Azerbaycan’da Kıbrıs Konusu Masaya Yatırıldı: Türk Dünyasının Birliği ve Medyanın Rolü Konuşuldu

Bakü,Serdar Şengül

TMB TV ekranlarında yayınlanan ve yapımcılığını gazeteci Sebuhi Zaman’ın üstlendiği programda, Türk Dünyasının birliği, Kıbrıs Türklerinin geleceği ve küresel çağda medyanın sorumlulukları derinlemesine ele alındı. Programa Azerbaycan’ın tanınmış gazetecileri ve sanatçıları konuk oldu.
Küresel Çağda Medyanın Rolü ve Türk Dünyası Vizyonu
Programın ilk bölümünde söz alan emektar gazeteci ve siyaset yorumcusu Metanet Ağamirli, sosyal medyada bilgi kirliliğinin arttığı bir dönemde medyanın eğitici ve yönlendirici sorumluluğuna dikkat çekti. Ağamirli, medyanın yalnızca Azerbaycan’da değil, tüm Türk devletlerinde bilinçli bireyler yetiştirme konusunda önemli bir araç olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:
> “İnternet çağı çocukları bilgi denizinde kayboluyor. Onlara doğru ve güvenilir bilgi ulaştırmak artık bir vicdan borcudur.”
Ağamirli ayrıca, Türk Devletleri Teşkilatı’nın stratejik önemine değindi ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı’nın bu kurumu “bizim için en büyük teşkilat” olarak tanımlamasının, artık hedefin netleştiğinin göstergesi olduğunu belirtti.
> “Bu sadece bir temenni değil, stratejik bir vizyondur.”
Kıbrıs Türk halkının da bu büyük birlik içinde yer alması gerektiğini vurgulayan Ağamirli, entegrasyonun ertelenemez bir gereklilik olduğunu dile getirdi.

Ağıl Cemal: “Yunan Mezalimini Unutmamalıyız”

Türkistan Medya Grubu Genel Yayın Yönetmeni ve Azerbaycan Matbuat Şurası Üyesi Agil Cemal, programda tarihsel gerçekleri hatırlatarak Yunanistan’ın geçmişte Türklere karşı uyguladığı sistematik soykırıma dikkat çekti. Ermenilerin Azerbaycanlılara uyguladığı şiddetle benzerlik kuran Cemal, şu ifadeleri kullandı:

> “Bir ülke bir bölgeyi işgal edebilir ama insanları yok etmeye çalışmak, düşman gibi görmek – bu akıl dışıdır. Yunan mezalimi bunu yaptı.”

Kıbrıslı Rumlarin geçmişte küçük çocuklara kadar uzanan katliamlar gerçekleştirdiğini belirten Cemal, yaşananların insanlık dışı boyutlara ulaştığını ve halen hafızalarda canlı olduğunu söyledi. Ayrıca, 30 yıl önce gündeme gelen konfederatif çözüm önerisini Rum tarafinin reddettiğini hatırlatarak şunları ekledi:
“Belki zamanla diplomatik baskılarla düşünce tarzları değişmiştir. Belki birlikte yaşamanın ne olduğunu şimdi anlamaya başlamışlardır.”

Serdar Şengül: “Güney Kıbrıs’taki Temsilciliklerde Derin Devlet Aklı Var”

Kıbrıs Türk Medya Azerbaycan Temsilcisi Gazeteci Serdar Şengül, Özellikle Azərbaycan Cumhurbaşkani ve Ali Baş Kumandan Sayin İlham Aliyevin Karabağ zaferi sonrasi Kibris konusu da gerçekten buyuk bir telaş yaşandi. Karabağ zaferi sonrasi Güney Kıbrıs, Yunanıstan ve Ermənistan askeri isbirliği imzaladı bunlar net bir telaşın göstergesidir ifadelerini kullandı. Şengül ayrica Türk Devletleri Teşkilatı üyesi üç ülkenin Güney Kıbrıs’ta temsilcilik açma kararına da değinerek bu adımın yüzeyde olumsuz algılansa da aslında çok daha derin stratejik bir anlam taşıdığını vurguladı:
> “Bazı çevreler bu gelişmeden memnun olabilir ya da tedirginlik yaşayabilir. Ama ben bu adımın arkasında derin bir Türk devleti aklının olduğunu düşünüyorum.”
Şengül’e göre bu gelişme, Kıbrıs Türkleri için uzun vadede Türk Dünyası ile daha sağlam bağlar kurmanın bir parçasıdır:
> “Gerçek Türkçüler bilir ki bu tür hamlelerin ardında uzun vadeli ve akılcı planlar yatar. Zamanla bu gerçek ortaya çıkacaktır.”

Sanat Dünyasından Dəstək : Çilenay Hüseynova’dan Anlamlı şarkikar, Çanakkele türküsü ve Anavatan Turkiye sarkilari ile program eslik etti.

Programa katılan Azerbaycan’ın tanınmış ses sanatçısı Çilenay Hüseynova da kültürel birlik ve ortak değerlerin önemine dikkat çekerek, sanat yoluyla Türk Dünyası arasındaki duygusal ve tarihi bağların güçlendirilebileceğini ifade etti

Türk Dünyası Ortak Akıl ve Dayanışma Yolunda

TMB TV’de gerçekleştirilen bu önemli program, yalnızca Kıbrıs meselesi değil, aynı zamanda Türk Dünyası’nın geleceğine yönelik ortak vizyonu ve sorumluluk duygusunu da gözler önüne serdi. Konuklar, geçmişten ders çıkarılarak geleceğe daha sağlam adımlarla ilerlenmesi gerektiğinde hemfikir oldular