Kazançlı Alışverişin Adresi Kayseri Park, Bayram Alışverişlerinizde de Yanınızda!
Her tarza, her yaşa ve beğeniye hitap edebilen ulusal ve uluslar arası 130 seçkin mağazası ile Kayseri Park, bayram alışverişleriniz için hazır. %60’a varan indirimleri ve bayrama özel fırsatlarıyla kazançlı alışverişin adresi bu bayramda da yine Kayseri Park AVM olacak…
Yaklaşan bayram öncesi, hem kendiniz hem de sevdikleriniz için yapacağınız alışverişleri keyfe dönüştürme fırsatı Kayseri Park’ta. Ulusal ve uluslar arası yüzlerce markanın ürünlerini bir arada bulabileceğiniz Kayseri Park’ta; seçkin markalar bayrama özel indirimleri ve kampanyaları ile ziyaretçilere geniş seçenekler sunuyor. Tekstilden beyaz eşyaya, elektronikten aksesuara, ev tekstilinden ayakkabıya ve kozmetikten kuyumcuya kadar yüzlerce marka birbirinden cazip kampanyaları ile Kayseri Park’ta alışveriş tutkunlarını bekliyor.
Kayseri Park’ta Bayram Alışverişi Keyfi Uzadı!
Kayseri Park’taki bayram hazırlıkları indirimlerle sınırlı değil. “Bayram öncesi herkes rahat rahat alışveriş yapsın, sevdiklerine hediyeler alsın” diye hazırlıklar yapan Kayseri Park, 13 Haziran Çarşamba ve 14 Haziran Perşembe günü saat 00.00′a kadar hizmet vermeye devam edecek. Bayramın ilk günü alışveriş yapmak isteyen ziyaretçileri için ise Kayseri Park, kapılarını saat 13.00’da açacak.
OTOMOBİL DÜNYASININ EN ESKİ, EN HIZLI, EN NADİR KLASİKLERİ GÖSTERİYE HAZIR
Türkiye’de ilk kez düzenlenecek “Klasik Otomobil Festivali’’; zamanının en hızlı, en pahalı, en eski, en yeni ve en çok tercih edilen klasiklerini, otomobil severler ile buluşturacak. Antika Otomobil Federasyonu (AOF) tarafından 29 Haziran-1 Temmuz arasında TÜYAP Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilecek festivalde; müzeler, otomobil kulüpleri ile koleksiyonerlerin ellerinde bulunan eşsiz klasikler ziyaretçileri nostaljik bir yolculuğa çıkaracak.
En Pahalı Klasik “1930 Model Cadillac”
450’den fazla klasik otomobilin sergileneceği festivalde; bir döneme damgasını vurmuş, insanların hayallerini süsleyen ve şimdilerde klasikler arasında bulunan otomobillerden en pahalı olanı 1930 Cadillac V16 Coupe olacak. Yalnızca 24 adet üretilen bu otomobilin satış fiyatı 900 bin dolar.
En Yaşlısı “Benz”
Klasik Otomobil Festivali’nde ilk otomobil olarak kabul edilen Alman Karl Benz’in saatte 14,5 km hız yapabilen otomobilinin replikası da sergilenecek. Satış amaçlı ilk araba üretimini gerçekleştiren Benz’in bu 3 tekerlekli otomobili, sektörün nereden nereye geldiğinin açık bir kanıtı olarak ziyaretçilere sunulacak.
En Genci “BMW 323i”
Klasikler arasında festivalde otomobil tutkunlarının karşısına çıkacak otomobillerden en genci ise 1981 model BMW 323i. E21 kasa kodlu BMW, meşhur 3 Serisi’nin başlangıç versiyonu olup, lüks kompakt araç kategorisinde 1983 senesine kadar üretildi. 323i modeli, 2.3 litre 6 silindir K-Jetronic enjeksiyon sistemine sahip motoruyla saatte 200 km’lik hıza çıkabiliyor.
En Nadir Bulunanı Bir Amerikan Klasiği
Cord 810 Westchester, Cord Amerikan Auburn otomobil fabrikasında önce 1929-1932 yılları arasında aralıksız, sonrasında ise 1936-1937 yılları arasında üretilen bir marka. Farklı tarzıyla otomobil dünyasına bir çok yenilik sunan bir marka. Ünlülerin tercihi olan Cord 810 Westchester, lüks ve farklı yaşam tarzına sahip bir kitlenin tercihi olmuş.
En Hızlısı Mustang
1966 yılında 607 bin adet olarak üretilen Mustang’ler arasında yalnızca 7 bin 889 adetlik kısmı Ford Mustang Fastback idi. Kendine özel bir hayran kitlesi edinen
Ford Mustang Fastback 225 bg’lik V8 bir performansı ile 0-100 km’ye 7.8 saniyede ulaşıyordu. Festivaldeki klasikler arasında bulunacak olan Ford Mustang Fastback, bugün bile dünyanın dört bir yerinde kendi adına kurulan kulüpler ile varlığını günümüze taşımaya devam ediyor.
Festivalde Klasiklerle Test Sürüşü
Ziyaretçilerin, klasik otomobiller ile fuar çevresi sürüş imkanı da bulacakları festivalde ayrıca sürpriz etkinlikler de gerçekleştirilecek. Klasik otomobiller ve Yeşilçam etkinliği, her türlü yedek parçanın ve aksesuarın bulunacağı bit pazarı, klasik otomobil müzayedesi, konserler ile Drive in Movie /Açık Hava Otomobil Sineması da festival etkinlikleri arasında bulunuyor. 3 gün boyunca görsel şölene sahne olacak festivalin giriş ücreti 15 TL olarak belirlenirken, biletler Biletix ve kapı girişinde temin edilebilecek.
Maden ihracatçıları doğaltaş ihracatının başkenti Afyon’da bir araya geldi
Maden ihracatçıları mermer üretim ve ihracatının başkenti Afyonkarahisar’da toplandı. Nisan ayında yapılan Genel Kurul Toplantısı sonrasında göreve gelen Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu, yeni dönemin ilk sektör toplantısını da Afyonkarahisar’da gerçekleştirdi.
Hareketli bir seçim süreci geçirdiklerini belirten Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mevlüt Kaya, “Kırmadan, dökmeden bir seçim geçirdik. Seçim sonrasında el ele salondan çıktık, kazanan madencilik sektörü oldu. Seçim sonrasında kümelenmenin olduğu illerdeki üyelerimizle bir araya gelerek, sorunlarını dinlemek ve çözüm için çaba göstermek istiyoruz. İlk sektör toplantımız için Afyonkarahisar’a geldik” diye konuştu.
Kaya; “Katma değerli ürün satma mecburiyetimiz var”
Madencilik sektörünün katma değeri yüksek ürün satma mecburiyeti olduğuna işaret eden Kaya şöyle devam etti: “Bizim doğadan aldığımızı yerine koyabilme şansımız yok o nedenle doğadan aldığımızı katma değeri yüksek satmamız gerekiyor. İtalya’nın, İspanya’nın yaptığını yapmalıyız. Bunun için Türkiye Mermer Doğaltaş ve Makineleri Üreticileri Birliği, İstanbul Maden İhracatçıları Birliği ve Antalya Hayatımız Maden Çalıştayı’nı birlikte düzenlediğimiz 11 Sivil Toplum Kuruluşu ile birlikte hareket ederek değerleri büyütmemiz gerekiyor. “
Ekonomi Bakanlığı Maden, Metal ve Orman Ürünleri Daire Başkanı Alirıza Oktay, Ekonomi Bakanlığı olarak dış ticareti koordine eden bir bakanlık olduklarını yatırım, üretim, markalaşma, ihracatı içine alan zincire hizmet ettiklerini kaydetti. Oktay, “Ekonomi Bakanlığı’nın; Fuarcılıktan, markalaşmaya, Yatırım teşviğinden, Pazar araştırmasına, sertifikasyon desteğine kadar çok sayıda desteği var. Ekonomi Bakanlığı ile ihracatçılar birlikte önümüzdeki dönemde güzel çalışmalar yapacağımıza inanıyorum” dedi.
Ege İhracatçı Birlikleri Genel Sekreteri İ. Cumhur İşbırakmaz, Ege Maden İhracatçıları Birliği’nin faaliyetleri ile ilgili bir sunum yaptı.
Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Banu Bekişoğlu, Genel Kurul sonrasında ilk sektör kurulu toplantısının Afyon’da düzenlenmesinden duyduğu mutluluğu dile getirirken, Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Osman Uysal, Afyonlu uç ürün üreticilerine İzmir Marble Fuarı’nda sergi alanı istedi. Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İbrahim Alimoğlu ise; daha önce İtalya’da Verona Fuarı’na gitmemiş, KOBİ niteliğindeki firmalardan İtalya’da Verona Fuarı’na Ticaret Heyeti Organizasyonu yapacakları müjdesini verdi. Alimoğlu, ayrıca işlenmiş ürün ihracatını arttırmak için İtalya’ya teknik gezi düzenleyeceklerini ifade etti.
Gül Şener: “Marble Fuarı’nda 25. yıla yakışır etkinlikler olacak”
Dünya’nın en büyük iki fuarından biri olan İzmir Marble Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı’nın 2019 yılında 25. kez düzenleneceğini dile getiren İZFAŞ Genel Müdürü Gül Şener, 25. yıla yakışır özel etkinlikler yapacaklarını, bu etkinliklerin bir kısmının 25. yılda bir kez düzenleneceğini, bir kısmının ise önümüzdeki yıllarda devam eden aktiviteler olmasını düşündüklerini kaydetti.
Marble Fuarı’nın 25. yılında sektöre katkı misyonu olduğuna dikkati çeken Şener; “Mermer sektöründe işlenmiş ürün payının artması için mimarlarla projeler yapmak istiyoruz. Türkiye’nin bu kadar doğaltaş rezervi varken misyonumuz sektörü geliştirmek. Afyonlu uç ürün üreticilerinin Marble Fuarı’nda ürünlerini sergilemelerine destek olma sözü veriyorum. Bu uç ürün üretenleri bir tasarım yarışmasıyla fuara katarsak daha anlamlı olur. Bir proje ile onların uç ürün üretmelerini teşvik etmemiz lazım” diye konuştu.
Eximbank 238 ülkede Türk ihracatçısının sigortası
Türk Eximbank’ın 2017 yılında ihracata 39 milyar dolar destek sağladığını belirten Türk Eximbank Ege Bölge Müdürü Ferhat Fırat, özellikle ihracat kredi sigortası üzerinde durdu.
Dünya genelinde Güney Kıbrıs, Kuzey Kore ve Ermenistan dışında 238 ülkede Türk ihracatçısının alacaklarına sigorta fırsatı sunduklarını anlatan Fırat, “Ortalama binde 2’lik primle ihracat gelirinizi sigorta ettiriyorsunuz. Risk oluşması halinde ihracat gelirinizin yüzde 90’ını Eximbank ödüyor” dedi.
Maden sektörünün Türk Eximbank kredilerini en az kullanan sektörlerden biri olduğu bilgisini veren Fırat, KOBİ’lere TL’yi yüzde 6.84’ten kullandırdıklarını, döviz kredilerinin ise; Libor artı 0.40’tan başladığını dile getirdi.
Mimar Doç. Dr. Nimet Öztank ise; mermerin tasarım ile daha katma değerli ürün haline gelmesi ile ilgili başarılı örneklerden oluşan bir sunum yaptı.
Kiraz 25 gün erken olgunlaştı fiyatlar dalgalandı
Kiraz ihracatı 2018 yılına başarılı bir giriş yaptı. Kiraz üretiminde dünya lideri olan Türkiye, 1 Nisan – 31 Mayıs 2017 tarihleri arasında 18 milyon 928 bin dolarlık kiraz ihraç etmişken, 2018 yılının aynı döneminde 53 milyon 802 bin dolarlık kiraz ihracatına imza attı. Kiraz ihracatı yüzde 184 artış kaydetti.
Kiraz ihracatının 2018 yılında Nisan ve Mayıs aylarında başarılı bir seyir izlediğini belirten Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Hayrettin Uçak, son günlerde kiraz fiyatlarındaki dalgalanmanın kısa sürede aşılmasını ve ihracatın bundan sonraki süreçte de katma değerli bir şekilde devam etmesini beklediklerini kaydetti.
Türkiye’de Nisan ayında uzun yıllar ortalamalarına göre kurak ve sıcak bir iklim yaşandığına işaret eden Uçak, “Mevsim şartlarından dolayı kiraz 20-25 gün erken olgunlaştı. Mayıs ayında kiraz bölgelerinde yağışlar olunca üretici kirazı bir an önce toplayıp satma telaşına düştü. Piyasaya kiraz arzı çok olunca arz-talep dengesi bozuldu. Şu anda fiyatlar tekrar artışa geçti. İhracata gidecek kiraz türlerinin fiyatları üreticimizi mutlu edecek seviyeye çıktı. İhracatımızın Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında artmasını bekliyoruz” şeklinde konuştu.
Kiraz üreticilerini ve ihracatçıları panik halinden çıkmaya davet eden Uçak, “Türk ihracatçısı ihraç pazarlarımızda talep gören kirazımızı ihraç edebilecek konumda. 1 Nisan – 31 Mayıs 2018 dönemindeki ihracat performansımız bunun göstergesi” dedi.
Türkiye, 1 Nisan – 31 Mayıs 2018 tarihleri arasında 20 bin 391 ton kiraz ihracatı gerçekleştirdi. Kiraz ihracatı 2017 yılının aynı döneminde 7 bin 711 ton olarak kayıtlara geçmişti. Kiraz ihracatının miktar bazındaki artışı ise; yüzde 164 oldu.
Kiraz ihraç ettiğimiz ülke sayısı 48 olurken, Almanya 29 milyon 709 bin dolarlık kiraz ihracatı ile zirvede yer aldı. Almanya’dan sonra Türk kirazını en çok tercih eden ülke Rusya oldu. Rusya’ya 8 milyon 517 bin dolarlık kiraz gönderildi. Norveç ise; 4 milyon 602 bin dolarlık ihracatla zirvenin üçüncü basamağında yer aldı.
7 KİŞİLİK lexus rx l FONKSİYONELLİği VE LÜKSÜ BULUŞTURUYOR
Yeni RX L, Lexus’un Avrupa’daki ilk yedi kişilik SUV modeli olarak segmentinde yepyeni bir pencere açıyor. RX modeline eklenen bu yeni model, aileler için önemli olan fonksiyonelliği, ekstra koltuklar ile artırıyor. Kendi kendini şarj eden hibrit motor seçeneğine sahip olan 7 kişilik RX L, Haziranayından itibaren Türkiye’de de satışa sunulacak.
Lexus’un üstün işçilik kalitesine ve Omotenashi misafirperverliğine bağlı kalan RX L, genişletilen arka bölümüyle konfor ve kalite seviyesinden ödün vermeden çok yönlü olarak tasarlandı. Bununla birlikte her Lexus modelinde olduğu gibi detaylara çok fazla önem verildi.
Elektrikli olarak kontrol edilebilen arka koltuklar, tek bir düğmeyle açılabiliyor veya katlanabiliyor. Standart olarak sunulan deri döşeme, üçüncü sıra koltuklar için yer alan yeni üç bölgeli klima sistemiyle en arkada oturan yolculara da bağımsız bir kontrol sunuyor.
Uzayan gövdesiyle RX’in çekici tasarımı ve coupe tarzı duruşundan ödün verilmedi. Aynı zamanda aracın yüksek manevra kabiliyeti de korundu.
Lexus, RX modeliyle SUV segmentine öncülük etmeye devam ediyor. 20 yıl önce lüks SUV segmentini yaratan RX, 2005 yılında dakendi kendini şarj eden RX 400h modeliyle premium SUV segmentinde ilk hibrit motor seçeneğini sunarak, bir ilke daha imza atmıştı. Şimdi ise 7 kişilik RX L modeliylehibrit teknolojisindeki gücünü devam ettiriyor.
Lexus ürün gamında şu ana kadar 2.7 milyon adetten daha fazla satış elde eden RX, markanın kalbi konumunda bulunuyor. Yeni RX L, modern ve geniş ailelerin ihtiyaçlarınıkarşılamasıyla birlikte segmentteki konumunu daha da güçlendiriyor.
Tasarım değişiklerinin yanı sıra eklenen yeni koltuklarla birlikte RX L, beş koltuklu RX’in güçlü performansını, dinamik sürüşünü ve ekipman seviyesini sunuyor.
Tamamen özel çizgiler
Lexus, başarılı RX SUV modelinin yedi kişilik versiyonunda pratikliğini ve konfor seviyesini artırmak için beş kişilik modelin üzerinde çalışmak yerine, tamamen özel bir gövde tasarladı. Tamamen yeni bir arka bölüm tasarımıyla birlikte arka aks uzatıldı. RX L, standart versiyona göre 110 mm daha uzadı ve içeride herkesin rahatça seyahat edebileceği bir alan oluşturuldu. Ayrıca üçüncü sıra koltuklara geçiş yapmak kolaylaştırıldı ve geniş diz/baş mesafesi elde edildi.
Arka baş mesafesi, arka camın daha dik bir açıyla yerleştirilmesiyle artırıldı. Böylece iç tavan çizgisi arkaya doğru yükselen bir yapıya sahip oldu. Aynı zamanda tasarımcılar, RX’in dikkat çekici coupe tarzı profilini bozmadan akıcı bir tasarım elde etmeyi başardılar.
RX L’nin ilk bakışta bir Lexus olduğunu belli eden özel ön panjuru etrafında şekillenen model, 5,000 metre uzunluğa, 1,685 mm yüksekliğe ve 1,895 mm genişliğe sahip oldu.
Konfor garantili RX L
Genellikle, yedi kişilik araçların, ekstra oturma alanı sağlamak adına beş kişilik modellerine koltuk eklenerek tasarlanması, kabin içinde dar bir oturma alanına sebep olur. Araçlarını Omotenashi misafirperverliğiyle tasarlayan Lexus ise, RX L modelinde tüm koltuklarında aynı konforu sunmayı amaçladı.
Beş koltuklu RX’in coupe tarzı profilini koruyan RX L’de, baş mesafesini artırmak için arka camın açısı dikleştirildi. Bununla birlikte ikinci sıra koltuklar yükseltilerek en arkadaki yolcuların ayakları için daha geniş alan sağlandı.
Üçüncü koltuğa ulaşmak, orta sıra koltukların üzerinde yer alan kolla gerçekleştiriliyor. Dış taraftaki ikinci sıra koltuk ileriye kayarak geçiş sağlanıyor. Araca iniş ve binişlerde, elbiselerin hasar görmesine/yırtılmasına sebep olacak hiçbir mekanizma bulunmuyor.
İkinci sıra koltuk, 40:20:40 olarak bölümlere ayrılmış ve RX L’nin uzun tasarımı sayesinde 150 mm aralıkta ileriye veya geriye kaydırılabiliyor. Lexus, üçüncü sıra koltuklarda da kaliteden asla ödün vermedi. Standart olarak deri döşeme koltuklara sahip RX L’de, en arka sırada bile özel klima kontrolleri ve bardaklıklar sunuluyor. RX L ısıtma ve soğutma için üç bölgeli klima sunuyor. Ayrıca en arkada iki USB girişi yer alıyor.
Konfor özelliğinin yanısıra üçünü sıra koltukları kullanmak da son derece kolay. Sadece bir düğmeye basarak elektrikli olarak onları bagajın içine saklamak veya kullanmak için yerinden kaldırmak mümkün.Pratikliği artırmak adına RX L’de elektrikli bagaj kapağı ve sensör bulunuyor. Bu sayede kullanıcı, dokunmasına gerek kalmadan Lexus logosuna elini veya dirseğini uzattığında bagaj otomatik olarak açılıyor.
Lüks ve fonksiyonellik bir arada
Lexus RX L, kabininde lüksü ve fonksiyonelliği bir arada sunuyor. Geniş iç hacme sahip kabinde, sürücü ve yolcu için yüksek konfor seviyesi sağlanıyor. Öndeki koltuklar iyi bir baş mesafesi için alçakta konumlandırılırken, direksiyon açısıyla sürücünün sportif bir sürüş pozisyonu elde etmesi sağlanıyor. İkinci sıra koltuklarda uzayan aks aralığıyla geniş bir diz mesafesi sunulurken, istendiğinde koltuklar katlanarak daha fazla bagaj alanı elde ediliyor. İkinci ve üçüncü sıra koltuklar katlandığında, bagaj hacmi 1656 litreye çıkıyor.
Birçok saklama gözünün yer aldığı orta konsolda sunulan 12.3 inç’lik ekran (8 inç alternatifi de sunuluyor) sıra dışı bir görsellik ve kullanım kolaylığı sağlıyor. Hem sürücü hem önde oturan yolcular, menüler arasında kolaylıkla dolaşırken, aracın multimedya özelliklerini de hızlı bir biçimde kullanabiliyorlar. Ön cama yansıtmalı renkli gösterge ekranı ise hız, navigasyon gibi önemli bilgileri, sürücüye gözünü yoldan ayırmadan okuma imkanı tanıyor.
RX’in ses ve multimedya özellikleri de fark yaratacak nitelikte. Opsiyonel olarak sunulan 15 hoparlörlü Mark Levinson Premium Surround Sistemi ile konser salonu kalitesinde, en üst seviyede müzik deneyimi sunuluyor.
Kendi kendini şarj eden hibrit sistemi
RX 450hL’de kendi kendini şarj eden hibrit sistemi, 3.5 litrelik V6 benzinli motoru, elektrikli motorla birleştiriyor. 313 HP güç üreten sistem, hem performanslı hem de verimli bir sürüş sunuyor. 7 kişilik RX’in ortalama yakıt tüketimi 5.9 lt/100 km ve CO2 emisyonu 136 g/km.
RX 450hL, Lexus’un sofistike E-Four dört çeker sistemini kullanıyor. Arka aksa yerleştirilen elektrik motoru, virajlarda gerçekleştirilen hızlanmalarda daha çabuk ve geliştirilmiş hızlanma tepkileri getiriyor. Ön ve arka tekerlekler arasında yapılan tork dağılımıyla mümkün olan en iyi çekiş performansının elde edilmesini sağlıyor.
AKAMİB 2018 YILI MAYIS AYI İHRACATI
50,3 MİLYON DOLAR
Akdeniz Mobilya, Kâğıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği (AKAMİB)’nin 5 aylık toplam ihracatı 247,4 milyon dolar oldu.
2018 yılı Mayıs ayı sektörel bazda ihracat rakamlarına göre; Türkiye Mobilya, Kâğıt ve Orman Ürünleri ihracatı, 2017 yılının eş değer dönemine kıyasla, %12,3 oranında artış göstererek 429 milyon 838 bin dolar olarak gerçekleşti. Sektörün Mayıs ayı Türkiye toplam ihracatındaki payı ise %3,1 oldu.
2018 yılı Mayıs ayı sektörel bazda ihracat rakamlarını değerlendiren Akdeniz Mobilya, Kâğıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Onur Kılıçer, Akdeniz Mobilya, Kâğıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği (AKAMİB) ihracatının Mayıs ayında 50 milyon 353 bin dolar olarak gerçekleştiğini, 5 aylık toplam ihracatının ise 247 milyon 470 bin dolar olduğunu kaydetti.
– AKAMİB mayıs ayında en fazla ihracatı Irak’a gerçekleştirdi
Mayıs ayında AKAMİB ihracatında 1. sırada %67 oranında pay ile 33 milyon 562 bin dolar ihracatı olan Mobilyalar ürün grubunun yer aldığını vurgulayan Kılıçer, “Türkiye geneli ve AKAMİB olarak sektörün Mayıs ayında en önemli pazarı Irak oldu. AKAMİB ihracatında Irak pazarını Almanya ve İsrail takip etti. Türkiye sektör ihracatında ise yaklaşık %46 artış ile Libya’ya gerçekleşen ihracat dikkat çekti” şeklinde bilgi verdi.
Kılıçer, Kayseri Mobilya ve Mobilya Yan Sanayi Sektörlerinin Uluslararası Rekabet Gücünün Artırılması ve İhracatının Desteklenmesi Projesi’nin onaylandığı müjdesini de vererek, 22 Kayserili firmanın yer aldığı projenin açılış toplantısının ise önümüzdeki günlerde yapılarak hız kesmeden faaliyetlere başlanacağını dile getirdi.
KAYSERİ ŞEKER,TURHAL ŞEKER İLE TARİH YAZMAYA DEVAM EDİYOR
Turhal şeker fabrikasının Kayseri Şeker bünyesine katılması için düzenlenen sade tören esnasında Turhal Şeker’in Devletin uhdesinden çiftçinin uhdesine geçtiğine dikkat çekilerek, yönetim anlayışında değişen bir şeyin olmayacağını, sadece belki biraz daha gayretli biraz daha cevval bir çalışma ortaya koyacak bir anlayış içerisinde çalışılacağı ve Turhal şeker Fabrikasını daha fazla geliştirerek, daha fazla büyüterek, daha fazla başarılı kılarak, daha nice yıllar Turhal bölgesinin çiftçilerine, bu bölgenin insanlarına katkı sağlar hale getirileceği belirtildi.
Turhal Şeker Fabrikası meydanında yapılan töreneKayseri Pancar Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Akay, Kayseri Şeker Fabrikası Yönetim Kurulu Başkanı Turhan Özer, Kayseri Şeker Fabrikası Yönetim kurulu üyeleri, Kayseri Pancar Kooperatifi Yönetim ve denetim kurulu üyeleri, Kayseri Şeker Fabrikası Genel Müdürü Osman Canıtez, Genel Müdür Yardımcıları, Birim ve Bölge Müdürleri, Kayseri Pancar Kooperatifi Müdürü, Şeker İş Sendikası Kayseri Şube Başkanı ve diğer yetkililer katıldılar.
Fabrika girişinde çalışanlar tarafından çiçeklerle karşılanan heyet dualar eşliğinde kesilen kurban sonrasında fabrika meydanında düzenlenen devir teslim törenine katıldı.
Tören esnasında konuşan Kayseri Pancar Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Akay; Bugün tarihi bir günü idrak ediyoruz. biliyorsunuz on yedi Nisan tarihinde yapılan ihale ile Turhal şeker Fabrikası Kayseri şeker fabrikasının uhdesinde kalmıştı. Ogün den bugüne geçen zaman içerisinde Gereken hazırlıklar yapıldı ve dün özelleştirme idaresinde devir sözleşmeleri için imzalar atıldı. ihale resmiyet kazanmış oldu. Bugün de Turhal şeker Fabrikası arkadaşlarımız tarafından devir teslim işlemleri başlatıldı.
Turhal şeker Fabrikası güzide bir kuruluş olup 1934 yılından beri 84 yıldır bu bölgeye hayat ve can vermiş güzide bir kuruluştur.84 seneden beri dimdik ayakta olan, varlığını sürdüren ve kendisini bugüne kadar taşıyan, bu bölgeye ve pancar çiftçisine, şeker sektörüne önemli bir katkı sağlayan güzide bir kuruluştur. Turhal şeker Fabrikası Cumhuriyetin ilk fabrikalarından olmanın yanında aynı zamanda Türkiye’de şeker sektöründe öğretmenlik, rehberlik yapmış bir fabrika bu şekilde yöneticiler yetiştirmiş bir fabrika olup daha sonraki yıllarda kurulan şeker fabrikalarının bütün yöneticileri, Mühendisleri, Ustabaşıları, ustaları hep Turhal’dan gelerek Türkiye’ye şeker üretimini öğretmişlerdir.
Böyle bir güzide kuruluş Cenabı Allah lütfetti ve Kayseri şeker fabrikasına nasip oldu.Turhal şeker Fabrikası bugüne kadar Devletin uhdesinde idi bugün itibariyle Milletin uhdesine geçmiş oluyor. Çünkü Kayseri Şeker Fabrikası, pancar kooperatiflerinin hissedarı olduğu bu yönüyle de çiftçilerin dolaylı olarak ortak oldukları bir çiftçi kuruluşudur. Ve bu sektörde önemli bir role, önemli bir güce sahip kuruluştur.Böylece Kayseri şeker Fabrikası Turhal şeker fabrikasını kazanmakla. Aynı zamanda Turhal Şeker Fabrikası Devletin uhdesinden çiftçinin uhdesine geçmiş oldu dedi.
Başkan Akay sözlerini şöyle sürdürdü;Yönetim anlayışında değişen bir şeyin olmayacak, sadece belki biraz daha gayretli biraz daha cevval bir çalışma ortaya koyacak bir anlayış içerisinde çalışılacak ve Turhal şeker Fabrikasını daha fazla geliştirerek, daha fazla büyüterek, daha fazla başarılı kılarak, daha nice yıllar Turhal bölgesinin çiftçilerine, bu bölgenin insanlarına katkı sağlar hale getirileceğiz.
Bunu yaparken de Turhal’lılarlave bu bölgenin insanlarıyla,bölgenin çiftçisiyle, bu bölgenin çalışanlarıyla beraber yapmak bizim tamamen önceliğimiz ve temel felsefemizdir.
Biz Kayseri şeker fabrikasının yöneticileri olarak çiftçinin emanetçisiyiz. Fabrikanın sahibi değiliz patronu değiliz dolayısıyla bu fabrikanın da sahibi ya da patronu biz değiliz bu fabrikanın sahibi ya da patronu, topyekün hem Kayseri’deki Sivas’taki Yozgat’taki hem de Tokat’taki Turhal’dakiZile’dekiArtova’daki çiftçiler bu bölgenin tüm çiftçileri bu fabrikanın patronu ve aynı zamanda çalışanları bu fabrikanın patronu Yani biz sahibi değiliz. Biz bugüne kadar patronluk peşinde de olmadık bundan sonra da olmayız. Ama bu fabrikanın sahibi olması gerekenler, öncelikle çiftçiler arkasında çalışanlardır. Biz bu anlayış içerisinde Kayseri şeker Fabrikası’na yedi buçuk sene de bataktan zirveye taşıdık. Burası da bugünkü noktasından Allah’ın izniyle hep beraber çiftçisiyle, çalışanıyla, yönetimiyle gayret göstererek zirveye taşıyacağımıza inanıyorum. Bu anlayışı birlikte gerçekleştirirsek. Bu fabrika aynı Kayseri şeker Fabrikası gibi Boğazlıyan şeker Fabrikası gibi ve Türkiye’de Yıldız şeker Fabrikası olur. Bunu böyle bilmenizi isterim.
