Ekonomi-teknoloji haberleri ve TUİK verileri (04.01.2022)

B2B’den güç alıp B2C modellere geçişi hedefliyoruz

Son yıllarda yatırımlar ve satın almalarla adından söz ettiren oyun sektörü büyümeye devam ediyor. 1 milyar dolar değerlendirmeyi aşarak “unicorn” sınıfına giren şirketler sektöre dikkati artırırken, sektör içinde yer alan firmalara her gün yenisi eklenmeye devam ediyor.

Oyun sektörünün ülkemizdeki köklü firmaları arasında yer alan ve 50’den fazla oyunu 70 milyonun üzerinde indirme sayısına ulaşan Mayadem, farklı iş modelleri üreterek pazardan aldığı payı artırmayı hedefliyor. Bugüne kadar kurum işbirlikleri ile B2B modeller üzerine çalışmalar üreten Mayadem, geliştirdiği son projelerle beraber mevcut B2C payını da artırmayı planlıyor.

Konu ile ilgili konuşan Uğur Tılıkoğlu, “Mayadem Türkiye’nin köklü oyun kuruluşlarından biri ve çocuklara yönelik içerik üreterek niş bir pazara hitap eden dünyada sayılı firmadan biri. Mayadem bugüne kadar kurum iş birlikleri odaklı B2B odaklı çalışmalar yaparak ciddi bir iş hacmi yarattı ancak biz bunu yeterli görmüyoruz. Geldiğimiz noktada özellikle yeni işbirlikleri ile birlikte çocuklara fayda sağlayan yeni çalışmalardan daha sürdürülebilir bir gelir modeli yaratmayı ve hedef müşteri kitlemizi çeşitlendirmeyi hedefliyoruz.” şeklinde konuştu.

Accelerate2030’un kamu sektörü ayağı gerçekleşti15 etki odaklı girişim, program kapsamında Ankara’ya düzenlenen ziyarette bakanlıklar, kalkınma ajansları, belediyeler ve uluslararası kuruluşlarla bir araya geldiler.Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları doğrultusunda çözüm geliştiren, ileri aşama pozitif etki odaklı girişimlere yönelik hızlandırma programı Accelerate2030 kapsamında girişimler, Ankara’da ilgili bakanlıkları ziyaret etti; düzenlenen fiziksel networking etkinliğinde kamu ve uluslararası kuruluşlarla bir araya gelerek iş birliği fırsatlarını çeşitlendirdi.Impact Hub ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın (UNDP) ortaklığında başlatılan, Türkiye’de 2021 yılında Alman Federal Ekonomik İş Birliği ve Kalkınma Bakanlığı (BMZ) tarafından finanse edilen ve Alman Uluslararası İş Birliği Kurumu (GİZ) tarafından hayata geçirilen PEP – Ekonomik Fırsatların Desteklenmesi Programı kapsamında gerçekleştirilen Accelerate2030 programının kamu sektörü ayağı Kasım ayında başladı. Türkiye Girişimcilik Vakfı, Impact Hub Istanbul ve UNDP Türkiye iş birliğinde hayata geçirilen programa katılan kamu kurumlarına sosyal girişimlerle iş birliği geliştirme eğitimi verildikten sonra online networking etkinliğiyle iki taraf arasında iş birliklerinin gelişmesi sağlandı. Bu etkinlik sonrasında 6-7 Aralık tarihinde, girişimler Ankara ziyaretinde bulunarak hem ilgili bakanlıkları ziyaret etti hem de fiziksel olarak gerçekleştirilen networking etkinliğinde kamu ve uluslararası kuruluşlarla bir araya gelerek iş birliği fırsatlarını çeşitlendirdiler.Programa katılan ve aralarında temel hedef gruplarından biri olan Geçici Koruma Altındaki Suriyeliler tarafından kurulmuş ya da göçmenlerin ihtiyaçlarını gözeten üç girişim bulunan toplamda 15 girişim, T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır’ı, T.C. Dışişleri Bakanlığı AB Başkanlığı Mali İş Birliği ve Proje Uygulama Müdürü Bülent Özcan’ı ve T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdürlüğü Tarım Teknolojileri ve Mekanizasyon Daire Başkanı Mustafa Gezici’yi makamlarında ziyaret etti. Yapılan ziyaretlerde ilgili birimlere kendilerini tanıtma fırsatı bulmalarının yanında, faaliyetlerini birbirleriyle paylaştılar. Ziyaretlerin yanı sıra girişimler, etki odaklı bir teknopark olan OSTİM Teknopark içinde yer alan Inno:14 Hızlandırma Merkezi’ni de yerinde ziyaret ettiler.Girişimler, 7 Aralık günü ODTÜ Teknokent Bilişim İnovasyon Merkezi içinde yer alan CoZone’da çeşitli bakanlıklardan, kalkınma ajanslarından, belediyelerden, TÜBİTAK ve TTGV’den ve Ankara ekosisteminde yer alan çeşitli STK ve uluslararası kuruluşlardan temsilcilerle bir araya gelerek yarattıkları etkiyi büyütmek için yoğun bir networking faaliyetine girdiler. ABD Büyükelçiliği, World Food Programme, UNDP, Turkish Grameen Bank, GIZ, ILO, PwC Ankara, UNHCR, Viveka, Impact Hub Ankara ve Eskişehir Büyükşehir Belediyesi bu kuruluşlar arasında yer aldı.Gerçekleştirilen ziyaretler ve iş birlikleriyle girişimlerin Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarına yönelik çözümlerini kamu sektörü ve uluslararası kuruluşlardan destek alarak daha geniş kitlelere yaymasını ve işlerini büyütme olanağı bulmalarını sağlamak hedefleniyor.Aralık ayı ve 2021 yılı üretici market fiyatları

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Aralık ayında üretici ve market arasındaki fiyat değişimlerini ve 2021 yılı üretici ve market arasındaki fiyat değişimlerini değerlendirdi.

“Kurdaki düşüşe rağmen aralık ayında market fiyatlarında ciddi düşüşler olmadı”

“Gıda fiyatlarını 2007 yılından bu yana yakından takip edip siz değerli basın mensuplarımızla paylaşıyoruz” diyen Bayraktar, üretici market fiyatlarında, Aralık ayındaki değişimleri şöyle açıkladı:

“Aralık ayında, markette 43 ürünün 37’sinde fiyat artışı, 6’sında fiyat azalışı, üreticide ise 35 ürünün 24’ünde fiyat artışı, 8’inde fiyat azalışı meydana geldi. Üreticide 3 üründe fiyatlar değişmezken, markette fiyatı değişmeyen ürün olmadı.

Aralık ayında fiyatı en fazla artan ürün, marketlerde patlıcan, üreticilerde limon olurken, marketlerde fiyatı en fazla düşen ürün karnabahar, üreticide fiyatı en fazla düşen ürün marul oldu.

Marketlerde fiyat düşüşü yüzde 14,33 oran ile en fazla karnabaharda görüldü. Karnabahardaki fiyat düşüşünü yüzde 8,03 ile portakal, yüzde 3,01 ile lahana, yüzde 2,27 ile marul, yüzde 1,39 ile havuç, yüzde 0,67 ile antepfıstığı takip etti.

Markette en fazla fiyat artışı ise yüzde 59,43 ile patlıcanda görüldü. Patlıcandaki fiyat artışını yüzde 52,72 ile salatalık, yüzde 52,47 ile süt, yüzde 49,77 ile yeşil mercimek, yüzde 49,53 ile yoğurt, yüzde 46,98 ile patates, yüzde 43,75 ile kırmızı mercimek, yüzde 43,48 ile maydanoz, yüzde 40,95 ile yeşil fasulye, yüzde 36,56 ile tereyağı, yüzde 34,79 ile pirinç, yüzde 34,72 ile kaşar peyniri izledi.

Kurdaki düşüşe rağmen aralık ayında market fiyatlarında ciddi düşüşler olmadı.”

Aralık ayında üretici fiyatlarında, kırmızı mercimek, yeşil mercimek ve kuru incir fiyatında değişim olmazken, yüzde 19,57 azalmayla fiyatı en fazla düşen ürünün marul olduğunu belirten Bayraktar, şu bilgileri paylaştı:

“Maruldaki fiyat düşüşünü, yüzde 17,78 ile portakal, yüzde 14,09 ile karnabahar, yüzde 8,66 ile pırasa, yüzde 8,26 ile elma, yüzde 4,45 ile kuru fasulye, yüzde 4,44 ile nohut, yüzde 3,73 ile lahana izledi.

Üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 354 ile limonda görüldü. Limondaki fiyat artışını yüzde 94,02 ile salatalık, yüzde 59,88 ile patlıcan, yüzde 52,54 ile kuru soğan, yüzde 46,03 ile süt, yüzde 40 ile kuru kayısı, yüzde 28,13 ile patates, yüzde 27,38 ile yumurta, yüzde 25 ile havuç ve pirinç, yüzde 23,80 ile dana eti, yüzde 21,60 ile yeşil fasulye, yüzde 21,31 ile domates takip etti.

Aralık ayında, üretici fiyatlarında limon, salatalık, patlıcan, kuru soğan, süt, kuru kayısı, patates, yumurta fiyat artışında ilk sıraları aldılar. Üreticideki fiyat artışı limon çeşidi farklılığından kaynaklanmaktadır. Üreticilerimizin bu yıl Mayer çeşidi limonu dalında kaldı. Rekoltenin yüksek olması ve yeterli talebin oluşmaması üzerine, üretici işçilik maliyetlerini karşılayamayacağı için mayer limonu toplayamadı. Enterdonat limon çeşidinde Finike bölgesinde bu ay talebin oluşmamasından kaynaklı fiyat oluşmadı. Diğer bölgelerde ise Enterdonat çeşidinde talebin düşük olmasından kaynaklı fiyatı 1,11 liraya geriledi. Limonda geçen ay ve bu ay çeşitlerin hasadının farklı olması sebebiyle fiyatlar yükselmiş gibi görünmektedir.

Patlıcan ve salatalıkta arz örtü altından sağlanmaktadır. Hava sıcaklıklarındaki düşüş ile birlikte olgunlaşmanın yavaş olmasının arzı yavaşlatması nedeniyle fiyatlarda artış yaşandı.

Merzifon ve Suluova bölgesinde kuru soğan ihracattaki az da olsa talep artışı fiyatlara yansıdı. Ancak girdi maliyetlerinin yükselmesinden dolayı bazı üreticiler masraflarını karşılamak için kuru soğanı düşük fiyatlardan satmak zorunda kaldı.

Kuru soğan ve patates depoya girdiği için, işçilik, depolama ve çuvallama maliyetleri fiyat artışında etkili oldu. Ödemiş bölgesinde patates piyasasında durgunluk yaşanmakta, tüccarlar alım yapamamaktadır.

Süt fiyatlarında; Ulusal Süt Konseyi tarafından Aralık ayı itibariyle artırılan çiğ süt tavsiye fiyatı etkili olmuştur. Yumurta fiyat değişimlerinde; yem fiyat zamları ve arz talep değişimi etkili olmuştur. Et fiyat değişimlerinde; yem fiyatlarına gelen zamlar ve arz talep değişimi etkili olmuştur.

Fiyatı düşen ürünlere baktığımızda marul, karnabaharda ve pırasada hasat edilen ürün miktarındaki artış fiyatta düşüşe yol açmıştır. Kuru fasulye, nohut ve elmada fiyat düşüşünde sezon ortalamasının alınmaya başlaması etkili oldu.

Portakal da bu yıl rekolte yüksek olması, Sulama Birliklerinin Temmuz ve Ağustos aylarında suyu kısıtlı vermesi sebebiyle boylamada sıkıntı olmuştur.

Girdi maliyetleri yükseldiği için narenciye üreticisi büyük sıkıntı yaşamaktadır. Üretici maliyetlerin altında satış yapıyor. Portakal ve Mandalina fiyatları geçen yıla göre düşük seyretmektedir. Geçen yıl Aralık ayı üreticide 3TL olan portakal, bu yıl Aralık ayı 1,85TL’ye satılıyor. Mandalina geçen yıl Aralık ayı üreticide 3,08TL iken bu yıl Aralık ayı 1,83TL’ye satılıyor.”

“Aralık ayında üretici ile market arasındaki fiyat farkı 4 buçuk kata yaklaştı”

Bayraktar, ekim ayında üretici ile market arasındaki farkın 4 buçuk kata yaklaştığını vurguladı ve açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Aralık ayında üretici ve market arasındaki fiyat farkı en fazla mandalinada yüzde 330,60’ı bulurken, elmada yüzde 289, marulda yüzde 277,7,  portakalda yüzde 258,92, kuru soğanda yüzde 242,22, pırasada yüzde 238,79 oldu.

Mandalina 4,3 kat, elma 3,9, marul 3,8, portakal 3,6 kat, kuru soğan ve pırasa 3,4 kat, yeşil fasulye 3,2 kat fazlaya tüketiciye satılmaktadır.

Bugün üreticide 1lira 83 kuruş olan mandalina 7 lira 88 kuruşa, 2 lira olan elma 7 lira 78 kuruşa, 1 lira 48 kuruş olan marul 5 lira 59 kuruşa, 1 lira 85 kuruş olan portakal 6 lira 64 kuruşa, 90 kuruş olan kuru soğan 3 lira 08 kuruşa, 2 lira 32 kuruş olan pırasa 7 lira 86 kuruşa, 5 lira 63 kuruş olan yeşil fasulye 18 lira 7 kuruşa satılıyor.”

Aralık 2020-Aralık 2021 yılı üretici market fiyatlarındaki değişim

TZOB Genel Başkanı Bayraktar, Aralık ayı üretici ve market arasındaki fiyat değişimlerinin ardından 2021 yılının üretici ve market arasındaki fiyat değişimlerini de şöyle değerlendirdi:

“2021 yılında markette hemen hemen tüm ürünlerin fiyatlarında artış görülmüştür. Toplam 42 ürünün 38’inde fiyat artışı, 4’inde fiyat azalışı, üreticilerde ise 34 ürünün 25’inde fiyat artışı, 9’unda ise fiyat azalışı meydana geldi. Markette ve üreticide 2021 yılında fiyatı değişmeyen ürün olmamıştır.

Yaptığımız tespitlere göre, 2021 yılında, fiyatı en fazla artan ürün marketlerde ve üreticide patates olurken, fiyatı en fazla düşen ürün ise marketlerde yeşil soğan, üreticilerde mandalina oldu.

 2021 yılında, marketlerde fiyat düşüşü yüzde 37,84 ile en fazla yeşil soğanda meydana geldi. Yeşil soğandaki fiyat düşüşünü yüzde 8,29 ile portakal, yüzde 4,58 ile limon, yüzde 2,14 ile elma takip etti.

Geçen yıla göre bu yıl markette, en fazla fiyat artışı ise yüzde 123,85 ile patateste görüldü. Patatesteki fiyat artışını, yüzde 116,78 ile yeşil mercimek, yüzde 112,86 ile kırmızı mercimek, yüzde 101,81 ile Ayçiçek yağı, yüzde 101,03 ile nohut, yüzde 90,92 ile tavuk eti, yüzde 87,40 ile yoğurt, yüzde 83,72 ile beyaz peynir, yüzde 77,89 ile toz şeker, yüzde 75,55 ile patlıcan, yüzde 70,82 ile süt, yüzde 64,29 ile yumurta, yüzde 64,08 ile pirinç izledi.

Yıllık artışlara da baktığımızda Aralık ayında ifade ettiğimiz gibi kurdaki düşmenin fiyatlara yansımadığını görüyoruz.

2021 yılında, üretici fiyatlarındaki değişime baktığımızda mandalina yüzde 40,58 azalmayla fiyatı en fazla düşen ürün oldu.

Mandalinadaki fiyat düşüşünü, yüzde 38,33 ile portakal, yüzde 17,75 ile limon(dikenli), yüzde 10 ile kuru soğan ve ıspanak, yüzde 9,09 ile elma, yüzde 5,73 ile marul, yüzde 2,40 ile yeşil soğan, yüzde 1,67 ile kabak takip etti.

Geçen yıla göre bu yıl, üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 310 ile patateste görüldü. Patatesteki fiyat artışını yüzde 233,33 ile kuru kayısı, yüzde 106 ile maydanoz, yüzde 103,25 ile havuç, yüzde 101,37 ile süt, yüzde 93,10 ile nohut, yüzde 90,97 ile zeytinyağı, yüzde 89,46 ile kırmızı mercimek, yüzde 68,68 ile dana eti, yüzde 60,42 ile salatalık, yüzde 55,07 ile yumurta, yüzde 54,05 ile antepfıstığı, yüzde 53,76 ile yeşil mercimek izledi.”

“Üretici fiyatlarındaki artışların sebebi girdi maliyetlerinin artması”

2021 yılında üretici fiyatlarına baktığımızda genel olarak görülen artışta en önemli etken artan üretim maliyetleri olduğunu belirten Bayraktar, açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Ürün bazında en fazla fiyat artışı patateste görüldü. Patates geçen yıl üreticide 80 kuruş iken bu yıl 3 lira 28 kuruştan satılmaktadır. Patates üretici fiyatında geçen yıla oranla yüzde 310 oranında artış yaşanmıştır. Geçen yıl pandemi sebebiyle tüketim yerlerinin kapalı olması sebebiyle patates üreticinin elinde kalmış ve TMO müdahalesi ile alım yapılmıştır. Geçen yıl ürünü elinde kaldığı için zarar eden üreticilerimizde fiyatlar bu yıl artış göstermiştir.

Kuru kayısıda yaşanan don afeti nedeniyle rekolte düşük gerçekleşmiş, aynı zamanda artan ihracat nedeniyle iç piyasada fiyatların yükselmesine neden olmuştur.

Baklagillerin önemli miktarlarda üretildiği Güneydoğu Anadolu ve İç Anadolu bölgelerinde yaşanan kuraklık ürün rekoltelerinde ve kalitesinde ciddi düşüşlere neden olmuş bu durum fiyatların artmasına neden olmuştur. Aynı zamanda yeşil mercimek, nohut, kırmızı mercimek, kuru fasulyede döviz kurundaki artışın iç piyasaya yansıması etkili oldu. Kuru fasulye ve nohut ürünlerinde üretici fiyatları sezon ortalaması olarak alınmıştır.

Pirinçte artan üretim maliyetlerinin yanı sıra döviz kurunda yaşanan artışın ithal maliyetlerini yükseltmesi fiyatı artırdı.

Zeytinyağı fiyatındaki artışta; artan girdi maliyetleri, genel olarak alternatif yağ fiyatlarının artması, yaşanan kuraklık ve sağlıklı beslenme yönünde tüketici taleplerinin artması etkili olmuştur. Bilindiği üzere ülkemizde en fazla tüketilen Ayçiçek yağında hammadde için yeterli düzeyde üretim yapılamamakta, ihtiyaç ithalatla tamamlanmaktadır. Bu yıl Ayçiçek yağı fiyatlarındaki hızlı artış en az ihtiyaç kadar üretmenin önemini bir kez daha göstermiştir. Bu yıl zeytinyağı market fiyatındaki artış maliyete bağlı olarak yüzde 45 düzeyinde gerçekleşmiştir. Ancak, ayçiçeği yağ fiyatları son bir yılda marketlerde yüzde 101 oranında artmıştır. Ayçiçek yağı fiyatlarındaki hızlı artışta üretim maliyetlerinin yanı sıra dünyada artan fiyatların ve yüksek dolar kurunun ithal maliyetleri artırması etkili olmuştur. Ülke ihtiyacını karşılayacak düzeyde üretim yapıldığı sürece o ürünün fiyatı artan maliyetler ölçüsünde artacak ve ürün fiyatlarının kontrol ve takibi daha kolay olacaktır. Bu amaçla beslenmede temel ihtiyaç olan ve stratejik öneme sahip yağlı tohumlarda üretimin artırılması için üretici her şekilde desteklenmelidir.

Havuçta ve maydanozda artan üretim maliyetleri fiyatı etkiledi. Patlıcan, salatalık, domates arzı örtü altından sağlanmakta olup, artan maliyetler ve ihracatın etkisi fiyata yansıdı.

Süt fiyatlarında; Ulusal Süt Konseyi tarafından Aralık ayı itibariyle artırılan çiğ süt tavsiye fiyatı etkili olmuştur. Yumurta fiyat değişimlerinde; yem fiyat zamları ve arz talep değişimi etkili olmuştur. Et fiyat değişimlerinde; yem fiyatlarına gelen zamlar ve arz talep değişimi etkili olmuştur.

2021 yılında üreticide fiyatı en fazla düşen ürünler mandalina, portakal ve limon olmak üzere narenciye grubu olmuştur. Bu ürünleri kuru soğan, ıspanak, elma, marul, yeşil soğan ve kabak takip etti.

Limonda geçen yıl Aralık ayındaki üretici fiyatı ile bu yılı karşılaştırdığımızda 2021 yılında limon (dikenli) üretici fiyatı yüzde 17,75 oranında düşmüştür.  Girdi maliyetleri artan narenciye üreticilerimiz, dekar başına desteklenmelidir.

Çiftçilerimiz ihracatçıya limon da verilen ton başına 100 TL desteği yeterli bulmuyor ve işçilik maliyetlerini karşılayabilmesi için verilen desteğin limonda en az ton başına 500 TL olmasını talep ediyor. Ticaret Bakanlığı, özellikle bu yıl için çiftçilerimizin de ton başına verilen teşvikten faydalanmasını sağlamalıdır. Limon ile birlikte diğer narenciye ürünleri portakal ve mandalinada da aynı teşvikler sağlanmalıdır.

Portakal da bu yıl rekolte yüksek olması, Sulama Birliklerinin Temmuz ve Ağustos aylarında suyu kısıtlı vermesi sebebiyle boylamada sıkıntı olmuştur. Üreticide portakal geçen yıla göre yüzde 38,33 oranında düşüş yaşanmıştır.

Merzifon ve Suluova bölgesinde kuru soğan ihracattaki az da olsa talep artışı fiyatlara yansıdı. Ancak girdi maliyetlerinin yükselmesinden dolayı bazı üreticiler masraflarını karşılamak içim kuru soğanı düşük fiyatlardan satmak zorunda kaldı.

Kuru soğan geçen yıl üreticide 1 lira iken bu yıl aynı ay 90 kuruştan satılmaktadır. Kuru soğan üretici fiyatında geçen yıla oranla yüzde 10 düşüş yaşanmıştır.”

“Üretmenin gücünü önemsemeliyiz”

“Gıda fiyat artışlarına engel olmak istiyorsak yarınları önceden görüp üretmenin gücünü daha fazla önemsemeliyiz” vurgusu yapan Bayraktar, şöyle devam etti:

“Doğru ürünü, tarımda en yeni teknolojileri kullanarak, en az alanda en fazla verimi alacak şekilde, yeter miktarda üretebilmeliyiz. Ekonominin ana sektörlerinden olan tarımda, ülkemiz için stratejik ürünleri belirleyebilmek, asgari stokları üretme kararlarını alabilmek, tarımda üretimin şeklini belirlemek, üretime makro düzeyde bakabilmek bu çerçevede plan ve program uygulamak önemlidir.”

Pfizer Onkoloji Uluslararası Gelişmiş Pazarlar Bölge Başkanı Berfu Yazıyurt oldu 24 yıldır Pfizer ailesinin bir üyesi olan ve 2020’den beri Pfizer Avrupa İkinci Bölge Hastane İş Birimi Lideri rolünü başarıyla sürdüren Berfu Yazıyurt, yeni görevinde Pfizer Onkoloji Uluslararası Gelişmiş Pazarlar Bölge Başkanı olarak Avrupa genelinde 20’den fazla ülkeye ek olarak Japonya, Rusya, Avusturalya, Kore ve Yeni Zelanda’dan da sorumlu olacak. TED Ankara Koleji mezunu olan Berfu Yazıyurt, Bilkent Üniversitesi’nde işletme lisans eğitimini tamamladıktan sonra eğitimine pazarlama ve halkla ilişkiler alanlarında George Washington Üniversitesi’nde devam etti. Pfizer Türkiye’ye 1997’de katılan Berfu Yazıyurt, satış pazarlama direktörlüğü, kurumsal strateji ve iş geliştirme direktörlüğü, pazarlama müdürlüğü, ürün müdürlüğü gibi çeşitli pozisyonlardaki sorumluluklarını başarıyla yürüttü. Pfizer Yerleşik Portföy Türkiye Liderliğinden sonra Pfizer Temel Sağlık Doğu Avrupa Bölge Lideri pozisyonuna atanan Berfu Yazıyurt, bu coğrafyada Pfizer’in dijital dönüşümüne liderlik etti ve portföyün daha fazla hastaya ulaşabilmesi için liderlik takımına yön verdi. Berfu Yazıyurt, son görevinde Pfizer Avrupa Hastane İş Birimi Lideri pozisyonunda İtalya, Almanya, Rusya, Polonya ve Yunanistan’ın da dahil olduğu 35 ülkede hastane portföyünden sorumlu başkan yardımcısı olarak görev aldı. Hastane portföyünde bulunan hayat kurtaran ilaçların doğru yerde doğru şekilde kullanılabilmesi için ülke organizasyonlarının hasta merkezli dönüşümüne önderlik etti ve 24 senelik kariyeri boyunca çok sayıda yönetici yetiştirdi.Berfu Yazıyurt yeni göreviyle ilgili şunları söyledi: “Pfizer Türkiye, uluslararası arenada yetiştirdiği çok sayıda lider ile prestijli bir konuma sahip. 24 yıldır severek çalıştığım bu şirkete “lider okulu” unvanını kazandıran, insan gelişimine verdiği önemdir. İş dünyasına baktığımızda, kariyer basamaklarını tırmanan kadın oranının olması gerekenin çok altında olduğunu görüyoruz. Son dönemde bu konudaki farkındalık çok arttı; Pfizer de bu alanda çok aktif olan şirketlerden biri. Fırsat eşitliğine önem veren, esnek çalışmayı destekleyen ve çalışanlarının kendilerini geliştirmesi için fırsatlar yaratan şirketlerde uzun yıllar çalışmak, sizin her ortamda başarılı olabilecek bir lider olarak yetişmenizi sağlıyor. Benim de artan sorumluluklar almamda Pfizer Türkiye’de yetişmiş olmamın katkısı büyük. Onkoloji, Pfizer’in çok fazla araştırma geliştirme yatırımı yaptığı, çok kuvvetli bir portföye sahip olduğu ve sürekli yeni lansmanlarla büyüdüğü bir alan. Yeni görevimde Türkiye’den yetişmiş bir kadın lider olarak onkoloji gibi hasta merkezli bir alanda çalışacak olmaktan büyük mutluluk duyuyorum.”

Türk moda endüstrisi 2021 yılında rahat kıyafetlerle ihracat rekoru kırdı

İnsanların pandemiyle birlikte rahat giysilere yönelmesi Türk moda endüstrisini ihracatta rekora koşturdu. Moda endüstrisi, Türkiye genelinde 20 milyar 250 milyon dolarlık ihracat seviyesine ulaşırken, Ege moda endüstrisinin ihracatı 3 milyar doları aştı.

İzmirli konfeksiyon ihracatçıları olarak 2021 yılında 1,5 milyar dolar ihracata imza attıklarını belirten Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Burak Sertbaş, Denizli’nin 1,4 milyar dolar, Balıkesir’in 75 milyon dolar, Uşak’ın ise 48 milyon dolarlık konfeksiyon ürünleri ihraç ettiğini dile getirdi.

2021 yılında pandemi nedeniyle rahat kıyafetlere talep artışı olduğunu, küresel tedarikçilerin coğrafi yakınlık ve taleplerine esnek karşılık bulabildikleri için Uzakdoğu yerine Türkiye’yi tercih ettiklerini anlatan Sertbaş, “Türkiye genelinde konfeksiyon dış giyim ürün grubunda yüzde 20’lik artış sağlanırken, spor kıyafetlerde bu oran yüzde 40’lar seviyesine ulaştı.  EHKİB ihracatında yer alan pamuktan örme spor kıyafetlerde yüzde 141’lik artış görüldü. En büyük ihracat ürün grubumuz olan tişörtlerde yüzde 15 artış gördük. Bu rakamlar artık hedef pazarlarımızın daha rahat ürün gruplarındaki tercihlerinin arttığını yansıtıyor” şeklinde konuştu.

2022 hedefi 22 milyar dolar

Türk moda endüstrisi olarak en büyük ihraç pazarları Avrupa ülkelerinin sürdürülebilir üretim ile ilgili beklentilerine cevap verdiklerini vurgulayan Sertbaş, son dönemde Fransa, İsviçre, Danimarka başta olmak üzere çok sayıda Avrupa ülkesinin Türkiye’ye yöneldiğini, 2022 yılında döviz kurları ve faiz oranlarında bir stabilleşme sağlandığı ve ihracatçılarımızın finansmana erişimindeki sorunlar aşıldığı takdirde Türkiye genelinde 22 milyar dolar, EHKİB’te de 1,6 milyar dolar ihracat seviyesine ulaşmayı hedeflediklerini aktardı.

Türk hazırgiyim sektörünün 2021 yılında ihracattaki ilk 5 ülkesi Almanya, İspanya, İngiltere, Hollanda ve Fransa’ya yaptığı ihracatlarda 1 milyar dolar barajını aştığını aktaran Sertbaş, “Türkiye’den 33 ülkeye 100 milyon dolar üzerinde ihracat yaptık. Toplamda ihracat yaptığımız ülke sayısı 214 oldu. EHKİB olarak en çok ihracat yaptığımız ülkeler ise; İspanya, Almanya, İngiltere, Hollanda ve İtalya oldu.”

Egeli konfeksiyoncuların ortalama ihraç fiyatı 16 dolar

Türkiye’nin ortalama ihraç fiyatının 1,3 dolar olduğunu, hazırgiyim sektöründe bu rakamın 13 dolara çıktığını ifade eden EHKİB Başkanı Burak Sertbaş, Egeli konfeksiyon ihracatçılarının ortalama ihraç fiyatının 16 dolar seviyesinde gerçekleştiğini, ihracatta katma değerin artması için tasarım, inovasyon, sürdürülebilirlik eksenli projelere ağırlık vereceklerini sözlerine ekledi.

 UİB’İN 2021 İHRACATI 30,8 MİLYAR DOLAR

Türkiye’nin Genel Sekreterlik bazında en fazla ihracat yapan ikinci birliği olan Uludağ İhracatçı Birlikleri’nin (UİB) 2021 yılı aralık ayı ihracatı, 3 milyar 75 milyon 533 bin 670 dolar olarak gerçekleşti.

Aralık ayındaki ihracatı 3 milyar dolar olan UİB’in 2021 yılı ihracat tutarı ise önceki yıla göre yüzde 14,6 oranındaki artışla 30 milyar 767 milyon 911 bin dolara ulaştı.

Rakamları değerlendiren UİB Koordinatör Başkanı Baran Çelik, “Birliklerimizin 2021 yılı ihracatının global ekonomik sıkıntılara rağmen önceki yıla göre yüzde 15’e yakın bir oranda artarak 30 milyar doları aşması önemli bir başarıdır. Ülkemizin küresel ticaretten aldığı pay artıyor ve Türkiye ihracatla yükseliyor. Bunda üyeleriyle birlikte UİB de önemli bir rol üstleniyor. Başarıları nedeniyle UİB’in bütün üyelerini kutluyorum. Sayın Cumhurbaşkanımızın 2022 yılı için belirlediği 250 milyar dolarlık ihracat hedefine ulaşmak için UİB bünyesindeki birliklerimiz ve üyelerimiz aynı kararlılıkla çalışmalarına devam edecektir” dedi.

OİB’in 2021 ihracatı 25.3 milyar dolar

Aralık ayında 2 milyar 572 milyon 510 bin dolar ihracat gerçekleştiren Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği’nin (OİB), 2021 yılındaki toplam ihracatı ise önceki yıla göre yüze 12’lik artışla 25 milyar 340 milyon 684 bin dolar olarak açıklandı.

UTİB’in yıllık ihracatı 1.3 milyar dolar oldu

Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği (UTİB), aralık ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 35.5 artışla 137 milyon 540 bin dolar ihracata imza attı. UTİB’in 2021 yılı ihracat toplamı ise önceki yıla göre yüzde 33 oranında artışla 1 milyar 355 milyon 235 bin dolar olarak gerçekleşti.

UHKİB’ten 2021’de 970 milyon dolar ihracat

Uludağ Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği’nin (UHKİB) aralık ayından geçen yılın aynı ayına göre yüzde 13 oranındaki artışla 84.5 milyon dolar ihracata ulaşırken, UHKİB’in 2021 yılı ihracat toplamı önceki seneye göre yüzde 31.4 oranında artarak 969 milyon 859 bin dolar seviyelerinde gerçekleşti.

UMSMİB’in ihracatı 2021’de 233.3 milyon dolar

Aralık ayında, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 9’luk artışla 20.7 milyon dolar ihracat yapan Uludağ Meyve Sebze Mamulleri İhracatçıları Birliği (UMSMİB), 2021 yılında önceki seneye göre yüzde 23 oranında artışla toplam 233 milyon 289 bin dolar ihracat gerçekleştirmiş oldu.

UYMSİB’ten 2021’de 159.5 milyon dolarlık ihracat

Aralık ayında, 10 milyon 759 bin dolar ihracat gerçekleştiren Uludağ Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği (UYMSİB), 2021 yılında önceki yıla göre yüzde 9 oranındaki artışla 159 milyon 531 bin dolar seviyelerinde dış satışa imza attı.

Öte yandan, UİB üzerinden ihracat kaydı yapılan ve ‘diğer’ başlığı altında listelenen sektörlerin 2021 yılı ihracatı, 2 milyar 709 milyon dolar olarak açıklandı.

Ege Bölgesi’nin ihracatı 28 milyar doları aştı

Ege İhracatçı Birlikleri, 2021 yılında 16 milyar 325 milyon dolarlık ihracata imza attı. EİB, 2020 yılındaki 13 milyar 4 milyon dolarlık ihracatını yüzde 26 artırmayı başardı.

Ege Bölgesi’nin ihracatı ise; yüzde 29’luk artışla 21 milyar 800 milyon dolardan, 28 milyar 158 milyon dolara çıktı. İzmir, 14 milyar 815 milyon dolarlık ihracatla Ege Bölgesi ihracatının yüzde 53’ünü gerçekleştirdi.

Aralık ayında yüzde 24’lük artışla 1 milyar 560 milyon dolarlık ihracat performansı gösteren Ege İhracatçı Birlikleri, aylık bazda 82 yıllık tarihinin en yüksek ihracat seviyesine ulaştı. EİB, 2020 yılı Aralık ayında 1 milyar 256 milyon dolarlık ihracata imza atmıştı.

12 birliğin 11 tanesi ihracatını artırdı

Ege İhracatçı Birlikleri bünyesindeki 12 ihracatçı birliğinin 11 tanesi 2020 yılına göre ihracatını artırırken, Ege Tütün İhracatçıları Birliği’nin ihracatında azalma yaşandı.

Sanayi sektörleri Ege İhracatçı Birlikleri’nin ihracatına 9 milyar 528 milyon dolarlık katkı sağlarken, sanayi sektörlerinin ihracatı yüzde 37 yükseldi.

Tarım sektörleri, yüzde 12’lik artışla ihracatlarını 5 milyar 95 milyon dolardan, 5 milyar 716 milyon dolara çıkarırken, madencilik sektörü Ege İhracatçı Birlikleri’nde 1 milyar 81 milyon dolarlık ihracat rakamıyla temsil edildi.

İhracat artış rekoru tekstil sektörünün oldu

Ege İhracatçı Birlikleri bünyesinde, 2021 yılında ihracat artış rekortmeni yüzde 66’lık artışla Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği oldu. 2020 yılında 240 milyon dolarlık ihracata imza atan ETHİB, 2021 yılında 398 milyon dolar ihracat yapma başarısı gösterdi.

Zirveye 2021’de de demir attılar

Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği, 2020 yılında olduğu gibi, 2021 yılında EİB bünyesindeki 12 ihracatçı birliği arasında en fazla ihracat yapan birlik oldu. EDDMİB 2020 yılında, 1 milyar 361 milyon dolar olan ihracatını 2021 yılında yüzde 65’lik artışla 2 milyar 241 milyon dolara taşıdı.

Kimyacılar, ihracatçı birliğini hak ediyor

Ege İhracatçı Birlikleri çatısı altında temsil edilmeyen Egeli kimyacılar, 2021 yılını 1 milyar 838 milyon dolarlık ihracat performansıyla geride bıraktı ve EİB bünyesinde ihracatçı birlikleri olması gerektiğini bir kez daha ihracat rakamlarıyla ortaya koydular.

Hazırgiyim sektörünün ihracatında 1,5 milyar dolara ramak kaldı

2021 yılına girerken 1,5 milyar dolar ihracat hedefiyle giren Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği 1 milyar 489 milyon dolarlık ihracatı Türkiye’ye kazandırdı.

Gıda ihracatının şampiyonu su ürünleri ve hayvansal mamuller oldu

Su ürünleri, kanatlı eti, yumurta, süt ve süt ürünleri, bal sektörleri 2021 yılında ihracatta yeni başarılara imza attı. Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği ihracatını yüzde 34’lük artışla 982 milyon dolardan, 1 milyar 314 milyon dolara çıkardı ve EİB bünyesindeki 6 gıda birliği arasında ihracat şampiyonu oldu.

Taze meyve sebze ve meyve sebze mamulleri ihracatında her yıl yeni rekorlar kıran Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği, 2021 yılında da geleneği bozmadı. 2020 yılında 1 milyar 40 milyon dolarlık ihracatla ilk kez 1 milyar dolar barajını aşan Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği, 2021 yılında da ihracatını yüzde 14’lük artışla 1 milyar 182 milyon dolara taşıdı.

2021 yılında Ege İhracatçı Birlikleri çatısı altında 1 milyar dolar barajını geçen bir diğer birlik Ege Maden İhracatçıları Birliği oldu. EMİB, 2020 yılında 931 milyon dolar olan ihracatını yüzde 16 ilerleterek 1 milyar 81 milyon dolar döviz getirisini hanesine yazdırdı.

Geleneksel ihraç ürünlerimiz çekirdeksiz kuru üzüm, kuru kayısı ve kuru inciri dünyanın dört bir tarafına ihraç eden Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği 2021 yılını 862 milyon dolarlık ihracatla geride bırakırken, Ege Tütün İhracatçıları Birliği 731 milyon dolarlık ihracat performansı gösterdi.

Kağıt, mobilya ve odundışı orman ürünleri ihracatçılarının kümelendiği Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği, 2021 yılında yüzde 12’lik ihracat artış hızı yakaladı ve 645 milyon dolar olan ihracatını 722 milyon dolara çıkardı.

Hububat, bakliyat yağlı tohumlar ihracatı yüzde 35 arttı

Bitkisel yağ sektörünün domine ettiği Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği 2020 yılında 505 milyon dolar olan ihracatını, 2021 yılında yüzde 35’lik artışla 683 milyon dolara yükseltmeyi başardı.

Türkiye’nin zeytin ve zeytinyağı ihracatçılarını çatısı altında toplayan Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği, 2021 yılında yüzde 17,4’lük ihracat gelişimi gösterdi ve 187 milyon dolar dövizi Türkiye’ye kazandırdı.

Ayakkabı sektörünün sürükleyici olduğu Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği, 2021 yılında ihracatını 129 milyon dolardan, 170 milyon dolara artırdı. EDDMİB’in 2021 yılında ihracat artış hızı yüzde 32 olarak kaydedildi.

Eskinazi: “2021 yılı ihracatta altın yıl oldu”

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, Türk ihracatçılarının 2021 yılında Türkiye’ye 225 milyar 368 milyon dolar döviz kazandırdığını, Ege İhracatçı Birlikleri üyelerinin bu ihracata 16 milyar 325 milyon dolarlık katkı sağladığını, Orta Vadeli İstikrar Programında 2023 yılı sonu için ortaya konulan 214 milyar dolarlık ihracat hedefinin 2021 yılı sonunda geçildiğini, 2021 yılının ihracatçılar açısından altın yıl olarak geçtiğini dile getirdi.

Faizler, ihracatı ve ihracatçıyı zorluyor

Türk ekonomisinin 2021 yılının ilk üç çeyreğindeki yüzde 11,4’lük büyümesine ihracatçıların katkısının yüzde 48 olduğunu aktaran Eskinazi, “2020 yılında pandemi nedeniyle dünyada ertelenen bir talep vardı. 2021 yılında ertelenen talep sayesinde Türk ihracatçıları 51 milyar dolar daha fazla ihracat gerçekleştirdik. Türk ihracatçıları dünyanın her pazarına ürün satabilecek kabiliyette. Şu anda Türk ihracatçılarının en büyük sorunu finansmana erişim. Faizlerde astronomik artışlar yaşanıyor. Türk ihracatçılarının müdahale edemeyeceği; enflasyon, faiz, döviz kuru istikrara kavuştuğu takdirde 2022 yılında Ege İhracatçı Birlikleri olarak 18 milyar dolar ihracat hedefliyoruz” şeklinde konuştu.

Ege Bölgesi ihracatı 28 milyar doları aştı

Ege Bölgesi’nin 2021 yılı ihracatı yüzde 29’luk artışla 21 milyar 800 milyon dolardan, 28 milyar 158 milyon dolara yükseldi.

İzmir, 2020 yılında 11 milyar 710 milyon dolar olan ihracatını, 2021 yılında 14 milyar 815 milyon dolara çıkararak Ege Bölgesi ihracatının yüzde 53’ünü tek başına gerçekleştirdi. İzmir’in ihracatı 2021 yılında yüzde 27’lik artış gösterirken, İzmir’de bulunan iki serbest bölge ihracata 2 milyar 585 milyon dolarlık katkı sağladı.

Manisa 5 milyar doları aştı

Elektrik-elektronik sektörünün ihracatta lider olduğu Manisa, 2021 yılında ihracatını yüzde 25 geliştirdi ve 5 milyar 205 milyon dolarlık ihracatı hanesine yazdırdı.

Ege Bölgesi’nde ihracatçı karakteriyle öne çıkan bir diğer il Denizli 2021 yılında ihracatını yüzde 43’lük artışla 3 milyar 191 milyon dolardan, 4 milyar 574 milyon dolara artırdı.

Aydın 859 milyon dolarlık ihracata imza atarken, Balıkesir 790 milyon dolarlık ihracatla Aydın’ı takip etti. Muğla, 2021 yılında ihracatını yüzde 31’lik artışla 592 milyon dolardan 774 milyon dolara yükseltti.

Porselen ihracatının başkenti Kütahya 2021 yılında 390 milyon dolarlık ihracatla temsil edilirken, doğal taş ve yumurta ihracatının domine ettiği Afyon 380 milyon dolar dövizi Türkiye’ye kazandırdı.

Halı, battaniye ve kanatlı sektörlerinin güçlü olduğu Uşak, 2020 yılındaki 239 milyon dolarlık ihracatını yüzde 54’lük artışla 369 milyon dolara çıkarmanın yanında, Ege Bölgesi’nde ihracat artış rekortmeni oldu.

EİB’den 3 ülkeye yapılan ihracat 1 milyar doları aştı

Ege İhracatçı Birlikleri, 2020 yılında sadece Almanya’ya 1 milyar doların üzerinde ihracat yapmışken, 2021 yılında Amerika Birleşik Devletleri ve İngiltere’ye de ihracatta 1 milyar dolar barajını aştı. EİB’nin ihracat yaptığı ülke ve gümrüklü bölge sayısı 211 oldu.

Avrupa Birliği ülkeleri EİB’nin 2021 yılındaki 16 milyar 325 milyon dolarlık ihracatından 7 milyar 485 milyon dolarlık payla en büyük dilimi alırken, EİB üyeleri 2021 yılında en büyük ihracat artışını yüzde 37’yle Amerika kıtasına gerçekleştirdi ve Amerika kıtasına yapılan ihracat 1 milyar 903 milyon dolara çıktı.

Egeli ihracatçılar, 2021 yılında Ortadoğu ülkelerine 1 milyar 726 milyon dolarlık ihracat yaparken, Asya ve Okyanusyla Bölgesi’ne yaptıkları ihracat yüzde 36’lık gelişimle 941 milyon dolardan, 1 milyar 276 milyon dolara ilerledi. EİB’nin Afrika ülkelerine yaptığı ihracat ise; yüzde 26’lık gelişim göstererek 1 milyar 249 milyon dolar olarak kaydedildi.

BugBounter, aldığı yatırımlarla büyümesine hız kesmeden devam ediyorPlatforma dahil olan bağımsız siber güvenlik uzmanı ve müşteri sayısını 10 kat büyüten BugBounter, 6 yeni yatırımcının katıldığı yatırım turunu 15 günden kısa sürede tamamladı ve 5,7 milyon dolar değerlemeye ulaştı. BugBounter, aldığı bu yatırımla yurtdışındaki büyümesini hızlandıracak. Şirketlerin siber güvenlik açıklarını denetleme, bulma ve doğrulama ihtiyacını bünyesindeki 1350’nin üzerinde bağımsız araştırmacıyla hızlı ve güvenilir bir şekilde karşılayan BugBounter.com, 15 günden kısa sürede tamamladığı yeni yatırım turuyla 5,7 milyon dolar değerlemeye ulaştı. İki senede iki yatırım turunu başarıyla tamamlayan BugBounter, ilk melek yatırımın sonrasındaki bir yılda elde ettiği deneyimlerle başlattığı ilave tohum yatırım turunun hedefine 15 günden kısa bir sürede ulaştı. Rekor sürede tamamlanan bu tura BugBounter’ın eski yatırımcılarının büyük çoğunluğu ve 6 yeni yatırımcı katıldı. İkinci yatırım turunun ardından BugBounter 5,7 milyon dolar değerlemeye ulaştı ve 340 bin dolar yatırım aldı. BugBounter.com Kurucu Ortağı ve CEO’su Arif Gürdenli, konuyla ilgili şunları söylüyor: “İkinci yatırım turumuzda beklentimizin çok üstünde bir talep ile karşılaştık. Topladığımız 340 bin dolar ile Seri-A öncesi yurtdışındaki büyümemizi hızlandıracağız. 2022 içerisinde ekibimizi iki katına büyütmeyi ve dağıtım kanalımızı geliştirmeyi planlıyoruz. Ayrıca müşteri portföyümüzü sektörel bazda genişleterek hizmet verdiğimiz sektörü sayısını artıracağız. Odaklandığımız bazı kritik sektörlere de öncelik vereceğiz. Portföyümüze Avrupa, Orta Doğu ve Asya bölgelerinden müşterileri dahil ederek büyümemize yeni müşterilerle devam etmeyi hedefledik. Bütün bu adımlarla Türkiye’den başlayarak 2022’de önce yakın coğrafyalarda, 2023’ten itibaren de küresel ölçekte siber güvenlik denetim ihtiyacının önemli bir alanını kitle kaynağı ile gidermeyi planlıyoruz. Araştırmacı uzman havuzumuzun sayısını, çeşitliliğini ve niteliğini sürekli artırarak müşterilerimizin vazgeçilmez siber güvenlik çözüm ortağı olacağız ve siber güvenlik alanında kariyer yapmak isteyen on binlerce gence sağlıklı bir istidam yaratacağız. Bunun için Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi’nin ve Siber Güvenlik Kümelenmesi’nin öncülüğünde halkımıza internet üzerinden hizmet veren kamu kurumlarıyla işbirlikleri geliştirecek çalışmalar da yapıyoruz.”

Lidya Grup Çağrı Merkezi, ülke geneline kesintisiz hizmet sunuyor

Dijital baskı sektörünün lideri Lidya Grup, sektörde ilklere imza atmaya devam ediyor. Teknolojiyi yakından takip eden Lidya Grup Çağrı Merkezi hafta içi Pazartesi-Cuma günlerinde 09:00 – 17:00 saatleri arasında 0850 800 06 00 nolu hattan hizmet veriyor. On binlerce aktif müşterisi ve kurulu cihazı olan Lidya Grup, Call-Center merkezinden ülke geneline kesintisiz hizmet sunuyor.

Çağrı Merkezi hakkında bilgiler veren servislerden sorumlu Lidya Grup Genel Müdür Yardımcısı Aykut Savbol, şunları söyledi:

Ülkemiz genelindeki 5 ayrı ofisimizin bulunduğu şehirlerdeki çağrı merkezimiz ile bölgeye özel çağrı merkezinin avantajlarını geçtiğimiz yıllarda sonuna kadar kullandık. Müşterilerimizi daha iyi tanıma, yaptıkları işe özel çözümler üretebilme, bölgeyi daha iyi tanıma ve dolayısıyla yönlendirme avantajları gibi pek çok konuda yerel çağrı merkezlerinden yararlandık. Teknolojinin bize sunduğu son fırsatlar, merkezi çağrı merkezlerinin de en az yereller kadar fonksiyonel olmasını, artı özellikler ile de öne çıktığını ispat etmiştir. Müşterilerimizin tek bir numara ile tüm Türkiye’den Lidya Grup’a ulaşabilir olması, çağrıların çalma sayısından kayıp çağrı tespitine, görüşmelerin kayıt altında olmasından müşteriyle olan görüşmelerin niteliklerine kadar pek çok parametrenin ölçülüp, geri bildirim süreci için merkezi bir çağrı merkezi gerekiyordu. Lidya Grup buradan hareketle, hızla gereken altyapı yatırımlarını yaparak, dijital santral alımı ve santralin SAP erp sistemine entegrasyonunu gerçekleştirdi. Böylece, Türkiye’deki tüm Lidya müşterileri tek numaradan servis, satış, finans operasyonlarına ulaşabilir olmaktadırlar. Talepleri kayıt altına alınarak, taleplerine en hızlı ve en kaliteli hizmeti almalarını sağlayacak alt yapıya sahip oldular. Bugün itibarıyla çağrı merkezimiz İstanbul Merkez binamızda hizmet vermektedir. Çağrı yoğunluğuna göre, önümüzdeki dönemde insan kaynağımızı artırmayı planlıyoruz. Ayrıca, bölge ofislerimizdeki çalışanlarımız, eski iletişim hatlarına gelen talepleri değerlendirmektedirler. Nitekim, Çağrı Merkezi operasyonunda verdiğimiz teknik hizmetlerin ölçülebilir her türlü parametresinin kayıt altına alınması, bize iki şekilde yardımcı oluyor. Birincisi nerelerde sorun var sorusu cevap bulurken, düzeltici faaliyetlerin başlatılmasını sağlamaktadır. İkincisi, müşterilerin memnun olmadığı alanları hızlıca tespit etmemize ve bu alanlardaki eksiklerin kapatılmasına vesile olmaktadır. Sonuç olarak, teknik hizmet parametreleri kendi içerisinde tutarlı ve olumlu olsa dahi, bu ölçümler müşteri memnuniyeti ile uyumlu olduğunda değerli olmaktadır. Bu açıdan çağrı merkezi müşteri memnuniyetini arttırmada bizim için çok değerli bir katkı sunmaktadır.” dedi.

Müşterilerinin her türlü taleplerini en kısa ve en doğru şekilde gerçekleştiriyor

Lidya Grup Çağrı Merkezi’nin çalışması hakkında bilgiler veren Lidya Grup Teknik Servis Müdürü Nuri Can Muti, şunları kaydetti:

Müşterilerimizden gelen tüm verilerin, Çağrı Merkezimizdeki veri tabanında toplanması bizim daha doğru analizlere ve doğru bir süreç yönetimine ulaşmamızı sağlıyor. Müşterilerimizin her türlü taleplerini en kısa ve en doğru şekilde gerçekleştirmek adına, tüm süreçlerimizin ana noktası olan Çağrı Merkezi çalışanlarımız sayesinde, çok daha çabuk ve etkin şekilde yönetim sağlıyoruz. Çağrı Merkezimizin kurulması ile tüm Türkiye’de müşterilerimizin bize daha kolay ulaşmasını ve bu sayede çok daha verimli güçlü bir yönetim merkezi ile müşteri memnuniyetini artırmayı planlıyoruz. Ekibimizi adım adım yapılandırarak, önümüzdeki süreçte çalışan sayımızı artırmayı sürdüreceğiz. Sürekli hem iç eğitim, hem de dış eğitim planlayarak ekibimizin yeterliliğini en üst seviyeye çıkarmak istiyoruz. Bu noktada, ekibimizin en iyi eğitimleri almalarını sağlıyoruz. Çağrı Merkezimizi kurarak faaliyete geçirdik, olumlu tepkiler aldık ve faydalarını görmeye devam ediyoruz. 2022 yılında hedefimiz, ekibimizin verimliliğini en üst düzeye çıkarmak ve tüm müşterilerimize en kısa zamanda yardımcı olmaya devam etmektir.” şeklinde konuştu. 

Paratika’dan dünyada bir ilk: DNA’mızdaki dayanışmanın dijital dönüşümüAvrupa’nın lider ödeme sistemleri şirketi Payten’in 20 yılı aşkın deneyimiyle geliştirdiği Merkez Bankası lisanslı markası Paratika, Takasbank iş ortaklığı ile Türkiye’de ve dünyada ilk kez gerçekleştirilen bir projeye imza attı. Proje kapsamında, paya dayalı kitle fonlaması sisteminde girişimciler için toplanan ve Takasbank tarafından bloke edilen fonların yatırım ve ödeme işlemleri için gerekli ödeme altyapısı, Paratika Ödeme Hizmetleri tarafından sağlanıyor. Online platform üzerinden girişimcilerin ve onlara destek olmayı seçen yatırımcıların yatırım ve ödeme işlemlerinin devlet kontrolünde, güvenilir ve şeffaf bir şekilde gerçekleştirilmesi ihtiyacına Takasbank iş ortaklığı ile cevap veren Paratika, Türk girişimcilik ve yatırımcılık ekosisteminde yepyeni bir dönem başlattı. Türkiye’de ve dünyada bir ilk olma özelliği taşıyan projede tüm online ödeme süreçleri Paratika tarafından ülkemizdeki regülasyonları ve paydaşların ihtiyaçlarını gözeterek, toplumsal fayda ve girişimcilik ekosisteminin sağlıklı bir şekilde büyümesi hedeflenerek tasarlandı. Paratika imzası taşıyan ödeme altyapısı, bir projenin veya girişim şirketinin ihtiyaç duyduğu fonu sağlamayı amaçlayan kitle fonlamasında girişimcileri ve yatırımcıları güvenli bir ortamda buluşturuyor. Halihazırda pazarda kullanılan online ödeme altyapılarının ötesine geçen bu yenilikçi çözüm, yatırım ödemelerinin proje tamamlandığında girişimciye ulaştırılmasına, hedeflenen yatırım tutarına ulaşılamadığında ya da hedeften fazla yatırım toplandığında gerekli iade işlemlerinin hızla ve şeffaflıkla gerçekleştirilmesine imkan sağlıyor. “DNA’mızdaki dayanışma alışkanlığımızı Paratika’nın güçlü teknolojik alt yapısı ile dijital dönüşümden geçirdik.”Paratika CEO’su ve Payten Türkiye Ülke Müdürü Burak Kutlu, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları söylüyor: “Dünyada çok yaygın olarak kullanılan yeni nesil finansman modeli kitlesel fonlama (crowdfunding) Türkiye’de her gün daha da popülerleşerek gündeme geliyor. Biz de Paratika olarak, Takasbank iş ortaklığı ile gerçekleştirdiğimiz bu projede Payten’in global desteği ve güçlü Ar-Ge yapısı sayesinde gerekli tüm özelleştirmeleri yaparak öncü bir çözüm yarattık. Bu projemizle DNA’mızdaki dayanışma alışkanlığımızı dijital dönüşümden geçirdiğimizi söyleyebiliriz. Projemiz kapsamında, paya dayalı kitle fonlama konseptiyle çevrim içi ortamda girişimcilerle bir araya gelen ve projeleri seçen yatırımcıların yatırım/ödeme işlemlerinin devlet kontrolünde, güvenilir ve şeffaf bir şekilde gerçekleştirilmesini sağlıyoruz. Oluşturduğumuz özel altyapı sayesinde Türk girişimcilere katkıda bulunmak ve yatırımcıları korumak gibi iki önemli hedefi tam 12’den vuruyoruz. Halihazırda 12 kitle fonlama platformunun aktive edildiği projemizin bu başarısının katlanarak artmasını bekliyoruz. Ne kadar çok girişimin finansmanına katkı sağlarsak, Türkiye’den çıkartmayı hedeflediğimiz unicorn girişimler için o kadar çok adım atmış olacağız ve kitlesel fonlama yöntemiyle fonlanan girişimlerin yurt dışına ihraç edilmesinin gururunu birlikte yaşayacağız. Şu ana kadar paya dayalı kitle fonlama projesi kapsamında 16 proje toplam 11203 yatırımcının desteği ile ihtiyaç duyduğu fona ulaştı. Bu vesileyle yatırım bekleyen tüm projelere başarılar diliyor, katkı sağlamak isteyen herkesi yenilikçi Türk projelerini incelemeye davet ediyoruz.” Paratika Kitle Fonlama Online Ödeme Altyapısı Projesi hakkında:Paya dayalı kitle fonlaması yoluyla halktan para toplanması ve toplanan fonların ilan edilen amacına uygun olarak kullanıldığının kontrolüne ve denetimine ilişkin yasal zemin oluşturduktan sonra bu yapı Takasbank’ın emanet yetkilisi olması ile hayata geçirildi. Yatırım ödemelerinin proje tamamlandığında girişimciye ulaştırılması, hedeflenen yatırım tutarına ulaşılmadığında ya da fazla yatırım alındığında iade edilebilmesi gibi prosedürlerin güvenle yürütülmesi Paratika imzalı ödeme platformuyla mümkün oluyor. Paya dayalı kitle fonlaması sisteminde girişimciler için toplanan fonlar, Takasbank tarafından bloke ediliyor ve bu sayede yatırımcıların paraları güvende kalırken işlem sonunda Merkezi Kayıt Kuruluşu (MKK) payları yatırımcılar adına kayıt altına alıyor. Kampanya dahilinde gereken fona erişilemediği durumunda ise yatırımcılara hiçbir kesinti olmadan ödemeleri iade ediliyor.

İnşaat profesyonellerinden tam not alacak yeni halat sistemi

Bütünleşik hizmet kapsamıyla inşaat profesyonellerinin iş ortağı olmayı hedefleyen Hilti, sahada çalışmayı daha verimli, kolay ve güvenli hale getirmek için yeni ürünler geliştirmeye devam ediyor. Gelenekselleşen Marketing Wave etkinliğinde piyasaya sunulacak MW Portfolyosu’nun lansmanını yapan şirket, zorlu inşaat sahalarına yenilikçi ve mobilitesi yüksek bir perspektif kazandırmayı amaçlıyor. Klasikleşmiş yöntemlere göre birçok avantaj sunan MW Halat Sistemi, binaların dayanıklılık performansını artıran Hilti Modüler Kanal Sistemleri’ne (MT) entegre edilerek inşaat profesyonellerinin ihtiyaçlarına cevap vermeye hazırlanıyor.

Geleceği referansalan inovatif yaklaşımı, yeni nesil mühendislik anlayışı ve pazarda fark yaratan ürünleriyle sektörünün öncüsü olan Hilti, yeni portföyü ile inşaat sektörü için katma değer yaratmayı sürdürüyor. MW Portföyünde yer alan halat sistemleri, esnekliği estetikle buluştururken inovatif mühendislik anlayışıyla geliştirilen ve en hafif yüklerden en ağırlarına kadar entegre bir portfolyo sunuyor. EN61439 direktiflerine uygun olarak tasarlanan MW Halat Sistemleri, tüm beton ve çelik üzerine olan ankraj çözümleri ile çalışıyor.

Geleneksel yöntemlere göre 4 kat daha hızlı kurulum

Tüm askılama uygulamalarında kullanılmak üzere tasarlanan Hilti MW Portfolyosu; farklı aplarda çelik halatlar, ana bağlantı elemanları ve hataya yer veremeyecek kilitler içeriyor. Portfolyonun en önemli özellikleri arasında şantiyeye büyük esneklik getirmesi ve geniş bir yelpazede mekanik ve elektrikle ilgili tüm uygulamaların askılanmasına yardımcı olması yer alıyor. Çelik teller, mekanik, elektrik, havalandırma, aydınlatma gibi tesisatları askıya almanın en efektif ve pratik yolunu sunuyor. Geleneksel askılamalara göre çok daha pratik olan MW Portfolyosu ,zorlu ana malzemeler içinse çok daha esnek. MW Halat Sistemleri, dört kata kadar daha hızlı kurulum fırsatı sunarak maliyetten de tasarruf edilmesini sağlıyor.

Hareket özgürlüğüyle esnek, kullanım özgürlüğüyle estetik

Binada açık kalacak kısımlarda yapılacak askılamalar için neredeyse görünmez yapısıyla estetik bir görünüm oluşturan Hilti Halat Sistemleri mimarların da işini kolaylaştırıyor. Özel alet gerektirmeden kullanıma hazır kilitlerle kurulum gerçekleştirilebilen sistem, kesme veya germe gibi süreçleri de ortadan kaldırıyor. Hiçbir kesim ve sıcak çalışmaya gerek duymadığı için güvenliği maksimum seviyeye çıkaran Hilti Halat Sistemleri, busbar uygulamalarında da kullanılmak üzere tüm EN 61439direktiflerine uygun bir tasarıma da sahip. Sismik sınırlama uygulamalarında ise bağlantı ANSI/ASHRAE standart 171’e göre onaylanmış testleri bulunuyor. Üstelik uygulamalarda ve sismik sınırlamalarda kullanılacak tüm hesaplar, Hilti’nin gelişmiş mühendislik yazılımı PROFIS Engineering üzerinden yapılıp uygulanabiliyor. Yapısal bağlantı tasarım yazılımı sayesinde Hilti Halat Sistemleri, hatasız ve güvenli bir şekilde kurulabiliyor.

Yüzde yüz uyum, yüzde yüz çözüm

Lansmanı yapılan Hilti Halat Sistemleri, Hilti Modüler Kanal Sistemleri’yle birlikte uyumlu bir şekilde çalışabiliyor. Hilti’nin 360 derece hizmet anlayışına uygun olarak tüm çözümleri birbirleriyle entegre bir şekilde kullanılarak inşaat sahalarında maksimum performans gösteriyor. Bunlardan biri olan Hilti MT Modüler Kanal Sistemleri, tüm askılama ve destek sistemlerini tek bir teknolojide buluşturarak güncel yönetmeliklere uygun en verimli ve güvenilir teknolojileri bir araya getiriyor.3D yapılar için daha esnek kullanımıyla dikkat çeken sistem, Hilti Halat Sistemleri’nden maksimum performans alınmasını sağlayarak yüzde yüz uyum içinde kurulabiliyor.

Tüketici Fiyat Endeksi, Aralık 2021
Tüketici fiyat endeksi (TÜFE) yıllık %36,08, aylık %13,58 arttı
TÜFE’de (2003=100) 2021 yılı Aralık ayında bir önceki aya göre %13,58, bir önceki yılın Aralık ayına göre %36,08, bir önceki yılın aynı ayına göre %36,08 ve on iki aylık ortalamalara göre %19,60 artış gerçekleşti.
Yıllık TÜFE’ye göre 8 ana grup daha düşük, 4 ana grup daha yüksek değişim gösterdi
Yıllık en düşük artış %8,76 ile haberleşme ana grubunda gerçekleşti. Bir önceki yılın aynı ayına göre artışın düşük olduğu diğer ana gruplar sırasıyla %17,23 ile eğitim, %20,02 ile alkollü içecekler ve tütün ve %20,13 ile giyim ve ayakkabı oldu. Buna karşılık, bir önceki yılın aynı ayına göre artışın yüksek olduğu ana gruplar ise sırasıyla, %53,66 ile ulaştırma, %43,80 ile gıda ve alkolsüz içecekler, %40,95 ile ev eşyası oldu.
TÜFE ana harcama gruplarına göre yıllık değişim oranları (%), Aralık 2021
Aylık TÜFE’ye göre 8 ana grup daha düşük, 4 ana grup daha yüksek değişim gösterdi
Ana harcama grupları itibarıyla 2021 yılı Aralık ayında en az artış gösteren ana gruplar %0,13 ile eğitim, %3,55 ile sağlık ve %3,65 ile haberleşme oldu. Buna karşılık, 2021 yılı Aralık ayında artışın yüksek olduğu ana gruplar ise sırasıyla, %28,49 ile ulaştırma, %16,54 ile ev eşyası, %15,99 ile gıda ve alkolsüz içecekler oldu.
TÜFE ana harcama gruplarına göre aylık değişim oranları (%), Aralık 2021
Aralık 2021’de, endekste kapsanan 415 maddeden, 18 maddenin ortalama fiyatında düşüş gerçekleşirken, 33 maddenin ortalama fiyatında değişim olmadı. 364 maddenin ortalama fiyatında ise artış gerçekleşti.
Özel kapsamlı TÜFE göstergesi (B) yıllık %34,89, aylık %13,90 arttı
İşlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE’de 2021 yılı Aralık ayında bir önceki aya göre %13,90, bir önceki yılın Aralık ayına göre %34,89, bir önceki yılın aynı ayına göre %34,89 ve on iki aylık ortalamalara göre %19,55 artış gerçekleşti.

Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi, Aralık 2021
Yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) yıllık %79,89, aylık %19,08 arttı
Yİ-ÜFE (2003=100) 2021 yılı Aralık ayında bir önceki aya göre %19,08 bir önceki yılın Aralık ayına göre %79,89, bir önceki yılın aynı ayına göre %79,89 ve on iki aylık ortalamalara göre %43,86 artış gösterdi.
Sanayinin dört ana sektöründen imalat yıllık %77,44 arttı
Sanayinin dört sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında %62,84, imalatta %77,44, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında %117,14, su temininde %33,99 artış olarak gerçekleşti.
Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara malında %92,13, dayanıklı tüketim malında %46,16, dayanıksız tüketim malında %54,23, enerjide %122,76, sermaye malında %51,17 artış olarak gerçekleşti.
Sanayinin dört ana sektöründen imalat aylık %18,88 arttı
Sanayinin dört sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında %12,69, imalatta %18,88, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında %24,41, su temininde %1,87 artış olarak gerçekleşti.
Ana sanayi gruplarının aylık değişimleri; ara malında %21,21, dayanıklı tüketim malında %12,04, dayanıksız tüketim malında %16,50, enerjide %20,38, sermaye malında %15,53 artış olarak gerçekleşti.
Yıllık Yİ-ÜFE’ye göre 21 alt sektör daha düşük, 8 alt sektör daha yüksek değişim gösterdi
Yıllık en düşük artış; %21,45 ile giyim eşyası, %25,85 ile temel eczacılık ürünleri ve müstahzarları, %28,61 ile deri ve ilgili ürünler alt sektörlerinde gerçekleşti. Buna karşılık kok ve rafine petrol ürünleri %161,88, ham petrol ve doğal gaz %138,51, ana metaller %130,91 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.
Aylık Yİ-ÜFE’ye göre 21 alt sektör daha düşük, 8 alt sektör daha yüksek değişim gösterdi
Aylık en düşük artış; %1,87 ile su ve suyun arıtılması ve dağıtılması, %2,80 ile diğer ulaşım araçları, %3,61 ile temel eczacılık ürünleri ve müstahzarları alt sektörlerinde gerçekleşti. Buna karşılık ana metaller %24,73, elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı %24,41, tekstil ürünleri %23,92 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.

Gazella Turizm yeni markası Gazella Cruise ile denizlerdeYenilikçi turizm fikirleriyle turizme yön veren Gazella Turizm yeni markası Gazella Cruise ile gemi turlarına taptaze bir soluk getiriyor. Gazella Cruise misafirleri, Antartika’dan, Uzakdoğu’daki destinasyonlara kadar geniş bir coğrafyada gemi turlarının benzersiz keyfini yaşamaya hazırlanıyor. Gazella Cruise operasyonunun yönetimini sektörün deneyimli ismi Zafer Alten üstlenencek.1996 yılından bu yana özgün ve konforlu seyahat arayışındaki “İleri Seviye Gezgin”lerle dünyanın farklı noktalarını keşfeden Gazella Turizm, 2022 yılı yapılanması kapsamında Gazella Cruise markasını hayata geçirerek gemi turlarına yepyeni bir bakış açısı getirmeye hazırlanıyor. İzlanda Fiyortları, Grönland, Karayipler, Alaska, Avustralya Yeni Zelanda, Antartika ve Küba gibi birbirinden farklı ülke ve bölgelerin yanı sıra aralarında Mississippi’nin de bulunduğu, dünyanın en uzun nehirleri de Gazella Cruise gezginlerinin rotasında yer alacak.Konuyla ilgili açıklamada bulunan Gazella Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Velit Gazel şunları söyledi “Gazella Turizm olarak 1996 yılından beri kazandığımız tecrübelerle İleri Seviye Gezginlerin, diledikleri turu diledikleri zamanda bulabilecekleri bir turizm ekosistemi kuruyoruz. Gazella Cruise bu ekosistemin önemli bileşenlerinden biri olacak. Gazella Cruise turlarımız ile ‘İleri Seviye Gezginler’, alıştıkları Gazella Turizm tarzını artık açık denizlerde ve nehirlerde de yaşayabilecek.”Gazella Cruise operasyonunun başında ise sektörün deneyimli ismi Zafer Alten yer alıyor.  Marmara Üniversitesi Turizm ve Otel İşletmeciliği Bölümü’nden mezun olan Alten, profesyonel kariyerine 1991 yılında yurt içi tatil köylerinde çeşitli departmanların da başlayıp daha sonra Türk Havayolları ve Pegasus Havayolları’nda önemli görevlerde yer aldı. Havayolları kariyerine bir süre Carnival Airlines bünyesinde devam ettikten sonra 1997 yılında Türkiye’ye döndü, Golden Bay Tour da 2001 yılından günümüze dek gemi turu alanında önemli sorumluluklar üstlenen Alten, Türkiye’deki gemi turizminin öncüleri arasında yer alıyor. 2021 yılı itibarıyla Gazella Turizm’e katılan Zafer Alten burada gemi turu operasyonunun yönetimini üstleniyor.

TCL, Aralarında Windows Laptop’un da Yer Aldığı Eğitim Deneyimini Zenginleştiren Yeni Cihazlarını CES 2022’de Tanıttı Görüntü teknolojilerinin, uygun maliyetli ve gelişmiş akıllı deneyimlerin öncüsü TCL Communication, CES 2022’de tanıttığı yeni ürünleriyle eğitim deneyimini zenginleştirmeye hazırlanıyor. Bu ürünler arasında şirketin ilk laptopu, NXTPAPER serisinin yeni tableti ve her yaştaki öğrencinin derslerinde kullanabileceği şekilde tasarlanan yeni tabletler yer alıyor.TCL Communication CMO’su Stefan Streit, konuyla ilgili şunları söylüyor: “TCL Mobile markamızın üçüncü yılına girerken daha fazla ürün kategorisi oluşturmanın mutluluğunu yaşıyoruz ve tablet alanında kullanıcı deneyimini iyileştiriyoruz. CES 2022’de tanıttığımız ürün portföyümüzle çocukların eğitimine katkı sağlamayı hedefliyor, her yaştaki kullanıcılarımızın bilgi birikiminin artmasını ve gelişmesini destekleyecek çözümler ve özellikler sunmak için çalışıyoruz.”TCL NXTPAPER 10sGöz sağlığına odaklanarak tasarlanan TCL NXTPAPER 10s’te azaltılmış mavi ışık özelliği bulunuyor. Bu özellik tabletin hem donanımı hem de yazılımı tarafından desteklenerek başarılıyor. Cihazın kâğıt gibi tasarlanmış doğal renkleri korumak için 10 katmanlı koruması bulunuyor. TÜV sertifikalı ekran, mavi ışığı panel üzerinden yüzde 50 oranında azaltıyor. Ayrıca parlamayı engelleyen yapısı sayesinde kullanıcılar ekranı her açıdan net bir şekilde görebiliyor.Bu yenilik, ekranlara bakmayı çok daha kolay ve güvenli hale getirerek kullanıcı deneyimini iyileştiriyor. Bu sayede kullanıcılar herhangi bir rahatsızlık hissetmiyor.TCL NXTPAPER 10s, şirketin kendi üretimi olan T Pen kalemi aracılığıyla baskıyı algılayan hassas ekran üzerinde ders çalışmak ve not almak için ideal bir cihaz oluyor. 8000mAh bataryası da tabletin eğitimde, eğlencede ve yaratıcılık gerektiren işlerde tüm gün kullanılmasını sağlıyor. TCL BOOK 14 GoTCL ürün yelpazesine laptopları da dahil ediyor. Şirketin ilk laptopu olan Windows 11’li TCL BOOK 14 Go, öğrencilerin ve genç profesyonellerin hayatlarını kolaylaştıracak şekilde tasarlandı. İnce kasası ve metal çerçevesiyle TCL BOOK 14 Go hem kolay bir kullanım hem de şık bir tasarım sunuyor. 13,95 mm ile bulunduğu fiyat aralığındaki en ince cihazlardan biri olan bu tablet, 14,1 inçlik geniş ekranı ve yalnızca 1,3 kg ağırlığıyla kolaylıkla taşınabiliyor ve her yerde rahatça kullanılabiliyor. 4G LTE bağlantısı seçeneği ve mükemmel batarya ömrü sayesinde kullanıcılar makalelerini, raporlarını veya ödevlerini her yerde ve her zaman tamamlayabiliyor. Qualcomm Snapdragon 7c ARM tabanlı mimarisi laptopun gücünü temsil ediyor ve 12 saate varan batarya ömrüyle kullanıcılar ve profesyoneller işlerini kesintiye uğramadan yapabiliyor. Wi-Fi ve 4G arasında sorunsuz geçiş ile kullanıcıların Wi-Fi veya mobil bağlantı noktası araması gerekmiyor. Bu özellikleriyle cihaz gizlilik ve güvenlik açısından daha iyi ve kolay bir kullanım deneyimi sunuyor.TCL BOOK 14 Go’da bulunan Microsoft’un Windows 11 işletim sistemi sayesinde kullanıcılar okul, iş veya kişisel kullanım için ayrı masaüstleri oluşturabiliyor. Microsoft’un yeni işletim sisteminde yer alan birçok iyileştirilmiş özellik de verimliliği artırıyor. TAB 10LTCL TAB 10L ise daha büyük bir tablet deneyimi isteyenler için kullanımı kolay bir alternatif olarak öne çıkıyor. Eğlence ve verimli çalışma için 10,1 inç HD dokunmatik ekrana sahip olan tablet, sayfa boyutu büyük olan ders kitapları için uygun bir donanım sunuyor. TKEE SerisiTCL, CES 2022’de çocuklara yönelik tasarlanan TKEE serisi MAX tabletini de tanıttı. TCL TKEE serisi, kullanımı kolay arayüz ile çocukların eğlenmesini ve öğrenmesini sağlıyor. Serideki tabletler çocuk kullanımına karşı dayanıklılığı ve çocukların güvenle kullanımı için detaylı testlerden geçiriliyor. Ayrıca bu cihazlar, çocukların gözlerinin sağlıklı kalabilmesi için TCL’in gözleri koruyan ekran teknolojisini barındırıyor. Düşmelere karşı dayanıklı olması için sağlam bir kılıfla korunuyor ve çocukların yazı ve çizim becerilerini iyileştirebilmeleri için gerekli ortamı sağlıyor. TCL KidsTKEE serisiyle aynı arayüz deneyimini sunan ve içinde 20.000’den fazla video, 400 hikâye kitabı ve 50 çocuk dostu uygulamanın bulunduğu TCL Kids, Google Play’den erişilebilen çocuk dostu bir hizmet olarak TCL BOOK 14’ü de destekleyecek. Çocuklara uygun eğitim ve eğlence içerikleri barındıran TCL Kids, çocukların ekranda geçirdiği süreyi takip etmek, kullanabildiği uygulamaları ve ziyaret edebildiği web sitelerini yönetmek ve kitap okurken vücudunun duruşunu düzeltecek uyarılar gibi ebeveynler için kullanışlı araçlar da sunuyor.Her Yaşta EğitimHer yaşta eğitim vizyonuna sahip olan TCL, çocuklar, genç yetişkinler, üniversite öğrencileri ve genç profesyonellerin eğitimlerini desteklemek için uzun süredir yatırım yapıyor. Oluşturulan eğitim çözümlerine tüm ürün yelpazesinden erişilebiliyor.Şirketin uzun vadeli eğlenceli eğitim vizyonu kapsamında çocuklar için kişiselleştirilmiş, akıllı ve uyumlu bir eğitim çözümü sunan Squirrel AI Learning ile iş ortaklığı bulunuyor.Tüm ürün kategorilerinde operatörler, müşteriler ve iş ortakları için kalitesi yüksek, değerli çözümler sunmak için çalışan TCL eğlenceli, ilgi çekici ve interaktif deneyimlerle herkes için eşit eğitime destek veriyor.

Yazar - Davut Güleç

Gazeteci, televizyoncu, Uzman polis-adliye muhabiri, Spor yazarı, TEMA’cı, Kızılay’cı, Dağcı, Trekkingci, Alp disiplini kayak milli hakemi, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü Basın sözcüsü, Kayseri Spor Adamları Derneği yönetim kurulu üyesi, Kent Güvenlik konseyi üyesi, Halkla İlişkiler Tanıtım, Adalet, Kamu Yönetimi mezunu -----Davut Güleç Kimdir ? -----

İlginizi Çekebilir

New Holland ürün gamının en güçlü traktörlerinin Kayseri Lansmanı ve geleneksel iftarı yapıldı.

New Holland ürün gamının en güçlü traktörlerinin Kayseri Lansmanı ve geleneksel iftarı yapıldı. New Holland …