Kültür-Turizm

Kültür-sanat, eğitim, magazin-yaşam, sağlık haberleri (21.06.2025)

Sürdürülebilirlikte Uluslararası Tanınırlık: Kapadokya Üniversitesi İlk Kez Times Higher Education (THE) Impact Rankings Değerlendirmesinde Yer Aldı

Kapadokya Üniversitesi’nin ilk kez başvuru yapmış olduğu Times Higher Education (THE) Impact Rankings 2025 yılı sonuçları 18 Haziran 2025 tarihinde açıklandı. Toplam 130 farklı ülkeden 2.526 üniversitenin başvuru yaptığı ve üniversitelerin Birleşmiş Milletler 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA) kapsamında yaptıkları çalışmalar bazında değerlendirildiği 2025 etki sıralamasında, Türkiye’den 108 devlet ve vakıf üniversitesi yer aldı.

THE Impact Rangkings 2025 sonuçları, önde gelen uluslararası yükseköğretim derecelendirme kuruluşlarından Times Higher Education ile Yükseköğretim Kurulu (YÖK) ev sahipliğinde 16-19 Haziran 2025 tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirilen Global Sustainable Development Congress (Küresel Sürdürülebilir Kalkınma Kongresi) programı kapsamında 18 Haziran 2025 tarihinde kamuoyuyla paylaşıldı. Kongrenin açılış konuşmacılarından THE Küresel İlişkiler Direktörü Phil Baty, Türkiye’nin bu sıralamaya en çok üniversite ile başvuru yapan 3. ülke olduğunu bildirerek Türk üniversitelerinin bu desteğinden dolayı açılış töreninde bulunan YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’a ve bütün Türk üniversite temsilcilerine teşekkür etti. Kongre’de Kapadokya Üniversitesi’ni Sürdürülebilirlik Komisyonu Başkanı Doç. Dr. Sinan Akıllı ve Sürdürülebilirlik Ofisi Koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Selda Öztürk temsil etti.

Kapadokya Üniversitesi, THE sıralama sisteminin metodolojisi gereği 2022-2023 akademik yılı bazındaki sürdürülebilirlik performansı verileri ile yapmış olduğu başvuruda, dünya sıralamasında SKA 17 “Amaçlar için Ortaklıklar” puanı üzerinden belirlenen genel sıralama puanına göre 1001-1500 bandında yer aldı.

Sıralamaya Türkiye’den katılan üniversitelerin 4’ü ilk 100’lük dilimde, 45’i ilk 1000 içerisinde yer aldı. Kapadokya Üniversitesi’nin de aralarında bulunduğu 27 üniversite 1001-1500 bandında bulunurken, 36 Türk üniversitesi ise 1500+ bandında sıralamaya girdi.

Kapadokya Üniversitesi, dünya sıralamasındaki en yüksek puanını SKA 12 “Sorumlu Üretim ve Tüketim” kategorisinde alarak bu başlıkta 301-400 diliminde, üst sıralarda yer aldı. İkinci en yüksek puanını SKA 3 “Sağlık ve Kaliteli Yaşam” kategorisinde alan Kapadokya Üniversitesi, ayrıca, SKA 11 “Sürdürülebilir Şehirler ve Topluluklar” ile SKA 13 “İklim Eylemi” kategorilerinde 401-600 bandında sıralamaya girdi. Kapadokya Üniversitesi’nin diğer SKA’lar için aldığı puanlar da üniversitenin Birleşmiş Milletler 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nın tamamına yönelik, uluslararası standartta kabul gören önemli çalışmalar gerçekleştirdiğini gösterdi.

Girişimcilik Vakfı Fellow ve Challenger Programlarına başvurular için son tarih: 29 Haziran
Girişimcilik Vakfı, gençlerin potansiyelini ortaya çıkarmaya ve desteklemeye devam ediyor. Fellow ve Challenger Programlarına başvurular için son tarih 29 Haziran!
Girişimcilik Vakfı (GİRVAK), Türkiye’nin dört bir yanındaki üniversite öğrencilerini kişisel ve profesyonel gelişimlerini destekleyen, ilham verici bir yolculuğa davet ediyor. Bu yolculuğa çıkmak için girişimci olmak ya da bir iş fikrine sahip olmak gerekmiyor; GİRVAK’ın Fellow ve Challenger programları, gençlerin önce içlerindeki potansiyeli keşfetmelerini, ardından da bu potansiyeli hayata geçirebilecekleri doğru insanlarla ve etkili ağlarla buluşmalarını amaçlıyor.
Programlar, gençlere burs imkanının yanı sıra ilham verici içerikler, güçlü bir topluluk ağı ve gelişim fırsatları sunarak girişimcilik ekosistemiyle erken yaşta tanışmalarını sağlıyor.
Fellow Programı, üniversitelerin 3. ve 4. sınıflarında öğrenim gören, girişimcilik ve liderlik potansiyeli taşıyan gençlerin hem kişisel hem de profesyonel gelişimlerini desteklemeyi hedefliyor. Programa kabul edilen katılımcılar, her ay düzenlenen çevrimiçi buluşmalarda yalnızca ilham veren konuşmaları dinlemekle kalmıyor; aynı zamanda girişimciler, yatırımcılar ve sosyal etki liderleriyle bir araya gelerek kendi potansiyellerini hayata geçirebilecekleri insanlarla tanışma fırsatı yakalıyor. Toplumsal konulara dair atölyelere katılıyor, farklı bakış açıları geliştiriyor ve etki odaklı bir topluluğun parçası oluyor.
Challenger Programı ise üniversitelerin hazırlık, 1. ve 2. sınıf öğrencilerine yönelik olarak tasarlanıyor. Katılımcılar, her ay düzenlenen çevrimiçi buluşmalarda yalnızca ilham veren konuşmaları dinlemekle kalmıyor; aynı zamanda girişimciler, yatırımcılar ve sosyal etki liderleriyle bir araya gelerek kendi potansiyellerini hayata geçirebilecekleri insanlarla tanışma fırsatı yakalıyor. Toplumsal konulara dair atölyelere katılıyor, farklı bakış açıları geliştiriyor ve etki odaklı bir topluluğun parçası oluyor.
Her iki programa da Türkiye’de ikamet eden, 17-24 yaş aralığında bulunan ve bir üniversiteye kayıt yaptırmış olan tüm gençler başvurabiliyor.
Başvuru süreci; kişisel bilgilerin paylaşıldığı formun doldurulmasıyla başlıyor, ardından adaylardan kendilerini ve motivasyonlarını açık ve yaratıcı bir şekilde anlattıkları kısa bir video göndermeleri bekleniyor. Başvuru süreci yüz yüze görüşmelerle devam ediyor, sonrasında adaylar kişilik envanteri uygulamasına katılıyor ve son aşamada Mütevelli Heyeti üyeleriyle çevrimiçi bir görüşme gerçekleştiriliyor.
Girişimcilik dünyasına adım atmak isteyen gençler için eşsiz fırsatlar sunan bu programlara başvurular 29 Haziran Pazar günü sona eriyor.
Bugüne kadar programa 1,1 milyonu aşkın başvuru alındı, 429 genç bu yolculuğa katılmaya hak kazandı. 377 mezunun yer aldığı güçlü bir alumni ağı, girişimcilik başta olmak üzere kamu, özel sektör ve sosyal etki alanlarında dönüşüm yaratmaya devam ediyor. Mezunların kurduğu 150’yi aşkın girişim, yüzde 85’inin aktif olarak topluma geri verme yaklaşımını benimsemesi ve farklı sektörlerde üstlendikleri liderlik rolleri, programın etki alanını her yıl daha da büyütüyor. Geçtiğimiz yıl gerçekleştirilen Sosyal Getiri (SROI) analizine göre, Fellow Programı her 1 TL yatırım için 20,9 TL sosyal değer üretiyor. Bu da programa yapılan her yatırımın, sadece bireysel değil toplumsal dönüşüme de nasıl katkı sunduğunu ortaya koyuyor.

Atatürk’ten Che’ye, Marx’tan Napolyon’a: ‘Devrim Mutfağı’ raflardaki yerini aldı

Gazeteci Umur Talu ile Dr. Bengi Başaran’ın hazırladığı “Devrim Mutfağı” adlı kitap raflardaki yerini aldı. Atatürk’ten Che Guevara’ya, Karl Marx’tan Napolyon’a birçok devrimcinin yemek alışkanlıklarının masaya yatırıldığı kitapta eşsiz tarifler de yer alıyor.

Gazeteci Umur Talu ile Dr. Bengi Başaran’ın hazırladığı, Epsilon Yayınevi ve Kafka Kitap ortaklığıyla yayımlanan Devrim Mutfağı okuyucusuyla buluştu. Türkiye ve dünyadan 40’a yakın devrimcinin yemek alışkanlıklarının incelendiği ve tariflerin derlendiği kitabın ön sözü ise gastronomi yazarları Vedat Milor ve Mehmet Yaşin’in kaleminden çıktı.

AÇLIK, TOKLUK VE DAYANIŞMA ÜZERİNE BİR BELLEK

Okuyucunun “Karl Marx ne yerdi? Atatürk’ün sofrasında neler konuşulurdu? Fidel’in mutfağından hangi kokular yükselirdi?” sorularına yanıt bulan kitap, benzersiz tariflerle her bir devrimcinin kişiliğini, yaşam felsefesini ve mücadele ruhunu damaklarda yaşatıyor. “Devrim Mutfağı”, her bir “devrim aşçısı” için özel olarak hazırlanmış yemek ve içecek tariflerinin yanı sıra, onların hayatına dair kısa ama etkileyici anlatılara da yer veriyor. Sofraların sadece karın doyurulan bir yer değil, aynı zamanda ideallerin paylaşıldığı, stratejilerin belirlendiği ve direnişin ateşiyle beslenildiği mekânlar olduğunu gözler önüne seriyor.

HPV aşısı ücretsiz oluyor: Uzmanlar 9’lu aşıyı öneriyor
Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı’nın HPV (İnsan Papillom Virüsü) aşısını ücretsiz olarak Ulusal Aşı Programı’na dahil edeceğini açıklaması, toplum sağlığı açısından kritik bir adım olarak değerlendirildi. Konuyla ilgili açıklama yapan Servikal Patolojiler ve Kolposkopi Derneği Başkanı Prof. Dr. Faruk Köse; “Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı’nın 9’lu aşıyı programa alarak, dünya genelindeki gelişmiş ülkelerle aynı aşılama protokolünü benimsemesini son derece önemsiyoruz.” dedi.
Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, geçtiğimiz hafta HPV (Human Papilloma Virüs) aşısının 2025 sonu itibarıyla ücretsiz olarak, özellikle 13 yaşındaki çocuklara ulaştırılacağını açıkladı.
Uzun süredir gündemde yer alan HPV aşısı konusundaki gelişmeleri değerlendiren Servikal Patolojiler ve Kolposkopi Derneği Başkanı Prof. Dr. Faruk Köse; “Kızlar, kadınlar ve erkekler HPV ilişkili hastalıklardan ve kanserlerden korunmak için aşılanmalıdır. Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu’nun geçtiğimiz günlerde verdiği müjde hepimizi heyecanlandırdı. HPV aşısı Ulusal Aşı Programına dahil edilip öncelikle 15 yaş altı çocuklar aşılanacak. Bilindiği gibi başta rahim ağzı kanseri ve baş-boyun kanserleri olmak üzere farklı kadın ve erkek kanserlerinden sorumlu başlıca 15 yüksek riskli HPV tipi vardır. 9’lu aşıyla bu tiplerden kanserlerin %90’ından sorumlu yedi tip ile siğillerden sorumlu iki tipe karşı %100 korunma sağlanabilecektir.” dedi
Gelişmiş ülkelerle aynı çizgide: 9’lu aşı kararı kritik önemde
Prof. Dr. Köse hangi aşının uygulanacağıyla ilgili ise; “Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı’nın 9’lu aşıyı programa alarak, dünya genelindeki gelişmiş ülkelerle aynı aşılama protokolünü benimsemesini son derece önemsiyoruz. Bu karar sayesinde hem kız hem erkek çocuklarının HPV’ye bağlı hastalıklardan ve kanserlerden korunması mümkün olacak. Aşının ücretsiz ve yaygın biçimde uygulanması, önümüzdeki yıllarda serviks kanseri başta olmak üzere birçok HPV ilişkili hastalığın görülme sıklığını ciddi şekilde azaltacaktır.” şeklinde konuştu.

KARABEY AYDOĞAN’IN 1954-1976 YILLARINI MERCEK ALTINA ALAN YENİ KİTABI ARİFİYE İLKÖĞRETMEN OKULU / LİSESİ AYRINTI’DAN ÇIKTI!

Ayrıntı Yayınları, Karabey Aydoğan’ın eğitim tarihimizin önemli kilometre taşlarından Arifiye’nin üçüncü dönemini mercek altına alan Arifiye İlköğretmen Okulu / Lisesi (Köy Enstitüsü ile Bir Karşılaştırma) adlı çalışmasını yayımladı. Belgeler, tanıklıklar ve anılar eşliğinde hazırlanan bu kapsamlı çalışma, Arifiye’nin Köy Eğitmenleri Kursu ve Köy Enstitüsü dönemlerinden sonra yaşadığı dönüşümü ele alıyor. Aydoğan’ın titiz araştırmalarına dayanan ve 1954-1976 yıllarını kapsayan Arifiye İlköğretmen Okulu / Lisesi yalnızca bir okulun değil, aynı zamanda bir eğitim anlayışının da izini sürüyor. Eğitimde ideallerin, uygulamaların ve toplumsal etkilerin karşılaştırmalı bir analizine yer veren kitap, Arifiye örneği üzerinden Türkiye’nin öğretmen yetiştirme serüvenine ışık tutuyor.

Arifiye İlköğretmen Okulu / Lisesi, Karabey Aydoğan’ın geçtiğimiz aylarda çıkan Köy Enstitülülerin Ardından adlı çalışmasıyla birlikte Ayrıntı Yayınları’nın Yakın Tarih dizisinde yerini aldı.

2025 LGS: A Kitapçığına Göre 15.’nci Soruda 3 Doğru Seçenek Var !!! 

LGS 2025 sınavında Matematik a kitapçığındaki 15.’nci soruya, uzmanlar, eğitimciler ve veliler ciddi itiraz ediyorlar.

2025 LGS: A Kitapçığına göre Matematik 15.’nci soruda 3 doğru seçenek var ve B, C ve D şıklarının tamamı matematik 15.’nci soru için doğrudur.

Geçtiğimiz pazar günü (15 Haziran) yapılan 1 milyonun üzerinde öğrencinin girdiği Liseye Geçiş Sınavı’nda (LGS) matematik testindeki bir soruya ciddi itirazları bulunuyor. Veliler, A Kitapçığındaki 15.’nci sorunun iptali için Milli Eğitim Bakanlığı’na (MEB) itiraz dilekçesi yazıyorlar.

Uzmanlar ve eğitimcilere göre, 15’nci sorunun B, C VE D şıklarının tamamı doğrudur

LGS 2025 A Kitapçığı Matematik bölümündeki 15.’nci sorunun iptal edilmesi gerektiğini açıklayan uzmanlar ve eğitimciler, iptal gerekçesine ilişkin şunları söylemektedir:

“Soruda a ve b köşeleri arasındaki uzaklık sorulmuş, soru içinde de “en kısa uzaklık” ifadesi geçmediğinden ve iki nokta arasındaki uzaklık cisim içerisinden mi, yoksa dışarısından mı olduğu belirtilmediğinden  √41 ve √41 den büyük bütün reel sayılar doğru kabul edilir. Bu durumda, sorunun birden fazla cevabı bulunmaktadır. Bu sebeple B, C ve D şıklarının tamamı matematik 15.’nci soru için doğrudur.  Ayrıca; Soruda verilen dikdörtgen şekil kesilerek birleştirildiğinde iki boyutlu olarak mı, yoksa 3 boyutlu olarak mı birleştirildiği belirtilemediğinden ek olarak şekil II de koordinat düzlemi de verilmediğinden soruda bir eksiklik gözlemlenmektedir.” demektedirler.

Milli Eğitim Bakanlığı bu soruda kendi bakış açısıyla sorunun çözülmesini istemekte

LGS 2025 A Kitapçığı Matematik bölümündeki 15.’nci soruda, Milli Eğitim Bakanlığı öğrencilerin tek bir yol ve en kısa olan yolu düşünmesi, o düşüncenin de kendisininki ile aynı olmasını istenmektedir. Matematik tek bir mantığı düşünmek değil, çok yönlü düşünmektir. Her durumda öğrencilerden farklı düşünmesini isteyen Milli Eğitim Bakanlığı bu soruda kendi bakış açısıyla sorunun çözülmesini istemektedir. Milli Eğitim Bakanlığı’ndan beklenen ve olması gereken, soru çözerken muallakta bulundurmayan soruların sorulması,  “soruların öğrencileri arada bırakmayacak kadar net olması zorunludur.” Konu özetlenirse; Bu soruda, A ile B noktaları arasındaki en kısa uzaklık kaç santimetredir? şeklinde sorulması gerekirken,  sadece ‘uzaklık kaç santimetredir” şeklinde sorulmuştur ve çocuklar bu soruda çelişkiye düşmüştür.

İtiraz nasıl yapılıyor?

Sorulara, cevap anahtarlarına ve sonuçlara yapılacak itirazlar, soruların, cevap anahtarlarının ve sonuçların MEB sitesinde yayımlanmasından itibaren en geç 5 takvim günü içinde ÖDSGM resmî internet sayfasında (https://odsgm. gerekiyor. 10 gün içinde de dava açılabiliyor. meb.gov.tr) yer alan e-İtiraz bölümünden elektronik olarak yapılabilecek. Bunun için ilgili bankalara 50 TL yatırmak gerekiyor. MEB ise itirazları değerlendirdikten sonra karar verecek.

Soru çözümündeki 3 farklı cevap karşısındaki belirsizlikle başa çıkma becerisini mi ölçmektedir?

Ölçme değerlendirme prensipleri doğrultusunda, sınav sorularının açık, anlaşılır ve tek bir doğru cevabı içermesi gerekmektedir. Ancak Matematik A Kitapçığındaki 15.’nci soru, bu kriterlere uymamakta, öğrencilerin başarısını adil ve güvenilir şekilde ölçme işlevini zedelemektedir. Ayrıca bu soru, sınav stresi altında çocuklara, çok ama çok ciddi zaman kaybettirmiştir. Diğer sorulara ayıracakları zamanı almıştır.

Uzmanlar ve eğitimciler A kitapçığı 15. Soruda; hem sorunun yöneltiliş biçimi hem de seçenekler arasında çelişki bulunmaktadır, bu durum öğrencilerin bilgi ve yorumlama gücünü değil, soru çözümündeki 3 farklı cevap karşısındaki belirsizlikle başa çıkma becerisini mi ölçmektedir? diye sormaktadır. Eğitimciler, bu nedenle sorunun, ölçme amacına uygun olmadığı ve geçerli bir değerlendirme yapmaya elverişli bulunmadığını vurgulamaktadırlar.

Bu haliyle, Matematik A Kitapçığındaki 15.’nci soru birden fazla (B, C VE D şıkları) cevap içerdiğinden, iptal edilmesi konusunda veliler itiraz dilekçelerini yazmaktadırlar.

YRINTI YAYINLARI, DÎVÂN ŞAİRİ NEF’Î’NİN KASÎDELERİNİ, GÜNÜMÜZ TÜRKÇESİYLE OKURLARLA BULUŞTURUYOR!

Klasik Türk edebiyatının en kudretli şairlerinden Nef’î’nin Türkçe Dîvân’ı, eserin daha iyi anlaşılabilmesini sağlayan Prof. Dr. Mehmet Kanar’ın dil içi manzum çevirisiyle Ayrıntı Yayınları’ndan çıktı! Temelini Süleymaniye Kütüphanesi’ndeki yazma nüshanın oluşturduğu, aynı zamanda başka yazma ve matbu kaynaklardan dayararlanılan çalışma, okurlara sayfanın bir tarafında özgün metnini, öbür tarafında ise halk şiiri anlatımına yaslanan, sanat kaygısından uzak çevirisini sunuyor. Bazı kavramların ve isimlerin daha iyi anlaşılması için kitabın sonunda küçük bir sözlüğün de yer aldığı Dîvân, raflarda ve internet satış sitelerinde!

Yaz tatilinde çocuklara kültürel bir yolculuk: Tikutu’nun masal dünyası her yerde yanınızda  

Türkiye’nin çocuklara özel ücretsiz ilk sesli tiyatro platformu Tikutu, yaz tatilinde iki ila sekiz yaş üstü miniklere sanatı ve eğlenceyi bir arada sunuyor. 90 özgün tiyatro içeriğiyle Tikutu, çocukların ekran süresini azaltarak hayal gücünü, dil gelişimini ve yaratıcı düşünme becerilerini destekliyor.

Tatiller, çocuklar için dinlenmenin yanı sıra gelişim açısından da önemli bir fırsat sunuyor. Bu dönemde ekranlara alternatif yaratıcı çözümler arayan ebeveynler için Tikutu, hem kültürel hem eğitici bir dijital deneyim sunuyor. Klasik masallardan özgün hikâyelere, müzikli anlatımlardan yaratıcı tiyatroya uzanan içerikleriyle Tikutu, çocukların yolculuklarda, dinlenme saatlerinde veya doğayla iç içe zamanlarında her an yanlarında.

Tikutu’nun kurucularından tiyatro sanatçısı Kemal Kocatürk, sesli tiyatronun çocuk gelişimindeki önemini şu sözlerle anlatıyor:
“Tiyatro, çocukların kalbine giden en kısa yoldur. Tikutu’yu kurarken her çocuğun sanata dokunmasını, hikâyelerle büyümesini istedik. Yaz tatili, bu büyülü yolculuk için en güzel zamanlardan biri.”

Uzmanlar da sesli tiyatronun çocuk gelişimindeki önemine dikkat çekiyor. Pedagog İnci Vural, sesli içeriklerin etkisini şöyle açıklıyor:
“Dinleyerek öğrenmek, çocukların hem dikkatini hem de hayal gücünü güçlendirir. Tikutu gibi yaratıcı içerik sunan platformlar, çocukların dil gelişimi ve duygusal farkındalık becerileri için son derece kıymetli.”

Telefon, tablet ya da bilgisayardan ücretsiz olarak kolayca erişilebilen Tikutu, sade ve güvenli yapısıyla çocuklar için kaliteli bir yaz arkadaşlığı sunuyor.

DİLAN HAKKINDA KONUŞMALIYIZ: TRAJİKOMİK BİR “YAŞAM KRİZİ”, 20 HAZİRAN’DAN İTİBAREN MUBI’DE

Umut Şilan Oğurlu’nun dikkat çeken, ödüllü kısa filmi DİLAN HAKKINDA KONUŞMALIYIZ, 30’una yaklaşan Dilan’ın “potansiyelini gerçekleştirememiş kadın” krizini trajikomik bir dille ekrana taşıyor. DİLAN HAKKINDA KONUŞMALIYIZ’da Umut Şilan Oğurlu, kendi yaratım sürecini kurgu ile gerçek arasındaki bulanık bir alanda ele alıyor. Sevilen içerik üreticisi Sude Belkıs Akgün’ün başrolde yer aldığı film, psikolojik ve fizyolojik etkenler ile tembellik arasında gidip gelen çok yönlü bir sorgulama üzerinden, yaratma sürecinin gizemine odaklanıyor. DİLAN HAKKINDA KONUŞMALIYIZ, 20 Haziran’dan itibaren MUBI’de izleyicileri bekliyor.

İstanbul Film Festivali’nde Mansiyon Ödülü’ne layık görülen DİLAN HAKKINDA KONUŞMALIYIZ, 30 yaşına merdiven dayamış, annesiyle yaşayan ve amcasının emlak ofisinde çalışan Dilan’ı konu alıyor. Bir belgesel ekibi, potansiyelini gerçekleştiremediğini düşünen Dilan’ın üretkenlik sorununu araştırırken, izleyiciyi mizah ve melankoli arasında gidip gelen bir yolculuğa çıkarıyor.

Pek çok ulusal ve uluslararası festivalde gösterilen DİLAN HAKKINDA KONUŞMALIYIZ’da Sude Belkıs’la birlikte Ayşe Lebriz Berkem, Emrah Özdemir, Elif Özdemir, Hakan Kahraman, Ferhat Özmen, Evrim Doğan, Yener Özer ve Nur Sürer rol alıyor.

ALTIN PALMİYELİ CAFER PANAHI’DEN MİLLİYET SANAT’A ÖZEL RÖPORTAJ: “MİZAH İRAN KÜLTÜRÜNÜN BİR PARÇASI”

Cafer Panahi, İran’da gizlice çektiği ve Cannes Film Festivali 2025’te Altın Palmiye’yi kazanan yeni filmi “It Was Just an Accident”ı Milliyet Sanat’ın Haziran 2025 sayısında Janet Barış’a anlatıyor! İran’daki baskıcı rejime karşı cesur duruşunu bir kez daha gözler önüne seren Panahi, filmin intikam hikâyesini daha da ilginç kılan komedi unsurunu “Bu İran kültürünün de bir parçası. İranlılar için çok zor durumlar bile bir beş-on dakika sonra üzerine gülünecek bir mesele olabiliyor. Böylelikle zor bir konu daha tatlı ve oyunbaz hâle gelebiliyor. İslami re­jim ne kadar baskıcı olursa olsun bunu yok edemedi,” sözleriyle anlatıyor. “It Was Just an Accident”, önümüzdeki aylarda MUBI’de seyirciyle buluşacak.

Ülkesi İran’da yasaklı olan yönetmen Cafer Panahi, yeni filmi “It Was Just an Accident”ta, bir kazayla başlayan süreci kurban ile işkencecisi arasındaki ilişkiye dönüştü­rürken vicdan ve ahlak gibi kavramlarla her iki tarafı da sorgulamaya açık bir hâle getiriyor. Filmin oyuncu kadrosunda Hadis Pakbaten, Mariam Afshari ve Majid Panahi yer alıyor.

ELİF SOYKAN, BEN NE ZAMAN İNSAN OLACAĞIM? ADLI İLK KİTABINDAN ELDE EDECEĞİ TÜM GELİRİ, TÜRKİYE ÇAĞDAŞ YAŞAMI DESTEKLEME VAKFI’NA BAĞIŞLIYOR!

Elif Soykan, hem mizahi hem de felsefi yaklaşımıyla dikkat çeken ilk kitabı Ben Ne Zaman İnsan Olacağım?’dan elde edeceği gelirin tamamını, kendisinin de bir dönem gönüllüsü olduğu Türkiye Çağdaş Yaşamı Destekleme Vakfı’na bağışlıyor! Yaşamda sonsuz bir yolculukta olduğumuz fikrini temel alan Soykan, böylece ihtiyaç sahibi gençlerin eğitim yolculuğuna da destek olmayı hedefliyor. Ben Ne Zaman İnsan Olacağım?, tek amacı “insan olmak” olan bir ruhun, elmayla başlayıp yıllarca farklı bedenlerde yeniden ve yeniden hayat bulduğu trajikomik yolculuğunu anlatıyor. Hem eğlendiren hem de düşündüren kitap, absürt öğelerle bezeli kurgusu ve akıcı diliyle “İnsan olmak ne demek?” sorusunu mizah yoluyla sorguluyor.

“Trafikte Küçük Hata Yoktur” Projesi 200’üncü Okul Etkinliğinde Öğrencilerle Buluştu

“Trafikte Küçük Hata Yoktur” projesi 200. Okul etkinliğinde öğrencilerle buluştu. Trafik bilincini küçük yaşta kazandırmayı amaçlayan etkinlikte çocuklar hem eğlendi hem öğrendi.

İstanbul Ticaret Üniversitesi, Millî Eğitim Bakanlığı ve Trafikte Ortak Akıl Projeleri Derneği (TRAP) iş birliğiyle yürütülen “Trafikte Küçük Hata Yoktur” sosyal sorumluluk projesi, 200. Okul etkinliğini Beşiktaş’ta bulunan Hüseyin Aycibin İlköğretim Okulu’nda gerçekleştirdi. Etkinliğe Beşiktaş Kaymakamı Oğuzhan Bingöl, Beşiktaş İlçe Milli Eğitim Müdürü Sedat Işık, Üniversitemizin Ulaştırma Sistemleri Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü, TRAP Başkanı ve Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı’nın yanı sıra öğrenciler, öğretmenler, veliler ve basın mensupları katıldı. Bugünün küçüğü, yarının büyüğü olacak öğrencilerimize interaktif tiyatro gösterileri ile trafik bilinci, eğlenceli ve kalıcı bir şekilde aşılandı.

PROF. DR. MUSTAFA ILICALI: “BÜYÜKLERİMİZİ DE UYARACAĞIZ”

Etkinlik sonunda konuşan Prof. Dr. Ilıcalı, trafik bilincinin küçük yaşta kazandırılmasının önemine dikkat çekti. Prof. Dr. Ilıcalı, öğrencilere hitaben “Trafikte küçük hata yoktur. Kurallara uymayan büyüklerimizi uyaracağız. Kırmızı ışıkta duracağız, geçitlerden geçeceğiz, ön koltukta oturmayacağız” dedi.

KAYMAKAM BİNGÖL’DEN TEŞEKKÜR MESAJI

Programda konuşan Beşiktaş Kaymakamı Oğuzhan Bingöl ise proje kapsamında yürütülen çalışmalardan dolayı emeği geçen tüm paydaşlara teşekkür etti.

HEDEFİMİZ PROJEMİZİ TÜRKİYE GENELİNDE UYGULAMAK

İlk etabı 2019 yılında başlayan proje, bugüne kadar birçok ilkokulda yüz binlerce öğrenciye ulaştı. 2024/2025 eğitim- öğretim yılı sonunda projenin toplamda 205 ilkokulda gerçekleştirilen etkinlikleri ile toplamda 50,250 öğrenciye trafik bilinci kazandırıldı. Proje, Türkiye genelinde 5 milyon öğrenci ve 20 milyon veliye ulaşmayı amaçlıyor.

TRAFİKTE BİLİNÇ KÜÇÜK YAŞTA KAZANDIRILIYOR

Projenin Beşiktaş’taki uygulamasında öğrenciler önce sahnelenen oyunla trafik kurallarını öğrendi, ardından düzenlenen interaktif soru-cevap etkinliğiyle bilgilerini pekiştirdi. Program sonunda katılımcılar ve tüm öğrencilerle birlikte hatıra fotoğrafı çekildi.

İş Girişim Sermayesi, obezite ve yaşa bağlı hastalıklar için yeni tedavilerin geliştirilmesine finansman sağlıyor: Enlila biyoteknoloji girişimi duyuruldu

Türkiye İş Bankası Grubu’nun iştiraki İş Girişim Sermayesi, Harvard T.H. Chan Kamu Sağlığı Fakültesi bünyesindeki Hotamışlıgil Laboratuvarı ile bir sponsorlu araştırma anlaşması yapmak üzere Enlila adlı biyoteknoloji girişimini hayata geçirdi. Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil’in öncülüğünde yürütülen araştırmalar, obezite ve yaşa bağlı hastalıkların temelinde yatan önemli bir mekanizmayı ortaya çıkarmıştı. Klinik öncesi çalışmalar, bu mekanizmanın önemli bir tedavi potansiyeline sahip olduğunu gösterirken, Hotamışlıgil Laboratuvarı bu hedefe yönelik moleküller geliştirmiş durumda. Enlila’nın amacı, bu bilimsel keşfin klinik uygulamalara dönüştürülmesini desteklemek olacak.

Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil’in on yılı aşkın süredir metabolizmanın temel biyolojisine dair yürüttüğü araştırmalar, metabolik ve inflamatuar yolları düzenleyebilen ve immünometabolik hastalıkları modüle edebilen lipid metabolizması ve lipid bağlayıcı proteinler üzerine odaklanıyor.

Hülya Evirgen Akçal’dan gerçek hayattan esinlenen bir roman: Bir Aşk, Bir Ömür, Bir Beste

Hülya Evirgen Akçal’ın kaleme aldığı Bir Aşk, Bir Ömür, Bir Beste kitabı Edebiyatist Yayınevi tarafından yayınlandı. Gerçek bir yaşam öyküsünden esinlenen kitap, yılların ardından kalpleri birbirleri için hâlâ aynı heyecanla çarpan iki insanın dokunaklı yolculuğunu konu alıyor.

Küçük yaşlardan itibaren aynı evde büyüyen, piyano tuşlarında tutkuyla buluşan iki genç yüreğin hikâyesini anlatan roman, kaderin farklı yönlere savurduğu bir aşkın yıllar süren yankısını taşıyor. Romanda birlikte geçirdikleri çocukluk ve ilk gençlik yıllarından sonra ayrı düşen iki insanın hüzünlü ama bir o kadar da içten öyküsü, okuyucunun kalbine dokunmayı hedefliyor.

Kitapta, sevginin ve aşkın yürek ve cesaret istediğini, mutluluğa ulaşmak için emek harcamanın, çaba göstermenin ve gerektiğinde mücadeleyi göze almanın önemini vurgulayan bir yaşam öyküsü anlatılıyor. Hikâye, geçmişten pişmanlık duyan ve yürek sızısıyla hayatlarını sürdüren, kaderlerinde birliktelikleri yazılmamış ya da bunun için yeterince çaba göstermemiş iki ana karakter üzerinden ilerliyor.

Hatay Sörf Merkezi’nin ilham verici hikâyesi, “Hayatın Çizgisi” belgeseliyle beyaz perdede hayat buldu
Deprem sonrası bölgede iyileşmenin ve umudun sembollerinden biri haline gelen Hatay Sörf Merkezi, yaşattığı sosyal, kültürel ve duygusal dönüşümü konu alan “Hayatın Çizgisi” belgeseliyle izleyiciyle buluştu. 17 Haziran Salı günü Beyoğlu Atlas Sineması’nda gerçekleşen özel gösterim, sivil toplum temsilcileri, paydaş kurumlar ve Hatay’dan gelen gençlerin katılımıyla yoğun ilgi gördü.
Depremin ardından hem fiziksel hem de psikolojik olarak derinden etkilenen Hatay’da, gençlerin yeniden hayata tutunmalarını sağlamak amacıyla kurulan ve LC Waikiki’nin ana sponsorluğunu üstlendiği Hatay Sörf Merkezi, umut veren bir iyileşme örneği olarak öne çıkıyor. Merkez, gençlerin hem sporla buluşmalarını hem de sosyal hayata yeniden entegre olmalarını ve geleceğe umutla bakabilmelerini amaçlıyor. Hatay Sörf Merkezi, afet sonrası süreçte gençlerin fiziksel, sosyal ve psikolojik olarak yeniden güçlenmelerini desteklerken bu sürecin merkezinde yer alan hikâyeler “Hayatın Çizgisi” adlı belgeselle beyaz perdeye taşındı.
AÇLIKLA SINANIYORLAR: GAZZE’DE BİR KAP YEMEK İÇİN YAŞAM MÜCADELESİ

HAN YUNUS / GAZZE –
Bu görüntüler bir savaşın değil, bir halkın sistematik olarak yok edilmeye çalışıldığı bir insanlık suçunun kanıtı… İsrail’in Gazze’ye yönelik insani yardım girişlerini engellemesi sonucu Han Yunus’ta yüzlerce sivil, ellerinde boş tencerelerle bir kap yemek alabilmek için birbirleriyle kıyasıya mücadele ediyor.

Bu manzara, açlıkla imtihan edilen bir halkın son nefesi…
Ve bu görüntüler, tarihin en karanlık sayfalarına yazılacak bir utanç belgesi…

BİR KAP YEMEK, BİR TENCERE UMUT

Kameralara yansıyan sahnelerde, kadınlar, yaşlılar, çocuklar ellerinde boş tencerelerle uzun kuyruklar oluşturuyor. Yardım dağıtım noktalarına ulaşan birkaç kap sıcak yemek, bir anda izdihama dönüşüyor. Çünkü o bir kap yemek, bazen bir ailenin iki günlük rızkı demek… Bazen bir bebeğin hayatta kalma umudu…

Ama yetmiyor. Çünkü İsrail yetmesine izin vermiyor.

İSRAİL’DEN GIDA AMBARGOSU: SİVİLLER AÇLIĞA MAHKÛM

İsrail, haftalardır Han Yunus ve çevresine gıda ve insani yardım girişini engelliyor. Binlerce Filistinli, günlerdir tek bir lokma yemeksiz, susuz, elektriksiz yaşıyor. Fırınlar kapanmış, marketler boş, hastaneler işlevsiz. En temel yaşam hakkı olan gıdaya ulaşamayan halk, şimdi açlıkla yok edilmeye çalışılıyor.

Bu sadece bir abluka değil.
Bu, açık ve planlı bir insanlık dışı cezalandırma operasyonudur.

“EKMEĞİMİZİ DE BİZDEN ALDILAR”

Bir kadın, kameralara boş tenceresini uzatırken titreyen sesiyle şöyle diyor:

“Evde 3 çocuk bekliyor. Dünden beri tek lokma yemediler. Ekmeğimizi de, umudumuzu da aldılar… Ne olur susturmayın sesimizi…”

Davut Güleç

Gazeteci, televizyoncu, Uzman polis-adliye muhabiri, Spor yazarı, Kayseri ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ile Küresel Gazeteciler Konseyi, TSYD, TİMEF, AVKON, ADD üyesi, TEMA’cı, Kızılay’cı, Dağcı, Trekkingci, Alp disiplini kayak milli hakemi, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü Basın sözcüsü, Kayseri Spor Adamları Derneği, Tüm Mücadele Sporları Derneği, Kayseri Spor Adamları Derneği, Kent Güvenlik konseyi üyesi, Halkla İlişkiler Tanıtım, Adalet, Kamu Yönetimi mezunu ----- Davut Güleç Kimdir ? -----

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Android Uygulama Popup
Logo

📲 Davut Güleç Haberler

Android cihazınızdan kolayca haberleri takip edin!

📥 Uygulamayı İndir
Android Uygulama Popup
Logo

📲 Davut Güleç Haberler

Android cihazınızdan kolayca haberleri takip edin!

📥 Uygulamayı İndir
Davut Güleç Panel İletişim Davut Güleç – Sağ Menü