“ŞÜYUU HAKİKATİNDEN BETERDİR”
Süleyman KOCABAŞ
Tarihçi Yazar
kocabassuleyman@gmail.com
Şu yazılanlara bir bakınız hele: “Divan-ı Hümayun yazarlarından Hafız Ahmet Çelebi, 1499 yılında yazdığı bir şiirinde ‘Baban da olsa Türkü öldür’ nakaratını kullanmakta, üstelik bu sözün Hz. Muhammed’e ait olduğunu iddia etmektedir: “Sakın Türk’ü insan sanma / Bir an bile olsa Türk’le birlikte olma / Türk’ün elinde şeker olsa zehirdir o şeker zehir olur / Türk’ün başını keserken sakın gam yeme / Baban da olsa Türk’ü öldür…” ( Ümit Zileli, Osmanoğulları ve Türkler, Korkusuz Gazetesi, 6 Mayıs 2021)
Yazarımız Zileli, “Türkçülük” yapayım derken, hem Türk’e hem de onun “asli kimlik unsurları” dan olan İslam’a kötülük ettiğinin hiç farkında değildir herhalde!… Veya şuur altında olanı böyle ifade etmek istiyor sanki. Burada “iddia ediliyor” yazması da kendisine iyi BİR puan kazandırmaz. Bütün yaptıkları, “kaş yapayım derken göz çıkartmak” ata sözümüze daha uygundur. Ve bir uygunluk da eskilerin sık sık dili getirdikleri üzere, “Şüyuu hakikatinden daha beterdir” veya yeni dilimizle “yalanı, söylentisi gerçeğinden daha kötüdür” demektir.
Kendisi gibi cahil midir değil midir diyebileceğimiz bir yapılandırmaya da başvurulacak olunursa, Ahmet Çelebi’nin kendisinin neyin nesi olduğu tam kestirilemeyen, altı deşelenirse altından “Çapanoğlu” çıkacak birisinin, üstelik de “Kur’an’da “Alemlere rahmet olarak gönderdiğimiz” denilen Peygamberimizim, bir ırkın, hem de tarih boyunca “İslam’ın kılıcı, muhafızı olmuş” Türk milletini suçlamaya yönelik sözde görüşleri, hiç bir gerçeği adı üzerinde yansıtmamaktadır.
Üstelik de Peygamberimizin Veda Hutbesi’ nde “Acemin Araba, Arabın Aceme, Siyahın Beyaza, Beyazın Siyaha üstünlüğü yoktur, üstünlük, İslamiyet’in güzelliklerini yaşamada yarış edenler ve kazananlarındır” dediği halde, bütün ırkların iyiliği ve onları dine kazandırmak için gönderilmiş Onu, “Türklerin düşmanı” olarak göstermek, ne akla, ne mantığa, ne ilme ne dine ve ne de tarihi gerçeklere sığar.
Ayrıca Peygamberimiz Hz. Muhammed, Türk’leri iyi vasıfları ve gelecekte İslam dünyasının liderleri olacakları yönünde övmüş, Kur’an’ da da zaten ırkların, kavimlerin varlığı inkar edilmeyerek “ırkların bir realite olduğu” gerçeği ayetlerle dile getirilmiştir. Bunlar, Prof. Dr. Zekeriya Kitapçı, Prof. Dr. Zekeriya Beyaz ve Prof. Dr. Ahmet Taşagıl, Arap Seyyahı E-Cahiz ve İsmail Hami Danişment’in kitaplarında belgelere dayalı olarak açık açık yazılmıştır.
Yazarımız Zileli, bu kitapları okumamışa benziyor veya “at gözlüğü takmış” gibi, etrafına bakınmadan burnunun dikine gidiyor sanki. Okusa idi, 1499 yılının bir cahilinin “iddia” da olsa sözlerini yazmaz, yazsa bile adı geçen yazarlarımızın yazdıklarından cevaplar vererek onu çürütür, bununla hem Türk’ün hem İslam’ın ve hem de kendisinin saygınlığını kurtarırdı.
Bu yanlış ve hatalı tutumlarından ve üstelik de genç nesiller yazdıklarını okurlarsa, bu yalanlara inananlar çıkabileceğinden bu da tarihimize vurulan en büyük darbe olacak, gençliğin önce “deist” ve sonra “ateist” olmasına katkıda bulunacaktır. Şuur altında yatan bu ise, kendisini daha büyük boyutlarda protesto ediyor, Türk milleti ve İslam dünyasından özür dilemeye yönelik bir “düzeltme yazısı” yazmasını, şu mübarek Ramazan günleri kendisinden acilen istiyor ve bekliyorum.
