Kayseri Lisesi, Saat kulesi, Tayyare fabrikası, Turizm danışma…(Köşe yazısı-17.11.2014 Kayseri Star Haber)
DAVUT GÜLEÇ
GAZETECİ-HİSF KAYSERİ TEMSİLCİSİ
TAŞ MEKTEP DİYE BİR OKUL YOK…
Ben Kayseri Lisesi Mezunları ve Mensupları Derneği 2. Başkanıyım. Taş mektep ismi yarım yamalak yapılmış, okul müdürünü bile Ermeni bayan gösteren bir filmden ibaret. Okulun kurulduğu günden bugüne kadar kayıtlarda okulun adının ya da herhangi bir yerde böyle anılması ile ilgili bir tek yazı, bilgi, kayıt, belge yok. Ama başka illerde ‘taş mektep’ diye bilinen okullar ve bugün bir siyasi partiye yakın insanların oluşumu var.
Biz tarihi Kayseri Lisesinin mezunlarıyız. Öyle dağılmanın, parçalanmanın anlamı da yok. Bu bir bayrak yarışı ise isteyen bu bayrağı alır daha ileri götürür. Kimi tarihi Kayseri lisesi adına kokteyl, kimi yemek, kimi eğlence düzenliyor. Bu nasıl şehitleri, tarihi liseyi ve taş mektebi anmak?
Saçmalıktan başka bir şey değil.
Kayseri Lisesi mezunlarının ben önce, Ankara Polatlı’daki Sakarya ırmağının başlangıç noktası olan Mangaltepe, Duatepe ve Kartal tepe arasındaki son sınıf öğrencilerimizin o kanlı 21 günde şehit düştüğü yerleri gezmelerini, Çanakkale savaşından daha ağır verilen kayıpların yerlerini görmelerini, büyük önder Atatürk’ün emirlerini, kavgalarını, toparlayıcı, bütünleştirici özelliğini okumalarını duymalarını isterim..
Film çeviriyor gibi tarihi Kayseri lisesi anılmaz, anlatılmaz, hatırlanmaz. Herkes görevini iyi yapsın yeter. Bayrak burada. İsteyen alır elini taşın altına koyar.
KAYSERİ LİSESİ MEZUNLARI SÖZDE DEĞİL ÖZDE OKULA SAHİP ÇIKMALI..
Evet başlıkta yazdığım gibi.. Tarihi Kayseri Lisesine sözde değil özde sahip çıkılmalı.
Tarihi okul 49 yıllığına Kayseri Büyükşehir belediyesine devredildi. Okulun müzesindeki eşyalarda. Şimdi restorayı Büyükşehir belediyesi yaptıktan sonra sık sık gündeme gelen belki de belediye başkanlık makamı olacak.
Oysa tapusu eğitimi kurumu. Nasılsa tapuyu görmezden gelip kullanım hakkı başkasına devredilecek. Biz Kayseri Lisesi Mezunları ve Mensupları Derneği olarak bu durumu yargıya taşıyacağız. Çünki önündeki şehitlik anıtı bile kaldırılmak istendi.
Bugüne kadar okulun Osmanlıca yazılı belgelerinin büyük bölümü ve kayıtları kalorifer dairesinde hurda yığınları içinde bazı sayfalar yırtılmış. yıpratılmış olarak bulundu. Halen şehitlerin mezun olduğunu anlatan kayıtlı sayfada dahil önemli birçok tarihi belgenin nerede olduğu bilinmiyor.
Birilerinin lay lay lom yaparak lise ile övünmesi niye. Övünmek için kokteyl yapmak, yemek, plaket ve eğlence düzenlemek mi önemli, yoksa tarihi lisenin anılarını yaşatmak, o dönem arkadaşlığını yaşamak için bir şeyler yapmak mı?
Evet tarihi Kayseri Lisesinden mezun olan herkese soruyorum. Ne yaptınız bugüne kadar? Tribüne oynamayı bırakın sahada, uygulamanızı gösterin. Haydi sınıfınıza ve göreviniziniz başına..
BELGELER DİJİTAL ORTAMA TAŞINIYOR.
Kayseri Lisesi Mezunları ve Mensupları Derneği olarak kalorifer dairesinde bulunan tarihi belgelerin dijital ortama taşınması için yazışmalar yapıyoruz. Kayseri Valimiz Orhan Düzgün’e bu durumu anlattığımızda çok etkilendi ve gözleri doldu. Yazılı talepte bulunduk. Sonra Milli Eğitim ile Kültür ve Turizm il müdürlüğü yazışmalar yaparak, okuldaki tüm belgelerin dijital ortama taşınması için karar alındı.
Bu tarihi okulun gerçek yazılı tarihini korumak için çok önemli idi.
Hizmet böyle olur. Yoksa boynuna bir atkı atmak, sarılmak, bir araya gelmek, Kayseri Lisesi marşını olur olmaz ortamda söylemek hizmet değil, sadece hasret gidermek. Tarihi Mehter takımı da belediye tuvalet açılışından dondurmacıya, marketten akaryakıt istasyonuna, ciddi törenlerden, milli kutlamalara kadar birçok yerde olur olmaz çalıyor, söylüyor. Tepkiler buna da var ama duyan yok..
ARTIK BAKMAK DEĞİL GÖRMEK ZAMANI:
Zaten bu ülkenin başına ne geldiyse gösteriş, lüks yaşam, tarihe ihanet ve tribüne oynayan kokteylcilerden geliyor. Biz hukuk mücadelesi verirken, birileri de başkanlık makamı olsun taklası atarak mücadele veriyor.
Herkes Erciyes dağı ile övünüyor. Ama oradaki yanlışlara sadece bakıyor. Aynen yok edilmek istenen tarihi Kayseri Lisesi gibi. Yok edilmesi de ‘Tarihi Kayseri Lisesi’ yerine film ismi olan ‘Taş mektep’ adı kullanılarak yapılmak isteniyor.
Hepinize söylüyorum. Kayseri Lisesi’nin tarihi binasının yine bir okul kalması ve bir başka amaçla kullanılmaması için bir birey olarak ne yapmam gerekiyorsa hukuksal anlamda, o okulun mezunu ve derneğinin ikinci başkanı olarak yapacağımı herkes bilsin.
SAAT KULESİ, TAYYARE FABRİKASI, STAT İSMİ GİBİ..
Son dönemlerde, tarihi anlatan bir çok isimde yok edilmek istendi.
Orduevi girişinden Sinema Onaya giden yolun ismi ‘Selanik’ iken şimdi ‘Ahi Evran caddesi’ oldu. Yıkılan stadın adı ‘Atatürk’ iken şimdi ‘Kadir Has’ oldu. Yeni yapılan spor komplekslerinin genel adı ise ‘Atatürk spor kompleksi’ yapıldı. Keşke Stadın adı yine ‘Atatürk’ kalsaydı. Yine ‘Atatürk Spor kompleksi’ dursaydı. Eeee, stadın adını her gün ‘Maç nerede?’ diye sorunca ‘Kadir Has’ta diye konuşan çok. Siz hiç ‘Atatürk Spor Kompleksi’ içindeki statta diye duydunuz mu?
Kuva-i Milliyenin karargahı tarihi memleket hastanesi yandı-yakıldı sonra satıldı ve bir sağlık kurumuna devredildi.
Cumhuriyet meydanındaki tarihi saat kulesi. Restora edildi, çevre düzenlemesi yapıldı, yapılırken kapısındaki Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Kayseri Şube yazısı kaldırılıp çok lazım gibi içinde bir kişinin oturmaktan yorulduğu Kaymek danışma merkezine dönüştürüldü. Kapısındaki bu tarihi yazıyı tekrar taksanız olmaz mı?
Ayrıca, eskisi gibi tarihi saatin altını yine, Kayseri turizm kültür yolu meydandan başlıyor ise turizm danışma merkezi yapmak Kayseri’ye renk katmaz mı? Uyduruk bir yere turizm danışma merkezini attınız, Kayseri’de yaşayanlar bile bulmakta zorlanıyor. Turizmi canlandırmak isteyen sizler, gelen turistin doğru dürüst aracını park edeceği bir yer yokken, danışma merkezini ona aratırken, dinleneceği bir alan bulamazken, girişimleriniz sizin için gezi olmaktan başka ne işe yarar?
Atatürk’ün emri ile kurulan ve ‘İstikbal göklerdedir’ dediği ilk Tayyere Fabrikamız olan 2. Hava ikmal bakım Merkezi’de, aynen diğer parklar gibi yavaş yavaş betonlaşacak. Avrupa’ya bile uçak satarken, bir takım sivri akıllıların emri ile dışarıya muhtaç edilen ülke olmuşuz. Şimdi o tesiste kademe kademe yok edilecek.
Kayseri öyle bir yer haline geldi ki, evinin kömürlüğünde tek kişilik uçak yapanı bile cezalandıran, yok eden bir şehir.
Gurbetçi bir Kayserili amcanın, büyük mücadele ile kurduğu ve ilk bekçiliğini yaptığı Sümerbank’ın o ‘Kayseri’nin akciğeri’ olan çamlıklarının halini hiç gördünüz mü?
Dikimevi gitti, Sümerbank, Taksan, Çinkur öylesine. Birçok şirket yurtdışına taşınıyor. OSB’nin bankalara borcu trilyon dolarları buluyor. Fabrikalar hangara dönüşüyor. Kayseri’nin önceki yazdığım gibi havası kirleniyor, yeşili azalıyor, trafiği tıkanıyor, hızlı betonlaşma yeni müteahhitler yaratıyor.
Tarihi bir oyun oynanıyor.
Bazıları milli günlerde ya Kayseri dışında ya da hasta.
Sizler eğlence kültürü ile tarihle, okul ile övünürken birileri tarihi yok ediyor. Kalanları da onarıyor.
Hepinize iyi eğlenceler…