Bugünün ekonomi haberleri…
Ayakkabı ihracatı 1 milyar dolara koşuyor
Türk Ayakkabı Sektörü, ihracatta Rusya bereketi yaşıyor. 2018 yılının ilk çeyreğinde Türkiye’nin ayakkabı ihracatı yüzde 27’lik artışla 222 milyon dolardan 281 milyon dolara çıkarken, Rusya’ya yapılan ayakkabı ihracatı yüzde 187’lik rekor artışla 18.4 milyon dolardan, 53 milyon dolara fırladı.
Deri sektörünün toplam ihracatında ilk kez 2016 yılı sonunda yüzde 51’e ulaşan ayakkabı ihracatı, 2018 yılının Ocak – Mart döneminde ise; deri sektörünün 444 milyon dolarlık toplam ihracatından 281 milyon dolar ile yüzde 63’lük pay aldı.
2017 yılını 769 milyon dolarlık ihracat rakamıyla geride bırakan Türk ayakkabı sektörü, 2018 yılının Ocak – Mart döneminde yakaladığı yüzde 27’lik artış hızını koruduğu takdirde, 2018 yılı sonunda ihracatını 1 milyar dolar bandına taşıyacak.
Türk ayakkabı sektörünün ihracatının 2002 yılında 131 milyon dolar seviyesinde iken, sonraki yıllarda sürekli artarak 2017 yılı sonunda 769 milyon dolara ulaştığına işaret eden Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Jak Galiko, deri ve deri ürünleri sektöründe yapılan her 3 dolarlık ihracatın 2 dolarını ayakkabı sektörünün yapar hale geldiğini kaydetti.
Ayakkabı sektörünün potansiyeline hep inandım
Ayakkabı ihracatının performansını değerlendiren Galiko, “1995’ten itibaren dünya deri ticaretinde ayakkabının payının yüzde 55 olduğunu ifade ettim. Türkiye’deki deri sektörünün en büyük hedefinin ayakkabı ihracatı olması gerektiğini belirttim. Nitekim, 1995 yılında deri ürünleri ihracatında yüzde 10 pay alan Türk ayakkabı sektörü, bugün yüzde 63’lük paya ulaştı. Bu rakamların daha yukarı çıkması mümkün. Türk ayakkabı sektörü 2018 yılı sonunda tek başına 1 milyar dolar ihracat rakamına ulaşabilecek güçte. Rusya ile siyasi ilişkiler düzeldikten sonra çok önemli partner olan Rusya’ya deri sektörünün her branşında atılıma gidildi. Siyasi ya da ekonomik bir kriz yaşamazsak Rusya’ya ihracatımız daha da artar” diye konuştu.
Ayakkabı Sektörü Moskova’da yılda iki kez fuara katılacak
Türk Ayakkabı Sektörünün rahatlıkla her türlü çeşide ve kaliteye cevap verebileceğinin altını çizen Jak Galiko, Türk ayakkabı sektörünün en güçlü olduğu pazarların başında gelen Rusya’da konumunu güçlendirmek için yılda iki kez düzenlenen Euro Shoes Premiere Collection Fuarı’na katılma kararı aldıklarını ifade etti. Galiko, “Fuarlara devamlı katılım sağlamak başarı için büyük önem arz ediyor, fuarlara ısrarla katılan ihracatçılarımız orta ve uzun vadede kazanan olacaktır” dedi.
Türkiye Milli Katılım Organizasyonu Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği tarafından gerçekleştirilen Euro Shoes Premiere Collection Fuarı’na 26 Şubat – 1 Mart 2018 tarihleri arasında İzmir, İstanbul, Bursa ve Gaziantepli 27 Türk ayakkabı firması ilk kez katılım gösterdikleri bilgisini veren Galiko, Euro Shoes Premiere Collection Fuarı’nın 2018 yılında ikincisi Ağustos ayında düzenleneceğini, bu fuarın Türk ayakkabı ihracatçılarının Rusya’ya ihracatlarının artmasına büyük katkı sağlayacağını sözlerine ekledi.
Ayakkabı ihracatı Ege Bölgesi’nde de zirveye çıktı
Ayakkabı ihracatı, 2018 yılının Ocak – Mart döneminde yüzde 27’lik artışla 281 milyon dolara ulaşarak Türkiye deri ve deri mamulleri ihracatının yüzde 63’ünü tek başına yapar hale gelirken, Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği üyelerinin ayakkabı ihracatı aynı dönemde yüzde 38’lik artışla 15 milyon dolardan, 21 milyon dolara yükseldi. Ege Bölgesi’nden yapılan deri ve deri mamulleri ihracatında ayakkabı sektörünün payı ilk kez yüzde 49 seviyesine yükseldi.
ETÜDER üyesi Migros, Türkiye’nin 81 ilinde!
Şırnak Cizre’de açtığı mağaza ile faaliyet sahasını 81 ile genişleten organize gıda perakende sektörünün güçlü markası Migros, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın ucuz et satışı uygulamasına dahil olmak için de başvuruda bulundu.
ETÜDER üyesi Migros, son olarak 30 Mart’ta kapılarını açan Şırnak’ın Cizre ilçesinde açtığı mağazası ile 81 ilin tamamında faaliyet göstermeye başladı. Böylece yurt çapında toplam 1.895 mağazaya ulaşan Migros, Doğu’dan Batı’ya tüm Türkiye’yi kucaklamış oldu.
Migros’un 2017 yılı finansal sonuçlarına ilişkin bilgiler veren Migros Genel Müdürü Özgür Tort, geçen yıl 15.3 milyar TL ciroyla son 11 yılın rekorunu kırdıklarını açıkladı. Tort, “Tüm ürün gruplarında yıl içerisinde gerçekleştirdiğimiz kampanyalarla iddialı bir ucuzluk sağladık. Bu çabamızla tüm gıda ürünlerinin ortalama fiyatını yüzde 11 aşağı çektik” diye konuştu.
Geçen yıl önemli satın almalara imza attıklarını, yatırımlarını daha da büyüteceklerini bildiren Tort, 2018 yılı başında imzaladıkları devir alma anlaşmasıyla, 53’ü İstanbul, 3’ü Tekirdağ’da olmak üzere sayıları 56’yı bulan Uyum Market mağazaları ile Antalya’daki 17 Makro Market Mağazasını devralmak üzere adım attıklarını vurguladı.
Şırnak Cizre Mağazası ile 81 ilin tamamında hizmet vermeye başladıklarını, böylece Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın ucuz et satışı için aradığı şartı da yerine getirdiklerini hatırlatan Özgür Tort, “Türkiye’nin 81 ilinde faaliyet göstermeye başlamamıza rağmen Et ve Süt Kurumu’nun sağladığı etlerin satışını yapamıyoruz. Altyapısı hazır olan tüm perakendecilerin bu dağılıma erişmesi önemlidir. Bu anlamda, Et ve Süt Kurumu’na da, bakanlığımıza da başvurumuzu ilettik. İzin çıkarsa ucuz et satışı yapabileceğiz” dedi.(ETÜDER)
TÜRK LİRASI GÜNDEN GÜNE ERİYOR –
Sarıyer Belediyesi ve Ülke Politikaları Vakfı iş birliğinde düzenlenen ‘Ekonomi Politikaları 2018 Göstergeleri ve Geleceği Sempozyumu’nda konuşan CHP PM Üyesi ve İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke, Türk Lirası’nın günden güne eridiğini belirterek, yeni bir halkçı ekonomik düzenin şart olduğunu vurguladı.
Sarıyer Belediyesi ve Ülke Politikaları Vakfı ortaklığında Yaşar Kemal Kültür Merkezi’nde ‘Ekonomi Politikaları 2018 Göstergeleri ve Geleceği Sempozyumu’ düzenlendi. Eski Maliye Bakanı ve CHP İzmir Milletvekili Zekeriya Temizel’in moderatörlüğünde gerçekleşen sempozyuma; CHP Parti Meclisi Üyesi ve İzmir Milletvekili Doç. Dr. Selin Sayek Böke, Bilkent Üniversitesi İktisadi ve Ticari Bilimler Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Erinç Yeldan ve Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kamil Yılmaz konuşmacı olarak katıldı. Etkinlikte ülke ekonomisindeki acı tablo bir kez daha gözler önüne serildi. İktidarın ekonomi politikalarını eleştiren uzmanlar, olumsuz tablonun değişmesi için yeni bir ekonomik düzenin şart olduğu vurguladı. Hükümetin sınıfsal bir ekonomik anlayış benimsediğinin altını çizen Doç. Dr. Selin Sayek Böke yaratılan algının yaşanılan gerçeklikten çok farklı olduğunu belirtti. Yeni bir halkçı ekonomik düzene ihtiyaç olduğunu söyleyen Böke, “Türk Lirası’nın kuruş kuruş değer kaybettiği bir dönemden geçiyoruz” dedi.
SERMAYE YABANCILARIN ELİNE GEÇTİ
Programın açılış konuşmasını yapan Ülke Politikaları Vakfı Başkanı Hüseyin Karataş, “Ekonomik savaşlar önceden ülke bazlı oluyordu daha sonra bu krizler tüm dünyayı etkilemeye başladı. Global krizler modası aslında 1997 Asya kriziyle başladı. Sonuç olarak mevcut bankaların sermayesinin yüzde 80’i yabancıların ellerine geçmişti. Dolayısıyla kur dengeleri değişti” dedi. Konuşmasında şeker fabrikalarının satılmasına değinen Karataş, “Ekonomi kötü olunca mütekabiliyeti kaldırırsınız, ülke topraklarını satarsınız. Bir kişiye satılan toprak 30 dönüm iken biz onu 300 dönüme çıkardık. Biz bazı ülkelerden 1 dönüm bile arazi alamazken onlar bizim ülkemizden 300 dönüm toprak alabilir hale geldi. Peki biz kendimizi sağlama almak için ne yaptık. Vergi kıyağı yaptık, gayrimenkullerimizi sattık bu da yetmedi Atatürk’ün kurduğu şeker fabrikalarını sattık” dedi.
SAVAŞ SÖYLEMLERİ EKONOMİYİ ALT ÜST EDİYOR
Sarıyer Belediye Başkan Yardımcısı İsmail Erdem ise ülkedeki bozuk ekonomik düzenden en çok vatandaşın etkilendiğini söyleyerek, Sarıyer Belediyesi olarak bu adaletsizliği gidermek adına çalışmalar yaptıklarını belirtti. Erdem, “Ülkemiz her anlamda zor ve kaygı verici günlerden geçiyor. Hemen yanı başımızda gittikçe yükselen savaş söylemleri ekonomimizi alt üst ediyor, şeker fabrikalarımız satılıyor. Bu üzücü tablo elbette ki bizi de derinden yaralıyor. Yerel yönetimler olarak bu olumsuzlukları birebir görüyor ve yaşıyoruz. Ekonomide oluşan bu olumsuz tablonun en yakından tanığı yerel yönetimlerdir” dedi.
TOPLUMDA KAYGI OLUŞTU
Sempozyumun moderatörlüğünü üstlenen Eski Maliye Bakanı ve CHP İzmir Milletvekili Zekeriya Temizel, ekonomik sorunların toplumda yarın ne olacak kaygısı oluşturduğunu belirtti. Temizel, “Türkiye 24 Ocak kararlarından beri neoliberal ekonomi politikalarını uygulamaya çalıştı. Bu politikalar Ak Parti hükümeti zamanında amacına ulaştı. Amacı kamuyu tamamen ekonomiden çekmekti. Siz toplumun hakkı olan değerleri devletin garantisiyle servet aktarımını yaparsanız bu konu tartışmaya açıktır” dedi.
BU OLGU DEĞİŞMELİ
Ekonomi politikalarının ülkenin durumunu ciddi şekilde etkilediğini vurgulayan Temizel, “Türkiye bu noktaya büyük bir hızla geldi. Neoliberal politikaların ülkemizi getirdiği durum bu. Türkiye en son suyun özelleştirilmesi noktasına geldi. Türkiye’de ulusal varlıklar borçla birilerine devredildi. Yarın bu borçlar ödenmeyince başka birilerine devredilecek. Biz dünyada en fazla faiz ödeyen ülkeyiz. Gelir vermek yerine borç vermeyi seçen bir ülkeyiz. Amerika birleri konuşuyor bizim ülkemizde bütün ekonomik dengeler değişiyor. Bu olgunun değiştirilmesi gerek” ifadelerini kullandı.
SİYASİ KURUMLARDA REFORM ŞART
Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kamil Yılmaz, bu kötü gidişi değiştirmenin tek yolunun siyasi kurumları reform etmek olduğunu belirterek, “Biz ne yazık ki uzun vadede yüksek büyüme hızını koruyamıyoruz. 2001 krizi yüksek kamu borçlarının neden olduğu bir krizdi. Biz bunu denetleyemedik. Ciddi boyutta kurumsal sorunlarımız var. Kısa vadeli düşündüğümüz sürece bu sorunları yaşamaya devam edeceğiz. 80 sonrasında gelen anayasa ne yazık ki denetleme mekanizmalarını ortadan kaldırdı” ifadelerini kullandı.
BELİRSİZLİK ORTADAN KALKMALI
Siyasi belirsizliğin ortadan kaldırılması gerektiğini savunan Yılmaz, “Enflasyonu düşürdük ama biz hala yüksek enflasyonlu bir ülkeyiz. Merkez Bankası’nın bağımsız olarak görevini yapamadığı durumlarda, siyasetçilerin Merkez Bankası’na ne yapmasını gerektiği söylediği durumlarda karşımıza çıkan tablo budur. Bu gidiş yanlış bir gidiş. Bizim yapmamız gereken siyasi partiler yasasının değişmesi. Bunu yaptığımızda parti üyeleri kötü yönetenlere hesap sorabilecek. Siyasi belirsizliğin artması benim geleceğe umutla bakmamı engelliyor. Yapmamız gereken tansiyonu düşürmek ve daha fazla demokrasiden yana olmak” dedi.
DEMOKRASİ YORGUNLUĞU OLUŞTU
1980’den sonra tüm dünyaya bir demokrasi yorgunluğu oluştuğunu belirterek sözlerine başlayan Bilkent Üniversitesi İktisadi ve Ticari Bilimler Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Erinç Yeldan, “ Uluslararası küresel sermaye 1980’lerden sonra birtakım ekonomik işlevlerini bir kenara bıraktı. Türkiye’de bu kavrama katıldı ve demokratik kurumların geri bırakılmasına bir tepki göstermedi. İnsan hakları demokrasi gibi kavramların ekonomik kalkınmanın önünde bir engel olduğunun düşünüldüğü bir dönemden geçiyoruz. Bu benim tespitim” ifadelerini kullandı.
EKONOMİK DURGUNLUK YAŞIYORUZ
Prof. Dr. Yeldan, “2006 yılından sonra ekonomik açıdan durgunluk yaşayan bir ülkeyiz. Resmi veri budur. 2006 yılından bu yana inşaat sektörüne yaptığımız yatırım neredeyse 500 milyar dolar. Yani Türkiye konut inşaatına yarım milyar dolar yatırmış bir ülke. 2010 yılında Türkiye Çin ile birlikte en hızlı büyüyen ülkeydi. Fakat bu büyüme saman alevi gibiydi. Türkiye ne zamanki dış borç kullanıyor milli gelir artıyor. Diğer türlü milli gelirde bir kriz kaçınılmaz olacaktır. AKP Anadolu partisi değil ulusal sermayenin bir kolu olarak bu sistemin en temel uygulayıcısıdır” dedi.
ÇARE SİYASETİ YENİLEŞTİRMEK
CHP Parti Meclisi Üyesi ve İzmir Milletvekili Doç. Dr. Selin Sayek Böke, çarenin siyaseti yenileştirmekten geçtiğini belirten söylemlere katıldığını belirterek, “Her şeyden önce çare mevcut. Türkiye’nin var olan potansiyelini bilen bizler eğer bu mücadeleye devam ediyorsak umudun var olduğunu bildiğimiz için devam ediyoruz. Ama o değişimi siyasi partilerden beklemek yanlıştır. Bu değişim ancak toplum tarafından yapılabilir. Neyle mücadele etmemiz gerektiğini gerçeklikle tespit etmezsek umut gerçeğe dönüşemez. Mücadele edeceğimiz şey gerçekten zor ve karanlık. Dokunduğum her insan ekonomik olarak dertli. Ortada çözülmesi gereken bir sorun var ve sorunu çözmeyesi gereken siyasiler bilerek bu sorunu çözmüyorsa o zaman bu sorunu çözecek siyasetçileri o koltuğa oturma gücümüz olmalı” dedi.
ALGI YARATILMAYA ÇALIŞILIYOR
Bugün yaşadığımızdan farklı bir algı yaratılmaya çalışıldığını söyleyen Böke, “Bugün yaşıyor olduğumuz ekonomik sorunlar post gerçeklik dönemiyle çok örtüşüyor. Bir gerçek var bir yandan da bir algı yaratılmaya çalışılıyor ve bunlar asla birbirine benzemiyor. Milyonlarca asgari ücrete ve çok yakın rakamlara mahkum edilen emekçi var. Bugün ülkeye giren yabacı yatırım 10 milyar dolar civarında ama 2006 – 2008 yılları arasında bu 20 milyar dolar civarındaydı. Ama merkez bankası başkanı çıkıp istikrarlı olduğumuzu söylüyor. Türk lirasının kuruş kuruş dakikalar içerisinde eridiği bir dönemden geçiyoruz” dedi.
SINIFSAL SİYASET YAPILIYOR
“Bir siyasi tercihin sonucunda ortaya çıkan ekonomik sıkıntılarla karşı karşıyayız” diyen Doç. Dr. Böke, “Biz tarifiyle karşımıza çıkan insanlar bugün çok somut bir şekilde sınıfsal siyaset yapıyor. Çok açık bir sınıf siyaseti yürütülüyor. O zaman bunun karşısına aynı sınıf bilinciyle bir siyasete ve ekonomik programa ihtiyacımız var. Biz eskiden edinmiş birikimle bu siyasi durumu tarif edebiliriz. Bugünün kaybedenleri bugün yapılan sınıfsal siyasetin dışında kalan o yüzde 99’luk kısımdır” ifadelerini kullandı.
YENİ BİR HALKÇI EKONOMİK DÜZENE İHTİYAÇ VAR
Böke konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi: “Birincisi ciddi eşitsizlikler yaşanıyor. Adaleti ekonomik eşitsizlikten dert yanan vatandaşın çağrısı olarak da algılamalıyız. Çünkü kazananlar rantçı sermaye ve yandaşlar. Bunu anlatabilirsek eğer adalet duygusuna aç olan insanların bu değişime ortak olacağı aşikar. Bugün içerinde yaşadığımız adaletsiz durumun bu yapısal durum değişmezde değişmeyeceğini herkese anlatmamız gerekiyor. Yeni bir halkçı ekonomik düzene ihtiyacımız var.”
BORÇLA ESARETE TESLİM OLDUK
Ayrıştıran siyasette uzaklaştığını net olan bir siyaset ortaya konulması gerektiğini savunan Böke konuşmasını şöyle devam etti: “Ekonominin düzelmesi için önce vatandaşın borçtan kurtulmasını gerektiğini belirten Selin Sayek Böle konuşmasını şöyle sonlandırdı: “Toplumsal barış dediğimiz şey çocuklarımızın farklı görüşler içinde yetişmekten geçtiğini unutmamalıyız. Demokratik değerlere olan saldırı çok farklı bir yerde. Bugün insanlar elde ettikleri gelirle yaşayabilecek düzende değil de borçla esarete teslim oldularsa sınırlandırılmış bir dünyaya sıkıştırılmış oluyorlar. Ekonominin düzelmesi için vatandaş borçtan kurtulmalı. Yoksa kurumsal erozyondan kurtulamayız. Bugün vatandaşı borç sarmalından kurtaracak üretim reformundan geçilmesi gerekiyor.”
Destek Patent ve Proofstack Blockchain iş birliği; fikri ve sınai mülkiyet haklarında fark yaratacak
35 yıldır Türkiye’de fikri ve sınai mülkiyet hakları alanında sektör liderliğini koruyan Destek Patent ile Türkiye’nin blockchain teknolojisinde uluslararası ödüllü ilk şirketi Proofstack (eski adıyla Copyrobo) arasında iş birliği protokolü imzalandı.
Yapılan iş birliği sayesinde artık; proje ve eserlerin korunması için gereken yasal deliller, Türkiye ve dünyadaki mevzuatlarla uyumlu olarak elde edilebilecek.
Destek Patent’in fikri sınai haklar alanındaki tecrübesi, Proofstack’in blockchain protokolleri ve nitelikli sertifika sağlayıcıları ile, dünyada ilk defa hem Türkiye, hem dünya mahkemelerinde geçerli çoklu yasal deliller elde edilebilecek, hem de fikri ve sınai haklarda gerekli başvurularla ilgili hizmetler alınabilecek.
Türk ve dünya mahkemelerinde geçerli
Patente konu çalışmalar / belgeler için, daha başvuru hazırlık sürecinde iken bile, diğer ülkelerin mahkemelerinde geçerli yasal delillere sahip olunabilecek.
Türkiye’de 5070 sayılı kanuna uygun zaman damgası delili ve Avrupa Birliği’nde 910/2014 sayılı eIDAS yasasına uygun ve 28 AB ülkesinde geçerli yasal delil elde edilebilecek veya Blockchain üzerine inşa edilen protokolleri (Bitcoin, Ethereum ve Litecoin) tanıyan ülkeler nezdinde yasal delillere sahip olunabilecek.
Blockchainin sağladığı en büyük farklılık; delillerin yıllar sonra 10 ülke yerine 50 ülke mahkemesi tarafından tanınabilecek olması, doğrulanabilme noktasında çok hızlı sonuçlar alınabilmesi veya tüm dünyada geçerli Blockchain temelli ortak kimlik sistemlerinin gelişimi ile beraber; sözleşmeler, onaylamalar, notlandırmalar, transferler, müşterini tanı (KYK) vb. birçok noktalar da elde edilebilecek olmasıdır.
Yasaların ve yönetmeliklerin ülkeden ülkeye, zamandan zamana değişebildiğini belirten Proofstack kurucularından Kadir Kurtuluş; “Haklarınızı koruyabilmeniz, daha en başından doğru ve etkili yasal delillere sahip olabilmeniz ile mümkündür.
Destek Patent ve Proofstack iş birliğindeki hedefimiz; fikri ve sınai haklar alanında üretilen tüm çalışmaların; herhangi bir hak ihlaline uğramadan önce, hızlı ve düşük maliyetlerle tespit edilmesi, bu delillerin bugün ve gelecekteki hukuki olaylarda kullanılabilir olmasıdır.
İş birliği kapsamında sağlanan ürünler ile kurumsal yöneticilerin ya da proje sahiplerinin Türkiye ve AB yasalarına uygun deliller elde edebileceğinin de altını çizen Kurtuluş, alt kullanıcılarca üretilen her delilin sahipliği noktasında güvenlik imzaları oluşturularak tercihe göre yedeklemesinin yapılabileceğini, mobil uygulamalarda geçerli koordinat mecburiyeti ile (isteğe bağlı) delillerin lokasyon ve zaman bileşiminde ortaya çıkmasının da sağlanabileceğini belirtti.
Bilişimde nitelikli mezunlar hedefleniyor
Okul – Sanayi işbirliği projesi kapsamında, yazılım sektörünün önemli temsilcilerinden AcerPro’nun danışmanlığı ve İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğünün de desteğiyle, Mehmet Rıfat Evyap Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi AcerPro Insurtech Akademisi’nin açılışı gerçekleştirildi.
Mehmet Rıfat Evyap Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi AcerPro Insurtech Akademisi’nin açılışında İstanbul İl Milli Eğitim Müdür yardımcısı Serkan Gür, ” Okul sanayi işbirliği içinde çok fazla etkinliğimiz oldu. Bunlardan en önemlilerinden bir tanesi de bugün burada oldu. İstanbul il müdürlüğü olarak; “Güçlü meslek eğitimi güçlü Türkiye” vizyonuyla okul sanayi işbirliğinin arttırılması yönünde adımlar atıyoruz ve Okul sanayi işbirliği içerisinde çalışmalarımızı yürütüyoruz. İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü olarak Okul-Sanayi işbirliğinin arttırılması yönünde adımlar atıyoruz ve oluşan İstanbul modelini tüm Türkiye’ye yaymak istiyoruz. Özel sektörün mesleki eğitime transferi üzerinde çalışıyoruz. Bu çalışmanın alanda istihdam hareketliliğine önemli katkıları olacaktır. Şirket yetkililerin sorumluluğunda sürecin devam ettirilmesi, yatırımın arttırılması gerekir.” dedi.
AcerPro Insurtech Akademisi ile Bilişim Teknolojileri alanında eğitim alan öğrencilerin mesleki gelişimlerini tümüyle ele alarak nitelikli mezunlar yetiştirmeyi hedeflediklerini belirten Mehmet Rıfat Evyap MTAL Bilişim Teknolojileri Alan Şefi İsmail Hamulu, “AcerPro Insurtech Akademisi, eğitim-öğretim faaliyetlerinin Milli Eğitim Bakanlığı yönetmelik ve mevzuatlarına bağlı kalarak düzenlenmesi esasına dayanıyor. Bu kapsamda Mehmet Rıfat Evyap Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde 10,11 ve 12.sınıfta Bilişim Teknolojileri mesleğine yönelik eğitim alan öğrencilerin mesleki gelişimlerine katkı sağlayarak iş hayatlarında deneyim kazanmaları sağlanacak” dedi.
Kanatlı sektöründe üretim artışı sürüyor…
Meslek lisesi öğrencilerinin sektörün beklentileri ve gereksinimleri doğrultusunda bir eğitim alması, mezun olan öğrencilerin desteklenmesi ve start-up faaliyetlerinde bulunmaları sonuç olarak da ülke ekonomisine doğrudan katkı sağlamaları bu projeyi sıradan bir iş birliğinin ötesine taşımaktadır. Kısacası verilen eğitimle; öğrenci çalışma hayatı ile buluşurken, sektör içinde rahatlıkla yer alabilecek birikime ve vizyona sahip olacaktır.
“Öğrenciler profesyonelleşecek”
Öğrencilerin aldıkları eğitimlerin uluslararası geçerliliği olan Microsoft sertifikalarıyla belgelendirileceğini belirten Acerpro Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Acer, “AcerPro Insurtech Akademisi ile öğrenciler, iş hayatına atılmadan daha öğrenciyken, hayatlarında profesyonel yazılım projelerinde görev alarak deneyim kazanacak ve profesyonel yazılım projelerinde görev alacaklar. Bu şekilde öğrenciler deneyim kazanmanın yanı sıra bu projelerden gelir de elde edecek” dedi.
Staj işletmeleri Acerpro ile belirlenecek
Son sınıfa gelen öğrencilerin staj işletmelerinin Acerpro iş birliği ile belirleneceğini de aktaran Acer, “Kariyer planlamalarının yanında, başarılı öğrencilerin üniversite eğitimleri desteklenecek bunun yanı sıra, Mehmet Rıfat Evyap MTAL Bilişim Teknolojileri Alanı öğretmenleri için de hizmet içi eğitimler de planlanarak uygulama alanlarında destek verilecek” diye konuştu.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, kanatlı sektöründe üretimdeki artış sürürken, ihracatta azalma yaşandığını bildirerek, “Şubat ayında üretim, geçen yılın aynı ayına göre, tavuk etinde yüzde 7,8, hindi etinde yüzde 91,9, tavuk yumurtasında yüzde 3,7 arttı” dedi.
Bayraktar, yaptığı açıklamada, aylık üretimin Şubat ayında tavuk etinde 154 bin 523 tondan 166 bin 590 tona, hindi etinde 2 bin 422 tondan 4 bin 647 tona, tavuk yumurtasında 1 milyar 517 milyon 686 binden 1 milyar 573 milyon 903 bin adede çıktığını belirtti.
Şemsi Bayraktar, Şubat ayı itibarıyla yıllık üretim, tavuk yumurtasında 19,4 milyar adedi, tavuk etinde 2,16 milyon tona, hindi etinde 57 bin tonu aştığını vurguladı.
Bayraktar, şunları kaydetti:
“2018 yılı Ocak ayına iyi başlayan yumurta ihracatı, Şubat’ta yüzde 24 düşerken, aynı şekilde kanatlı eti ihracatı da yüzde 5,6 azaldı. Yılın ilk ayında ihracat, kanatlı eti ve ürünlerinde yüzde 30,2, yumurta ve yumurta ürünlerinde yüzde 17,7 artmıştı.
2017 yılı Şubat ayında 41 milyon 820 bin 131 dolar olan tavuk yumurtası ve ürünleri ihracatı, bu yılın Şubat ayında 31 milyon 774 bin 694 dolara gerildi. Kanatlı eti ve ürünlerinde ise aynı aylar itibarıyla ihracat 36 milyon 238 bin 835 dolardan 34 milyon 216 bin 771 dolara indi. Yılın ilk iki ayı itibarıyla kanatlı eti ve ürünleri ihracatı yüzde 11 artarak 75 milyon 151 bin 218 dolara çıkarken, tavuk yumurtası ve ürünleri ihracatı ise yüzde 6 azalarak 69 milyon 266 bin 346 dolara geriledi.”
-“Üretici makul bir gelir elde edemiyor”-
Üretici fiyatları ve maliyetlerin üreticiyi zorladığını, makul bir gelir elde etmesine imkan tanımadığını ifade eden Bayraktar, şunları kaydetti:
“Yüksek kapasiteli, teknolojide en üst düzeye çıkmış olan kanatlı sektöründe üreticilerimiz para kazanamıyor. Kümeslerde ısıtmada kullanılan kömür fiyatları 1-1,5 ayda önemli oranda zamlandı. İthal kömürler 600 lira iken şu an 800-850 liraya alınabiliyor, Türkiye Kömür İşletmeleri’nin sattığı tahsisli kömür fiyatlarının tonu da 400-450 liradan 550-600 liraya çıktı. Keza en önemli üretici maliyetlerinden biri olan elektrik fiyatlarına zam geldi. Üreticiler, 2017 yılı Nisan ayında vergiler dahil elektriğin kilovatına 40,51 kuruş ödüyordu. Nisan ayında bu rakam yüzde 11,65 artışla 45,23 kuruşa çıktı.”
Girdilere gelen zamlara karşılık üreticinin elde ettiği gelirin de sürdürülebilir olmadığını belirten Bayraktar; “1,5 milyon lira yatırım yaparak 25 bin baş kapasiteli broiler (et tavuğu) kümesi kuran bir üretici, bütün masrafları düştükten sonra ayda sadece 3 bin lira kazanabiliyor. Ekstra çıkan, tamirat ve diğer masrafları hesaba kattığımızda bu kazanç daha da aşağılara iniyor. Üreticilerimize bu hususlar dikkate alınarak üretimi sürdürebileceği bir kazanç sağlanması elzemdir” dedi.
SON 1 YILDA 416 BİN 587 KİŞİ İSTANBUL’A GÖÇ ETTİ
2017 yılında Türkiye genelinden 416 bin 587 kişi İstanbul’a göç ederken, en çok göç 17 bin 740 kişiyle Ankara’dan gerçekleşti.
Medya takip ve raporlama ajansı PRNet, 81 ilden İstanbul’a yapılan göç istatistiklerini inceledi. PRNet’in Türkiye İstatistik Kurumu’ndan (TÜİK) ve medya yansımalarından derlediği bilgilere göre, 2017 yılında Türkiye genelinden toplam 416 bin 587 kişi İstanbul’a göç etti. İstanbul’a en çok göç eden il ise 17 bin 740 kişiyle Ankara oldu. Ankara’yı 17 bin 452 kişiyle Ordu, 16 bin 291 kişiyle de Tokat takip etti.
Ajans Press ve PRNet’in konuyla ilgili gerçekleştirdiği medya incelemesinde, İstanbul’a göç başlığı altında geçtiğimiz yıl 8 bin 206 haber çıkışı tespit edildi. Medyaya yansıyan başlıklarda, iş imkânı başta olmak üzere daha iyi bir yaşam ümidi, İstanbul’a göçün başlıca nedenleri arasında yer aldı. İstanbul 416 bin 587 kişiyle göç almasına rağmen geçtiğimiz yıl 422 bin 559 kişinin İstanbul’u terk ettiği belirlendi.
EN AZ GÖÇ KARAMAN’DAN
Geçen yıl İstanbul’a göç eden kişi sayısı 15 binden fazla olan iller;15 bin 975 kişiyle Giresun, 15 bin 496 kişiyle de Kocaeli olarak görüldü. Türkiye’nin her yerinden göç alan İstanbul’a, en fazla göç eden diğer iller de 13 bin 816 kişiyle İzmir, 12 bin 505 kişiyle Van, 11 bin 082 kişiyle Bursa, 10 bin 896 kişiyle Tekirdağ şeklinde belirlendi. Buna karşın, İstanbul’a en az göç veren il 593 kişiyle Karaman oldu. Karaman’ı 605 kişiyle Kilis, 638 kişiyle Burdur, 690 kişiyle Kırşehir izledi.
UHKİB’de yeni Başkan Nüvit Gündemir oldu
Uludağ Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği’nin (UHKİB) seçimli Olağan Genel Kurulu 12 Nisan’da gerçekleştirildi. Tek liste ile gidilen seçimde UHKİB’in yeni Yönetim Kurulu Başkanı Nüvit Gündemir oldu.
Genel Kurul’da sandık başına giden 32 üyenin oylarının tamamını alan Nüvit Gündemir, 2018-2022 döneminde UHKİB Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini yürütecek. Safran Tekstil Pazarlama Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı olan Nüvit Gündemir, bir önceki Yönetim Kurulu’nda Muhasip Üye görevini yürütüyordu.
Bursa, sektörün gelişiminde önemli rol oynuyor
Genel kurulda konuşma yapan ve yeni yönetime başarılar dileyen UHKİB’in bir önceki dönem Yönetim Kurulu Başkanlı olan Yeşim Satış Mağazaları ve Tekstil Fabrikaları A.Ş. CEO’su Şenol Şankaya, Bursa’da kurulu tekstil firmalarının sektörün gelişiminde önemli rol üstlendiğini söyledi. Şankaya, “UİB olarak hazır giyimde her yıl Bursa’nın, her üç ayda bir Türkiye ihracatının üzerinde performans göstermesi kıvanç verici bir olay. Geçen yıl Türkiye’de hazır giyim ve konfeksiyonda binde 5 artış varken, biz Bursa olarak yüzde 10’a yakın bir büyüme gösterdik. Bu çok güzel bir gelişme. Bursa hazır giyim ve konfeksiyon sektöründeki bu gelişme, şehrimiz ve bölgemiz açısından çok güzel sinyal veriyor. Hazır giyim ve konfeksiyonu bu ölçüde büyüten etken; Bursa’da kurulu tekstil firmaları oldu. Burada bulunan arkadaşlarımız da entegre bir şekilde tekstil ve konfeksiyona girerek büyük katkı sağladı. Aynı zamanda konfeksiyonda çok yetenekli ve becerikli olan arkadaşlarımız da son yıllarda gösterdikleri üstün performansla UHKİB’in rakamlarına çok büyük değer kattı” dedi.
Hazır giyim ve konfeksiyon Sanayi 4.0’a adapte olacak
Kendi yönetiminin başlattığı, yeni yönetimin de devam ettireceği projelere de değinen Şankaya, “Bizlerin çalışmalarımızdan, yaptığımız görevlerden ötürü ibra ettiğiniz için teşekkür ederim. Hepinizi kutluyorum. İnşallah bu yıl ve 2019’da da devamını diliyoruz.” diye konuştu.
UHKİB Yönetim Kurulu Başkanı Nüvit Gündemir ise seçimlerin ardından yaptığı değerlendirmede “Uludağ Hazır Giyim İhracatçıları Birliğinin kurum kültürü güçlenerek yoluna devam ediyor. Seçimlere üyelerimizin ilgisi, bizleri memnun etti. Sonucun gerek UHKİB gerekse hazır giyim sektörümüz ve ülkemize hayırlı olmasını dilerim. Gösterilen teveccüh nedeniyle tüm sanayicilerimize teşekkür ederim. Yeni yönetim olarak ilk hedefimiz, önceki yönetim kurulu olarak başlattığımız Sanayi 4.0 projesini hayata geçirmek ve Bursa’da hazır giyim ve konfeksiyon sektörünü de 4.0’a adapte etmek olacak” dedi.
Türkiye’nin Genel Sekreterlik bazında en fazla ihracat yapan ikinci birliği olan Uludağ İhracatçı Birlikleri (UİB) bünyesindeki UHKİB’in Nüvit Gündemir Başkanlığı’ndaki yeni Yönetim ve Denetim Kurulu şu firmalardan oluştu.
YÖNETİM KURULU ASİL
AKBAŞLAR TEKS.ENERJI SAN.VE TIC.AŞ
EMIRALI TEKSTIL KONFEKSIYON SAN. VE TIC. A.S.
KÜÇÜKÇALIK TEKS.SAN.VE TİC.A.Ş
MASS KONFEKSİYON TEKSTİL SAN. VE TİC. A.Ş.
MİYA KONFEKSİYON DOKUMA TEKSTİL SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
NUREL TEKSTİL APRE VE BOYA SANAYİ TİC.A.Ş
TİMHAN KLIMA SOGUTMA TEKSTİL KİMYA SANAYİ VE TİCARET LTD.ŞTİ.
YEŞİM SATIŞ MAĞAZALARI VE TEKSTİL FAB. A.Ş.
YEŞİM TEKSTİL SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
3F TASARIM TEKSTİL KONFEKSİYON A.Ş.
YÖNETİM KURULU YEDEK
OZ TEKSTIL SAN.VE TIC.LTD.STI.
ÖZDİLEK EV TEKS. SAN. TİC. A.Ş.
GES TEKSTIL DIŞ TIC.VE SAN.AŞ.
RIMATEKS TEKSTIL SAN.VE TIC. A.Ş.
EDT HAZIR GİYİM PAZARLAMA VE İTHALAT İHRACAT LTD.ŞTİ.
ILAY TEKSTIL SAN. VE TIC.A.Ş.
İLAY DIŞ TİC.A.Ş.
MORAL TEKSTIL SAN.VE TIC.A.S.
SAVCAN TEKS.PAZ.TİC.VE SAN.LTD ŞTİ
ÖZDİLEK İTH. İHR. PAZ. LTD. ŞTİ.
DENETİM KURULU ASİL
ANILTEKS TEKS.SAN.VE TİC.LTD. ŞTİ
EV-KON TEKSTIL SANAYI VE TIC. A.Ş.
GÖKYILDIZ TEKSTİL VE KONFEKSİYON SANAYİ VE TİCARET LTD.ŞTİ.
DENETİM KURULU YEDEK
ANILSAN HAVLU SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
KIRAYTEKS TEKSTİL SANAYİ VE TİCARET LTD.ŞTİ.
TÜRKAY TEKSTIL SAN.VE TICARET A.S.
TİM DELEGESİ ASİL
YEŞİM SATIŞ MAĞAZALARI VE TEKSTİL FAB. A.Ş.
KÜÇÜKÇALIK TEKS.SAN.VE TİC.A.Ş
TİM DELEGESİ YEDEK
YEŞİM TEKSTİL SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
MİYA KONFEKSİYON DOKUMA TEKSTİL SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği’nde Bedri Girit dönemi
Egeli ihracatçılarda 4 yıl aranın ardından seçim heyecanı yaşanıyor. Ege İhracatçı Birlikleri’nde genel kurul maratonu, Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği ile start aldı.
Ege İhracatçı Birlikleri’nde gerçekleştirilen Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Genel Kurulu’nda tek liste ile gidilen seçimde Yönetim Kurulu Başkanlığı’na 39 oyla Ekiz Tavukçuluk A.Ş. firması temsilcisi Bedri Girit seçildi.
2006 yılından beri Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini yürüten Sinan Kızıltan, Bedri Girit’e Yönetim Kurulu Başkanlığını teslim ederken, 2018-2022 dönemi için seçilen yeni Yönetim Kurulu’nda da yer aldı.
Derya Pala ilk kadın başkan yardımcısı olacak
Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu’nda bir önceki dönem yönetim kurulunda görev yapan Bedri Girit, Sinan Kızıltan, Derya Pala, Melih İşliel, M. Taner Ciğer, Ufuk Atakan Demir, İsmail Aksoy, Selçuk Atalay ve Nedim Kalpaklıoğlu yerini korurken, Osman İşlek ve Mustafa Cem Sağır Yönetim Kuruluna giren yeni isimler oldu.
Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Bedri Girit, yeni yönetim kurulunun yapacağı ilk toplantı sonrasında Sinan Kızıltan ve Derya Pala’nın Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı görevine getirileceği bilgisini paylaştı. Derya Pala bu göreve seçildiği takdirde birliğin ilk kadın Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olacak.
Denetim Kurulu ise; Yasemin İşsever, Haluk Taktak ve Sami Hayim’den oluştu.
Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini Bedri Girit’e devreden Sinan Kızıltan genel kurul konuşmasında başkanlığı döneminde gerçekleştirilen faaliyetler ve birliğin ihracat seyri ile ilgili bilgi verdi.
Kızıltan; “İhracatta 1 milyar doları bu yıl aşacağız”
Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği’nin 2010 yılında 370 milyon dolar olan ihracat rakamının 2017 yılı sonunda yüzde 150’lik artışla 935 milyon dolara yükseldiği bilgisini veren Kızıltan, “2018 yılı içerisinde 1 milyar doları aşacağız. Bu artışta; Hong Kong, Çin, Amerika, Belçika, Meksika, İspanya, Dubai, Rusya, Almanya, Irak, İsrail başta olmak üzere dünyanın önemli pazarlarındaki fuarlara katılarak Türk su ürünleri ve hayvansal mamullerinin tanıtımını yapmamız önemli etken oldu” diye konuştu.
Fas’ta yapılan ICCAT toplantısında Türk balıkçılarının 2018 yılı için Akdeniz’de Orkinos avlanma kotasının yüzde 40 artırılarak 1010 tondan, 1. 414 tona çıkarılmasını sağladıklarını dile getiren Kızıltan konuşmasını şöyle sürdürdü; “Katma değerli ürün ihracatı için hava kargoyu tercih eden Türk su ürünleri sektörü için,Turkish Cargo ile ulaştıkları destinasyon sayısının artması için bir çok görüşme yaptık ve mutlu sona ulaşmak üzereyiz. Turkish Cargo, haftalık 60 ton’luk yükleme garantisi istedi. Sektör olarak bu garantiyi verdik. İzmir-New York arası direkt kargo uçağı seferleri başladığı takdirde ABD’ye su ürünleri ihracatımız kısa vadede yıllık 100 milyon dolara ulaşacağına inanıyoruz.”
Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanlığına seçilen Bedri Girit ise; sektörün 2023 hedeflerine ulaşması için bir önceki yönetim kurulunun başlattığı projeleri devam ettireceklerini, kurumsal hafızaya önem verdiğini kaydetti.
EGE SU ÜRÜNLERİ VE HAYVANSAL MAMULLER İHRACATÇILARI BİRLİĞİ YÖNETİM KURULU
YÖNETİM KURULU BAŞKANI
EKİZ TAVUKÇULUK TARIM ÜR. YEM SAN.VE TİC.A.Ş. – BEDRİ GİRİT
YÖNETİM KURULU LİSTESİ
KLC GIDA ÜRÜNLERİ İTH.İHR.VE TİC.A.Ş. – SİNAN KIZILTAN
DERYA TAVUKÇULUK İŞLETMESİ SAN VE TİC.A.Ş. – DERYA PALA
YAŞAR DIŞ TİC.A.Ş – MELİH İŞLİEL
KOPUZMAR SU ÜRÜNLERİ SAN.VE DIŞ TİC.A.Ş. – İSMAİL AKSOY
AGROMEY DIŞ TİCARET A.Ş – M. TANER CİĞER
MORE SU ÜRÜNLERİ TİC.A.Ş. – UFUK ATAKAN DEMİR
İŞLEK GIDA SAN.TİC.VE PAZ.LTD. ŞTİ. – OSMAN İŞLEK
S.M.S. GIDA SANAYİ İTHALAT İHRACAT VETİC .A.Ş. – SELÇUK ATALAY
MNS YUMURTA HAYVANCILIK VE TARIM ÜR.SAN.VE TİC.LTD.ŞTİ. – M. CEM SAĞIR
EGE NKM GIDA SAN. VE TİC.A.Ş. – NEDİM KALPAKLIOĞLU
EGE SU ÜRÜNLERİ VE HAYVANSAL MAMULLER İHRACATÇILARI BİRLİĞİ DENETİM KURULU
ABALIOĞLU YEM SOYA VE TEKS. SAN. A.Ş. – YASEMİN İŞSEVER
BOLVADİN TAVUKCULUK GIDA SAN. TİC. LTD. ŞTİ. – HALUK TAKTAK
EGE-TAV EGE TARIM HAYVANCILIK YATIRIM TİC.VE SAN .A.Ş. – SAMİ HAYİM
825 milyon dolarlık teşekkür
Genel kurul sonrasında düzenlenen “Ödül Töreni”nde ise; Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği’nin 2017 yılında gerçekleştirdiği 935 milyon dolarlık ihracata 825 milyon dolarlık katkı sağlayan 30 firmaya plaket verildi.
Ödül alan firma listesi
KLC GIDA ÜRÜNLERİ İTH.İHR.VE TİC.A.Ş.,
GÜMÜŞDOĞA SU ÜRÜN.ÜRETİM İHR VE İTH.AŞ
YAŞAR DIŞ TİC.A.Ş,
AGROMEY DIŞ TİCARET ANONİM ŞİRKETİ,
SÜRSAN SU ÜRÜNLERİ SAN.VE TİC. A.Ş.
ABALIOĞLU YEM SOYA VE TEKS.SAN .A.Ş.
KESKİNOĞLU İÇ VE DIŞ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ
NOORDZEE SU ÜRÜN.İHR.SAN.VE TİC.A.Ş.
KOPUZMAR SU ÜRÜNLERİ SAN.VE DIŞ TİC.A.Ş.
AFYON YUMURTA İTH.İHR.VE TİC. A.Ş.
MORE SU ÜRÜNLERİ TİC.A.Ş.
ILKNAK SU UR.SAN.VE TIC.A.S.
SEÇKİN TURİZM BALIKÇILIK SAN. VE TİC.LTD.ŞTİ.
GEDİK TAVUKÇULUK VE TAR.ÜR.TİC SAN.A.Ş.
RDM İÇ VE DIŞ TİCARET MÜMESSİLLİK LİMİTED ŞİRKETİ
TUMAY BALIKÇILIK GIDA DIŞ TİCARET SANAYİ ANONİM ŞİRKETİ
PENTA SU ÜRÜNLERİ ÜRETİM SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ
S.S.BAŞMAKÇI 2 NOLU TAVUKÇULUK TARIMSAL KALKINMA KOOPERATİFİ
S.M.S. GIDA SANAYİ İTHALAT İHRACAT VETİC .A.Ş.
TUMAY SEA FOOD EXPORT İMPORT DIŞ TİCARET SANAYİ VE TİCARETA.Ş.
İŞLEK GIDA SAN.TİC.VE PAZ.LTD. ŞTİ.
SİLO TARIM SU ÜRÜNLERİ SAN. VE TİC.LTD.ŞTİ.
GÜRES TAVUKÇULUK ÜRETİM PAZ. VE TİC.A.Ş.
EGE-TAV EGE TARIM HAYVANCILIK YATIRIM TİC.VE SAN.A.Ş.
YÖRSAN GIDA MAMULLERİ SAN. VE TİC. A. Ş.
KAPLAN DENİZ ÜRÜNLERİ ÜRETİM İTHALAT İHARACAT SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ
HİSAR YUMURTA VE NAKLİYAT İTHALAT İHRACAT SANAYİ TİCARET ANONİM ŞİRKETİ
ÖZLEM TARIM ÜRÜNLERİ A.Ş.
ÖZPEKLER İTH.İHR. SU ÜRÜN.SAN VE TİC.LTD.ŞTİ.
ÜSTÜNBEY ET VE ET ÜRÜNLERİ GIDA HAYVANCILIK İTHALAT İHRACAT SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ