklerini, bu kapsamda 16-19 Nisan 2025 tarihleri arasında Fas’ın Kazablanka kentinde Sektörel Ticaret Heyeti düzenlediklerini kaydeden Başkan Veysel Memiş, bu ülkede yeni ticaret kapılarını araladıklarını vurguladı.
Başkan Veysel Memiş, “Yönetim Kurulu Üyelerimiz Şahin Sayılır ve Serdar Yıldızgörer’in koordinasyonunda Kazablanka’ya giden 30 üyemiz, B2B etkinliğinde 140’tan fazla Faslı ithalatçı ile görüşmeler gerçekleştirdi. Program kapsamında AHBİB üyeleri, ithalatçıların tesislerini yerinde ziyaret ederek hem pazarın dinamiklerini daha yakından gözlemledi hem de iş süreçleri hakkında doğrudan bilgi aldı. Bu ziyaretlerin, karşılıklı güven ortamının güçlenmesine ve ticari ilişkilerin somutlaşmasına önemli katkılar sunduğuna inanıyoruz.” dedi.
“Fas pazarında sektör özelinde ihracat potansiyeli 914,7 milyon dolar”
Türkiye’nin Kazablanka Ticaret Müşaviri Burcu Özergül Çolak’ın Fas’ın gıda ithalatı yapısı, rekabet ortamı ve Türkiye açısından fırsat barındıran alanlara ilişkin detaylı bilgiler paylaştığını aktaran Başkan Veysel Memiş, “Ticaret Bakanlığı’nın hazırladığı ihracat potansiyeli yüksek ürünler matrisine göre, Fas’ın hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri sektöründe yıllık ithalat hacmi 914,7 milyon dolar seviyesinde bulunuyor. Türkiye, 2023 yılında bu ürün grubunda sadece 38,2 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi. 2025 yılının ilk dört ayında Türkiye’nin Fas’a yönelik sektör ihracatımız yüzde 70 artışla 4 milyon dolar olarak kaydedildi. Aynı dönemde AHBİB’in Fas’a gerçekleştirdiği ihracat tutarı 1,8 milyon dolar oldu. Bu yükseliş, hem sektörün hem de AHBİB’in pazardaki etkinliğini artırdığını ortaya koyuyor. Yaklaşık 38 milyon nüfusa sahip Fas’ta paketli gıda talebi hızla artıyor ve ithalata açık yapısıyla önemli fırsatlar sunuyor. Katma değerli, ambalajlı ve raf ömrü uzun ürünlerin Fas pazarında daha fazla karşılık bulacağı öngörülüyor. Bu kapsamda AHBİB üyesi firmaların Fas’a yönelik ihracat hamlesini, uzun vadeli iş birliklerinin önünü açacak güçlü bir adım olarak değerlendiriyoruz.” diye konuştu.
“Nisan ayında Kuveyt pazarında ihracatımızı yüzde 4 bin 118 oranında artırdık”
AHBİB’in nisan ayındaki ihracat performansını ürün grupları ve ülkelere göre değerlendiren Başkan Veysel Memiş, şunları söyledi: “AHBİB olarak nisan ayında 1674 bin 748 ton ürünü uluslararası pazarlarda değerlendirdik. Söz konusu dönemde en çok ihraç ettiğimiz ürün gruplarının başında bakliyat, pastacılık ürünleri, şeker ve şeker mamulleri geldi. 31,4 milyon dolarlık bakliyat, 25,1 milyon dolarlık pastacılık ürünleri ve 17,9 milyon dolarlık şeker ve şeker mamulleri ihraç ettik. Tüm ürün gruplarında en fazla ihraç ettiğimiz ürün yüzde 15 pay ve 20,2 milyon dolar değer ile kırmızı mercimek oldu. Nisan ayında 100’ü aşkın ülkeye ihracat gerçekleştiren Birliğimiz, en yüksek değerlere Irak, Suriye ve İtalya pazarlarında ulaştı. Irak’a 15,8 milyon dolar, Suriye’ye 11,7 milyon dolar ve İtalya’ya 8,3 milyon dolar ihracat gerçekleştirdik. Bu dönemde ihracat hacminde en güçlü performansı, yüzde 4 bin 118 artış ve 1,4 milyon dolar değer ile Kuveyt pazarında yakaladık. Uzak pazarlardaki etkinliğimizi artırmaya yönelik çalışmalarımızın yansımaları nisan ayı raporlarına yansıdı. Çin, Güney Kore, Tayland ve Endonezya gibi uzak pazarlarda 3 haneli ivmelenmeler elde ettik.”
Başkan Veysel Memiş, AHBİB’in 2025 yılı Ocak-Nisan ayları arasındaki ihracatının 625,8 milyon dolar değere eriştiğini, nisan ayı itibarıyla yıllıklandırılmış ihracat tutarının ise 1 milyar 980 milyon dolar düzeyine ulaştığını sözlerine ekledi.
Türk Hava Yolları Red Hat OpenShift AI ile Havacılıkta Yapay Zeka Destekli İnovasyona Öncülük Ediyor
Türk Hava Yolları, gelişmiş dinamik fiyatlandırma, dolandırıcılığı önleme ve yakıt tüketimini azaltmaya odaklanan akıllı iş yükü uygulamasını desteklemek için açık kaynaklı yapay zeka platformunu tercih ediyor.
BOSTON – RED HAT SUMMIT – 20 MAYIS 2025 – Dünyanın önde gelen açık kaynak çözümleri sağlayıcısı Red Hat, Türkiye’nin lider havayolu şirketi Türk Hava Yolları’nın (IST: THYAO) veri ve yapay zeka odaklı bir kuruma dönüşmesine yardımcı olması için Red Hat’i seçtiğini duyurdu. Red Hat OpenShift AI ve Red Hat OpenShift‘i kullanan Türk Hava Yolları, saatler yerine dakikalar içinde yeni geliştirme ortamları oluşturabiliyor. Proje ile, kurum içindeki veri bilimciler kurum genelindeki verileri daha etkin kullanabilir hale gelirken, uygulama dağıtım süreçlerinin hızı da iki katına çıktı.
Dünyanın en çok ülkesine uçan havayolu şirketi olan Türk Hava Yolları; Avrupa, Asya, Okyanusya, Afrika ve Amerika kıtalarında 353 noktaya tarifeli seferler düzenleyen geniş bir küresel ağa sahip olmasıyla dikkat çekiyor. Yaklaşık 90.000 çalışanı ile Türk Hava Yolları, hem işletmeden tüketiciye (B2C) hem de işletmeden işletmeye (B2B) segmentleri de dahil olmak üzere çok çeşitli müşterilere hizmet sunuyor.
Açık kaynaklı yapay zeka platformları aracılığıyla ölçeklenebilirlik
Türk Hava Yolları, yapay zeka yardımıyla tüm süreç ve hizmetlerinde operasyonel verimliliği yükseltmeyi, teknik bakımı optimize etmeyi, çalışan verimliliğini artırmayı ve hem çalışan hem de müşteri memnuniyetini artırmayı amaçladı. Bu hedefi desteklemek için de kapsamlı ölçeklenebilirlik ihtiyacı ve açık kaynak yapısı nedeniyle Red Hat’i seçti. Açık kaynak teknolojisi, Türk Hava Yolları için tek tedarikçiye bağımlı olmaktan kaçınmanın yanı sıra, hem tahmine dayalı hem de üretken yapay zekaya (gen AI) yönelik talep arttıkça taşıyıcının hibrit bir bulut ortamına geçme konusundaki uzun vadeli hedefini karşılamaya yardımcı olmak için kilit öneme sahipti.
Türk Hava Yolları, Red Hat Consulting ile işbirliği yaparak Red Hat OpenShift AI ortamını hayata geçirdi ve özel geliştirme ortamları oluşturma, AI modelleri ve işlem hatları için otomatik dağıtım, özel izleme ve uyarılar dahil olmak üzere mevcut sistemler ve gereksinimlerle entegre edebildi. Altyapı ekipleri, yeni uygulamaları yenilerken veya oluştururken, ek entegrasyon avantajları için dünyanın önde gelen kurumsal Linux platformu Red Hat Enterprise Linux’u kullandı.
Red Hat OpenShift AI’ın kaynak sağlama ve otomatik ölçeklendirme yetenekleri sayesinde projelerin ölçeklenmesi artık otomatik olarak gerçekleştiriliyor. Bu da operasyon ekiplerinin katma değerli projelere odaklanmasına olanak tanıyor. Gömülü izleme sistemleri, hataları otomatik olarak gidererek hem zaman kazandırıyor hem de ekiplerin daha bağımsız çalışmasını sağlarken bakım maliyetlerini azaltıyor. Kaynakların yeniden tahsisi konusundaki engeller ortadan kalktığı için artık birden fazla veri bilimcisi aynı veri setlerini eşit şekilde kullanabiliyor. Red Hat OpenShift üzerinde çalışan sistemle, mühendisler için özel ortamlar saatler yerine dakikalar içinde oluşturulabiliyor. Bu sayede ekipler, yeni teknolojileri hızla keşfederken yenilik yapma fırsatı da yakalıyor.
Vertiv, EMEA Bölgesindeki Edge Uygamaları için Geliştirdiği Ön Tasarımlı Veri Merkezi Çözümünü Geliştirerek Enerji Verimliliğini Artırıyor ve Kurulum Süreçlerini Hızlandırıyor
Yeni nesil Vertiv™ SmartAisle™, enerji verimliliği ve izleme kabiliyetleri sayesinde, veri merkezi işletmelerine daha az enerjiyle daha verimli çalışma imkânı sunuyor. Bu sayede, hem çevresel etkiyi azaltıyor hem de işletme giderlerinden tasarruf sağlıyor.
Kritik dijital altyapı ve süreklilik çözümlerinin küresel sağlayıcısı Vertiv, 180 kW’a kadar olan edge uygulamaları için özel olarak tasarlanan Vertiv™ SmartAisle™ çözümüne önemli bir güncelleme getirdiğini duyurdu.
Avrupa, Orta Doğu ve Afrika (EMEA) genelinde kullanıma sunulan bu tam entegre ve ön tasarımlı sistem, güç, soğutma, kabinet yapıları ile gelişmiş yönetim ve izleme yeteneklerini tek bir çözümde birleştirerek edge kurulumlarını hem sadeleştirmeyi hem de hızlandırmayı hedefliyor. Avrupa Birliği Enerji Verimliliği Direktifi (EED) ile uyumlu olan sistem, yüksek enerji verimliliği sağlarken, güç kullanım etkinliği (PUE) izleme özelliği sayesinde işletmelerin hem operasyonlarını etkin şekilde takip etmelerine hem de sürdürülebilirlik hedefleriyle uyumlu hareket etmelerine olanak tanıyor.
Vertiv EMEA Bölgesi BT Sistemleri İş Birimi Kıdemli Direktörü Giuseppe Leto, geliştirilen çözümle ilgili olarak şunları söyledi: “Yeni nesil Vertiv™ SmartAisle™, etkili ve verimli edge kurulumlarında oyunun kurallarını değiştiriyor. Bu sistemi, işletmelerin BT operasyonlarını daha hızlı, daha kolay ve daha düşük maliyetle ölçeklendirebilmeleri için yeniden tasarladık. Ön tasarımlı yapısı, çok sayıda ekipmanın ayrı ayrı planlanması ve karmaşık lojistik süreçleri gibi geleneksel zorlukları ortadan kaldırıyor. Bunun yerine, müşterilerimize güvenilir, uçtan uca entegre bir çözüm sunuyoruz. Ayrıca sistem, veri merkezi operatörlerinin Avrupa Birliği’nin güncel enerji verimliliği yönetmeliklerine uygun olarak enerji tüketimini anlık izlemelerine de olanak tanıyor.”
Bohem Tarzın Özgün Yorumu, Artemis Halı ile Zemine Yansıyor
2025 dekorasyon trendlerinin zirvesinde yer alan bohem stil; özgür ruhu, doğal dokunuşları ve kendine has karakteriyle yaşam alanlarına sıcak bir atmosfer kazandırıyor. Bohem dekorasyonunun en güçlü tamamlayıcıları ise, stilin ruhunu yansıtan halı modelleri oluyor. Anetta, Samoa ve Emma koleksiyonları ile öncü stilin nabzını tutan Artemis Halı; özgün tasarımları, şık dokuları ve modern yaşamın ihtiyaçlarına uygun yapılarıyla bohem dekorasyonun vazgeçilmez parçaları arasında yer alıyor.
Son dönemde giderek popülerleşen bohem stil, halı tasarımlarında da etkisini göstermeye başladı. Doğadan ilham alan yumuşak tonlar ve geleneksel motiflerin bir araya geldiği desenler, evlere sıcak ve samimi bir hava katıyor. Artemis Halı’nın Anetta, Samoa ve Emma koleksiyonları ise bu stilin en güzel örnekleri arasında yer alıyor. Sadece bir halı değil, aynı zamanda dekorasyona karakter katan bu koleksiyonlar, bohem tarzın özgür ve yaratıcı ruhunu evlere taşıyor.
Bohem Stil ve Konfor, Artemis Halı Koleksiyonlarında Buluşuyor
Güzel, her yerde güzel” sloganıyla yaşam alanlarını güzelleştiren Artemis Halı, Anetta Koleksiyonu ile klasik desenleri modern dokunuşlarla yeniden yorumluyor.
Detaylı işçiliği ve zarif renk tonlarıyla hem klasik hem de çağdaş dekorasyonlara kolaylıkla uyum sağlayan bu özel halılar, akrilik içerikli yumuşak dokusuyla konforu ön planda tutuyor.
İpeksi parlaklığı, lekelere karşı dirençli yapısı ve toz tutmayan özelliğiyle Anetta Koleksiyonu, uzun ömürlü kullanım sunuyor. İlk günkü formunu yıllar boyunca koruyarak yaşam alanlarınıza zarafet katmaya devam ediyor.
Bohem stilin desen ve renk uyumunu en iyi şekilde yansıtan Artemis Halı’nın Samoa Koleksiyonu, yaratıcılığın sınırlarını zorlayarak yaşam alanlarını adeta bir moda şölenine dönüştürüyor.
Akrilik dokusuyla yumuşak ve zarif bir his sunan Samoa, leke ve toz tutmayan yapısıyla günlük kullanımda maksimum konfor sağlıyor.
Kont Ostrorog ile Haliç tekne turları başladı
Rahmi M. Koç Müzesi Haliç üzerindeki en özel deneyimlerden birine ev sahipliği yapıyor. İstanbul’un kıyı şeridini denizden izleme imkânı sunan tekne turları, kentin ulaşım ve endüstri tarihine su üzerinden açılan nostaljik bir pencere niteliğinde.
Rahmi M. Koç Müzesi’nin Haliç kıyısından hareketle başlattığı geleneksel tekne turları, şehrin temposuna kısa bir mola sunuyor. Tarihi tekne Kont Ostrorog ile gerçekleştirilen bu yolculuklar, İstanbul’un endüstri, ulaşım ve mimarlık tarihini denizden izleme imkânı sağlıyor.
Haliç’in özgün coğrafyasında ilerleyen kısa gezinti rotası, İstanbul’un sanayi yapılarından dini mimariye uzanan çok katmanlı geçmişini su üzerinden gözler önüne seriyor. Hasköy, Sütlüce, Eyüpsultan, Ayvansaray, Balat, Fener, Kasımpaşa’yı kapsayan rota boyunca, Rum Erkek Lisesi, Atatürk Köprüsü, Bulgar Kilisesi olarak bilinen Sveti Stefan Kilisesi, şimdi Kadir Has Üniversitesi olan Cibali Tütün Fabrikası, eskiden Karağaç/Sütlüce Mezbahası olan Haliç Kongre Merkezi görülebiliyor.
Şehrin belleğini deniz üzerinden okumaya imkân tanıyan bu özel deneyim, Rahmi M. Koç Müzesi’nin ziyaretçilerine sunduğu bütüncül tarih anlatısının bir parçası olarak öne çıkıyor.
Turlar, hava şartlarının uygun olduğu Çarşamba, Perşembe ve Cuma günleri saat 14:00 ve 16:00’da; Cumartesi ve Pazar günleri ise saat 13:00, 14:00, 15:00 ve 16:00’da düzenleniyor. Yaklaşık 30 dakika süren ve sınırlı kontenjana sahip bu keyifli gezi için biletler müze gişesinden temin edilebiliyor.
Roche İlaç Türkiye liderlik ekibi büyüyerek güçleniyor
Roche İlaç Türkiye, hedefleri ve uzun vadeli vizyonu doğrultusunda organizasyonel yapılanmasını güçlendirmeye devam ediyor. Bu kapsamda, şirketin stratejik öncelikleriyle uyumlu yetkinlik ve liderlik yapısını daha da pekiştirmek amacıyla önemli atamalar gerçekleştirildi. Klinik Operasyonlar Türkiye Ülke Lideri Mina Nejadamin, Fiyatlandırma ve Pazara Erişim Lideri Dr. Burak Aval ve Ruhsatlandırma Lideri Gökşen Becit, Roche İlaç Türkiye liderlik ekibine katıldı.
Bu güçlü liderlik adımlarıyla Roche İlaç Türkiye, hastaların yenilikçi tedavilere zamanında erişimini sağlamaya yönelik kararlılığını sürdürürken; sağlık ekosistemine olan katkısını da daha da ileriye taşımayı hedefliyor.
Toyota Yeni Nesil RAV4’ün Dünya Prömiyerini Gerçekleştirdi
Toyota, efsanevi SUV mirasını yeni bir nesle taşıyan tamamen yeni RAV4 modelini dünya prömiyeriyle ilk kez tanıttı. Altıncı nesil RAV4, gelişmiş teknolojilerle performans ve verimlilik kavramlarını yeniden tanımlarken, güvenlik ve dijital kullanıcı deneyiminde de yeni standartların öncüsü olacak. D-SUV segmentine yer alan yeni RAV4, 2026 yılında Türkiye’de de satışa sunulmaya başlanacak.
1994’te Avrupa’da yollara çıkan RAV4, bugüne kadar Avrupa’da 2.5 milyondan fazla ve global olarak 15 milyonu aşkın satış rakamına ulaştı. Dayanıklılığı ve çok yönlülüğüyle her nesilde kullanıcıların beğenisini kazanan RAV4, yeni nesliyle bu iddiasını devam ettiriyor.
Yeni RAV4, özgün SUV karakterini daha ileriye taşıyan güçlü dış tasarımıyla dikkat çekiyor. Dinamik silueti ve güçlü ön tasarımı, maceracı ruhu yansıtan detaylarıyla tamamlanıyor. Yeni RAV4’ün boyutları önceki nesil ile benzer ölçülerde tasarlanırken, yaşam alanında gerçekleştirilen kapsamlı yeniliklerle araç içerisindeki herkes için daha konforlu bir kabin oluşturuldu.
Bununla birlikte yeni RAV4, Toyota’nın yazılım tabanlı araçlara geçişteki ilk adımı olan Arene yazılım geliştirme platformunu kullanan ilk model oldu. Bu platform sayesinde dijital ortamda gelişmiş güvenlik ve eğlence sistemleri hayata geçiriliyor. Toyota’nın en güncel güvenlik teknolojileri ve gelişmiş sürücü destek sistemleri, ilk kez bu modelde sunulacak. Ayrıca yeni nesil multimedya sistemi daha hızlı bağlantı, navigasyon ve güvenlik özellikleriyle öne çıkacak.
MechSoft’un büyük ilgi gören etkinliği HR Summit’25, bu yıl “AIMeetsHR ” temasıyla ikinci kez insan kaynakları profesyonellerini bir araya getirdi. Yapay zekâ destekli işe alım, onboarding ve self-servis İK çözümlerinin senaryolaştırılarak sahnelendiği etkinliğin ikinci bölümünde ise sektör duayenlerinin vizyoner düşüncelerini aktardıkları paneller yer aldı.
MechSoft’un ev sahipliğinde gerçekleşen, Hürriyet İ.K Dergi’nin Ana Destekçi ve Medya Sponsorluğu’nu üstlendiği, Great Place to Work Türkiye’nin ise Platin Sponsor olarak yer aldığı zirveye, insan kaynakları liderleri, teknoloji vizyonerleri ve işdünyasının öncü isimleri yoğun ilgi gösterdi.
Türkiye’nin önde gelen dijital dönüşüm şirketlerinden MechSoft, iş dünyasına yön veren “HR Summit” etkinlik serisiyle bu yıl yine sektöre damga vurdu. “AIMeetsHR” temasıyla gerçekleşen zirve, İstanbul Marriott Hotel Asia’da düzenlendi ve insan kaynaklarının geleceğini şekillendiren 300’ü aşkın sektör lideri, İK profesyoneli ve teknoloji vizyonerini bir araya getirdi. Yapay zekânın iş süreçlerine entegrasyonuna odaklanan etkinlikte, yeni nesil çözümler ve dönüşüm hikâyeleri sahneye taşındı.
HR SUMMIT’25 SAHNESİNDE BAŞROLDE İNSAN, KULİSTE YAPAY ZEKA VARDI!
HR Summit’25, MechSoft CEO’su Gökhan Erdoğdu’nun ilham verici açılış konuşmasıyla başladı. “Ofisimizin Yeni Yüzü: AI Asistanlar & Agentlar” başlıklı sunumunda Erdoğdu, artık yapay zekâdan yalnızca genel çözümler değil, şirketin kendi süreçlerine ve verilerine entegre edilebilen Business AI vizyonunu beklememiz gerektiğini vurguladı. Parçalı sistemlerin ve veri silolarının hem çalışan deneyimini hem de kurumsal verimliliği sekteye uğrattığını belirten Gökhan Erdoğdu, CloudOffix’in tüm iş süreçlerini tek platformda birleştirerek bu dağınıklığı nasıl ortadan kaldırdığını aktardı. Sunumunda ayrıca, AI Asistanların ve otonom ajanların artık sadece destekleyici değil, iş gücünün aktif birer parçası hâline gelerek yeni ofis arkadaşlarımız olduğuna dikkat çekti.
Gökhan Erdoğdu’nun sunumunun ardından yer alan “HR’da Perde Açılıyor: Başrolde İnsan, Kuliste Yapay Zeka!” başlıklı teatral sunumda; Yapay zekânın İK süreçlerindeki etkisi yaratıcı bir sahne performansına dönüştürüldü. MechSoft yöneticileri tarafından canlandırılan bu özel gösteride; işe alım, onboarding ve self-servis İK operasyonları, CloudOffix’in Low-Code AI teknolojisi ile nasıl daha akıllı ve verimli hâle geldiği gerçekçi bir kurgu içinde sahnelendi. Oyunun ilk perdesinde, geleneksel yöntemlerle yürütülen işe alım sürecinin yarattığı zaman kaybı ve koordinasyon zorlukları dramatik bir anlatımla aktarıldı. İkinci perdede ise sahne, yapay zekâ destekli AI Asistanların ve Otonom Ajanların devreye girmesiyle değişti; süreçlerin nasıl hızlandığı, verilerin nasıl konsolide edildiği ve çalışan deneyiminin nasıl dönüştüğü, hem eğlenceli hem de öğretici bir kurguyla izleyiciye sunuldu. Katılımcılar, bu sahne performansı sayesinde yalnızca bilgilenmekle kalmadı, aynı zamanda İK’da yapay zekânın dönüştürücü gücünü interaktif biçimde deneyimleme fırsatı da buldular.
Yanmar’ın ürettiği dizel motorlar kentsel dönüşüme hız kazandırıyor
Yanmar Turkey Endüstriyel Güç Aktarım Sistemleri (IPT) İş Kolu, özellikle kentsel dönüşüm inşaatlarının bel kemiğini oluşturan işlerde kullanılan 40’a yakın makinenin dizel motorunu Türk üreticilerle buluşturuyor. Her koşulda çalışabilme özelliğine sahip olan Yanmar motorlar ile donatılan iş makineleri, kompresörler ve jeneratörler yüksek performans gösteriyor. Sağlam yapısı ve güvenilirliğiyle bakım ihtiyacını azaltarak projelerdeki zaman ve nakit kayıplarını minimuma indiriyor.
Türkiye, başta deprem olmak üzere doğal afetlerde risk oluşturan binaların yanı sıra mevcut eski yapı stoğunu da modern konutlara dönüştürmeye devam ediyor. Bu dönüşümde, inşaat sektörünün temel taşlarından biri olan iş makineleri büyük bir rol üstleniyor. Dizel motorlarla donatılan bu makineler iş süreçlerini hızlandırıyor, verimliliği artırıyor ve maliyetleri düşürüyor. Bu özellikler de dizel motorları inşaat sektörü için popüler bir seçim haline getiriyor.
Yanmar Turkey Endüstriyel Güç Aktarım Sistemleri (IPT) İş Kolu 40 adetten fazla Türk üreticiye motor tedariki ve mühendislik hizmeti sağlıyor.
Dünyanın ilk kompakt dizel motor üreticisi Yanmar’ın ülkemizdeki tam iştiraki Yanmar Turkey, dizel motor konusunda önemli çalışmalar yürütüyor. Yanmar Turkey, özellikle kentsel dönüşüm inşaatlarının bel kemiğini oluşturan işlerde kullanılan 40’a yakın aracın dizel motorunu üreticiler ile buluşturuyor. Her koşulda çalışabilen Yanmar motorlar, makinelerin daha az servis ihtiyacı duymasını sağlıyor; böylece inşaat projelerinde makine parkından kaynaklı zaman kayıpları minimuma indiriliyor.
Miracle Resort Hotel’de Gastronomi ve Konukseverlik Buluştu!
Mustafa Ergun: “Bizi misafirlerimiz anlatsın”
Antalya’nın en gözde tatil beldelerinden biri olan Miracle Resort Hotel’in genel müdürü Mustafa Ergun, turizmde tatil anlayışının gastronomi ile birlikte yeniden tanımlandığını ifade etti.
Global Lezzetler, Yerel Tatlar
Mustafa Ergun yaptığı açıklamada:” Miracle Resort Hotel olarak gastronomi anlayışımız, yalnızca yemek yeme değil, aynı zamanda bir keşif yolculuğuna çıkmak isteyen misafirlere hitap ediyor. Meksika ve İtalyan mutfakları dünya çapında çok güçlü karaktere sahip iki mutfak. Misafirlerimize sunduğumuz yemek deneyiminin bir serüvene dönüşmesi için, tat profili çok zengin bu iki mutfağı da tesisimizde özellikle bulundurmak istedik. İtalyan mutfağı sıcak, samimi ve evrensel lezzetlere sahip. Bu nedenle Miracolo Restoran’ımızda makarna ve pizzanın ötesine geçip, çok daha özgün reçetelere yöneldik. Meksika mutfağı ise baharatları, dokusu ve sunumuyla farklılık arayan misafirler için oldukça cezbedici bir konumda yer alıyor. Adını Frida Kahlo’dan alan restoranımızda acı tatların, tatlı anılara dönüşebileceğine inandık. Kısaca, “Yaşasın yaşam!” mottosu ile misafirlerimize unutulmaz tatlar sunmanın gayreti içindeyiz.