14’lük kıza tecavüz edenlere: 16-25 yıl ceza, 300 bin manevi tazminat cezası
Diyarbakır’ın Kulp İlçesi’nde 2010 yılında 14 yaşındaki kız çocuğu M.G.’ye cinsel istismarda bulundukları gerekçesiyle 16- 25 yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırılan 4 sanık, mağdur ve ailesine 300 bin lira manevi tazminat ödeye mahkum edildi.
Diyarbakır’da 2010 yılında meydana gelen olayda, yaz tatilini geçirmek üzere Kulp İlçesi’ndeki dedesinin evine giden M.G., 4 kişinin cinsel istismarına uğradı. Mağdurenin ailesinin şikayeti üzerine olayla ilgili soruşturma başlatıldı. Soruşturma kapsamında R.Ş., Y.B., S.D. ve M.Ç. tutuklanırken, haklarında ‘Çocuğun nitelikli cinsel istismarı’ ve ‘Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçlarından 44’er yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.
Kararın Yargıtay’ca onanmasının ardından mağdur M.G.’nin avukatı Mahsuni Karaman Diyarbakır 6’ncı Asliye Hukuk Mahkemesi’ne 4 sanık hakkında 600 bin liralık manevi tazminat davası açtı. Mahkemeye verdiği dilekçesinde mağdurenin henüz 14 yaşında ve öğrenci olduğunu belirten Karaman şöyle dedi:”Müvekkil yaz tatilini geçirmek için gittiği dedesinin köyünde 4 erkek şahıs tarafından hunharca tecavüze maruz kalmıştır. Bu olay nedeniyle müvekkilin beden ve ruh sağlığı bozulmuştur. Olay ömür boyu geçmeyecek ruhsal travmalara neden olmuştur. Müvekkil olay tarihinde 14 yaşında küçük bir çocuktur. Kız çocuklarının uğradığı vahşi muamele anne ve babası üzerinde de büyük etki yaratmıştır. Mağdur, annesi ve babası için 600 bin lira manevi tazminatın yasal faizi ile alınması gerekmektedir.”
Gerekçeli kararını açıklayan Hakim Kamile Kıldan, mağdurenin defalarca cinsel istismara maruz kaldığını ve bunun sonucunda beden ve ruh sağlığının bozulduğunu kaydetti. Kararda, mağdurenin olay sebebiyle gelecekten kaygı duyması, insanlara olan güveninin zedelenmiş olması ve bir genç kız olarak hayata, evliliğe ve cinselliğe bakış açısının önemli ölçüde değişmesi nedeniyle, normal ve sorunsuz bir evlilik yapma imkanının bile zayıfladığı vurgulandı. Mağdur ve ailesinin sosyal çevrenin baskısı altında kalma durumlarının söz konusu olduğu belirtilen kararda, çekilen manevi acının bir nebze olsa giderilmesi açısından manevi tazminat gerektiği kaydedildi.
Kararda, mağdurenin yaşı itibariyle olayı atlatabilme ve ruhsal tedavi sürecinin zor olduğu vurgulandı.