$6 Trilyonu Aşan Sağlıkta Dijital Dönüşüm Ne Gibi Fırsatlar Sunuyor
Kişiselleştirilmiş Sağlık ve Teknoloji
Bütüncül ve sağlıklı yaşam pazarı, tahmini küresel değeri $ 6 trilyon dolar aşti ve önlemez bir hızla büyümeye devam ediyor. Önleyici tıp ve kişiselleştirilmiş bakim ve ilaca artan bir odaklanmayla birlikte, önerileri geliştirmek, hastaya özgü olarak artırmak ve yeniliği teşvik etmek için güvenilir ve eyleme geçirilebilir verilere artan bir ihtiyaç var.
Sağlık verileri genellikle birbirinden kopuk ve farklı kuruluşlar, sağlayıcılar ve sistemler arasında kolayca paylaşılamaz halde. Bu durum, kuruluşların verilere erişmesini ve sağlık sonuçlarını iyileştirmek için kullanılabilecek değerli içgörüler oluşturmasını zorlaştırıyor.
Dünyanın ilk Hidrasyon Zekasi REEBOK Markasinin Arkasindaki Ísimden Geldi
REEBOK markasının 15 yillik CMO’su olan Inga Fisk Stenta ve ortagi Meridith Cass ile Harvard’da geliştirdiği “ter zekasi” urunu, NIX Biosensors, sporcularına bilime dayanan, verilerle desteklenen ve en yüksek performansı ve refahı desteklemek için gerçek zamanlı olarak sunulan kişiselleştirilmiş hidrasyon zekası sağlayan ilk biyosensördür. Bu markanin (TenthMtn isbirligi ile) kreatif direktorlugunu yaparken benim de gordugum en önemli şeylerden biri de bu app’in diğer sağlık verileriyle olan entegrasyonun ne kadar onemli oldugu idi.
Dijital teknolojiler ve büyük hacimli veri, sağlık hizmetlerini iyileştirmek için muazzam fırsatlar sunuyor. Bunun icin kuruluşlar dijital dönüşümü benimseme ve uygulama konusunda stratejileri düşünmek için yenilikçi çerçeveleri araştırıyor.
Dunyanin ilk B2B Saglik Veri Pazari P3AK’de Bir Turk Yer Aliyor
Simdi tasarimi ve gelişiminde yer aldigim P3AK platformu, bir B2B pazari olup, veri sağlayıcıları, veri analistleri ve veri kullanıcıları ile bağlantı kurarak, tüketici davranışını ve tercihlerini daha iyi anlamak için verilerin paylaşılmasına ve analizine olanak tanıyacak. Buradaki en buyuk misyon ve motivasyonumuz sağlık sonuçlarını iyileştirmeye yönelik çözümler sunmak ve kuresel saglik sisteminin gelisiminde katkida bulunmak. (www.p3ak.io)
Dijital Teknolojiler Insan Hayatinin Kaderini Değiştirecek
Su anda Harvard Business School / Dijital Saglik programinda aldığım eğitimden de ogrendigim kişisel cihazlarımız tarafından toplanan bireysel düzeydeki bilgilerden ve doktor muayenehanesindeki testlerden, hastalık yaygınlığı ve tedavi sonuçları hakkında nüfus düzeyindeki verilere kadar, her gün sağlıkla ilgili milyonlarca veri noktasına ulasiliyor. Dijital teknolojiler, müziği satın alma ve dinleme şeklimize ve seyahatlerimizi nasıl planladığımız kadar indi ve kararlarımızı dönüştürmeye basladi. Sıra sağlıkda olabilir mi?
590 milyar dolarlık alışveriş hacmine aracılık eden Shopify’da, Paratika ile ödeme dönemi başladı!
Türkiye’nin en büyük online ödeme altyapısını yöneten Payten’in geliştirdiği Paratika ödeme altyapısı, bugüne kadar yaklaşık 590 milyar dolarlık alışveriş hacmine aracılık eden, dünyanın en çok kullanılan popüler e-ticaret platformlarından Shopify’daki işletmelerin kullanımına sunuldu. Paratika’nın hızlı, pratik ve güvenli Sanal POS altyapısını tercih eden Shopify kullanıcıları, tüm bankaların kart programlarından ödeme alabiliyor. Üstelik Paratika kullanan işletmeler sadece banka kalitesinde sanal POS çözümüne sahip olmakla kalmıyor aynı zamanda tek tıkla ödeme, tekrarlayan ödeme, linkle ödeme, SMS ile ödeme, dövizle ödeme alma, mobil cüzdanlar gibi pek çok özellikten tek bir entegrasyonla ve 360 derece dijital sahtekârlık koruması ile faydalanabiliyor. Son finansal rakamlara göre toplam 1,4 milyar dolarlık gelire ulaşan ve bugüne kadar bünyesinde yaklaşık 590 milyar dolarlık satış gerçekleştirilen, dünyanın 175 ülkesinden milyonlarca işletmenin online satış yaptığı e-ticaret platformu Shopify; Paratika’nın hızlı, pratik ve güvenli Sanal POS altyapısını tercih etti. Paratika ile yapılan iş birliği sonucunda Shopify kullanıcıları için mobil ödeme süreçleri daha da hızlanırken tüm bankaların kart programlarından ödeme alınabiliyor. Paratika’nın T.C. Merkez Bankası lisanslı ve PCI DSS ve SSL sertifikalı ödeme altyapısı sayesinde işlem güvenliği için entegre edilmiş anti-fraud çözümleri kullanılarak, Shopify kullanıcılarının mobil ödemelerini güvenle ve pürüzsüz bir şekilde tamamlayabilmesi de sağlanıyor. Avrupa’nın yazılım devlerinden Asseco South Eastern Europe (ASEE) grup şirketi olan ve Türkiye’de ilk banka bağımsız online ödeme altyapısını geliştiren Payten’in 23 yılı aşan deneyimi ile geliştirilen Paratika ödeme altyapısı, PCI-DSS ve 3D Secure uyumlu olarak çalışıyor. Paratika iade (chargeback) risklerini minimize etmek için yapay zekâ ve makine öğrenimi destekli ASEE InACT Antifraud Hub koruması ile global kara listelerden kontrollerini anlık yapıyor. Paratika ödeme altyapısını kullanan firmalar, tüm banka kartlarından ve 9 farklı kredi kartı programından (Axess, Bonus, Cardfinans, Advantage, Maximum, Paraf, World, Kuveyt Türk Sağlam Kart ve Bankkart Combo) online ödeme alabiliyor. Bankalarla tek tek finansal anlaşma yapmakla uğraşmadan uygun komisyon oranlarıyla Paratika çözümünü kullanan firmalar; tek tıkla ödeme, tekrarlayan ödeme, linkle ödeme ve mobil cüzdanlar yoluyla da ödeme alabiliyor. Ayrıca Paratika’nın işlemlerin gözetimini sağlayan özel dolandırıcılıkla mücadele ekibi verileri sürekli izleyerek firmalara 7/24 destek sağlıyor. Shopify ile yaptıkları iş birliği hakkında açıklamada bulunan Payten Türkiye Ülke Lideri ve Paratika CEO’su Burak Kutlu, “Günümüzde en çok kullanılan popüler e-ticaret programları arasında yer alan Shopify ile gerçekleştirdiğimiz bu iş birliğinde amacımız; Türkiye’de bu platformu kullanan herkese ödemelerini güvenle yapabilecekleri ve birçok avantajdan faydalanabilecekleri bir ödeme altyapısı sunmaktı. Shopify ekipleri ile koordineli çalışarak kullanıcıların ödeme süreçlerinde tüm ihtiyaçlarına cevap veren bir ödeme altyapısını hayata geçirdik. Shopify platformunu kullanarak teknik bilgilere gerek olmadan tam fonksiyonlu e-ticaret mağazasını kolay bir şekilde kuran kullanıcılar, Türkçe dil desteği de olan Paratika Sanal POS altyapısını kullanarak artık müşterilerine yüzde 99,98’e varan başarılı işlem oranıyla pürüzsüz bir ödeme deneyimi yaşayabilecek. Ödemeler sektöründe Türkiye’de 23 yıllık tecrübemiz ve profesyonel hizmet yaklaşımımız ile geliştirdiğimiz kapsamlı ödeme sistemi çözümlerimizden Türkiye’deki herkesin faydalanmasını sağlamak amacıyla küresel ve yerel iş birliklerimize devam edeceğiz.” dedi.Cofinity-X’in kurucuları Catena-X ağının yaygınlaşmasını hızlandıracak
BASF, BMW Grubu, Henkel, Mercedes-Benz, SAP, Schaeffler, Siemens, T- Systems, Volkswagen ve ZF bir araya gelerek Catena-X’in otomotiv sektöründe kullanımını sağlamak ve yaygınlaşmasını hızlandırmak için Cofinity-X’i kurdu. Cofinity-X, Avrupa pazarıyla başlamak üzere ekosisteme üye tüm katılımcılar arasında verimli ve güvenli veri alışverişini sağlamak için açık bir pazar halini almayı ve gerekli ürün ve hizmetleri sunmayı amaçlıyor. Uçtan uca veri zincirlerinin faaliyete geçmesini ve büyümesini teşvik edecek Cofinity-X, tedarik zincirinin tamamında materyallerin takip edilebilmesine büyük katkı sağlayacak. Catena-X ve Gaia-X prensipleriyle güvenlik temeli atılan operasyon; taraflara açık, güvenilir, iş birliğine dayalı ve güvenli bir ortamda tam veri egemenliğiyle çalışma fırsatı sunacak.
Cofinity-X’in kurulmasıyla girişimin paydaşları BASF, BMW Grubu, Henkel, Mercedes-Benz, SAP, Schaeffler, Siemens, T-Systems, Volkswagen ve ZF, Catena-X girişiminin Avrupa’da benimsenmesi için bir adım daha atmış oldu. Cofinity-X, otomotiv değer zincirinin tamamında güvenli veri alışverişi için gereken ürün ve hizmetleri sunacak ilk şirketlerden biri olmayı hedefliyor.
Schaeffler AG CEO’su Klaus Rosenfeld konuyla ilgili şu yorumlarda bulundu: “Dijitalleşme, sürdürülebilirlikle birlikte günümüz otomotiv sektörünün dönüştürücü gücü. Bu dönüşümün gerçekleşmesi için de tüm değer zincirini kapsayacak güvenilir ve güvenli bir veri alışverişi sisteminin bulunması gerekiyor. Bu da yalnızca güçlü partnerlerin iş birliğiyle elde edilecek yüksek standartlarla mümkün. Cofinity-X’in kurucu ortaklarından biri olan Schaeffler, bu önemli hedefe ulaşma çabasına katkı sağlamaktan gurur duyuyor.”
Cofinity-X’in gelecekteki müşterileri, otomotiv değer zincirindeki uygulamalara ve hizmetlere, CO2 ve ESG takibi, İzlenebilirlik, Döngüsel Ekonomi ve İş Ortağı Veri Yönetimi gibi alanlardaki senaryoları uygulamak için erişebilecek.
Karbonsuzlaşma yaklaşımları: Karbon Ayak İzi Takip çözümleri, değer zinciri boyunca CO2 değerlerinin doğru ve tutarlı bir şekilde hesaplanmasını ve raporlanmasını sağlıyor. Böylelikle Cofinity-X müşterileri, Karbon Ayak İzi şeffaflığı alanında önde başlıyor ve potansiyel sürdürülebilirlik iyileştirmelerini değerlendirerek net sıfır hedefine ulaşmada gösterilen küresel çabaya katkıda bulunuyor.
Tutarlı ve güvenilir izlenebilirlik: Parça ve bileşenlerin, ham maddeden geri dönüştürülmüş parçalara değer zincirinin herhangi bir yerinde izlenmesi anlamına geliyor. İzlenebilirlik uygulamalarıyla tüm değer zinciri görüntülenebiliyor ve tedarik zinciri dayanıklılığı artırılabiliyor.
Sürdürülebilir bir değer zinciri için döngüsel ekonomi: Materyallerin geri dönüştürülmesi, otomotiv sektöründe her geçen gün daha fazla önem kazanıyor. Tedarikçilerin ve müşterilerin parça ve bileşenleri doğru bir şekilde yeniden kullanması için bileşenlerin durumları hakkında bilgiler şeffaf bir şekilde görüntüleniyor. Şirketler, döngüsel ekonomiyi tesis ederek ürünlerindeki geri dönüştürülebilir materyal oranını artırıyor ve atığı azaltıyor.
Akıllı İş Ortağı Veri Yönetimi (BPDM): Şirketler, müşteri ve tedarikçi verilerini güncel tutmak için büyük kaynaklar harcar. Cofinity-X BPDM hizmetleri, otomotiv sektöründeki iş ortağı verilerini temiz ve zengin bir şekilde sunma olanağı sağlıyor. Böylelikle Cofinity-X müşterileri ayrılmış, incelenmiş, düzenli ve zengin ortak verilerinden faydalanabiliyor.
Tedarikçi ve müşteriler arasında otomotiv değer zincirinin tamamına yayılan iş birliği
Cofinity-X Genel Müdürü Alexander Schleicher, konu hakkında şöyle konuştu: “Değer zincirinin tamamında materyallerin takip edilmesine yönelik artan bir ihtiyaç vardı, bu da Cofinity-X’in kuruluşundaki temel etmenlerden biri. Otomotiv değer zincirindeki tüm şirketlerin eşit bir şekilde katılım sağlayabileceği giderek büyüyen bir ekosistemin önemli bir parçası olacağız. Dolayısıyla sunduğumuz ürünler uçtan uca veri zincirleri oluşturmanın yanı sıra katılımcıların tamamına değer katacak.”
Küçük ve orta ölçekli işletmelerin kabul ve benimsenme oranını artıracak bir ürün
Uçtan uca veri zincirleri ancak tüm taraflar iş birliğine razıysa oluşturulabiliyor. Otomotiv değer zincirindeki şirketlerin çoğu küçük ve orta ölçekli işletmelerdir. Cofinity-X, bu kilit oyunculara kolay ve hızlı bir alışma süreci sağlayacak. Cofinity-X ayrıca, dört ana ürün ve hizmet etrafında hazırlanan bir portföy sunacak. İlk ürün ve hizmetler, 2023 yılının Nisan ayından itibaren kullanılmaya başlayacak.
Açık Pazar Yeri, müşterilerin kullanabileceği iş uygulamaları için en iyi ortamı sunarak ağ katılımcıların verimli bir şekilde “eşleştirilmesini” hedefliyor. Sunulacak tüm uygulamalar Catena-X ve GAIA-X veri alışverişi prensiplerine uygun olacak.
Taraflar arasındaki veri alışverişi, bazı çözümlerin kullanımını zorlamayan, bağımsız, güvenli ve tek tipleştirilmiş prensipler üzerine olacak. Tarafların tamamı, kendi verisi üzerinde tam kontrole sahip olacak.
Birleşmiş ve Ortak Çözümler, pazarda sunulan iş uygulamalarına güç sağlayacak ve birlikte çalışabilir açık kaynaklı yaklaşımla veri alışverişini tesis ederek müşteriye değer katacak.
Giriş Hizmetleri, Catena-X ekosisteminin benimsenmesine yardımcı olacak ve otomotiv sektöründeki ortakların ekosistem değer zincirinin her adımındaki dijital bağlantılarını hızlandıracak.
Catena-X Automotive Network e.V. Yönetim Kurulu Başkanı Oliver Ganser bu konuda: “Cofinity-X; Catena-X veri alanları için müşterilere bir giriş noktası sunarak, Catena-X standartları ve yazılım ara ürünlerinin endüstrileşmesine liderlik edecek. Dünyanın ilk gerçekten açık kaynaklı ve birlikte çalışabilir ürün ve hizmet portföyünün canlanıp tüm üyelere değer katmasını görmek için sabırsızlanıyorum.” ifadelerinde bulundu.
Önemli otomotiv şirketlerinden güçlü bağlılık mesajları
Cofinity-X yatırımcıları, kurucu ortakların Catena-X ekosisteminin kurulmasına olan bağlılıklarını vurguluyor. Hissedarların tamamı, bu ortak girişimde eşit paya sahip bulunuyor.
İKİ DOST ÜLKE ARASINDA TİCARET TRAFİĞİ BÜYÜYOR
Uludağ Otomotiv İhracatçıları Birliği (OİB) Türkiye’nin otomotiv sektöründeki büyümesini güçlendiren çalışmalarını sürdürüyor. OİB, son olarak KOİMA Kore İhracatçılar Birliği başkanlığında Güney Kore’nin önemli otomotiv tedarik sanayi ithalatçılarını ağırladı.
Güney Kore’nin önemli tedarikçi İthalatçıları Bursa’da ağırlayan OİB Yönetimi, Türkiye pazarı ve pazar yapısını anlatarak, Güney Koreli şirket temsilcilerini birlik üyeleri ile buluşturdu. Uludağ Otomotiv İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Orhan Sabuncu, toplantıda yaptığı konuşmada Türkiye’nin dünya otomotiv sektöründeki yerine vurgu yaptı. Türkiye’nin otomotiv sektöründe Güney Kore’ye yıllık 75 milyon Dolar’lık ihracatı olduğunu hatırlatan Orhan Sabuncu, “Türkiye’de, otomotiv sektöründe dünya çapında üretim yapan daha birçok ülke için olduğu gibi Güney Kore’nin dünyaca ünlü markaları için de hizmet veriliyor, işbirlikleri yapılıyor.” dedi.
EBEDİ DOSTLUK, KARŞILIKLI TİCARETİ PEKİŞTİRİYOR…
Güney Kore ile geçmişten gelen dostluğun iki ülke arasındaki ticari anlaşmalarla da ortaya konduğunu anlatan Sabuncu, şunları söyledi: “Birçok sektörde olduğu gibi otomotiv alanında da önemli işbirliklerimiz mevcut. İki dost ülke arasında serbest ticaret anlaşması bulunuyor. İki ülke firmaları gümrük vergisi ödemeden ticaret yapabiliyor. Bu durum da iki ülke firmalarını birbiri için önemli bir pazar haline getiriyor. Ebedi dostluğumuzun yanı sıra ticari ilişkilerimizin de artarak süreceğine inanıyoruz.”
Toplantının ardından OİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Orhan Sabuncu, KOİMA CEO’su Kim Byung-Kwan’a plaket takdim etti ve misafir edilen heyetle hatıra fotoğrafı çekildi.Programın sonunda Güney Koreli heyet ve OİB üyesi firmalar arasında yüz yüze ticari görüşmeler gerçekleştirildi.
En az bir eğitim düzeyini tamamlayan 25 ve daha yukarı yaştaki kadınların oranı %87,3 oldu
Kadınların istihdamda yarı zamanlı çalışma oranı %16,4 oldu
Ortalama ilk evlenme yaşı kadınlarda 25,6, erkeklerde 28,2 oldu
Kadınların %30,4’ü yaşadığı çevrede gece yalnız yürürken kendini güvensiz hissetti
Evde yalnız otururken kendilerini güvensiz hissedenlerin oranı 2022 yılında %5,0 iken bu oran kadınlarda %6,8, erkeklerde %3,2 oldu. Kadınların %80,5’i, erkeklerin ise %88,2’si evde yalnız otururken kendilerini güvende hissetti.
Ar-Ge verilerine ilişkin güncel idari kayıt veri sayısı ve çeşitliliği son yıllarda artmıştır. Bu nedenle uluslararası referans kaynağı olan Frascati Kılavuzu’nun önerilerine uygun olarak hesaplama yöntemi yeniden gözden geçirilmiş ve güncel veriler doğrultusunda yöntem değişikliğine gidilmiştir. Yeni hesaplama yöntemine uygun olarak 2015-2021 yılı arasındaki veriler güncellenmiştir. Konu ile ilgili detaylı metodolojik açıklama bülten ekinde yer almaktadır.
Gayrisafi yurt içi Ar-Ge harcaması 2021 yılında bir önceki yıla göre 32 milyar 670 milyon TL artarak 101 milyar 738 milyon TL’ye yükseldi.
Ar-Ge harcamasının gayrisafi yurt içi hâsıla (GSYH) içindeki payı %1,40 oldu
Gayrisafi yurt içi Ar-Ge harcamasının GSYH içindeki oranı 2020 yılında %1,37 iken, 2021 yılında 7 trilyon 248 milyar 789 milyon TL’lik GSYH içindeki oranı %1,40’a yükseldi.
En fazla Ar-Ge harcaması mali ve mali olmayan şirketler tarafından yapıldı
Ar-Ge harcamalarında mali ve mali olmayan şirketler %61,3 ile en büyük paya sahip olurken, bunu %34,2 ile yükseköğretim takip etti. Kâr amacı olmayan kuruluşlar tarafından yapılan Ar-Ge harcamalarının da dâhil olduğu genel devlet Ar-Ge harcamalarının toplam Ar-Ge harcamaları içindeki payı ise %4,5 oldu. Ar-Ge harcamaları içerisinde personel harcamaları %48,9 ile en büyük harcama kalemini oluşturdu.
Mali ve mali olmayan şirketler Ar-Ge finansmanında %54,6 ile ilk sırada yer aldı
Ar-Ge harcamalarının 2021 yılında %54,6’sı mali ve mali olmayan şirketler tarafından finanse edilirken genel devlet Ar-Ge harcamalarının %27,5’ini, yükseköğretim %16,4’ünü, yurt dışı kaynaklar %1,5’ini ve diğer yurt içi kaynaklar yaklaşık olarak %0,03’ünü finanse etti.
Tam zaman eşdeğeri cinsinden 221 bin 811 Ar-Ge personeli çalıştı
Tam zaman eşdeğeri (TZE) cinsinden 2021 yılında toplam 221 bin 811 kişi Ar-Ge personeli olarak çalıştı. Sektörler itibarı ile dağılımına bakıldığında ise TZE cinsinden toplam Ar-Ge personelinin 2021 yılında %67,4’ü mali ve mali olmayan şirketlerde, %28,2’si yükseköğretimde ve %4,4’ü kâr amacı olmayan kuruluşların da dâhil edildiği genel devlet sektöründe yer aldı.
TZE cinsinden kadın Ar-Ge personelinin oranı %32,1 oldu
TZE cinsinden kadın Ar-Ge personel sayısı, 2021 yılında 71 bin 301 kişi ile toplam Ar-Ge personel sayısının %32,1’ini oluşturdu. Sektörler itibarı ile TZE cinsinden kadın Ar-Ge personel oranı yükseköğretimde %45,7, kâr amacı olmayan kuruluşların da dâhil edildiği genel devlette %30,4, mali ve mali olmayan şirketlerde ise %26,6 oldu.
Ar-Ge personelinin %31,2’si doktora veya eşdeğeri eğitim seviyesine sahip
Ar-Ge personeli öğrenim durumuna göre incelendiğinde, Ar-Ge personelinin %34,9’unun lisans eğitim düzeyine sahip olduğu görüldü. Bunu sırasıyla %31,2 ile doktora veya eşdeğeri, %24,3 ile yüksek lisans, %4,8 ile meslek yüksekokulu ve %4,8 ile lise ve altı kategorileri takip etti. TZE cinsinden Ar-Ge personelinin eğitim durumuna göre dağılımı ise sırasıyla; %48,0 ile lisans, %20,7 ile yüksek lisans, %18,3 ile doktora veya eşdeğeri, %6,7 ile meslek yüksekokulu ve %6,3 ile lise ve altı eğitim düzeyi şeklinde oldu.
En fazla Ar-Ge harcaması TR10 (İstanbul) bölgesinde gerçekleşti
İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflaması (İBBS) 2. Düzeye göre 2021 yılında Ar-Ge harcamalarının en yüksek olduğu bölge toplam Ar-Ge harcamasının %29,7’sini gerçekleştiren TR10 (İstanbul) iken, bunu %28,2 ile TR51 (Ankara) ve %9,2 ile TR42 (Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova) bölgesi takip etti.
Toplam Ar-Ge personel sayısının %29,5’i TR10 (İstanbul), %19,3’ü TR51 (Ankara) ve %8,0’ı TR42 (Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova) bölgesinde istihdam edildi.
Mali ve mali olmayan şirketlerde Ar-Ge harcamasının %53,5’i Ar-Ge merkezlerinde yapıldı
Mali ve mali olmayan şirketler tarafından 2021 yılında gerçekleştirilen 62 milyar 400 milyon TL Ar-Ge harcamasının %53,5’i Ar-Ge merkezlerinde gerçekleştirildi. Ar-Ge merkezlerinde yapılan Ar-Ge harcamasının %85,1’i, 250 ve üzeri çalışan sayısına sahip olan girişimler tarafından yapıldı.
En fazla Ar-Ge harcaması yüksek teknoloji faaliyetlerindeki girişimler tarafından yapıldı
İmalat sanayinde Ar-Ge faaliyeti yürüten girişimler teknoloji düzeylerine göre sınıflandırıldığında, 2021 yılında imalat sanayinde gerçekleştirilen 35 milyar 613 milyon TL Ar-Ge harcamasının %46,3’ünün yüksek teknoloji faaliyetinde yer alan girişimler tarafından gerçekleştirildiği görüldü. Bu oran 2015 yılında %35,1’di. İmalat sanayindeki toplam Ar-Ge harcamasının %39,6’sı orta yüksek teknoloji faaliyetindeki girişimler, %9,6’sı orta düşük teknoloji faaliyetindeki girişimler ve %4,5’i düşük teknoloji faaliyetindeki girişimler tarafından yapıldı.
İmalat sanayinde gerçekleştirilen Ar-Ge harcamalarının teknoloji düzeyine göre dağılımı, 2015-2021
Grafikteki rakamlar, yuvarlamadan dolayı toplam 100’ü vermeyebilir.
İmalat sanayinde Ar-Ge faaliyeti yürüten girişimlerdeki araştırmacı sayıları incelendiğinde 2021 yılında en fazla araştırmacının 24 bin 630 kişi ile orta yüksek teknoloji faaliyeti yürüten girişimler tarafından istihdam edildiği görüldü. Bunu 16 bin 720 araştırmacı istihdamı ile yüksek teknoloji faaliyeti yürüten girişimler takip etti. TZE cinsinden araştırmacı sayıları dikkate alındığında da en fazla değerin 22 bin 299 ile orta yüksek teknoloji faaliyeti yürüten girişimlerde olduğu saptandı.
Otomotivin şubat ihracatı 2,6 milyar dolar oldu
Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) verilerine göre, Türkiye otomotiv endüstrisinin ihracatı şubatta yaklaşık yüzde 4 artışla 2,6 milyar dolar oldu. Türkiye ihracatında yine ilk sırada yer alan otomotivin payı ise %15,9 olarak gerçekleşti. Endüstrinin bu yıl ocak-şubat dönemi ihracatı da yüzde 12 artışla 5,3 milyar dolar oldu.
OİB Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik “Otomotiv endüstrisi olarak bir yandan acıları bir nebze de olsa gidermek ve yaralarımızı sarmak için dayanışma halinde yardımlarımıza devam ediyor, diğer yandan ülkemiz ekonomisinin üretim ve ihracata dayalı güçlü büyümesine devam etmesi için var gücümüzle çalışıyoruz. Geçen ay endüstri tarihindeki en iyi ikinci şubat ayı performansına imza atmayı başardık. AB’de Fransa’ya %69, Slovenya’ya %91, Belçika’ya %62 artış oldu” dedi.
Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) verilerine göre, Türkiye otomotiv endüstrisinin ihracatı şubatta yüzde %3,7 artış ile 2,6 milyar dolar oldu. Türkiye ihracatında yine ilk sırada yer alan otomotivin payı ise %15,9 olarak gerçekleşti. Endüstrinin bu yıl ocak-şubat dönemi ihracatı da yüzde 12 artışla 5,3 milyar dolar oldu.
OİB Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik, “Türkiye’yi yasa boğan deprem felaketi nedeniyle hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılarımıza şifa, ailelere ve milletimize baş sağlığı diliyorum. Otomotiv endüstrisi olarak bir yandan acıları bir nebze de olsa gidermek ve yaralarımızı sarmak için dayanışma halinde yardımlarımıza devam ediyor, diğer yandan ülkemiz ekonomisinin üretim ve ihracata dayalı güçlü büyümesine devam etmesi için var gücümüzle çalışıyoruz. Geçen ay endüstri tarihindeki en iyi ikinci şubat ayı performansına imza atmayı başardık. Çekiciler ve Otobüs-Minibüs-Midibüs ihracatında yüksek oranlı artışlar kaydettik. Ülkeler bazında ise Fransa’ya %69, Slovenya’ya %91, Belçika’ya %62 artış oldu” diye konuştu.
En büyük ürün grubu tedarikte yüzde 2 artış var
Otomotiv sektörünün en büyük ürün grubu olan Tedarik Endüstrisinin ihracatı %2 artışla 1 milyar 150 milyon dolar olurken, Binek Otomobil ihracatı %10,5 azalarak 727 milyon dolar, Eşya Taşımaya Mahsus Motorlu Taşıtlar ihracatı %3 artarak 417 milyon dolar, Çekiciler ihracatı %77 artarak 176 milyon dolar ve Otobüs-Minibüs-Midibüs ihracatı %94 artarak 131 milyon dolar oldu.
Tedarik Endüstrisinde en fazla ihracat yapılan ülke olan Almanya’ya %6 oranında artış görülürken, Rusya’ya %21, Fransa’ya %16, Ukrayna’ya %88 ihracat artışı, ABD’ye %14, İsrail’e %29 ihracat düşüşü görüldü.
Binek otomobillerde önemli pazarlardan Fransa’ya %72, Slovenya’ya %103, Belçika’ya %188, Fas’a %108 ihracat artışı görülürken, Birleşik Krallık’a %41, İspanya’ya %34, Almanya’ya %17, Polonya’ya %25, İsveç’e %62, ABD’ye %98, Mısır’a %100 ihracat düşüşü yaşandı.
Eşya Taşımaya Mahsus Motorlu Taşıtlarda ise Birleşik Krallık’a %29, ABD’ye %100 ihracat düşüşü görülürken, İtalya’ya %40, Slovenya’ya %110, Fransa’ya %54, Belçika’ya %26 ve Danimarka’ya %150 ihracat artışı yaşandı.
Otobüs-Minibüs-Midibüs ürün grubunda en fazla ihracat yapılan ülkeler olan İtalya ve Macaristan’a, Çekiciler ürün grubunda ise Fransa ve Belçika’ya üç haneli ihracat artışları yaşandı.
Almanya yine en büyük pazar, Fransa’ya artış yüzde 70 oldu
Ocakta sektörün en büyük pazarı olan Almanya’ya 386 milyon dolar ihracat yapıldı. İkinci büyük pazar Fransa’ya yüzde 69 artışla 345 milyon dolar, İtalya’ya %27 artışla 274 milyon dolar oldu. Yine önemli pazarlardan Slovenya’ya %91, Belçika’ya %62, Rusya’ya %14, Romanya’ya %17, Fas’a %20, Hollanda’ya %22 ihracat artışı, Birleşik Krallık’a %25, İspanya’ya %15, Polonya’ya %13, ABD’ye %40, İsveç’e %44, Portekiz’e %52 ihracat düşüşü yaşandı.
AB ülkelerine ihracat yüzde 15 arttı
Yüzde 71’lik pay ile otomotiv ihracatının en büyük ülke grubu olan Avrupa Birliği Ülkelerine %15 artışla 1 milyar 873 milyon dolar ihracat yapıldı. Diğer Avrupa Ülkeleri %9 pay ile ülke grupları arasında ikinci sırada yer alırken, bu ülke grubuna ihracat %21,5 azaldı. Bağımsız Devletler Topluluğu’na ise %25 ihracat artışı oldu.
TD SYNNEX, ilk Kurumsal Vatandaşlık Raporunu yayımladı
Bilişim teknolojileri ekosistemi için dünyanın en büyük küresel dağıtıcılarından biri olan TD SYNNEX, daha sağlıklı bir gezegen inşa etme, iş gücünde çeşitliliği artırma ve ihtiyaç sahiplerinin teknolojiye erişimini sağlama konusundaki kararlılığını da ortaya koyan çalışmalarının detaylarını açıkladı. TD SYNNEX (NYSE: SNX); ticari faaliyetleri, çalışanlar, toplumlar, çözüm sağlayıcılar, müşteriler ve yatırımcılar için uzun vadeli değer sağlamaya yardımcı olan çevresel, sosyal ve yönetişim (ÇSY) alanlarında kaydettiği ilerlemeyi gösteren stratejik çalışmalarına yer verdiği ilk Kurumsal Vatandaşlık Raporunu yayımladı. TD SYNNEX’in geçen yıl kurumsal vatandaşlık programını başlattığında paylaştığı çerçeveyi daha ayrıntılı bir şekilde tanımlan rapor, şirketin hedefleriyle örtüşen ve küresel organizasyon genelinde ölçeklendirilebilen uyumlu stratejisini de yansıtıyor. Ayrıca TD SYNNEX’in daha sağlıklı bir gezegen inşa etme, iş gücünde çeşitliliği artırma ve ihtiyaç sahiplerinin teknolojiye erişimini sağlama konusundaki kararlılığını da ortaya koyuyor. TD SYNNEX CEO’su Rich Hume yaptığı açıklamada, “İşimizi büyütme yaklaşımımız, sürdürülebilirliği operasyonel uygulamalarımızın merkezine yerleştirecek şekilde gelişiyor. İnovasyona, insanlara ve gezegene olan derin bağlılığımız, daha kapsamlı amacımızı yerine getirmek için temel önem taşıyor. Müşterilerimize, iş arkadaşlarımıza ve toplumlarımıza hizmet etme biçimimizi geliştirmeye ve yatırım yapmaya devam ederken, köklü şirketlerimizi bu ortak noktaya taşıyan ilkeleri temel alıyoruz.” dedi. Faaliyetleri ve paydaşları için en önemli olan ÇSY konularını belirlemek ve önceliklendirmek için 2021’in sonlarında ve 2022’nin başlarında yaptığı bir önceliklendirme değerlendirmesinin ardından TD SYNNEX’in, kurumsal vatandaşlık kültürünü yerleştirmek için küresel organizasyonunda ÇSY stratejisini operasyonel hale getirmek için aktif olarak çalışmalar yaptı. TD SYNNEX’in temel Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine nasıl katkıda bulunduğuna dair ayrıntılı veriler de sunan rapor bu alanda bir kıyaslama ölçütü olarak değerlendirilecek ve yıllık performansı ortaya koymak için kullanılacak. TD SYNNEX Küresel Sorumluluk Direktörü Adam Rutstein ise açıklamasında şunları söyledi: “Geçtiğimiz yıl boyunca, şirketimiz genelinde amacımıza uygun bir ÇSY çerçevesini özenle geliştirdik. Bu rapor, bugün nerede olduğumuzu ve anlamlı hedeflerimize ulaşma planlarımızı belirlemede önemli bir kilometre taşını temsil ediyor.” Raporda 2022 yılında öne çıkan kurumsal vatandaşlık konuları şu şekilde özetlendi: Çevresel: TD SYNNEX, iklim konusuna odaklanmasının ve sera gazı emisyonlarını azaltma çabalarının bir parçası olarak, 2045 yılına kadar küresel olarak net sıfır sera gazı emisyonuna ulaşma taahhüdünü içeren Bilim Temelli Hedef Girişimi (SBTi) Ticari Amaç taahhüdünü imzaladı. Şirket, ilk kez 2022 yılında CDP’ye (Karbon Saydamlık Projesi) raporlama yaptı ve EcoVadis’ten bronz madalya aldı. Ayrıca şirket, çevresel etkilerini en aza indirmek için çevre yönetim sistemleri uyguluyor ve ISO 14001 gibi uluslararası standartları gözetiyor. TD SYNNEX, “Sürdürülebilirlik Temelleri” ve “Döngüsel Ekonomi” odaklı dersleri içeren modül tabanlı bir sürdürülebilirlik eğitim programı başlattı ve 12 TD SYNNEX lokasyonunu Energy Star, LEED veya BREEAM sertifikalı ofisler olarak tescil etti. Şirket ayrıca küresel bir sürdürülebilirlik çalışma grubu ve “Sürdürülebilir Taşımacılık ve Lojistik” ile “Döngüsel Ekonomiye” odaklanan uzmanlık birimleri kurdu. Şirket ayrıca TD SYNNEX Renew mobil cihaz değişim programı aracılığıyla yaklaşık 350.000 mobil cihazı çöp alanlarından kurtardı ve Treedom ile bir ortaklık kurdu. Herkesin dünyanın farklı ülkelerinde ağaç dikmesine olanak tanıyan bir platform olan Treedom, TD SYNNEX’in her çalışanı için bir ağaç dikti ve gelecekteki yeni çalışanlar için de bir ağaç dikmeye de devam edecek. Bu kapsamda bugüne kadar Doğu Afrika’da 30 bin 256 ağaç dikildi. Sosyal TD SYNNEX’in sosyal sorumluluk taahhüdü, çalışanları ve liderlik ekipleriyle başlıyor. TD SYNNEX, 2030 yılına kadar kendini kadın olarak tanımlayan kişilerin temsilini iş gücünde yüzde 50’ye liderlik rollerinde ise yüzde 40’a çıkarmayı ve ücret, yan haklar ve terfi eşitliği programlarını genişletmeyi taahhüt ediyor. TD SYNNEX’in çeşitlilik eşitlik kapsayıcılık (DEI) stratejisinin önemli bir bileşeni de benzer geçmişlere veya ilgi alanlarına sahip çalışanların ortak deneyimleri tartışmaları ve hedefler belirleyip bunlara ulaşmaları için ortam sunan kurumsal destek gruplarını (BRG’ler) destekleyip büyütmek. Geçen yıl boyunca mevcut grupların genişletilmesi ve iki yeni BRG’nin oluşturulmasıyla BRG’lere katılan çalışanların sayısı da arttı. Oluşturulan yeni Embrace grubu kültürel, etnik ve dini farklılıkları takdir etmeye, sıcak ve eşitlikçi iş yerini teşvik etmeye odaklanırken Rise grubu Asyalı ve Pasifik Adalı çalışanları desteklemeye ve ilerlemelerine katkıda bulunmaya odaklanıyor. Dijital uçurumu kapatma taahhüdünün bir parçası olarak TD SYNNEX, yetersiz hizmet alan topluluklara cihaz, dijital yetenek eğitimi, internet bağlantısı ve teknik destek sağlıyor. Bu amaçla sosyal bir girişim olan Human I-T ile iş birliği yapan şirket, 20 bin hanenin dijital olarak donatılmasına yardımcı oldu ve 60 bin kişinin hayatına dokundu. Yönetişim: Kapsayıcılık, iş birliği, dürüstlük ve mükemmellik değerlerine bağlı olan TD SYNNEX, en iyi uygulamalara, yerel gereksinimlere ve çalışanlarının, müşterilerinin, çözüm sağlayıcılarının, yatırımcılarının ihtiyaçlarına dayanan güçlü bir kurumsal yönetişim geçmişine de sahip. TD SYNNEX, 2022 yılında bu köklü geçmişini, Hizmet Eden Liderlik modeli altında bir kültür oluşturarak, Küresel Sorumluluk Ekibi ve Sürdürülebilirlik Çalışma Grubu da dâhil olmak üzere bir kurumsal vatandaşlık liderliği ve yönetişim yapısı kurarak ve Küresel Sorumluluk Direktörü ve Küresel Sürdürülebilirlik Müdürü rollerini oluşturarak daha da sağlamlaştırdı. TD SYNNEX’in 2022 Yılı Kurumsal Vatandaşlık Raporunu indirmek ve topluma, paydaşlarına ve ÇSY hedeflerine ve yol haritasına yönelik taahhütleri hakkında daha fazla bilgi almak için https://www.tdsynnex.com/us/en/about-us/corporate-citizenship.html adresini ziyaret edebilirsiniz. Şirket Kurumsal Vatandaşlık ilerlemesi raporlarken, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri (SDG’ler), Sürdürülebilirlik Muhasebesi Standartları Kurulu (SASB) Standartları ve İklimle İlgili Finansal Açıklamalar Görev Gücü (TCFD) dahil olmak üzere uluslararası kabul görmüş standartları, kılavuzları ve referans çerçevelerini dikkate aldı. Şirket, CDP ve EcoVadis aracılığıyla konuya özel ek ÇSY verilerini de erişime sunuyor.Reckitt Türkiye’den Yurtdışına Üst Düzey Atama
Finish Performans Ürünleri Küresel Marka Direktörü Cem Oğuzcan Oldu
Türkiye’nin hijyen ve sağlık alanlarında lider markalarını bünyesinde bulunduran Reckitt Türkiye’den global arenaya üst düzey atama gerçekleşti. Son olarak Reckitt Türkiye Hijyen Kategori Pazarlama Müdürlüğü görevini yürüten Cem Oğuzcan Finish Performans Ürünleri Küresel Marka Direktörü olarak atandı.
Reckitt Türkiye’de başarılı imza atan Cem Oğuzcan, markanın tüm dünya pazarlarında sunulan performans ürünlerinin yanı sıra inovasyon portfolyosunu geliştirmekten sorumlu olacak.
Koç Üniversitesi’nde, iş idaresi ve uluslararası ilişkiler bölümlerinde çift ana dal olmak üzere üstün başarı ile tamamlayan Cem Oğuzcan, profesyonel iş yaşamına sağlık sektöründe dönemsel yurtdışı görevleri üstlenerek başladı.
Reckitt Türkiye bünyesine 2016’da sağlık iş biriminde kıdemli marka müdürü olarak katılan Cem Oğuzcan, 2017 yılında şirketin Hijyen iş birimine geçti ve Finish markasının kıdemli marka müdürü görevini üstlendi. Takip eden yıllarda Finish görevinin yanında Yüzey Bakım kategorisine de liderlik etti.
Reckitt Türkiye Hijyen Kategori Pazarlama Müdürü olarak atandığı 2019 yılından bu yana Finish markası başta olmak üzere yurtiçi ve yurtdışında sayısız ödül kazanan pek çok projenin Türkiye, Doğu Avrupa ve diğer uluslararası pazarlardaki liderliğini yaptı.
Türk moda endüstrisi İtalya’ya ihracatını 1 milyar dolara çıkaracak 2022 yılında 823 milyon dolar ihracat gerçekleştirdiği yıllık 20 milyar dolara yakın hazırgiyim ithal eden İtalya’ya ihracatını 1 milyar dolara taşıyacak.
Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (EHKİB), 6-9 Mart 2023 tarihleri arasında Ticaret Bakanlığı’nın desteğiyle İzmir İtalyan Ticaret ve Sanayi Odası işbirliğiyle Türkiye’nin önemli ticaret ortaklarından İtalya’ya yönelik İtalya Alım Heyeti organize etti.
İtalya’da ünlü markalar tasarım yönümüzü takdir ediyor
Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Burak Sertbaş, İtalya’nın 2022 yılı 11 aylık dönemde toplam 19,4 milyar dolar hazırgiyim ithalatı bulunduğunu açıkladı.
“Türkiye, İtalya’nın 20 milyar dolara yakın ithalatından aldığı yüzde 4,2 pay ile en büyük 7’inci tedarikçisi konumunda. Türkiye geneli İtalya’ya hazırgiyim ihracatımız 2022 yılında yüzde 23 artarak 823 milyon dolar olarak gerçekleşti. Aynı zamanda ülkemizin de en büyük 7’inci pazarı. Ege Bölgesinin ise 2022 yılında yüzde 27 artışla 92 milyon dolarla en büyük 5’inci ticaret ortağı. İtalya Alım Heyeti organizasyonumuzda görüşmelere 33 imalatçı üye firma katılım sağlarken, İtalya’dan 9 alıcı yer aldı. Yaklaşık 200 ikili görüşme gerçekleşti. Aynı zamanda İtalyan alıcılar, firmalarımızın tesislerini de ziyaret etti. İtalya ile Türkiye’nin benzerlikleri çok. İtalya’da ünlü markalar bizden çok fazla alım yapıyor, tasarım yönümüzü de takdir ediyorlar. Kısa sürede ülkemizin İtalya pazarından aldığı payı artırmayı ve ihracatımızı 1 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz.”
Hollanda ve ABD gündemde
EHKİB Dış Pazar Stratejileri Geliştirme Komitesi Başkanı Tala Uğuz, “İtalya alım heyetinin firmalarımız açısından başarılı geçmesi bizleri mutlu etti. Birlik olarak dünyadaki resesyondan etkilenmemek için geleneksel olarak en güçlü pazarımız Avrupa ve hedef pazarımız ABD üzerine agresif bir pazarlama stratejisi kurguluyoruz. Sektörün önde gelen fuarları PV Manufacturing Paris ve Munich Fabric Start the Source fuarlarına milli katılım organizasyonu düzenledik. Temmuz ayında bu fuarların ikinci edisyonlarına da katılacağız. Ocak ayında PV Manufacturing New York fuarına ilk kez milli katılım yaptık. Temmuz ayında bu fuara da ikinci kez katılım sağlayacağız. Yine önemli pazarlarımızdan Hollanda’ya yönelik bir sektörel ticaret heyeti düzenlenmesine yönelik çalışmalarımız sürüyor. Sonbaharda ise ABD Sektörel Ticaret Heyeti organize etmeyi planlıyoruz.” dedi.
Türkiye, hazırgiyim kategorisinde dünyanın en önemli tedarikçileri arasında ikinci sırada
İzmir İtalyan Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Yardımcısı Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Denetim Kurulu Üyesi Şahika Aşkıner, “Just Style’ın yaptığı araştırmaya göre Türkiye, hazırgiyim kategorisinde dünyanın en önemli tedarikçileri arasında ikinci sırada yer alıyor. Bunun nedeni ülkemizin fiyat-tarife avantajı, sürdürülebilirlik ve izlenebilirlik, üretim kalitesi, verimlilik, teslim süresi, güvenilirlik, katma değerli ürünler üretme yeteneği, sipariş miktarının esnekliği ve Avrupa ülkeleri için pazara yakınlık kategorilerinde rakiplerine üstünlük sağlamasıdır. Daha önce Türkiye ile iş ilişkisinde bulunmuş katılımcılarımız ülkemizin avantajlarının zaten farkındalar. Ege İhracatçı Birlikleri’nin İzmir İtalyan Ticaret ve Sanayi Odası ile ortak olarak 2006, 2008, 2010 ve 2011 yıllarında gerçekleştirdiği İtalyan Alıcılar ile B2B organizasyonlarına 41 İtalyan firma katıldı. Katılımcılar arasında Prada, Giorgio Armani, Coin, Rifle, Miroglio, Gilmar, Monnalisa, Mafrat, Zegna gibi önemli isimler bulunuyordu.” diye konuştu.