‘Ah keşke’ demeden..(9) (Köşe yazısı 06.04.2017 Kayseri Star Haber Gazetesi)
DAVUT GÜLEÇ
GAZETECİ
davutgulec@hotmail.com
*Milletimize güvenin. Onları sözle, yazıyla incitmeyin. Unutmayın birçok AKP’li ve Genel başkanına rağmen MHP’li hayır diyecektir.. (Mustafa Ayan)
*Beyinde putlar yıkılmadan taştan, metalden, ağaçtan yapılan putlar yıkılamaz! (Ali R. Bilgin)
*Politikada; olması gereken “öne sürülen” ideal durumlar ile olanlar arasındaki izafiyat deneyimi ile; olacakların öngörüsünü yapmak zor değil…
Dün el-ele verip dostça yola çıkanların günümüzdeki ayrılıp üstelik de husumetleri karmakarışık iyice şaşırtıcı hal almaları ile; yakın geçmişteki birlikteliklerinin sonlanması aşikar durumu elbette “idealizm” birlikteliği bilahare ayrılığı olmasa gerektir gözler önüne sergiledikleri durumlar.
Eski çamlar bardak oldu mu? Diyeceğiz.
Eski çamlar bardak olmaz, hayır
Kimse kimseyi suçlayamaz elbette hukuk dışında da; Hal böyleyken; öne sürdükleri sistem ile yurtiçi ve/veya yurtdışından kimlerle yola çıkılıp kimler tarafından kandırılacakları neredeyse yine aşikar olduğundan; “görünen dağ kılavuz istemez” başta olmak üzere bir çok yazacak söz olsa da; bu kadarı ile yetinmeli zaten yetkiler fazlasıyla mevcut sınırlar kesinlikle olmalı…
Vatandaş ve halk olarak ben nasıl sınırlarımı bilmeliysem; politikada da öyledir parlamenter sistemdeki hatalar düzeltilebilir…”her kim olursa olsun, tek adam ek yetki tehlikeli”. “tek kılavuz sakıncalıdır” hayır.
Dip not: “eski çamlar bardak oldu”..anlamı..:1.Şartlar değişti anlamında kullanılır 2.Eski çamlar bardak oldu: Devir değişti, eski durumların, tutumların bir önemi kalmadı.
Akıl var mantık var deneyim oldu çok.
Kandırıldık dememek için kesinlikle hayır
Sorulurken söylemeli hayır. sonra sorulmayacak hayır.
Depremlerde bir araya gelip el-ele veren İnsanlarımız; Depremler olmadan kişisel toplumsal önlemler almayı önemsemediği sürece; (Temel durum birlik-beraberlik zaten şart da); Bir araya gelip de en acil terör konusunun kınama ile çözülmesini beklemekte. Özellikle sessizlik dönemleri çözüme aracılık etseydi; Şimdiye çoktan biterdi yinelemeden. Ama zaten diplomatik bürokratik konularda malum mahrumiyet yetkimiz yok
Pandemik durumların Epidemik” çözümleri, kısmi önlemlerden ötede olamıyor. Çözümsellik beynelminel olmadıkça, tam olamaz ki. Tam diplomatik çözümler umarak dileriz. Danışıklı dövüş yerine danışıklı Barış denseydi acaba değişir miydi bazı şeyler (İlke Coşkun)
*Hakim Nuh Hüseyin Köse’nin değerlendirmesi:
Üzülerek görüyorum ki, referandum tartışmaları ekseninden çıkıp halkın kafasını karıştırır bir hal aldı. Herkesi ilgilendiren anayasa değişikliği tartışmaları, yalnızca siyasilere bırakılmayacak kadar önemli. Bir yurttaş olarak değişiklik önerisinin tamamı üzerinde konuşmak istesem de mesleki hassasiyet nedeniyle diğer hususlarda konuşmayı dost meclislerine saklayacağım. Ancak, anayasa referandumunun yargıyı ilgilendiren kısımlarını açıklamak hem bir yargıç hem de yargıç sendikası üyesi olarak görevimdir. Bu nedenle referanduma sunulan metnin yargıya dair sakıncalarını yeniden sıralamak gerek;
Anayasanın 9. maddesine yargının ‘tarafsız’ olduğunu yazmak gerçekten tarafsızlığı sağlamıyor. Tersine, yargıyı yöneten Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun 13 üyesinden 6’sını, Anayasa Mahkemesi’nin 15 üyesinden 12 sini bir parti genel başkanı olması muhtemel cumhurbaşkanının seçmesi ‘taraflı’ bir yargıya kapı açmak demektir. Anayasa Mahkemesinin 12 üyesinin tamamını aynı cumhurbaşkanı seçmese bile, aynı partinin uzun yıllar iktidarda kalması halinde, aynı parti ya da gelenekten gelen cumhurbaşkanları seçeceklerdir. Bu olasılık hiç de uzak değildir. Mevcut halde Anayasanın 140/4.ve 147. maddelerine göre yargıçlar 65 yaşında emekli olurlar. Mevcut üyelerin büyük çoğunluğu, mevcut iktidar partisinden gelen Abdullah Gül tarafından seçilmişlerdir. Sezer döneminde seçilen Serdar Özgüldür üç, Serruh Kaleli iki ve Osman Alifeyyaz Paksüt ise bir yıl sonra yaş haddinden emekli olacaklardır.
-HSK ve Anayasa mahkemesinin diğer üyelerinin de partili cumhurbaşkanının partisi ile ortak hareket edeceği partinin vekillerinin seçeceğini düşününce sorunun ciddiyeti daha da artıyor.
HSK ve Anayasa Mahkemesi üyelerinin partili Cumhurbaşkanları ve parlamentonun nitelikli olmayan çoğunluğu tarafından seçilmesi neden sakıncalı?
-Mahkemelerde davası olan vatandaşlar, dertlerini anlatabilmek için mahkemeler yerine yargıçlarla iletişime geçmek için siyasetçilerin kapısını aşındıracaklardır.
-Bir yargıcın mesleğe başlamasına, başka yere atanmasına, cezalandırılmasına ve hatta ihracına HSYK karar verir. İhraç dışındaki kararları da kesindir. OHAL döneminde verdiği kararların tamamı kesindir.
Vatandaş, avukat yerine milletvekiline koşacak
-Yargıç ve savcılar üzerinde bu kadar büyük yetkisi olan HSK üyesinin seçiminde oy kullanan milletvekilinin, onun baktığı davada da üzerinde etkisi olacağını düşünen dava tarafı vatandaş, avukat yerine milletvekiline koşacaktır.
-Anayasa Mahkemesi’nin asli görevi yasaların Anayasaya uygunluğunu denetlemektir. Üyelerinin beşte dördünü partili cumhurbaşkanın seçtiği bir Anayasa Mahkemesi, onun partisinin vekillerinin oyları ile parlamentodan geçmiş bir yasayı nasıl iptal edecektir?
En önemlisi ise; Eğer Cumhurbaşkanı OHAL i uzatırsa, bu süre zarfında çıkartacağı hiçbir kanun hükmünde kararnameye karşı yargı yoluna gidilemeyecek. Yani Anayasa Mahkemesi yolu da kapalı. (AYM nin son yorumu böyle) Karar sizin! (Hakim Nuh Hüseyin Köse)(Ahmet Köse)
