Sosyal seçmeler..(2) (Köşe yazısı 28.02.2019 Kayseri Star Haber Gazetesi)
DAVUT GÜLEÇ
GAZETECİ
davutgulec@hotmail.com
Büyük önder ve lider Mustafa Kemal Atatürk’e ‘Cumhuriyet ile sultanlık’ arasındaki farkı sormuşlar.
Atatürk ‘Türk milletinin karakterine en uygun idare cumhuriyet idaresidir, Cumhuriyet ahlaki erdeme dayalı bir idaredir. Sultanlık; korku ve tehdide dayalı bir sistemdir. Cumhuriyet erdemli ve namuslu insanlar yetiştirir. Sultanlık, korkuya ve tehdide dayalı olduğu için korkak, alçak, sefil, rezil insanlar yetiştirir. Aralarındaki fark budur.’
***
Atatürk, Amerikalı gazeteci Marcosson’a verdiği röportajdan.
“Bir gün, cihan harbinden sonra Ortadoğu’da kurulan suni devletlerin halkları ayaklanacaktır. O gün geldiğinde, yeni kurduğumuz cumhuriyetimizin yöneticileri, bu halkların değil emperyalist güçlerin yanında yer alırsa aynı akıbete kendileri uğrayacaktır ve Kurtuluş Savaşı’nda yedi düvele haddini bildiren Türk halkı onların da hakkından gelecektir… Yeni Türkiye’nin ilk ve en önemli düşüncesi siyasal değil, ekonomiktir. Biz, dünya üretiminin de, tüketiminin de bir parçası olmak istiyoruz”
***
Dervişe sormuşlar, zenginlik nedir?
Derviş dedi ki: Seni seven bir ailen, birkaç iyi arkadaşın, başını sokacak bir çatın, rızkını kazanacağın bir işin, evine götürecek ekmeğin, sıhhat ve sağlığın var ise herkesten daha zenginsin.
***
“Bana mezar taşı yaptırmayın. Sadece bir mezar taşı olsun. Ben hakkımı size helal ediyorum. Siz de bana hakkınızı helal edin. Biliyorum, sizi çok üzdüm. İşsizlikten bunaldım.”
Tekirdağ’da intihar eden bir işsizin vasiyeti…hiç yargılanmadan suçlu ilan edilenler, ailesi dağılanlar, atanamadığı için intihar edenler, mülakatta torpile yenilenler, yıkılan denetimsiz binalar, cep yakan pazarlar ve fiyatlar…Arkadaşlar #cepsizceket giymeyi keyfimizden istemiyoruz! (Mahmut Arıkan)
***
AKP gelmeden eğitimde dünyada 25. Sıradaydık. İlk 10 yılda 75. Sıraya, şimdi 101. Sıraya geriledik. Durmayın, yeni imam hatipler, kuran kursları, sıbyan mektepleri, vakıf okulları, her biri düz liseden bin beter üniversiteler açın.(Orhan Aydın)
***
Devlet dairesinde bir iş için bulunuyorum, gözlemim…
Randevuyu internetten aldık ancak danışmaya sorunca TC ile yeniden sıra verdiler… Soru: internetten niye sıra aldık ki?Onlarca banko var yarısında memur yok. Olan memurlar görev yerini tek tek terkedip gidiyorlar. 10/15 dakika sonra ellerinde koca bir kupa çay ve ağızlarını yalayarak geri dönüyorlar. Sistem güzel kurulmuş ama sistemi işletecek mantalite yok!Tebessüm eden tek bir memur yok. En çok yorulan kişi danışma görevlisi. Yani soru sormadan işini yapabilen tek kişi yok. Bende dahil.
Sonuç: Ey Reis’im sen uzaya çıksan ne olacak. Senin teban, memurun oraya çay içmeye gider. Kimse ne yapacağını bilmiyor, kimse işinin hakkını vermiyor. “Önce insan” ne anlama geliyor devlet dairesinde daha iyi anlaşılıyor.(Fevzi Konaç)
***
Belediye seçimleri yaklaştıkça bugüne kadar çalışmayan belediyeler hizmet için çaba harcıyorlar. Seçim sonu eski belediye başkanları nedense kaldıkları yeden devam edecekler. Tüm belediye başkanları için geçerli değişim şart. Değişim önemli. Değişim dediklerine il ve ilçelerde önce eski ve yeni şeklinde değişim olmalı. (Ferhat Kocakaya)
***
AKP’li kadınlar oy toplamak için Adana’nın Hadırlı köyüne giderler. Yaşlı bir kadınla karşılaşırlar.
‘Teyze biz Allahın Kulları Partisi AKP’den geliyoruz. Oyunu bize verecek misin?
Teyze ‘Evladım az önce Cenabı Hak Partisi CHP’den geldiler. Oyumu onlara vereceğim. (Buz mavisi)
***
Üç günden beri hem çok sevinçli hem de çok üzüntülüyüm. Sevinçliyim çünkü, sayın Hayrettin Karaca, Dünyada dört kişiye verilen alternatif Nobel ödülünü almış. Üzüntülüyüm, bu haber ne yazık ki, ne haber kanallarında ne de gazetelerde hiç önemsenmedi (Muazzez Çığ)
***
Esnafsın, borca batmışsın. Çiftçisin, zarar ettiğin için hayvanlarını, tarlalarını satmışsın. Emeklisin ayın sonunu getiremiyorsun. Üniversite mezunusun iş bulamıyorsun. Ama bizim vergimizle alınan ve sana bedava verilen 200 gram çayı görünce her şeyi unutuyorsun. Devam et kardeşim (Atsız ata)
***
Bazı CHP parti yöneticileri belediye meclis listelerinde ittifak yapılan ilçelerde de kendini göstermiştir. Kırmızı çizgi koymuştur. Kırmızı çizgi diye utanmadan sıkılmadan bir vekil ve il başkanı tarafından dillendirilmektedir. Kırmızı çizgi kimler. Avşar muhalifler, Aleviler tamamı, partili muhalifler. Beyler bu partiye çok yazık ettiniz bunu sizde biliyorsunuz. Sizin kırmızı çizgi olarak gösterdikleriniz bu partinin omurgasıdır. Aile şirketlerinde başarı göstermeyenlerin ego’larını tatmin edeceği bir yer değildir CHP. Belediye meclis üyeliğinde hangi kriteri aradınız? Vekil ve il başkanının adamlığı, kimlerin ne karşılığı var ona hiç bakmadınız. Umuyorum ki CHP’nin vefakar tabanı size yetkili kurullarda gerekli dersi verecektir.
Sen. iki yüzlü yaratık. Her yerde varsın. Sen nasıl bir mahlukatsın ki, kimse sana mani olamıyor. Her kılığa giriyor. Yalakalığında en güzelini yapıyorsun. İnsanları kandırıyor, birbirine düşürüyorsun. İnsanda olması gereken utanma, arlanma, mahcubiyet, üzüntü, acıma duyguları yok sende çünki. Sen, insan suretinde başka bir yaratıksın. Her yerde kendine yer bulup işini yürütüyorsun. Ne gariptir ki itibarda görüyorsun. Sanada yuh olsun. Sana itibar edenlere de yuh olsun. (Mustafa Ayan)
***
Sürünerek geldi Yarım yamalak “and içiyorum” dedi, birikmiş 180 bin TL maaşı hesabına geçti evine gitti. 3 yıl 2 ay boyunca yatacak, 750 bin TL daha alacak! Kim mi sayısız gayrimenkul sahibi ve Banka
hesapları Dolar,Euro ile basılı Multi milyarder Deniz Baykal. Adamsa Kamer Genç gibi maaşını yoksul öğrencilere bağışlasın hadi! Ondan sonra savunun Baykal’ı!(Karanlıktaki aydınlık)
