Vergi Hukuku Profesörü Funda Başaran Yavaşlar: Vergisini zamanda zamanında ödeyen mükelleflerin gelir ve kurumlar vergisi indirimi yüzde 10’a çıkarılmalı
Ücretlilere de aftan yararlananlarla aynı oranda vergi iadesi yapılmalı. 250 milyar TL’lik vergi affı
Vergi hukuku uzmanı Prof. Dr. Funda Başaran Yavaşlar geçen hafta yürürlüğe giren ‘Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un bir yapılandırma değil af olduğunu ifade etti. Bu düzenleme ile birlikte kamunun en az 250 milyar TL’lik vergi alacağından vazgeçtiğini belirten Yavaşlar, “Bu tutar 2023 bütçesinde kamu geliri olarak yer aldığına ve kamu giderleri bu gelir dikkate alınarak hazırlandığında göre, affedilen miktar kadar kamu hizmetinden vaz mı geçilecektir?” dedi.
Yavaşlar, bu tür afların çalışan kesimleri ve düzenli vergisini ödeyenleri mağdur ettiğini belirterek “Artık vergisini zamanında ödeyen gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerine tanınan yüzde 5’lik vergi indiriminin yüzde 10 çıkartılması talebi meşrudur. Ayrıca, ücretlilere de aftan yararlananlarla aynı oranda vergi iadesi yapılması gerekir. Aksi takdirde bu anayasa ihlalidir” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye artık sıklığı 1,5 yıla inen vergi afları düzenlemesine yeni birisisini daha ekledi. 09.03.2023 tarih ve 7440 sayılı “Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” yürürlüğe girdi.
Kanunun adı “yapılandırma” olduğu için kamuoyunda nitelendirme farklılıkları görülse de, vergi hukuku uzmanı Prof. Dr. Funda Başaran Yavaşlar, değişikliği tamamıyla bir af yasası olarak tanımlıyor. Yavaşlar, yasa kapsamına giren vergi borcuna bağlı tüm gecikme faizleri ve zamlarının silinip, bunların yerine ana vergi borcunun yıllık yüzde 9 (aylık yüzde 0,75) faizle güncellenmesini gerekçe gösteriyor.
286 bin 500 TL vergi yerine 103 bin 600 bin TL ödenecek
2018 yıl sonu itibariyle 100 bin TL vergi borcu bulunan bir işletmeninin TÜİK verileri dikkate alındığında güncel reel vergi borcunun 286 bin 500 TL’ye denk geldiğini belirten Yavaşlar, yeni vergi değişikliği ile birlikte bu işletmenin anapara ve faiz için tek ödeme seçeneği ile sadece 103 bin 600 bin TL ödeme yapacağını ifade etti. Yavaşlar, “Kanunda ayrıca vergi cezası affı, kasa ve stok affı, matrah ve vergi artırımı yaparak vergi incelemesini ve tarhı -vergi borcu tespiti- engelleme imkanları da yer alıyor. Bunlar da dikkate alındığında bu rakam daha da düşüyor.” dedi
250 milyar TL’lik kayıp nasıl karşılanacak?
Prof. Dr. Funda Başaran Yavaşlar, bu af yasası ile birlikte en az 250 milyar TL’lik vergi gelirden vazgeçildiğini belirterek, “Bu tutar 2023 bütçesinde kamu geliri olarak yer aldığına ve kamu giderleri bu gelir dikkate alınarak hazırlandığında göre, affedilen miktar kadar kamu hizmetinden vaz mı geçilecektir? Geçilmeyecekse, kamu hizmetlerinin finansmanı için gereken bu rakam kimden ve nasıl sağlanacaktır? Neticede, para basma enflasyon, borçlanma ise faiz yükü olarak geri döndüğüne göre, vergi kaçırmayanların üzerindeki vergi yükü biraz daha mı arttırılacaktır?” dedi.
Anayasa ihlali var!
Son yıllarda sık sık vergi affı olduğunu ifade eden Prof. Dr. Funda Başaran Yavaşlar, zamanında vergisi ödeyen mükellefler ile ücreti çalışanların bu uygulama ile cezalandırıldığını ifade etti. Yavaşlar şöyle konuştu:
‘’Sıklığı artık 1,5 yıla inen vergi afları serisi karşısında, vergisini zamanında ödeyen beyana tabi gelir vergisi ve kurumlar vergisi mükelleflerine tanınan yüzde 5’lik vergi indiriminin yüzde 10’a çıkarılması talepleri fazlasıyla meşrudur. Ayrıca artık ücretlileri de unutmamak gerekir. Bu kesim, ücretleri daha ellerine geçmeden stopaj yoluyla vergilerini ödediği için, kural olarak bu tür af yasalarından yararlanamamaktadır. Ayrıca, eline geçen miktardan tasarruf yapmak bir yana, tamamını zorunlu ve olağan yaşam giderlerine harcadıkları için, mali güçlerine oranla daha yüksek bir dolaylı vergi yüküne de taşımaktadırlar. 20 yılı aşan bir zaman diliminde sürekli ve sistematik olarak, bir kesimin vergi yükü af yasalarıyla azaltırken diğer kesime benzer bir imkanının tanınmaması ve toplam vergi yükünün büyük kısmının doğrudan ve dolaylı vergilerle onların üzerine bırakılması, bu kesimin mülkiyet hakkının ölçülülük ilkesine aykırı şekilde ihlal edilmesi anlamına gelir. Ücretlilere de aftan yararlananlarla aynı oranda vergi iadesi yapılmadığı veya bu seneki gelir vergileri bu oranda azaltılmadığı sürece, bu anayasa ihlalinin ve adaletsizliğin yargıdan dönmesi gerekir.’’
Ödenmeyen 100 bin TL’lik vergi borcunun seyri!
Teknik detaylara girmeden basitleştirerek bir örnek vermek gerekirse: (A), son ödeme tarihi 31.12.2018 olan 100.000 TL’lik vergi borcunu ödemediği için, bu borca 01.01.2019 tarihinden itibaren 31.12.2022’ye kadar toplam yüzde 88,1020 oranında gecikme zammı uygulanacaktır. Böylece, 31.12.2022 tarihi itibariyle (A)’nın toplam borcu, işletilen 88.102 TL’lik gecikme zammıyla birlikte 188.102 TL olacaktır. (A) af yasasından yararlanarak borcunu ödemek istediğinde 88.102 TL silinecek, onun yerine ana borç olan 100.000 TL’ye yıllık yüzde 9 faiz oranı uygulanarak 36.000 TL faiz alınacaktır. Bu durumda (A), 188.102 TL yerine -36.000 TL’si faiz olmak üzere – 136.000 TL ödeyecek ve böylece toplam borcunda yaklaşık yüzde 28 oranında azalma ortaya çıkacaktır. Ancak, 100.000 TL’nin 31.12.2018’deki değeri ile 31.12.2022’deki değeri aynı değildir. TÜİK rakamları dikkate alındığında dahi, reel olarak (TÜFE) 31.12.2018’in 100.000 ₺’si, 31.12.2022’nin yaklaşık 286.500 TL’sine karşılık gelmektedir. Dolayısıyla, af kapsamı çerçevesinde (A)’dan faiz dahil 136.000 TL alındığında, 2018’deki 100.000 TL ’lik ana borcun sadece yüzde 47,5’i tahsil edilmiş, yani yüzde 52,5’i affedilmiş olmaktadır. Üstüne, 136.000 TL 48 taksitle dört yılda ödenmek yerine- tek seferde ödendiğinde 36.000 ₺ üzerinden yüzde 90 indirim daha yapılacağından, (A)’nın yapacağı ödeme 103.600 TL’ye inmekte, dolayısıyla vergi borcunu zamanında ödemeyip dört yıl boyunca parayı kullanan (A), 2019’a oranla yüzde 64 daha az vergi ödeyerek borcundan kurtulmaktadır.
KAYSO Başkanı Büyüksimitci, ABD-Türkiye İş Forumu’na Katıldı
Kayseri Sanayi Odası (KAYSO) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Büyüksimitci, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve Amerikan Ticaret Odası tarafından Washington’da düzenlenen “Türkiye-ABD İş Forumu: Deprem Bölgesinin Önceliklendirilmesi” konulu toplantıya katıldı.
Toplantıya Ticaret Bakanı Mehmet Muş, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Hasan Murat Mercan, ABD’nin Ankara Büyükelçisi Jeffry Flake, ABD Ticaret Odası Türkiye ve Orta Doğu’dan Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı Khush Choksy, KAYSO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Büyüksimitci ile Türkiye ve ABD’den iş dünyası temsilcileri katıldı.
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, açılışta yaptığı konuşmada, 6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin, 11 ili ve 14 milyon insanı etkilediğini söyledi. Bölgenin hem sanayi hem de tarım sektörleri açısından önemli olduğunu vurgulayan Hisarcıklıoğlu, Depremden etkilenen 11 ilin, Türkiye’nin toplam milli gelirinin yüzde 9’unu, ihracatının yüzde 8,5’ini ve tarımsal üretiminin yüzde 14’ünü karşıladığını aktardı.
Bölgedeki ekonomik faaliyetin ve üretimin yaklaşık yüzde 50 düşmesinin beklendiğine dikkati çeken Hisarcıklıoğlu, bu durumun, ekonomik büyüme üzerinde bu yıl doğrudan olumsuz bir etkiye sahip olacağını kaydetti.
TOBB’un bölgeye yönelik yardım çalışmalarını anlatan Hisarcıklıoğlu, gösterdikleri dayanışma için de ABD Ticaret Odası, iş dünyası ve hükümetine teşekkür etti. Hisarcıklıoğlu, ABD Ticaret Odası ile aralarındaki işbirliği anlaşmasını bir yıl daha yenileyeceklerine işaret ederek, “Birlikte çok daha fazlasını yapabileceğimize inanıyorum” dedi.
Ticaret Bakanı Mehmet Muş da, depremin Türkiye’nin güneydoğu bölgesinde 11 ili kapsayan çok geniş bir alanda yıkıma neden olduğunu ve 47 bini aşkın kişinin hayatını kaybettiğini belirtti.
Yardım çalışmalarını en hızlı ve etkili şekilde yürüttüklerini ve yaraları sarmaya çalıştıklarını anlatan Bakan Muş, bundan sonraki önceliklerinin gerekli hazırlıkları yapmak ve güvenli yerleşim alanlarını inşa etmek olduğunu belirterek, felaketin işletmeler üzerindeki etkisini belirlemek için de kapsamlı bir inceleme yaptıklarını bildirdi.
Toplantı sonrasında, Ticaret Bakanı Muş ve Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Mercan, TOBB Washington ofisini ziyaret etti.
Aidat borçları dahil çeşitli borçlar yapılandırılıyor, esnafın eli rahatlıyor
KESOB Başkanı Odakır: “Yapılandırma esnafımıza hayırlı olsun”
Kayseri Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği (KESOB) Başkanı Şeyhi Odakır, 12 Mart 2023 tarihinde 32130 sayılı Resmi Gazete yayımlanarak yürürlüğe giren 7440 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun hakkında yaptığı açıklamasında, “Esnaf ve sanatkârlarımız bağlı oldukları odalara ait aidat borçları dahil olmak üzere devlete olan çeşitli borçlarını yapılandırabilecektir. Esnafımıza hayırlı olsun diyor, yapılandırma işlemlerini geciktirmemeleri noktasında hatırlatma yapıyoruz” dedi.
7440 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, 12 Mart 2023 tarihinde 32130 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Kanun kapsamında devlete olan çeşitli borçlarda yapılandırma yapılabilecek.
“ESNAF VE SANATKÂRLARIMIZA HAYIRLI OLSUN”
KESOB Başkanı Şeyhi Odakır, yürürlüğe giren yapılandırma paketi hakkında açıklamalar yaptı. Başkan Şeyhi Odakır, yeni paketin tüm vatandaşlar gibi esnaf ve sanatkârların da elini rahatlatacağını söyledi. Odakır, “Cumhurbaşkanımızın devlete olan borçlarda yapılandırmaya gidileceğine yönelik açıklamaları camiamızda olumlu karşılanmıştı. Kanun, TBMM’de görüşülüp geçti ve Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Esnaf ve sanatkârlarımız başta olmak üzere toplumun birçok kesimini ilgilendiren kanun kapsamında devlete olan çeşitli borçlar hakkında yapılandırma yapılabilecek. Esnaf ve sanatkârlarımıza, vatandaşlarımıza hayırlı olmasını temenni ediyorum” diye konuştu.
ESNAFIN AİDAT BORÇLARI DA YAPILANDIRILACAK
KESOB Başkanı Şeyhi Odakır, kanun kapsamında esnaf ve sanatkârların üye oldukları odalara ait aidat borçlarının da yapılandırmaya dahil olduğunu belirtti. Odakır, esnafın borçlarını yapılandırması için işlemlerine başlaması gerektiğini dile getirerek, şunları söyledi: “Esnafımız borçlarını kanunun tanıdığı haklardan bir an önce faydalanarak yapılandırmalı. Odalara olan aidat borçları hakkında da esnafımız bağlı bulundukları odalara başvurarak bilgi almalı ve yapılandırma taleplerini ileterek, işlemlerine başlamalı. 31 Mayıs 2023’e kadar yapacakları başvurularla esnafımız, aidat borçlarının faizlerini ödemeyecek, yapılandırmaya tabi tutulan borçlarını ise 9 taksitle ödeme imkanı bulacak. Esnaf ve sanatkârlarımıza hayırlı olmasını temenni ediyorum. Detaylı bilgiye ulaşmak için kurumumuzun web sitesinin genelgeler kısmı ile Resmi Gazete’nin ilgili sayısına bakılabileceğini belirtmek istiyorum. Söz konusu yeni düzenlemeler için de başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, devlet ve hükümet yetkililerimize camiamız adına teşekkür ediyorum.”
Gri Suyun Etkin Kullanımı ile Yılda 3,2 Milyar Metreküp Su Tasarrufu Sağlanabilir
Dünya genelinde yaşanan su sıkıntısı giderek daha önemli bir konu haline geliyor. Ülkeler su tüketimlerini azaltacak önlemler alıyor. Gri suyun geri dönüştürülmesi ise tasarrufun en önemli yolu olarak kabul ediliyor.
Gri su, evsel atık suların minimum yüzde 50’sini oluşturuyor” diyen Masdaf Bina Teknolojileri Ürün Grubu Yöneticisi Ezgi Baba, gri suların verimli kullanımı için geliştirilen arıtma sistemleri ile; konutlarda, hastanelerde, otellerde, ofislerde ve daha birçok yaşam alanında kullanılan sudan yüzde 50’ye varan oranlarda tasarruf sağlanabileceğini açıkladı.
Dünya su krizi ile karşı karşıya. Küresel ölçekte su tüketimi her yıl giderek artıyor. WRI’ının (Dünya Doğal Kaynaklar Enstitüsü) raporunda dünya genelindeki 17 ülke “yüksek risk” grubunda gösteriliyor. Türkiye’de bu sıralamada ikinci kategoride yani “su sıkıntısı çeken ülkeler” kategorisinde yer alıyor. Dünya genelinde yaşanan su sıkıntısını önlemek amacıyla evsel su tüketimini azaltmak, giderek daha önemli bir konu haline geliyor. Gri suyun geri dönüştürülmesi ise tasarrufun en önemli yolu olarak kabul ediliyor. Peki gri su nedir?
Gri su; siyah su (tuvalet suyu) haricinde evsel kullanımdan kaynaklanan; ancak içme suyu kalitesinde olmayan suyu ifade eder.
Sudan yüzde 50 tasarruf sağlıyor
“Gri su, evsel atık suların minimum yüzde 50’sini oluşturuyor” diyen Masdaf Bina Teknolojileri Ürün Grubu Yöneticisi Ezgi Baba, gri suların verimli kullanımı için geliştirilen arıtma sistemleri ile; konutlarda, hastanelerde, otellerde, ofislerde ve daha birçok yaşam alanında kullanılan sudan yüzde 50’ye varan oranlarda tasarruf sağlanabileceğini açıkladı. Ezgi Baba, sözlerine şöyle devam etti:
“Avrupa’da konutlarda ve diğer yaşam alanlarında tüketilen suyun; yüzde 25’i tuvalet rezervuarlarında, yüzde 5’i temizlik, yüzde 5’i bahçe sulama ve yüzde 13’ü ise çamaşır yıkamada kullanılıyor. Bu nedenle tuvalet rezervuarları, bahçe sulama ve çamaşır yıkama işlerinde içme suyu yerine, arıtılmış gri su kullanılarak yüzde 50’ye yakın su tasarrufu sağlanıyor.
Gri su ile su kaynaklarını daha verimli kullanmanın yanı sıra altyapı sistemleri üzerindeki yükü de almak mümkün. Çünkü gri su kullanımı, atık su deşarjını yüzde 30 ila 50 oranında düşürüyor. Sonuç olarak, geri dönüşüm yapılarak altyapı üzerindeki yük önemli ölçüde azaltılabiliyor. Ayrıca gri suyun etkin kullanımı yılda 3,2 milyar metreküp su tasarrufu anlamına geliyor.
Gri su, sürdürülebilir bir çevreye öncülük ediyor
Ülkemizde inşa edilen yeni yapılarda yaygın olarak kullanılan gri su arıtma sistemleri, geleneksel su kaynaklarına bağımlılığı azaltırken, su sistemlerinin korunmasına da yardımcı oluyor. Özellikle iklim değişikliğinin etkilerinin yüksek ölçüde hissedildiği günümüzde, altyapı kapsamında gri su kullanımı; ekolojik, ekonomik ve sosyal açıdan bir çok fayda sağlıyor; sürdürülebilir ve yaşanabilir bir çevreye öncülük ediyor. Bu nedenle daha verimli ve çok işlevli sistemler ile şehirlerde ki enerji sistemleri ve etkin su yönetimi gibi mavi-yeşil ve gri altyapının birbirine entegre edilecek şekilde planlanması gerekiyor.” dedi.
Gri su geri kazanım sistemleri için verimli çözümler sunuyor
“Masdaf olarak, Hexa serisi dik milli komple paslanmaz çelik pompalarımız ile gri su geri kazanım sistemlerinde suyun tekrar basınçlandırılmasında önemli rol oynuyoruz” diyen Ezgi Baba, suyun etkili ve verimli bir şekilde deşarj edilmesi amacıyla geliştirilen çevreci HEXA serisi pompalar ile gri su arıtma sistemlerine verimli çözümler sunduklarını ifade etti.
HEXA serisi pompaların; gövde, çark ve mili, AISI 304 paslanmaz çelikten imal ediliyor. Altıgen mil yapısı ile tungsten karbür yataklama sistemi sayesinde dayanıklılığı arttırılan HEXA serisi pompalarla gri su geri kazanım sistemlerinde uzun ömürlü kullanım avantajı sunuluyor.
Çok Sesli Çalıştay deprem sonrası sorunlara çözüm aramak üzere gerçekleştirildi
“Yepyeni çok sesli podcast platformu” olarak geliştirilen Poddy, afet sonrası toplumsal iyileşmeye katkı sağlayacak bir araç olması bakış açısıyla 24 Şubat 2023’te genel kullanıma açıldı. Uygulama ile hem bireysel hem de toplumsal açıdan iyileşmeye katkı sağlama amacına paralel olarak ise “Çok Sesli Çalıştay” etkinliği podcast üreticileri, konu ile ilgili akademisyenler, bilirkişiler ve ilgili STK’ların çalışanlarının katılımıyla 9 Mart Perşembe günü gerçekleştirildi. Podcast dinleyicilerinin de seslerini duyurabilmeleri ve içerik üreticilerin dinleyicilerle etkileşim kurabilmeleri adına “çok sesli podcast platformu” olarak geliştirilen mobil uygulama Poddy, henüz test sürecinde olmasına rağmen, Türkiye ve Suriye’yi etkileyen depremler sonrasında toplumsal iyileşmeye katkı sağlayacak bir araç olması amacıyla 24 Şubat 2023’te genel kullanıma açıldı. Sadece konuşarak içerik üretmeye ve farklı seslere kulak vermeye imkân tanıyan Poddy’nin afet sonrası bireysel ve toplumsal iyileşmeye katkı sağlama amacına paralel olarak ise “Çok Sesli Çalıştay” etkinliği gerçekleştirildi. 9 Mart Perşembe günü Kadıköy Müze Gazhane’de gerçekleştirilen Çok Sesli Çalıştay’a podcast üreticileri, konu ile ilgili akademisyenler, bilirkişiler ve ilgili STK’ların çalışanları katılırken, çalıştayda Travma Sonrası Psikolojik İyileşme, Afet Sonrası Eğitim Süreçleri konularında paylaşımlar gerçekleştirildi. “Konuşmanın iyileştirici gücüne inanıyor, Poddy’yi değer yaratacak bir platform olarak görüyoruz” Afet sonrası iyileşme sürecine fayda sağlamak üzere gerçekleştirilen Çok Sesli Çalıştay ile amaçlananları değerlendiren Poddy Kurucusu ve CEO’su Cüneyt Göktürk, “En başından beri herkesin özgürce sesini duyurabilmesi ve herkes için iyileştirici olması hedefiyle geliştirdiğimiz Poddy’yi, deprem sonrasında konuşmanın ve paylaşmanın iyileşmemize yardımcı olacağına inanarak beta döneminde olmasına rağmen hızlı bir şekilde kullanıma açtık. Kısa bir süre içerisinde çok sayıda dinleyici ve podcast üreticisinin katılım gösterdiği Poddy’nin bu amacını güçlü bir zemine taşımak, platformumuzda deprem sonrası iyileşme ve afet sonrası eğitim odaklı içeriklerle dinleyicilere fayda sağlamak üzere Çok Sesli Çalıştay etkinliğimizi gerçekleştirdik. İşaret etmiş olduğum bu konulara yönelik bilgi birikimi ve deneyimleriyle değerli paylaşımlarda bulunan katılımcılarımız çalıştayımızın içeriğini zenginleştirdiler. Eğitim ve psikoloji alanında meydana gelen büyük yıkımları depremin birincil ve ikincil tanıkları olarak onarmaya çalıştığımız çalıştayda, farklı seslerin birleşerek uyumlu bir yankıya dönüşmesini ve herkesin kendince pay çıkarabileceği dalga etkisi yaratmayı da hedefledik. Çıktılarının geniş kitlelere ulaşarak bir yol haritası olmasını sağlamaya çalıştık. Eğitim ve psikoloji olmak üzere iki çalışma masasında gerçekleştirilen programda iyileşme alanlarına ve bu iyileşme alanlarında neler yapılabileceğine yakından temas ettik. Çıktıları ise Poddy üzerinden yayına alarak herkesin erişimini sağladık. Poddy ailesi olarak, ulaştığımız çıktılara ve sonrasındaki aksiyonlara dair destek sağlamaya devam edeceğiz” dedi. Afet sonrası iyileşmeye eğitim ve psikoloji alanlarında katkı sağlamak, çözüm geliştirmek amacıyla çalıştaya katılan isimler: Öğretmen Ağı Ağ Etkileşim Sorumlusu Aişe Nur Uğurlu Beats by Girlz’de Etkinlik ve Proje Sorumlusu Ayça Akkın Akademisyen Dr. Ayşe Bengi Özçelik Merak Listesi Podcasti Kurucusu Çağrı Küpeli Üzerine Bir Şeyler Podcasti Kurucu Ortağı Fulden Ergen Bir İZ – Birey ve Toplum Ruh Sağlığında İZ Derneği Proje Uzmanı Gökhan Fidan Travma ve Afet Ruh Sağlığı Çalışmaları Derneği Gönüllüsü Haliç Üniversitesi Psikoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Nermin Gündüz Genç Hayat Vakfı Genel Müdür Yardımcısı Ozan Çetin Genç Hayat Vakfı Eğitim Koordinatörü Yelda Özdemir Fugimundi Kurucu Ortağı Yeşim ÖzşenUluslararası 11. İlaç Kimyası Kongresi’nde Polifarma’ya 2 poster ödülü birden!
Türkiye’de 37 yıldır toplum sağlığına ve sağlık sektörüne katkı sağlayan, yüzde 100 yerli sermayeli Polifarma’nın Ar-Ge üssü olan PolArGe Ekibi, Uluslararası 11. İlaç Kimyası Kongresi’nde 2 poster ödülünü aldı.
Erdi Arıcı’nın “Biyoyararlanımı artırılmış balık yağı” ve Merve Erol’un “Stabil Posaconazol formülasyonu” konularında hazırladıkları posterler mansiyon ödülüne hak kazandı.
PolArGe’nin başarıları ses getirmeye devam ediyor… Alanında pek çok inovatif ürünün ortaya çıktığı merkez olan PolAr-Ge, ekonomi ve iş dünyası portalı Turkishtime tarafından gerçekleştirilen ‘Ar-Ge 250, Türkiye’nin En Çok Ar-Ge Harcaması Yapan Şirketleri Araştırması’nın sonuçlarına göre sadece ilaç değil tüm sektörlerde Türkiye’nin “En Çok Ar-Ge Harcaması Yapan Şirketleri” arasına girmekle kalmadı; “Ar-Ge Merkezlerinde En Fazla Proje Yürüten Şirketler” arasında ilk 10’da yerini aldı. Bununla birlikte yine ‘‘Ar-Ge Merkezinde Çalışan Kadın Sayısı’’ sıralamasına da 44’üncü sıradan girerek ilk 50’de yer alıyor.
“PolAr-Ge merkezimizde her türlü Farmasötik formu geliştirebilecek teknik bilgiye sahibiz”
Polifarma Ar-Ge Direktörü Ömer Faruk Fırat ise “PolAr-Ge merkezimizde her türlü farmasötik formu geliştirebilecek teknik bilgiye sahibiz. Ar-Ge çalışmaları devam eden mRNA temelinde Oligonucleotide platformunda Antisense teknolojisi ile sentezlenen hammaddemizin sentezini başarıyla tamamladık. Ayrıca nadir hastalıklar kategorisinde olan bir molekülde de sentez çalışmalarımız da nihai sonuca ulaştı. Bu projemizde hammaddeyi sentezleyip ilaca dönüştürerek ilacı yurt dışına ihraç etmeye çok yaklaştık. Bu projeyle Türkiye’de her yıl binlerce hastanın, yurt dışından gelmesini beklemeden ilaca erişmesine katkı sağlayacağımız için mutluyuz’’ diyerek tüm Ar-Ge çalışmalarının odağında sağlığa katkı sağlamak olduğundan söz etti.
Son dönemde Ar-Ge yatırımları ve devam ettirdiği projeler ile orijinal moleküller üzerinde çalışmaya ve sonuçlarını da almaya başlayan Polifarma, artık Türkiye’de orijinal molekül yaratılmaz yargısını da kırmayı hedefliyor. Hammadde üretimi ile yakın zamanda Türkiye ve Dünya’da orijinal çalışmaları ile de adını daha çok duyuracak.
Durak Tekstil’in yeni lyocell iplikleriyle tekstiller daha konforlu ve sürdürülebilir
Lyosense ve Lyostitch lyocell ipliklerini pazara sunan Durak Tekstil, nakış ve dikiş uygulamalarında sürdürülebilirliği ve konforu artırıyor. Nefes alan, terletmeyen tekstilleri mümkün kılan lyocell, teknik özellikleriyle birçok doğal elyaftan daha iyi performans sunuyor.
Endüstriyel dikiş ve nakış ipliklerinin önde gelen üreticilerinden Durak Tekstil, lyocell (liyosel) konforunu ve doğallığını pazarla buluşturuyor. %100 lyocell elyafından üretilen yeni Lyosense nakış ipliği ve Lyostitch dikiş ipliği hazır giyim ve moda endüstrisinde artan sürdürülebilirlik ve konfor taleplerine yanıt veriyor. Durak Tekstil’in AR-GE sürecini başarıyla tamamladığı ve bazı önde gelen müşterilerinde ilk kullanımları başarıyla yapılan iplikler, gösterdikleri performansla beklentileri fazlasıyla karşıladı. Lyosense ve Lyostitch iplikleri birçok farklı uygulamada sürdürülebilirliği ve konforu birlikte sunmak isteyen üreticilere ve markalara hitap ediyor.
Nakış üreticileriyle güçlü bağlara sahip olan Durak Tekstil’in Lyosense nakış ipliği özellikle mat görünümlü ve yumuşak yüzeyli nakışlar için tercih ediliyor. Bu nakış uygulamaları iç giyimden deniz giyimine, moda ürünlerinden ev tekstillerine kadar birçok farklı alanda kullanılabiliyor. Özel olarak üretilen Lyosense nakış iplikleri, geniş bir renk skalasında pazarla buluşuyor.
Lyostitch dikiş ipliği ise konfeksiyon endüstrisinin konfor ve doğallık taleplerini karşılıyor. Tişört, iç giyim, çocuk-bebe giyim gibi alanlarda cilde temas eden noktalardaki yumuşak dikiş uygulamaları için ideal bir çözüm oluşturuyor. Lyostitch dikiş uygulamalarında gerekli kopma direnci ve dikiş esnekliği ile uzun bir kullanım ömrü sunuyor.
Lyosense ve Lyostitch iplikleri lyocell köklerinden gelen doğallık, yumuşaklık, nefes alabilirlik ve konfor özelliklerinin yanı sıra üstün bir dayanıklılık ve kopma direncine sahip. 40 kalınlığı ortalama 1600 CN, 60 kalınlığı ortalama 1200 CN kopma kuvvetine sahip olan bu iplikler, %7-9 oranında kopma uzaması ile, nakış ve dikiş üreticilerinin aradığı mukavemet ve uzama değerlerini sunuyor. Bu değerler pamuk iplikleriyle aynı oranlarda olup, teknik üstünlüklerin sadece birkaç başlığını oluşturuyor.
Lyosense ve Lyostitch önce gelen moda markalarının tercihi olacak
“İplik sadece iplik değildir. Sürdürülebilir, fonksiyonel ve sanatsal çalışmaların en başında bir ilmek, bir dikiş olarak yer alıyor. Bu nedenle Durak Tekstil olarak portföyümüzü çok yönlü olarak geliştiriyoruz” diyen Durak Tekstil Yönetim Kurulu Üyesi ve Pazarlama Direktörü Yiğit Durak, yeni lyocell ipliklerle endüstriye ve paydaşlara güçlü bir mesaj verdiklerini söyledi.
Lyosense ve Lyostitch lyocell ipliklerinin Duracotton Bio organik pamuk ipliği ile ürün portföylerindeki en sürdürülebilir ürünler olduğunu vurgulayan Durak, hatta bunların üretim süreci açısından pamuk ile kıyaslandığında daha sürdürülebilir ürünler olduğuna dikkat çekti. Uçtan uca sürdürülebilirliğe odaklanan markalar ve üreticiler için bu ipliklerin tercih sebebi olacağını kaydeden Durak, sözlerini şöyle sürdü; “Lyosense ve Lyostitch ipliklerimiz, önde gelen moda ve giyim markaları için oldukça önemli olan sürdürülebilirlik oranını daha da yukarı taşıyacak. AR-GE süreci tamamlanan ve endüstride bazı partnerlerimizde kullanılmaya başlanan yeni lyocell ipliklerimiz kısa sürede pazarda dikkat çekici birer ürüne dönüşecektir. Zengin boyama kapasitemizle istenilen renk seçeneklerinde ipliklerimizi sunacağız ve üreticilere gerekli sertifikaları da temin edeceğiz. Bu sertifikalar sürdürülebilirlik odaklı markalar için birer güven kaynağıdır. Lyocell elyafının doğa dostu ve konforlu/yumuşak yapısı ipliklerimizle hazır giyim ve moda alanında daha da fazla hissedilecek.”
Doğadan gelen lyocell, sonunda yine doğaya dönüyor
Rejenere selülozik lyocell elyafı endüstriyel amaçlı yetiştirilmiş huş ağacı, meşe ve okaliptüs gibi bitkilerden elde edilen odun hamuru selülozundan üretiliyor. Yetiştirilme sürecinde özel sulama ve ilaçlama gibi işlemlere ihtiyaç duyulmuyor. Doğallık ve sürdürülebilirlik özellikleriyle pamuğa gerçek bir alternatif olarak kabul ediliyor.
Pamuktan daha fazla emici özelliğe sahip olan lyocell, aynı zamanda ipek ile kıyaslanabilecek yumuşak bir yapıya sahip. Yüzeyindeki mikroskobik kanallar sayesinde teri emen ve sonrasında havaya bırakarak kullanımda ekstra konfor sağlayan lyocell kumaşlar nefes alma özelliğiyle ketenden daha serin tutar. Yüksek renk haslığına sahip olan lyocell elyafından üretilen kumaşlar tekrarlanan yıkama işlemlerinden sonra bile parlaklığını ve rengini uzun süre korumayı başarır.
Kullanıma dönük bu avantajlarının yanı sıra lyocell elyafının üretimi için, diğer elyaflara kıyasla daha az zaman gereklidir. Zamandan tasarruf sağlayan bu üretim yönteminin çevresel ayak izi daha azdır. Endüstriyel amaçlı yetiştirilen ağaçların kullanılması sayesinde karbon salımı açısından önemli kazanımlar sağlayan lyocell, ayrıca üretimde kullanılan amin oksitin tekrar kazanılabilmesi nedeniyle çevre dostu bir prosese sahiptir. Kapalı döngü bir ekstraksiyon işlemi sayesinde lyocell üretimi sonrasında kirlenmiş su atığı oluşmaz. Bu elyaf, üretiminde organik çözgen kullanılması ve suyun geri kazanılması nedeniyle pamuk gibi diğer birçok doğal elyafa kıyasla daha çevre dostu kabul edilir. Lyocell ürünler doğada tam olarak çözünür ve gübreleşir. Kısaca doğadan elde edilen ürün sonunda yine doğaya karışır.
AFET DÖNEMLERİNDETEKNOLOJİNİN ETKİN KULLANIMIYLA İLGİLİ BİLGİLER,“TEKNOLOJİNİN ŞAPKALARI” PODCAST’İNDE!
Herkesi ilgilendiren ve siber güvenliği herkes için anlaşılır kılan “Teknolojinin Şapkaları” podcast’i, ülkemizde yaşanan deprem felaketlerinin ardından odağını afet döneminde teknoloji kullanımına çevirdi. 6 Şubat sonrasında yayınlanan dört bölümünde afet dönemlerinde teknolojiyi en etkili şekilde kullanmanın yolları üzerinde duran “Teknolojinin Şapkaları”, telefon şarjının uzun süre dayanması için ipuçları, erişim kısıtlaması halinde VPN kullanımı, faydalı olabilecek uygulama önerileri gibi birçok hap bilgiyi dinleyicilerle paylaşıyor. Banu Zeytinoğlu ve Murat Lostar’ın hazırlayıp sunduğu “Teknolojinin Şapkaları” yeni bölümleriyle her pazartesi saat 10.30’da Açık Radyo’dan, yayının ardından ise acikradyo.com’da ve Spotify başta olmak üzere farklı platformlarda tüm bölümleriyle podcast serisi olarak dinlenebilir!
Banu Zeytinoğlu ve Murat Lostar “Teknolojinin Şapkaları”nda, her geçen gün hayatımızın daha da büyük bir parçası haline gelen bilgi ve iletişim teknolojileriyle güvenli ilişki kurmanın yollarını en kolay anlaşılır haliyle konuşuyorlar. İkilinin şifreleme, yedekleme, güvenli online alışveriş gibi herkesi ilgilendiren kritik konulara eğlenceli, gündelik bir anlatımla ışık tuttuğu ve hap bilgiler paylaştığı program, her yaştan ve her bilgi düzeyinden teknoloji kullanıcılarına hitap ediyor.
İki eski dostun sohbet havasında geçen eğlenceli programında Banu Zeytinoğlu “halkın sesi” oluyor ve bilgi ve iletişim teknolojilerini kullanırken hepimizin aklına takılan basit ama önemli soruları soruyor. Türkiye’nin en kuvvetli ve eski bilgi güvenlik şirketinin sahibi Murat Lostar ise bu soruları temel bilgilerle, teknolojik terimlere girmeden ve kolay anlaşılır bir dille yanıtlıyor.
Her pazartesi sabahı 10.30’da Açık Radyo’da (95.0) yayımlanan “Teknolojinin Şapkaları”nın tüm bölümleri, podcast serisi olarak acikradyo.com’da ve başta Spotify olmak üzere farklı platformlarda kaçıranları ve yeniden dinlemek isteyenleri bekliyor.
TÜSİAD “İkinci Yüzyılında Cumhuriyetin Hedeflerini Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ile Yakalamak” Konferansı 20 Mart’ta Düzenlenecek
TÜSİAD, 20 Mart 2023 Pazartesi 09.30 – 15.00 arasında “İkinci Yüzyılında Cumhuriyetin Hedeflerini Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ile Yakalamak” Konferansı’nı gerçekleştirecek. Sabancı Center’da düzenlenecek etkinlikte, 6 Şubat tarihli deprem felaketinin etkileri de dahil olmak üzere, hiçbir krizden toplumun yarısını geride bırakarak çıkmanın mümkün olmayacağı vurgulanacak. TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan ve Yönetim Kurulu Üyesi Elvan Ünlütürk tarafından etkinliğin açılış konuşmaları yapılacak. Etkinlikte Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı “Cumhuriyetin Tamamlanmamış Meselesi” başlıklı bir konuşma yapacak. TÜSİAD’a farklı dönemlerde başkanlık yapmış olan Doğan Holding Yönetim Kurulu Üyesi Arzuhan Doğan Yalçındağ, Boyner Grup Yönetim Kurulu Üyesi Ümit Boyner ve Allianz Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Cansen Başaran Symes “Başkanların Perspektifinden” başlıklı oturumda bir araya gelerek “Çoklu Krizler Çağında Cumhuriyeti İkinci Yüzyılına Kadınlarla Taşımak” konusunu çeşitli yönleriyle ele alacaklar. “Deprem Felaketinin Ardından: Bölgeyi Kadınlarla Ayağa Kaldırmak” panelinde ise kadın girişimciler ve uluslararası kurum temsilcileri konuya dair tecrübe ve değerlendirmelerini paylaşacaklar. Kadınların yönetimde eşit temsili konusunu ele alacak “Cumhuriyetin İkinci Yüzyılında Eşit Temsil” başlıklı ikili sohbetin ardından sanat, reklam ve iş dünyasından isimlerin katılımıyla “Medyada ve İletişimde Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” oturumu gerçekleşecek. Konferansın son paneli ise genç konuşmacıların katılımıyla “Bütün Ümidim Gençliktedir: Geleceğe Ne Bırakıyoruz ve Z-Kuşağı Ne İstiyor?” olacak. TÜSİAD “İkinci Yüzyılında Cumhuriyetin Hedeflerini Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ile Yakalamak” Konferansı Tarih: 20 Mart 2023 Saat: 09.30 – 15.00 “İkinci Yüzyılında Cumhuriyetin Hedeflerini Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ile Yakalamak” 20 Mart 2023, Sabancı Center 09.30 Kayıt Etkinlik Moderasyonu: Ilgaz Gürsoy, Gazeteci & Yazar & Moderatör 10. 00 Açılış Konuşmaları Elvan Ünlütürk, TÜSİAD Sosyal Kalkınma Yuvarlak Masası Başkanı Orhan Turan, TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı 10.15 “Cumhuriyetin Tamamlanmamış Meselesi” Güler Sabancı, Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı ve Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı 10.30 Başkanların Perspektifinden: “Çoklu Krizler Çağında Cumhuriyeti İkinci Yüzyılına Kadınlarla Taşımak” Arzuhan Doğan Yalçındağ, 2006-2009 Dönemi TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner, 2010-2012 Dönemi TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Cansen Başaran – Symes, 2015-2016 Dönemi TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Moderatör : Hakan Güldağ, EKONOMİ Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı 11.30 Oturum: Deprem Felaketinin Ardından: Bölgeyi Kadınlarla Ayağa Kaldırmak Emine Erdem, KAGİDER Başkanı Ahu Büyükkuşoğlu Serter, Arya Kadın Yatırım Platformu Kurucusu Zeliha Ünaldı, UN Women Türkiye Ülke Direktör Yardımcısı Serpil Çetinçift, EBRD KOBİ Finansmanı ve Kalkınma Kıdemli Bölge Yöneticisi Moderatör: Ilgaz Gürsoy, Gazeteci & Yazar & Moderatör 12.15 Öğle Arası 13.15 İkili Sohbet: Cumhuriyetin İkinci Yüzyılında Eşit Temsil Billur Barlın, TÜSİAD Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Çalışma Grubu Başkanı Murat Yeşildere, Egon Zehnder Kıdemli Ortağı 13.30 Oturum: Medyada ve İletişimde Toplumsal Cinsiyet Eşitliği: Kalıp Yargılardan Ezberleri Bozmaya Oya Ünlü Kızıl, 2017-2022 Dönemi TÜSİAD Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Çalışma Grubu Başkanı Ayşen Akalın, Reklamverenler Derneği Başkan Yardımcısı Serdar Orçin, Oyuncular Sendikası Yönetim Kurulu Üyesi Ece Dizdar, Oyuncular Sendikası Yönetim Kurulu Üyesi Meriç Demiray, Senarist Birol Güven, Yapımcı ve Senarist Murat Soner, Dizi İncelemeleri Youtube İçerik Üreticisi * 14.30 Oturum: Bütün Ümidim Gençliktedir: Geleceğe Ne Bırakıyoruz ve Z-Kuşağı Ne İstiyor? İlayda Eskitaşçıoğlu, Konuşmamız Gerek Derneği Kurucu ve Yönetici Ortağı ve BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri Genç Liderler Programı Sözcüsü Alperen Önal, Kadınların Elinden Sosyal Girişimi Kurucu Ortağı Selinay Koca, Hukuk Fakültesi Öğrencisi Moderatör: Fatoş Karahasan, Gazeteci & Yazar 15.00 KapanışTürk Finteklerden Dubai’ye çıkarma
Fintek sektöründe uluslararası iş birliklerini geliştirmeyi hedefleyen Türk-Arap Finans Forumu Dubai’de gerçekleşti. Forumda 30’u aşkın Türk fintek şirketi uluslararası yatırımcılarla bir araya geldi. TÖDEB Yönetim Kurulu Başkanı Ufuk Bilgetekin, yaptığı açılış konuşmasında Türkiye ve Arap ülkeleri arasındaki iş birliklerinin fintek sektöründeki ivmeyi hızlandırmak için büyük bir fırsat sunduğunu dile getirdi.
Birinci Türk-Arap Finans Forumu (TAF-F1), T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı ve Türkiye Yatırım Ajansı resmi desteği ve TÖDEB iş birliğiyle Al-Iktissad Wal-Aamal Group tarafından 13 Mart 2023 tarihinde Dubai’de gerçekleşti.
Türk-Arap Finans Forumu’na, T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı Borçlanma Genel Müdürü Yiğit Yaşar Korkmaz, T.C. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Ahmet Burak Dağlıoğlu, BAE Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı Dr. Thani Al Zeyoudi, Abu Dhabi Büyükelçisi Tugay Tunçer, Dubai Konsolosu Onur Saylan ile TÖDEB Yönetimi ve üyeleri katıldı.
TÖDEB Yönetim Kurulu Başkanı Ufuk Bilgetekin, yaptığı açılış konuşmasında, BAE ile Türkiye arasında bu ay başında imzalanan Ekonomik Ortaklık Anlaşması’nın önemine değinerek, anlaşmanın iki ülke arasındaki ekonomik iş birliklerine ivme kazandıracağını ifade etti.
Ülkeler arasındaki iş birliği, fintek sektöründeki ivmeyi hızlandırmak için fırsat
Türkiye’deki fintek sektörünün gelişiminden bahseden Bilgetekin, sektörün uluslararası sermaye ve yatırımlarla desteklenmesi gerektiğini belirterek, “Finteklere yönelik hızlandırma programlarının artışı ve girişimcilerin finteklere olan ilgisi ile bu alanda çalışan şirketlerin sunduğu yenilikçi çözüm seçenekleri, yerli yabancı yatırımcılar için fırsat olarak dikkat çekmektedir. Türkiye ve Arap ülkeleri arasındaki iş birliği, fintek sektöründeki ivmeyi hızlandırmak için büyük bir fırsat sunuyor. Bu iş birliği, sınır ötesi ödeme sistemleri, dijital bankacılık ve yatırım platformları gibi alanlarda ortak girişimler oluşturulabilmesini sağlayabilir. Bu anlamda sektörümüzde geliştirilecek yeni stratejik ortaklıklar ile ekonomik fırsatların birlikte değerlendirilmesi hem iki ülke halkına hem de ekonomiye katkı sunacaktır. Bizler de TÖDEB olarak ödeme ve elektronik para sektörünün gelişimi için mevzuatta kolaylaştırıcı adımların atılmasını sağlamak, yenilikçi ürünlerin yurt dışına çıkışı, finansal ve operasyonel iş birliklerinin kurulması hedefleriyle çalışmalarımıza devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
Türkiye ve Arap dünyasından üst düzey yetkilileri, yatırımcıları, fintek liderleri olmak üzere üst düzey katılımcıları bir araya getiren Forumun ikincisi Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da gerçekleşecek.
Katar’ın En Büyük Uluslararası Yemek Festivali Başladı
Merakla beklenen Katar Uluslararası Yemek Festivali 12. yılında bu yıl ilk defa Lusail Bulvarı bölgesinde yeniden kapılarını açtı.
Doha, Katar, 14 Mart 2023: Katar’ın mutfak takviminin en önemli etkinliği olan 12. Katar Uluslararası Yemek Festivali (QIFF), FIFA Dünya Kupası ile özdeşleşen yeni Lusail Al Sa’ad Plaza’da binlerce ziyaretçiyi ağırlıyor. Katar’ın en büyük ve en uzun soluklu yiyecek ve içecek festivali 21 Mart 2023 tarihine kadar sürecek.
Festival, her yaştan insana eğlenme fırsatı sunuyor. Havai fişek gösterileri ve aile dostu eğlencelerin yanı sıra Qatar Airways aşçılık gösterisinde ustalık sınıflarına katılmak gibi çeşitli deneyimler ziyaretçileri bekliyor. Yemek tutkunları, yöresel döner kebaptan Meksika takosuna ve Liberya’nın pirinç ekmeğine kadar dünya mutfağından farklı lezzetler sunan 100 satıcı arasında istediği seçimi yapabilecek. Katar Turizm Operasyon Direktörü Berthold Trenkel konuyla ilgili şunları ifade etti: “Katar Uluslararası Yemek Festivali, on yıldan fazla bir süredir Katar’da gelişen mutfak sahnesine önemli bir spot ışığı tutarak eşsiz ve çeşitli kültürleri bir araya getiriyor. Son dönemde pek çok seçkin restoranın da açılışıyla, Katar’ın gastronomi sahnesi olağanüstü biçimde heyecan verici bir boyuta ulaştı. Biz de dünyanın dört bir yanından gelen ziyaretçilere bunları sunmaktan mutluluk duyuyoruz.”
Bu yılki QIFF’de öne çıkanlar:
Aile boyu eğlence
QIFF 2023 boyunca her gün ailenizle beraber katılabileceğiniz çeşitli ve canlı eğlence seçenekleri mevuct. Festival boyunca gezici gösteriler ve her gece bir havai fişek gösterisi olacak. Konuklar ayrıca özel yapım bir buz pateni pistinin tadını çıkarabilecek.
Şef ustalık sınıfları ve atölye çalışmaları
Dünyanın en dinamik ve saygın şefleri her gün açık mutfaklarda yer alacak ve yemek sever festival müdavimleri, endüstrinin en iyileriyle becerilerini geliştirebilmek için eşsiz bir fırsat sunan biletli interaktif yemekte ustalık sınıflarına katılabilecek.
Etkileyici yemek deneyimleri
QIFF’te, aralarında The Ritz Carlton Doha işbirliği ile üç boyutlu haritalama tekniği kullanılan interaktif bir yemek deneyimi olan Le Petit Chef ile sıra dışı yemek seçeneği sunuyor.
Festivalin gelenekselleşen etkinliklerinden, dünya mutfağının yer alacağı yemek kamyonları da geri dönüyor. Çeşitli standların arasında Arap baharatlarından Filipin’in muhteşem lezzeti Kare Kare’ye kadar ağzınızın suyunu akıtacak pek çok tadı bir arada bulacaksınız.
Kültürel lezzetler
Bu yıl QIFF’te, Katar-Endonezya 2023 Kültür Yılı kutlamaları nedeniyle, ünlü Maluku Adalarına ev sahipliği yapan Endonezya’ya ayrılmış bir alan bulunuyor. QIFF ayrıca yerel lezzetlerin yer alacağı özel bir Katar kültür çadırına da ev sahipliği yapacak.
Vegan ve yeşil çöl alanı
Festivalin bir bölümü yalnızca vegan tariflere ve sağlıklı yemek seçeneklerine ev sahipliği yapıyor.
Ayrıca Ekim ayında “Yeşil Çöl, Daha İyi Çevre” temasıyla gerçekleştirilecek olan Katar 2023 Uluslararası Bahçe Bitkileri Fuarını kutlamak amacıyla özel bir büfe, festival ziyaretçilerine özel hediye bitkiler sunacak.
Qatar Airways ile Qatar Tourism ortaklığında düzenlenen 12. Katar Uluslararası Yemek Festivalinin sponsorluğunu Qatar Airways, Talabat, Ooredoo, Askar ve Expo 2023 üstleniyor. QIFF 2023, 21 Mart’a kadar hafta içi 16:00 – 22:00, hafta sonu 16:00 – 01:00 saatleri arasında her gün ücretsiz olarak halka açık olacak. Sergiyi ziyaretle ilgili daha fazla bilgi için: https://panel.basinlistem.com/UrlRedirect.ashx?Mail=davutgulec@hotmail.com&MailID=26735229&url=https%3a%2f%2fvisitqatar.com%2fintl-en%2fevents-calendar%2fqatar-international-food-festival
Türk doğal taş sektörü Türki Cumhuriyetlere ihracatını 150 milyon dolara çıkaracak
150 farklı çeşit, 650 renk ve desen seçeneği sunan Türk doğal taş sektörü, Türkiye’nin doğal ihracat lideri Ege Maden İhracatçıları Birliği’nin 12-19 Mart 2023 tarihlerinde Kazakistan ve Özbekistan’da organize ettiği Doğal Taş Sektörel Ticaret Heyetleri ile yoğun bir hafta geçiriyor.
Türkiye’nin 2022 yılında 2 milyar 96 milyon dolarlık doğal taş ihracatı gerçekleştirdiğini hatırlatan Ege Maden İhracatçıları Birliği Başkanı İbrahim Alimoğlu, “2022 yılında Kazakistan’a yüzde 30 azalışla 8 milyon dolar, Özbekistan’a ise yüzde 18 artışla 10 milyon dolarlık ihracat yaptık. Özbekistan ve Kazakistan aynı köklerden geldiğimiz, aynı tarihi paylaştığımız, çok güçlü ortak değerlere sahip olduğumuz iki ülke. Aynı zamanda Rusya, Çin, Güney Kore, Japonya ve Avrupa Birliği ülkelerinin Orta Asya stratejilerinde merkez rol üstlenen ülkeler. Çin’in Kuşak ve Yol projesinde Kazakistan’ın ve Özbekistan’ın stratejik pozisyonu hem altyapı yatırımlarının büyüyeceğine hem de başka sanayi kollarında da bölgesel üretim merkezi olabileceğine işaret ediyor.” dedi.
Başkan Alimoğlu, “17 doğal taş ihracatçısı firmamız 13 Mart’ta Almatı şehrinin en büyük doğaltaş firmalarından Royal Stone, N Stone Grup, Agregator firmalarını ziyaret etti. 14 Mart’ta ise 30’un üzerinde Kazak firma ile ikili iş görüşmesi yaptılar. 15 Mart’ta Ceramo Stone Group, Chest, Kerama Group,Stone World, Anar, Sam Stone, Alatau, Kerama World firmalarına fabrika ziyareti gerçekleştirip heyetin diğer ayağı olan Özbekistan’a geçecekler. Ticaret Bakanlığımızın hedef ülkeler arasında gösterdiği Özbekistan Taşkent’te ise 16 Mart’ta doğal taş ihracatçılarımız 25 satın almacı firma ile ikili iş görüşmeleri gerçekleştirecek. 17 ve 18 Mart 2023 tarihlerinde Imperador, Artprofgroup, Natural Stone City, Gazgan Stone, Laminam Surfaces fabrika ziyareti gerçekleştirmesinin ardından Ticaret Heyetimizi sonlandıracaklar. 2022 yılında Türki Cumhuriyetlerine 30 milyon dolarlık doğal taş ihracatı gerçekleştirdik. Orta vadede 150 milyon dolara ulaşacağımızı öngörüyoruz.” dedi.
KAZAKİSTAN-ÖZBEKİSTAN DOĞALTAŞ SEKTÖREL TİCARET HEYET KATILIMCI LİSTESİ | |
1 | ALİMOĞLU MADENCİLİK SAN. TİC. AŞ. |
2 | ALİMOĞLU MERMER GRANİT SANAYİ VE TİCARET AŞ |
3 | AYDAMAR DOĞALTAŞ MADENCİLİK SAN.TİC.LTD.ŞTİ. |
4 | BAŞARANLAR İNŞAAT MALZEMELERİ TİC. VE SAN. A.Ş. |
5 | ÇİÇEKMERSAN MERMER SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ |
6 | ÇOBANLAR MERMER MADENCİLİK TURZ. TİC. VE İNŞ. A.Ş. |
7 | EGE DOĞALTAŞ SAN TİC A Ş |
8 | GÜNGÖR MERMER MADEN VE YAN ÜRÜNLERİ OTO.İNŞ.SAN.TİC.A.Ş |
9 | MARBLEOUS DOĞALTAŞ İÇ VE DIŞ TİCARET LTD ŞTİ |
10 | MODAMAR MERMER SANAYİ İÇ VE DIŞ TİC.LTD.ŞTİ. |
11 | NATUR MADENCİLİK MERMERCİLİK NAK.SAN. VE TİC.LTD.ŞTİ. |
12 | NURSAN MERMER İNŞ. TAAH. NAK. GIDA İMA. ORM. ÜR. İTH. İHR. SAN. LTD. ŞTİ. |
13 | ONUR MERMER MAD. TUR. TAR. GIDA TEKS. TİC. VE SAN. A.Ş. |
14 | ŞENLER MERMER SAN. TİC. A.S. |
15 | TRAMERTAŞ TRAVERTEN MERMER SANAYİ VE PAZARLAMA A.Ş. |
16 | TUSA MERMER VE İNŞAAT GRUBU SAN.VE TİC.LTD.ŞTİ. |
17 | YESMAR MERMER MADENCİLİK SAN. VE DIŞ TİC.LTD.ŞTİ |
Ticari süt işletmeleri tarafından toplanan inek sütü miktarı, Ocak ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %4,4 arttı.
Ocak ayında bir önceki yılın aynı ayına göre, inek peyniri üretimi %17,2, ayran üretimi %13,1, içme sütü üretimi %9,3 ve yoğurt üretimi %5,8 artarken; tereyağı üretimi %17,3 azaldı.
Bir önceki ay 795 bin 383 ton olan ticari süt işletmelerince toplanan inek sütü miktarı Ocak ayında %9,9 artarak 873 bin 974 ton oldu.
Bir önceki ay 134 bin 216 ton olan içme sütü üretimi Ocak ayında %8,1 artarak 145 bin 104 ton olarak gerçekleşti.
Kümes hayvancılığı üretim miktarı, Ocak 2023
Bir önceki ay 201 bin 123 ton olan tavuk eti üretimi Ocak ayında %4,6 azalarak 191 bin 807 ton oldu.
Bir önceki ay 1 milyar 745 milyon 979 bin adet olan tavuk yumurtası üretimi Ocak ayında %1,1 azalarak 1 milyar 727 milyon 224 bin adet oldu