CHP’li Çetin Arık ve Ümit Özer, Vatandaşın ve çiftçinin sesi oldu
CHP KAYSERİ MİLLETVEKİLİ ARIK’TAN İŞSİZ VATANDAŞLARIN SORUNUNU DİLE GETİRDİ “YANDAŞI BIRAK VATANDAŞA BAK”
CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık, 50 yaşında işsiz kalan Davut Gökkurt isimli vatandaşın sorunlarını mecliste gündeme taşıyarak, iktidar partisini eleştirdi. İktidarın yandaşlarına üçer beşer yerden ballı kaymaklı maaş verdiğini belirten Arık, iktidara seslenerek, “Yandaşı bırak vatandaşa bak” dedi.
CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık, Kayseri Melikgazi Belediyesi’ne iş yapan bir firmada çalışırken işsiz kalan Davut Gökkurt isimli vatandaşın serzenişini TBMM’de gündeme taşıdı. Gökkurt’un ilerleyen yaşı nedeniyle iş bulamadığını, yine yaşı nedeniyle emekli de olamadığını belirten Arık, “Davut Gökkurt 50 yaşında Kayseri Melikgazi Belediyesi’nde bir firmaya bağlı çalışırken, ihaleyi başka firma alınca işsiz kalmış. Bu kardeşimle birlikte 11 kardeşimizin daha iş akti feshedilmiş. Davut Gökkurt kardeşim, ‘Açım, evime ekmek götüremiyorum. Elim ayağım tutuyor, ne iş olsa yaparım. Ama emekli olmak için çok gençsin, çalışmak için çok yaşlısın. Peki, ben ne yapacağım? Evime nasıl ekmek götüreceğim, tuzu kurulara, sarayda yaşayanlara sor’ diyor.
Hasan Çalık, Tomarza’da taşımalı eğitim yapıyor. Pandemi nedeniyle eğitime ara verildiği için 11 Mart tarihinden itibaren eğitim yapılamıyor. Kredi çekip araç aldık. Ama aylardır çalışamıyoruz. Şimdi bankalar borcunu istiyor. Evimize ekmek götüremiyoruz. Açız’ diyor. Yandaşlarınıza üçer beşer ballı kaymaklı maaş vereceğinize biraz da milletin derdine derman olun” diye konuştu.
CHP İL BAŞKANI ÜMİT ÖZER’DE DESTEK VERDİ
1980 darbesi sonrası süslü laflarla pazarlanan neo liberal politikalar adım adım hayatımıza monte edilmeden önce Türkiye kendi kendine yeten 7 ülkeden biriydi. Ama emekçilerin, çiftçilerin, dar gelirlilerin, yerli ve milli olanın düşmanı neo liberal politikalarla Türkiye hızla sahip olduğu değerleri bir bir kaybedip, saman ithal eden bir noktaya taşındı. Bugün yaşadığımız sorunların temelinde işte bu üretimden kopuş yatmaktadır. Üretimden koptuğumuz için köylerimiz boşalmış, işsizlik tarihimizin en yüksek rakamlarına ulaşmıştır. Biz iktidardan bu sorunları çözmesini, tarımsal üretimi destekleyerek hem ülkemizin gereksinimlerini karşılamasını hem de Türkiye’nin en büyük sorunu olan ve her geçen gün daha da artan işsizliği bir nebze de olsa çözüm bulmasını beklerken iktidar köylerimizde yaşam mücadelesi veren, üretmek için canını dişine takan insanlarımızı topraklarından koparmak için gayret gösteriyor.
İşte Yeşilhisar İlçemizin Musahacılı Mahallesi’nde yaşananlar bunun en somut göstergesidir. AKP iktidarı öncesinde topraksız köylülerimizin üretime katılması ve kentte yaşamlarını sağlamaları amacıyla çiftçilerimize 5 yılı ödemesiz 10 yılda ödenebilme kolaylığı sağlanarak toprak verilmişti. Sonrasında AKP iktidara geldi. 2003 yılında dönemin tarım bakanı törenle Musahacılı sakinlerine tapularını verdi. Sonrasında ise yanlış tarım politikaları nedeniyle çiftçilerimiz zarar etmeye başladı. Üretim maliyetleri yükselirken, ürettiği ürünler tarlada kalan çiftçilerimiz borcu borç ile kapatarak yaşamını sürdürmeye çalıştı. Ancak hayatını idame eden çiftçilerimiz borçlarını ödeyemedi. Çiftçiye destek olması gerekenler ise bugün 2003 yılında törenle tapularını verdiklerini toprakları ellerinden almak için harekete geçti. Tam 160 çiftçimize İl Tarım Müdürlüğü yetkilileri Ağustos ayının sonuna kadar süre tanıyarak, faiziyle bugün üç katına çıkan borçlarını ödemelerini yoksa topraklarını ellerinden alacaklarını ve icra başlatacaklarını söylüyor. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını liyakatsiz yandaşlarınıza 4’er 5’er maaş vererek hiç eden AKP iktidarına sesleniyorum: O topraklar orada yaşayan, canını dişine katarak üretmeye çalışan insanlarımızın toprağıdır. Yanlış tarım politikalarınızın bedeline bu insanlara ödetmeyin.