Politika

CHP Kayseri Milletvekili Genç’ten kur, borç, Niğde Milletvekili Gürer’ den patates üreticisi üzerinden eleştiri

CHP’Lİ AŞKIN GENÇ: “KUR ARTTIKÇA BORÇ BÜYÜYOR, BORÇ BÜYÜDÜKÇE FAİZ ARTIYOR. BÜTÇENİN KADERİ LONDRA PİYASALARINDA YAZILIYOR”
CHP Kayseri Milletvekili Aşkın Genç, TBMM Genel Kurulunda, Türkiye’nin bir faiz cumhuriyetine dönüştüğünü belirterek, “Bu bütçe, bir tercihler bütçesidir. İktidar, yatırım yerine yandaşa, üretim yerine borca, adalet yerine faize kaynak aktarmaktadır. Sermaye giderleri, yani yatırıma ayrılan pay, ilk dört ayda 249 milyar TL. Faiz ödemesi ise bunun neredeyse 3 katı. Yani ülke geleceğine değil, geçmişin borçlarına çalışıyor. Bu borçların yapısı da iç açıcı değil. Brüt borç stokunun yüzde 54’ü döviz cinsinden. Kur oynaklığı demek bu ülkenin bütçesini Londra swap piyasasına emanet etmek demek. Kur arttıkça borç büyüyor, borç büyüdükçe faiz artıyor. Bütçenin kaderi Londra piyasalarında yazılıyor” dedi.
TBMM Genel Kurulunda, ‘Bazı Kanunlar ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin görüşmeleri devam ediyor.
Teklifin 13. maddesinde söz alan CHP Kayseri Milletvekili Aşkın Genç, AYM’nin iptal ettiği düzenlemelerin neredeyse aynısının torba kanun teklifine eklendiğini vurgulayarak, “İktidarın uzun süredir benimsediği bu yöntem, artık sistematik bir pratiğe dönüşmüştür. Anayasa Mahkemesi’nin iptal gerekçeleri dikkate alınmıyor; yalnızca kararın yürürlüğe gireceği tarih bekleniyor, ardından aynı düzenleme hızla teklif haline getirilip Meclis’ten geçiriliyor. Yasama organı bir kez daha, yürütmenin işlemlerini onaylayan bir notere indirgeniyor” diye konuştu.
Genç, konuşmasının devamında bütçedeki faiz giderlerine değinerek şunları söyledi:
“TBMM’nin çatısı altında konuşmak, halkın vergileriyle oluşturulan bütçenin akıbetini sorgulamak bizim görevimizdir. Bugün bu kürsüden bir gerçeği tekrar söylemek zorundayız. Türkiye bir faiz cumhuriyetine dönüşmüştür.
“FAİZE GİDEN PARA TÜM MEMURUN MAAŞI KADAR”
Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın verilerine göre, 2024 yılında merkezi yönetim bütçesinden faiz ödemelerine ayrılan kaynak, 24 yıl sonra ilk kez anapara ödemelerini geride bırakmıştır. 2025 yılında da aynı tablo derinleşerek devam ediyor. Yalnızca nisan ayında bütçeden 260 milyar lira faiz ödemesi yapılmış. Aynı ayda personel giderlerine ayrılan kaynak 274 milyar, yani faize giden para neredeyse tüm memurun maaşı kadar.
“100 LİRANIN 17 LİRASI FAİZE GİDİYOR”
2025 yılının ilk dört ayında toplam faiz gideri 724 milyar liraya ulaşmış durumda. Bu da bütçedeki her 100 liranın 17 lirasının faize gittiği anlamına geliyor. Faiz ödemelerinde geçen yıla kıyasla artış oranı yüzde 99. Sormak lazım: Bu ülke kim için yönetiliyor? Emekçi için mi, emekli için mi, yoksa alacaklıların keyfi kaçmasın diye mi? İlk dört ayda 885 milyar TL bütçe açığı veriliyor. Aynı dönemde toplam 2 trilyon 810 milyar TL vergi toplanmış ama halkın sofrasına bir dilim ekmek daha koyulamamış. Çünkü vergiler halka değil, faize ve israfa akıyor.
“İKTİDARIN ÖNCELİĞİ, TEK MERKEZDEN ŞEKİLLENDİRİLMİŞ İDEOLOJİK YAPI”
İsraf demişken, bir kalemi özellikle anmak gerek: Diyanet İşleri Başkanlığı. 2025 bütçesinden Diyanet’e ayrılan ödenek tam 130 milyar 119 milyon TL. İlk dört ayda bunun 42 milyar lirası harcanmış. Bu bütçe; Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’ndan, Dışişleri’nden ve Kültür ve Turizm’den çok daha fazla. Yani iktidarın önceliği sanayi değil, diplomasi değil, üretim değil. Önceliği tek merkezden şekillendirilmiş bir ideolojik yapı.
“YATIRIMA AYRILAN PAY FAİZ ÖDEMESİNİN 3 KATI”
Bu kürsüden defalarca söyledik: Bu bir tercihler bütçesidir. Ve iktidar tercihini bir kez daha ortaya koymuştur. İktidar, yatırım yerine yandaşa, üretim yerine borca, adalet yerine faize kaynak aktarmaktadır. Bakınız sermaye giderleri, yani yatırıma ayrılan pay, ilk dört ayda 249 milyar TL. Faiz ödemesi ise bunun neredeyse 3 katı. Yani ülke geleceğine değil, geçmişin borçlarına çalışıyor ve bu borçların yapısı da iç açıcı değil. Brüt borç stokunun yüzde 54’ü döviz cinsinden. Kur oynaklığı demek bu ülkenin bütçesini Londra swap piyasasına emanet etmek demek. Kur arttıkça borç büyüyor, borç büyüdükçe faiz artıyor. Bütçenin kaderi Londra piyasalarında yazılıyor.
“EKONOMİK VESAYET REJİMİ”
Bu bir bütçe değil, bir borç ödeme planıdır. Ve bu planın tek kazananı halk değil, alacaklılardır. Türkiye, üretmeden borçlanan; borçlandıkça faize bağımlı hale gelen bir döngüye mahkûm edildi. Faiz ödemeleri anaparayı geçti, bütçe açığı vergiyle değil, gelecek nesillerin sırtına yüklenen borçla kapatılıyor. Buna artık bütçe denemez; bu, ekonomik vesayet rejimidir. Faiz kaleminin tahakküm ettiği bu düzende, milletin cebine değil, yalnızca alacaklıların kasasına çalışılıyor.”

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Alay Kasabasında patates üreticileriyle görüştü.

Patates küçük çiftçiyi güldürmedi

Gürer: “1 liraya satılamayan patates, markette 35 lira”

Üretici Gezerkaya: “Herkes borçlu, hacizler kapıda”

Gürer: “Küçük aile tipi işletmelerin patatesi hayvan yemi oldu!

Gürer: “Korunaklı depolayan büyük çiftçi sattı, küçük çiftçi sahipsiz kaldı”

CHP Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, Çiftlik ilçesine bağlı Alay kasabasında patates üreticileriyle bir araya geldi. Üreticilerin sorunlarını dinleyen Gürer, Niğde’de patates üreticilerinin yaşadığı mağduriyete dikkat çekti. Büyük üretici ve işletmelerin ürün satmasına karşın küçük aile tipi işletmelerde tüccar alım yapmayınca patates depoda kalıp hayvan yemi olduğunu belirtti, yeni dönem patates ekiminin başladığı bölgede geçen yıl ekilen patates bir bölümü çöp oldu.
Gürer, “Yılbaşında Adana’da turfanda patatesi zirai don vurunca, depolardaki patateslerin bir kısmı hareket gördü. Ancak tüccarların daha iyi koşullarda muhafaza edilen patates alması, küçük aile tipi işletmelerin patatesi depoda kalmasına neden oldu. O patatesler hayvan yemi olarak kaldı. Büyükşehirlerde kilosu en az 20 liradan, marketlerde 35-40 liraya kadar çıkan patates de kamucu bir yaklaşımla soruna bakılmaması ürünün gıda ürünü olarak tüketimini olanaklı kılmadı,” dedi.
DEPOLARDAKİ PATATES HAYVAN YEMİ OLDU
Patates üreticisi Hacı Mehmet Gezerkaya, yaşadıkları sıkıntıyı şu sözlerle anlattı:
“Bu yıl 700 ton patates yetiştirdim. Ancak tarlada sadece 200 tonunu satabildim, geriye kalanını depoladım. Şimdi bu depodaki patatesi tüccar gelip almadı. 3-4 liraya verdim, ama alan olmadı. Şu anda kilosu 1 liradan bile satılmıyor. Patates depoda kaldı ve şu an hayvanlara yedirmek üzere bekliyor. Patates hayvan yemi oldu; çöpe çıktı. Şu anda da yenilecek bir halde değil. Bu yüzden hayvan yemi olarak ayrıldı. Alay kasabasında hâlâ 6-7 bin ton civarında satılmayan patates var.”
CHP’li vekil Ömer Fethi Gürer, üreticilerin bu sorunla baş başa bırakıldığını belirterek, “Çiftlik ilçe pazarda gezerken üreticiler, ‘Depolarda patatesimiz çakılı kaldı, biz yandık, bittik,’ diyorlardı. Bu yıl patates üreticisi geçen yıla göre ekimde sorun yaşayacak. Tohumluk patatesin fiyatı arttı, ama ürettiği ürün değer bulmadı. Buradaki sorunlardan biri, patateslerin uygun olmayan koşullarda muhafaza edilmesi. Depolar, ev damlarının altında ve korunakları sınırlı,” diye konuştu.
TMO MÜDAHALE ETMELİYDİ
Gürer, devletin Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) aracılığıyla müdahale etmesi gerektiğini vurguladı:
“Toprak Mahsulleri Ofisi bu ürünleri alıp sağlıklı biçimde muhafaza etseydi, hem vatandaş uygun fiyatlı patates yiyecekti hem de üretici mağdur olmayacaktı. Tüccarın elinde bırakılan piyasa nedeniyle tüccar, işine gelen ürünü işine gelen fiyattan alıyor, stokluyor ve piyasaya uygun fiyatta satarak para kazanıyor. Ama üretici, ‘Bu patatesin tamamı artık satılamayacağı için hayvan yemi olacak,’ diyor. Bu ise milli servetin israfı anlamına geliyor. Patates, hububattan sonra en çok tüketilen ürünlerden biri. Yemek olarak birçok türü yapılabilir, un olarak işlenebilir ve farklı alanlarda değerlendirilebilir. Ama Niğde’de patates çöp oluyor. Yetkililere sürekli çağrıda bulunduk, fakat bu yıl da patatese sahip çıkılmadı. Üreticiyi kendi haline bıraktılar,” dedi.
BANKALARA BORÇLARIMIZ KATLANIYOR
Patates üreticisi Hacı Mehmet Gezerkaya, borçlarının giderek arttığını söyledi:
“Tüccardan başka satabileceğimiz bir yer yok. Şu an depoda 150-200 ton patatesimiz var ve hepsi hayvan yemi olacak. Fiyatlar biraz canlanmaya başladığında hemen ithalat yapılıyor, fiyatlar tekrar düşüyor. Bu da zarar üstüne zarar getiriyor. Burası patates üretim bölgesi, burada herkes geçimini patatesle sağlıyor.”
Gezerkaya, soğuk hava depolarının eksikliğine de dikkat çekerek, “Depolarımız soğuk olmadığı için patatesi erken satmamız gerekiyordu. Ama yanlış politikalar yüzünden satamadık. Şimdi bu patates ya hayvan yemi olacak ya da çürüyecek,” dedi.
1 LİRAYA SATAMADIKLARI PATATESİN TOHUMUNU 15 LİRADAN ALACAKLAR
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Patatesin tohumunu 15 liradan alacaksınız ama patatesi 1 liraya satamayacaksınız, çöp olacak. Olacak iş mi bu? Niğde’de patates çöp oluyor ya da hayvan yemi olarak kullanılacak ama vatandaş markete gitti mi 30-40 liradan almak zorunda kalıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı durumu seyrediyor. Toprak Mahsulleri Ofisi 3 ay önce bu patatesleri alsaydı hem değer bulacaktı hem de patates çöp olmayacaktı,” şeklinde konuştu.
ÇÜRÜYEN PATATESİ DEPODAN ÇIKARMAK DA MALİYET
Patates üreticisi Hacı Mehmet Gezerkaya: “Patatesi depolamamız maliyet; şimdi çöp olunca depodan çıkarmamız da ayrı bir maliyet. Çıkarmak için işçi gideri var. 200 ton patatesi depodan çıkarmak için en az 200 bin lira gider. Para kazanmayı geçtik artık zarar üstüne zarar ediyoruz. Banka borçlarımız da katlanıyor. Devletten çiftçinin banka kredilerini faizsiz bir şekilde ertelemesini istiyoruz, yoksa kimse işin içinden çıkamaz. Herkesin bankalara kredi borcu var. Aksi takdirde hacizler, icralar başlar. Tüm çiftçilerin borcu var.”
VATANDAŞ 40 LİRAYA PATATES ALIYOR, ÜRETİCİ 1 LİRAYA SATAMIYOR
Ömer Fethi Gürer, üreticilerin yaşadığı mağduriyeti çarpıcı bir şekilde özetledi:
“Patatesin tohumunu 15-20 bin TL’ye alıyorsunuz, ama patatesi 1 liraya satamayınca çöp oluyor. Bu olacak iş mi? Vatandaş markette 30-40 liraya patates almak zorunda kalıyor, ama üretici 1 liraya bile satamıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı durumu sadece seyrediyor. Eğer TMO, üç ay önce bu patatesleri alsaydı, hem üretici kazanırdı hem de patates çöpe gitmezdi.”
BAKANLAR BİZİ GÖRMÜYOR
Üreticiler, sorunlarının görmezden gelindiğini belirtti. Hacı Mehmet Gezerkaya, “Bakanımız geçen gün geldi, ama bir depoya bile girmedi. Bakanlar sadece büyük şirketlerle muhatap oluyor. Bizi kimse görmüyor,” diyerek tepkisini dile getirdi.

Davut Güleç

Gazeteci, televizyoncu, Uzman polis-adliye muhabiri, Spor yazarı, Kayseri ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ile Küresel Gazeteciler Konseyi üyesi, TEMA’cı, Kızılay’cı, Dağcı, Trekkingci, Alp disiplini kayak milli hakemi, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü Basın sözcüsü, Kayseri Spor Adamları Derneği yönetim kurulu üyesi, Kent Güvenlik konseyi üyesi, Halkla İlişkiler Tanıtım, Adalet, Kamu Yönetimi mezunu ----- Davut Güleç Kimdir ? -----

İlgili Makaleler

Davut Güleç Panel İletişim Davut Güleç – Sağ Menü Android Uygulama İndir Popup
Yukarı Ok