Köşe YazılarıMedya-Basın Dünyası

Devlet radyo ve koroları…(2) (Köşe yazısı 08.03.2016 Kayseri Star Haber Gazetesi)

DAVUT GÜLEÇ
GAZETECİ-HİSF KAYSERİ TEMSİLCİSİ
davutgulec@hotmail.com

Dün ‘Devlet radyo ve koroları’ başlıklı yazımda; Dünyanın ilk Tıp Fakültesi ve Hastanesi olan Gevher Nesibe Şifahanesi’nin Kayseri’de olduğunu, burada müzik ile başta akıl hastalıkları olmak üzere birçok hastalığın tedavi edildiğini, müzikle terapinin ilk burada yapıldığını, köklü medeniyetlere ev sahipliği yapan bu şehirin Türk müziği’nde birçok ünlü yetiştirdiğini, önemli makamları, müzik eserleri, kendine özgü çalgıları, oyunları, önemli kültürleri olduğunu belirtmiştim.
Peki böyle bir yazıyı sizce ben niye kaleme alma gereği duydum?
Kayseri, sık sık hayırseverleri, medeniyetleri, tarihte ilk’leri, Kaniş-Karum ticaret şehri, Gevher Nesibe Şifahanesi, Cüzzam hastanesi, ticaretteki, müzikteki gibi bir çok başarıları ile gündeme gelir.
Ben gazeteciliğe başladığım 1974’lü yıllarda Kayseri’de, başında 1995’te aramızdan ayrılan Ahmet Evintan’ın olduğu, rahmetli Niyazi Bahçecioğlunun belediye başkanlığı sırasında yapılan ve hizmete açılan bugün ki Kayseri Şehir Tiyatrosu vardı. Anadolu’nun en büyük salonlarından birine sahip Kayseri Şehir Tiyatrosu Evintan’ın sahneyle koyduğu ve aynı zamanda başrolünü oynadığı, Hidayet Sayın’ın “köşe kapmaca” isimli eseriyle 1 Aralık 1974 tarihinde perdelerini halkın hizmetine açtığı gün bende orada idim.
O gün “ Beni “gel, hizmet et” diye memleketime çağıran aziz hemşerilerime; Kayseri’de özlemi çekilen bir şehir tiyatrosunun kurulması kararını oybirliğiyle onaylayan belediye meclisimizin değerli üyelerine; bu tarihi kararın gerçekleştirilmesi yolunda candan ilgi, yardım de desteklerini esirgemeyen başta sayın valimizle ve belediye başkanımız olmak üzere, bütün resmi özel ve kamu sektörü mensuplarına, dernek kurum ve kuruşlara, olumlu ve teşvik dolu yayınlarıyla gücümüze güç katan basınımıza, yurdun dört bir yanından telgraf, mektup ve benzeri yazılarla ve bizzat ziyaretle bize tebriklerini ve iyi dileklerini bildiren saygıdeğer zevata, hazırlık ve çalışmalarımızı adım adım izleyip, açılış günümüzü dört gözle beklemiş olan sanatsever halkımıza, ortaklaşa bir başarıya ulaşabilmek için çalışmalarını seferber eden sanatçı arkadaşlarıma, müessese mensubu bütün personele, açılış gecemize şeref veren seçkin konuklarımıza ve nihayet bize” bize teşekkür yok mu” diyen bütün dostlarımıza naçiz şahsım, arkadaşlarım ve Şehir Tiyatrosu adına şükranlarımı sunmayı borç bilirim” demişti.
O günlerde bu şehirde, kültür, sanat adına çok şeyler yapıldı.
Sümer, Taş, Alemdar, Büyük, Oğulcuklu, Demiryolu, Yenimahalle, Şahin, Emek, Oğulcuklu, Gaziosman gibi sinemaları, fuarları, sirkleri, panayırları, şenlikleri festivalleri, fuar içindeki hipodrumu, konserleri, insanların birlik, beraberlik, dayanışmalarını, sokak çalgıcılarını, ayı oynatanları unutmak mümkün mü?
Kayseri’nin bilinen, bilinmeyen yüzlerce türküsü, ‘unuturum’ diye isimlerini tek tek yazmak istemediğim onlarca yetiştirdiği sanatçıları, şairleri, ozanları, bilim adamları, hocaları var.
Bu kadar köklü ‘Kadim’ ve ‘Medeniyetler şehri’ Kayseri’nin nedense, bir çok ünü, ilk’i olmasına karşın bir Devlet korosu ve radyosu kurulmamış, izin verilmemiş, belki de talep bile edilmemiş.
1985 yılında, Türk Sanat Müziği, Türk Halk Müziği, resim bölümde 80 öğrenci ile eğitime başlayan Kayseri Büyükşehir Belediyesi Konservatuvarı, bugün kış ve yaz 15 kurs ile TSM, THM, tasavvuf, gitar, ney, piyano, keman, bağlama, halk oyunları, resim, diksiyon gibi yaklaşık 5 bin kursiyere eğitim verebilecek hale gelmiş.
Ama birilerinin oyuncağı, film çevirme yeri gibi.
Kurs ve eğitim merkezinden çok, bazılarının kendini tatmin ettiği, başarı da pazarladığı, tanıtım filmi edebiyatı ile yıllar önce Üniversitelerin yaptıklarını taklit, bu taklitte bile ahbap-çavuş ilişkisinde hava atan, disiplinden uzak bir konumda.
Ben burada, göreve geldiği ilk günlerde basınla buluşma toplantısı yaparak bizleri dinleyen, yazdıklarımızı ciddiye alarak ekiplerini harekete geçiren Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik’e içtenlikle teşekkür ediyor ve saygılarımı sunuyorum.
O gün aynen şunu demiştim.
‘Kayseri Büyükşehir Belediye Konservatuvarı var ama sanki hiç sanatçı yetiştirmemiş gibi, sürekli dışarıdan paralı sanatçı getiriliyor. Rahmetli olanlar hatırlanmıyor. Yaşayanlara vefa gösterilmiyor. Artık onları da hatırlasanız. Birde, madem birileri kendilerinden iyi öğrenci yetiştirdi o zaman onlara da burada imkan sağlansa, onlara da bir sınırlama, kısıtlama getirilse, kültür-sanat faaliyetlerine gönüllü katılanlar diğer şehirlere belediye otobüsleri ile değilde tur otobüsleri ile gidip gelse, karınlarını kendi ceplerinden doyurmasa, Kayserili sanatçılar diğer şehirlerde, devlet radyo ve televizyonlarında tanıtılsa’ demiştim.
Afişleri tartışılsa da, Kayseri’nin yetiştirdiği yaşayan sanatçılar hatırlanmaya, konserlere, etkinliklere başladı. Sayın başkana teşekkürüm bu nedenle.

Davut Güleç

Gazeteci, televizyoncu, Uzman polis-adliye muhabiri, Spor yazarı, TEMA’cı, Kızılay’cı, Dağcı, Trekkingci, Alp disiplini kayak milli hakemi, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü Basın sözcüsü, Kayseri Spor Adamları Derneği yönetim kurulu üyesi, Kent Güvenlik konseyi üyesi, Halkla İlişkiler Tanıtım, Adalet, Kamu Yönetimi mezunu ----- Davut Güleç Kimdir ? -----

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Davut Güleç Panel Sağ Menü
Davut Güleç Logo Ana Sayfa Davut Güleç Kimdir? Galeri Köşe Yazıları Site Haritası