Ekonomi

Yeni Ekonomi program, 3 yıllık hedefler ve açıklamalar

Ekonomide yol haritasını oluşturacak Yeni Ekonomi Programı, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak tarafından açıklandı. Orta Vadeli Program (OVP) yerine Yeni Ekonomi Programı (YEP) olarak hazırlanan 3 yıllık program, Dengelenme, Disiplin ve Değişim odaklı olarak kurgulandı. Gıda enflasyonu ile çok daha etkin mücadele edileceğini vurgulayan Albayrak, 2019 büyüme tahminini yüzde 2,3, enflasyon hedefini yüzde 15,9 olarak açıkladı.

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde düzenlediği basın toplantısında, Türkiye ekonomisinin yol haritasını oluşturacak Yeni Ekonomi Programı’nı (YEP) açıkladı.

Orta Vadeli Program (OVP) yerine, Yeni Ekonomi Programı ismiyle sunulan program, üç yıllık olacak ve 2019-2021 yıllarını kapsayacak.

Programın üç ana prensibi “Dengelenme, Disiplin ve Değişim” olarak belirlendi.

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın, YEP’e ilişkin açıklaması satır başlarıyla şöyle:

“Ana motivasyon kaynağı yeni bir başarı hikayesi yazma hedefi. Bu yüzden adına Yeni Ekonomi Programı dedik.

Ekonomi 2002’den 2013’e kadar birçok alanda önemli atılımlar gerçekleştirdi. Enflasyon tek haneye indi, 7 milyon yeni istihdam oluşturuldu. Büyüme sadece kamuyla değil, özel sektör kanalıyla yakalanmış, kamu finansmanı sorun olmaktan çıkmıştır.

2013’ten sonra Türkiye’nin iç ve dış sınamalara maruz kaldığına hepimiz şahit olduk. Mayıs sonu Gezi olaylarıyla başlayan süreç, 17/25 Aralık sonrasında 15 Temmuz Darbe Girişimi oldu.

Ekonomik yaptırımların adeta silah gibi kullanıldığı bir dönemden geçiyoruz. 10 Ağustos’ta Türkiye olarak biz de bu sürecin bir parçası olduk. Ekonominin zorlukları sağ salim aşması için gerekli tedbirleri hayata geçireceğiz. Ekonominin güçlü ve zayıf yanlarını biliyoruz. Biz kendi ekonomimizi güçlü kıldığımız, tedbirleri aldığımız sürece direncimiz de en üst düzeyde olacak.

Program üç ana temel üzerine oturuyor; dengelenme, disiplin ve değişim. 2019 GSYH büyümesi yüzde 2,3 düzeyinde gerçekleşecek. 2018’de yüzde 3,8, 2020 tahmini yüzde 3,5. Büyümeyi sağlıklı bir çizgiye oluşturacağız. 2021’den itibaren yüzde 5 büyümeyi sağlayarak sürdürülebilir kılmak temel amacımız. Katma değerli alanlara yoğunlaşılacak. GSYH artışını çok net şekilde göreceğiz. Stratejik hamlelerle büyümeyi sağlıklı bir çizgiye oturtacağız.

Enflasyona dikkat etmek lazım. Merkez Bankası elindeki tüm araçları bağımsız şekilde kullanmaya devam edecek. Enflasyonla mücadelede sadece bu yeterli değil. Toplum olarak da desteğe ihtiyacımız var. Gıda enflasyonu ile çok daha etkin mücadele edilecek.

Enflasyon hedefi 2018 için yüzde 20,8, 2019 için yüzde 15,9, 2020 için yüzde 9,8 olarak belirlendi. Enflasyonun 2021’de yüzde 6’ya inmesi bekleniyor.

Enflasyon sonrası kamu maliyesi ile ilgileneceğiz. Sadece 2019’da ihalesi yapılmamış tüm projeler askıya alınacak. Kamu-özel işbirliklerinin verimli olmasına yönelik düzenlemeler hayata geçirilecek. Kayıt dışılığı azaltmak için vergi süreçlerinde önemli iyileştirmeler yapacağız. İndirimleri kademeli olarak kaldıracağız. 2019’da 76 kamu kaynağı hayata geçirilecek. Bütçe açığını yüzde 2,0’nin altında tutma hedefini gerçekleştireceğiz.

Faiz dışı fazlanın GSYH’ye oranını 2020’de yüzde 1’e yükselteceğiz. Bütçe açığı da sırasıyla 1,8,1,9, 1,7 olarak gerçekleşecek.

Cari açığın düşürülmesi dengelenme sürecinin yaşadığı bir diğer unsur. Cari açıktaki düşüş devam edecek. Cari açığın GSYH’ye oranının bu yıl yüzde 4,7, 2019’da yüzde 3,3, 2020’de yüzde 2,7, 2021’de yüzde 2,6 olacağı öngörülüyor.

İstihdam önemli başlıklardan biri. İşsizlik 2020 sonrasında azalış göstermeye başlayacak, yüzde 10,8 seviyelerine ulaşmış olacak. 2021 yılına kadar 2 milyon yeni istihdam oluşturulmuş olacak. İşsizliğin 2018 yüzde 11,3, 2019 yüzde 12,1, 2020 sonunda yüzde 11,9 olması bekleniyor.

Yeni ekonomi programımız daha öncekilerden farklı aksiyonlarını vermek istiyorum. Kamu Maliyesi Dönüşüm ve Değişim Ofisi oluşturulacak. Bu ekip sürekli sahada olacak. Alınacak tedbirlerle 2019’da 60 milyar TL’lik tasarruf sağlanacak. 16 milyar TL gelir artırımı elde edilecek. Kamu gelirlerini artırmak için yapısal reformları geliştireceğiz.

Bankacılık sektörümüze yönelik yaşanan tüm süreçler önemli adımlar atmamızı ortaya koyuyor. Bankacılığın göstergelerine baktığımızda, seyir sektörün halen güçlü olduğunu gösteriyor. Bankaların güncel yapılarını tespit etmek için mali bünye değerlendirme çalışmalarını başlatıyoruz. Bu çalışma sonucuna göre gerekli görülürse mali yapıyı güçlendirecek kapsamlı bir politika setini devreye sokacağız. Türkiye Kalkınma Bankası görev alanı genişletilerek yeniden yapılandırılacak. Emlak Bankası gayrimenkul sektörünün finansmanını yönlendirecek şekilde yapılandırılacak.

Vergi sistemini daha adil hale getirebilmek için önemli adımlar atacağız. İstisna, muafiyet ve indirimler yeniden gözden geçirilecek. Taşınmaz değerleme sistemini kurarak gayrimenkul envanterini tamamlayacak süreci hayata geçireceğiz. Vergi, prim ve alacaklara ilişkin yeniden yapılandırma hayata geçmeyecek. (Gıda Hattı)

Merkez Bankası faizi artırma nedeni

Merkez Bankası, 13 Eylül’de politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını yüzde 17,75’ten 625 baz puan artışla yüzde 24’e yükseltmesine yol açan gelişmeleri açıkladı.

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti, yayınlandı. Metinde, enflasyon başta olmak üzere ekonomideki gelişmeler özetlenerek, Merkez Bankası’nın fiyat istikrarı için elindeki bütün araçları kullanmaya devam edeceği vurgulandı. PPK Toplantı Özeti’nden bazı başlıklar şöyle:

Ağustos ayında tüketici fiyatları yüzde 2,30 oranında artmış, yıllık enflasyon 2,05 puan yükselerek yüzde 17,90 olmuştur. Bu dönemde yıllık enflasyondaki artış alt gruplar geneline yayılmış, enflasyondaki yükselişin ana sürükleyicileri döviz kuru gelişmelerine bağlı olarak temel mal ve enerji grupları olmuştur. Son dönemde maliyet yönlü baskılar artmış, ekonomik birimlerin fiyat arttırma eğilimleri güçlenmiştir.

Ağustos ayında gıda ve alkolsüz içecekler grubu yıllık enflasyonu 0,35 puan artarak yüzde 19,75’e yükselmiştir. Bu dönemde mevsimsellikten arındırılmış işlenmemiş gıda fiyatları yataya yakın bir seyir izlemiştir. Diğer taraftan işlenmiş gıda fiyatları Ağustos ayında yüzde 2,12 artmış, bu gelişmede döviz kurunun yanı sıra işlenmemiş gıda grubunda yer alan girdi niteliğindeki ürün fiyatlarındaki gelişmelerin etkisi hissedilmiştir.

Ağustos ayında enerji fiyatları yüzde 5,37 oranında yükselmiş ve grup yıllık enflasyonu 3,85 puan artışla yüzde 21,34’e ulaşmıştır. Bu gelişmede elektrik ve doğalgaz ile ÖTV düzenlemesine bağlı olarak yükselen akaryakıt fiyatları etkili olmuştur.

Temel mal grubu yıllık enflasyonu Ağustos ayında 3,60 puan yükselerek yüzde 23,18’e ulaşmıştır. Bu dönemde, dayanıklı tüketim malları ve diğer temel mallar grubundaki fiyat artışları döviz kuru kaynaklı olarak alt kalemler geneline yayılmaya devam etmiştir. Dayanıklı tüketim malı fiyatları yüzde 5,49 artmış, giyim grubunda sezon indirimleri mevsim normallerine kıyasla daha sınırlı gerçekleşmiştir.

Hizmet grubu yıllık enflasyonu bir önceki aya kıyasla 0,80 puan artarak yüzde 11,84’e yükselmiştir. Ulaştırma hizmetleri enflasyonunda güçlü seyreden turizm ile akaryakıt fiyatlarındaki yükseliş etkili olmuştur. Konaklama hizmetleri fiyatları ise döviz kuru gelişmeleri ve turizmdeki canlı seyre bağlı olarak artış eğilimini sürdürmüştür.

Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYİH) 2018 yılının ikinci çeyreğinde dönemlik yüzde 0,9, yıllık yüzde 5,2 oranlarında artış kaydetmiştir. Böylelikle iktisadi faaliyetin yavaşlayarak ana eğilimine yöneldiği ve kompozisyon bakımından dengelendiği gözlenmiştir. İkinci çeyrekte dönemlik büyümenin temel belirleyicisi, turizmdeki toparlanmanın güç kazanmasıyla net ihracat olmuştur.

Son dönemde açıklanan veriler iktisadi faaliyette dengelenme eğiliminin belirginleştiğine işaret etmektedir. Yılın üçüncü çeyreğine ilişkin verilere göre dış talep gücünü korumaktadır. Küresel büyüme görünümündeki istikrarlı seyirle birlikte dış talepteki artışın ve dış piyasalarda pazar çeşitlendirme esnekliğinin ihracat üzerindeki olumlu etkisi sürmektedir. Kurul, turizm ve diğer hizmet gelirlerindeki toparlanmanın oldukça güçlü seyrettiğini ve bu görünüm altında net ihracatın dönemlik büyümeye olumlu katkısının üçüncü çeyrekte de artabileceğini not etmiştir. Önümüzdeki dönemde mal ve hizmet ihracatının büyümeye güçlü desteğinin sürmesi ve iç talepteki yavaşlamaya bağlı olarak ithalat talebindeki yavaşlamanın cari dengeyi olumlu etkilemeye devam etmesi beklenmektedir.

Küresel ekonomiye ilişkin veriler, büyümenin istikrar kazanarak gücünü korumaya devam ettiğine ve yıl sonuna ilişkin görünümün olumlu seyrettiğine işaret etmektedir. Buna paralel olarak yükselen emtia fiyatları ve enerji fiyatlarına karşın, tüketici ve çekirdek enflasyon oranları küresel ölçekte ılımlı seyretmeye devam etmektedir. Önümüzdeki dönemde küresel büyüme görünümü üzerinde aşağı yönlü risklerin daha belirgin olduğu değerlendirilmektedir. Küresel büyüme görünümünü aşağı çekebilecek başlıca risk unsurları, jeopolitik gelişmeler ve dış ticarette artan korumacılık söylemleridir.

Küresel enflasyona dair riskler değerlendirildiğinde, jeopolitik gelişmeler ile dış ticaret politikalarına dair belirsizliklerin, başta enerji ve metal olmak üzere, emtia fiyatları üzerinde yukarı yönlü risk oluşturabileceği görülmektedir. Ayrıca, gelişmiş ülkelerde düşen işsizlik oranlarına paralel olarak ücretlerin ivmelenme olasılığı da bu ülkelerde enflasyonu artırabilecek önemli bir risk unsurudur.

Yakın dönemde gelişmiş ülkelerde finansal koşullar sıkılaşmıştır. Güçlü talep koşulları ve emtia fiyatlarındaki yükselişe bağlı olarak enflasyonun hızlanması ihtimali, bu ülkelerin para politikalarında öngörülenden hızlı bir sıkılaşma sürecini tetikleyebilecek bir risk oluşturmaktadır. Özellikle ABD’de süregelen olumlu büyüme performansı ve genişletici maliye politikası olarak değerlendirilebilecek yeni vergi yasası, önümüzdeki dönemde Fed’in para politikasındaki normalleşme sürecinin hızlanması ihtimalini artırmaktadır.

Özetle, jeopolitik belirsizlikler, gelişmekte olan ülkelere yönelen sermaye akımlarının zayıf seyri ve dış ticarete yönelik korumacılık söylemlerinin yaygınlaşması hâlihazırda gelişmekte olan ülkeler grubu görünümünü etkilemeye devam etmektedir.

Finansal piyasalarda yüksek oynaklık gözlenen bu dönemde maliyet yönlü baskılar ve bunun ikincil etkileri enflasyon görünümünü olumsuz etkilemiştir. Bu çerçevede Kurul, fiyat istikrarını desteklemek amacıyla Eylül ayında güçlü bir parasal sıkılaştırma gerçekleştirmiş ve politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını yüzde 17,75’ten yüzde 24’e yükseltmiş; gecelik vadede gerçekleştirilen Merkez Bankası fonlamasının haftalık vadede yapılmasına başlanacağını duyurmuştur.

Merkez Bankası fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki bütün araçları kullanmaya devam edecektir. Enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar para politikasındaki sıkı duruş kararlılıkla sürdürülecektir. Enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları, para politikası kararlarının gecikmeli etkileri, maliye politikasının dengelenme sürecine vereceği katkı ve enflasyonu etkileyen diğer unsurlardaki gelişmeler yakından izlenerek ihtiyaç duyulması halinde ilave parasal sıkılaştırma yapılabilecektir.

Para politikası ve maliye politikası arasında kuvvetlendirilen eşgüdümün enflasyonla mücadele ve makroekonomik dengelenme açısından önemli bir rol oynayacağı düşünülmektedir. Bunun yanı sıra, enflasyondaki katılık ve oynaklıkları azaltacak yapısal adımlara devam edilmesi, fiyat istikrarına ve toplumsal refaha olumlu katkıda bulunacaktır. (Gıda Hattı)

Başkan Recep Bağlamış: Yeni Ekonomi Programı oldukça başarılı bir yapıda

Kayseri Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Recep Bağlamış, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın “Yeni Ekonomi Programı” (YEP) adıyla açıkladığı ve 2019-2021 dönemini kapsayan programı değerlendirdi.

Başkan Bağlamış, YEP’in piyasaya yön veren nitelikte olmasını, ayrıca iş dünyası için son derece önemli olan enflasyon ve cari açık vurgusu da içermesinin önemli olduğuna dikkat çekti.

Açıklanan hedeflerin somut, şeffaf, uygulanabilir ve hızlı adımlarla hayata geçirileceğine inandıklarını söyleyen Başkan Recep Bağlamış, ” Türkiye ekonomisine güvenini hızla tekrar tesis edeceğine şüphemiz yok. Büyüme ve enflasyon rakamlarında da olabildiğince gerçekçi davranılmış. Vergi sisteminin daha adil hale getirilmesiyle ilgili hedefler de iş dünyamıza güven kazandıracak. Hep birlikte ülkemizin ve milletimizin kalkınması için gayret göstereceğiz” dedi.

MÜSİAD: HEDEF; ÜRETİM, MİLLİLEŞME VE İSTİHDAM OLMALI

 MÜSİAD Kayseri Başkanı Nedim Olgunharputlu: Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın açıkladığı Yeni Ekonomi Programına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

 Olgunharputlu açıklamasında şu hususlara dikkat çekti:

 Dengelenme, disiplin ve değişim aşamaları üzerine inşa edilmiş Yeni Ekonomik Programı, gerek temel makro parametreler için hedeflediği düzeyler gerekse üretim-tasarruf-yatırım üçgeninde reel sektöre vaat ettiği açılımlar bağlamında Dünya ve Türkiye ekonomisinin gidişatı açısından makul, ölçülebilir ve ihtiyatlı bulduğumuzu beyan ederiz.

Programda sunulan üç etaplı ilerleme senaryosu; ülkemiz ekonomisinin yeniden makro değişkenler anlamında stabiliteye kavuşmasını, denge hattının sıkı maliye ve para politikaları ve bu politikaların güncellenerek denetimi ile devamlılığını ve nihayet ekonomik mantalitedeki paradigma değişimini ortaya koymaktadır. Bu üçlü ilerleme, reel sektör açısından ana yol haritası niteliğinde olacaktır. Öte yandan üretimde millileşme hareketinin, cari açığı doğrudan etkileyen sektör kalemlerine de vurgu yapması ve bu itibarla biyo-teknoloji, petro-kimya, yazılım, enerji ve makine-teçhizat gibi katma değeri yüksek sektörlerde yatırımın öncelik kazanması umut vericidir.  Ekonominin konvansiyonel sektörlerinde kümelenmiş reel kesim için ise Emlak ve Kalkınma Bankaları’nın yeniden yapılandırılması hem mevcut dalgalanmanın dengeye kavuşmasını sağlayacak hem de 3 yıllık üretim planlamalarında verimliliği artıracaktır. İhracat Teşvik Sistemi’nin iyileştirilmesi ve Taşınmaz Değerleme Sistemi’nin kurulacak olması da dengelenme sürecine katkı sağlayacaktır.

Büyüme, enflasyon, dış ticaret ve istihdam rakamları;  2019 ve 2020 yılları için makul ve erişilebilir bir seviyeye işaret etmektedir. Tüm Dünya’nın dramatik ekonomik değişimlere sahne olacağı öngörülen 2019 yılı için ülkemizin aldığı ihtiyatlı makro duruş hem gerçekçidir hem de ekonomi çevreleri açısından bir uyarı niteliğindedir.

Kamu maliyesi anlamında tasarruf kalemlerine yapılan ısrarlı vurgu ve bunun için özelleşmiş bir ofisin kurulmuş olması iki açıdan tatmin edicidir: Öncelikle bu ofisin ilgili tüm bakanlıklar ile işbirliği şeklinde kurulması; iletişim ve senkronizasyon sorunlarını giderecektir.  Öte yandan ofisin sahada aktif olarak çalışacak olması; üzerinde ısrarla durduğumuz sahadan gelen mikro verilerin, makro politikalar üzerindeki belirleyici önemini nihayet doğrulamıştır.

Programın üçer aylık periyodlar ile denetlenecek olması hem planın işleyişinin verimliliğini hem de mikro değişimlerin izlenerek makro planda güncelleme yapılması ihtimalini desteklemektedir.  Bu tür güncellemeler, değişimlere karşı hızlı refleks verme ve programın disiplin etabının işletilmesi adına elzemdir.

Bankaların mali yapı ve aktif büyüklükleri üzerinde çalışmalar yapılacağının kaydedilmesi hem reel sektörün bankacılık sektörü ile olan güven ilişkisini güçlendirecek hem de güçlü finansal kesim yaratma politikasını destekleyecektir.

Sonuç olarak; Yeni Ekonomik Program’ın denge-disiplin-değişim etaplarının sağlıklı bir şekilde işletilmesi ve ekonomik büyümenin yeniden %5’leri görmesi adına sanayi kesiminin de bu hususta hassas olmasının gerektiğini hatırlatmak isteriz. Bilhassa üretim, millileşme ve istihdam konularında özel sektörün de elinden geleni yapacağına dair umudumuz tamdır. Programın beklenen hedeflere ulaşmasında hem mikro aksiyon planlarının hem de uluslararası politik duruşun da hayli önemli olacağının altını çizmek isteriz. Temel felsefesi 11 Ağustos’ta kamuoyuna duyurulan ve bugün orta vadede yol haritası çizilen bu yeni sürecin ülkemize hayırlar getirmesini temenni ederiz.

BAŞKAN ÖMER GÜLSOY 2018 İKİNCİ ÇEYREK BÜYÜME RAKAMLARINI DEĞERLENDİRDİ

Kayseri Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gülsoy, Türkiye’nin 2018 yılı 2. Çeyrek büyüme rakamlarına ilişkin değerlendirmede bulundu.

Büyüme rakamlarının iş dünyasını umutlandırdığını belirten Gülsoy, “Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Türkiye ekonomisinin 2018 ikinci çeyreğinde yüzde 5,2 büyüdüğünü açıkladı. Son zamanlarda ülkemizde yaşanan sıkıntılara rağmen 2018 yılına ilişkin gerek ilk çeyrekte gerekse ikinci çeyrekte açıklanan büyüme rakamları ekonomimizin sağlam temellere dayandığının göstergesidir.” ifadelerini kullandı.
İş dünyası olarak, 2018 yılı ilk iki çeyrekteki büyüme rakamlarının yılın geri kalanında da devam etmesini temenni ettiklerini söyleyen Gülsoy; “Geçtiğimiz süreçte yaşanan seçim, dış ilişkilerimiz, döviz atakları gibi ciddi sorun teşkil eden durumlara rağmen elde edilen bu başarı; üzerimizde oyun oynayanlara karşı net bir cevap niteliğindedir. Hükümetimizin aldığı kararların hayata geçirilmesi ile birlikte elde edilen başarının katlanarak artacağına inanıyor, bu kapsamda iş dünyası olarak, daima devletimizin yanında olduğumuzu belirtmek istiyorum. Hepimiz işimize odaklanarak, işimizi en iyi şekilde yapma gayretinde olmalı ve enerjimizi işimize vermeliyiz. Devlet, millet ve iş dünyası olarak birbirimize kenetlendiğimizde başaramayacağımız hiçbir şey yok. Biz birlikte güçlüyüz, daha da güçleneceğiz” dedi.
İhracatın dönemlik GSYH içerisindeki payının yüzde 22,5 olduğunu ve yılsonunda ihracatın daha da artarak beklenenden daha üst seviyeye gelineceğini kaydeden Gülsoy, Gayrisafi Yurt içi Hasılayı oluşturan faaliyetlere de değinerek;2018 yılının ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre tarım sektörünün yüzde 1,5 azalırken, sanayi sektörünün yüzde 4,3, inşaat sektörünün yüzde 0,8; hizmetler sektörünün ise yüzde 8 arttığını belirtti.

Davut Güleç

Gazeteci, televizyoncu, Uzman polis-adliye muhabiri, Spor yazarı, Kayseri ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ile Küresel Gazeteciler Konseyi, TSYD, TİMEF, AVKON, ADD üyesi, TEMA’cı, Kızılay’cı, Dağcı, Trekkingci, Alp disiplini kayak milli hakemi, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü Basın sözcüsü, Kayseri Spor Adamları Derneği, Tüm Mücadele Sporları Derneği, Kayseri Spor Adamları Derneği, Kent Güvenlik konseyi üyesi, Halkla İlişkiler Tanıtım, Adalet, Kamu Yönetimi mezunu ----- Davut Güleç Kimdir ? -----

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Android Uygulama Popup
Logo

📲 Davut Güleç Haberler

Android cihazınızdan kolayca haberleri takip edin!

📥 Uygulamayı İndir
Android Uygulama Popup
Logo

📲 Davut Güleç Haberler

Android cihazınızdan kolayca haberleri takip edin!

📥 Uygulamayı İndir
Davut Güleç Panel İletişim Davut Güleç – Sağ Menü