Başkan Büyüksimitci “Nefes Kredisi KOBİ’lerimize Cansuyu Olmaya Devam Ediyor”
Kayseri Sanayi Odası (KAYSO) Yönetim Kurulu Başkanımız Mehmet Büyüksimitci Nefes Kredisiyle ilgili yazılı bir basın açıklaması yaptı.
Düşük faiz oranlarıyla geçtiğimiz sene KOBİ’lerimize cansuyu olan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Nefes Kredisi Projesi’nin 2018 yılında da yeniden başladığını belirten Başkan Büyüksimitci, “Aylık 0,99 maliyet ve 12 ay vade imkânı ve bu vade 6 ay anapara ödemesiz takip eden 12 ay aylık eşit taksitler ile olmak üzere toplam 18 ayda geri ödemesi yapılacaktır. Türkiye genelinde yaklaşık iki üç ay içerinde 50 bin Oda-Borsa üyesinin faydalanması bekleniyor. TOBB Nefes Kredisi’nin kullanılabileceği bankalar ise Ziraat Bankası, Denizbank, Halkbank, Vakıfbank, Ziraat Katılım ve Vakıf Katılım olarak belirlendiğini” söyledi.
Kredi sürecinden de bahseden Başkan Büyüksimitci “TOBB üyesi KOBİ, Odamıza gelerek, TOBB Nefes Kredisi başvurusu için faaliyet belgesi isteyecek, alınan belge ile Ziraat Bankası, Denizbank, Halkbank veya Vakıfbank’a şubesinden dileği birine giderek başvuruda bulunacak, bankalar ise başvuruyu alacak, KGF ile birlikte krediye uygunluğunu değerlendirilecek ve olumlu sonuçlanırsa, bankalar KOBİ’ye TOBB Nefes Kredisi kullandıracaklar” dedi.
KOBİ’lerin düşük faizin yanı sıra düşük masraftan da yararlanacağının altını çizen Başkan Büyüksimitci sözlerine şu şekilde devam etti, “Bankaların TOBB Nefes Kredisi için alacağı masraf kefalet oranının %0,03’ü (onbinde üç) ile sınırlı olacak, dolayısıyla bankalar 48 TL’nin üzerinde masraf almayacaklar. KOBİ’lerimizim asgari limit 50 bin TL iken, en fazla 200 bin TL kredi kullanabilecekler ve bu krediyi 6 ay anapara ödemesiz takip eden 12 ayda aylık eşit taksitler ile ödeyecekler”
TOBB NEFES KREDİSİ 2018 KTO ÜYELERİNİN HİZMETİNDE
Kayseri Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Hiçyılmaz, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin Nefes Kredisi 2018 yılı uygulamasına ilişkin açıklamada bulundu. Hiçyılmaz, “TOBB Nefes Kredisi üyelerimize destek olacaktır. Üyelerimiz, düşük faizli, uzun vadede az masraflı kredi kullanabilecek” dedi.
Başkan Hiçyılmaz, iş dünyasının ihtiyaç duyduğu sermayenin karşılanması için 2017 yılında uygulanan düşük faizli TOBB Nefes Kredisi Projesi’nin, 2018 yılında 18 ay vade ile yeniden kullanıma açıldığını belirtti.
Hiçyılmaz, TOBB öncülüğünde, oda ve borsaların katkılarıyla gerçekleştirilecek yeni Nefes Kredisi uygulaması için Başbakan Binali Yıldırım, Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci ve TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun katılımlarıyla 31 Mart Cumartesi günü İzmir’de imzaların atıldığını hatırlattı.
Başkan Hiçyılmaz, “Nefes Kredisinde faizler aylık yüzde 0,99, yıllık yüzde 11,88 olarak belirlendi. Kredi vadesi, ilk 6 ay geri ödemesiz, takip eden 12 ay eşit taksitli olmak üzere toplam 18 ay şeklinde uygulanacak. Nefes Kredisi verecek bankalar; Ziraat Bankası, Denizbank, Halkbank, Vakıfbank, Ziraat Katılım ve Vakıf Katılım olarak açıklandı. Kayseri Ticaret Odası üyeleri, 2 Nisan 2018 Pazartesi gününden itibaren Nefes Kredisi kullanmaya başladılar. Nefes Kredisi’nden 2-3 ay içerisinde yaklaşık 70 bin oda-borsa üyesinin faydalanması bekleniyor” diye konuştu.
2017 yılında; kredilerde durgunluğun yaşandığı ve faizlerin yüksek olduğu dönemde TOBB, oda ve borsalar elini taşın altına koyduğunu, Nefes Kredisi ve yeni Kredi Garanti Fonu (KGF) sistemi ile KOBİ kredilerinde yeni bir dönem başlatıldığını kaydeden Hiçyılmaz, “Bu süreçte, hazine desteğini arkasına alan KGF aracılığıyla toplamda 681 bin firmaya 234 milyar TL kredi imkanı oluşturulmuş, Nefes Kredisi ile 5 milyar TL’lik kredi hacim yaratılmıştı. 1 senede yaklaşık 30 bin firma, TOBB Nefes Kredisi’nden yararlanmıştı” ifadelerini kullandı.
Hiçyılmaz açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Nefes Kredisi 2018 uygulamasında; Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile oda ve borsalar, 500 milyon TL’lik mevduatı 6 bankaya aktaracak, bankalar da bu miktarın 15 katı, yani 7,5 milyar TL kredi imkânı sağlayacak. KOBİ’ler, faaliyetlerini sürdürdükleri illere göre en fazla 200 bin TL kredi kullanabilecekler. Üyelerimiz Kayseri Ticaret Odası’na gelerek ‘TOBB Nefes Kredisi Başvurusu’ için faaliyet belgesi alacaklar ve verecekleri masraf, kefalet oranının % 0,03’ü ile sınırlı olacak, dolasıyla bankalar 51 TL’nin üzerinde masraf almayacak. Bu uygulama ile üyelerimiz, düşük faiz ve uzatılmış vadenin yanı sıra, düşük masraflı kredi kullanma imkânına da sahip olacak.”
KAYSERİ ŞEKER, ROL MODEL UYGULAMALARIYLA ŞEKER SEKTÖRÜNÜN UMUDU OLMAYA DEVAM EDİYOR.
1992 yılında yapılan özelleştirme sonucunda Kayseri Pancar Kooperatifi tarafından devralınarak son yıllarda yakaladığı yükseliş trendi ile başarılı bir rol model ve sektöründe lider konumuna gelmeyi başaran ve şu anda şeker sektöründeki payı yüzde 14 seviyesinde olan Kayseri Şeker bu başarısını bünyesine yeni fabrikalar katarak taçlandırmak istiyor.
Kayseri, Yozgat, Sivas ve Nevşehir illerinde yaklaşık 80 bin üyesi bulunan ve her yıl yaklaşık on bin çiftçi ile sözleşmeli şeker pancarı ekimi yapan Kayseri Şeker’in son yedi yılda yaptığı örnek uygulamalar sayesinde batmış, bitmiş bütün malvarlığına haciz konmuş bir fabrikayı Kayseri’de vergi rekortmeni yapmayı, Varlık Fonundaki kurumlar arasında yer almasını, kampanya döneminde 3500 çalışanıyla istihdama katkıda Kayseri birincisi olmayı, Öz kaynak kullanımında Yüzde doksanlara varmayı, Pancar Kooperatifi ve şirketlerle birlikte Kayseri Şeker topluluğu olarak bir yıllık cirosunu 1.5 milyar TL’ye çıkarmayı başarmıştır.
Kamuya ait şeker fabrikalarından Birinci guruptaki Bor, Çorum ve Kırşehir Şeker Fabrikaları için Özelleştirme idaresine yapılan başvuruyu “Kayseri Çiftçisi adına yapılan bir müracaat” olarak değerlendiren, Kayseri Pancar Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Akay; Biz Kayseri Şeker Fabrikası olarak Türkiye’de bu iş en başarılı bir şekilde yöneten kuruluş konumundayız. Çiftçimiz, çalışanımız bizim çalışmalarımızdan oldukça memnun. İnanıyoruz ki Devletimiz de bizim çalışmalarımızdan memnundur. Çünkü Kayseri Şeker Fabrikası yüksek oranda kar sağlayan ve aynı zamanda Devletine de yüksek oranda vergisini verme şerefini taşıyan bir kuruluştur. Biz, bu çalışma ortamını daha geniş bir coğrafyada gerçekleştirelim, daha fazla fabrikalarda bu başarıyı ortaya koyalım, Kayseri Şekerin çiftçilerine sağladığı ortamdan diğer bölgelerin çiftçileri de istifa etsin istiyoruz dedi.
Bilindiği üzere Kayseri Şeker, Şeker pancarının ekiminden sökümüne kadar her aşamasında çiftçisinin yanında olmakla kalmayıp, pancar tohumları toprakla buluştuktan fabrikaya teslim edilinceye kadar geçen süre içerisinde çiftçilere; Gübre avansı, Tohum Avansı, Çapa Avansı, Sulama Avansı, Ramazan Bayramı avansı, Kurban Bayramı Avansı, Söküm Avansı, Mazot avansı, Ekim ve ilaç avansı adı altında düzenli ve gününde yapılan ödemeler dışında , çiftçilerinin temlik kredisini daha az kullanarak faiz yükünden daha az etkilenmesi ve şeker pancarı tarımından elde ettiği gelirin kendi cebinde kalması için pancar ekicilerine yönelik kampanya döneminde Faizden kurtarma avansı da veriyor.
Ayrıca; Şeker sektörünün dünya ile rekabet edebilecek seviyeye gelmesinin yolunun şeker pancarı tarımının tarladan sofraya kadar olan aşamalarının dünya standartlarına uygun hale gelmesinden geçtiğine inanan Kayseri Şeker yönetimi, öncelikli olarak çiftçilere Şeker pancarı ekiminde münavebeye riayet, tarla hazırlığı, coğrafi şartlara uygun tohum seçimi, ilaçlama, hastalık ve zararlılarla mücadele uygulamaları, ekim-söküm ve nakliye esnasında zayiatların önlenerek verimliliğin artırılması, pancarda şeker oranının yükselmesi, Randevulu söküm ve tesellüm uygulaması konularında da uzmanları çiftçilerle buluşturmak suretiyle sürekli eğitim seminerleri düzenliyor.
Şeker Pancarı tarımında sektöründe güçlü kuruluş olan Kayseri Şeker, Bölge çiftçilerinden gelen yoğun talep üzerine yatırım planlaması dahilinde kuru fasulye, nohut, arpa, danelik mısır, yulaf, gibi ürünlerde sözleşmeli olarak ekim dönemi başlatarak sözleşmeli olmasa da çiftçilerin ürettiği mercimek, silajlık mısır, çerezlik ayçiçeği, çerezlik kabak çekirdeği yanında buğday vb. tahılların da değerlenmesine 3 bölgedeki 80 bin tonluk Lisanslı depolarıyla da büyük katkı sağlamaya başlaması bölgedeki tarım sektörünün canlanmasına sağladığı katkılarla çiftçinin bu alanda da umudu haline gelmeye başladığı görülüyor.
Yönetim Kadrosu, Çiftçileri, çalışanları, teknik kadrosu ile hep birlikte başarıyı yakalayan Kayseri Şeker’in başarısı şeker sektörünün geleceği açısından da önemlidir.
Sektörün şu anda en büyüğü olmamakla birlikte en güçlü kuruluşlarından bir tanesi konumunda olan Kayseri Şeker’in şeker sektörüne de sahip çıkmak gibi bir misyon üstlenmesi takdirle karşılanıyor. Bu sektörün disiplinli bir şekilde yürümesi ancak Kayseri Şeker gibi kuruluşların sahip çıkması, önderlik, rehberlik, liderlik yapmasıyla mümkün olabilir.
Ege İhracatçı Birlikleri’nin ihracatı 1980 yılında 523 milyon 28 bin dolar seviyesinde iken, sonraki yıllarda sürekli artarak 2018 yılı Mart ayı sonunda 24 kat artış göstererek 12 milyar dolar 458 milyon dolar seviyesine ulaştı.
1980 yılında Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği 180 milyon 562 bin dolarla ihracatta lider sektör olurken, Ege Tütün İhracatçıları Birliği 148 milyon dolarlık ihracatla ikinci, Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği 138 milyon 470 bin dolarla üçüncü sırada yer almıştı.
2018 yılına gelindiğinde Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği 1 milyar 332 milyon dolarlık ihracatla zirvede yer alırken, Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği 1 milyar 185 milyon dolarlık ihracatla ikinci sırada yer aldı.
Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği 972 milyon dolarlık ihracat rakamıyla en fazla ihracat yapan üçüncü birlik olurken, bu birlikleri 962 milyon dolarlık ihracatla Ege Tütün İhracatçıları Birliği ve 889 milyon dolarlık ihracatla Ege Maden İhracatçıları Birliği izledi.
1987 yılında 1 milyar, 2005 yılında 5 milyar dolar geçildi
Ege İhracatçı Birlikleri, 1987 yılında 1 milyar 38 milyon dolarlık ihracat rakamına ulaşarak 1 milyarı ilk kez geçerken, 1995 yılında 2 milyar 88 milyon dolarlık dövizi Türkiye’ye kazandırdı. 2005 yılında 5 milyar 172 milyon dolarlık ihracata imza atan Egeli ihracatçılar, 31 Mart 2018 tarihinde son bir yıllık ihracatta 12 milyar 458 milyon dolarlık ihracatla tarihi zirveye ulaştı.
Su ürünleri ve hayvansal mamuller, Hazırgiyim ve Maden sektörleri artış rekortmeni
Ege İhracatçı Birlikleri’nde 1980 sonrasında ihracatını en fazla arttıran birlik ise; Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamulleri İhracatçıları Birliği oldu. Su ürünleri ve hayvansal mamuller ihracatı 1980 yılında 5 milyon 365 bin dolar iken, 31 Mart 2018 tarihi itibariyle yılı sonunda 183 kat artışla 972 milyon dolara ulaştı.
Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği, kurulduğu 1981 yılında 8 milyon 638 bin dolarlık ihracat kayda alırken, 2018 yılı Mart ayı sonunda 1 milyar 332 milyon dolarlık ihracata imza attı. EHKİB’in ihracatı ise 155 kat arttı. EHKİB, 2014 yılında ise; 1 milyar 470 milyon dolarlık ihracatla tarihi zirve yapmıştı.
Ege İhracatçı Birlikleri bünyesine 1991 yılında katılan Ege Maden İhracatçıları Birliği ilk yıl 8 milyon 341 bin dolarlık ihracat gerçekleştirirken, 2018 yılı Mart ayı sonunda ihracatını 107 kat arttırarak 889 milyon dolara yaklaştı.
İhracatın ağırlığı tarım ürünlerinden sanayi ürünlerine kaydı
1980 yılında Ege İhracatçı Birlikleri’nin gerçekleştirdiği ihracatın yüzde 74’ü tarım ürünleri, yüzde 26’sı sanayi ürünleri iken, 2018 yılına gelindiğinde tarım ürünlerinin payı yüzde 38’e gerilerken, sanayi ürünlerinin payı yüzde 55’e yükseldi. 1980’de EİB ihracatında temsil edilmeyen madencilik sektörünün 2018 yılında EİB ihracatından aldığı pay ise yüzde 7 seviyesinde gerçekleşti.
KAYSERİ, NEVŞEHİR, NİĞDE VE KARAMAN’DA DIŞ TİCARET BİLGİLENDİRME SEMİNERİ
Ekonomi Bakanlığı, TOBB ve TİM koordinasyonunda, Akdeniz İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliği organizasyonu ve ilgili Ticaret ve Sanayi Odaları işbirliği ile düzenlenecek Dış Ticaret Bilgilendirme Seminerleri 10 Nisan 2018 Salı günü Kayseri’de, 11 Nisan 2018 Çarşamba günü Nevşehir’de, 12 Nisan 2018 Perşembe günü Niğde’de ve 13 Nisan 2018 Cuma günü Karaman’da düzenleniyor.
İhracatta Sağlanan Devlet Yardımları, Pazara Giriş Engelleri ve Çözüm Yolları, Ticarette Teknik Engeller konularının Ekonomi Bakanlığı Uzmanları tarafından anlatılacağı Dış Ticaret Bilgilendirme Seminerleri’nde, Eximbank uzmanları da Türk Eximbank İhracat Kredi Sigorta ve Garanti Programları’nı anlatacak.
Konuyla ilgili açıklama yapan AKİB Koordinatör Başkanı Mahmut Arslan; “İhracatçılarımızın en önemli sorunlarından biri ihracata yönelik devlet yardımlarını etkin şekilde kullanmamaktır. Bu seminere katılan firmalarımız konuları bizzat yönetmeliği oluşturan uzmanlardan dinleme ve onlara sorularını yönelterek doğru kişilerden bilgi alma imkanı bulacaklardır. Ayrıca uzmanların Kayseri, Nevşehir, Niğde ve Karaman’a firmalarımızın yanlarına gitmeleri fırsattır” dedi.
“Dış Ticaret Bilgilendirme Seminerleri” ile ilgili olarak AKİB’in www.akib.org.tr adresli web sayfasından detaylı bilgi alarak programa kaydınızı yaptırabilirsiniz.
AKDENİZ BÖLGESİ 2018 YILI MART AYI HAZIR GİYİM İHRACATI 32,3 MİLYON DOLAR OLDU
2018 yılı Mart ayı sektörel bazda ihracat rakamlarına göre; Türkiye hazır giyim ve konfeksiyon ihracatı, 2017 yılının eş değer dönemine kıyasla, %10 oranında bir artış kaydederek 1,6 milyar dolar olarak gerçekleşti. Sektörün Mart ayı Türkiye toplam ihracatındaki payı ise %11,1 oldu. 2018 yılı Mart ayında Türkiye’den en fazla hazır giyim ve konfeksiyon ihraç edilen ülkeler Almanya, İspanya ve İngiltere olarak sıralandı.
2018 yılı Mart ayı sektörel bazda ihracat rakamlarını değerlendiren Akdeniz Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Hayri Uğur, 32,3 milyon dolarlık hazır giyim ve konfeksiyon ihracatı gerçekleştirildiğini ve bir önceki yılın eş değer dönemine kıyasla sektör ihracatında değişen ihracat pazarları koşullarına bağlı olarak ülke geneli hazır giyim ve konfeksiyon ihracatındaki payının %2 olduğunu belirtti. AHKİB yılın ilk çeyreğinde 87 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirmiş oldu.
Uğur, Akdeniz Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği’nin 2018 yılı Mart ayında değer bazında ihracatı ürün gruplarına göre incelendiğinde; bayan dış giyimin %51 pay ile ilk sırada, bay dış giyimin %21 ile ikinci sırada, diğer hazır eşyanın ise %13 ile ise üçüncü sırada yer aldığını ifade ederek, “2017 yılı Mart ayı ile kıyaslandığında, ilk 10 sırada yer alan ürün gruplarından pamuklu yatak kıyafetleri, suni-sentetik ev tekstili ve diğer ev tekstili ihracatında önemli oranda artış kaydedildi” şeklinde bilgi verdi.
AHKİB’den Mart 2018 döneminde 81 ülkeye ihracat
Akdeniz Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği’nin 2018 yılı Mart ayında değer bazında ihracatını ülkelere göre de değerlendiren Uğur, “İspanya %42 pazar payı ile ilk sırada, Almanya %13 ile ikinci sırada ve Suudi Arabistan ise %8 ile üçüncü sırada yer aldı. 2017 yılı aynı döneme kıyasla, İspanya’ya ihracatta %162’lik değer artışı yaşandı” diye konuştu.
AHKİB’in Mart 2018 döneminde 81 ülkeye ihracat yaptığını kaydeden Uğur, ihracatın %75’ten fazla bir kısmının AB 28 bölgesine gerçekleştirildiğine, Bulgaristan, Umman ve Dubai’ye gerçekleşen değer artışı ile beraber ihracat pazarlarının genişlediğine dikkat çekti.
AKDENİZ BÖLGESİ 2018 YILI MART AYI TEKSTİL İHRACATI 81,5 MİLYON DOLAR OLDU
AKİB bünyesinde faaliyet gösteren Akdeniz Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği 2018 yılı Mart ayını 81,5 milyon dolar ihracat ile tamamladı. Ülke geneli tekstil ve hammaddeleri ihracatındaki payı ise % 9,7 oldu.
2018 yılı Mart ayı sektörel bazda ihracat rakamlarına göre; Türkiye tekstil ve hammaddeleri ihracatı, 2017 yılının eş değer dönemine kıyasla, %5 oranında bir artış kaydederek 792,3 milyon dolar olarak gerçekleşti. Sektörün Mart ayında Türkiye toplam ihracatındaki payı ise %5,2 oldu. 2018 yılı Mart ayında Türkiye’den en fazla tekstil ve hammaddeleri ihraç edilen ülkeler İtalya, Bulgaristan ve Almanya olarak sıralandı.
Akdeniz İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliği’nin 2018 yılı Mart ayında sektörel bazda ihracat rakamlarını değerlendiren Akdeniz Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Kıvanç, bir önceki yılın eş değer dönemine kıyasla sektör ihracatının Pazar gelişmelerini etkilemesi üzerine 81,5 milyon dolarlık tekstil ve hammaddeleri ihracatı gerçekleştirildiğini ve ülke geneli tekstil ve hammaddeleri ihracatındaki payın %9,7 olduğunu belirtti.
Kıvanç, Akdeniz Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği’nin 2018 yılı Mart ayında değer bazında ihracatı ürün gruplarına göre incelendiğinde; dokuma kumaşların %39 pay ile ilk sırada, örme kumaşların %23 ile ikinci sırada, pamuk ipliğinin ise %16 ile ise üçüncü sırada yer aldığını ifade ederek, “2017 yılı Mart ayına kıyasla, dokunmamış kumaş ve eşyalar ile yün elyafı ihracatında değer bazında artış kaydedildi” şeklinde bilgi verdi.
Akdeniz Tekstil ve Hammaddeleri Birliği’nin 2018 yılı Mart ayında değer bazında ihracatı ülkelere göre incelendiğinde ise; İtalya’nın %15 pazar payı ile ilk sırada, Portekiz’in %5 ile ikinci sırada ve Tunus’un ise %5 ile üçüncü sırada yer aldığı bilgisini veren Kıvanç, “2017 yılı aynı döneme kıyasla Mısır, Pakistan ve Bangladeş’e oldukça önemli değer artışı yaşandığını dile getirerek, 2018 yılının ilk 3 ayında 226 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirmenin oldukça önemli olduğunu sözlerine ekledi.
AKAMİB 2018 YILI MART AYI İHRACATI 53,1 MİLYON DOLAR
Akdeniz Mobilya, Kâğıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği (AKAMİB) ihracatı Şubat ayında %5 oranında artış göstererek 53 milyon 189 bin dolar olarak gerçekleşti.
2018 yılı Mart ayı sektörel bazda ihracat rakamlarına göre; Türkiye Mobilya, Kâğıt ve Orman Ürünleri ihracatı, 2017 yılının eş değer dönemine kıyasla, %17 oranında artış göstererek 456 milyon 639 bin dolar olarak gerçekleşti. Sektörün Mart ayı Türkiye toplam ihracatındaki payı ise %3 oldu.
Akdeniz Mobilya, Kâğıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği (AKAMİB) ihracatı Mart ayında %5 oranında artış göstererek 53 milyon 189 bin dolar olarak gerçekleşti.
2018 yılı Mart ayı sektörel bazda ihracat rakamlarını değerlendiren Akdeniz Mobilya, Kâğıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı M.Bülent Aymen, AKAMİB ihracatında 1. sırada %64 oranında pay ile yaklaşık 34 milyon dolar ihracatı olan Mobilyalar ürün grubu ihracatı yer aldığını belirterek, “Kayseri Mobilya ürün grubu ihracatında yaklaşık %80 paya sahip. Kayseri’de başlatılması planlanan URGE Projesi için Kayserili üye firmalara ziyaretler gerçekleştirilerek projenin tanıtımını sağladık. Çalışmalarımız Mersin ilinde mobilya sektöründe faaliyet gösteren üyelerimiz içinde devam ediyor. Akdeniz İhracatçı Birlikleri’nde gerçekleştirilen toplantı ile Mersinli firmalar ile de bir araya gelerek firmalarımızı bilgilendirdik” diye konuştu.
Türkiye geneli ve AKAMİB olarak sektörün Mart ayında en önemli pazarının Irak olduğuna dikkat çeken Aymen, “AKAMİB ihracatında Irak pazarını Almanya ve İsrail takip etti. Mart ayında dikkat çeken pazar İtalya olurken, Türkiye sektör ihracatında %248 artış gösterdi. AKAMİB ihracatında ise %137 oranında artış göstererek en çok ihracat gerçekleştirilen ülkeler arasında 5. sırada yer aldı” şeklinde bilgi verdi.
Sektör ihraç pazarlarını da değinen Aymen, yaklaşık 2 senedir yürütülen Kereste-Palet sektörü URGE projesinde gerçekleştirilecek 6. heyetin İtalya pazarına olacağını kaydederek, pazar araştırmalarının AKAMİB ihracatında %3 paya sahip Ürdün için devam edeceğini aktardı.
KAYSERİGAZ’DAN ÇALIŞANLARINA SAĞLIK KONTROLÜ
Müşteri odaklı çalışmalarının yanı sıra çalışanlarına verdiği değer ile örnek alınacak çalışmalara imza atan Kayserigaz, çalışanlarını sağlık taramasından geçirdi.
Kayserigaz çalışanlarının sağlık ve güvenliğini her zaman en üst seviyede tutmak için tüm imkânlarını kullanıyor. Bu kapsamda, her yıl olduğu gibi bu yılda, sağlık taramalarını sorunsuz bir şekilde tamamlayarak birinci derecede tehlike sınıfında olan çalışanlarının sağlıkları ile ilgili karşılaşabilecekleri olumsuzluklara erken müdahale edilmesini sağlıyor.
Kayserigaz kampüs alanı içerisinde gerçekleştirilen sağlık taramasında, Kayserigaz çalışanları kan, solunum, akciğer. EKG ve işitme testlerinden geçirilerek gerekli kontrolleri yapıldı. Ayrıca kan testleri de yapılan çalışanlara olası bir hastalık belirtisi olması durumunda bilgilendirilerek, gerekli önlemlerin alınması konusunda danışmanlık sağlanıyor.
Düzenlenen sağlık taraması ile ilgili açıklama yapan Kayserigaz İnsan Kaynakları ve Strateji Bölüm Müdürü Hatice Berk, sağlık kontrollerinin belirli aralıklarla gerçekleştirdiklerini ve böylece hastalıkların erken tanısının sağlandığını belirtti. Buna ek olarak, planlı olarak düzenlenen seminerlerle çalışanlarına sürekli olarak güncel bilgilerin aktarıldığını belirten Hatice Berk, çalışanlara fayda sağlayacak her türlü faaliyete destek verdiklerini vurguladı.
Eğitim çalışanlarının görüş ve önerilerinin paylaşıldığı eğitim liderleri buluşması Eğitim Bir Sen Kayseri 1 Nolu Şube’de gerçekleşti. Tüm eğitim liderleriyle gruplar halinde gerçekleşen istişare toplantısı okul müdürlerinin hangi şartlarda çalıştıklarını, beklentilerinin eleştirilerinin ya da önerilerinin neler olduğunu da ortaya çıkardı.
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Eğitim Bir Sen Kayseri 1 Nolu Şube Başkanı Aydın Kalkan, eğitim sektörünün çok dinamik bir çalışma alanı olduğunu, tüm eğitim çalışanlarının Milli Eğitim Bakanlığından önemli beklentiler içerisinde olduğunu belirtti. Kalkan, devlet tüm personeli arasında eşit uygulamalar yapmalı, farklı bakanlıkların kendi personeline farklı imkânlar sunması karşısında eğitim çalışanlarının MEB’den bazı beklentileri olduğunu anlattı.
Aydın Kalkan açıklamalarını şu şekilde sürdürdü. Eğitim çalışanlarının hatta tüm kamu çalışanlarının vergi dilimi problemi ciddi bir mesele haline gelmiştir. Hükümet 2018 için ücretlere yüzde 4 zam yaptı. İkinci yarıyıl için verilen artış oranı ile maaşların artması beklenmekteydi. Fakat vergi dilimi yüzde 15’ten yüzde 20’lik dilimlere çıkınca eğitim çalışanlarının ikinci yarıyıl için beklenen artışın ücretlere yansımadığını görüyoruz. Özellikle 4. Aydan itibaren ücretlerden yüzde 5’lik kesintiye gidiliyor. Zaten hükümet yüzde 4 zam yapmıştı bu durumda maaşlarda bırakın artışı geriye gitme söz konusudur.
Aydın Kalkan, eğitim çalışanları yüzde 7’lik büyümeden pay istemektedir. Çok zor şartlarda ve tüm tehditlere karşı korumasız olarak çalışan eğitim çalışanları mali olarak da her geçen gün desteksiz kalmakta, ücret kaybına uğramaktadır. Maliye Bakanlığı vergi toplamada farklı yöntemler denemelidir. Özel sektörden vergi tahsilâtında sıkıntılar yaşandığını basından takip ediyoruz. Fakat sabit ücretliden daha ücreti vermeden çok fahiş vergi kesintileri yapılmaktadır.
Bir öğretmenin verdiği vergi, bir kuyumcunun verdiği verginin üstüne çıkabilmektedir. Bu durum vicdanlarda kırılmalara, sebep olmaktadır. Önerimiz vergi matrahının yükseltilmesi, yüzde 15’lik vergi diliminin sabitlenmesi ya da ek ders ücretlerinin vergi matrahına dahil edilmemesidir.
Okul müdürleri Eğitim çalışanlarının disiplin işlerinde muhakkik olarak görevlendirilmektedir. Normal şartlarda bu görevi marif müfettişlerinin yapması gerekmektedir fakat son yıllarda okul müdürleri daha fazla dosyada muhakkik olarak görevlendirilmektedir. Müfettişler incele, soruşturma görevleri için yolluk ek ödeme gibi ücretleri alırken okul müdürleri hem müfettişlik görevi yapmaktalar hem de bu riskli ve sorumluluk gerektiren görevlerinden dolayı herhangi bir ödeme alamamaktadır. Okul müdürlerinin talebi muhakkik olarak görevlendirmelerde yaptıkları işin karşılığı olarak ödeme yapılmasıdır.
2018 yılında hedef: 200 milyon adet temassız işlem
Türkiye’de temassız ödeme kullanımı katlanarak artmaya devam ediyor. Bankalararası Kart Merkezi (BKM) verilerine göre; temassız işlem adedi 2016 yılında 45 milyon iken, 2017’de yüzde 96 artış göstererek 88 milyon adede çıktı. 2018’in sonunda hedeflenen işlem adedi ise 200 milyon!
Temassız kartlarda şifresiz işlem limiti 90 TL
Mart ayından itibaren 90 TL’ye çıkan temassız kartlardaki şifresiz işlem limiti kullanıcıların hayatlarını daha da kolaylaştırdı.
Temassız ödemeler güvenlidir
Temassız özellikli kart ve cihazlar ulusal ödeme şemalarının getirdiği güvenlik standartlarına tabidir. Ayrıca, ödeme kabul cihazları bankaların belirlediği risk kriterlerine uygun kişilere verilmektedir ve bankaların devamlı kayıt ve takibi altındadır.
Temassız ödemeler, kartın elden bırakılmamasına imkân sağladığı için kaybolma, çalınma ve kopyalanma riskini azaltır.
Temassız ödemeler ayrıca kasa yönetiminde nakit operasyonunun getirdiği hata, sahte para, nakit para taşıma ve nakit parayı koruma maliyeti konularında da avantaj yaratır.
Her 3 karttan 1’i temassız
2016 yılında 31 milyon adet olan temassız özellikli kart sayısının, 2017 yılında yüzde 36 artarak 42 milyon adede yükseldiği görülüyor.
Temassız kabul noktası 9 kat arttı
2014 yılında temassız özellikli terminal adedi sadece 97 bin adetti. 2017’de bu rakam 879 bin adede yükseldi. Yani 2014’ten bugüne temassız kabul noktası 9 kat arttı.
Temassız işlem adedinde yüzde 96 artış
Temassız işlemler 2016 yılında 45 milyon adet gerçekleşirken, 2017 yılında bu rakam yüzde 96 artarak 88 milyon adet oldu. Temassız kartlarla yapılan ortalama işlem tutarı ise 2014’te 11 TL iken 2017’de 2,5 katına çıkarak 26 TL’ye yükseldi.
