Köşe YazılarıPolitika

Bilinmeyen üst akıl (Köşe yazısı)

Mustafa TEMİZER                                                                                                        

Türk Milleti’nin yedi düvele meydan okuyarak kurduğu Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin görülmeyen üst akıl sahipleri tarafından kontrol edildiği, adım adım Milli Mücadelenin ve Cumhuriyetin hedeflerinden uzaklaştırıldığı tüm araştırmacılar tarafından tespit edilen bir gerçek.

Bu üst akıl İstiklal Mücadelesiyle ellerinden kurtulduğumuz; cephede elimizden kurtuldunuz, ama ekonomide, bilim ve teknolojide, sanayide… esaretimizden kurtulamazsınız diyenlerin aklı mı? Sevr anlaşmasının şartlarını kabul ettiremediklerinde; şimdi kabul etmiyorsunuz ama zannetmeyin ki biz bu şartlardan vazgeçtik. Şimdilik cebimize koyduk. Yarın savaştan çıkmış bir ülke olarak bizden yardım isteyeceksiniz. Cebimize koyduğumuz şartları size birer birer kabul ettireceğiz diyen İngiliz aklı mı? Sevr şartlarında de ısrar ederek Lozan’ı kabul etmeyen ABD aklı mı? Türk Milletini yok etmek üzere “Şark Meselesi”ni  dert edinenlerin ortak aklı mı? İstiklal ve bağımsızlık mücadelesinde mağlup olan, Türk milletinin haklı davasında elde ettiği zaferi hazmedemeyenlerin, Türkiye Cumhuriyetine müdahale için oluşturdukları gövdesi bizden ama aklı bizden olmayanların aklı mı?

1930’lu Yıllara Vecihi Hürkuş’un (yerli uçağı yaptığı halde), Nuri Demirağ’ın yerli ve milli uçak girişimine (THK siparişi olan uçakları yaptığı halde) engel olan el kimin eli? Türkiye’nin ilk özel yerli savunma sanayini kuran Nuri Killigil’in, ”Fail-i muçhul” bir patlama ile fabrikasını, işçileri ile birlikte yok eden el kimin eli? Aynı yıllarda savunma sanayine, ordunun mühimmat ihtiyacını karşılamaya yönelik Şakir Zümre’nin kurduğu savaş sanayi, yerli silah üretimini -Nato ve Marşal yardımı karşılığında- yasaklayan devletin üst akıl sahibi kim? 1961 yılında Emin Bozoğlu ve ekibinin yaptığı yerli otomobil “Devrim” e sahip çıkmayan, yerli otomobil yapımına engel olan gizli el kimin eli? Cumhuriyetle birlikte başlatılan gelişme ve kalkınma hamlelerinden neden vazgeçildi? ABD’nin vazgeçmediği, ingilizlerin cebimize koyduk dediği sevr şartlarını bir yetkilimizin söylediği gibi sindire sindire mi kabul ediyoruz?

İstiklal ve bağımsızlık, söylemleri ile iktidar olanlar, ülkeyi kimin aklıyla yönettiler ki ülkeyi tam bağımsız kılacak üretim politikalarından vazgeçip tüketim politikasına ağırlık verdiler? Cumhuriyet sonrası kıt imkânlara rağmen bağımsızlığımızın teminatı olarak kurulan fabrikaları hangi üst akıl ve görülmeyen el ile kapatarak ülkeyi her alanda dışa bağımlı hale getirdiler? Devlet, Milli Mücadelenin ve Cumhuriyetin hedeflerinden kimler eliyle uzaklaşıyor?

Devleti yıkmaya, vatanı bölmeye çalışan Pkk’ya çözüm süreci adı altında göz yumduran, siyasi temsilcilerini meclise taşıtan, hazine yardımıyla desteklenmesini sağlayan üst akıl sahibi kim?

Fetullah Gülen yaptığı bir konuşmada Akp ile hiçbir zaman anlaşamadıklarını ifade ederek; Akp kurucuları kuruluş aşamasında bana geldiler. Kanaatimi sordular. Ben de kanaatlerimi söyledim. Yanımdan ayrılıp asansörle inerken önce bunların işini bitireceğiz demişler diyor. Bu konuşma sosyal medyada video olarak yayınlandı.

Buna göre;                                                                                                                                                                                                                                                                                                              1-Akp, ilk önce işini bitirmemiz lazım dediği Fetö’ye aynı üst aklın isteği ile mi devletin tüm kapılarını açtı? Devletin imkânlarını seferber ederek ne istedilerse verdi?

2-Fetö, ilk önce kendilerini bitireceğini söyleyen Apk’yi aynı üst aklın isteği ile mi yıllarca destekledi? Mezardakilerin bile kalkıp desteklemesini arzu etti?

Sormamız gereken sorulardan bir de; Sözde cumhur ittifakını oluşturan dindarlık, milliyetçilik adına dini, milli, insani, vicdani hiçbir ahlaki kural tanımadan birbirine -dinlerken utandığımız- yapmadık hakaret bırakmayan, vatanın bütünlüğü, milletin varlık ve bekası için birbirini büyük bir tehlike olarak gören Akp ve Mhp liderini bir araya getiren ve birbirine mahkum eden üst akıl aynı mı?

Sözde millet ittifakını oluşturan Chp’ye, İyi Parti’ye… devleti yıkmaya, milleti ayrıştırmaya, vatanı bölmeye yönelik terör örgütü Pkk’nın siyasi temsilcisi Hdp’yi korutan, birlikte hareket ettiren üst akıl aynı mı?

Birbiri aleyhine olan iki yapıyı bir araya getirip birbirine mahkum eden, tüm milli ve manevi değerleri istismar ettiren, devleti itibarsızlaştıran, milleti birbirine düşman hale getiren, 15 Temmuz darbe girişimine rağmen Fetö’nün dünü, bugünü ve siyasi ayağını araştırtmayan üst akıl, aynı üst akıl mı?

Devleti kim yönetiyor? İstiklal ve bağımsızlıktan, haktan hukuktan, adaletten, yerlilikten, millilikten, cumhuriyetten, demokratlıktan, barıştan, gelişmekten kalkınmaktan … söz ettikleri için oylarımızla yetki verdiklerimiz mi, istiklal ve bağımsızlığımızı elimizden almaya çalışan görülmeyen üst akıl sahipleri mi?..

Millet olarak uyanmak zorundayız. Sözde cumhur ittifakı ve sözde millet ittifakı ile toplum Fetö olayından daha büyük bir ayrışma ve kavganın içine çekiliyor. Mevcut iktidar ve muhalefet de buna alet oluyor.

Kimlerin parti, mevki, makam, şahsi çıkar davası uğruna görülmeyen üst akıl sahipleri tarafından yönlendirildiğini sorgulamayalım mı? Neden bunlara itibar edip yetki verdiğimizi düşünmeyelim mi?

Muhafazakar, dindar, milliyetçi demokrat, cumhuriyetçi olarak millete takdim edilip iktidar ve muhalefet görevini üslenenlerin, hangi üst akılla milleti ayrıştırıp kutuplaştırdığını, ülkeyi kimin aklıyla yönettiğini sorgulamayalım mı? Cephede kazandığımız İstiklal ve bağımsızlığımızı masa başında (eğitimde, ekonomide, sanayide, bilim ve teknolojide, tarım ve hayvancılıkta, gıda da…) devredenlerin yerlilik ve milliliğini soğulamayalım mı?

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Gençliğe Hitabedeki “ …. memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasî emelleriyle tevhit edebilirler….” uyarısını hatırlamayalım mı? ABD, Rusya, AB, Çin gibi emperyalist ülkelere bel bağlayarak hangi sorunumuzu çözeceğiz? Bağımsızlığımızı nasıl koruyacağız?..

Hiçbir şey sebepsiz olmadığı gibi hiçbir problem de çözümsüz değildir. Tüm sorunlarımızı, birilerini suçlayarak değil sorgulayarak çözeriz. Problemlerimizin sebebi; işi ehline vermemektir. Çözüm makamındakilerin ehliyetsiz ve liyakatsizliğidir.

Çözüm; Mevcut siyasi anlayışı terk etmek. Eskilerin devamına, aynı siyasi anlayışta oldukları halde farklıymış gibi gözükenlere. Dindarlık, milli irade, milliyetçilik, halkçılık, demokratlık, cumhuriyetçilik, gelecek, vefa, özgürlük ve barış söylemleriyle milleti ayrıştıranlara. Dün kara dediğine bugün ak diyenlere. Dün ak dediğine bugün kara diyenlere itibar etmemek. Doğruya doğru, yanlışa yanlış demek. Doğruların yanında yer almaktır.

Elli yıldan beri doğrularından zerrece sapmayan, ülke meselelerine sürekli çözümler üretip iktidar ve muhalefeti uyaran, “ Milletim Uyan! Varlığın, birliğin, geleceğin tehlikede! Milli birliği sağlamadan hiçbir sorunumuzu çözemeyiz! çağrısında bulunan birlik olmanın, ittifak etmenin şartlarını açıkça ortaya koyan milli kadroların çağrısına kulak vermek. Milli mücadele ruhuyla el ele gönül gönüle vermek. Yeniden teşkilatlanmak. Devleti ehliyetli gerçek milli kadrolara emanet etmek, hep birlikte ülkemizi Muhteşem Türkiye yapmaktır.

Unutmayalım.” İştirak etmediğimiz çilesini çekmediğimiz bir kurtuluş mümkün değildir.” Milletimizin ve yöneticilerimizin uyanması basiretle hareket etmesi (Yanılmadan gerçekleri görebilmesi, gelecekle ilgili sezgi, uyanıklık, anlayış, kavrayış ve vizyon sahibi olması) dilek temenni ve duasıyla…

Davut Güleç

Gazeteci, televizyoncu, Uzman polis-adliye muhabiri, Spor yazarı, Kayseri ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ile Küresel Gazeteciler Konseyi, TSYD, TİMEF, AVKON, ADD üyesi, TEMA’cı, Kızılay’cı, Dağcı, Trekkingci, Alp disiplini kayak milli hakemi, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü Basın sözcüsü, Kayseri Spor Adamları Derneği, Tüm Mücadele Sporları Derneği, Kayseri Spor Adamları Derneği, Kent Güvenlik konseyi üyesi, Halkla İlişkiler Tanıtım, Adalet, Kamu Yönetimi mezunu ----- Davut Güleç Kimdir ? -----

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Android Uygulama Popup
Logo

📲 Davut Güleç Haberler

Android cihazınızdan kolayca haberleri takip edin!

📥 Uygulamayı İndir
Android Uygulama Popup
Logo

📲 Davut Güleç Haberler

Android cihazınızdan kolayca haberleri takip edin!

📥 Uygulamayı İndir
Davut Güleç Panel İletişim Davut Güleç – Sağ Menü