Çalışana ve emekliye dokunma..(Köşe yazısı 25.02.2020 Kayseri Star Haber Gazetesi)
DAVUT GÜLEÇ
GAZETECİ
davutgulec@hotmail.com
Büyüklerimizden, politikacıların hatalarını, çalışan ve emekliye olumsuz bakışlarını, üzerlerine çok büyük oyun oynamalarını çok dinledik.
Şimdi biz benzerini ve daha fazlasını çocuklarımıza anlatıyoruz.
Çocuklarımızda, torunlarımız adına bu konularda endişeli.
Demek ki ortada ciddi bir ‘genetik bozukluk ve emanet’ var.
***
Savaştan çıkan, kıtlık gören, bolluk içinde olan ülkemizin geçmişten günümüze geldiği hale bakın.
Eskiden ’gavur parası ile beş para etmezsin’ derlerdi.
Şimdi Türk paramız ülkemizde ‘alım gücü’ konusunda pek değeri kalmadı.
Eskiden ‘asgari ücretle şu kadar küçük altın alınır’ denilerek tasarruf anlatılırdı.
Şimdi asgari ücret almadan bittiği ve yerleri belli olduğundan tasarruf amaçlı alınan, değeri zirvede olan küçük altını bile almaya yetmiyor.
Ama politikacılara bakarsanız herşey yerli yerinde ve yolunda.
Milletten bu kadar kopuk bir siyaset-politika olamaz.
***
Sürekli af’lar gündeme geliyor.
Seçmeni rızası olmadan.
Daha çok namuslu, onurlu, vergisini zamanında veren, primini zamanında ödeyen, askerliğini yapan asgari ücretli ve böyle emekli olanlar üzerine oyunlar bitmiyor.
‘Vur abalıya’ sözü ne kadar doğru.
İşadamı, sanayici, esnaf, sanatkar vergisini, primini, borçlarını zamanında ödeyemiyor.
Ya af bekliyor ya da yapılandırma.
Ama bankalara teslim olan, kredilerle, kredi kartı ve borçlarla boğuşan asgari ücretli ise herşeyden mahrum dik duruşuna devam ediyor.
***
Şimdi, ülkede ekonomiyi çökerten politikacılar, son altın vuruşu yapmak için çalışanların kıdem-ihbarları ile ‘fon’ adıyla ‘BES’ adıyla film çeviriyor.
‘Yasalar geriye dönük uygulanmaz ve uygulanamaz’ denir.
Ama Emeklilikte yaşa takılanlar ortada.
Birde 2000 -2008 arasında emekli olan ve hala intibak bekleyenlerin durumları var.
Asgari ücretli dışındakilerin sorunları ile politikacıların istediklerine yönelik yasalar ‘millet gece uyuyunca’ TBMM’den acele ile çıkıyor, yasalaşıyor.
Çalışanın kıdemine-ihbarına göz dikenler, 4-5 yıl vekillik yapıp, ömür boyu sülalece hizmet alıyor.
Bunun adına da kendilerince ‘Adalet’ diyor ama Allah’ın adaletini unutuyorlar.
***
Hala içimizde niye beslediğimizi bile bilmediğimiz ve ülkelerine gönderemediğimiz, burada çocuk yarışında olan Suriyeliler ve diğerlerine hem içeri de hem de sınır dışına yardımlar devam ediyor.
Onlar için herkes seferber.
Diyanet’in Antalya’daki 5 yıldızlı toplantısı da ortada.
Siyasilerin gittikleri yerlerdeki araç konvoyları, devlet imkanı ile aldıkları hediyelerde.
Bu arada, Erciyes gibi yerlerde gönderdikleri için yapılan harcamalarda, karşılamalarda.
Hele hele ‘ok’ için yapılan ödemelere ve diğer alavere-dalaverelerede akıl sır ermiyor.
Bu ülkede ‘öz evlat biz mi?’ yoksa dış politikada başarısız olan ve yabancı besleyen politikacıların besledikleri mi belli değil.
Herşey arap saçına döndü.
***
Bu ülkede tek başına 18 yıldır iktidarda olan mevcut parti ve destekçisinin hali ortada.
Çıraklık, kalfalık, ustalık derken, dokunmadığı yer, sektör, meslek kalmadı.
Dünyanın emeklisi, yılda bir sefer ülkelerde, şehirlerde tatile gidiyor.
Adam gibi ücret veriyor ve ‘devlet ödüllendiriyor’.
Bizde ise ‘yanlış siyasetçiler, politikalar’ yüzünden sıra emeklilere geldi.
İlaç kesintileri, muayene ücretleri, aldıkları maaşlarla zor durumda ayakta duran, hastalıktan bir türlü kurtulamayan emekliler için katkı paylarının artırılması, Sosyal Güvenlik destekleme priminin yeniden getirilmesi, ölünce eş ve çocuklarına belli kriterde maaşlarının verilmesi gibi ilginç, düşündürücü, vicdanları sızlatan ‘düzenleme’ düşünülüyor.
Ardından 65 yaş üzerine, toplu ulaşımda ücretsiz taşımaya sınır getirildi. Şu günlerde de tamamen kaldırılması gündeminde.
İyi de bu nasıl, hak, hukuk, adalet, vicdan, merhamet.
Ben Üniversiteli kızlarla yatlarda alem yapanları düşünüp, borçları için af ve yapılandırma yapanlara, Kızılay üzerinden vergi kaçırma oyunu oynayanlara ve bunlara göz yumanlara, akıl verenlere bir emekli olarak hakkımı helal etmedim etmiyorum.
Allahın adaletine güveniyorum ve ellerim ahirette hepsinin yakasında olacak.
Bu nedenle ‘Çalışanların ve emeklilerin üzerinden kirli ellerinizi artık çekin’ diyorum.