Kayseri’ye bir lütuf: Erciyes (4) (Köşe yazısı 10.08.2017 Kayseri Star Haber Gazetesi)
DAVUT GÜLEÇ
GAZETECİ
davutgulec@hotmail.com
Erciyes A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Cahid Cıngı ile Dünyanın en yakışıklı dağında gezmeye, etkinlikleri yazmaya kaldığımız yerden devam ediyorum.
Yüksek irtifa kamp / kongre & spa merkezi: Kongre salonu, Sporcu SPA Merkezi ve Kafeterya, Kapalı Olimpik Yüzme Havuzu, Kapalı Basketbol ve Hentbol Salonu, Kapalı Basketbol ve Hentbol Salonu
Kayseri Büyükşehir Belediyesi tarafından projelendirilen ve dağın 2.200 Metresinde planlanan Yüksek İrtifa Kamp Merkezi projesinde sona yaklaşıldı. Toplam İnşaat Alanı: 15.718 metrekare, Toplam Proje Alanı: 132.177 metrekare. Muhtemelen önümüzdeki yaz sezonuna hizmete girecek olan Merkez sayesinde Erciyes futbol, basketbol, voleybol, bisiklet, atletizm gibi bir çok branş için global ölçekte bir sportif üs haline gelecek.
Erciyes termal turizmi termal sondaj başladı: Termal enerji üzerine Kayseri’nin çok geç kaldığını hatırlatmak isterim.
Ben 1974’te gazeteciliğe başladığımda, sık sık Beştepeler çöp bertaraf bölgesinin yanındaki kayalık bölgeden sıcak su ve buhar çıktığını haber yapıyorduk. Kışın en soğuk ve karlı günlerinde bile bu bölgede kar tutmazdı. Halende karın hemen eridiğini biliyorum. Sonra ilk MTA orada sondajla araştırma yaptı. Sondajla sıcak su ve buhar birden kayboldu, sonrasında buhar azda olsa yine çıkmaya başladı.
Ardından, Boğazköprü’nün Ankara dönüşünde yine MTA tarafından jeotermal enerji üzerine araştırma yapıldı.
Bölgemizdeki Boğazköprü, Hacıveli, Bayramhacılı, Tekgöz, Yazır, Çökek, Özengi Kaplıcaları, Yeşilhisar, Saz ve Sazlık, İçmeceleri’nin bile tam farkında değiliz.
Kayseri’de uzun süre, jeotermal enerji ve aktif fay hatlarından yararlanma, Kayseri’nin doğalgaz değil, jeotermal enerji ile ısıtılması üzerine çok kafa yoruldu. Her deprem, yer sarsıntısı ve doğa olaylarından sonra, kaplıca suyunun sıcaklığı, rengi, kokusu, içindeki bileşenler aynı bölgelerde araştırıldı, araştırılıyor.
Bunu niye yazdım; Kayseri jeotermal kaynaklar, toprağının şifası, verimliliği, suyunun kalitesi tartışılmaz ve tam bilinmiyor. Bilinen, Erciyes’in zirvelerinden gelen kaliteli buzul suyu, Şeker suyu. Türkiye’nin, pek çok hastalığa iyi gelen en şifalı toprak ve çamurunun, Türkiye Atom Enerji Kurumu analizleri ile halen Kayseri’nin Sarıoğlan, Bünyan ve Kocasinan arasında kalan Palas Tuzla gölü çevresinde olduğunu kimse bilmiyor.
Neyse Erciyes’teki termal sondaj ve araştırma üzerine yeniden döneyim.
Kayseri Büyükşehir Belediyesi KASKİ tarafından MTA’nın iki yıl boyunca yaptığı jeolojik ve jeofizik araştırmalar sonucunda belirlenen bölgede sıcak su sondaj çalışmaları hızla devam ediyor. Çalışmalar nerede derseniz, Erciyes’ten Kayseri’ye gelirken sağ taraftaki arazi üzerinde, Hisarcık kapı girişi karşısında. Termal turizm sadece Erciyes’in değil Kayseri’nin de kaderini etkileyecek bir süreç. Erciyes Turizm Merkezi’ni aynı zamanda bir “Kaplıca Merkezi” haline getirecek.
Ağaçlandırma: Burada yine konuya eklemeler yapmak istiyorum. Melikgazi ilçe Kaymakamı Mehmet Güler vardı. Ayağı protezli, çocuğu bedensel engelli idi. ‘Erciyes’te ağaç, fidan yetişmez’ diye yıllardır herkesi uyutmuşlar. Mehmet Güler, yüksek irtifada bile yetişen ağaçlar olduğunu belirterek ilk toprak analizi yaptı. Dağlardaki ağaçlandırmanın aşağıdan yukarı doğru yapıldığında ısrar etti. Sonra, Hisarcık Fen Lisesi yanından PTT radyolink istasyonuna doğru ve karşısında belirlenen yüksek irtifa ve toprağa uygun fidanların çoğunu orman işçileri ile dikti. Yılmadı, kimse yıldıramadı. Kayseri’nin güzel bir atasözü var. ‘Mevkiler ve makamlar bitince anılarınla mı anılmak yoksa ananla mı?’ diye. Adamın anıları ve diktiği o fidanlar bugün ağaç olarak bize eser olarak kaldı. Bir kez daha Kaymakam Mehmet Güler ile o fedakar orman işçilerini saygı ve minnetle anmak istiyorum.
Ayrıca, Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesine bakarsanız, Kayseri’nin Erciyes ve Pınarbaşı’nın Şirvan tepesi bölgesinin sık ormanlık olduğundan bahsederek, haritasında da bu bölgeleri ağaçlı çizmiş hatta ‘Karadeniz’den çıkan bir sincabın ağaçlardan inmeden Erciyes üzerinden Akdeniz’e, Şirvan tepesi üzerinden Toroslar’a gittiğini bile not etmiş.
Orman Bölge Müdürlüğü ve Kayseri Büyükşehir Belediyesi Erciyes A.Ş. inisiyatifiyle Erciyes Dağı’nda başlatılan ağaçlandırma çalışmaları neticesinde son 5 yılda 2.000 ila 2.500 metre arasındaki 16 parsele yaklaşık olarak 3,3 milyon Sarı Çam ve Huş fidanı dikildi, dikilmesi de durmuyor.
Tarifeli zirve tırmanışı: Kayseri Erciyes A.Ş. tarafından, Türkiye’de ilk defa geçtiğimiz yıllarda Erciyes’te uygulanmaya başlayan tarifeli zirve tırmanışları yoğun olarak devam ediyor. Profesyonel dağ rehberleri eşliğinde gerçekleşen bu aktivite ile katılımcılar her hafta sonu zirve yapıyor. Muhteşem havası ve tabii imkânlarıyla sadece kayak ve kar sporlarının yapıldığı bir kayak merkezi olmaktan ziyade tüm dağ ve tabiat sporlarının dört mevsim yapılabildiği bir merkez olarak da ön plana çıkan Erciyes’te yaz aylarında da çeşitli aktiviteler düzenleniyor. Erciyes’in eşsiz tabiat ve kültür güzelliklerini keşfedeceğiniz etkinlikte tırmanışçılar volkanik tepelere meydan okuyup Erciyes’in zirvesine çıkarak unutulmaz anları fotoğraflıyor. Bu aktivite her yaştan doğaseverlerin katılımına açık. Her Cumartesi günü Tekir bölgesinde toplanan dağcılar, 2.900 metrede Çobanini Kamp alanına yürüyerek keyifli bir çadır gecesi geçiriyor, sabahın çok erken saatlerinde tırmanışa geçerek güneşin doğuşunu Erciyes’in zirvelerinde seyrederek manzaranın keyfini çıkarıyor. Türkiye’nin dört bir yanından dağcılar bu programa katılmak için şehrimize geliyor. Hem yürüyüş, hem çadırda geceleme tecrübesi hem de doğa ile baş başa vakit geçirmek isteyenler için çok keyifli ve heyecanlı bir etkinlik oluyor. Erciyes’in zirvesinde unutulmaz anlar yaşamak isteyen tüm vatandaşlarımızı görkemli Erciyes’in zirvesine davet ediyoruz. Zirve tırmanışları için www.kayserierciyes.com.tr web sayfası üzerinden teferruatlı bilgi alınabiliyor. Kayseri Erciyes A.Ş.’nin 0352 342 3917 hattından ya da 0533 163 80 39 numaralı telefonu arayarak program için rezervasyon yapılabiliyor.
Burada sadece ‘Bir yıldız kaydı dilek tut’ derler. İşte dağcılıkta gece tırmanışlarının doğa yürüyüşlerindeki adı ‘mehtap yürüyüşü.’ O yıldızların kaymasına yetişemez, tutacak dilek bile bulamazsınız. Zaten o gecenin karanlığında, rüzgarın ıslığı, birkaç yabani hayvanın ayak seslerinize yanıt vermesi, gökyüzünde boşluk bırakmayan yıldızların ışığında yürümenin keyfini bir sefer yaşayan yıllarca anlatır, yıllarca yaşar.
