Milli Emir komuta merkezi (Köşe yazısı)
Mustafa TEMİZER
Müslüman bir millet altı asır dünyaya hükmetsin. Sınırları içinde hakkı, hukuku, adaleti hakim kılsın. Barış ve huzuru sağlasın… Sahip olduğu değerlerden uzaklaşmanın sonucu koca imparatorluğu parçalansın. Millet yok oluşun eşiğine gelsin. Yok olmak üzere olan millet, milli kahramanların öncülüğünde büyük bir mücadele versin. Yeni bir devlet kursun.
Milleti yok etmek isteyenler emellerinden asla vazgeçmesin. Kurulan yeni devleti kontrol etmenin, söz sahibi olmanın, devleti ele geçirmenin yollarını arasın. Mevki, makam, maddi çıkar elde etme konusunda zafiyetli olan, kendilerine hizmet edecek insanları siyasi partilerin üst kademelerine yerleştirsin. Farklı partilerde üst akıl sahibi olan bu insanlar ayı emir komuta merkezinden talimat alsın. Partiler aynı emir komuta merkezi tarafından yönlendirilsin. Bağımsız hareket edemesin. Bu emir komuta merkezi milli olur mu?
O kadar bağımlı olsun ki ister parti başkanı, ister başbakan, isterse Cumhurbaşkanı olsun “Benim emir komuta merkezim bana papaz elbisesi giyeceksin derse papaz elbisesini giyer vazifemi yaparım.” diyebilsin… Aynı merkezin yönlendirmesi ile milleti sağcı-solcu, laik-dindar, milliyetçi, sosyal demokrat gibi gruplara ayırsın. Terör örgütlerinin siyasi uzantısı olan, açıktan ve dolaylı yollarla yardım eden partiler hazine yardımlarıyla desteklensin. Ülkede yaşanan ekonomik sıkıntı yaşanırken, vatandaşın geçim sıkıntısı içinde devletten yardım beklerken 2021 yılı için AKP:209 Milyon, CHP: 111 Milyon, HDP: 57 Milyon, MHP: 54 Milyon, İYİ Parti: 49 Milyon hazineden yardımı alsın.
Hangi partinin iktidarda kalacağının, iktidar edileceğinin, muhalefet olacağının gerekçelerini onlar hazırlasın. Tüm darbe öncesi ve darbe sonrası gelişmeler iktidar yapılmak istenenler için bir gerekçe olsun. Örneğin; 28 Şubat öncesi, Milli Güvenlik Kuruluna konu olan gelişmeler yaşansın. Batı Çalışma Grubu diye bir grup kurulsun. Toplumdaki genel eğilimi belirlemeye yönelik çalışmalar yapsın. Genel eğilime göre hangi grubun iktidar edileceğine karar verilsin. İktidar olanlar “İyi ki 28 Şubat olmuş.” diyerek bunu doğrulasın… Onların yazdığı senaryoda iktidar, iktidar rolünü; muhalefet, muhalefet rolünü oynasın.
15 Temmuz darbe girişimi, kimlerin iktidarda kalmasına gerekçe oldu veya olacak? Kimler iyi ki 15 Temmuz oldu diyecek millet bilmesin. Millet düşmanlarının parçala, böl, yönet veya parçala, böl, yut planları tıkır tıkır işlesin.
Özetle; Millete bağlı kalma, millete güvenme yerine millet düşmanı üst akıl sahiplerine, onların emir komuta merkezlerine bağlı kalmak siyasi ikbal kazanmanın ve iktidar olmanın şartı olarak görüyorsa. Kimin iktidar kimin muhalefet olacağını bu emir komuta merkezleri belirliyor, seçimlerde halk, emir komuta merkezlerinin seçtiklerini onaylamak zorunda kalıyorsa. Bizi kim yönetiyor?
Gerçekler gizleniyor toplum, yapılan gizli anlaşmalar doğrultusunda yönlendiriliyor, tepkisiz bir toplum haline getiriliyorsa. Toplumlar, ürettiği kadar hürdür. Üretmediği her alanda bağımlıdır. Bu gerçek bilindiği halde tüketim politikalarına ağırlık veriliyor, özelleştirme adı altında fabrikalar kapatılıyor, eğitimde, bilim ve teknolojide, sanayide, tarımda… ülke yabancıya muhtaç hale getiriliyor, büyük mücadelelerle kazanılan hürriyetimiz masa başında yabancıya teslim ediliyorsa.
Zinanın suç olmaktan çıkarılması, İstanbul Sözleşmesi, domuz etinin kasaplık et olarak kabul edilmesi … gibi toplumsal ahlaka aykırı, kültürel yozlaşmayı hızlandıran politikalar izleniyorsa. Bizi kim yönetiyor?
Ülke sorunlarının çözümü için milli birliğin sağlanması şart olduğu halde dindar(!), muhafazakar(!), sosyal demokrat(!), milliyetçi(!)… partiler terörist, vatan haini gibi gayri ahlaki söylemlerle birbirini suçlayarak toplumu kutuplaştırıyorsa. Yaptıkları görüşme ve anlaşmaları vatandaştan gizliyorsa. Millete söylediklerimizle yaptıklarımız bir olmuyor diyorsa. Açıklarsam toplumun karşısına çıkamazsın diyerek milletten gizli iş yattıklarını itiraf ediyorlarsa… Ülkenin sanayi, bilim ve teknoloji, eğitim, sağlık, tarım, gıda, ekonomi… gerçekleri oluşturulan suni gündemlerle halktan gizleniyorsa. Bizi kim yönetiyor?..
Aynı emir komuta merkezine tabi oldukları halde farklıymış gibi gözüken, milletin tüm ortak değerlerini istismar ederek milleti ayrıştıran, dün kara dediğine bugün ak diyen, dün ak dediğine bugün kara diyen, milleti aldatanların emir komuta merkezleri milli olamaz. Emir komuta merkezimizi milli olmalı.
Milletin bağrından çıkmış, hiçbir yerden icazet almayan, gücünü sadece milletten alan, tüm engelleme ve yıldırmalara rağmen elli yıldan beri “Davamız milletin varlık ve beka davasıdır.” “Varlığın birliğin geleceğin tehlikede! Milletim Uyan! çağrısında bulunan, iktidar ve muhalefeti uyaran, ülke meselelerine çözümler üretip önerilerde bulanan, tüm sorunların çözümü için ilk şartın milli birliği sağlamak olduğuna inanan, birliği sağlamanın şartlarını ve ölçülerini açıkça ortaya koyan, Türkiye’nin yabancı aklıyla değil, Türk zekasıyla yükseleceğine inanan milli kadrolara kulak vermek. Milli mücadele ruhuyla el ele gönül gönüle vermek. Yeniden teşkilatlanmak. Devleti ehliyetli milli kadrolara emanet etmek, milli emir komuta merkezimizi oluşturmak hep birlikte ülkemizi Muhteşem Türkiye yapmak zorundayız.
Unutmayalım.” İştirak etmediğimiz çilesini çekmediğimiz bir kurtuluş mümkün değildir.”
Milletimizin ve yöneticilerimizin uyanması basiretle hareket etmesi (Yanılmadan gerçekleri görebilmesi, gelecekle ilgili sezgi, uyanıklık, anlayış, kavrayış ve vizyon sahibi olması) dilek temenni ve duasıyla…