Yer bilimci Naci Görür, Kayseri ve birçok ili uyarırken: Bu depremin geleceği biliniyordu, hepimiz suçluyuz

Yer bilimci  ve deprem uzmanı Prof.Dr. Naci Görür, son depremlerde herkesin suçlu olduğunu belirterek şu açıklamaları yaptı.

Bu depremde herkes ölen on binlerce insanın en azından manevi sorumluluğundan kaçınmaya çalışıyor. Lütfen bunu yapmayın, trajikomik duruma düşüyorız: BU DEPREMİN GELECEĞİ BİLİNİYORDU ARKADAŞLAR! Hepimiz suçluyuz.

Adıyaman-Hatay deprem bölgesi Doğu Anadolu-Ölüdeniz Fay Zonları içerisinde. Bu bölge büyük ölçüde bu aktif fayların etkisi altında. Bölge tarih boyunca 7’den büyük depremlere sahne olması ile bilinir. Biliyorsunuz bu bölge ve 11 ilimiz 6 Şubat depremleri ile harap oldu. Şimdi…Bölgeyi derleme toparlama çalışmaları başladı. Mikro. Bölgeleme çalışmaları ile kısmi yerleşime uygun alanlar tespit edebilirsiniz ama bu tüm bölge için uygun olmayacaktır çünkü bölge tümüyle aktif fay sistemlerinin etkisindedir. Bu bölgenin ihya çalışmaları sırasında deprem….bölgelerine özgü mimari ve inşaat çalışmalarına ve özgün yeni teknolojilere önem verilmelidir. Buralarda yapılacak binalar deprem dirençli malzemelerle yapılmış hafif, elastikiyeti fazla, deprem etkisini azaltacak donanımlarla takviye edilmelidir. Bu bölgede alışıla gelmiş ihale, müteahhit ve klasik inşaat yapımıyla sorunlarla baş edemeyiz. Özel mimari planlara, inovatif inşaat teknolojilerine ve izolatörler de dahil deprem etkisini azaltacak yatırımlara ihtiyaç vardır. Belki pahalı olacaktır ama burası herhangi bir bölge değildir, sevgiyle

UYARI: Deprem bölgesini iyileştirme çalışmalarında yapı stoku kadar altyapı da o kadar önemlidir. İnşaatları yaparken yerleşim alanlarının su ve kanalizasyon şebekelerine özen göstermek gerekir. Bu depremde içme suyunun olmayışı, olanın da lağımla karışmış olması bize bu şebekelerin ne kadar önemli olduğunu anlatmıştır umarım. Su, doğal gaz ve kanalizasyon borularını rastgele döşeyemezsiniz. Döşenecek hatlar boyunca ZEMİN PROFİLİ, SIVILAŞMA, ZEMİN YER DEĞİŞTİRME, DEPREM ve TEMEL HASAR FAKTÖRLERİNİ belireyip olabilecek büyük bir depremde hasar alıp almayacağını alacaksa ne kadar hasar alacağını hesaplayıp hat döşemesini ona göre önlem alarak yapmanız lazım. Hatların muhakkak elastik olması, parsel bağlatılarında elastik bağlantıların kullanılması ve uygun örtü ve teknolojiyle örtülmesi lazım. Tüm boruların elastikiyeti fazla çelik veya HDP borular olması şarttır. Alışılagelmiş betonarme, asbest çimento, vb asla kullanılmamalıdır. Saydığım faktörlerin belirlenebilmesi için de bölgede mikro- bölgeleme çalışmalarının yapılmış olması gerekir. Sevgiyle

İki büyük deprem nedeniyle Türkiye’nin büyük bir kısmının Anadolu’nun güney, güneybatıya doğru 7 metreye yakın savrulması, Anadolu levhasının içerisinde Doğu Anadolu Fay’ına yakın olan yerlerdeki levha içi faylarda da stres değişikliklerine neden olacağı için oradaki irili ufaklı fayların da dengesini bozdu. Dolayısıyla bunlar da kendilerine ulaşan stres ve değişime göre irili ufaklı depremler oluşturacaklardır. Depremler olmadan dahi biz Marmara Bölgesi’nde deprem alarmı vermiştik, bu bir. Ikincisi Erzincan’ın doğusunda, Erzincan ile Bingöl Karlıova arasında Yedisu Fay’ında deprem beklediğimizi öngörmüştük. Onun dışında Ege bölgesi, orası zaten sık sık küçük depremlerle sarsılıyor. Oradaki depremlerin kaynağı da bu Helen Kıbrıs Yayı, orada hareketlilik fazla. Dolayısıyla İzmir’den Antalya’ya kadar kıyı bölgelerimizde irili ufaklı depremler öngörülüyor. Oranın tektonik yapısı gereği. Bir de bu 6 Şubat depremleri nedeniyle belki Adana Bölgesi’nde de stres transferi nedeniyle bazı faylarda hareketlenme olabilir. Hatta Kıbrıs’ı dahi düşündük. Doğu Anadolu Bölgesi’ne yakın olarak; Kayseri, Sivas, Erzincan’ın doğusu yani Bingöl yakınları, Malatya. Malatya’nın özellikle kuzeybatısı, kuzeyi. Orada Malatya Fayı ve Tuzla Fayı. Oralarda belirli hareketlenmeler gözlemlenebilir. Bugün yıkıma bakınca yerel yönetimlerin de doğru düzgün bir şey yapmadıklarını görüyoruz, inşaatçıların da yapmadığını görüyoruz, merkezi yönetimin de yapmadığını görüyoruz. Herkes sınıfta kalmış. Bir halkta eğer deprem bilinci, kültürü, bilgisi yoksa o kenti depreme hazırlayamazsın. Halk ne yapar yapar, muhakkak yanlış işler yapar. Kaçak kat çıkartır, olmayan balkonları yaratır, iki katı üç kat yapar, kendine göre çeşitli malzemelerle binayı yapar. ‘Başımı sokacağım’ der, imara ve iskana aykırı her şeyi yaptığı gibi belediye başkanlarının, siyasetin üzerinde baskı uygulayarak imar afları çıkartır. Oyla da onları ödüllendirir. Halk bizzat deprem kültürüne sahip olmalı ki depremde kenti zayıflatacak faaliyetlerin yapılmasına halkın kendisi müsaade etmesin. Yapanlara karşı kaşını karartsın, sandıkta da gereğini yapsın.

Yazar - Davut Güleç

Gazeteci, televizyoncu, Uzman polis-adliye muhabiri, Spor yazarı, TEMA’cı, Kızılay’cı, Dağcı, Trekkingci, Alp disiplini kayak milli hakemi, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü Basın sözcüsü, Kayseri Spor Adamları Derneği yönetim kurulu üyesi, Kent Güvenlik konseyi üyesi, Halkla İlişkiler Tanıtım, Adalet, Kamu Yönetimi mezunu -----Davut Güleç Kimdir ? -----

İlginizi Çekebilir

14 Mart Tıp bayramı, Dünya Böbrek Günü, açıklamalar, mesajlar.. KANDEMİR: “14 MART TIP BAYRAMI’NI BAYRAM GİBİ KUTLAYAMIYORUZ”

Kayseri Tabip Odası Baskanı Doc. Dr. Türkmen Bahadır Arıkan’ın mesajı Tip ögrencilerinin isgalcilere karsi direnisin …