EkonomiMagazin-Yaşam

Ekonomi-mağazin-yaşam haberleri(14.07.2020)

En büyük 500 sanayici şirketin 88 tanesi Egeli ihracatçılardan oluştu

İstanbul Sanayi Odası, Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu Araştırmasını açıkladı. İlk 500 Sanayi Kuruluşu Listesi’nde, Egeli ihracatçılar 88 firma ile temsil edildi.

Türk sanayisinin devler liginde İstanbul, 168 firmayla ilk sırada yer alırken, İzmir 44 firmayla ikinci oldu. Kocaeli 35 firma ile İzmir’i takip ederken, Manisa 12 ve Denizli 10 firma ile listede yer buldu.

İzmir Aliağa’da da rafinerisi bulunan şirket merkezi Kocaeli olarak listede yer TÜPRAŞ-Türkiye Petrol Rafinerileri A.Ş. geçen yıl olduğu gibi bu yılda en büyük sanayi kuruluşu oldu.

İzmir’in son dönemdeki en büyük sanayi yatırımı konumundaki Star Rafineri A.Ş. İSO’nun ilk 500 sanayi kuruluşu listesine 2020 yılında beşinci sıradan ilk kez giriş yaptı.

Ege İhracatçı Birlikleri’nden yapılan yazılı açıklamaya göre; 2020 yılında Ege Bölgesi’nden İSO 500 listesine bu yıl yeni giren diğer firmalar ise; Gönenli Süt ve Süt Ürünleri Gıda San. ve Tic. A.Ş. (211), Tukaş Gıda San. ve Tic. A.Ş. (402), Standard Profil Ege Otomotiv San. ve Tic. A.Ş. (419), Agrobest Grup Tarım İlaçları Tohumculuk İmalat İth. İhr. San. ve Tic. A.Ş. (424), Oruçoğlu Yağ San. ve Tic. A.Ş. (429), Özerdem Mensucat San. ve Tic. A.Ş. (438), E.R. Yem Gıda Tarım Ürünleri San. ve Tic. Ltd. Şti. (449) ve Felda Iffco Gıda San. ve Tic. A.Ş. (469) oldu.

Manisa’nın ihracatında büyük pay sahibi olan Vestel Elektronik San. ve Tic. A.Ş. 14. sıradan, Vestel Beyaz Eşya San. ve Tic. A.Ş. ise; 21. sıradan devler ligine adını yazdırdı.

İlk 500 listesinin gediklisi PETKİM Petrokimya Holding A.Ş. ise bu yıl 17. basamağın sahibi oldu.

Denizli’nin ihracat şampiyonu Er-Bakır Elektrolitik Bakır Mamulleri A.Ş. İSO 500 Listesine bu yıl 28. sıradan girdi.

İSO 500 Balıkesir’den listeye 6 firma girerken, Banvit Bandırma Vitaminli Yem Sanayi A.Ş. 58. Sırada yer aldı ve Balıkesir firmaları arasında listede en üst basamağa adını yazdırdı.

Aydın’dan listeye giren firmalar içinde Zorlu Doğal Elektrik Üretimi A.Ş. 201. Sırada yer alırken, geçen yıla göre listede 31 basamak yükseldi.

Uşak’tan Gedik Tavukçuluk ve Tarım Ürünleri Tic. San. A.Ş. 2019 yılında 224. Basamaktayken, 2020 yılında 56 sıra birden sıçrayarak 164 numaranın sahibi oldu.

İSO 500 Listesine 136 sıradan giren Gümüşdoğa Su Ürünleri Üretim İhracat ve İthalat A.Ş. ve 150 sırada yer bulan Kılıç Deniz Ürünleri Üretimi İhr. İth. ve Tic. A.Ş. Muğla’nın listede yer bulan iki firması oldu.

Nursan Kablo Donanımları San. ve Tic. A.Ş. İSO 500 listesinde 363. sırada yer aldı ve Kütahya sanayisini temsil etti. Afyonkarahisar’dan Oruçoğlu Yağ San. ve Tic. A.Ş. ise; bu yıl Afyon’un tek temsilcisi olurken listenin 429. Basamağından listeye girdi.

Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu Araştırmasında yer alan 88 Egeli firmanın 30 tanesi tarım sektöründe faaliyet gösterirken, Tekstil ve Hazırgiyim, Kimya, Otomotiv, Demir-Çelik, Madencilik, İklimlendirme, Elektrik-Elektronik sektörlerinin temsilcileri listede yoğun olarak yer buldu.

İSO 500 listesine Ege Bölgesi’nden giren firmalar içinde listede üst sıralara tırmanan firmalar ise şunlar oldu; “Abalıoğlu Yağ San. ve Tic. A.Ş. 163. Sıradan 128. Sıraya, Abalıoğlu Tarımsal Üretim A.Ş. 220. basamaktan 170. basamağa, CMS Jant ve Makina Sanayii A.Ş. 176’dan 149’a, Sun Tekstil San. ve Tic. A.Ş. 223. sıradan, 204. Sıraya, Gümüşdoğa Su Ürünleri Üretim İhracat ve İthalat A.Ş. 169. Basamaktan 136. Basamağa yükseldi.

KOMİLİ’NİN KALİTE VE LEZZET GELENEĞİNE BİR ÖDÜL DAHA!

 Türkiye’nin en iyi zeytinyağlarının ödüllendirildiği “Natürel Sızma Zeytinyağı Kalite Yarışması” sonuçları açıklandı.  Bu yıl dördüncüsü düzenlenen IOC-UZZK TÜRKİYE 2020 “Natürel Sızma Zeytinyağı Kalite Yarışması”’nın ödül töreni İzmir’de gerçekleşti

Zeytin ağaçlarından başlayan 141 yıldır devam eden bu sayede her aşamada kalite ve kontrole verdiği önem ile tüketicisine en iyi zeytinyağını sunan Komili, 2020 Natürel Zeytinyağı Yarışması “Hafif Meyvemsilik” kategorisinde, Uluslararası Zeytin Konseyi IOC- UZZK Türkiye tarafından “birincilik” ödülüne layık görüldü.

Ayvalık’ın güneşi, denizi ve rüzgarı ile olgunlaşmış zeytinlerinin enfes lezzetini her damlasında hissettiren Komili’nin sınırlı sayıdaki, çok özel tat değerlerine sahip Komili Gurme Zeytinyağı, yakında tüketicilerle buluşacak.

BIO Startup CoronaSprint Projesine katılan startuplar tanımlanan ihtiyaç alanlarında çözüm üretmek için kollarını sıvadı  

BIO Startup CoronaSprint Projesi, 17 startupın, tanımlanan 11 ihtiyaç alanına yönelik çözüm yol haritaları üzerine çalışmasıyla devam ediyor. Startuplar, İhtiyaç Analizi Çalıştayları ve sahadan bilgi alınan uzmanlarla yapılan toplantılar sonucunda ortaya çıkan ihtiyaç listesinde yer alan uzaktan tanı ve muayeneye imkan verecek kitlerin geliştirilmesinden, ortam sterilizasyonuna kadar pek çok önceliklendirilmiş konu ile eşleştiriliyor. 17 startup 18 Temmuz’a kadar sürecek sprint sürecinde farklı çözüm yol haritaları üzerine çalışacak. Projenin en son aşamasındaysa, geliştirilen çözüm yol haritalarının yine sahadan geri bildirimlerle değerlendirilmesi sağlanacak.

İstanbul Kalkınma Ajansı “COVID-19 ile Mücadele ve Dayanıklılık Programı” kapsamında desteklenen ve startupların COVID-19’a ilişkin yaşanan sorunlara yönelik çözüm üretmesini hedefleyen BIOStartup CoronaSprint Projesi’nde İhtiyaç Analizi Çalıştayları tamamlandı. 36 araştırmacı ilaç şirketini temsil eden Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği (AIFD) tarafından Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı’nın (TÜSEB) proje ortaklığında projede 25 Haziran ve 2 Temmuz tarihlerinde ReDis Innovation’ın moderasyonunda yapılan iki ihtiyaç analizi çalıştayında sahadaki çalışmaları yakından izleyen ve aynı zamanda uygulamasında yer alan uzmanların ve proje ortaklarının katkısıyla COVID-19 ile mücadelede sahadan gelen öncelikli 11 ihtiyaç alanı belirlendi. Alt problem alanlarının tanımlanmasıyla detaylandırılan ihtiyaç listesinde yer alan 11 ihtiyaç başlığı şöyle:

1.    Tanı-test mekanizmalarının geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması
2.    Bağışıklık takibi
3.    Sağlık okuryazarlığının geliştirilmesi
4.    Hastanelerde dijital altyapının geliştirilmesi
5.    Uzaktan tanı ve muayene sistemleri ihtiyacı
6.    Kronik hastaların tedaviye erişimi ve kronik hastalara ilaç teslimi
7.    Ortam sterilizasyonu
8.  Kronik hastalarda farklı komplikasyonların uzaktan takibine ilişkin farklı fonksiyonlara yönelik cihaz ihtiyacı
9.    İlaç ve aşı ile yeni tedavilere erişimdeki kısıtların ortadan kaldırılması
10.  Tanı ve tedavi yaklaşımlarının geliştirilmesine yönelik teknoloji desteği
11.  Hareketsizlik nedeniyle ortaya çıkabilecek sağlık sorunlarına ilişkin koruyucu çözümler

Sprint sürecinin ihtiyaç analizinin tamamlanmasının ardından startupların beceri setleri ve projeleri, ihtiyaç listesinde tanımlanan 11 alanla eşleşerek söz konusu ihtiyaçlara yönelik çözüm yol haritaları geliştirecekler. 18 Temmuz’a kadar sürmesi planlanan sprint sürecinin sonunda, geliştirilen çözüm yol haritaları, sahadan gelen geri bildirimlerle değerlendirilecek.

BIO Startup CoronaSprint Projesine hangi startuplar katılıyor?
1. YeşilScience
2. Geen Biotechnology
3. Aksense MedTech
4. Vagustim
5. RS Research
6. ELAA Teknoloji
7. Tarabios
8. Meinox
9. Funktor
10. Araltek Medical Device
11. Alice Beyaz Tavşan
12. Pacem Medikal Teknoloji
13. Genz Biyoteknoloji
14. Cafer Yıldırım
15. Florabio
16. LumiLabs
17. Inosens

Şehrin en stil sahibi modeli Yeni Ford Puma Türkiye’de

Ford SUV dünyasının en yeni üyesi, stil sahibi, kendine güvenen ve dikkatleri üzerine toplamayı seven kullanıcılara hitap eden Yeni Ford Puma; dikkat çekici tasarımı, segmentine yeni soluk getiren teknoloji ve hayatı kolaylaştıran özellikleriyle geleceği şimdiden yaşamak isteyenleri heyecanlandırıyor. Şık ve sportif dış tasarıma sahip Puma’nın iç tasarımında ergonomi, inovatif yaklaşım ve konfor dikkat çekiyor. Yeni Puma, inovatif MegaBox çözümü ve yıkanabilir 456 litrelik bagaj hacmi ile sınıfının lideri olarak ödün vermeyen bir yükleme alanı sağlıyor. Kuga ile birlikte Ford modellerinde ilk defa sunulan 12.3’’ dijital gösterge paneli, şık açılış ekranı ve sürüş modlarına göre değişen konfigürasyonları ile çeşitli kişiselleştirme seçenekleri sunuyor. Ford’un Türkiye’de ilk defa bir otomobilde sunduğu yenilikçi 1.0L 155PS EcoBoost Hibrit teknolojisi yüksek performanslı ve üstün yakıt verimliliğine sahip bir sürüş sağlıyor. 1.0L 125 PS Ecoboost benzinli motor ise 7 ileri otomatik şanzıman ile konfor ve performansı birleştiriyor.

Ford, otomobil severlerin artan ilgisine paralel olarak SUV ve SUV karakterini yansıtan crossover modelleriyle ürün portföyünü zenginleştirmeye devam ediyor. Şehrin en yeni, en havalı ve en stil sahibi üyesi Yeni Ford Puma, farklı tasarımı, yenilikçi teknolojileri ile segmentine yeni bir soluk getiriyor, şık ve sportif çizgileriyle Ford’un tasarım karakterinde geleceğe doğru yepyeni bir sayfa açıyor.

Türkiye’de ‘Style’ ve ‘ST-Line’ donanımları ile satışa sunulan Yeni Ford Puma, ‘Style’ donanımda 1.0lt EcoBoost 95PS PS Benzinli 6 ileri manuel ve 1.0L Ecoboost 125PS 7 ileri otomatik seçenekleri ile müşterileri bekliyor. ‘ST-Line’ donanımda ise 1.0L EcoBoost Hibrit 155PS 6 ileri manuel seçeneği ürün gamına ekleniyor. Puma’nın dikkat çekici tasarımı sportif ST-Line tasarım detayları ile birleşiyor. Parçalı deri döşeme tasarım, LED farlar, dijital yol bilgisayarı, kablosuz şarj ünitesi, B&O ses sitemi gibi donanımlar, stil sahibi ve dikkat çekmeyi seven, en iyiye sahip olmak isteyen müşterilere hitap ediyor.

Yeni Ford Puma’nın göz alıcı tasarımının ileri teknoloji ve yenilikçi fonksiyonalite ile birleştiğini vurgulayan Ford Otosan Pazarlama, Satış ve Satış Sonrası Genel Müdür Yardımcısı Özgür Yücetürk, şunları söyledi:

“Ford olarak, SUV ve SUV esintili crossover modellerimizi farklı müşteri gruplarının taleplerine uygun olarak çeşitlendiriyor ve farklılaştırıyoruz. Geçtiğimiz ay pazara sunduğumuz SUV’deki amiral gemimiz Yeni Ford Kuga ciddi talep görüyor. Merakla beklenen crossover modelimiz Yeni Puma da Ford SUV dünyasındaki yerini aldı. Yeni Ford Puma dikkatleri üzerine çeken tasarımının yanı sıra kullanıcılara geleceği bugünden yaşatacak güvenlik, konfor ve sürüş teknolojileri sunarak otomobil kullanımını ve hayatı kolaylaştırıyor. Özellikle B segmenti araçların en önemli handikaplarından olan bagaj alanı, sınıfının en büyük bagaj hacmini sağlayan Yeni Ford Puma ile bir sorun olmaktan çıkıyor. Ayrıca, 5 farklı sürüş modu, benzinli motora eşlik eden 7 ileri otomatik şanzıman, kişiselleştirme olanağı sunan 12,3 inçlik dijital gösterge ekranı, gelişmiş 8″ dokunmatik ekran ile SYNC Araç içi Bilgi Eğlence Sistemi ve kablosuz şarj ünitesi gibi özellikler sayesinde sürücülere zahmetsiz ve bağlantılı bir sürüş deneyimi yaşatıyor. Yeni Ford Puma, Türkiye’de ilk defa bir otomobilde sunduğumuz yenilikçi Ecoboost hibrit teknolojisi ile de verimli ve çevreci sürüş vaat ediyor. Ford SUV dünyasında yerini alan Yeni Puma’yı müşterilerimizle buluşturmak için sabırsızlanıyoruz.”

Etkileyici iç ve dış tasarım, hayatı kolaylaştıran özellikler

 Yeni Ford Puma’da alçak ve eğimli tavan çizgisi, önden arkaya doğru yükselen ve arkaya doğru iyice genişleyen omuz çizgisi dinamik ve güçlü bir görünümü beraberinde getiriyor. Yatay formlu iki parça stop lambası tasarımı, sadece daha geniş bir arka görünüm sunmakla kalmıyor aynı zamanda bagaj erişimi ve kullanımını kolaylaştırıyor.

 Yeni Puma, iç tasarımında ise ergonomi, inovatif yaklaşım ve konfor ile dikkat çekiyor. Donanıma bağlı olarak sunulan sökülebilir ve yıkanabilir ön ve arka koltuk kılıfları kabin içini ilk günkü gibi temiz tutmaya yardımcı oluyor. Ön koltuklarda daha fazla konfor için bel desteği sunulurken, artan aks mesafesi, araç yüksekliği ve ince sırtlıklı ön koltuk tasarımı Yeni Puma içindeki yaşam alanının da artmasına olanak tanıyor. Bu boyutsal büyümeye ek olarak Açılabilir Panoramik Cam Tavan tasarım ile ferah bir iç ortam elde edilmesi sağlanıyor.

Yan gövde boyunca uzanan pürüzsüz ve akıcı hatlar alt gövdede ön ve arka lastikler arasındaki iç bükey oluşumla daha dinamik ve canlı bir görünüm kazanıyor. Dinamik ve sportif duruş, ön ızgara tasarımı, ST-Line body kiti, 18’’ inç alaşım jantlar ve LED sis farları gibi şık detaylar ile tamamlanırken, yukarıda konumlandırılan sıra dışı LED farlarla birlikte özgün bir görünüm ortaya çıkıyor.

 Sınıfının en iyi bagaj hacmi, Ford MegaBox ile Yeni Ford Puma’da

Sınıfının en iyi bagaj hacmine sahip olan Yeni Puma’da 456 litrelik yüksek kullanışlılığa sahip bir bagaj hacmi bulunuyor. Müşteri gereksinimlerini karşılamak için geliştirilen Ford MegaBox ile derin ve çok yönlü bir depolama alanı ortaya çıkıyor. Bu ek depolama alanı, 763 mm genişliğinde, 752 mm uzunluğunda ve 305 mm yüksekliğinde olmak üzere 80 litrelik bir ek bagaj alanını da kullanıma sunuyor. Bu alanla birlikte bagaja örneğin 115 cm uzunluğunda bir yükü koymak mümkün oluyor. Ayrıca arka koltukları yatırarak sahip olunan düz zemin ile yükleme alanının arttırılması kolaylıkla sağlanabiliyor. Bagaj fonksiyonelliği üç farklı konumda ayarlanabilen bagaj zemini ve bu sınıfta bir ilk olan Ford Akıllı Bagaj Kapağı teknolojisi ile destekleniyor.

456 litre ile sınıfın en iyi bagaj alanını kullanıma sunan yeni Puma, evcil hayvan sahiplerini de göz önüne alınarak sunulan tasarım detaylarıyla Ford’un insan odaklı tasarım felsefesinin bir sonraki adımını gözler önüne seriyor. Bagaj fonksiyonelliği üç farklı konumda ayarlanabilen bagaj zemini ve bu sınıfta bir ilk olan Ford Akıllı Bagaj Kapağı teknolojisiyle desteklenirken, özel bir gider tapasına sahip bagaj alanı kolayca yıkanabiliyor.

Sıra dışı iç detaylara sahip Yeni Puma’da ergonomi, inovatif yaklaşım ve konfor ön planda

Kuga ile birlikte Ford modellerinde ilk kez sunulan akıllı 12.3″ renkli dijital ekran, iç mekan ile kusursuz bir devamlılık yaratmak için araç ön konsoluyla bütünleşik tasarım diline sahip. Bilgiler, kolayca okunabilen sezgisel simgeler kullanılarak yüksek çözünürlükte görüntüleniyor ve seçilen sürüş moduna göre bilgilerin rengi ve düzeni değişiyor. Görüntülenecek bilgilerin önceliğini belirlenebiliyor. Orta konsolda bir diğer yenilik ise giriş donanımı itibari ile standart olarak sunulan olan 8’’ renkli dokunmatik ekran ve SYNC sistemi olurken, bu özellik ‘St-Line’da standart sunulan kablosuz şarj ünitesi ile birlikte kullanıcıların telefonları ile bağlı olma ve güvenli sürüş ihtiyaçlarını karşılıyor.

Etkileyici yakıt ekonomisi ile klasik içten yanmalı motorlara göre daha fazla tasarruf

 Daha çevreci ve hibrit elektrikli araçların tercih edildiği yeni bir çağa girerken, Ford Puma bu doğrultuda geleceği yaşatıyor. Yeni, ileri görüşlü, gelişmiş EcoBoost hibrit benzinli motor seçenekleriyle sunulan Puma olağanüstü bir performansın yanı sıra etkileyici bir yakıt ekonomisi ve içten yanmalı klasik motorlara göre fark edilir ölçüde düşük CO2 emisyonu sağlıyor.

EcoBoost Hibrit teknolojisinde küçük hacimli benzinli motoru elektromotor destekliyor. Puma’nın 1,0 litre EcoBoost benzinli motoruna kayışla bağlanan 11,5 kW gücünde entegre bir marş/jeneratörü (BISG) devreye giriyor. Geleneksel alternatörün yerini alan BISG fren anında oluşan kinetik enerjiyi elektrik enerjisine dönüştürüyor ve bu enerjiyi hava soğutmalı lityum-iyon bataryayı şarj etmek için kullanıyor. BISG aynı zamanda depolanan enerjiyi kullanarak üç silindirli benzinli motoru normal sürüş ve hızlanma anında ilave tork ile desteklemek üzere devreye giriyor. İlave torkun katkısıyla 155 PS’lik versiyon ise 5,6 lt/100 km* yakıt tüketimi ve 127 gr/km CO2 emisyon salım değerine (99 gr/km ve 4,4 lt/100 km NEDC) imza atıyor.

%50’ye kadar daha fazla tork kullanımı ve daha hızlı gaz tepkileri

BISG’nin sağlamış olduğu ilave tork değeri sayesinde sistemi alt devirlerde yüzde 50’ye kadar daha fazla tork kullanıma sunuyor. Böylece daha akıcı ve performanslı bir sürüş elde ediliyor. Sadece 300 milisaniyede motoru yeniden çalıştıran Auto Start-Stop teknolojisi yakıt ekonomisine katkı sağlıyor.

125 PS gücündeki 1.0-litre EcoBoost benzinli motor WLTP normuna göre 138 gr/km CO2 emisyon ve 6,1 lt/100 km yakıt tüketimi (NEDC normuna göre 110 gr/km ve 4,95 lt/100 km) değerlerine imza atıyor. Bu motor ayrıca yedi kademeli çift kavramalı otomatik şanzımanla da kombine edilebiliyor. Hem 1.0-litre EcoBoost hem de EcoBoost Hibrit motorlarda endüstride bir ilk olan Ford’un üç silindirli motorda silindir kapatma özelliği bulunuyor. Bu özellik güç gereksiniminin olmadığı durumlarda üç silindirden birini sadece 14 milisaniyede kapatıyor veya tekrar devreye sokabiliyor.

Gelişmiş güvenlik ve konfor teknolojileri

Euro NCAP’ten 5 yıldız alan Ford Puma’nın dört bir yanı 12 ultrasonik sensör, üç radar ve iki kamera ile denetleniyor. Tüm bu sistemlerden elde edilen veriler gerek sürüş, gerekse de park ve manevra esnasında sürücünün hayatını kolaylaştırmak ve daha güvenli bir sürüş tesis etmek üzere kullanılıyor.

Yeni Puma, gelişmiş sürüş destek sistemleri, daha kolay, daha az stresli ve daha güvenli bir sürüş deneyimini de beraberinde getiriyor. Dur-kalk özelliğine sahip Uyarlanabilir Hız Sabitleme Sistemi, Trafik İşareti Tanımlama Sistemi, E-Call ve Şerit Takip Sistemi gibi donanımlar hem otoyol ve dur-kalk trafikte daha az stresli ve güvenli bir sürüş sağlıyor.

Bir B segment Ford’da ilk olan, 180 derece açılı geri görüş kamerası, aracın arkasından geçen yayaları, bisikletlileri veya diğer araçları daha erken görme olanağı sunuyor. Çapraz Trafik Uyarısı özelliğine sahip Kör Nokta Uyarı Sistemi (BLIS) sadece kör noktadaki araçlar konusunda sürücüyü uyarmakla kalmıyor, aynı zamanda geri manevra esnasında arkadan geçmek üzere olan araçlar konusunda da sürücüyü uyarıyor. Sürücünün tepki vermemesi halinde sistem otomatik olarak fren yapabiliyor.

Aktif Fren özelliğine sahip Çarpışma Önleme Sistemi yola yakın, yol üzerinde veya yoldan karşıya geçmek üzere olan insanları algılıyor ve olası çarpışmayı önlemek veya etkisini azaltmak üzere sürücüye yardımcı oluyor. Olası Çarpışma sonrası devreye giren İkincil Çarpışma Freni teknolojisi ilk çarpışma sonrasında frenleri etkinleştirerek olası bir ikinci çarpışmayı önlüyor. Acil Durum Manevra Destek sistemi radar ve kameraları kullanarak şehir içi ve otoyol hızlarında daha yavaş giden veya durmak üzere olan araçları algılıyor ve sürücünün engel aşma manevrasını desteklemek üzere direksiyon desteğini ayarlıyor.

Yeni Ford Puma, 192.500 TL’den başlayan tavsiye edilen anahtar teslim satış fiyatıyla Ford Yetkili Satıcıları’nda müşterilerini bekliyor.

Maden Sektörü ilk yarı dönemde 1,85 milyar dolarlık ihracat yaptı 

 Türk maden sektörü, 2020’nin ilk yarı döneminde 1,85 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Hammadde ve enerji kaynağı olması dolayısıyla tüm sektörler üzerinden ihracata sağladığı katkı 40 milyar dolar olan sektör, İspanya’da yüzde 16, Bulgaristan’da yüzde 42, İsrail’de yüzde 9 ve Suudi Arabistan’da yüzde 7 büyüdü. Pandeminin etkilerini hızla geride bırakmak için sanal ticaret heyetlerine hız veren sektörün en büyük beklentisi ise rekabet güçlerini engelleyen orman izin süreleri ile arazi kullanım bedellerinde düzenleme yapılması.

TİM Maden Sektör Kurulu Başkanı ve İstanbul Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Dinçer, sektörün 2020 yılı ilk yarıyıl verilerini açıkladı.  Dinçer’in verdiği bilgilere göre, yılın ilk yarısında maden ihracatı 1,85 milyar dolar olarak gerçekleşirken, bu rakamın içinde blok doğal taş ihracatı 260,8 milyon dolar, işlenmiş doğal taş ihracatı 469,3 milyon dolar olarak yer aldı. Maden ihracatının 392,1 milyon doları endüstriyel mineraller, 579,7 milyon doları metalik cevherler, 68,1 milyon doları ise ferro alyajlar ihracatı olarak gerçekleştirildi.

İMİB Başkanı Aydın Dinçer, “Tüm ihraç ürünlerinin hammaddesi olması sebebiyle Türkiye ekonomisine 40 milyar dolarlık katkı sağlayan sektörümüzün ihracatı 2019 yılında 4,3 milyar dolar olarak gerçekleşti. Maden ürünlerinden üretilen bor ve trona soda külü ihracatı da bu rakama eklendiğinde toplam 6 milyar dolarlık bir işlem hacmi ortaya çıkıyor. Covid-19 salgını nedeniyle özellikle sert karantina koşulları bütün sektörleri olduğu gibi bizleri de etkiledi; ama Haziran ile birlikte daralmalarda hızla geri çekilmeler gözlemledik. Hatta en çok ihracat yaptığımız ilk 10 arasında bulunan İspanya’da geçen yılın aynı dönemine yüzde 16,61, Bulgaristan’da yüzde 42,67, İsrail’de yüzde 9,13, Suudi Arabistan’da ise yüzde 7,17’lik artış yaşadık” dedi.

 Pandemi madende de tedarik zincirini kırdı

 Pandemiden ötürü maden ve doğal taş tarafında yaşanan daralmada geri çekilmenin yılın ikinci yarısında artarak devam edeceğini dile getiren Dinçer, “Covid-19 salgını ile bütün dünya tedarikte tek ülke hakimiyetinin yol açtığı problemleri gördü ve yeni bir politik duruş geliştirdi. Bu bizler için yeni fırsatlar doğurabilir. Şöyle ki; dünyada üretimi yapılan 90 maden türünün 80’ine sahip olduğumuz gibi, 650 renk ve desende mermerimiz, 150 farklı çeşitte de doğal taşımız mevcut. Buna karşın Türkiye’nin Gayri Safi Milli Hasılası’nda madencilik sektörünün payı yüzde 1,3. Madencilik sektörünün gayri safi milli hasıladan aldığı payın çok daha fazla olduğu ülkelere yakından baktığımızda buna paralel olarak ekonomilerinin güçlü, üretimlerinin fazla olduğunu görüyoruz. Çin’in Gayri Safi Milli Hasılası’nda madenin aldığı pay yüzde 8,5, Avusturalya’nın aldığı pay yüzde 6,5, ABD’nin aldığı pay yüzde 5, Almanya ve Kanada’nın aldığı pay ise yüzde 4. Ülke olarak biz de bu oranlara ulaşabiliriz. Bunu yapabildiğimiz zaman ihracatımızda da artacak, tüm sektörlere değer bazında sağladığımız katkı da. İstihdama pozitif katkısı da hiç kuşkusuz bugün olduğundan daha fazla olacak. Bugün doğrudan 150 bin, dolaylı olarak da 2 milyon insanı istihdam eden sektör, belki de Türkiye’nin yüksek işsizliğine çare bile olabilir” dedi.

 Hindistan, Körfez Ülkeleri, Fas, Tunus ve Özbekistan için sanal ticaret heyeti

Sektör olarak tedarik zincirinde yaşanan kırılma ve değişimi kendi lehlerine çevirmek için dijital kanalları aktif bir şekilde kullandıklarını  da söyleyen Dinçer, “Pandemi öncesi ülke ziyaretleri şeklinde gerçekleştirdiğimiz ticaret heyetlerini sanala taşıdık. Hindistan, blok mermer – travertende en çok ihracat yaptığımız ikinci ülke. Oraya bir sanal ticaret heyetimiz olacak. Körfez Ülkeleri; Suudi Arabistan, Bahreyn, Katar, Kuveyt de doğal taşta önde gelen pazarlarımızdan. Bu ülkelere de sanal ticaret heyetimiz olacak. Fas, Tunus, Özbekistan yine sanal ticaret heyeti düzenleyeceğimiz ülkeler arasında yer alıyor. Takvimleri belli, Ağustos-Eylül aylarında bu ülkelere sanal ticaret heyetlerimizi gerçekleştireceğiz” dedi.

Orman izin süreçleri hızlandırılmalı

Dinçer, sektörün hak ettiği yere gelmesi için yasal tarafta da bir takım düzenlemelerin yapılması gerektiğini ifade ederek “Orman izinlerinin hızlı şekilde değerlendirilmeye alınması ve sonuçlandırılması gerekir. Aynı şekilde arazi kullanım bedellerinde de dünyadaki örneklerine bakıldığında ülkemizdeki rakamlar çok yüksek kalıyor. Bütün bunlar sektörün rekabet gücünü azaltıyor. Orman izin süreçlerinin hızlandırılması ve arazi kullanım bedellerinde düzenleme yapılması sektörümüzün iki önemli beklentisini oluşturuyor. Yakın zamanda burada olumlu gelişmeler yaşanmasını bekliyoruz” dedi.

Bunaltıcı sıcaklarda maden suyu dopingi

  • Avşar Limon C Plus ile enerjiniz bol olsun

Avşar Maden Suyu,  Limon C Plus ile yaz aylarının bunaltıcı sıcaklığını leziz bir serinliğe dönüştürürken bağışıklık sistemini ve vücut direncini desteklemenize destek oluyor.

Bulunduğu jeotermal kuşak nedeniyle mineralli sular açısından dünyadaki ilk 10 ülke arasında bulunan Türkiye’nin en önemli maden suyu üreticisi Avşar, Afyonkarahisar’da bulunan tesislerinde ürettiği maden sularıyla içecek sektörüne yön veriyor. Sade maden suyunun yanı sıra ürettiği 13 çeşit meyve aromalı maden suyu çeşidiyle birbirinden farklı tatları bir araya getiren kuruluşun damla şeklindeki şişe tasarımı ise farklı ve yenilikçi bir vizyonun simgesi oluyor.

Sadece maden suyu değil, Avşar Maden Suyu

C vitaminli limon aromasını maden suyu ile buluşturan Avşar,  Limon C Plus ile yaz aylarının bunaltıcı sıcaklığını leziz bir serinliğe dönüştürürken bağışıklık sistemini ve vücut direncini destekliyor. Enfes tadıyla tüm öğünlerde size eşlik eden Limon C Plus, limonun tadını yudumlarken vitaminle gelen enerjiyi üst düzeyde hissetmenizi sağlıyor. Limon C Plus; içerdiği vitaminler, mineral maddeler, yüksek potasyum değerleri ile hazmı kolaylaştırmanın ötesinde gün içerisinde kaybedilen değerlerin geri kazanımına da eşlik ediyor.

Avşar Limon C Plus; tekli, 6’lı ve 24’lü paketlerde satışa sunuluyor.

Kobi’lerin ERP’si EkoTicari

EkoTicari; iş akışınızı ve raporlamalarınızı, e-Fatura, e-Defter gibi tüm e-Belge hizmetlerini ve e-Devlet uygulamalarını tek ekranda yönetebileceğiniz, girişimcilerin ve kobi’lerin ticari yazılım ihtiyacını karşılamak için geliştirilmiş bulut tabanlı yeni nesil bir ticari yazılımdır. Uyumsoft AŞ’nin ürün ailesinde yer alan EkoTicari, farklı paket seçenekleri ile mikro, küçük, orta ve büyük işletmelerin, ihtiyaçlarına göre uygun çözümler sağlıyor. GAMA, DELTA VE VİTA paketleri ile farklı işletme büyüklüklerine uygun çözümler sunuyor.

Ülkemizin inovasyon lideri Uyumsoft AŞ, 24.’ncü yılında 25 binin üzerindeki müşterisinin uçtan uca dijital dönüşümünü sağlıyor. Uyumsoft’un ürün gamında; ERP (Bulut, mobil), CRM (Bulut,mobil), HRM (Bulut, Mobil), e-Belge (e-Fatura, e-Arşiv Fatura, e-SMM, e-Defter, e-İrsaliye ve diğer tüm e-Belgeler) uygulamaları, ekoTicari (Kobi’lerin ERP’si), ekoHR, ekoSMMM (Mali Müşavir Yazılımı), ekoCari (Ön Muhasebe Ticari Paket Programı), Banka Bakiyem dahil 30’u aşkın geniş bir ürün ailesi mevcuttur.

EkoTicari neden almalısınız, avantajları nelerdir?

 EkoTicari, atölyedeki hesap kitaptan, fabrikadaki parametrik raporlamaya tüm işletmelerin ihtiyaçlarına çözüm üreten muhasebe yönetimi, finans yönetimi, envanter yönetimi, sabit kıymet yönetimi, satış/satın alma, sipariş yönetimi, ihracat yönetimi, ithalat yönetimi gibi operasyonel modüller ile e-uygulamaları (e-fatura, e-defter, e-arşiv vb.) ve bilgilendirme servislerini içine alan güçlü bir ticari yazılımdır. Muhasebe, finans, envanter yönetimi modülleriyle muhasebe işlemlerinizi kolaylaştırmasının yanı sıra, satın alma ve e-ticaret gibi modülleriyle de satışlarınızı ve siparişlerinizi yönetmenizi sağlar.

Bulut tabanlı bir yazılım olduğu için donanım, veri güvenliği ve yedekleme maliyetleriniz azalır. Kullanıcı dostu arayüzü ile uzman desteğine ihtiyaç duymadan kullanabilir, dilediğiniz yerden erişerek, gelişmiş raporlamalar yapabilirsiniz. İşlemlerinizi, dijitale taşıyarak, hızlı, etkili ve hatasız takip imkanı ile işletmenizi etkili yönetebilirsiniz. İhtiyacınız olduğunda, 7/24 dijital dönüşüm uzmanlarımızdan ücretsiz destek alabilirsiniz.

EkoTicari alışılagelmişin dışında çözümler sunan, güvenli, hızlı, her yerden erişilebilir olmasının yanı sıra, donanım yatırımlarını minimize eden bir ticari çözümdür. EkoTicari ile lisans bedeli, program kurulum ve bakım maliyetleri olmadan avantajlı maliyetlerle işletmenize uygun dijital yazılım çözümüne sahip olabilir, süreçlerinizi mekan bağımsız yönetebilirsiniz.

Kamu bankaları destek kredisi verdi.. Mobilyada iç piyasa hareketlendi

Kovid-19 pandemisinin ekonomik etkileriyle mücadele kapsamında tüketiciye kamu bankaları tarafından sunulan düşük faizli krediler, iç piyasada hareketlenmeyi sağladı. Ertelenen mobilya ihtiyaçlarını 60 ay vadeli kredilerle giderme yoluna giden tüketicilere üreticilerce sağlanan indirimler ise çarpan etkisi yarattı. Bambi Yatak Yönetim Kurulu Üyesi Emre Gökmen “Destek paketlerinin açıklandığı 1 Haziran’dan bugüne kadar mağazalarımızda müşteri trafiğimiz yüzde 40 oranında artış gösterdi. 1 Temmuz’da düğün sezonunun açılması ve indirimli kampanyalarımızın da etkisiyle pandemi öncesi rakamsal verilerimize oldukça yaklaştık“ dedi.

Bireysel müşterilerin sosyal ihtiyaçlarının finansmanının uygun şartlarda sağlanmasının yanı sıra yerli üretim yapan sektörlerin desteklenmesi amacıyla uygulamaya geçirilen sosyal hayatı destek paketleri,  üreticinin de tüketicinin de yüzünü güldürdü. Asgari 3 bin, azami 30 bin TL kredi tutarı ile 6 ay ödemesiz azami 60 ay vade, aylık yüzde 0,55 faiz oranı ile kamu bankalarınca sunulan finansman imkanını değerlendiren Bambi Yatak Yönetim Kurulu Üyesi Emre Gökmen “Düşük faizli ve uzun vadeli kredi imkanları pandemi nedeniyle oluşan ekonomik gerilimde hem üretici hem de tüketici tarafında bir rahatlamaya yol açmış durumda. 1 Temmuz’da düğün sezonunun açılması ve indirimli kampanyalarımızın da etkisiyle pandemi öncesi rakamsal verilerimize oldukça yaklaştık“” açıklamasında bulundu.

“Tüm ürünlerimizde yüzde 35’e varan indirime gittik”

Emre Gökmen “Hükümetimizin adımları ve kamu bankalarımızın iştirakleri, normalleşme dönemini ismiyle müsemma bir boyuta taşıdı.  Tüm sektörler gibi Bambi Yatak olarak sürecin olumlu yansımalarını deneyimlemekteyiz.  Bu doğrultuda biz de elimizin taşın altına koyduk ve indirimli kampanyalarımızla desteğe destek verdik. Tüketicimize bütün yatak, baza, başlık, set ve ev tekstili ürünlerinde yüzde 35’e varan indirim ve peşin fiyatına 12 taksit imkanı sunuyoruz. Bu çifte destekle birlikte tüketicimiz ihtiyacını karşıladı, karşılamaya devam ediyor. Normal koşullarda temmuz ayında sonlandırmayı planladığımız kampanyalarımızı ağustos sonuna kadar devam ettirme kararı aldık” açıklamasında bulundu. Gökmen, destek paketlerinin açıklandığı 1 Haziran’dan bugüne kadar Bambi Yatak satış hacminde yüzde 40’lara varan bir artış olduğunu belirterek hareketliliğin pandeminin durdurma noktasına getirdiği sektörleri de toparladığını söyledi.

 “Pandeminin oluşturduğu ekonomik ve psikolojik rehavet desteklerde azaldı”

Kamu bankalarınca sağlanan sosyal destek kredilerinin evini yenilemek isteyenler kadar evlilik hazırlığında olan çiftler için de bir fırsat yarattığını kaydeden Emre Gökmen, pandemi tedbirleri nedeniyle uzun süre evde kalan tüketicilerin yaşanan ekonomik belirsizliklerden ötürü ihtiyaçlarını ertelediğini, evlilik tarihlerini ötelediğini aktardı.  Sürecin ekonomik olduğu kadar psikolojik anlamda da tüm toplum üzerinde baskı yarattığının altını çizen Gökmen,  yeni normal ile birlikte gelişen cazip kredi desteklerinin her iki anlamda da rehavetin azalmasını sağladığını ifade etti.

 “2023 hedefimiz dış pazarda 15 milyon dolar “

Emre Gökmen “Yeni normalle birlikte geçen sene koyduğumuz hedeflerimize doğru hız kesmeden ilerliyoruz. Motivasyonumuz yüksek.  Fabrikamızı büyütmek, istihdam artışı, yeni mağazalarımızın açılışını gerçekleştirmek gibi planlarımız vardı, tümünde istikrar sağladık. 50 yıldır bu sektörde var olan köklü bir kurum olarak hem yurt içi faaliyetlerimizi hem ihracat kanadımızı güçlendirmek için çalışmaya devam ediyoruz. An itibariyle 3 kıtada 20 ülkede 90 farklı noktada bulunan Bambi,  2023’te dış pazarda 15 milyon dolar seviyelerine ulaşacaktır.” dedi.

Yeni normale geçince biz virüsü unuttuk ama virüs bizi unutmadı

Küresel salgın haline dönüşen COVID-19 da ilk vaka ülkemizde 11 Mart 2020 tarihinde görülmüştür. İlk vakanın görüldüğü andan itibaren Sağlık Bakanlığımızın öncesinde ve sonrasında aldığı tedbirler, sağlık altyapımızın güçlü olması, sağlık çalışanlarımızın canları pahasına fedakârca çalışmaları ve milletimizin kurallara uymaları sonucunda salgın zirve noktasından inişe geçmiş 1 Haziran 2020 tarihinden itibaren yeni normale geçilmiştir.

Yeni Normal Hayatımızda koronavirüsten korunmak için almamız gereken temizlik, maske ve mesafe tedbirlerini yeterince uygulamadığımızdan; rehavete kapıldığımızdan düşüşe geçen vaka sayılarımızda tekrar yükseliş başlamıştır. Bugün itibariyle koronavirüs yakalandığı için yoğun bakıma yatan hasta sayımız iki ay önceki yoğun bakım hasta sayısını aşmıştır. Toplum olarak salgına karşı duyarsız davranmamız sağlık çalışanlarımızın dört aylık emeklerini boşa çıkartmakta  motivasyonlarını bozmaktadır.

Ülkemizde salgın bugünkü haliyle devam ederse ve yükselişe geçerse toplum sağlığı ve sosyal hayat bozulacak, Eylül’de açılacak olan okullarımız açılamayacak, yurt dışı uçak seferleri başlayamayacak, turizm sezonu bu haliyle sezonu açamayacak, alışveriş canlanmayacak, işsizlik artacak; ekonomi çarkları dönmeyecek, kriz daha da derinleşecektir.

Ülkemizde koronavirüsü yenmemiz; salgını durdurmamız için Milletçe seferber olmalıyız. ”Birimiz Hepimiz, Hepimiz Birimiz İçindir” anlayışıyla hareket edelim, alacağımız tedbirlerle Hayatları Kurtaralım. Tedbirlerde ihmalkâr davranarak kendimizin ve başkalarının Hayatlarını Karartmayalım.

İGİAD olarak bütün toplum kesimlerine Sanayi ve Ticaret Odalarına; Sendikalara, İş Dünyasına, Sivil Toplum Kuruluşlarına çağrıda bulunuyoruz. Gelin hep birlikte virüse cephe alarak birlikte mücadele edelim. Virüsün aramıza sızmasına bizi işgal etmesine fırsat vermeyelim. Gelin hep birlikte virüsü ülkemizden kovalım sağlıkla huzurla neşe içinde birlikte yaşayalım.

Küresel Hizmet Sağlayıcıları Özelleştirilmiş ve Ölçeklenebilir Güvenli SD-WAN Hizmetleri Sunmak için Fortinet’le Birlikte Çalışıyor
Fortinet’in SD-WAN’a Yönelik Güvenlik Odaklı Ağ Yaklaşımı ve Geniş API Ekosistemi, Hizmet Sağlayıcılarının Pazardaki Ürün Yelpazelerini Genişletmesini ve Farklılaştırmasını Sağlıyor.
Kapsamlı, entegre ve otomatik siber güvenlik çözümlerinde dünya lideri Fortinet, işlerini ölçeklendirmek, büyütmek, yeni katma değerli hizmetler sunmak ve genel maliyetleri azaltmak için Fortinet Güvenli SD-WAN’ı tercih eden ağ hizmeti sağlayıcılarının sayısının arttığını duyurdu.
Uzaktan çalışanlarının sayısının yakın zamanda artmasıyla ağ hizmetleri sağlayıcıları, yüksek kapasitede ölçeklenebilen VPN hizmet ürünlerine yönelik büyük bir taleple karşılaştı. Öte yandan SD-WAN pazarı da olgunlaştığı için aynı hizmet sağlayıcıları yeni müşterilerinin taleplerini karşılamak, gelişmiş ve entegre güvenliği verimli bir şekilde hizmete alabilmek için güvenlik hizmetlerini sunmaya başladı. Yakın zamanda gerçekleşen MEF (Metro Ethernet Forum) anketine katılan hizmet sağlayıcıları, güvenliği sunmayı planladığı veya halihazırda SD-WAN çözümünün ile birlikte sunduğu katma değerli önemli bir hizmet olarak tanımlıyor.Gelişmiş yönlendirmeyi, güvenliği ve SD-WAN özelliklerini tek bir çözüm olarak sunan Fortinet Güvenli SD-WAN, müşterilerine yeni ve farklı katma değerli hizmetler sunmak isteyen ağ hizmet sağlayıcılarının ilk tercihi olarak öne çıkıyor. Sektördeki en geniş API ekosistemlerinden biriyle desteklenen Fortinet, hizmet sağlayıcılarının hızlıca sunduğu ürünler arasına ekleyebileceği ve müşterilerinin alanlarında kolayca hizmete alabileceği büyük derecede ölçeklenebilir güvenli SD-WAN hizmetlerini özelleştirmelerini sağlıyor. Fortinet’in SD-WAN’a yönelik güvenlik odaklı ağ yaklaşımı, hizmet sağlayıcılarına işlerin devamlılığı için büyük derecede ölçeklenebilir VPN hizmetleri sunma imkanı sağlıyor. Bu yaklaşım, hizmet sağlayıcılarının web filtresi, kötü amaçlı yazılım engelleyici, derin SSL denetiminin de aralarında bulunduğu tehdit koruması gibi yeni nesil güvenlik duvarı özelliklerine sahip, eksiksiz bir güvenlik hizmet platformu oluşturmasına da yardımcı oluyor. Aynı zamanda Yazılım Temelli şubelerinin tamamını kapsayarak şube hizmetleri arasında eksiksiz bir bütünleşme gerçekleştiriyor (SD-Branch).
Güvenli SD-WAN İnovasyonları Devam Ediyor
Fortinet’in hizmet sağlayıcılarını destekleyen SD-WAN inovasyonlarına verdiği önem, Fortinet’in amiral gemisi işletim sistemi FortiOS’in en yeni sürümünde kendisini gösteriyor. FortiOS 6.4’te gelişmiş SD-WAN orkestrasyon özellikleri, gelişmiş gözlemlemeye sahip otomatik NOC ve hizmet sağlayıcılarının son kullanıcılara ek değerler sunmasına yardımcı olmak için gelişmiş analitik veriler yer alıyor. MEF’in (Metro Ethernet Forum) aktif bir üyesi olmaya devam eden Fortinet, küresel ağlarda orkestrasyonunun yapıldığı garantili hizmetlerin benimsenmesini kolaylaştırmaya ve günümüzün dijital dönüşüm çalışmalarının değişen ihtiyaçlarını karşılamak için SD-WAN hizmet standartlarının tanımlanmasına yardımcı oluyor. Fortinet 2017’den beri MEF’in aktif olarak etkileşimde olduğu bir üyesi ve yeni SD-WAN güvenlik standartlarının oluşturulması için kurumla birlikte çalışıyor
Fortinet Ürünler Kıdemli Başkan yardımcısı ve CMO’su John Maddison, konuyla ilgili şunları söylüyor: “Hizmet sağlayıcıları, kendilerini rakiplerinden farklılaştıracak hizmetler sunmanın yanı sıra yatırımın daha hızlı ve iyi bir şekilde dönmesini sağlamak için Fortinet SD-WAN’ı en sevdiği tercih haline getiriyor. Fortinet’in gelişmiş yönlendirmeyi, güvenliği ve SD-WAN’ı birleştirerek tek bir çözüm haline getiren entegre yaklaşımı ile API odaklı açık ve geniş ekosistemi, Fortinet’le çalışan hizmet sağlayıcılarının sundukları hizmetleri basitleştirmelerine ve pazarda önemli bir rekabet avantajı elde etmelerine yardımcı oluyor.”

BANVİT GÜVENLİ ÜRETİM BELGESİNİ ALDI

 Banvit, tüm tesislerinde gerçekleştirdiği uygulamalarıyla ‘TSE Covid-19 Güvenli Üretim Belgesi’ almaya hak kazandı…

  Çin’in Wuhan kentinde koronavirüsün ortaya ilk çıktığı tarihten bugüne geçen süreçte Banvit; ofis ve üretim alanlarında Covid-19 ile mücadeleye uygunluk, bilgilendirme çalışmaları, personel eğitimleri, yemekhaneler, dinlenme alanları, servis ulaşımındaki düzenlemeler ve paydaşlarının sağlığı gözeten uygulamalar kapsamında pek çok çalışma gerçekleştirdi. Bu çalışmalarıyla Banvit, Türk Standartları Enstitüsü’nün (TSE) hazırladığı ‘Covid-19 Hijyen, Enfeksiyon Önleme ve Kontrol Kılavuzu’nda belirtilen tüm şartları sağladığını da belgelemiş oldu.

Konuyla ilgili bilgi veren Banvit CEO’su Tolga Gündüz, “Sağlık Bakanlığı ve Dünya Sağlık Örgütü’nün yönergelerini takip ederek, üretim hatlarımızdan ofislerimize kadar olan tüm çalışma alanlarımızı Covid-19 mücadelesi kapsamında sürekli dezenfekte ediyoruz. Uygulamalarımızı, başta çalışanlarımız olmak üzere iş ortaklarımız ve tüm paydaşlarımızın sağlığını her şeyin üzerinde tutarak yürütüyor, önlemlerimizi titizlikle uyguluyoruz. Bu çalışmalarımızın, TSE tarafında karşılık bulması ve Banvit’in “Covid-19 Güvenli Üretim Belgesi” alması bizler için bir gurur kaynağı oldu” dedi.

Banvit’in, beyaz et sektörünün öncü markalarından biri olarak sorumlu üretici kimliğinden taviz vermeden çalışmalarına hızla devam ettiğini vurgulayan Gündüz, “BRF’in global bilgi ve tecrübesini arkamıza alarak, uluslararası standartlarda hijyen sağlayarak, hassasiyetle uyguladığımız önlemlerimizle üretimimize ara vermeden devam ettik. Bu süreçte halkımızın gıdaya sorunsuz olarak ulaşmasını, toplumsal bir sorumluluk olarak gördük. Banvit olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da ülkemiz için yüksek katma değer yaratmaya devam edeceğiz” dedi.

Ali İsmail Korkmaz, sevenleriyle anıldı
Ali İsmail Korkmaz’ın yarım kalan düşlerini hayata geçirmek üzere kurulan Ali İsmail Korkmaz Vakfı (ALİKEV), Ali İsmail Korkmaz’ı ölümünün yedinci yılında üç gün boyunca ALİKEV YouTube kanalından canlı yayınlanan söyleşiler ve etkinliklerle andı.
Ali İsmail Korkmaz’ın “Düşlerindeki Özgür Dünya” için yola çıkan ALİKEV, Ali İsmail’in ölümünün yedinci yılında Ali’nin hayallerini ve umutlarını paylaşan herkesi online etkinliklerle bir araya getirdi. ALİKEV, bu yılki etkinliklere gençlik haklarının ve Türkiye’de sivil toplumun ve faaliyetlerinin öneminin ele alındığı söyleşileri de dahil etti.
Ali İsmail Korkmaz’ın bu yılki anma etkinliğine Ceylan Ertem katıldı. Gazeteci Burcu Karakaş’ın moderatörlüğünü yaptığı anma etkinliğinde Korkmaz ailesi de yer aldı.
Ceylan Ertem, anma sırasında Korkmaz ailesine “Çok güçlüsünüz. Çok iyi yüreklisiniz. Aile olarak hepimize örnek oluyorsunuz. Yaşadığınız bu büyük acıya rağmen dimdik ayakta durup, yaşananlara sevgi ve güzellikle karşılık veriyorsunuz. Bu tutumunuz, dünyadaki birçok insana çok büyük bir ders. Başka çocukların geleceğine destek olmaya çalışıyorsunuz. Herkese yardımcı olmak için çabalıyorsunuz. Benim için hepiniz çok büyük kahramanlarsınız.”
Emel Anne de “Ali sosyal sorumluluk bilinci olan bir çocuktu. Böyle bir çocuk için eve kapanmak haksızlık olurdu. Bu yüzden vakfı kurduk. Ali İsmail eğitimini tamamlayamadı ama bugün onun sayesinde yüzlerce çocuğumuz burs alıyor. Ali İsmail’in aramızdan ayrılışının 7. Yılı ama Ali İsmail insanların yüreğinde yer etti. Bunlar bize güç veriyor. Destek olan herkese çok teşekkür ediyorum” dedi.
Ali İsmail Korkmaz’ı anma söyleşilerine ALİKEV Programlar Sorumlusu Mert Akkaş, Gençlik Hakları Forumu Genel Koordinatörü Hasan Oğuzhan Aytaç, Gençlik Çalışanı Hande Nur İpek, Toy Gençlik Derneği YK Başkanı Ezgi Gedik Güneş, Gazeteci ve Sivil Aktivist M. İrem Afşin, Sivil Toplum Gönüllüsü İbrahim Betil, Oyuncu, İhtiyaç Haritası Kurucu Ortağı Mert Fırat, Sosyal Haklar Derneği Genel Başkanı Melda Onur ve İstanbul Bilgi Üniversitesi Sosyal Haklar Merkezi’nden Laden Yurttagüler katıldı.

Kimola, yeni Partner Programı’nı Türkiye’de duyurdu
Kimola, ajanslar ve araştırma şirketlerine özel yeni partner  programını açıkladı. Satış Partnerliği ile İçgörü Partnerliği olmak üzere iki seçenek sunulan program kapsamında ürün kullanım kredileri ve içgörü eğitimleri sağlanarak, iş ortaklarının tüketici verisini işlerinin merkezine koyması hedefleniyor.
Tüketici araştırmaları alanında faaliyet gösteren veri analitiği şirketi Kimola, ajanslar ve araştırma şirketleri için oluşturduğu iş ortaklığı programını tanıttı. Bu program kapsamında iş ortağı şirketlere “Satış Partneri” ve “İçgörü Partneri” olarak gelir paylaşımı ve iki farklı iş modeli öneriliyor.
Kimola ile İçgörü Partneri veya Satış Partneri olan iş ortağı ajans ve araştırma şirketleri, Kimola’nın Sosyal Araştırma Platformu’nu kullanarak markalarına tüketici içgörüleri sağlıyor ve Kimola’nın platformu üzerinden hizmet geliştirerek gelir elde ediyor. Bu modellerde iş ortakları hem veri okuma, analiz etme ve tüketici araştırmaları konusunda eğitiliyor hem de satış materyalleri ve örnek analizler ile müşterilerine hizmet vermelerine destek sağlanıyor. İçgörü partnerlerinden kendi içgörü hizmetlerini geliştirmeleri beklenirken, satış partnerleri doğrudan referans ile gelir paylaşımlı bir model ile ilerliyor.
Programın ilk İçgörü Partneri ise, 2013 yılında kurulmuş Peak Grup’a bağlı REDandGREY oldu. Monster Notebook’tan Cigna Finans’a geniş bir müşteri portföyü olan REDandGREY’in Kreatif Direktörü ve Yönetici Ortağı Cem Batu, ajansların artık daha derin şekilde tüketici yolculuğuna odaklanması gerektiğine dikkat çekti ve ”Tüketici davranışlarının iletişimde odak noktası olması gerektiğini düşünüyoruz ve bunun da ancak makine zekası ile insan yaratıcılığını birleştirilerek mümkün olabileceğine inanıyoruz. Veri ve tüketici içgörüleri alanına odaklanmış bir şirket olan Kimola ile hedefimiz, tüketiciyi daha derin, daha hızlı anlamlandırmak ve sürdürülebilir araştırma modelleri ile markalarımızın tüketicilerine anlamlı şekilde ulaşabilme problemlerini daha efektif çözmek” dedi.

Davut Güleç

Gazeteci, televizyoncu, Uzman polis-adliye muhabiri, Spor yazarı, TEMA’cı, Kızılay’cı, Dağcı, Trekkingci, Alp disiplini kayak milli hakemi, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü Basın sözcüsü, Kayseri Spor Adamları Derneği yönetim kurulu üyesi, Kent Güvenlik konseyi üyesi, Halkla İlişkiler Tanıtım, Adalet, Kamu Yönetimi mezunu ----- Davut Güleç Kimdir ? -----

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Davut Güleç Panel İletişim Sağ Menü
Davut Güleç Logo Ana Sayfa Davut Güleç Kimdir? Galeri Köşe Yazıları Site Haritası