Türkiye su programı raporu(Köşe yazısı 13.12.2016 Kayseri Star Haber Gazetesi)
DAVUT GÜLEÇ
GAZETECİ-HİSF KAYSERİ TEMSİLCİSİ
davutgulec@hotmail.com
Gençliğimizde hep ‘Bir gün su yüzünden savaşlar çıkacak. Sularımıza, ırmaklarımıza daha iyi sahip çıkmalıyız’ sözünü sık duyardık. Şimdi bunu neredeyse yaşar olduk.
Bu konuda birbirinden ilginç araştırmalar yapılıyor ve raporlar sunuluyor.
Geçen yıl neredeyse en çok ‘Su neden iklim değişikliği açısından hayati öneme sahip’in yanıtı arandı.
Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu tarafından yürütülen CDP Türkiye Su Programı’nın 2016 yılı sonuçları açıklandı. Raporun ana çıktıları şöyle.
Bilim insanları ve uzmanlar Türkiye’nin susuzlukla yüzleşecek ülkelerden biri olduğu konusunda hem fikir. Türkiye’nin güneydoğu sınırında bulunan ve aynı akarsu havzalarından faydalanan komşu ülkelerde de risk oldukça yüksek.
CDP Türkiye Su Programı’nda raporlama yapan şirketlerin yüzde 58’i su kullanımını ölçüyor ve takip ediyor. Riski değerlendirmek ve yönetmek adına Türkiye’deki şirketlerin sorumlulukları arttı; Türkiye’den yanıt veren şirketler su ile ilgili 1.7 milyar Dolar değerinde finansal risk raporladı. Şirketlerin yüzde 47’si su kaynaklarını daha iyi yönetebilmek için hedefler belirledi. Şirketlerin yüzde 79’u ise su yönetimi ile ilgili stratejilerini tüm iş yapış stratejilerine entegre ettiğini raporladı.
Türkiye ile ilgili ana bulgular:
Değerlendirme, kurumsal performansların şeffaflığı; su kullanımının ölçülmesi ve izlenmesi; risk değerlendirmesi ve su yönetimi; belirlenen hedefler; yükümlülük alma ve sorumluluğunda oldu.
*Su riskleri Türkiye’de iş dünyası için gitgide daha öncelikli hale geliyor. Yanıt veren şirketlerin yarıdan fazlası su kaynaklı olumsuz etkilere maruz kaldığını bildiriyor ve şirketlerin yüzde 21’i bu etkilerin uzun vadede değil, raporlamayı takip eden bir yıl içerisinde kendilerini etkileyeceğini belirtiyor.
*Su ile ilgili tüm çekme, kullanım ve boşaltım süreçlerini ölçen ve takip eden şirket sayısı yüzde 58 gibi oldukça yüksek. Ancak daha çok şirketin bu ölçüm ve takipleri gerçekleştirmesi ve bu alana yatırım yapması bekleniyor.
*Yanıt veren şirketlerin yüzde 63’ü su ile ilgili kapsamlı risk yönetimi değerlendirmesi yapmakta ki bu değerlendirmeler şirketlere su ile ilgili fiziksel, yasal ve itibarla ilişkili negatif etkileri önceden değerlendirebilme ve hatta bu riskleri fırsata çevirebilme şansı veriyor.
*Türkiye’deki şirketlerin su yönetimi ve su risklerine karşı yükümlülük alma konusunda taahhütleri umut verici. Yanıt veren şirketlerin yüzde 79’u su ile ilgili stratejileri tüm iş yapış stratejilerine entegre ettiklerini belirtiyor. Ayrıca şirketlerin neredeyse yarısı su kaynakları üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak için hedefler koyuyor.
*Yanıt veren şirketlerin sadece yüzde 5’i suya bağlı riskleri hem kendi doğrudan operasyonları hem de tedarik zincirleri kapsamında değerlendiriyor. Kapsamlı su riski değerlendirmesi yapılabilmesi için şirketlerin özellikle kendi havzalarındaki yerel yönetimler, politika yapıcılar, tedarikçiler ve diğer paydaşlarıyla işbirliği içerisinde olması gerekiyor.
*Türkiye’de su konusunda liderlik yolunda olumlu adımlar atılmakta. Henüz bir A listesi şirketimiz olmasa da Türkiye’den 3 şirketin ‘A-’ kategorisinde yer alması oldukça umut verici.
Türkiye’de henüz su ile ilgili düzenlemelerin şirketler üstünde beklenen etkiyi yaratmadığını görüyoruz fakat küresel piyasalar özellikle Paris Anlaşması sonrası iklim değişikliği ile doğrudan bağlantılı olan su konusunda ciddi anlamda aksiyona geçme baskısı altında.
CDP 2016 Küresel Su Raporu Ana Çıktıları
Bu yıl CDP’nin uluslararası imzacı yatırımcılar adına CDP Su Programı’na yanıt vermesi için davet edilen 1,252 şirketten 607’si (yüzde 48) yanıt verdi; bu oran geçen sene yüzde 38’di.
Kuraklık, sel, iklim değişikliğinin etkisiyle artan su stresi, sıkılaştırılan yasal düzenlemeler ve su kirliliğinin maliyeti ve cezalar şirketlerin 14 milyar Dolar değerinde su ile bağlantılı finansal risk raporlamasına neden oldu. Bu rakam geçtiğimiz yıl yanıt veren şirketlerin beyan ettikleri 2.6 milyar Dolar’ın neredeyse beş katı.
Şirketlerin raporladıkları emisyon azaltım faaliyetlerinin dörtte biri ancak güvenilir ve iyi kalitede suyun varlığı söz konusu olduğunda mümkün olabiliyor; fakat en azından şirketlerin yarısından fazlası (yüzde 53) suyun iyi yönetilmesinin emisyon azaltımını da beraberinde getirdiğini belirtiyor.
Küresel ana bulgular:
*Yıldan yıla görülen trendler şirketlerin sağladığı ilerlemenin neredeyse durağan olduğunu gösteriyor: Örneğin su kullanımlarını takip eden ve izleyen şirket sayısı geçen seneye oranla sadece yüzde 3 arttı ve yüzde 61’e ulaştı. Şirketler şeffaflık konusunda ilerleme sağlamış olsalar da şirketlerin yarısından fazlası (677) henüz yanıt vermedi.
*Su riskleri sektörlerdeki baskıyı artırıyor: Raporda analiz edilen neredeyse tüm sektörlerde bu yıl su ile ilişkili finansal etkilerde artış görüldü. En çok etkilenen sektörler ise malzeme ve enerji sektörü şirketleri oldu. Bu artış büyük ölçüde Japon enerji devi Tokyo Electric Power Co.’dan kaynaklanıyor. Şirket geçen yıl Daiichi nükleer tesisinde 2011 yılındaki tsunaminin ardından oluşan yer altı suyu kirliliğinin temizlenmesi için yaklaşık 10 milyar Dolar harcandığını bildirdi.
*Su riskleri bazı şirketlerin ticari faaliyetlerini riske sokuyor: Şirketlerin dörtte birinden fazlası (164) sadece geçen yıl sudan kaynaklanan önemli kayıplar yaşadı. Üstelik şirketler belirledikleri 4416 su riskinin yarısından fazlasının (yüzde 54) önümüzdeki 6 yıl içerisinde gerçekleşmesini bekliyor.
*Su konusu, Paris Anlaşması’nın yürürlüğe girmesini sağlayabilir ya da engel olabilir: Şirketlerin iklime dair hedeflerine ulaşabilmeleri için su yönetimini doğru bir şekilde yapmaları gerekecek. Analizde şirketler tarafından beyan edilen sera gazı emisyonu azaltım faaliyetlerinin dörtte birinin devamlı ve güvenilir su teminine bağlı olduğu ortaya konuyor. Ancak, suyun daha iyi yönetilmesi şirketlerin karbon emisyonlarını düşürmelerini de sağlayabilir. Şirketlerin yarıdan fazlası suyu daha verimli kullanmanın daha az emisyon salımı anlamına geldiğini belirtiyor.