Çanakkkale Savaşı’nın 103. yıldönümü münasebetiyle İl Müftülüğü tarafından Hunat Hatun camiinden sonra KEPSAŞ konferans salonunda “103. Yılında Çanakkale Ruhu” temalı konferans düzenlendi.
Düzenlen program, İl Müftülüğü Murakıbı Gencebay Oda tarafından okunan Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Seminerin açılış konuşmasını yapan İl Müftüsü Doç. Dr. Şahin Güven, “Çanakkale Ruhu’nun Mart ayında daha yoğun yaşanması için gerçekleştirilen programlar bağlamında, İl Müftülüğümüzce gerçekleştirmiş olduğumuz bu programa katılımlarınızdan dolayı teşekkür ediyorum. Dün sabah Hunat Camii’nde beş bin kişinin katıldığı, hem de sabahın saat 06.30’unda uzak-yakın demeden şehrin dört bir tarafından gelerek o kadim mabedi dolduran Kayseri halkımıza teşekkür ediyorum. Çalışmalarının neredeyse tamamını Çanakkale’ye teksif etmiş, bunun için kendisini vakfetmiş; sadece Kayserimiz için değil, ülkemiz için, hatta Avrupa’daki soydaşlarımız için de önemli bir değer olarak kabul ettiğim Ahmet Nedim Kilci hocama huzurlarınızda teşekkür ediyorum.
Hunat Camii’nde 7 ayrı projeksiyonla Çanakkale Ruhu’nu halkımıza; genciyle, yaşlısıyla, kadınıyla, erkeğiyle hele hele o minnacık yavrularımıza o ruhu yaşatabilmek önemliydi. Şehitlik denilince, şehitler denilince sonunda bir zafer de olsa 250 bin şehidimizi vermiş olduğumuz bir savaşta neler kaybettiğimizi de bugün yine bir kez daha anacağız ve anlamış olacağız.” diyerek sözlerini tamamladı.
Daha sonra kürsüye gelen ve Çanakkale Savaşı’nın kazanılmasında milli birlik ve beraberliğin önemine değinen Kilci şunları söyledi:
“Queen Elizabeth gemisi 1 dakika içerisinde 3,5 ton mermi atıyorken mütevazılığıyla bilinen Seyit Onbaşı, 215 kilo ağırlığındaki top mermisini sırtlayarak Queen Elizabeth gemisini vurdu. O zamanı anlatan Çanakkale harbinin en yaşlı gazisi Hüseyin Kaçmaz derki; ‘Memleketimin toprağı döşek, gökyüzündeki yıldızlar yorgan, taşı ise yastık oldu.’ Çanakkale: imanıyla, ruhuyla, vatan sevgisiyle ve milli şuurla vatanını bekleyen Mehmetçiğin destan yazdığı yerdir.
Çanakkale, öyle bir mücadeledir ki; asırlardır yorgun düşmüş bir milletin varlığını, bağımsızlığını devam ettirme savaşıdır. Çanakkale Ruhu, en son 15 Temmuz’da yaşandı. Hangi hain gelirse gelsin binlerce yıl hep buradaydık ve burada olacağız.” diyerek sözlerini tamamladı.
Ünlü Tarihçi Sayın Kilci’nin Çanakkale’den getirdiği meteryaller ile gerçekleştirdiği konferans katılımcılar tarafından büyük beğeni topladı. Konferans sonrası Kur’an kursu öğreticileri, çok duygulu anlar yaşadıklarını, Çanakkale Ruhunu hayatları boyunca yaşayacaklarını, bu konferansı düzenleyen İl Müftülüğüne ve sunumu yapan Ahmet Nedim Kilci’ye teşekkür ettiler.
Düzenlenen programa, İl Müftüsü Doç. Dr. Şahin Güven, Erciyes Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Hocalarından Sayın Ahmet Nedim Kilci, İl Müftü Yardımcıları Atıf Akşit, Fatma Feyza Güner ve Kur’an kursu öğreticileri katıldı.
Hunat Camisinde düzenlenen programa halkımızın katılımı yoğun oldu. Sabah Namazı sonrası cemaate Erciyes Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Hocalarından Ahmet Nedim Kilci tarafından Çanakkkale Savaşı’nın 103. yıldönümü münasebetiyle “103. Yılında Çanakkale Ruhu” temalı, slayt gösterileri eşliğinde konuşma gerçekleştirildi. Hunat Camii’ne program nedeniyle yedi adet projeksiyon perdesi kuruldu.
Çanakkale’nin taşı ve toprağının kan ve destan olduğunu belirten Ahmet Nedim Kilci, şunları söyledi:
“Çanakkale; 63 arkadaşıyla binlerce İrlandalı askeri durduran Ezine’li Yahya Çavuş’un, kahramanlığı ve mütevazılığıyla bilinen Seyit Onbaşı’nın ve en önemlisi ise siperler arası mesafe sekiz metre olup imanıyla, ruhuyla, vatan sevgisiyle ve milli şuurla vatanını bekleyen Mehmetçiğin destan yazdığı yerdir. Çanakkale’nin girişinde Gelibolu yarımadasında çok güzel bir söz yazar: ‘gel ve gör, sus ve dinle, sizi bekliyor Gelibolu yarımadası, sizi bekliyor Çanakkale’ diye. Çanakkale ruhu bu nedenle gelecek nesillere aktarılmalı. Çanakkale harbinin en yaşlı gazisi Hüseyin Kaçmaz derki: ‘Memleketimin toprağı döşek, gökyüzündeki ay ve yıldızlar yorgan, taşı ise yastık oldu.’ Kahramanlarımızı rahmetle ve minnetle anmak hepimizin borcu ama en büyük borç Çanakkale’ye giderek Şehitlikleri görmek o ve şehitlerimize bir Fatiha okumaktır.”
“BİR MEHMETÇİK VURULDUĞU ZAMAN DEĞİL, UNUTULDUĞU ZAMAN ÖLÜR”
“Çanakkale´de yaşananlar bir savaştan çok bir var olma mücadelesiydi. Yokluk içindeki ordumuz, kendisinden çok büyük imkânlara sahip kuvvetlere karşı kahramanca bir direniş gösterdi. İşte geleceğin anneleri babaları olarak bizler, bu mükemmel tarihimizden örnek almalı ve bizden sonrakilere de bu şanlı tarihimizin şuurunu aktarmalıyız. Çok okuyan mı bilir, çok gezen mi? diye bir söz var. Her ikisi de çok bilir ancak, bazen okuyan unutur, gezense unutmaz. Bir Mehmetçik tertemiz alnından vurulduğunda ya da toprağa düştüğünde ölmüyor. Mehmetçik unutulduğunda ölüyor. Çanakkale öyle bir mücadeledir ki; asırlardır yorgun düşmüş bir milletin varlığını, bağımsızlığını devam ettirme savaşıdır.” diyerek sözlerini tamamladı. Konuşma sırasında cami de sık sık duygu dolu anlar yaşandı.
Tesbihat ve Kur’an-ı Kerim okunması sonrası İl Müftüsü Güven, Afrin’de önemli bir operasyona imza atan Kahraman Mehmetçik için dualar etti. Şehitlerimiz için rahmet dilendi ve gazilerimize acil şifalar temennisinde bulunuldu.
Program sonrası cami çıkışında Melikgazi Belediyesi ve ÇAY-KUR Bölge Müdürlüğünün katkılarıyla cemaate çorba ve çay ikramı yapıldı.
