Müftülükten haberler.. (25.12.2018)
TINAZTEPE’DE SABAH NAMAZI BULUŞMASI
İl Müftüsü Prof. Dr. Şahin Güven, “Cami-Gençlik Buluşmaları” kapsamında, Melikgazi İlçe Müftülüğü’ne bağlı Belsin Tınaztepe Abdurrahman Eraslan Camii’nde sabah namazı sonrası cemaatle sohbet etti.
Müslümanın Müslüman üzerindeki haklarının önemini vurgulayan İl Müftüsü Güven, konuşmasına Peygamberimizin şu hadisiyle başladı:
Peygamber Efendimiz (s.a.s.) “Bir Müslüman’ın diğer bir Müslüman üzerindeki hakkı altıdır.” buyuruyor. Bunlar, 1) Karşılaştığında selam vermek, 2) Davet ettiğinde icabet etmek, 3) Nasihat istediğinde öğüt vermek, 4) Aksırdığı zaman “elhamdülillah” diyen kimseye “yerhamükellah” demek, 5) Hastalandığında ziyaretine gitmek, 6) Vefat ettiğinde cenazesine iştirak etmek
1) Selam vermek. Müslümanlar birbirleriyle karşılaştığı zaman selam verir. Selam vermek ne demek? Selamün Aleyküm ne demek? Ey muhatap, ey kardeşim Allah’ın Rahmeti, Bereketi Selamı senin üzerine olsun. Ne kadar güzel bir dua. Karşıdaki de “Vealeykümselam”, aynı şekilde senin bana verdiğin selamın, barışın ve esenliğin aynısı da sana olsun. Müslümanlar birbirleriyle karşılaştıklarında selam verirler. Yine peygamber efendimiz ayrılırken de selam verirlerdi. Peygamber Efendimiz (s.a.s.) yine başka bir Hadis-i Şerif’inde “aranızda selamı yayınız” buyuruyor. Öyleyse camiye gelirken yolda gördüğümüz insanlara “Selamün Aleyküm” diyeceğiz. Camiye geldik selam vereceğiz. Evimize geri dönerken selam vereceğiz. Selamı verdiğimiz gibi aynı zamanda selamı da alacağız. Gençlerimiz özelliklerle aralarında selamı yayacaklar.
2) Davete icabet etmek. Düğünü var Müslüman bir kardeşimizin seni eve davet etti, davetine icabet et. Akşam buyurun gelin bir çay içelim dedi, davetine icabet et. Müslümanların arasında kaynaşması, birlikte hareket etmesi, birbirlerine olan varsa önyargıları ve husumetlerinin kalkıp gitmesi için bunlar gereklidir. Aynı binadaki komşunuz buyurun gelin bir çay, kahve içelim dedi. Davetine icabet edin, muhabbetiniz artar.
3) Nasihat, sohbet, etmek. Peygamber Efendimiz (s.a.s.) “Başı sıkıştı, daraldı birisiyle konuşmak istiyor. Bir sıkıntısı var senden nasihat istiyor onunla sohbet et ona nasihat et” buyuruyor. Onu dinleyerek rahatlat. Müslüman kardeşinin sıkıntısını dinle ve ona çıkış yolu göstermek için nasihatte bulun. Gençlerimizin büyüklerinin nasihatlerine ve tecrübelerine ihtiyaçları var. Bu tecrübeleri gençlerimize aktarmalıyız.
4) Tahmid etmek. Bir kimse hapşurduğu zaman, aksırdığı zaman “Elhamdülillah” dediği zaman karşıdaki de “Yerhamükallah” diyecek. O zaman hapşuran kişi de “Yehdina ve Yehdikumullah” işte bu Müslüman’ın Müslüman üzerindeki haklarından birisidir. Hapşurunca çok yaşa deniyor. Dinimiz de ve geleneğimizde böyle bir şey yok. Hapşurmak vücudumuz için çok faydalıdır. Doktorlarımız hapşuruğunuz geldiği zaman lütfen hapşuruğunuzu tutmayın diyor. Hapşurduğunuz zaman ağzınızı kapatın ki ağzınızdan dışarıya bir şey sıçramasın. Kendiniz hastaysanız başkalarına da hastalık bulaştırmayın.
5) Ziyarete gitmek. “Hasta olduğu zaman ziyaretine gitmek” Müslüman, hastalanan Müslüman kardeşine ziyarete gitmelidir. Hastalanan bir insanın ziyaretine gitmek, hastaya moral verir. Hastanın çabucak iyileşmesini sağlar. Doktorlarmız diyorlar ki: Mesela kanser hastalığına yakalanan insanlardan kanseri yenenlerin % 99’u hastalığı moral gücüyle yeniyorlar. Moral, insanın vücuduna bir güç katar. Bizler Diyanet İşleri Başkanlığı olarak hastanelerimize manevi rehberler görevlendirdik. Onların görevleri hastalara moral vermektir.
6) Taziye yani Müslüman vefat ettiği zaman da cenazesine katılmak. Bir kardeşimiz hak vaki olup, vefat ettiği zaman cenazesine katılacağız. Herkes mi cenaze namazını kılacak? Hayır. Bir kısım Müslümanlar cenaze namazını kıldığı zaman, diğer Müslümanların üzerinden bu görev kalkar. Farz-ı Kifaye’dir, Farz-ı Ayn değildir. Cenaze namazı öncesinde techiz ve tekfin işlemlerinde yardımcı olacağız. Cenazede kabre kadar giderek cenazeyi de defnedeceğiz. Yüce Mevla’dan isteğimiz Peygamber Efendimizin bu saymış olduğu özellikleri yerine getirerek Müslüman kardeşimizin üzerindeki hakkımızı ifa etmektir.” diyerek sözlerini tamamladı.
Program, İl Müftüsü Güven tarafından yapılan dua ile sona erdi. Program sonrası cami çıkışında Melikgazi Belediyesi’nin katkılarıyla cemaate çorba ve simit ikramı yapıldı.
Çorba dağıtımına İl Müftüsü Doç. Dr. Şahin Güven ve Melikgazi Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç da katılarak vatandaşlara çorba ve simit ikramında bulundular.
(ERÜ) İLAHİYAT FAKÜLTESİ’NDEN “YEMENE SESSİZ KALMA” KAMPANYASINA DESTEK
Diyanet İşleri Başkanlığı ile Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) koordinasyonuyla Yemen’de yaşanan insanlık dramına duyarsız kalmamak için “Yemen’e Sessiz Kalma” adıyla başlatılan kampanyaya (ERÜ) İlahiyat Fakültesinde düzenlenen kermes ve bağış kampanyası ile destek verildi.
İlahiyat Fakültesi “Üniak” ve “Çağrı” öğrenci kulüplerinin “Yemen’e Sessiz Kalma” kampanyası için düzenledikleri kermeste elde edilen 3745 TL gelir ve öğretim üyeleri ve öğrencilerinin topladıkları 4330 TL bağış, İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Temel Yeşilyurt tarafından İl Müftüsü ve TDV Kayseri Şubesi Başkanı Prof. Dr. Şahin Güven’e teslim edildi.
İl Müftüsü Güven, ilahiyat öğrencilerinin ve öğretim üyelerinin bu duyarlı davranışlarının takdir ettiklerini belirterek teşekkür etti.
“AZİM VARSA ENGEL YOK” PROGRAMININ İKİNCİSİ TALAS İLÇESİ’NDE DÜZENLENDİ
Kayseri’deki her türden engelliye ulaşmaya çalışan Kayseri İl Müftülük Engelliler Koordinatörlüğü tarafından Talas İlçesi Abdulhamit Han Cami konferans salonunda “Azim varsa engel yok” programının ikincisi düzenlendi.
Program, Diyanet İşleri Başkanlığınca görme engellilerin dini bilgilerini geliştirmek, Kur’an’ı Kerim okumalarını teşvik etmek, inanç esasları ve Siyer-i Nebi konularında bilgilerini artırmak amacıyla “Görme Engellilere Yönelik Umre Ödüllü Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma ve Dini Bilgiler Yarışmasının bu yılki birincisi olarak umre ödülünü kazanan görme engelli Yunus Emre Selçuk tarafından okunan Kur’an’ı Kerim tilaveti ile başladı.
Programın açılış konuşmasını yapan Talas İlçe Müftüsü Esat Yapıcı, İl Müftülüğü Engelliler Koordinatörlüğüne ve programın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür etti.
İl Müftülüğü Engelliler Koordinatörlüğünce “Azim varsa engel yok” konulu ilçe programlarının ilkinin İncesu İlçesi’nde yapıldığını belirten İl koordinatörü Yasin Bulut tarafından, İl Müftülüğü Engelliler Koordinatörlüğü’nün çalışmaları ve faaliyetleri hakkında bilgiler verildi ve engelli kardeşlerimizin manen destek ve eğitime ihtiyacı konusunda farkındalığı anlatan sunum yapıldı.
Engelli annesi olmak konusu başlığında engelli annesi Figen Çam hayat tecrübelerini soru cevap eşliğinde anlattı. Program Silver İşitme Engelli Kur’an Kursu öğrencilerinin hadis ve ilahi sunumu ile devam etti.
Daha sonra söz alan İl Müftüsü Prof. Dr. Şahin Güven, “Diyanet İşleri Başkanlığımız sadece cami ve Kur’an kurslarını yönetmiyor. Aynı zaman da toplumumuzun bütün ihtiyaçlarına yönelik hizmetler yapıyoruz. Hapishanelerde vaiz ve vaizelerimiz görev yapıyor. Yurtlarda gençlik koordinatörlerimiz ve manevi destek rehberlerimiz vasıtasıyla programlar düzenleyerek gençlerimize ulaşıyoruz. Bütün bunlarla birlikte bir de hepimizin bir engelli veya engelli yakını ya da bir engelli adayı olarak, yapmamız gereken şeylerin bizlere hatırlatılmak ve engelli kardeşlerimizin hayatını kolaylaştırmak için İl Müftülüğü Engelliler Koordinatörlüğümüz elinden gelen çalışmaları yapıyor. Ben bu bağlamda özellikle engelliler koordinatörlerimiz Kevser Serap Eliaçık ve Yasin Bulut hocalarımıza, ayrıca Talas İlçe Müftülüğü Engelliler Koordinatörlüğü’ne, bizlerin burada yaptığı konuşmaları işaret diline aktaran hoca hanıma ve gönül veren mesai arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.
Bir engelli annesi olmak gerçekten büyük bir fedakârlık istiyor. Sabredildiği sürece karşılığı cennet olan bir imtihanla yüz yüze engelli aileleri. Bu sebeple onların hayatını kolaylaştırmalıyız, onlara yardımcı olmalıyız. Ayrıca engelli kardeşlerimizin toplum içerisine katılması, toplumda kendisini ifade edebilmesi için de elimizden gelen her türlü imkânı sağlamalıyız.
Bizim Kur’an kurslarımıza işitme engelli kardeşlerimiz geliyorlar ve Kur’an’ı Kerim öğreniyorlar, edep ve ahlak öğreniyorlar. Aynı şekilde görme engelli kardeşlerimiz geliyorlar, kendilerine Kur’an’ı Kerim öğretiyoruz. Engelli kardeşlerimiz cami ve Kur’an kurslarına gelerek her türlü eğitimi alabiliyorlar. Bizler farkındalık oluşturmak için engelli kardeşlerimizle daha fazla birlikte olmalı ve onların hayatını kolaylaştırmalıyız. Sürekli olarak onları desteklemeli ve onların yanında olduğumuzu göstermeliyiz.
Engelliler Koordinatörlüğü olarak yaptığımız çalışmalar sonrası engelli bir kardeşimizin veya ailesinin yüzünde bir tebessüm gördüğümüz veya hissettiğimiz zaman dünyalar bizim olmuşçasına seviniyoruz, mutlu oluyoruz. Yüce Mevla her insanı farklı şekillerde imtihan eder. Bunların her birisinin birer imtihan olduğunu düşüneceğiz. Engellilik bir imtihan aracıdır, engelsizlikte bir imtihan aracıdır. Önemli olan cenneti kazanabilmektir.” diyerek sözlerini tamamladı.
Program, Görme Engellilere Yönelik Umre Ödüllü Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma ve Dini Bilgiler Yarışmasının bu yılki birincisi olan görme engelli Yunus Emre Selçuk’un annesi Zehra Selçuk tarafından dua yapılması ile son buldu. Program sonrası Abdülhamit Han Kur’an Kursu öğrencileri tarafından hazırlanan çeşitli ikramlar katılımcılara sunuldu.
Düzenlenen programa İl Müftüsü Prof. Dr. Şahin Güven, İl Müftü Yardımcısı Ahat Taşcı, Talas İlçe Müftüsü Esat Yapıcı, İl Müftülüğü Engelliler Koordinatörleri Kevser Serap Eliaçık ve Yasin Bulut, Engelliler, aileleri ve Talas halkı katıldı.