Sanayi-Teknoloji

Ekonomi-teknoloji haberleri, TUİK verileri (19.04.2023)

Masdaf, Hataylı Depremzede Çocukların Yüzünü Güldürdü

Pompa sektörünün öncü markası Masdaf, Yıldız Teknik Üniversitesi’nin Makine Teknolojileri Kulübü ( MAKTEK ) tarafından depremzede çocuklara moral olması amacıyla Hatay’da düzenlenen 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinliğinde “masal okuma” aktivitesinin sponsoru oldu.

13-15 Nisan tarihlerinde; Antakya, Samandağ ve İskenderun’da gerçekleştirilen organizasyon, Yıldızlı Makine Mühendisliği öğrencilerinden oluşan 40 kişilik bir grup ve Prof. Dr. Özden AĞRA liderliğinde hazırlandı. Organizasyon kapsamında 5-12 yaş arasındaki yaklaşık 500 çocuk için; masal okuma, boyama, puzzle, uçurtma ve meslek tanıtım aktiviteleri düzenlendi.

Yıldız Teknik Üniversitesi’nin Makine Teknolojileri Kulübü ( MAKTEK ), 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kapsamında Hatay’da ki depremzede çocukların yüzünü güldürmek amacıyla üç günlük bir organizasyon düzenledi.

13-15 Nisan tarihlerinde; Antakya, Samandağ ve İskenderun’da gerçekleştirilen organizasyon, Yıldızlı Makine Mühendisliği öğrencilerinden oluşan 40 kişilik bir grup ve Prof. Dr. Özden AĞRA liderliğinde hazırlandı. Organizasyon kapsamında 5-12 yaş arasındaki yaklaşık 500 çocuk için masal okuma, boyama, puzzle, uçurtma ve meslek tanıtım aktiviteleri düzenlendi.

Pompa sektörünün öncü markası Masdaf’ta etkinliğin “masal okuma” aktivitesinin sponsoru oldu. Çocuklar tarafından sevinçle karşılanan bir organizasyonun sponsoru olmaktan büyük mutluluk duyduklarını belirten Masdaf Satış ve Pazarlama Direktörü Barış Geren, şunları söyledi:

“Ülkemizi derinden sarsan ve asrın felaketi olarak nitelendirilen depremler, çocuklar üzerinde yıkıcı bir etki bıraktı. Çocuklarımızın depremin yıkıcı etkilerinden kurtulmaları için onlara destek olmak, oyunlar ve etkinlikler düzenleyerek, psikolojik ve sosyal açıdan iyi hissetmelerini sağlamak oldukça önemli.

Masdaf olarak, geleceğimizin güvencesi ve yaşama sevincimiz olan çocuklarımıza, moral olacak, değerli programları desteklemekten mutluluk duyuyoruz. Yıldız Teknik Üniversitesi’nin Makine Teknolojileri Kulübü ( MAKTEK ) tarafından 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kapsamında Hatay’da düzenlenen moral etkinliği de bunlardan bir tanesi. Etkinliğin “Masdaf ile masal okuma” aktivitesinin sponsoru olarak, çocuklarımızın eğlenceli zaman geçirmelerini hedefledik. Çocuklarımıza olan desteğimizin bundan sonra da devam etmesini planlıyoruz. Ayrıca bu organizasyonda emeği geçen geleceğin mühendislerini ve değerli hocalarını da kutluyorum.” diyerek sözlerini tamamladı.

Ücretli Çalışan İstatistikleri, Şubat 2023
Konut Satış İstatistikleri, Mart 2023

Türkiye genelinde ipotekli konut satışları Mart ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %16,5 azalış göstererek 25 bin 262 oldu. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı %24,0 olarak gerçekleşti. Ocak-Mart döneminde gerçekleşen ipotekli konut satışları ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %13,9 azalışla 58 bin 822 oldu.

Mart ayındaki ipotekli satışların 8 bin 811’i; Ocak-Mart dönemindeki ipotekli satışların ise 18 bin 164’ü ilk el satış olarak gerçekleşti.

Diğer satış türleri sonucunda 80 bin 214 konut el değiştirdi

Türkiye genelinde diğer konut satışları Mart ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %22,8 azalarak 80 bin 214 oldu. Toplam konut satışları içinde diğer satışların payı %76,0 olarak gerçekleşti. Ocak-Mart döneminde gerçekleşen diğer konut satışları ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %10,9 azalışla 224 bin 393 oldu.İlk el konut satış sayısı 32 bin 899 olarak gerçekleşti

Türkiye genelinde ilk el konut satış sayısı, Mart ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %14,2 azalarak 32 bin 899 oldu. Toplam konut satışları içinde ilk el konut satışının payı %31,2 oldu. İlk el konut satışları Ocak-Mart döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %11,2 azalışla 83 bin 907 olarak gerçekleşti.İkinci el konut satışlarında 72 bin 577 konut el değiştirdi

Türkiye genelinde ikinci el konut satışları Mart ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %24,3 azalış göstererek 72 bin 577 oldu. Toplam konut satışları içinde ikinci el konut satışının payı %68,8 oldu. İkinci el konut satışları Ocak-Mart döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %11,7 azalışla 199 bin 308 olarak gerçekleşti.

Yabancılara Mart ayında 3 bin 415 konut satışı gerçekleşti

Yabancılara yapılan konut satışları Mart ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %38,7 azalarak 3 bin 415 oldu. Mart ayında toplam konut satışları içinde yabancılara yapılan konut satışının payı %3,2 oldu. Yabancılara yapılan konut satışlarında ilk sırayı bin 324 konut satışı ile Antalya aldı. Antalya’yı sırasıyla bin 90 konut satışı ile İstanbul ve 240 konut satışı ile Mersin izledi.

Yabancılara yapılan konut satışı, Mart 2023

Yabancılara yapılan konut satışları Ocak-Mart döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %23,8 azalarak 10 bin 926 oldu.
Ülke uyruklarına göre en çok konut satışı Rusya Federasyonu vatandaşlarına yapıldı
Mart ayında Rusya Federasyonu vatandaşları Türkiye’den bin 175 konut satın aldı. Rusya Federasyonu vatandaşlarını sırasıyla 472 konut ile İran, 165 konut ile Irak ve 160 konut ile Ukrayna vatandaşları izledi.

Vanish ile Yaşasın Kıyafetler Hareketinin Yeni Elçisi Eda Ece Oldu

Kıyafetlerin ömrünü uzatan Vanish’in yeni marka yüzü sevilen oyuncu Eda Ece oldu.

Vanish ile Yaşasın Kıyafetler hareketinin yeni elçisi Eda Ece oldu. Kıyafetlerin ömrünü uzatarak daha iyi bir geleceğe el uzatan Vanish ile Eda Ece, herkesi Vanish’in başlattığı Yaşasın Kıyafetler hareketine katılarak kıyafetlerini yeniden giymeye davet ediyor.

Yaşasın Kıyafetler hareketinin yeni elçisi Eda Ece; “Doğayı ve geleceğimizi korumak için harekete geçmemiz gerekiyor, bu nedenle sürdürülebilirlik benim için öncelikli konulardan biri. Kıyafetlerimizin üretiminde birçok emek harcanıyor, ayrıca her bir kıyafet tonlarca su demek, örneğin sadece bir elbise 7 ton su. Yeniden kıyafetlerimizi giydikçe hem sevdiklerimize daha iyi bir dünya bırakabilir hem de sevdiğimiz kıyafetlerimizi dilediğimizce değerlendirerek onlarla olan anılarımızı yarınlara taşıyabiliriz. Vanish’in de uzun ömürlü moda için attığı önemli adımların yanında olduğum için mutluyum. Herkesi Vanish ile Yaşasın Kıyafetler hareketine katılarak kıyafetlerini yeniden giymeye çağırıyorum. Uzun ömürlü modaya dikkat çektiğimiz bu yolculuğun henüz başındayız!” dedi.

Yurt Dışı Üretici Fiyat Endeksi, Mart 2023
İstatistiklerle Çocuk, 2022 Türkiye nüfusunun %26,5’ini çocuk nüfus oluşturdu 

Ölüm ve ölüm nedeni istatistiklerine göre 2009 yılında bebek ölüm hızı binde 13,9 iken 2021 yılında binde 9,2’ye düştü. Bebek ölüm hızı cinsiyete göre incelendiğinde, 2009-2021 yılları arasında bebek ölüm hızının erkek bebekler için binde 14,6’dan binde 9,8’e, kız bebekler için binde 13,1’den binde 8,6’ya düştüğü görüldü.

Doğumdan sonraki beş yıl içinde ölme olasılığını ifade eden beş yaş altı ölüm hızı, 2009 yılında binde 17,7 iken 2021 yılında binde 11,2’ye düştü. Beş yaş altı ölüm hızı cinsiyete göre incelendiğinde; 2009-2021 yılları arasında beş yaş altı ölüm hızının erkek çocuklar için binde 18,5’ten binde 11,9’a, kız çocuklar için binde 16,8’den binde 10,5’e düştüğü görüldü.
Hanehalkı Yurt İçi Turizm, IV. Çeyrek: Ekim – Aralık ve Yıllık, 2022
Yurt içinde ikamet eden 7 milyon 614 bin kişi seyahate çıktı

Ekim, Kasım ve Aralık aylarından oluşan IV. çeyrekte, yurt içinde ikamet eden 7 milyon 614 bin kişi seyahate çıktı. Seyahate çıkanların bir ve daha fazla geceleme kaydı ile ülke içinde yaptıkları toplam seyahat sayısı bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %18,6 azalarak 8 milyon 719 bin seyahat olarak gerçekleşti. Bu çeyrekte seyahate çıkanlar 59 milyon 561 bin geceleme yaptı. Ortalama geceleme sayısı 6,8 gece oldu.

 Yıllık olarak değerlendirildiğinde, 2022 yılında toplam seyahat sayısı bir önceki yıla göre %0,8 azalarak 52 milyon 327 bin olarak gerçekleşti. Bu yılda seyahate çıkanların yaptıkları toplam geceleme sayısı bir önceki yıla göre %7 azalarak 426 milyon 579 bin olarak gerçekleşti. Ortalama geceleme sayısı 8,2 gece oldu.

Seyahate çıkanlar, 19 milyar 58 milyon 768 bin TL harcadı

Yerli turistlerin, yurt içinde yaptıkları seyahat harcamaları 2022 yılının IV. çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %65,8 artarak 19 milyar 58 milyon 768 bin TL olarak gerçekleşti. Bu harcamaların %93,1’ini 17 milyar 740 milyon 769 bin TL ile kişisel harcamalar, %6,9’unu ise 1 milyar 317 milyon 999 bin TL ile paket tur harcamaları oluşturdu. Seyahat başına yapılan ortalama harcama ise 2 186 TL oldu.

Bu yıl, yurt içindeki seyahatlerde yapılan toplam seyahat harcamaları geçen yıla göre %96,7 artarak 114 milyar 317 milyon 183 bin TL oldu. Bu harcamaların %90,6’sını 103 milyar 543 milyon 55 bin TL ile kişisel harcamalar, %9,4’ünü ise 10 milyar 774 milyon 129 bin TL ile paket tur harcamaları oluşturdu. Seyahat başına ortalama harcama ise 2 185 TL oldu.

Bu çeyrekte harcama türlerinin toplam seyahat harcamaları içerisindeki dağılım oranları incelendiğinde en fazla paya %31,8 ile ulaştırma harcamaları, %30,7 ile yeme ve içme harcamaları ve %10,5 ile giyecek ve hediyelik eşya harcamaları sahip oldu. Bu harcama türlerinin geçen yılın aynı dönemine göre değişim oranları incelendiğinde ise ulaştırma harcamalarında %67,4, yeme ve içme harcamalarında %55,9 ve giyecek ve hediyelik eşya harcamalarında ise %75,7’lik artış görüldü.

Yıllık olarak harcama türlerinin seyahat harcamaları içerisindeki dağılım oranları incelendiğinde ise en fazla paya %30,7 ile ulaştırma harcamaları, %30,5 ile yeme ve içme harcamaları ve %13 ile konaklama harcamaları sahip oldu. Bu harcama türlerinin geçen yıla göre değişim oranları incelendiğinde ise ulaştırma harcamalarında %129,4, yeme ve içme harcamalarında %91,3 ve konaklama harcamalarında ise %82,3’lük artış görüldü.

Yakınları ziyaret amacı ile yapılan seyahatler %65,6 ile ilk sırada yer aldı

Seyahate çıkış amaçlarında ikinci sırada %22,1 ile “gezi, eğlence, tatil”, üçüncü sırada ise %5,3 ile “sağlık” yer aldı.

Seyahate çıkış amaçları yıllık olarak değerlendirildiğinde ise, %59,4 ile “yakınları ziyaret’ birinci sırada yer alırken, ikinci sırada %31,1 ile “gezi, eğlence, tatil”, üçüncü sırada ise %3,8 ile  “sağlık” amacıyla yapılan seyahatler yer aldı.

Seyahate çıkanlar en çok arkadaş veya akraba evinde kaldı

Bu çeyrekte seyahate çıkanlar 43 milyon 787 bin geceleme sayısı ile en çok “arkadaş veya akraba evinde” kaldı. Konaklama türlerine göre geceleme sayısında ikinci sırada 7 milyon 151 bin geceleme ile “kendi evi” yer alırken, “otel” 4 milyon 465 bin geceleme sayısı ile üçüncü sırada yer aldı.

Konaklama türleri yıllık olarak değerlendirildiğinde, seyahate çıkanlar 288 milyon 905 bin geceleme sayısı ile en çok “arkadaş veya akraba evinde” kaldı. İkinci sırada 73 milyon 478 bin geceleme ile “kendi evi” yer alırken, “otel” 34 milyon 588 bin geceleme sayısı ile üçüncü sırada yer aldı.
Tüketici Güven Endeksi, Nisan 2023
Depremden etkilenen bölgeler dahil 81 ilde Nisan ayı için Tüketici Eğilim Anketi uygulaması gerçekleştirilmiştir.
Tüketici güven endeksi 87,5 oldu
Türkiye İstatistik Kurumu ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası işbirliği ile yürütülen tüketici eğilim anketi sonuçlarından hesaplanan tüketici güven endeksi, Nisan ayında bir önceki aya göre %9,2 oranında arttı. Mart ayında 80,1 olan endeks, Nisan ayında 87,5 oldu.
Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi, Şubat 2023

Turizmde Yeni Trend: Fırsat Tatilleri

Ramazan Bayramı tatiline sadece birkaç gün kaldı. Otel ve tatil köylerinde fiyatlar oldukça yüksek, bir de yol masrafları eklendiğinde birkaç günlük tatil, tüm yıl taksidi ödenecek bütçedeki kara deliğe dönüşüyor.

Bu yüzden herkes en uygun fiyatlı tatil peşinde.

Bütçeyi zorlamadan tatil yapmak bugünkü fiyatlarla çok mümkün olmasa da yine de en az hasarla tatil sezonunu atlatmanın yolları var.

Türkiye’nin ilk para iadeli alışveriş sitesi Avantajix.com’un araştırmasına göre, uygun fiyatlı tatil için en cazip seçenekler öncelikle erken rezervasyon, sonra da “fırsat tatilleri.”

Erken rezervasyonda en uygun fiyatlar kasım ve aralık aylarında veriliyor. Yıllık izni 8-10 ay öncesinden ayarlamak mümkün olmadığından erken rezervasyonun cazip tekliflerinden sadece sınırlı sayıda kişi yararlanıyor.

Milyonlarca kişi ise ya sezon fiyatlarından tatil yapmak zorunda kalıyor ya da alternatif seçenekler arıyor.

Arkadaş, akraba yazlıkları, düşük yıldızlı otel ya da tatil köyleri, apartlarda, pansiyonlarda konaklama bu alternatiflerden bazıları.

Son yıllarda ise fırsat tatilleri, uygun fiyatla tatil yapmanın en önemli seçeneği oldu.

Fırsat sitelerinde satışa sunulan otel, tatil köyü ve turlar, seyahat acentalarının anlaşmalı otellerde boş kalan odalar için konaklamadan sadece birkaç gün önce yaptığı satışlar, erken rezervasyonu kaçıranların alternatifi oldu.

FIRSAT TATİLİ PAZARI 10 MİLYAR TL

Avantajix.com Dijital Pazarlama Direktörü Sevda Köseibiş, 2022 yılında internet üzerinden fırsat tatilleri satışlarının yüzde 67,2 büyümeyle 10 milyar 58 milyon TL’ye ulaştığını bildirdi.

Online fırsat tatili pazarının her yıl dikkati çeken oranda arttığını kaydeden Köseibiş, “2020 yılında 172 milyon ABD Doları olan pazar hacmi 2022 yılında 519 milyon ABD Doları’na ulaştı. Sadece 2 yılda üç katın üzerinde artış söz konusu. Fırsat tatilleri, tatil seyahat harcamalarında bazen yüzde 50’ye yakın oranda tasarrufa imkan sağlıyor. Bazı otel ya da tatil köylerinde, turlarda erken rezervasyondan dahi cazip olabiliyor. Birkaç gün sonra başlayacak Ramazan Bayramı tatili için bugüne kadar rezervasyon yaptırmayanlara da fırsat sitelerini ya da acentaların son dakika tekliflerini takip etmelerini öneririm ” diye konuştu.

UCUZ TATİLİN PÜF NOKTALARI:

Sevda Köseibiş, fırsat tatilleri dışında uygun fiyatla tatil yapmak isteyenlere şu önerilerde bulundu:

Tatilinizi online satın alın: Tatil rezervasyonunu online siteler üzerinden yapın. İnternette her şeyi rahatlıkla inceleyip, tüm detayları okumak ve gerekiyorsa aynı otele pek çok farklı siteden ulaşmak mümkün. Bilgi her şey demek. Ne kadar bilgili olursanız o kadar ucuza konaklama imkanına sahip olmak sizin elinizde.

Para iadeli alışveriş sitelerini kullanın: Son yıllarda Avantajix.com gibi para iadeli alışveriş siteleri online alışverişin olmazsa olmazı haline geldi. Tatil satın alacağınız siteye bu siteler üzerinden gitmeniz, ekstra nakit para kazanma imkanı sağlayacaktır. Kazanacağınız nakit parayla tatilinizi uzatma ya da bir üst sınıf otelde tatil yapma olanağı bulabilirsiniz.

Ulaşım dahil seçeneklerini tercih edin: Tatile havayolu ile gitmek zorundaysanız, ulaşım dahil seçeneklerini mutlaka tercih edin. Şu sıra bayram tatili günlerindeki uçak bileti fiyatları tavan yapmış durumda. Seyahat acentaları önceden anlaşma yaptıklarından çok ucuz fiyat verebiliyorlar. Aynı otele bir başka acenta daha düşük fiyat verse de muhtemel ulaşım masraflarınızı da hesaplayarak, tercihinizi otel+ulaşım toplam rakamı üzerinden yapın.

Et fiyatlarındaki artışın nedenleri Damızlık hayvanların kesilmesi Ramazan ayı üretici market fiyatlarındaki değişimler

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, et fiyatlarındaki artışın nedenlerini, damızlık hayvanların kesilmesini ve Ramazan ayında üretici ile market fiyatları arasındaki değişimleri yaptığı görüntülü basın açıklamasıyla değerlendirdi.

“Süt üreticisi desteklenmezse eti ve süt ürünlerini daha pahalı yeriz”

“Sektörde önemli bir tehlikeye işaret etmek istiyorum” diyen Bayraktar, “Bugün gelinen noktada et fiyatlarında yaşanan artışlar nedeniyle damızlık hayvanlar yine kesime gitme tehlikesiyle karşı karşıyadır. Sahadan bu yönde olumsuz bilgiler geliyor” diyerek açıklamasını şöyle sürdürdü;

“Süt üreticisinin ‘hayvanı beslemek yerine kestirdiğinde daha fazla para kazanırım’ düşüncesiyle hareket etmesinin önüne geçilmelidir. Dolayısıyla sahada belirlenen çiğ süt fiyatının herhangi bir baskıyla düşürülmesine izin verilmemeli, süt üreticilerimizin desteklenmesine odaklanılmadır. Aksi takdirde damızlık hayvan sayısının azalmasıyla eti ve süt ürünlerini daha pahalı tüketmek zorunda kalırız.”

Et fiyatlarındaki artış

Pandemi sürecinde girdi fiyatlarında meydana gelen artışların üretim maliyetlerini artırdığını vurgulayan Bayraktar, “Yem ve diğer girdi fiyatları ciddi oranda arttı. Üreticilerimiz artan maliyetler karşısında yeterli gelir elde edemedi ve ahırlarını boşalttı.

İthalat, döviz kurlarının yüksekliği nedeniyle eskisi kadar kolay olmayacaktır. İthal maliyetler çok yükselmiştir. İthalatın orta ve uzun vadede hayvancılığa hiçbir katkısının olmayacağı da açıktır. İthalat çare olsaydı, son 12 yılda et ve canlı hayvan ithalatına 9,4 milyar dolar ödememize rağmen, bugün halen ithalatı konuşuyor olmazdık.

Hayvancılıkla ilgili en temel yaklaşım ithalat değil iç üretimi artırmak olmalıdır. Dünyanın hiç bir ülkesi ithalatla hayvancılıkta büyüme sağlayamamıştır. Ülkemizin hedefi de bu eksende belirlenmeli iç üretimi artırıcı politikalara ağırlık verilmelidir. Et sektöründe dönemden döneme değişen politikalar yerine kalıcı politikalar uygulanmalı, kısa vadeli ve geçici politikalara artık bir son verilmelidir” ifadelerini kullandı.

 Ramazan ayı üretici market fiyatlarındaki değişimler

Bayraktar, Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak üreticiden tüketiciye halkın tamamını yakından ilgilendiren gıda fiyatlarındaki değişimleri Ramazan ayında da takip ederek kamuoyunu doğru bilgilendirmeye devam ettiklerini vurguladı.

Ramazan ayı market fiyat değişimi

Ramazan sonu market fiyatlarında 39 ürünün 30’unda fiyat artışı, 9’unda ise fiyat düşüşü olduğunu bildiren Bayraktar, Ramazanın son günlerinde markette en fazla fiyat artışının yüzde 45,2 ile kuru soğanda görüldüğünü ifade ederek şu bilgileri verdi:

“Kuru soğandaki fiyat artışını yüzde 28,4 ile sivri biber, yüzde 27,2 ile kuzu eti, yüzde 26,4 ile kuru fasulye, yüzde 24,7 ile dana eti, yüzde 22,4 ile havuç takip etti.

Markette fiyatı en çok düşen ürün yüzde 24 ile kabak oldu. Kabaktaki fiyat düşüşünü yüzde 17,6 ile beyaz lahana, yüzde 12,2 ile yeşil soğan, yüzde 7,7 ile domates, yüzde 4,2 ile tavuk eti, yüzde 3,3 ile marul izledi.”

Ramazan ayı üretici fiyat değişimi

Ramazanın son günlerinde, Ramazan öncesine kıyasla üreticide 31 ürünün 10’unda fiyat değişimi görülmediğini, 7 üründe fiyat düşüşü, 14 üründe ise fiyat artışı olduğunu belirten Bayraktar, şunları kaydetti:

“Ramazan ayında üreticide, limon, elma, kuru fasulye, nohut, kırmızı mercimek, yeşil mercimek, pirinç, kuru üzüm, kuru incir ve yumurta fiyatında değişim olmazken, fiyatı en çok düşen ürün yüzde 36,1 ile beyaz lahana oldu.

Beyaz lahanadaki fiyat düşüşünü yüzde 15,2 ile pırasa, yüzde 14,2 ile kabak, yüzde 13,3 ile yeşil soğan, yüzde 9,6 ile salatalık, yüzde 5,1 ile Antep fıstığı, yüzde 4,9 ile domates izledi.

Üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 65,3 ile patateste görüldü. Patatesteki fiyat artışını yüzde 62,5 ile havuç, yüzde 41,8 ile kuru soğan, yüzde 25,5 ile kuzu karkas, yüzde 25 ile karnabahar, yüzde 22,5 ile dana karkas, yüzde 21 ile sivri biber takip etti.

Yaptığımız tespitlere göre, Ramazan ayında fiyatı en fazla artan ürün, markette kuru soğan, üreticide patates olurken, fiyatı en fazla düşen ürün markette kabak üreticide ise beyaz lahana oldu.”

Üretici fiyat değişiminin nedenleri

TZOB Genel Başkanı Bayraktar, üreticideki fiyat değişimlerinin sebeplerini şöyle sıraladı:

“İç Anadolu Bölgesi’nde sezonun bitmesi, üreticinin elinde ürün kalmaması ve Çukurova bölgesinde hasadın yeni başlaması nedeniyle kuru soğan fiyatları yükseldi.

Karnabaharda ise sezon sonuna gelinmesi fiyatları artırdı.

Beyaz lahana ve pırasadaki fiyat düşüşü sezon sonuna gelinmesi ve ürün kalitesindeki düşüşten kaynaklandı.

Kabak, domates, salatalık ve yeşil soğandaki fiyat düşüşü ise havaların ısınmasına bağlı olarak tarla ürünlerinin başlamasıyla ürün arzında meydana gelen artıştan kaynaklandı.

Patatesteki fiyat artışı üretim bölgelerindeki stokların azalmasının yanı sıra ihracatın açılması ve Adana bölgesinde yaşanan soğuk hava nedeniyle hasadın gecikmesinden kaynaklandı.

Havuçta kışlık hasadın sona ermesi, depolardaki ürün yetersizliği ve yazlık havuç ekiminin yeterli seviyede gerçekleşmemesi fiyatlarda yükselmeye neden oldu.”

UĞUR ELEKTRİK, E-ELEKTRİK.COM İLE HIZLI HİZMET SUNUYOR

Elektrik sektöründe 30 yılı aşkın süredir yüzlerce markanın binlerce ürününü stoktan teslim eden Uğur Elektrik, e-elektrik.com sitesiyle güvenli alışverişin yanı sıra hızlı teklif toplama imkanı da sunuyor.

Uğur Elektrik, e-ticaret sitesi e-elektrik.com’da sunduğu geniş ürün çeşitliliği ve uygun fiyatları ile kullanıcılarına kolaylık sağlıyor. Anahtar, priz, aydınlatma, enerji kabloları, zayıf akım kabloları, şalt malzemeleri ve sanayi grubu ürünleri ile kullanıcıların aradığı her ürünü bulabildiği web sitesinde üyelere özel ek indirim fırsatları da sunuyor.

GENİŞ ÜRÜN ÇEŞİTLİLİĞİ

Farklı segmentlerden dünyadan ve Türkiye’den çok çeşitli markaların ürünlerinin stoktan satışını gerçekleştiren Uğur Elektrik’in e-elektrik.com sitesinde her ihtiyaca uygun ürün bulmak mümkün.

ELEKTİRK TAAHÜT FİRMALARI İÇİN HIZ ÇOK ÖNEMLİ

Binalar ve sanayiye yönelik iş yapan elektrik taahhüt firmaları için hızlı teklif toplama süreci çok önemlidir. Bu süreçte müşterilerinin rekabet gücünü artırmayı hedefleyen Uğur Elektrik, e-ticaret sitesi üzerinden hızlı iletişim sağlıyor. Yazılı olarak aldığı her fiyat teklifini hızlıca yanıtlıyor.

ÜYELERE ÖZEL İNDİRİMLER VAR

Üye olarak web sitesinden ürün satın alan kullanıcılara özel indirimler sunuluyor. E-elektrik.com sitesinde üyelik işleminin onayından sonra sepetini güncelleyen kullanıcılara özel, ek indirimler yapılıyor.

GRUP ŞİRKETLERİYLE HİZMET VERİYOR

Uğur Elektrik, Türkiye’nin önde gelen kablo markalarından Hünka Kablo ve Hlite Aydınlatma ile birlikte Hündür Grup bünyesinde hizmet veriyor. Uğur Elektrik, tüm yatırımlarını müşterilerinin ihtiyaçlarına göre yaparak büyümeye devam ediyor.

TEKNOLINE TÜM DÜNYA’DAN TEKNOLOJİ VE ELEKTRİK DEVLERİ İLE BULUŞMAYA HAZIRLANIYOR

TÜBİTAK iş birliği ile geliştirdiği projeler ve özel sistemlere ihtiyaç duyan projelere sunduğu kişiselleştirmiş çözümler ile adından sıkça bahsettiren Teknoline Dünya’da bir ilke imza atarak FTTH Fiber Optik Multi-Switch ile fiber optik üzerinde uydu TV sinyalleri dağıtımına yeni bir boyut kazandırmıştı.

Pazarda fark yaratan çalışmaları ve geliştirdiği inovatif ürün ve çözümlerle zayıf akım sektöründe adından sıkça bahsettiren Teknoline IPTV ve bulut destekli teknolojiler üzerine yürüttüğü Ar-Ge çalışmaları sonucu ortaya koyduğu yenilikçi ürünlerini tüm Dünya’dan teknoloji ve elektrik devleri ile buluşturmaya hazırlanıyor.

Teknoline’ın İletişim Teknolojisi Cabsat Dubai Fuarı’nda

16-18 Mayıs 2023 tarihleri arasında Dubai World Trade Centre’da düzenlenecek olan Cabsat Dubai Fuarı sektörde Dünya’nın 3. büyük etkinliği olarak nitelendiriliyor. 14.000’den fazla ziyaretçiyi ağırlamayı planlayan Cabsat Dubai Fuarı’nda yerini almaya hazırlanan Teknoline Türkiye başta olmak üzere tam 25 ülkede büyük projelerin güvenle kullandığı Kamera (CCTV), Interkom (görüntülü – görüntüsüz diyafon sistemleri) ve Fiber Optik çözümlerini Dünya’nın dört bir yanından gelen teknoloji ve zayıf akım sistemleri uzmanlarının ilgisine sunacak.

Uluslararası Bilgi ve İletişim Fuarı olarak bilinen Cabsat Dubai Fuarı’na, Teknoline tarafından geliştirilen ve toplu konutlarda, villalarda ve apartmanlarda görüntülü ve görüntüsüz iletişime yeni bir ivme kazandıran ürünlerin damga vurması bekleniyor.

Teknoline Zayıf Akım Teknolojileri Anga Com Köln Fuarı ile Buluşacak

Her yıl Almanya’nın Köln şehrinde gerçekleşen ve bu yıl 23-25 Mayıs 2023 tarihleri arasında Messe Köln’de düzenlenecek olan Anga Com Fuarı özellikle geniş bant ve uydu sistemleri sektörünün profesyonellerini ağırlamaya hazırlanıyor. Teknoline fuarda yoğun Ar-Ge çalışmaları sonucu geliştirdiği Uydu (SMATV), Kablo TV (CATV), Terrestrial Anten (MATV), Kamera (CCTV), Interkom (görüntülü – görüntüsüz diyafon sistemleri) ve Fiber Optik gibi inovatif ürünlerini tanıtacak.

Erişim sistemleri, geniş bant kablo, araba stereoları, CD çalarlar, bilgisayarlar, akıllı evler, tüketici elektroniği, içerik dağıtım ağları, DVD oynatıcılar, DVD kaydediciler, fiber optik ağlar, oyun konsolları, IP iletimi ve IPTV gibi ürünler üzerine yoğunlaşan Anga Com Fuarı’nda tüm Dünya’dan zayıf akım geliştiricileri bir araya gelecek. Tüm Dünya’nın beğenisine ve kullanımına sunduğu yerli üretim ürün grupları ile fuara katılacak olan Teknoline’ın bir kez daha Türk sanayisinin göğsünü kabartması bekleniyor.

Kirazda rekorlar kırdığımız bir yıl olacak

Türkiye’nin üretiminde dünya lideri ve ihracatta güçlü bir oyuncu olduğu kirazda hasat coşkusu yaşanıyor. Kuzey Yarımkürenin ilk kiraz hasadı Türkiye’nin erkenci kiraz üretim bölgelerinden Manisa Şehzadeler İlçesi Aşağı Çobanisa Mahallesi’nde yapıldı.

Sezonun ilk kirazı, sembolik olarak düzenlenen açık artırmada kilosu 800 TL’den alıcı buldu.

Kirazda rekorlar kırdığımız bir yıl olacak

Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, “Bugün itibariyle startını verdiğimiz kiraz sezonunun ülkemize, üreticilerimize ve ihracatçılarımıza bereket getirmesini diliyorum. Hem ülkemizin hem de Kuzey Yarımkürenin bu yılki ilk kiraz hasadını Manisa Şehzadeler ilçemizden yapıyoruz. Burası erkenci bir bölge olmasıyla bize baharın geldiğini de müjdeliyor. Geçtiğimiz yıla göre çok daha verimli ve bereketli bir kiraz sezonu geçireceğimizi söyleyebilirim. Geçen yıl 57 bin ton kiraz ihracatı gerçekleştirmiştik, bu sezon hava koşullarında bir olumsuzluk yaşamazsak rekorlar kırdığımız 80 bin ton ve 200 milyon dolar seviyelerine tekrar çıkabileceğimizi düşünüyorum.” dedi.

Dünya üretiminde birinciyiz

Başkan Uçak, “Kirazda dünya üretiminde birinci sırada yer alıyoruz ve Almanya, Rusya gibi geleneksel pazarlarımız yanında Hong Kong, Singapur, Hindistan gibi ülkelerde de Türk kirazımız çok beğeniliyor. Üreticiler, ihracatçılar, Tarım ve Orman Bakanlığımız, Enstitülerimiz ve Üniversitelerimiz ile hep birlikte hem yeni pazarlardaki payımızı artırabilir hem de yeni çeşitlerle hasat ve ihracat sezonunu uzatabilirsek kirazın tüm tarım sektöründe lokomotif ihraç ürünümüz olma potansiyeli var.” diye konuştu.

Bu sene rekolte bereketli: Vatandaş kiraza doyacak

Şehzadeler Kaymakamı Cemal Hüsnü Çaykara da bereketli bir sezon olmasını dileyerek, Kuzey Yarımkürenin ilk kirazı yetiştiren üreten Manisa’da emeği geçen bütün çiftçilere teşekkürlerini iletti.

Şehzadeler Belediye Başkan Yardımcısı Bilal Demir, “Hem çiftçilerimizle hem ihracatçılarımızla görüştüğümüz kadarıyla bu sene rekolte bereketli olacak. Emek veren çiftçilerimize, ihracatçılarımıza, tüccarlarımıza teşekkürlerimizi sunuyoruz. Vatandaşın kiraza doyacağı bir dönem olacak.” dedi.

Manisa kirazda önemli bir merkez: 48 bin 832 ton üretim

Manisa İl Tarım ve Orman İl Müdürü Metin Öztürk, Manisa’nın kiraz üretimindeki yerinden bahsederek “19 Nisan 2023 tarihinde Kuzey Yarımkürenin açık alanda ilk kiraz hasadını gerçekleştiriyoruz. Kuzey Yarımkürenin ilk kirazını çıkarmakla katma değerli ürün elde etmiş oluyoruz. Emek yoğun bir iş. Üreticilerimizin hakları ödenmez. Manisa kirazda önemli bir merkez. 48 bin 832 tonla üretimde 4’üncü sıradayız. Kiraz üretim alanında ikinci sıradayız. 2022 yılı verilerine göre il olarak 3 milyon 103 binin üzerinde kiraz ağacına sahibiz. İlerleyen yıllarda Manisa üretimde dahada yukarılara çıkacak. Erkenci kiraz Cristobalina cinsini hasat ediyoruz, sofralarla buluşturacağız. Kiraz hem iç piyasada hem ihracatta yer bulan kıymetli bir ürünümüz.” dedi.

Türkiye’nin bir tarım ülkesi olduğunu vurgulayan MHP Manisa Milletvekili Adayı Ali Uçak, “Tarım milli ekonominin temelidir. Tarım olmadığı zaman bir ülkenin ekonomisi sıkıntı yaşar. Tarımda yaptığımız ihracatın yüzde 98’i kendi ülkemize dönüyor. Üreticimiz gece gündüz demeden tarlasında çalışıp bu ürünleri bizlere getiriyor, şükranlarımızı sunuyoruz.” diye konuştu.

Hasat programına Şehzadeler Kaymakamı Cemal Hüsnü Çaykara, Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Hayrettin Uçak, Manisa İl Tarım ve Orman İl Müdürü Metin Öztürk, MHP Manisa Milletvekili Adayı Ali Uçak, Şehzadeler İlçe Jandarma Komutanı Binbaşı Özgür Can, üreticiler ve tüccarlar katıldı.

Panasonic Connect, IP özellikli kompakt canlı anahtarlayıcı geliştirdiPanasonic, 2023 NAB Show’da yayın kalitesinde kolay video prodüksiyonu sağlayan 10bit işlemeyi tanıttı.  Panasonic Connect derslerin, kurumsal web seminerlerinin ve diğer çeşitli canlı etkinliklerin kolay ve yüksek kaliteli video akışı için yeni bir IP uyumlu kompakt canlı anahtarlayıcı olan AV-HSW10’u geliştirdiğini duyurdu. Çeşitli canlı prodüksiyonlar için yaygın olarak kullanılan Panasonic’in AW-HS50 canlı anahtarlayıcısını temel alan yeni model, 10 bit işleme özelliğine sahip kompakt bir gövdeye sahip. Ayrıca daha fazla çalışma süresi, güvenilirlik ve IP uyumluluğu gibi gelişmiş özellikleriyle güncel canlı video prodüksiyonu için ideal bir çözüm haline geliyor. Yayın Kalitesinde Video ProdüksiyonuPanasonic Connect, AV-HSW10 ile şirketler ve okullar tarafından kullanılan yüksek kaliteli videoya yönelik artan talebe ve video üretiminde iş gücünden tasarruf sağlayan IP uyumluluğu ihtiyacına yanıt veriyor. Aynı zamanda en yaygın kullanılan yayın protokollerini destekliyor ve SDI ve HDMI’ya ek olarak NDI® ve SRT gibi IP girişleri/çıkışları da bünyesinde bulunduruyor. Ek olarak bu giriş/çıkışların tümü kullanışlı [1]kompakt ve son[2] derece mobil dizüstü bilgisayar boyutunda bir kasada buluşturuyor. IP özellikli PTZ kameralarla birleştirildiğinde de basit bir IP tabanlı video prodüksiyon sistemi oluşuyor. AV-HSW10, tüm bunlara ek olarak akış hizmetlerine doğrudan yükleme için RTMP’yi ve web konferans hizmetleriyle uyumluluk için USB Video Sınıfı’nı (USB Video Class) destekliyor. Sistemler, saha büyüklüğüne ve platforma göre ayarlanabiliyor ve üretimden dağıtıma kadar her aşamada tek kişinin çalışması yeterli oluyor. Daha Fazla Çalışma Süresi ve Çevik TasarımAV-HSW10, yayın kalitesinde video için 10 bit işleme gibi üst düzey prodüksiyonu destekliyor. Selefi AW-HS50’nin popüler tasarımı da AV-HSW10’da daha da uzun çalışma süreleri ve çeviklik için geliştirildi. Ana ünitedeki kullanıcı dostu düğmeler, kullanışlı bir T şeklindeki sürgü ve kullanımı kolay cihaz ekranları, canlı mekan prodüksiyonu için hayati önem taşıyan kolay ve hatasız çalışma imkanı sağlıyor. AV-HSW10, tüm bunların dışında uygulamalarda video ve fotoğrafları görüntülemenin yanı sıra bir ağ[3] üzerinden bir PC’den kolay, doğrudan geçiş için Panasonic Yazılım Kontrol Paneli ile uyumlu olacak ve sahada ekstra verimli çalışma için birden fazla kişinin aynı anda çalışmasına izin verecek. IP temelli kolaylığa ve yüksek kaliteli videoya sahip AV-HSW10, teknolojik açıdan yüksek esneliğe sahip bir eğitim sınıfı veya kurumsal varlığı geliştirmek için bir web semineri gibi sayısız canlı etkinlik senaryosu için yerinde video prodüksiyonunu ve yayıncılığını basitleştirmek için ideal bir tercih haline geliyor. Öne Çıkan Özellikler

Kompakt ve dizüstü bilgisayar boyutunda bir kasada yayın kalitesinde yüksek çözünürlüklü video.

NDI®1,2, NDI®| HX1,2,[4] SRT ve RTMP[5] giriş/çıkışının yanı sıra SDI ve HDMI. USB Video Sınıfı ile uyumlu USB terminali. Web konferans hizmetleriyle kolay entegrasyon için üniteden doğrudan yayın.

Canlı prodüksiyon için basit, kolay kullanım ve sorunsuz güvenilirlik için sağlam kasa.

TÜRKİYE’DE Z KARTON’UN ÖNCÜSÜ HAS KUTU

Oluklu mukavva sektöründe pazar liderliğini elinde bulunduran Has Kutu, sektöre yenilikler kazandırmaya devam ediyor.

Türkiye’de Z Karton’un öncüsü olan Has Kutu, özellikle mobilya ve e-ticaret sektörüne yönelik geliştirdikleri çözümlerle pazar liderliğini koruyor. Türkiye’de HE sertifikalı ürün üreten ilk marka olduklarının altını çizen ve Türkiye sanayisine kazandırdıkları ürün grupları hakkında bilgiler veren Has Kutu Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Haskaraman, şu bilgileri paylaştı:

“2002 yılında Ankara’da mobilya sanayine ambalaj üretmek üzere kurulan Has Kutu’nun, sürekli yeniliği önceleyen, yüzü inovasyona dönük ve yapılmamış olanı yapma motivasyonuna sahip bir yapısı var. Sektörümüzde Türkiye’de yapılmamış olan birçok ilke imzamızı attık. İlk baskılı ondüla üretimini biz yaptık, 24 saat sadece Z Karton üreten ilk fabrika biz olduk. Zaten Z Karton’un isim hakkını da alarak Türkiye’ye getiren ilk firma olduk. Dahası Z Kartonu baskılı bir şekilde de ilk biz ürettik. Bunlar gibi kendi sektörümüzde yüzü yeniliğe dönük işler yapıyoruz. Ambalajı müşterimize ulaştırırken onların ihtiyaçlarını nasıl daha iyi karşılayacağımıza odaklanmış durumdayız.”

MOBİLYA VE E-TİCARET SEKTÖRLERİNDE YOĞUN KULLANILIYOR

Z Karton’u 2018 yılında sektöre kazandırdıklarını ve bugün sektörde bilinen bir marka haline geldiğini vurgulayan Mehmet Haskaraman, Z Karton ve Z Board diye 2 tane tescillerinin bulunduğunu ve bu ürünün özellikle mobilya ve e-ticaret sektöründe çok yoğun kullanılan bir ürün olduğu bilgisini verdi. Z Karton’un ayrıca bu sektörler gibi siparişlerin kişiselleştiği, çoklu ürün gruplarının da ihtiyacını karşıladığını dile getiren Haskaraman, “Bir mobilya üreticisinin devamlı modelleri değiştiği veya müşterinin talebine göre ölçüleri değiştiği için istediği ölçüdeki kutuyu istediği anda kendisi üretebilsin diye böyle bir ürün geliştirdik.” dedi.

MALİYETİ YÜZDE 30 DÜŞÜRÜYOR

Ürünlerinin yoğun olarak tercih edildiği mobilya ve e-ticaret sektörlerinin stok tutma problemi, sipariş bekleme süresi ve stok maliyeti sorunlarına geliştirdikleri çözüm önerilerine değinen Haskaraman şunları söyledi:

“Mobilya sektöründeki ana sorun, çoklu ve değişken ebatlarda kolilere ihtiyaç duymaları. Bir yatak odası takımı 18 tane koliden oluşuyor. Bunun için bizden 18 değişik ölçüde yüzer tane kutu istediklerinde bu kolileri üretmek zaman ve uğraş açısından hiçbir üreticinin isteyeceği bir şey değil. Bizim bu noktada mobilya sektörüne getirdiğimiz çözüm şu oldu; müşteri bir makine alıyor, kartonunu bizden temin ediyor. Kendi kutusunu kendi ihtiyacına göre istediği sayıda ve ebatta rahatlıkla üretebiliyor. Biz bu sayede mobilya sektörünün karışık ve yüksek miktarda stok tutma problemini ortadan kaldırdık. Stok tutmalarına gerek kalmıyor, koliyi beklemelerine gerek kalmıyor; hızlıca temin edebiliyorlar. Ayrıca bu yöntemle maliyetleri yüzde 20 yüzde 30 oranında aşağıya çektik. Müşterinin bizden hazır alacağı bir kutu çok daha pahalıya gelirken, kendi ürettiği kutu çok ucuza geliyor. Ayrıca stok maliyetini de ortadan kaldırmış olduk.” dedi.

Pfizer Türkiye 2023 LinkedIn Top Companies listesindeTürkiye’de ilk defa yayınlanan 2023 LinkedIn Top Companies listesi, LinkedIn News tarafından açıklandı. Kariyer gelişiminin farklı unsurlarını ölçen LinkedIn verileriyle oluşturulan liste, kurum çalışanlarının kendilerini uzun vadeli başarıya hazırlayacak bir kariyer oluşturmalarına yardımcı olan şirketleri ortaya koyuyor. Türkiye’de kariyerini geliştirmek için en iyi 15 iş yerini belirleyen listede Pfizer Türkiye de yer alıyor. Çalışanların kariyer yolculuklarının her aşamasında başvurabilecekleri bir kaynak sağlama amacı ile hazırlanan ve yetenek gelişimi, şirketin istikrarı, şirket dışı fırsatlar, şirket yakınlığı, cinsiyet çeşitliliği, eğitim geçmişi, çalışan sayısı gibi kriterlerin göz önünde bulundurulduğu bu listede Pfizer Türkiye de 11. sırada yer aldı.Pfizer Türkiye Çalışan Deneyimi Direktörü Seda Tamur Oğralı bu başarıyla ilgili şunları söyledi: “Çeşitlilik ve kapsayıcılığın aktif bir destekçisi olarak yalnızca yetenek gelişimine yatırım yapmakla kalmayan, aynı zamanda çalışanların açık iletişim kurabildikleri ve değerli hissettikleri bir biyofarma şirketiyiz. Çalışanlarımız, Pfizer dünyasının keyifli ve esnek çalışma ortamında, yaşam için çalışmanın mutluluğunu tadıyor ve fırsatlarla dolu bir kariyer yoluna sahip oluyor. Çeşitlilikle zengin, kapsayıcılıkla bütün anlayışımız kapsamında şirketimizde cinsiyet, jenerasyon ve engellilik çeşitliliği, cinsel yönelim, kapsayıcı kültür ve iş-yaşam entegrasyonunu geliştirmek üzere Mozaik inisiyatifini de hayata geçirdik. Cinsiyet ayrımı yapmadan tüm partnerlerin de özel sağlık sigortası kapsamına alınması gibi çok yenilikçi çalışmalara imza atmanın yanı sıra esnek çalışma ve “Lider Okulu” konumlanmamızla sadece sektöre değil, tüm İK dünyasına örnek olacak projeler geliştirip uyguluyoruz. 36 küresel pazarda yayınlanan, Türkiye’de profesyonellerin kariyerlerini ilerletmek için en iyi iş yerlerini belirlemelerine yardımcı olan 2023 LinkedIn Top Companies listesinde yer almanın haklı gururunu yaşıyoruz.”

Podcast içeriklerine olan küresel ilgi katlanarak artıyorSesli bir dijital içerik formatı olan podcast, dünya çapında her geçen gün daha fazla ilgi görüyor. Yapılan araştırmalar 16-64 yaş arasındaki internet kullanıcılarının yüzde 21,4’ünün haftalık olarak podcast dinlediğine işaret ederken, 2022 yılının üçüncü çeyreğinde günlük ortalama dinleme süresinin 1 saat 2 dakika olduğunu gösteriyor.İnternet üzerinden bir bilgisayara veya mobil cihaza indirilmek üzere hazırlanan, genellikle bir dizi olarak sunulan ve abonelerin yeni bölümlere otomatik olarak erişilebildiği dijital ses dosyası olarak tanımlanan podcast, günümüzde tüm dünyada gördüğü artan rağbet ile dijital içerik dünyasında yankı uyandırıyor.Dijitalleşmenin ve küresel olarak internet erişilebilirliğinin gösterdiği artışa paralel olarak, bilgi, fikir ve haber gibi çeşitli alanlarda dijital içerik türlerine olan ilgi de artış gösteriyor ve podcast bu alanda özellikle son yıllarda daha fazla dikkat çekiyor. Yapılan araştırmalar 2022’nin 3’üncü çeyreği itibarıyla podcast’lerin artık ABD’deki 13 yaş ve üzeri kişilerin yüzde 18’ine ulaştığına işaret ediyor. Bu veri, 2021’in 3’üncü çeyreğine kıyasla yüzde 20’lik bir artış anlamına gelirken, 2014’teki erişimin ise üç katından fazla.Podcast’e yönelik küresel ilgili yaygınlaşıyorWe Are Social için Meltwater tarafından hazırlanan araştırma sonuçları, 16-64 yaş arasındaki internet kullanıcılarının yüzde 21,4’ünün haftalık olarak podcast dinlediğine işaret ederken, Brezilya en fazla podcast dinlenen ülke (16-64 yaş arası nüfusun yüzde 42,9’u) olarak öne çıkıyor. Brezilya’yı sırasıyla Endonezya (yüzde 40,2), Meksika (yüzde 34,5) ve İsveç (yüzde 30,5) takip ederken, araştırmaya dahil edilen ülkeler arasında en az podcast dinleyen ise Japonya (yüzde 4,1). Aynı araştırmaya göre dünya genelinde, çalışma çağındaki her beş internet kullanıcısından biri (yüzde 21,2) artık her hafta podcast dinlediğini söylüyor ve giderek daha popüler hale gelen sesli içerikleri dinlemek için günde ortalama 1 saat 2 dakika harcıyor.Edison Research tarafından yayınlanan veriler ise podcast dinleyici kitlesinde günden güne cinsiyet eşitliğinin de dengelendiği gösteriyor. ABD’de 18 yaşından büyük 1,567 kadın katılımcı ile yapılan çevrimiçi görüşmeler sonucunda elde edilen verilere göre en az bir defa podcast dinlemiş olan kadın dinleyici oranı 2017’de yüzde 37 iken 2022’de yüzde 56 düzeyine ulaşmış durumda. Bu veriye göre 2022 yılı itibarıyla podcast dinleyicilerinin yüzde 52’sini erkekler, yüzde 48’ini ise kadınlar oluşturuyor.Podcast’in küresel ekonomideki yansımalarını ortaya koyan araştırmalar ise Podcast gelirlerinin 2021’de ilk kez 1 milyar doları aştığına ve o yıl yüzde 70’ten fazla artarak yaklaşık 1,5 milyar dolara ulaştığına işaret ediyor. Süren artış trendinin bu yıl 2 milyar dolara ulaşması ve 2024’te de ikiye katlanması bekleniyor.Poddy, podcast dinleme alışkanlıklarının geleceğine ışık tutacakHerkesin özgürce ve her dilde sesini duyurabildiği global bir platform oluşturmak üzere Londra’da temelleri atılan ve iki Türk girişimci tarafından geliştirilen yepyeni ve çok sesli podcast platformu Poddy, Türkiye’de podcast dinleyicilerine yenilikçi deneyimler sunuyor. Yayına alındığı 24 Şubat 2023’ten bu yana kullanıcı kitlesi artmaya devam eden Poddy, sunduğu ayrıcalıklı özelliklerle dünyada tek olma özelliği taşıyor.Podcast alanında küresel anlamda artmaya devam eden ilgiyi, podcast’in ve Poddy’nin geleceğini değerlendiren Poddy CEO’su Cüneyt Göktürk, “Tüm dünyada bireylerin ve markaların dijital içeriklere artan ilgisi paralelinde podcast içerikleri de kendine özel bir alan oluşturmaya, küresel anlamda büyük bir kitle tarafından takip edilmeye başladı. Bu artışı rakamlarla ortaya koyan veriler bize podcast’in yakın gelecekte daha önce hiç olmadığı kadar büyük bir dinleyici kitlesine ulaşacağını gösterirken, podcast’in de daha gelişmiş bir içerik formatı haline gelebilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Araştırmalarımızda sıklıkla karşımıza çıkan veriler dinleyicilerin dinledikleri içerik üreticileri ile samimi bir bağ kurduklarının altını çiziyor. Poddy’i de özünde bu bakış açısıyla hayata geçirdik. Daha önce hiçbir podcast platformunda bulunmayan etkileşim fonksiyonları ile geliştirdiğimiz Poddy, yalnızca anlatıcıların göründüğü bir platform olmanın ötesine geçerek dinleyicilerin de gerek beğenileri gerek yorumları gerekse de bizim “podcaps” diye adlandırdığımız 60 saniyelik mikro podcast kaydederek görünür olduğu ve seslerini duyurabildiği bir dijital uygulamadır. Bu özelliğiyle de dünyada bir ilk olma özelliği taşımaktadır. Çünkü Poddy’nin de ortaya çıkışında etkisi olan podcastin etkileşimli bir platformda var olmasını sağlayan “çok sesli podcast platformu” olma faktörü bugüne kadar geliştirilmemişti. Bu bağlamda Poddy, tıpkı metin, görsel ve video içeriklerinin kısmen veya tamamen üretildiği/paylaşıldığı platformlarda olduğu gibi ses içeriklerinin yani podcastlerin de üretici ve dinleyici arasında etkileşim oluşturabileceği bir formata sahip. Sunduğu faydalarla bir dünyada ilk ve tek olma özelliği de taşıyan Poddy’nin bu haliyle podcast ekosisteminde yer alan tüm partilere ev sahipliği yapacağına ve podcast dünyasının geleceğine ışık tutan yeni özellikleriyle benzersiz deneyimlere kapı aralayacağına inanıyoruz” dedi.

Vergi affı yasaları düzenli ödeyenleri cezalandırıyor ödemeyenleri de ödüllendiriyor

Vergi affı borç yapılandırma kanun teklifi TBMM Genel Kurulu’ndan geçerek Meclis’te kabul edildi. Bugüne kadarki en geniş kapsamlı vergi borcu yapılandırma kanunun detayları Ege İhracatçı Birlikleri’nin 7440 Sayılı Yapılandırma Kanunu Bilgilendirme Semineri’nde konuşuldu.

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, kamuoyunda af yasası olarak bilinen 7440 Sayılı Yapılandırma Kanununun TBMM’nin kuruluşundan bu yana çıkan 42’inci af yasası olduğuna değindi.

“Hepinizin bildiği gibi sık çıkan af yasaları düzenli ödeyenleri cezalandırmakta, ödemeyenleri de ödüllendirmektedir. Öncelikle beyan esasının benimsendiği vergi sitemimizde mükellefler, beyan ve ödeme yükümlülüklerini mevzuatın belirlediği şekilde kendiliklerinden yerine getirmektedir. Yükümlülüklerini tam ve zamanında yerine getirmeyen mükelleflere yönelik tedbirler, vergiye gönüllü uyum düzeyini yükselten aparatlardır. Af yasalarının, beyan ve ödeme yükümlülüklerini tam ve zamanında yerine getirmeyen mükelleflere sağladığı avantajlar sebebiyle, vergiye gönüllü uyum konusunda oluşan kaygılara katılmamak mümkün değil. Yine bu tür düzenlemeler vergi adaleti noktasında da sorgulanır hale gelmiştir.” dedi.

Deprem vergisinin anayasaya uygunluğu tartışılıyor

Eskinazi, “Matrah ve vergi artırımına ilişkin hükümler ise geçmiş dönemlerle beyan yükümlülüklerini iradi ve kusurlu olarak tam ve zamanında yerine getirmeyen mükellefler bakımından tabiri caizse yaptıklarının yanına kâr kalmasını sağlarken, idare ve mükellefler arasında yorum ve uygulama farklılıklarından doğabilecek ihtilafların ve sorunların önlenmesi açısından yararlar sağlamaktadır. Af kanununun kapsamı geniş, hemen hemen bütün kurumların alacaklarını etkiliyor. Çok geniş bir kesime hitap ediyor. Deprem vergisi olarak adlandırılan 7440 sayılı Kanun ile getirilen ek vergide 100 milyar civarında bir tahsilatın beklendiği Maliye Bakanlığı yetkilileri tarafından açıklanmıştı. Bu deprem vergisi geçmiş dönemkilerden farklı, anayasaya uygunluğu tartışılıyor.” diye konuştu.

Bu tür yapılandırma yasalarının kamu maliyesi ve buna bağlı olarak makro ekonomi açısından yararından da bahseden Başkan Eskinazi, “Özellikle 2023 yılının ilk iki ayından merkezi yönetim bütçesinin 202,8 milyar TL açık verdiği dikkate alındığında, 7440 sayılı Kanunun sağlayacağı tahsilatlar bütçe açıklarının finansmanının makro ekonomiye olumsuz etkilerinin azaltılması için önemli hale gelmektedir.” diyerek sözlerini noktaladı.

Tahsilat performansı önceki benzer düzenlemelerden düşük olacaktır

Türk Eximbank Eski Genel Müdürü ve Ekonomi Eski Bakan Yardımcısı Adnan Yıldırım, “Kanunun işletmeler bakımından finansmana erişimin sınırlı olduğu bir döneme ve deprem felaketine sonrasına denk gelmiş olması, tahsilat performansı bakımından talihsizlik oldu. Tahsilat performansı önceki benzer düzenlemelerden düşük olacaktır. İşletme kayıtlarının düzeltilmesini umuyorum son kez yapılır, kayıtlı ekonomiye geçiş çabalarını olumsuz etkiliyor.” diye konuştu.

İzmir Vergi Dairesi Başkanı Ömer Alanlı ve Ege İhracatçı Birlikleri Mali Danışmanı ve Yeminli Danışmanı Mustafa Bulut da 7440 Sayılı Yapılandırma Kanunu’nun kapsam ve yapılandırması ile ilgili sunum yaptı.

Payten Payment Gateway ile Türkiye’de ödeme geçidi alanında 2.0 dönemi başladı! Payten Türkiye, her ölçekten işletmenin ödeme ekosistemlerini tek bir noktadan kolayca yönetmelerini sağlayan Payten Payment Gateway çözümünün yeni sürümünü tanıttı. Sunduğu özellikler ve avantajlarla Türkiye’nin en geniş kapsamlı ödeme geçidi çözümü olan Payten Payment Gateway sayesinde işletmeler tek entegrasyonla, tek arayüz üzerinden Türkiye’deki ve yurt dışındaki sanal POS’lar, bankalar, ödeme kuruluşları, mobil cüzdanlar, havale/kredi yöntemleri ve alternatif ödeme sistemleri ile esnek ve kolay bir şekilde çalışarak işlerini büyütebiliyor.  Türkiye’de ve yurt dışında sanal POS altyapısı sağladıkları 27 banka ve 50 binden fazla üye iş yeriyle ülkemizin en büyük online ödeme altyapısını yöneten Payten Türkiye, sektörün dijital dönüşümüne öncülük eden ürünlerine yenilerini eklemeye devam ediyor. Türk mühendisler tarafından geliştirilen ve ödeme sektörüne yeni bir soluk getiren Payten Payment Gateway ödeme geçidi çözümü ile işletmeler yurt içi ve yurt dışındaki banka ve ödeme/e-para kuruluşları ile özgürce çalışabilmenin yanı sıra ödeme optimizasyonu sayesinde komisyon maliyetlerini düşürerek ödeme sistemlerini maksimum verimlilikle kullanabiliyor. E-ticaret, perakende, sigorta, otomotiv, zincir işletmeler, eğitim, enerji/yenilenebilir enerji, seyahat, araç kiralama gibi birçok farklı sektörden firmanın kendi ödeme ekosistemlerini tek yerden kolayca yönetmelerini sağlayan Payten Payment Gateway, kapsamı ve sunduğu özellikler ile Türkiye’deki tüm şirketlere tek ürünle büyük kolaylık ve esneklik sunuyor. Ödemeleri yönetmenin en kolay yolu Hazır bağlantıları sayesinde, tek entegrasyonla, tek arayüz üzerinden Türkiye’deki ve yurt dışındaki ödeme sistemleri ile özgürce çalışma imkânı tanıyan, her ölçek ve her sektörden işletmeye kendi “e-Ödeme Ekosistemini” tek merkezden yönetme avantajı sağlayan Payten Payment Gateway, ödemeleri yönetmenin “en kolay” yolunu sunuyor. Birçok sektörün özel ihtiyaçlarını da karşılayabilen ve kapsamı ile benzersiz konumda olan Payten’in yeni sürüm ödeme geçidi modüler yapısı ile firmaların ihtiyaçlarına göre şekillenebiliyor ve “Kullandığın Kadar Öde” sistemi ile de finansal rahatlık sağlıyor. Tüm çözümlerini 7/24 Canlı Destek ile sunan Payten, altyapısını en gelişmiş anti-fraud ürünlerle uçtan uca korurken farklı ihtiyaçlar için gereken özelleştirmeleri de ITÜ Teknokent’te bulunan AR-GE merkezinde hızla gerçekleştirebiliyor. Geleneksel ürünlerin ötesinde ‘Çok İhtiyaca Tek Çözüm’ sunan ödeme geçidi Nakitsiz toplum olma yolunda hızla ilerlerken değişen ihtiyaç ve beklentileri olan müşterilere pürüzsüz ödeme deneyimi sunmak tüm firmaların öncelikleri arasında. Ancak sürekli gelişen teknolojisi, global protokolleri ve regülasyonları ile hızla büyüyen ödemeler sektöründe zengin seçenekli bir online ödeme ekosistemi kurmak ve yönetmek çok karmaşık olabiliyor. Firmaların online ödemeler ile ilgili tüm ihtiyaçlarını tek ürünle çözen Payten, yeni sürüm ödeme geçidi Payten Payment Gateway ile onlarca modülüne ek olarak son bir yılda geliştirdiği yepyeni çözümlerini de müşterilerine sunuyor. Ödeme işlemlerini en uygun komisyonlu sanal POS’a yönlendirmenin yanı sıra kesintisiz ve pürüzsüz ödeme akışı sağlayan Akıllı İşlem Yönlendirme, PCI-DSS Level 1 sertifikalı ortamda en üste seviye güvenlikle Kart Saklama, karmaşık tahsilat süreçlerini kolaylaştıran B2B Tahsilat Yönetimi, işlem ve komisyon mutabakatlarının otomatik gerçekleşmesine imkân tanıyan Mutabakat Çözümü’nün yanı sıra tüketicilerin kredi kartı, banka kartı veya ön ödeme kartlarından para yükleyerek e-cüzdanları ile güvenle alışveriş yapabilecekleri Kapalı Devre Cüzdan, entegrasyonsuz ödeme yöntemleri Linkle Ödeme ve QR Kod İle Ödeme, kullanıcılara ödemelerini parçalara bölerek, her bir parça için farklı ödeme aracı kullanmalarına imkân tanıyan Çoklu Ödeme (Parçalı Ödeme), Türkiye’de lider online pazaryerlerinin tercih ettiği Pazaryeri Çözümü, kredi kartı, havale/EFT kullanmayı tercih etmeyen veya kart ve hesap limiti yeterli olmayan kullanıcılar için Alışveriş Kredisi ile Ödeme Yöntemleri, daha fazla yeni müşteriye ulaşmayı sağlayan Alternatif Ödeme Yöntemleri, globalde hizmet veren ve yurt dışına açılmak isteyen işletmeler için Yurt Dışı Ödeme Yöntemleri, Android tabanlı akıllı cihazları POS cihazına dönüştürerek kolayca ödeme almayı sağlayan Software only POS, ödeme süreçlerinin uçtan uca güvenliğini sağlayan Gelişmiş Anti-Fraud Çözümü, herhangi bir felaket anında tüm ödeme süreçlerinin pürüzsüz şekilde devam etmesini sağlayan Payten Olağanüstü Durum Merkezi (ODM) hizmeti ve Payten’in en son geliştirdiği, Türkiye’de telefonla güvenli ödeme alma dönemini başlatan ve Altın PSM ve Global Altın Stevie ödüllerinin sahibi Secure IVR çözümleri Payten’in 7/24 canlı destek hizmetiyle her sektör ve ölçekten işletmeye sunuluyor. Tüm bu çözümlerin beraberinde, sektörde benzeri olmayan Ödeme Danışmanlığı hizmetiyle de sektörel bilgi birikimini müşterileriyle paylaşan Payten, büyüme yolculuklarında onların en yakın iş ortağı oluyor. “Türk mühendislerin geliştirdiği ve bugün Türkiye’nin yanı sıra Payten’in global yapısında da kapsamı ile benzersiz konumu olan Payten Payment Gateway çözümümüzü, geleceğin e-ödeme geçidi olma yolunda sürekli geliştiriyoruz.”Global güç, 24 yıllık sektör deneyimleri ve AR-GE çalışmaları ile sürekli geliştirdikleri Payten Payment Gateway çözümü ile ödeme geçidi alanında 2.0 dönemini başlattıklarını söyleyen Payten Türkiye Ülke Lideri Burak Kutlu, “İTÜ Teknokent’te bulunan AR-GE merkezimizde ödeme sektörü için yenilikçi, zengin içerikli ürünler geliştirmeye devam ediyoruz. Payten Payment Gateway ile firmaların Türkiye’de ve yurt dışında çalışmak istedikleri sanal POS’ları, bankaları, ödeme kuruluşlarını, mobil cüzdanları, havale/kredi yöntemlerini ve alternatif ödeme sistemlerini tek çatı altında topluyor ve tüm ödeme noktalarını tek merkezden yönetebilmelerine imkân tanıyan esnek, özgür ve kârlı bir e-ödeme ekosistemi sağlıyoruz. Payten Payment Gateway bir firmanın tüm online ödemelerinin arka planda efektif bir şekilde orkestrasyonunu sağlayarak satış dönüşüm oranlarını artırıyor, maliyetlerde azalma sağlıyor ve müşteri ödeme deneyimini en üst seviyeye çıkartıyor. Payten Payment Gateway ile işletmeler farklı banka ve ödeme sistemlerinin sanal POS’larını ayrı ayrı yönetmek yerine tek portalda kendi e-ödeme ekosistemlerini oluşturabilir, yeni ödeme sistemlerini kolayca entegre edebilir ve hemen kullanmaya başlayabilirler. Her aşamada sektörün lider anti-fraud altyapıları ile korunan bu ödeme geçidi ile işletmeler hem ticari faaliyetlerini hem de müşterilerini koruyabilirler. Otomatik işlem yönlendirme sayesinde herhangi bir ödeme kuruluşunda gerçekleşen kesintiden etkilenmez, birçok optimizasyon özelliği sayesinde komisyon ve operasyonel maliyetlerini azaltır, başarılı işlem oranlarını en üst seviyeye çıkartırlar. Ayrıca, belki de en önemlisi, müşterilerine en güzel armağan olan kolaylığı hediye eder, ödeme adımında hangi yöntem kullanılırsa kullanılsın hızlı ve pürüzsüz bir deneyim yaşatırlar. Özetle Payten Payment Gateway, sektör fark etmeksizin müşteriler için ödeme yapmanın, işletmeler için ise ödemeleri yönetmenin en kolay yoludur.” dedi. Payten’in Payment Gateway çözümünü kullanan, 160’tan fazla ülkeye ihracat yapan, elektronik alanında Türkiye’nin önde gelen ihracatçısı ve Avrupa’nın en büyük televizyon ve beyaz eşya üreticilerinden biri olan Vestel’in, Mali İşler Sistem ve Süreç Geliştirme Müdürü Ebru Deliç konu ile ilgili şunları söyledi: “Pandemiyle birlikte hızlanan dijital dönüşüm tüketici alışkanlıklarını da aynı hızla dönüştürdü. Birçok alanda dijitalleşen kullanıcıların alışveriş ve ödeme alışkanlıkları da online platformlara doğru evrildi. Bugün ise dijital alışkanlıklarımız hayatımızın bir parçası haline gelmiş durumda. Tüm bu dönüşüm paralelinde biz de Vestel olarak alt yapılarımızı yeni trendlere uyumlu hale getirmek üzere çalışmalarımıza başlamıştık, pandemi ile birlikte dönüşümümüzü hızlandırdık. Vestel olarak e-ticaret faaliyetlerimizi kendi web sitelerimizin yanı sıra Türkiye’nin önde gelen online pazaryerlerinde de sürdürüyoruz. Payten ile uzun yıllara dayalı bir iş birliğimiz söz konusu. Globaldeki gücü ve sektörel deneyimi ödemelerimizin yönetimi konusunda Payten’i seçmemizde büyük rol oynadı. Payten, ödemeler konusunda ihtiyaç duyduğumuz bütün geliştirmeleri tek entegrasyon ile sağlayarak hem e-ticaret ödemelerimizi hem de bayi kanalı tahsilatlarımızı tek platformdan kolaylıkla yönetmemizi sağlıyor. Payten Payment Gateway’in akıllı işlem yönlendirme, kart saklama gibi özellikleri sayesinde hem müşterilerimize pürüzsüz bir ödeme deneyimi sunabiliyor, hem de dijital cüzdanlar ile ödeme ve çok yakın zamanda sunmaya başlayacağımız alışveriş kredisi ile ödeme seçenekleri ile onları özgürleştirebiliyoruz. Vestel olarak 2022 yılında online satışlarımızı 1,9 kat artırarak yıl boyunca yurt içi gelirlerin yüzde 9’una ulaşmasını sağladık. Bu başarının arkasındaki faktörler arasında güçlü bir operasyon ve güçlü bir ödeme geçidi var.” dedi Otomotiv sektörüne yönelik tüm çözümleri tek çatı altında müşterileriyle buluşturan ve 9 ülkede 400’e yakın noktada hizmet veren Türkiye’nin lider otomotiv perakendecisi, araç kiralama ve araç paylaşımı şirketi Otokoç Otomotiv’in Finansman ve Kurumsal Risk Müdürü Tolga Kubat ise ödeme geçidi olarak kullandıkları Payten Payment Gateway hakkında şunlara değindi. ”Müşterilerimizin değişen ihtiyaçlarını en son teknolojilerle karşılama vizyonumuzun bir parçası olarak ödemeler konusunda da altyapımızı sürekli geliştiriyor, müşterilerimize daha iyi bir ödeme deneyimi sunarken tüm ödeme sistemlerini tek merkezden yöneterek, operasyon ve maliyet avantajı elde ediyoruz. Global alandaki yaygınlığı, ödeme sektöründeki bilgi birikimi ve başarıları, ödeme çözümlerinin ise esnek ve kapsamlı olması Payten ile iş birliğimizde önceliklendirdiğimiz faktörler oldu. Payten Payment Gateway’in geniş kapsamı ve gelişmiş özellikleri, yurt içi ve yurt dışındaki hazır bağlantıları sayesinde tam donanımlı bir ödeme altyapısına sahip olduk.  Yurt dışı iştiraklerimizde de yakında devreye alacağımız entegrasyonlar sonrasında, ilgili ülkelerin para birimleriyle ödeme alabilir ve tüm ödemelerimizi İstanbul’daki merkezimizden yönetebiliyor olacağız. Yeni kiralama ofislerimizi devreye aldıkça, Payten’in uzman ekipleri de ödeme adımında ihtiyaç duyduğumuz bütün geliştirmeleri sağlıyor, dilediğimiz sanal POS ve ödeme yöntemini maliyetsiz ve en hızlı şekilde aktif edebiliyoruz. Ödeme işlemlerimizi en uygun komisyon sunan sanal POS’a yönlendirebilmemizi sağlayan akıllı işlem yönlendirme özelliği ve müşterilerimizin tek tıkla ve güvenle ödeme yapmalarını sağlayan kart saklama çözümü sayesinde ödeme maliyetlerimiz azalırken satışa dönüşüm oranlarımız da yükseliyor. Payten ile çalışmaya başlamadan birçok farklı bankanın sanal POS altyapısı ve alternatif ödeme yöntemlerinden oluşan ödeme ekosistemimizi yönetebilmek için gereğinden fazla teknik operasyon eforu harcıyorduk şimdi ise tüm ödemelerimizi daha efektif bir şekilde yönetiyoruz.” Payten’in Türkiye’ye kazandırdığı Payten Payment Gateway sayesinde tüm işletmeler tek bir çözüm üzerinden şunları yapabiliyor:

  • Müşterilerine farklı ödeme seçenekleri sunabilirler: Tüm altyapılara kolay entegre edilebilir, zengin ve sürekli güncellenen API altyapısı ile yurt içi ve yurt dışı tüm ödeme noktalarına hızlıca bağlantı sağlayan Payten Payment Gateway sayesinde işletmeler, web siteleri olmadan bile ödeme alabilirler. Aidat, abonelik, fatura, kira gibi tekrarlayan ödemelerin karmaşık tahsilat süreçlerini “kolaylaştıran” B2B Tahsilat çözümüyle bayilerinden ödeme alabilir ve bayilerinin de müşterilerden ödeme alma işlemlerini yönetebilirler. Entegrasyonsuz ödeme seçenekleri olan Pay by Link ve QR Kod ile ödeme yöntemleriyle SMS, e-posta, WhatsApp benzeri dijital kanallar üzerinden hızlıca ödeme alabilir, müşterilerine Parçalı Ödeme çözümü ile aynı işlemde farklı kartlarla, havale, alışveriş kredisi ve banka puanları ile ödeme yapma seçeneklerini sunabilirler. Ayrıca yurt dışındaki ödeme noktalarından (şube, web sitesi vb.) ve dünyanın dört bir yanındaki müşterilerinden ilgili ülkenin para birimiyle kolayca ödeme alabilirler.
  • Komisyon maliyetlerini düşürebilirler: Payten Smart Switch’in, herhangi bir ödeme kuruluşunun servis dışı olması durumunda işlemleri diğer sanal POS’larına otomatik yönlendirme özelliği sayesinde satış kaybı yaşamaz, ödeme yönetimi optimizasyonu sayesinde, işlemlerin en uygun komisyonlu Sanal POS veya ödeme kuruluşuna yönlenmesini sağlayarak maliyetlerini düşürür ve gelirlerini artırırlar.
  • Müşterilerine en yüksek güvenlik seviyesinde kart saklama ve tek tıkla ödeme hizmeti sunabilirler: Payten’in PCI DSS Level 1 sertifikalı altyapısında, tokenizasyon teknolojisi ile sunulan Kart Saklama çözümü ile kişisel ve kart bilgileri gibi hassas verilerin sızması riskine geçit vermeden, müşterilerine tek tıkla hızlı ve güvenli alışveriş yapma imkânı sunar, daha sadık müşteriler ile satışlarını artırırlar. Dilerlerse kayıtlı kartların aynı firmaya ait grup şirketleri veya iş birimlerinde yapılan işlemlerde de kullanılmasını sağlayabilirler.
  • 360o Sahtekarlık Önleme ve Olağanüstü Durum Merkezi’nin güvencesinden faydalanırlar: İşletmeler Payten’in uçtan uca güvenli ödeme altyapısı ile satış dönüşüm oranlarını artırabilir, en güncel sürüm olan 3D Secure 2.2 esnek kural yönetimi ile sanal POS, para birimi, tutar ve kart saklama senaryoları bazında 3D secure ödeme kuralları tanımlayabilirler. Payten’in özel atanmış sahtekarlık önleme ekibi tarafından yapay zekâ ve makine öğrenmesi destekli ASEE InACT 360o Antifraud Hub ve ThreatMetrix siber güvenlik çözümünün global istihbarat ağı ile 7/24 izlenen, dijital kanallardan ve cihazlardan gelebilecek sahtekarlık girişimlerinin anlık önlenerek, işlem akışının uçtan uca korunduğu güvenli bir altyapıya sahip olurlar. Ayrıca Payten’in ikinci bir veri merkezi üzerinden sunduğu Payten Olağanüstü Durum Merkezi (ODM) hizmeti ile işletmeler, deprem, sel gibi doğal afet durumlarında ya da uzun süreli arızalardan etkilenmeden, ödemelerini kesintisiz olarak almaya devam ederler.
  • Operasyonel maliyetlerini azaltırlar: Tüm banka ve ödeme sistemlerini tek arayüzden yönetme imkânı tanıyan Payten Payment Gateway’in portal ekranlarından tüm banka ve ödeme sistemleri için POS ekleme, kampanya tanımlama, taksit tanımlama işlemlerini kolayca gerçekleştirebilir, iptal ve iade işlemlerini aynı portal ekranından yönetebilir, rol bazlı esnek izin ve yetkilendirmeler yapabilir, gerçek zamanlı müşteri ve kart raporları alabilir, gelişmiş sorgu seçenekleri içeren işlem rapor sayfaları oluşturabilir ve uluslararası para birimi, zaman dilimi ve dil desteği ile tüm e-ödeme ekosistemlerini kolayca yönetebilirler. Tüm bu özellikler sayesinde işletmeler operasyonel maliyetlerini de azaltırlar.
  • Yeni Özellikler: Kolay Mutabakat Çözümü sayesinde başarılı işlemler ile banka hesabına aktarılan işlemleri otomatik olarak eşleştirerek mutabakatı kolayca gerçekleştirebilir, tüm bankalar için konsolide ödeme raporu alabilirler. Güvenli IVRPOS (Secure IVR) ile Call Center satışlarını, müşteri abonelik, üyelik ve fatura ödeme prosedürlerini Payten’in uluslararası bir güvenlik standardı olan PCI-DSS uyumlu ortamında gerçekleştirerek, telefon üzerinden uçtan uca güvenli bir ödeme deneyimini müşterilerine sunabilirler. Fiziksel POS dönemine son veren,  Software only POS çözümü sayesinde özel bir donanıma ihtiyaç duymadan sadece yazılımlar sayesinde sanal POS’a sahip olabilirler. Ayrıca Alternatif POS (fallback POS) olarak entegre Paratika POS imkânından da faydalanabilir, müşterilerine e-cüzdanları ile güvenle alışveriş yapabilecekleri Kapalı Devre Cüzdan çözümü sunabilirler.

 Modüler yapısı ile ihtiyaca göre şekillenebilen Payten Payment Gateway çözümü “Kullandığın Kadar Öde” fiyatlandırma modeli ile de farklılaşıyor. Üstelik bulut çözümü, hosting, 7/24 canlı destek ve PCI DSS sertifikasyon güvencesinin de ücretlere dahil olduğu bu çözümde isteğe bağlı olarak ek özelleştirme ve ek geliştirme hizmetleri de sunulabiliyor.

Lexus Yeni LM Modelini Dünya Prömiyeriyle Tanıttı

Premium otomobil üreticisi Lexus, tamamen yeni LM modelinin dünya prömiyerini gerçekleştirdi. Lexus’un Avrupa’daki ürün gamını genişletecek olan yeni LM, marka adına tamamen yeni bir segmentte yer alarak büyük bir fark yaratacak. Yeni LM modeli, Eylül ayından itibaren Türkiye’de de satışa sunulacak.

Üst düzey lüks bir limuzinin özelliklerini geniş bir minivan olarak daha ileriye taşıyan LM, yeni NX, RX ve tam elektrikli RZ SUV’larının ardından Lexus’un yeni dönemini temsil eden dördüncü model oldu. “Luxury Mover”ın kısaltması olan LM’in ismindeki L harfi, LS sedan, LC coupe/convertible ve doğu Avrupa pazarında sunulan LX SUV gibi LM’in de bir Lexus amiral gemisi modeli olduğunu vurguluyor.

Lexus, yeni LM modeliyle birlikte markanın Omotenashi misafirperverlik felsefesini eşsiz bir seviyeye taşıdı. LM’in tüm detayları, araç içerisindekilerin her an kendilerini tamamen evinde gibi hissedecekleri şekilde geliştirildi. Aynı zamanda mobil ofis olmanın tüm ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde tasarlanan LM, her şartta yüksek konfor sağlıyor. Koltuklar mükemmel desteği ve konforu sağlarken araç içerisindeki sıcaklık ve hava kalitesi de her zaman hassasiyetle kontrol edilebiliyor.

LM, tüm Lexus’lar gibi sürüş deneyimi ön plana alınarak geliştirildi. Lexus Sürüş İmzası’nın temel değerleri olan Konfor, Kontrol ve Güven unsurları, yüksek rijitliğe ve alçak ağırlık merkezine sahip GA-K platformuyla elde edildi. Araç içerisindeki yüksek kalitedeki işçilik ve gelişmiş teknolojiler ise, kişiselleştirilmiş lüksün Omotenashi vizyonunu yansıtıyor.

LM ile lüksün, konforun ve teknolojinin zirvesi

Tamamen konfor ve lüks odaklı olarak tasarlanan yeni LM, farklı müşterilerin yaşam tarzına ve ihtiyaçlarına göre geniş bir ürün yelpazesiyle sunulacak. Tamamen en başından itibaren lüks yolcu taşıma aracı olarak üretilen LM, dört ve yedi koltuklu versiyonlarla tercih edilebilecek. Yedi koltuklu modelde orta sıradaki VIP koltuklar hacim ve erişilebilirlik açısından ön planda tutuldu. Ek olarak üçüncü sıra koltuklar, daha fazla yük alanı gerektiğinde ayrı ayrı açılıp/kapanabiliyor.

Dört koltuklu model, çok fonksiyonlu iki arka koltukla beraber lüksün zirvesi olarak dikkat çekiyor. Bu arka koltuklarda her yolculuğu son derece konforlu ve keyifli hale getiren çok sayıda özellik yer alıyor. Bunlar arasında 48 inçlik geniş ekranın yanı sıra karartılabilen cam panel barındıran ön-arka kabin arasında bir bölme bulunuyor. Bu ekran isteğe göre tam ekran olarak veya farklı yolcu tercihlerini karşılamak için sağ/sol ayrı ekranlar olarak kullanılabiliyor. Kullanıcılar, içeriği doğrudan akıllı telefonlarından veya tabletlerinden ekrana yansıtabiliyorlar. Aynı zamanda iki HDMI bağlantı noktası aracılığıyla da ekrana bağlanmak mümkün. Sistem online iş toplantıları için de kullanılabiliyor. Yedi koltuklu modelde ön konsoldan bağımsız olarak çalıştırılabilen 14 inçlik arka multimedya ekranı da yer alıyor.

Özel olarak geliştirilen Mark Levinson 3D Surround Sound Ses Sistemi dört koltuklu modelde 23 hoparlöre ve yedi koltuklu modelde 21 hoparlöre sahip. Ayrıca kabin konforu, ısıtma ve havalandırmayı hassas bir şekilde kontrol etmek ve yönlendirmek için termal sensörler kullanan daha sofistike bir Lexus Climate Concierge özelliğiyle daha ileriye taşınıyor.

Yeni LM modelinde sessizlik de önceliklerden biriydi ve bunun için geliştirilmiş bir ses izolasyonu kullanıldı. Ayrıca gürültüyü azaltan jantlar ve lastiklerin yanı sıra kabinde düşük frekanslı gürültüleri azaltan Aktif Gürültü Kontrolü de yer alıyor.

Tüm hatlarıyla zarif bir tasarım

LM, Lexus’un yeni dönemini temsil eden tasarımına sahip ve zarif bir şıklık temasıyla geliştirildi. Sonuç olarak ortaya eşsiz ve kendinden emin görünen, aynı zamanda kolay manevralar sağlayan bir tasarım çıktı. LM’in uzunluğu 5,130 mm, genişliği 1,890 mm ve yüksekliği 1,945 mm oldu. Cömert genişliği, yüksekliği ve 3,000 mm’lik aks aralığı, arka yolcuların yaşam alanını maksimuma çıkaran kilit noktalar oldu.

Cesur ön bölüm, Lexus’un imzası olan ön panjurla bir araya getirildi. Spindle ön panjur şekli, tamponun altındaki ince açıklıklarla entegre edilerek far tasarımını da birbirine bağlıyor. LM modelinin akıcı hatları, karartılmış ön ve arka sütunlarla vurgulanıyor. Geniş camlar ise ferahlık hissini artırıyor. Büyük kayar kapılar sayesinde araca binmek çok daha kolay hale geldi.

Aracın sürücü kokpiti, tüm diğer yeni Lexus modelleriyle aynı detaylara dikkat edilerek Omotenashi felsefesine uygun olarak tasarlandı. Tüm kontroller, göstergeler ve bilgi ekranları Tazuna konseptine göre konumlandırıldı. Bu sayede sürücünün sadece çok küçük el ve göz hareketleri yapması yeterli oluyor ve tamamen yola odaklanabiliyor. “Tazuna”, bir binicinin dizginleri nazikçe ayarlayarak at üzerinde sahip olduğu aynı türden sezgisel kontrolü tanımlayan Japonca bir kelimeden geliyor.

Kale ile Bayramda Gözünüz Arkada Kalmasın

Bayram tatilinin yaklaştığı şu günlerde birçok kişi, çeşitli yerlere gitmek için geri sayıma başladı. Hazırlıklarımızı yaparken bavulumuzun içeriği elbette ki önemli ancak asıl önemli olan bayramda sessiz kalacak olan evlerimizin güvenliği için alacağımız önlemler. 70 yıllık tecrübesiyle evlerin güvenliği konusunda çıtayı yükselten Kale Kilit, parmak izini anahtara dönüştüren özel kilitleri, güvenlik açıklarının önüne geçen silindir sistemleri ve kapının kapatılmasıyla otomatik olarak kilitlenmesini sağlayan akıllı kilit sistemleriyle yüksek güvenlik duvarı örüyor. Kullanıcılara evlerini dijital olarak izleme imkânı veren Kale Alarm ise sunduğu teknolojilerle kötü niyetli girişimleri kapıda durdururken, yaşam alanlarında meydana gelebilecek; su baskını, yangın, gaz kaçağı gibi durumlarda alarm paneline sinyal göndererek alarmın devreye girmesini sağlıyor.

Yaklaşan bayram ile birçok kişi tatilini evinden uzakta geçirmeyi planlıyor. İster uzakta yaşayan tanıdıklara bayram ziyaretleri olsun ister yazlık bölgelerde yapılan tatiller olsun genel anlamda ortak beklenti dinlenmek ve huzur bulmak oluyor. Tüm bu planların kabusa dönüşmemesi ve tatil bitiminde evlere huzur içinde dönülebilmesi için son teknolojiyle geliştirilmiş güçlü güvenlik sistemleri yardımınıza koşuyor. Kale Güvenlik Sistemleri, evlerin kötü niyetli kişilerden korunmasını sağlayarak güvenliği maksimum seviyeye çıkartıyor. Hırsızları caydırma konusunda oldukça yetersiz olduğunu gördüğümüz, açık bırakılan ışıklar ya da kapı önünde bırakılan ayakkabılar gibi geleneksel yöntemler yerine son teknolojiyle geliştirilmiş güçlü güvenlik sistemlerinin önemine dikkat çeken Kale, kapsamlı güvenlik çözümleri ile bayram tatilinde ev güvenliğini maksimum seviyeye çıkartıyor.

Kuvvetli darbelere karşı üst düzey koruma

Kale Kilit’in Yüksek Güvenlikli Sistem Silindiri, alt zeminine yerleştirilen, çelik malzemeden oluşturulmuş yüksek dirençli profili sayesinde kuvvetli darbelere karşı üst düzey koruma sağlıyor. Hareketli Pimli Silindir’in içerisinde ve anahtar üzerinde bulunan hareketli pim, anahtarın kopyalanmasını da güçleştirerek güvenliği maksimum seviyeye taşıyor.

Yüksek güvenlik, estetik bütünlük

Kapımızı kilitleyip çıktığımızda evimizin güvende olduğundan emin olmak isteriz. Ancak bunun için evin güvenliğine büyük bir hassasiyetle, kapsamlı bir biçimde yaklaşmak gerekiyor. Emniyetli bir çelik kapı seçimi ve kapının üretiminde kullanılan materyaller bu konuda büyük önem taşıyor. Kale Çelik Kapı, kapılarında kullandığı malzemelerin ölçüsü ve kalitesiyle de sektörde fark yaratıyor. Her detay düşünülerek hayata geçirilen kapılar, kullanıcıları yalnızca kötü niyetli kişilere karşı değil, gürültü kirliliğine, rüzgâra, sıcak ve soğuk hava koşullarına karşı da koruyor ve enerji tasarrufuna katkı sağlıyor.

Bayramda evinizi cep telefonunuzdan takip edin

Gelişen teknolojiler ve dijitalleşme sayesinde tüm süreçler, artık cep telefonlarından pratik bir şekilde çözümlenebiliyor. “Siz yoksanız biz varız” anlayışı ile büyüyen Kale Alarm, yeni dünyanın dinamiklerini yakından takip ederek, kullanıcılarına evlerini cep telefonlarından izleme, güvenliklerini de dijital olarak takip etme imkânı sağlıyor. Bu teknolojilerden biri olan Kale Kameram uygulaması, bayram tatilindeyken aklınızın evde kalmaması için birçok farklı özelliği bir araya getiriyor. Yüksek kaliteli görüntü çözünürlüğü, doğru açı ve mesafe ayarlı Kale Kamera Sistemlerine uygulama üzerinden online bağlanarak mobil izlenme olanağı sunması gibi özellikleriyle öne çıkıyor. Kullanıcılar uygulamayı App Store ve Google Play’den indirip kameralarının Wi-Fi ile entegrasyonunu sağladığında evlerini her an cep telefonlarıyla takip edebiliyor.

Açık bırakılan ocaklardan prizde unutulan cihazlardan artık korkmayın

Evden uzakta olduğunuz zamanlarda tek endişe kötü niyetli girişimler olmuyor. Kimi zaman açık bırakılan ocaklar, kimi zamansa prizde unutulan cihazlar pek çok tehlikeyi beraberinde getiriyor. Sebep ne olursa olsun, evde normalin dışındaki sinyallerin kontrol altına alınması kullanıcılara büyük bir konfor sunuyor. Kale Alarm, yaşam alanlarında yaşanabilen hırsızlık, su baskını, yangın, gaz kaçağı gibi durumlarda alarm paneline sinyal göndererek alarmın devreye girmesini sağlıyor. Ayrıca 7 gün 24 saat süreyle kesintisiz destek veren Kale Alarm İzleme Merkezi’ne sinyal gönderimi yapılarak oluşabilecek en zorlu durumlarda, sorunu çözebilecek ambulans, polis, itfaiye gibi kolluk kuvvetlerinin en kısa sürede müdahale edebilmesine imkân tanıyor.

Hubtic deniz yoluyla tüm dünyaya açıldı

Dijital lojistik şirketi Hubtic, 60’tan fazla ülkede 100’e yakın rotaya ulaştığı deniz yolu taşımacılığında Amerika’dan Uzak Doğu’ya kadar dünyanın dört bir yanına hizmet veriyor. Standart taşımaların yanı sıra özel yükleri kapsayan proje kargo ve Uluslararası Denizcilik Örgütü tarafından tehlikeli madde olarak sınıflandırılan kargoların da taşımalarını gerçekleştiren Hubtic, bir dakikada fiyat teklifi, hızlı kargo operasyon süreçleri, komple ve parsiyel konteyner taşımacılığı ile kapıdan kapıya yük izleme gibi avantajlarıyla KOBİ’lerden büyük işletmelere kadar hizmet verdiği 170’i aşkın müşterisi için fark yaratıyor.

 Geliştirdiği dijital çözümlerle uluslararası taşımacılık hizmetlerine değer katan Hubtic, deniz yolu taşımacılığında ulaştığı yeni rotalarla birlikte artık dünyanın her yerinde hizmet veriyor. Amerika’dan Çin’e, Cezayir’den İngiltere’ye 60’tan fazla ülkede 100’e yakın rotaya ulaşan şirket, deniz taşımacılığında sunduğu yenilikçi hizmetleriyle de ithalat ve ihracat yapan her ölçekten 170’i aşkın müşterisine önemli avantajlar sağlıyor.

Abdullah Cansu: “Tüm sektörlerin taşımasını yapabilecek kapasite ve yetkinliğe sahibiz”

Deniz yolunda standart kargo, farklı ebat ve hacimlerdeki yükleri kapsayan proje kargo ve tehlikeli kimyasallar gibi Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) tarafından sınıflandırılan kargolar olmak üzere tüm taşımacılık hizmetlerini verdiklerini söyleyen Hubtic CEO’su Abdullah Cansu, “Deniz yolunda hem tam konteyner (FCL) hem de parsiyel yük (LCL) taşıma yapabildiğimiz için büyük ölçekli firmalardan KOBİ’lere kadar her işletmeye hizmet verebiliyoruz. Sunduğumuz bu çeşitlilik ve gerçekleştirdiğimiz başarılı taşımalar ile birlikte deniz yolu taşımacılığı hizmeti alan müşteri sayımız her geçen gün artıyor. Deniz yolunda ağırlıklı olarak makine, makine aksamları, yedek parça ve ev aletleri taşımaları gerçekleştiriyoruz. Bununla birlikte her sektörün taşımasını yapabilecek kapasite ve yetkinliğimiz bulunuyor” dedi.

“Bir dakikada fiyat teklifi”

Özel armatör anlaşmaları ve operasyon ekibinin uzmanlığı sayesinde kargo operasyon süresini en düşük seviyede tuttuklarını ifade eden Cansu şöyle devam etti; “Yalnızca kargo süresini değil kara yolunda olduğu gibi deniz yolunda da fiyat alma süresini bir dakikaya indirdik. Bununla birlikte deniz yolu taşımacılığını yalnızca limandan limana yapmıyor, isteğe bağlı olarak yükün alınması ve son teslimini de kapsayacak şekilde yani kapıdan kapıya da gerçekleştirebiliyoruz. Bu noktada sunduğumuz en önemli avantajlardan biri de geliştirdiğimiz taşıma takip sistemi ile konteynerlerin hem deniz yolundaki hareketini izleyebiliyor hem de kapıdan kapıya taşımalarda yük varış noktasına ulaşana kadar aldığımız sinyaller ile konumu müşterilerimize bildirebiliyoruz. Onlar da bu bilgiyi alıcılarıyla paylaşarak iletişimlerini kolaylaştırıyor.”

Geçtiğimiz Mart ayında 1,3 milyon dolarlık yatırım aldıklarını hatırlatan Cansu, bu yatırımla birlikte diğer taşıma modellerinde olduğu gibi deniz yoluna yönelik taşımacılık hizmetlerini de sürekli olarak geliştirerek, müşterileri için değer yaratmaya devam edeceklerini ifade etti.

Yeni finans merkezinin kalbindeki otel: The City Suitesİstanbul’un Anadolu yakasında, yeni finans merkezine yürüme mesafesinde yer alan The City Suites, misafirlerine bir otelden bekleyebilecekleri tüm hizmeti sağlıyor. Sabiha Gökçen Havalimanı’na sadece 25 km uzaklıkta bulunan otel, iş seyahati için İstanbul’a gelenlere harika bir deneyim yaşatıyor. İş oteli olan The City Suites, sunduğu SPA hizmetiyle de tüm günün yorgunluğunu atmanıza olanak sağlıyor.İstanbul Finans Merkezi’nin yer aldığı Atakent’te bulunan The City Suites, misafirlerini şehrin karmaşasından uzaklaştırarak konforlu odalarda ağırlıyor. Sabiha Gökçen Havalimanı’na 25 km uzaklıkta bulunan ve şehir dışından gelen misafirleri için oldukça kolay bir ulaşıma sahip olan iş otelinde ücretsiz Wi-Fi hizmeti, cafe, restoran ve SPA bulunuyor. Günün yorgunluğunu The City Spa’da atınThe City Suites’te konaklayan misafirler, günün yorgunluğunu The City Spa’nın büyülü dünyasında atabiliyor. Daha ilk adımda farkını hissettiren hamam ve saunada sunulan masaj ve kese-köpük hizmetleri tüm günün gerginliğini atmanızı sağlıyor.“İş yorgunluğunu alacak konforu sunuyoruz”Kinesis İnşaat AŞ. Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Bayrak, “Otelimiz, İstanbul’un yeni finans merkezinin kalbi Atakent’te, İstanbul Finans Merkezi’ne yürüme mesafesinde bulunuyor. İş seyahati için buraya gelen kişi sayısı oldukça hızla artıyor.  The City Suites otelini ‘şehrin yaşam ve iş oteli’ sloganıyla 2017 yılında açtık. Otelimiz, Ataşehir’de iş koşuşturmasının yorgunluğunu alacak konforda bir otel olmasıyla öne çıkıyor” dedi.

Asteks inovasyon ruhuyla müşterilerini yarının endüstrisine hazırlıyor

Yarım asrı aşan tarihi ile Asteks, inovasyon odaklı çalışmalarla tekstil endüstrisine değer katıyor. Apron, manşon ve rektefiye makineleri geliştiren firma, aynı zamanda Endüstri 4.0 odaklı yeni uygulama alanlarında da çözümler sunuyor.

Apron, manşon ve rektefiye teknolojileri uzmanı Asteks, 1970 yılında başlayan sektörel yolculuğunda, yenilikçi vizyonuyla tekstil endüstrisinin önde gelen partnerlerinden biri olmayı başardı. Günümüzde İstanbul’daki 11 bin metrekare alana sahip modern tesisinde üretimini devam ettiren firma, küresel tekstil endüstrisinin önde gelen pazarlarına ihracat gerçekleştiriyor. 1997 yılındaki yeniden yapılanma sonrasında Ar-Ge çalışmalarına hız veren Asteks, böylece salt bir ara mal tedarikçisi olmanın ötesine geçerek bir teknoloji üreticisi konumuna yükseldi.

İnovasyonun her zaman firmanın temel yapı taşlarından biri olduğunu söyleyen Asteks Ar-Ge ve Teknik Destek Mühendisi Mesut Yüksel, bu konuda yapılan yatırımların firmanın geleceğini şekillendireceğine dikkat çekti. Yüksel; “İnovasyonu sadece rekabette pazar payını artırmak, ürün ve hizmet kalitesini geliştirmek olarak görmüyoruz. Asteks için inovasyon, üretim süreçlerinde verimliliği artırmak ve maliyetleri düşürmek için de ayrı bir öneme sahiptir. Tekstil endüstrisinde dönüşüm ve değişim hiç olmadığı kadar hızlandı ve buna ayak uydurmak için kesintisiz bir inovasyon kaçınılmaz. Sürdürülebilir bir yaşam için değişime ayak uydurmak ve inovasyonla değer kazanmış ürünlerimizle bu dönüşümün bir parçası olmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”

15 yıl önce kurulan Ar-Ge departmanı yeni çözümlerin merkezine dönüştü

1997 yılındaki yeniden yapılanmayı hatırlatan Mesut Yüksel, bu dönemde mühendisliğiyle ünlü İsviçre’den apron ve manşon üretim teknolojilerinin alındığına ve ISO çalışmalarının gerçekleştirildiğine değindi. Yüksel, artan ve çeşitlenen talepleri karşılamak, pazarda rekabetçi olmak ve yeni ürünler sunmak için yaklaşık 15 yıl önce Ar-Ge çalışmalarının başladığını dile getirdi. Yüksel; “Asteks inovasyon çalışmaları için Ar-Ge departmanını oluştururken disiplinlerarası bir yapıya ihtiyaç duyulduğunu gördü. Bu nedenle burada endüstri, kimya ve makine mühendislerinin yanı sıra iplik teknologları da koordineli bir şekilde çalışmaya başladı. Araştırmaların teknik yönünün yanı sıra uygulamaya dönük potansiyelinin de geliştirilmesi için 2019 yılından itibaren bir tekstil mühendisi olarak ben bu ekibe dahil oldum” dedi.

Ar-Ge faaliyetlerinin hem mevcut alandaki ürünlerin geliştirilmesine hem de yeni uygulama alanlarına dönük yol açıcı yeni çözümlere odaklandığını açıklayan Yüksel, Asteks’in önemli bir Ar-Ge bütçesi ile bu çalışmaları kesintisiz sürdürdüğünü ifade etti. %100 kurum içinde gerçekleşen bu çalışmalar sayesinde Asteks’in artık teknoloji üreten bir şirkete dönüştüğünü belirten Yüksel, yeni nesil apron ve manşonların artırılmış performans ve dayanıklılıklarıyla, rektefiye makinelerinin ise yüksek otomasyon özellikleriyle pazarda dikkat çektiğini söyledi.

Yüksel, ürün geliştirme süreci hakkında şu detayları paylaştı; “Öncelikle İhtiyaç Analizi aşaması vardır. Burada müşteriden gelen geri bildirimler ve talepler çerçevesinde değerlendirmeler yapılır. Tasarım olarak tanımladığımız ikinci aşamada ürün tasarımı yapılır ve prototipler üretilir. Geliştirme aşamasında ise ürünün imalatı ve testleri gerçekleştirilir. Bu süreçlerden başarıyla geçen ürünler Pazarlama aşamasına ulaşır. Burada ürünün pazarlama stratejileri oluşturulur ve hedef müşterilere tanıtılır. Beşinci ve son aşama olan Dağıtım’da ise ürün artık ticari olarak pazarla buluşur ve satış sonrası hizmetler başlar.”

Rektefiye dairesi Asteks çözümleriyle dijitalleşiyor

Türkiye pazarında lider konuma gelmelerini sağlayan apron ve manşonların yanı sıra son dönemde rektefiye alanındaki geliştirmelerin de tekstilcilerden büyük beğeni ve kabul gördüğünü dile getiren Mesut Yüksel, bu alandaki çalışmalarının hız kesmediğini vurguladı. Manşon taşlama makinelerinde otomasyonun arttığına dikkat çeken Yüksel, bu sayede rektefiye işleminin hızlı ve daha kolay hale gelirken, taşlama kalitesinin de belli bir standarda ulaştığını anlattı. Yüksel; “Bugün itibariyle yeni nesil rektefiye makinelerimizde yüksek bir otomasyon ve dijital bir işlem söz konusudur. Her yeni modelde bir yandan verimliliği ve kaliteyi artırırken diğer yandan taşlama işleminde manuel sorunları engellemek için otomasyonu güçlendiriyoruz. Makinelerimizde bulunan yazılımlar tamamen Asteks bünyesindeki mühendisler tarafından geliştirilmektedir. Sonuçta her yeni çözümle daha kompakt modeller geliştirerek, iplikhanelerin rektefiye dairelerinin vazgeçilmez partnerine dönüştük. Bu ise temelde AR-GE ve pazarlama başarımızın sonucudur” diye konuştu.

Ar-Ge çalışmalarının sadece rektefiye ile sınırlı kalmadığını açıklayan Yüksel, Endüstri 4.0 konsepti ile bütün endüstriyel işletmelere dönük önemli bir yeniliği de hayata geçirdiklerini ifade etti. Asteks’in farklı disiplinlerden mühendislerinin katılımıyla geliştirdiği 101-AGV Otomatik Yönlendirmeli Yük taşıma aracının geniş alanlarda çalışan tesisler için ideal bir lojistik çözümü olduğunu söyleyen Yüksel, bununla işletmelere tasarruf ve maliyet avantajları sunduklarını kaydetti. Yüksel nihai tüketici ve perakende ayağındaki hızlanma nedeniyle tekstil üreticilerinin de yenilikleri daha kısa sürelerde istediğini belirterek, Asteks’in tamamen kendi know-how ve üretim kabiliyetiyle bu talepleri karşıladığını belirtti.

“Müşterilerimiz aynı zamanda Ar-Ge partnerimizdir”

Asteks’in mevcut müşterilerinin büyük çoğunluğunun iplik üreticilerinden oluştuğunu ifade eden Mesut Yüksel, eğirmede işlenen birçok farklı elyaf nedeniyle farklı apron ve manşon türlerine ihtiyaç duyulduğunu ve bu talebin artmaya devam ettiğini paylaştı. Bu ürünlerin değişken parametrelere uygun çalışabilmesinin önemli olduğunu belirten Yüksel, apron ve manşonların çalışabileceği elyaflara dönük karakteristik özelliklerinin belirlenip ilk testlerin Asteks’in kendi kalite kontrol bölümünde gerçekleştirildiğini açıkladı. Yüksel şu detayları paylaştı:

“Burada yapılan mukavemet, kopma dayanımı, sürtünme katsayısı ve yüzey düzgünlüğü gibi testler sonrasında sahada denemeler yapılır ve müşterilerimizden aldığımız geri bildirimlerle ürünümüzü geliştirmeyi sürdürürüz. Örneğin S/CTA tip apronunun oluşturulmasında müşteri talebinin katkısı çok büyüktür. İşletmelerin klimatik şartları, apron ve manşonların kullanılacağı makineler ve işlenecek elyafların özellikleri sahada gerçek değerlerde test edildi. Ürünün karbon takviyesi ile kauçuk yapısının güçlendirilmesinin aşınma sorunlarının önüne geçtiğini gördük ve derhal uygulamaya geçtik. Uster test sonuçları bu konuda başarılı olduğumuzu gösterdi ve müşteri memnuniyeti sağladık. Geç kirlenme özelliğine sahip E-750 cer manşonumuzun geliştirilme hikayesi de benzer olarak sahada gerçekleşmiştir. Ürün geliştirme sürecinde bir partner olarak gördüğümüz müşterilerimiz daha iyisini yapmamızı, hatta pazarda ortaya çıkacak yeni talepleri erkenden görmemizi ve yol almamızı da sağlamaktadır. Bu nedenle bütün partnerlerimize, müşterilerimize bize duydukları güven için teşekkür etmek isterim.”

Son yıllarda sürdürülebilirlik ve daha yeşil tekstil üretim yöntemleri konusunda talepler oluştuğunu ve bu yönde teknolojik araştırmaların başladığını aktaran Yüksel, Asteks’in bu konularda da ciddi araştırmalar yaptığını ve pazara katma değer yaratan çözümler sunmaya başladığını söyledi. Katıldıkları fuarlarda en yeni ve rekabetçi Asteks çözümlerini endüstriyle buluşturduklarını belirten Yüksel, 8-14 Haziran tarihleri arasında Milano’da gerçekleştirilecek ITMA 2023 fuarına katılarak, inovasyon güçlerini bütün küresel pazara göstereceklerini sözlerine ekledi.”

İnşaattaki Belirsizlik Devam Ediyor

Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB), her ay merakla beklenen inşaat ile bağlantılı imalat ve hizmet sektörlerindeki mevcut durum ile beklenen gelişmeleri gösteren “Hazır Beton Endeksi” 2023 Mart Ayı Raporu’nu açıkladı. 4 aydır pozitif seyrini devam ettiren Faaliyet Endeksi şubat ayında eşik değerin altına indikten sonra mart ayında yeniden eşik değere ulaştı. Rapor, geçen yıla kıyasla güven ve beklenti hâlen yüksek olsa da eğilimi öngörmenin mümkün görünmediğine işaret etti.

Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) her ay açıkladığı Hazır Beton Endeksi ile Türkiye’de inşaat sektörü ve bağlantılı imalat ve hizmet sektörlerindeki mevcut durumu ve beklenen gelişmeleri ortaya koymaktadır. İnşaat sektörünün en temel girdilerinden biri olan ve aynı zamanda üretiminden sonra kısa bir süre içerisinde stoklanmadan inşaatlarda kullanılan hazır betonla ilgili bu Endeks, inşaat sektörünün büyüme hızını ortaya koyan öncü bir göstergedir.

Hazır Beton Endeksi Mart Ayı Raporu’na göre, 4 aydır pozitif seyrini devam ettiren Faaliyet Endeksi şubat ayında eşik değerin altına indikten sonra mart ayında yeniden eşik değere ulaşmıştır. Beklenti ve Güven endeksleri ise şubat ayındaki artış trendini koruyamamış ve mart ayında aşağı yönlü hareket etmiştir. Her üç endeksin de eşik değer çizgisine yaklaştığını görüyoruz. Bu harekete paralel olarak Hazır Beton Endeksi de aynı noktaya yönelmiştir. Endekslerde ağır basan bir yön söz konusu değildir.

Faaliyet dışındaki her 3 endeks, geçen yılın aynı ayına göre yükselme kaydetmiştir. Faaliyet ise önceki yıla göre sınırlı düzeyde bir gerileme göstermiştir. Şubat ayında da bir önceki yıla kıyasla artış gösteren güven ve beklenti endeksleri yine yukarı yönlü olmasına rağmen oransal olarak bir azalma söz konusudur. Önceki grafikle birlikte düşünüldüğünde, geçen yıla kıyasla güven ve beklenti hâlen yüksek olsa da eğilimi öngörmek mümkün görünmemektedir.

Raporun sonuçlarını değerlendiren THBB Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık, 4 aydır pozitif seyrini devam ettiren Faaliyet Endeksi’nin şubat ayında eşik değerin altına indikten sonra mart ayında yeniden eşik değere ulaştığını belirterek “Faaliyet önceki yıla göre sınırlı düzeyde bir gerileme göstermiştir. Geçen yıla kıyasla güven ve beklenti hâlen yüksek olsa da eğilimi öngörmek mümkün görünmemektedir.“ dedi.

Deprem felaketi sonrası konut stokunun yenilenmesi çalışmalarını değerlendiren Yavuz Işık, “Ülkemizi derinden yaralayan deprem felaketi sonrasında deprem kuşağı üzerindeki Türkiye’nin konut stoku bir kez daha gündeme gelerek, başta İstanbul olmak üzere olası depreme karşı kentsel dönüşüm faaliyetleri hızlanmıştır. Kentsel dönüşüm modelinin en verimli biçimde, kamusal destek ve tüm paydaşların yararına olacak şekilde uygulanmasının önündeki tüm engellerin kaldırılması ile birlikte mevcut konut stokunun geç kalmaksızın dönüştürülmesi mümkün olabilecektir. Seçim sonrası dönemde ilk işi olarak, çok taraflı bir konsensüs ile inşaatın tüm paydaşlarının bir araya getirilerek atılacak adımların belirlenmesi, yol haritasının çıkarılması ve bunun kamuoyu ile paylaşılması önemlidir.” dedi.

Lexus LM hibrit motordan güç alıyor

Sürüş konforu ve sürüş memnuniyetini bir araya getiren LM, Avrupa’da LM 350h ismiyle Lexus’un 2.5 litrelik kendi kendini şarj eden hibrit güç ünitesine sahip. Yeni NX 350h ve RX 350h modellerinde de kullanılan hibrit sistem, yüksek verimliliği, sessiz sürüşü ve rafine performansıyla dikkat çekiyor. Toplam gücü 245 HP olan LM 350h, 239 Nm tork üretiyor.

Standart olarak E-Four elektronik dört çeker sistemine sahip olan LM 350h, daha iyi yol tutuş ve arka koltuk konforunu artırmak adına torku otomatik olarak dengeliyor. Sürüş şartlarına göre tork önden arkaya 100:0’dan 20:80 oranına kadar ayarlanabiliyor.

Bununla birlikte LM, yeni NX, RX ve RZ modellerinde de yer alan son nesil Lexus Safety System + aktif güvenlik ve sürücü asistanları sistemleriyle donatıldı. Bu güvenlik paketi daha geniş ölçekte kaza senaryolarını algılayabiliyor. Kazalardan kaçınmaya veya etkisini azaltmaya yardımcı olacak şekilde gerektiğinde uyarı veriyor, yönlendirme, frenleme ve çekiş gücü desteği sağlıyor. Bu güvenlik sistemi, sürücüye doğal hisler verecek şekilde ayarlandı. Çalışma kapsamı aynı zamanda sürüş yükünü de düşürerek yorgunluğun azaltılmasına ve sürücünün her zaman dikkatini korumasına katkı sağlıyor. Ayrıca LM, Acil Direksiyon Yönlendirme Desteği ve Adaptif Hız Sabitleyici içeren Çarpışma Önleyici Sistem ile birlikte, daha yavaş şehir trafiğinde daha güvenli sürüş için Proaktif Sürüş Asistanı’na sahip. Sürücü Monitörü, sürekli olarak sürücünün durumunu takip ederek, tepki verilmediği durumlarda aracı yavaşlatabiliyor veya durdurabiliyor. Arka kayar kapılar dahil olmak üzere kapılarda Lexus’un zarif e-latch elektronik kapı açma sistemi yer alıyor. Güvenli Çıkış Asistanı birlikte çalışan sistem, arkadan gelen trafiği algılayarak kapının açılmasıyla yaşanan kazaların önüne geçiyor.

İkinci El Otomobil Pazarı Büyümeye Devam Ediyor

İkinci el otomobil pazarı, 2023 yılının ilk 2 ayında, geçen yılın aynı dönemine göre artış gösterdi. Ocak-Şubat döneminde ikinci elde toplamda 1.433.029 adet araç satışı gerçekleşti. 2022 yılının aynı döneminde 881.264 araç satışı gerçekleşen pazar, yüzde 64 artış göstermiş oldu. Bu dönem 10 yaş üstü araçlarda toplam satışların yüzde 59.80’ini oluşturdu.

2023 yılının ilk çeyreğinin, oldukça hareketli ve tüketicilerin yüksek talebi ile geçtiğini belirten Otoshops Genel Müdürü Melih Mutlu “Bu hareketliliğin yaz sezonu başına kadar devam etmesini bekliyoruz. Seçim sonrasını net olarak yorumlayamayan bir kesim,  talebini öne çekerek araç alımlarını hızlandırdı. Yılın kalan yarısında ise kurun pozisyonu, buna bağlı sıfır araç fiyatları ile kredi oranları ve kredi bulunurluğu önemli parametreler.  Ülkemizde genellikle mobilitenin yüksek olduğu Bayram dönemleri ve yaz başlangıcında araç almak isteyen kişi sayısında da artış gözlenir. Tatil dönemi için uygun araç alternatiflerini değerlendirmek isteyen potansiyel müşteriler sebebi ile pazarın hareketli geçmesi öngörülmektedir. Aynı zamanda bu yıl EYT nedeni ile ilave gelir sahibi olan kesimin de mevcut araçlarını değiştirme ya da araç alma eğilimde olduğunu belirtebiliriz. Bu kesim de pazara ek bir hareketlilik getirecektir. Bir yanda da otomobil halen yatırım aracı olarak görülmeye de devam etmektedir. 2023 yılında da 2.el araçlara olan talebin yüksek olacağını öngörüyoruz” şeklinde değerlendirdi.

“Tedarik Sorunu Sürecek”

Bu yıl sonuna kadar sıfır araç tedariğinde yüksek oranda bir değişim beklemediklerini sözlerine ekleyen Mutlu “Birçok faktöre bağlı olarak değişen araç tedarik sorunu hakkında kesin bir tahminde bulunmak zor olsa da sorunun kısa vadede çözülmesi mümkün gözükmemektedir. Pandemi döneminde araç üretimini etkileyen sorunların ortaya çıkmasıyla başlayan bu süreçte hammadde yetersizliği, parça tedariki ve lojistik sorunları devam etmektedir. Bunun yanı sıra otomobil teknolojisinde yaşanan gelişmeler ve elektrikli araçların yaygınlaşmasıyla birlikte çip ihtiyacı artmaya devam etmektedir. Standart bir araca göre 10 kata kadar daha fazla çip ihtiyacı olan elektrikli araçlar sebebiyle tedarik sorununun bir süre daha devam edeceği öngörülmektedir” dedi.

“Tüketiciler krediye ulaşmada zorluk çekiyor”

Otoshops Genel Müdürü Melih Mutlu; pazarın büyümesinin önündeki zorluklardan bir tanesinin de krediye ulaşma, kullanılabilen kredi tutarı, ödeme vadesinin düşürülmesi ve faiz oranlarının artması gibi sebeplerle kredi seçeneğinin kullanılamadığını belirtirken, bu durumun sıfır ve 2. el araç sektörünün hareketliliğini olumsuz etkilediğini de sözlerine ekledi.

“Hibrit araçlar tüketicilerin listesine girdi”

Mutlu,  son yıllarda hibrit teknolojisinde yaşanan gelişmeler ve Türkiye pazarına giriş yapan araç sayısındaki artış ile tüketicilerin bu araçlara olan talebini arttırdığını belirterek “Özellikle araçların yakıt ekonomisi, konforlu ve sessiz bir sürüş sunması, aynı zamanda da çevreci olmaları talebin artmasındaki önemli etkenler. Bir taraftan da araçların kendi kendini şarj edebilmeleri ve benzinli motorun katkısı ile menzil sorunu yaşamadan elektrikli bir araç deneyimi elde etmek de talebi artıran diğer unsurlar arasında. Özellikle şehir içi kullanımlarda sessiz, çevreci ve yüksek çekiş gücüne sahip bir otomobil isteyen tüketicilerin listesinde mutlaka bir hibrit araç yer almaktadır” dedi.

 “Otoshops Nakit, en yüksek alım adetlerine ulaştı”

Otoshops’un müşterilerine özel, hızlı ve güvenilir araç satış ihtiyacını karşılamak amacıyla hizmete sunduğu e-ticaret platformu Otoshops Nakit, 2023 yılı boyunca ay bazında en yüksek alım adetlerine ulaştı. Mutlu, aracını hızlı ve güvenilir şekilde satmak isteyen müşterilerine Türkiye genelinde 29 il ve 45 noktada kullanıma sundukları Otoshops Nakit hizmetinde, piyasa şartlarına göre sürekli güncellenen fiyatlama modülü üzerinden araç sahiplerine hızlı fiyatlama, ekspertiz randevusu ve ücretsiz ekspertiz hizmeti sunduklarını belirtti.

“Mobil ekspertiz ve satın alma”

Otoshops Nakit hizmetinde yapılan ekspertiz sonucuna göre 2 saat gibi kısa bir sürede araç bedelleri müşterilere ödeniyor. Aynı zamanda Otoshops’un geniş ikinci el araç yelpazesinden araç alım imkânı da sunuluyor.

Otoshops ve Toyota yetkili satıcıları ile gerçekleştirilen iş birliği kapsamında Türkiye’nin 45 noktasından perakende müşterilerine özel araç satış ağı oluşturan Otoshops Nakit, yaygın satın alma noktalarını geliştirmeye devam ediyor. Ayrıca Otoshops Nakit noktalarına gelemeyen müşterilere İstanbul içinde mobil ekspertiz ve satın alma hizmeti de veriliyor.

OTOSHOPS HİZMETLERİ

İkinci el pazarında bir ilki gerçekleştiren Otoshops, her marka ve model aracı detaylı ekspertize tabi tutarak anlık durumunu tespit ediyor ve aynı gün içinde araç sahibine ödemesini yaparak satın alıyor. Araçlar, görünüm yenileme işleminden geçirilerek sıfır araç standartları ile showroomlarda müşterilerin beğenisine sunuluyor.

Otoshops, satacağı her araca 2 yıla kadar garanti veriyor. Yol yardım hizmetini de içeren “Otoshops Garanti”, mekanik parçaların yüzde 90’ını kapsıyor.

Sektörde bir ilki gerçekleştiren Otoshops, satın alınan aracı herhangi bir neden göstermeksizin 14 gün içerisinde geri getiren müşterilerine, başka bir araçla değiştirme imkânı tanıyor.

“Otoshops Finans”, satılan tüm araçlara, 48 ay vadeli özel kredi seçenekleri ile sadece 20 dakikada finansman desteği sağlıyor.

“Otoshops Sigorta” ise sigorta hizmetlerinde farklılık yaratıyor.18 farklı şirketten aldığı kasko ve trafik sigortası tekliflerini değerlendirerek müşterilerine en uygun seçenekleri sunuyor. Aynı zamanda kasko ve trafik sigortası bedellerini de araç kredisine dâhil ederek ödeme kolaylığı sağlıyor.

Tüm devir-tescil işlemleri, maksimum 2 saat içerisinde tamamlanarak, araç müşteriye teslim ediliyor.

Davut Güleç

Gazeteci, televizyoncu, Uzman polis-adliye muhabiri, Spor yazarı, TEMA’cı, Kızılay’cı, Dağcı, Trekkingci, Alp disiplini kayak milli hakemi, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü Basın sözcüsü, Kayseri Spor Adamları Derneği yönetim kurulu üyesi, Kent Güvenlik konseyi üyesi, Halkla İlişkiler Tanıtım, Adalet, Kamu Yönetimi mezunu ----- Davut Güleç Kimdir ? -----

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Davut Güleç Panel Sağ Menü
Davut Güleç Logo Ana Sayfa Davut Güleç Kimdir? Galeri Köşe Yazıları Site Haritası