Köşe Yazıları

Çalışmanın, Çabalamanın, Emeğin ve Zekânın Önemi Rüzgâra mı Yazılmış

İbrahim Ortaş
Çukurova Üniversitesi/ Ziraat Fakültesi / Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü. Adana
İnsanın sabahın köründe bile sıcaktan kaçıp klimalara sığın sığındığını yaşıyoruz. Çocukluğumda bu sıcakların benzerinde sabahtan akşama kadar tarlalarda başımıza bir bez parçası veya gömleğimizi sarar çalışırdık. Şimdilerde meteorolojinin öngörüsüne göre bazılarımız günler öncesinden hangi yaylaya, hangi denize gidelim diye program yapıyoruz. Anladım gelen haberler bu sıcaklarda yaylanın da, denizinde faydası yokmuş. İklimsel sıcaklar neyse Dünyanın diğer sıcak havasının yarattığı bölgesel çatışmalar, adaletsizlikler, eşitsiz koşular, gücü gücüne yeten anlayışı ayrıca insanı boğuyor.
İnsanlığın içinde geçtiği bu çok yönlü sıcak bunaltıyor hem de içimizi dışımız bunaltıyor. Yaşam koşullarında zorlaştı, bir kenara çekileyim demeye de gelmiyor. Çarşı pazarım yakıcı hayat pahalılığı mecbur ediyor insanı. Her ne kadar yoksulluğu ben yaratmadıysam da yoksulluğu artık yaşıyorum. Geçmişte hem olanağımız yoktu, olsa da “bir hırka bir lokma” anlayışı ile ne yapalım birden fazla evi deyip çevre ve ekoloji anlayışına uygun davranmaya çalıştık bırakmıştık. Halen de israf ve çevre tahribatına karşıyım. Başımızı sokabildiğimiz evin iki duvar arasında arada bir elektrik parası çok gelmesin diye klimayı aralıklarla çalıştırarak serinleyerek çalışmaya devam ediyoruz. Evde bir klimayı bile çalıştırmaktan itina eder duruma gelmişiz.
Ne diyelim, sabahın güzelliğini bozmadan yürürken aklıma Âşık Sümmani’nin benim bahtımı kara yazmışlar türkü sözleri geldi.
Ervah-ı ezelde levh-i kalemde
Bu benim bahtımı kara yazmışlar
Gönül perişandır devr-i alemde
Bir günümü yüz bin zara yazmışlar
Sümmani’nin bu anlamlı şirinde;
Herkes dosta verdi ifadesini
Bizimkini rüzgâra yazdılar
Bugünden geriye bakınca, yaşananları bütün olgular uğrunda çabaladığımız değerlerin yerle bir edildiği, sahte insanların yaptığı sahtekârlıklar, bozulan düzen, çalışmanın, emeğin, zekânın ve fedakârlığın anlamsız oluğu günümüzde acaba rüzgâra mı çalışmışız?
Kötü paranın iyi parayı sevmediği, yetersizin, liyakatsizlerin hâkim olduğu iş yerinde içten ve hakkıyla çalışanın bir etkisi olur mu? Sahin’in sahilliğin önemi için çabalamadığı, hak edenin hakkının verilmediği, sahtekârlığın pirim yaptığı yerde doğru ve sağlıklı bir yaşam çıkar mı? Sahi olanın değer olduğunu topluma toptan benimsetemez isek, önlem almasak korkarım ki yarın geç olur. Eğer böyle giderse, insanın umudu gelecekteki beklentisi olmaz ise toplumu birlikte iş tutmaya teşvik edemezsek, rüzgâr her şeyi alır götürü, arkada Mahzuni Şerif belirtiği gibi “kuru hayal, fani dünya BOŞUMUŞ” türküsünü söyler dururuz.
Herkes dostça selam ve esenlikler dilerim.

Davut Güleç

Gazeteci, televizyoncu, Uzman polis-adliye muhabiri, Spor yazarı, Kayseri ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ile Küresel Gazeteciler Konseyi, TSYD, TİMEF, AVKON, ADD üyesi, TEMA’cı, Kızılay’cı, Dağcı, Trekkingci, Alp disiplini kayak milli hakemi, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü Basın sözcüsü, Kayseri Spor Adamları Derneği, Tüm Mücadele Sporları Derneği, Kayseri Spor Adamları Derneği, Kent Güvenlik konseyi üyesi, Halkla İlişkiler Tanıtım, Adalet, Kamu Yönetimi mezunu ----- Davut Güleç Kimdir ? -----

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Android Uygulama Popup
Logo

📲 Davut Güleç Haberler

Android cihazınızdan kolayca haberleri takip edin!

📥 Uygulamayı İndir
Android Uygulama Popup
Logo

📲 Davut Güleç Haberler

Android cihazınızdan kolayca haberleri takip edin!

📥 Uygulamayı İndir
Davut Güleç Panel İletişim Davut Güleç – Sağ Menü