ATO başkanlığına Gürsel Baran seçildi

Yeni Başkan Gürsel Baran seçim sonuçlarına ilişkin şunları söyledi:”Bundan sonra Ankara var, ticaret odası var. Üç aşamalı bir acil eylem planımız var, yürürlüğe girecek inşallah yakın zamanda Meslek komitelerinin çok aktif çalışması bunlardan birisi. Önemli projelerimizden birisi sağlık turizmi. Önümüzdeki planımızı acil eylem planımızı sanırım herkese duyururuz. 15 Temmuz süreci geçirdi ATO. Bu süreçten sonra kaybolan 3 yıl var. Ülkemizin Güvenlik güçleri var, bakanlıkların ilgili birimleri var. Bu uzun bir süreç. Birkaç yıl süreceğini de düşünüyorum. Bize bulaşan bilgiler doğrultusunda bize düşen herşeyi yapacağız. Devletimizle, odalar ve borsalar birliği ile iş birliği halinde olacağız”

1923 yılında 800 üye ile faaliyete başlayan Ankara Ticaret Odası’nın hali hazırda 125 bin üyesi bulunuyor. ATO, söz konusu üye sayısı itibari ile, İstanbul Ticadet Odası’ndan sonra, Türkiye’nin en büyük ikinci ticaret odası konumunda.

ATO Başkanı Gürsel Baran

GÜRSEL BARAN KİMDİR?

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Hanım’ın yeğeni olan Gürsel Baran, Habervaktim’e yaptığı açıklamada; ATO Başkanı seçilmesi halinde Ankara ve odanın lehine olabilecek konular ile sıkıntıların çözümü için Külliye’nin kapısını rahatlıkla aşındıracağını açıklamıştı. Baran’ın Dost Boya’nın genel müdürlüğü görevini yürüttüğü öğrenildi.

Baran’ın açıklamarının ilgili bölümü şöyle;

-Medyada sıklıkla gündeme gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı eşi Emine Erdoğan ile akrabalığınızın olduğu doğru mu? Görüşüyor musunuz? Adaylıkla ilgili bir görüşmeniz oldu mu?

Emine Erdoğan’ın kuzeni olduğum doğrudur. Görüşüyoruz tabi ki. Ama bu işle ilgili kesinlikle görüşmedim. Bu konuyla ilgili görüşmem de doğru olmaz. Ancak başarılı olursam Ankara’nın, Ankara Ticaret Odası’nın ve esnafın lehine olabilecek durumlarla ilgili ve zorda kaldığımız her zaman ben gidip o kapıyı (Cumhurbaşkanlığı kapısı) aşındırabilirim. ATO ile ilgili, Ankara ile ilgili ne derdimiz varsa çözmek için gider destek isterim. Bir de bu akrabalık ilişkisi benim yakın çevrem dışında pek bilinmezdi. Çünkü biz ailemizi bu tip meselelerin dışında tutarız. 16 yıldır görev yaptığım ATO’da bile insanlar bunu yeni öğrendi.

-İlk ticari deneyiminizi anlatabilir misiniz?

Ankara’ya 1962’de geldik. Babam tek maaş biz 4 kardeş. Hepimiz okuyoruz, annem ev hanımı, babaannem yanımızda, evimiz kira. Babam çırpınıyor ne yapacağım diye çünkü geçinemiyoruz. Babam hafta sonları 19 Mayıs Stadyumunda bilet kesme işi buldu, birkaç kere de bizi götürdü. Orada baktım ki çocuklar oraya gelerek gazete satıyor. O zamanlar statlarda koltuk olmadığı için insanlar altlarına sermeye gazete alıyordu. Sonra kardeşimle biz de gazete satmaya başladık. Babam orada çalıştığı için bizim avantajımız içeride satabiliyorduk. Maçtan sonra kalan gazeteleri eve götürüp bir hafta sonra tekrar satıyorduk. Biz kardeşimle çok para kazanmaya başladık babam o dönemde 50 lira alıyorsa biz 100 lira 150 lira almaya başladık.