Ah şu Referandum.. (6)(Köşe yazısı 27.02.2017 Kayseri Star Haber Gazetesi)

DAVUT GÜLEÇ

GAZETECİ-HİSF KAYSERİ TEMSİLCİSİ

davutgulec@hotmail.com

*Bu ülkede Fetö ve PKK lılar hariç, Evet diyende, Hayır diyende, Vatanını sevendir, vatanı için bu oyu vermektedir. Hızlı kutuplaşmaya Hayır, ötekileştirmeye Hayır, Dostluğa Evet, sevgiye Evet, kardeşliğe Evet. (Tamer Taflı)

*Tolstoy’un insani değerler üzerine verdiği önemli tavsiyeler

“Acı duyabiliyorsan, canlısın. Başkalarının acısını duyabiliyorsan insansın.”

“Hayatta unutamayacağımız en büyük pişmanlık, pişman olurum diye yapmadıklarımızdır.”

“Herkes insanlığın kötüye gittiğini düşünüyor, ama hiç kimse kendisinin kötüye gittiğini düşünmüyor.”

“Şikayet ettiğiniz yaşam, belki de başkasının hayalidir.”

“Bozulduğu zaman insandan daha korkunç bir yaratık yoktur.”

“İnsanlar nasıl konuşulması gerektiğinin dersini alırlar, ama en büyük ilim; nasıl ve ne zaman susması gerektiğini bilmektir.”

“Kimseyi küçümseyecek kadar büyük değilsin. Çünkü gün gelir; Küçümsediğin her şey için önemsediğin bir bedel ödersin.”

“İnsanların çoğu onu yapıyor diye, yanlış, yanlış olmaktan çıkmaz.”

“İnsanlar daima yanıldılar ve yanılacaklar; hem de her şeyden çok, doğru olduğunu sandıkları şeyde.”

“Hepimiz kaybettiğimiz ya da ulaşamadığımız herşey için zamanı suçlarız…

Ama zaman konuşacak olsa, hepimiz utanırız.”

“Sevdiğin insanları kaybetmeye alıştığın zaman; Hayatı önemsememeye başlıyorsun.”

“Kendi mutluluğundan başka hedefi olmayan insan en kötü insandır.” (Deniz Şimşek)

*İki tane milletvekili, Osmanlı hanedanına maaş bağlansın diye kanun teklifi vermiş. (Seyit Burhanettin Akbaş)

*Yalancı kim? Şu andaki sistemde meclisin adı var. Çünkü kendisine hükümetten yani yürütmeden gelen tasarıları onaylama makamı gibi çalışıyor. Cumhurbaşkanlığı sisteminde ise tasarı olmayacak. Meclis üyeleri teklif verecek meclis kendi iradesi ile yani gerçek demokrasilerde olduğu gibi çalışacak. Meclis kalkıyor diyenlerin birinci yalanı bu. Tek adam rejimi geliyor diyenlerse ikinci yalandan bu. Şimdiki sistemde parti başkanı hem yürütmeyi hem yasamayı yönetiyor. Üstelik bu kişinin yargılanması vatana ihanet dışında mümkün değil. Yani şimdi tek adamı söz konusu. O zaman yaşama ve yürütme ayrıldığı için meclis kanun yaparak tek adamlığı önleyebileceği gibi yargıya da gönderebilecek. Demokrasi yok oluyor demek ise kuyruklu yalan. Demokrasi halk tarafından seçilen ve halk tarafından değerlendirilerek yine seçimle indirilebilecek cumhurbaşkanı ve halk tarafından seçilecek meclisle demokrasi daha da güçlü. Bir gemide bir kaptan olmalı. İki kaptan olmaz. Ancak 2. İnci kaptan birinci kaptanın emrinde olmalı. Yoksa gemi yalpa yapar. (Av. Mustafa İlhan)

*Yönetenlerin çocukları hep yönetecek yönetilenlerin çocukları da hep yönetilecek. Avrupa da yaşayan muhafazakar ve sağ eğilimli arkadaşların yaşadıkları ülkelerde sağ ya da sol partiler den hangisi iktidar olursa daha çok rahat ediyorlar kimler onlara “Türkler defolun ülkenize gidin” diyor, hangi partilerin iktidarında rahat nefes alabiliyorlar merak ediyorum yorum yazarlarsa memnun olurum bilgi sahibi olurum diye. (Erdal Sarıboğa)

+Sayın Cumhurbaşkanı Manisa’da, ‘İdamım önünde bir engel var oda Anayasa değişikliği istiyor’ diyor. Ey Millet bu sizin aklınızla alay etmek değil mi? Yeni Anayasa değişikliği ne zaman yapıldı? Henüz Halk oylamasına bile sunulmadı. Emin olun yapılacağından değil böylece milleti oyalayıp referandumda istenen netice alınsın hepsi unutulur. (Duran Soyuğur)

*Acı ve matem ilaç gibidir. Acıları yaşamayanlar eksik kalırlar. Acı bilgidir. Lütfen, acılardan korkmayın. Hayata karşı dimdik durabilmek için acıları tatmak ve tanımak gerekir. Acıları yaşamadan nasıl mutlu olunabilir ki? Devletler de insanlar da acı ile yüzleşmek zorundadır. Acılarla kendimizi kontrol etmeyi ve korkularımızın üzerine gitmeyi becerebiliriz. Hep birlikte pırıl pırıl yarınlara ulaşabilmek ümidiyle. (Ömer Uzunoğlu)

*Şaşırıyorum yaptığınıza. Adamların saltanat özlemi içinde olduğunu bilmiyor gibi Atatürk’e hakaret ettiklerinde tepki gösterdiğinizi sanıyorsunuz. Atatürk bunların çamurlarıyla değerini kaybetmeyecek bir vatan evladıdır. Türk milleti içinden çıkan üç beş fikri sapığın laflarıyla ne demeye oyalanırsınız? O cibilliyetsizlere karşı ne yapabileceğinizi düşünün ve yapın. Yıl 2002. 10 Kasım Atatürk’ü Anma Günü tören görevi bizim okula verilmişti. Bu vesilesiyle bendeniz bir oyun sahnelemek istedim. Oyun aramaya başladım. Dolaşmadığım Kitapevi kalmadı. Yok. Bir oyun bulamadım. Ankara’yı, sevgili ağabeyim Eyüp Özüdoğru’yu aradım. Sağolsun faksla bir oyun gönderdi. Güzel bir oyundu lakin teknik imkanlar boyumuzu aşacak türdendi. Mecburen kalemi aldık ele. Yazıldı ve 28 günde sahneye çıktı aslan kızlarım oğullarım. Sonra 2 kez daha sahnelendi Kayseri’de. Adını ‘Yarının adamı Atatürk’ diye değiştirip yeniden yazdık. Atatürk’ü tanıyamamış- ya da yanlış tanımış- birkaç gençten bizi gururlandıran ve umutlandıran sözler işittik. Uzun lafın kısası. Elinizden sövmekten başka şeyler de gelsin. Bilmem anlatabildim mi?(Adnan Büyükbaş)

*Başbakan Yıldırım’dan kapaklık söz ’Kayseri’ye hızlı treni getireceğiz. Yerköy den sağa dön, Kayseri 144 km. Hızlı tren Kayseri’ye hayırlı olsun” Eh! Ne diyelim Başbakan böyle söylediyse bize
inanmak düşer. Hızlı tren gelir mi, gelmez mi ben bilmem. Başbakan, gelir diyorsa gelecektir. Biz bunları tartışıyoruz da. Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan bakın neler diyor: “Orta vadede Kayseri-Kırşehir’i Karaman’a bağlamak ve oradan da Antalya’ya geçiş sağlamak istiyoruz” ifadeleri ile Başbakan sayın Binali Yıldırım ile arasında farklı ifadelerin olması dikkatimi çekti. Bilmem sizin de dikkatini çekti mi? (Mehmet Delibaş)