Ah şu Referandum.. (3) (Köşe yazısı 23.02.2017 Kayseri Star Haber Gazetesi)
DAVUT GÜLEÇ
GAZETECİ-HİSF KAYSERİ TEMSİLCİSİ
davutgulec@hotmail.com
Referandum ve güncel konular üzerine sosyal paylaşımdan seçtiklerimle devam ediyor.
*Hukuk devleti, vatandaşların hukuki güvenlik içinde bulundukları, devletin eylem ve işlemlerinin hukuk kurallarına bağlı olduğu, yönetilenlere hukuksal güvenceler sağlayan, yönetilenlerin temel hak ve özgürlüklerini güvence altına alan devlet demektir. Bir devlete kavramsal olarak “hukuk devleti” denmesi, o devletin hukuk devleti olduğunu göstermez. Bir devletin hukuk devleti niteliği kazanabilmesi için öncelikle belli başlı bazı unsurları taşıması gereklidir. Bunların en önde gelenleri,
Temel hak ve hürriyetlerin güvence altına alınmış olması,
Kanunların Anayasaya uygunluğunun yargısal denetimi,
Kanuni idare ilkesi (Yasal Yönetim),
İdarenin yargısal denetimi,
Kanunsuz suç ve ceza olmaması
Devlet faaliyetlerinin belirliliği ilkesi,
Kuvvetler (erkler) ayırımı,
Mahkemelerin bağımsızlığı ve yargıç güvencesinin sağlanmış olması (Yargı Bağımsızlığı),
İdarenin mali sorumluluğu,
Demokratik siyasi rejimdir. Hukuk devletinin tarihi gelişimi, “mülk devlet” anlayışından “polis devleti” anlayışına, oradan da “hukuk devletine” doğru olmuştur. Hukuk devleti anlayışı, Türklerin kurdukları ilk devletlerden itibaren hep var olmuş, bu anlayışları İslamiyet’i kabul etmelerinden sonra devam etmiş, günümüzde de hala devam etmektedir. Türkler, hukuka bağlı devlet, hukukun üstün veya egemen olduğu devlet olarak da tarif edilen hukuk devleti anlayışını, bulundukları dönemlerin özellikleri dolayısıyla, bazı gereklerinde eksiklikler bulunsa da tarihleri boyunca benimsemişlerdir. Bu anlayış, İslamiyet’ten önceki dönemde töre hukuku ile İslamiyet’ten sonraki dönemde şer’i ve örfi hukukla, Cumhuriyet döneminde ise çağdaş anayasaların temel hükümleri ile kendini göstermiştir.(Bekir Benli)
*Al sat vur kır ama Allah’ı unutma vicdanı elden bırakma. (Ertan Özkul Kerimoğlu)
*Milli irade deyyolar. Milletin meclisinden yetki alıp, tek adama veriyorlar. Onun için hayır. (Tahir Altuntaş)
*Siz siz olun kendinize yapılan yanlışı anlatın ki kendisini doğru göstermeye çalışmasın. Sizi başkaları yanlış anlamasın. Bundan sonra arkadaş tanıdık demeyeceğim. (Zühal Aktan)
*Herkes kendi düşüncesinde özgürdür; Abartmadan, tadında, başkasına zarar vermeden. Tesadüfler yok aslında, özellikle karşılaştırılırız. Bazen hayırdan, bazen şerden. (Türkan Navruz)
*Sizden ok gibi doğru değil, hep yandaş olmanız bekleniyorsa, orada Allah için susma hakkınızı kullanın (Fevzi Konaç)
*Türkiye 7 Şubat MİT krizi, MİT tırları parti kapatma davası, Soros patentli gezi kalkışması, 17-25 yargı darbesi, 15 Temmuz askeri darbe girişimi, ekonomik özellikle finansal (döviz, derecelendirme kuruluşları dış medya algı operasyonları) saldırılar bunları alenen destekleyen batı, hiç tereddüdüm yok bizi de Yugoslavya gibi parçalanmış görmek istiyor ve bize karşı bu politikalarını sinsice destekliyorlar.15 Temmuz darbesine ve darbecilerine bile sahip çıktılar. Batının bu politikalarının başarısızlığı, güçlü Türkiye ve istikrar için yürütme diyoruz. (Osman Bozkurt)
*Bu memleketin başına ne geliyorsa, ya yanlış bildiği şeyi doğruymuş gibi konuşanlardan, ya da bildiği doğruları maddi ya da manevi zarar görürüm endişesi ile susanlardan dolayı geliyor. Yanlış veya haksızlık karşısında Allah için susulmaz, aksine Allah için doğru haykırılır ve savunulur.(Kaynak Efendimiz S.A.V.)Haksızlık karşısında susan bizden değildir. (Hacı Ali Cıngıllıoğlu)
*Allah’ı şahit tutarak soruyorum. Referandumda evet diyecek ülküdaşlarım, vicdanınız rahat olarak mı evet diyorsunuz? Haburcular, Oslocular, Dolmabahçe ofisciler ve PKK terör örgütü değildir, kendi topraklarında özgürlük mücadelesi veren bir gerilladır diyen hepsi de evet diyor. Onun için soruyorum, cevabınız. (Gökbörü Yamtar)
*Sanat merkezi yakılan Müjdat Gezen’in oradan kazandığı parayla İzmir’de şehit düşen polis memuru Fethi Sekin’in de çocukları dahil onlarca çocuğu okuttuğunu biliyor muydunuz? Geçen birisi “Fethi Sekin’i vuranlar hayır diyor” diye bağırıyordu. Tam tersi ekselansları, Fethi Sekin’ vuran zihniyete karşı hayır demek bir yurttaşlık görevi. (Gökay Sofuoğlu)
*Sayfalarda bakıyorum da hala arkadaşlar partileri tokuşturuyorlar. Arkadaşım ne partisi bırakın artık bu geyik söylemleri ülke elden gidiyor nefes alamıyoruz. Nasıl hayır diyebilir bu millet ona konsantre olalım
yemişiz partileri. Merhametin aklın vicdanının bayrakları yarıya inmiş bu topraklarda. Yaşamak için
‘Hayır” (Tuana Şengül)
*Birbirimizi öyle kategorize etmişiz ki kendi akrabamın siyaset sohbetini dinlerken çok daha iyi anladım. Türkiye’de her şeyin mükemmel olduğunu. İnsanların nankör olduğunu iyiliğin insanoğluna yaramadığını ve (hayır) diyenlerin vebali ödeyemeyip cehennemde yanacağını dinleyince. Tek üzüntüm aynı vatanda yaşayıp birbirimizi nasıl ayrıştırdığımız ve sınıflandırdığımız. (Handan Köşker)
Evet, Evet deme hürriyetini kullanmak için evet diyorum. (Sait Yakut)
*Fakirin gayri meşru çocuğu olursa piç, zenginin olursa yasak aşkın meyvesi olur. Fakir, kız peşinde koşarsa sapık, zengin koşarsa playboy olur. Fakir toplanırsa çete, zengin toplanırsa toplantı olur. Fakir çalarsa hırsızlık, zengin çalarsa yolsuzluk olur. Kavramların bile cepteki paraya göre değiştiği bir dünya’da Adalet arıyoruz. (Ertan Özkul Kerimoğlu)
*Bazılarınız uzaktan mı adamsınız, adamlıktan mı uzaksınız çözemedim.(Tülin Akay)