Avukat Ayhan Turan, çok iyi; ceza hukukçusu, Kayseri sevdalısı, iyi bir eğitimci, eski polis şefi, bürokrattı..
Kanlı Kayserispor-Sivasspor maçından sonra, dedikoduları, bilgi kirliliğini ve algıları önlemek için Ankara Adli Tıp’tan otopsi için uzman isteten, iki şehrin insanlarını barıştıran avukat Ayhan Turan, şehirdeki paytonlara torba taktıran, ilk sinyalizasyon sisteminide şehre kazandıran, sicili temiz kişiydi.
Her gün sinek kaydı sakal traşı olan, takım elbisesini üzerinden çıkartmayan, sevdiği kişileri ihmal etmeyen Kayseri’nin efsane ceza avukatlarından Ayhan Turan, 84 yaşında kanser ve kalp krizi sonucu yaşama veda etti.
Kayseri Barosu önünde gerçekleştirilen ilk törene Başsavcı Abdulkadir Akın ve avukatlarda katıldı. Baro Başkanı avukat Cavit Dursun, Ayhan Turan’ın sicilinin temiz olmasına, sade yaşamına dikkat çekerek ‘Hepimiz için birer iyi bir öğretmendi’ dedi. Ayhan Turan’ın yanında ilk stajerlik yapanlardan biri olan ceza avukatı Sümer Erol’da duygulu konuşmasında, acısının büyük olduğuna dikkat çekti. Yapılan duadan sonra Av. Ayhan Turan ikindi namazına müteakip, Bünyan Yukarı Mahalle Camii Cedit Camiinde kılınan namazdan sonra son yolculuğuna uğurlandı.
Ayhan Turan, Emniyet Müdür yardımcısı olarak görev yaptığı 17 Eylül 1967’deki Kayserispor-Sivasspor maçı sırasında çıkan ve 43 kişinin ölümü, 300’e yakın kişinin de yaralanması olaylarından sonra, toplumda meydana gelen korkunç dedikoduları, bilgi kirliliğini, iki şehre yönelik algıları önlemek için büyük çaba göstermiş, Ankara Adli Tıp Kurumu’ndan otopsi için uzman ekipler istemişti. Turan’ın bu çabası sonucu, ölümlerin çoğunun, anlatıldığı gibi yaralama ve vurma gibi nedenlerden değil, izdiham ve ezilme sonucu olduğu ortaya çıkmış, daha sonra Kayseri ile Sivas arasındaki husumetin sona erdirilerek, dostluğun artırılması, üzücü olayların unutulması, bir daha tekrarlanmaması içinde ayrıca büyük çaba harcamıştı.
Sekiz kardeşin en büyüğü olan Ayhan Turan, 197’de Kayseri’ye atanan Vali İhsan Aras’ın “Ben hukuktan anlamam, bana bir hukukçu gerekir” sözü ile birlikte çalışırken o dönemde çok yaygın olan payton ve dört tekerlekli el arabaları ile ilgili şikâyetlere karşı paytoncularla toplantı yapmış, kendilerine kısa süre içerisinde ehliyet verebileceğini, paytoncuların, paytonlarını satıp taksi almaları yönünde ikna etmiş, Sivas ve İstasyon Caddeleri ile Cumhuriyet Meydanının Düvenönü’ne kadar olan kısmını paytonlara yasaklamış, daha sonrada paytonun yerini taksilerin almasını sağlamış, ehliyette vermişti. Zaman içerisinde Trafik Müdürlüğü de yapan Ayhan Turan yollara yayaların geçeceği çizgiler çizdirmiş, buradan geçmeyen yayalara 5 Kuruş ceza uygulamasını başlatmış ve bilahare de trafik ışıkları yapılması için de Siemens firması ile ilk bağlantıyı kurarak bunu gerçekleştirmişti.
